Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Tüm Reklamları Kapat
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 25 Ocak 2015 8 dk.

Evrimsel biyolojide değişim 2 temel seviyede incelenir: mikroevrim ve makroevrim. Bunların ne anlama geldiği, isimlerinden kolaylıkla anlaşılabilir: mikroevrim, dışarıdan kolay kolay görülemeyen; ancak detaylı incelemelerle varlığı anlaşılabilen evrimsel değişimlere verilen isimdir. Tıpkı bakteriler gibi canlıları normalde göremememiz; ancak mikroskop kullanarak bunları görebilmemiz gibi... Mikroevrim, genellikle bir türün kendi içerisinde meydana gelen değişimlere verilen isimdir. Çoğu zaman bu değişimler genler ve proteinler bazında olur (ki bu nedenle "mikro" denir); ancak mikroevrim, bu kimyasal değişimlerin fiziksel görünüm (fenotip) üzerindeki etkilerini de kapsayabilir. 

Mikroevrim gücünü genellikle evrimin resmi tanımından alır. Hatırlayacak olursanız evrim, bir canlı popülasyonu içerisindeki her bir özelliğin görülme sıklığının (frekans) nesiller içerisinde değişmesi demektir. Örneğin insan popülasyonlarında sarı saç renginin oluşmasını sağlayan genler 1940'ta %24, 1970'te %21 oranında bulunuyorsa, bu evrimsel bir değişimdir. Ancak örneğin bir bebeğin 1 yaşındayken saçlarının hayali bir renk skalasında %90 sarışın, 25 yaşındayken %10 sarışın olması evrim değildir. Bu, bireyin ömrü içerisinde yaşanan bir değişimdir ve bu nedenle evrimsel biyolojinin değil, gelişim biyolojisinin ilgi alanıdır. Öte yandan sarışınlığa neden olan genlerin görülme sıklığının popülasyon içerisinde nesilden nesle değişimi evrimdir. İşte mikroevrim de; aslında tam olarak budur. Dışarıdan baktığımızda sarışın veya kahverengi saçlara sahip olmasıyla ilgisi olmaksızın insanın "insan" olduğunu biliriz. Fakat "insan" dediğimiz bu canlı, gözlerimizin önünde evrimleşiyor olsa da, bu evrimsel değişim dikkatli bakılmazsa görülemez. Tıpkı bakteriler gibi... Bu nedenle buna mikroevrim denir.

168
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 9 Nisan 2011 19 dk.

Bilim iletişiminin ve bilim felsefesinin en önemli konularından birisi, bilimsel argümanların seviye ve niteliğini doğru bir şekilde belirleyebilmektir. Burada karşımıza kanun, yasa, olgu, ilke, prensip, gözlem, kanıt, bulgu, veri, hipotez, teori gibi çok sayıda terim çıkmaktadır ve bunların hiçbiri, keskin sınırlarla tanımlanmamış olduğu için, ne anlamlara geldikleri net bir şekilde bilinememektedir. Buna ek olarak, bilim camiasında bir sözcüğün kullanılma biçimiyle, halk arasında bir sözcüğün kullanılma biçimi köklü bir şekilde farklı olabilmektedir (göreceğimiz gibi, kimi durumda zıt anlamlı bile olabilmektedir!). Bunun üstüne bir de, bilimi çarpıtma yoluyla kazanç sağlamayı hedefleyen kötü niyetli tarafların yaydıkları yalanlar da eklenince, halkın bilimsel bilginin nasıl organize edildiğini anlaması iyice zorlaşmaktadır.

Elbette, işin bir de coğrafi problemleri mevcuttur: Eğitim sistemlerinin modern bilim terminolojisini yakından takip etmemesi ve modern çağın geri kalmasından ötürü, aynı eğitim sisteminden geçen kişiler tamamen hatalı yargılara varabilirler. Bunlara bir örnek, ülkemizde uzun süreler öğretilen "Hipotezler kanıtlanınca teori olurlar, teoriler daha da çok kanıtlanıp kabul görünce kanun olurlar." şeklindeki tamamen hatalı bilimsel yaklaşımdır.

149
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Osman Yiğithan Yılmaz
İnceleyen8 5 gün önce
Kitabı okumaya cürret ederseniz uzun uğraşlar sonucunda Schopenhauer'in aslında insanları analiz etme konusunda ne denli başarılı bir insan olduğunu görmüş olursunuz. Belki de yaşadığı dönemde toplumdan soyutlanmasının bir sebebi de budur diye düşünmüyorum değil.
Bu kitapla beraber fark edeceğiniz bir diğer şey günlük hayatta aslında tartışmak bir kenara, sıradan sohbetlerin bile aslında ne kadar kolay bir şekilde rayından çıkabileceği. Günden güne birbirimizden soyutlandığımız şu dünyada karşımızdaki kişiyle anlaşmak yerine kağıt üstünde bakılınca çok basite indirgenen ancak ciddi bir inceleme altında kompleks bir şekilde iç içe girmiş davranışlar bütünlerini birbirimizi bastırmak için kullanıyoruz. Bu davranışları zamanla refleks haline getiriyor ve günden güne konuşmalarımızı daha da bayağılaştırmak için kullanıyoruz, aslında doğruyu veya yanlışı bulmak için yapılan fikir alışverişleri zamanla düşüncelerimizi vatan toprağı gibi savunmaya dönüyor.

Schopenhauer, kitapta bu konulara kitabın geri kalanına nazaran çok yüzeysel kalacak şekilde değiniyor ve açıkçası ilk başta zor gelen bu yazılar -ki bu zorlukta çevirmenin de payı çok büyük- biraz düşününce ve kitapta geçen cümleleri kendi hayatınızla özdeşleştirince son derece yalın bir anlama bürünüyor.

Dürüst olmam gerekirse bana göre bu kitap bir "tartışmayı öğrenme rehberi"nden daha ziyade günlük hayatta iki insan arasında geçen konuşmalardaki karşıtlıkları olabildiğince basite indirgemekle ilgili. Elbetteki kitabın amacı karşındaki insanı sohbet düzleminde yenmek ve size bu konuda hayli hayli yardımcı olabilir ama kitabın size sunduğu perspektifin dışına çıktığınızda özellikle öz eleştiri yapma konusunda sizlere yazılma amacının dışında çokça katkı sunabilir. Kağıt kalem eşliğinde güzelce okunabilir.

Kitapla ilgili tek sorunum çevirinin pek kaliteli olduğunu düşünmemem. Benim de cahilliğim olabilir, öyleyse üzgünüm ama bazı cümlelerdeki kelime tercihleri çok yanlış gibi geldi ve sayfa aralarına sıkıştırılan notların bir kısmı o sayfada yazılanlardan çok daha kafa karıştırıcı. Notlar üzerine kafa yorduğumda sayfadaki ilgili cümlelerle çoğu zaman pek bağlantı kuramadım. Dediğim gibi benim cahilliğim de olabilir ama benim gibi standartın çok da üstünde olmayan bir okuyucu için yorucuydu.
8.0/10
(1 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : Die Welt als Wille und Vorstellung Bd. II, Parerga und Paralipomena Bd. II.
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
7
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Deniz Ertuncay
Deniz Ertuncay
89.0K UP
Yazar 7 Nisan 2024 17 dk.

Türkiye, tektonik olarak aktif yani depremlerin sıklıkla meydana geldiği bir bölgede bulunuyor. Bunun hayatımıza etkisini 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş depremlerinde bir kez daha gördük. Bu yazıda kısaca bölgemizin depremselliğinden, sismik tehlike ve sismik risk parametrelerinden ve tektoniğinden bahsedip hepimizi derinden etkileyen Kahramanmaraş depremlerinin yer bilimleri açısından inceleyeceğiz.

Kahramanmaraş depremlerinin olduğu bölge, Arap levhasının Anadolu levhasıyla buluştuğu Doğu Anadolu Fay Zonunda meydana gelmiştir.

36
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'na Destek Ol
Refikcan Filiz
Refikcan Filiz
135.9K UP
Üye 3 gün önce Henüz cevap yok.
Okumak için hevesleniyorum ancak bir kaç sayfa okuyup kapatıtorum ve tekrar tekrar yeni kitaba geçip bunu döngü hâline getiriyorum. Ne istiyorum bilmiyorum ama galiba bana kıvılcım olacak bir kitaba ihtiyacım var. Fizik ve Nükleer enerji alanında sayısaldan çok genel kültür ağırlıklı önerilerinizi bekliyorum.
2
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Begüm Çimen
Begüm Çimen
3,280 UP
Çeviren 30 Ağustos 2018 19 dk.

İnsanlara olan ihtiyaca ne sebep oldu? Zeka mı? Kendi bilişsel evrimimizi anlamak için yaşayan en yakın atalarımıza, yani insan olmayan primat kuzenlerimize bakabiliriz.

Biliş, çevreden gelen bilgileri yorumlama, bunları birbirine bağlama ve elde edilen bu kişisel bilgileri gelecekteki durumlara ve problemlere uyarlayabilme yeteneğidir (Cheney ve Seyfarth, 1990). Böylesi önemli bir durum, hayvanın uyum başarısını geliştirmesini sağlar. Tüm hayvanlar yiyecek aramak, av olmaktan kaçınmak ve eş bulmak için çevrelerini anlamak zorundadırlar. Primatlar diğer taksonlar arasında, içinde bulundukları dünyayla nasıl baş ettikleri konusunda esneklikleri ile öne çıkmaktadırlar. Primer beyin büyüklüğünün ve buna bağlı olarak bilişsel yeteneklerinin gelişimini ilerleten ve önemli seçilim baskıları olduğu düşünülen karmaşık fiziksel ve sosyal dünyalarda yaşarlar (Byrne, 2000; Reader et al., 2011). Buna göre, öncelikle, fiziksel çevrelerini nasıl anladıklarını anlatacağız; daha sonra ise sosyal bilişi tartışmaya devam edeceğiz.

54
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Evrim Ağacı
Alıntıyı Ekleyen 3 Şubat 2019
Gözleme dayalı sahalarda şans sadece hazırlıklı zihinlerden yanadır.
Bu alıntı Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
25
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

YouTube, Evrim Ağacı tarafından hazırlanan içerikleri video yoluyla öğrenmenin en iyi yolu! Ayrıca kanalımızda birçok bilim insanıyla röportajlarımızı, çeşitli deney gösterilerini ve diğer bilim içeriklerimizi bulabilirsiniz.

🔍Yeni bir Padova Üniversitesi araştırması, yaklaşık 20.000 profesyonel vücut geliştiriciyi 8 yıl boyunca takip etti ve 73 ani ölüm vakası tespit etti—ortalama ölüm yaşı 42’ydi.

💔 Bu ölüm vakalarının 46’sı ani kalp yetmezliği nedeniyle meydana geldi. Araştırma, elit düzey sporcuların ani kalp yetmezliği riskinin amatörlere göre 14 kat daha yüksek olduğunu vurguluyor.
🏆 Özellikle Mr. Olympia yarışmasında yer alan profesyoneller arasında risk çok daha fazlaydı: yarışmacıların yaklaşık %7’si ani kalp krizi nedeniyle hayatını kaybetmişti ve bu ölümler genellikle 36 yaş civarında gerçekleşmişti.

⚠️ Araştırmacılar, steroid ve performans artırıcı ilaç kullanımı, aşırı antrenman, katı diyet rejimleri ve kalpte yapısal değişim riskini öne çıkaran faktörler olarak belirtiyor.

Yazar: Fatma Nur İnakçı (aktaran)
Editör: Ufuk Derin

ℹ️ Bu içerik, Evrim Ağacı internet sitesinden derlenerek hazırlanmıştır. Derleme sırasında bazı önemli detaylar kaybolmuş olabilir. Konu hakkında eksiksiz bilgi almak ve kaynaklarımızı görmek için içeriği lütfen evrimagaci.org üzerinden okuyunuz.
Daha Fazla İçerik Göster
Keşfet
Ara
Yakında
Sohbet
Agora

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close