Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Kafana takılan neler var?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 2 Haziran 2011 22 dk.

Eşcinsellik, bir türün bir bireyinin, kendisiyle aynı cinsiyetten bir diğer bireye karşı romantik veya cinsel bir çekim hissetmesi veya bu iki birey arasında cinsel etkileşim yaşanmasıdır.[1][2][3] Bu bakımdan eşcinsellik, bir cinsel yönelim grubudur ve kişinin kendi biyolojik cinsiyetinden olan diğer bireylere yönelik kalıcı bir duygusal, romantik ve/veya cinsel çekim hissetmesi olarak tanımlanabilir. Doğal olarak bu cinsel yönelim, kişinin deneyimlediği bu duygulara uygun olan davranışlar sergilemesini ve bu türden duygular deneyimler yaşayanlarla ortak bir komünite olma algısını da içerir.[4]

Tarihte, eşcinsellere karşı çok sert ve çok acımasız birçok kampanya yürütülmüş olmasına karşın, bilimin ve toplumsal algının göreceli olarak gelişmiş olması sayesinde, bu karşıtlıklar (Türkiye de dahil hala birçok coğrafyada etkisi sert bir şekilde hissedilmekle birlikte) giderek azalmaktadır. Bu azalmada, bilimsel algımızın gelişmesinin, toplumsal hareketlerin dönüştürücü etkisinin ve halk arasında evrimin artık çok daha iyi anlaşılıyor olmasının çok büyük bir rolü olmuştur. 

391
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Eser
Ece Müker
Ece Müker
515K UP
Eseri Ekleyen 3 gün önce Film
Puan Ver
Orjinal Adı : Black Cab
Yönetmen: Bruce Goodison
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
İnceleme
Hüseyin Güngör
İnceleyen6 1 gün önce
Yönetmen Michael Haneke bir sanat filmi yönetmeni. Muhtemelen en meşhur filmi Amour ile 2 Oscar adaylığı kazanmış. 100'ün üzerinde ödülü var. Hemen her filmiyle ya Palme d'Or ya da başka bir Cannes ödülü kazanmış. Bu film de Brand Prize of the Jury ödülünü ve en iyi başroller ödülünü kazanmış. Uluslararası bağlamda çalışan birisi. Kendisi Almanya doğumlu Avusturyalı. Film ise Fransızca. Başrol oyuncumuz Isabelle Huppert bol ödüllü tek Oscar adaylıklı belli ki iyi bir oyuncu. Film 2 saatlik psikolojik drama tarzında o ucube filmlerimizden bir tanesi. Aslında özellikle dönemimizde ciddi bir kanayan yarayı işliyor.

Baba yokluğuyla birlikte evin içinde fazlaca güç kazanıp kızının hayatına OKBvari şekilde ve narsisistikçe yatırım yapıp müdahale etmeye çalışan bir annenin yarattığı daha da OKBli başka bir entelektüel kadının cinsel açlığını konu alıyor. Karakterin motivasyonunu anlamaya çalışmak kafa karıştırıyor ama bir noktada çözdüğümü düşünüyorum. Annesinin projesi durumunda olduğu için mazoşist bir dürtüyle kendini sabote edip annesini cezalandırmaya çalışıyor. Kadının entelektüel görüntüsünün arkasındaki potansiyeli muhtemelen sezen genç bir erkeğin duvarları yıkmaya çalışmasını izliyoruz. Aleni sahneleri olsa da erotik demek güç. Oldukça rahatsız edici sahneleri var. Garip ama izlettiriyor.
6.0/10
(1 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Çeviren 2 Temmuz 2014 2 dk.

Evrimsel süreçte omurgalı uzuvlarının çeşitlenmesi sırasında sığır veya domuzlar gibi çift toynaklıların parmak sayısı azalmıştır ve farklılaşarak bir "toynak" halini almıştır. Basel Üniversitesi'nden araştırmacılar, böyle bir evrime neden olmuş olan bir gen düzenleyiciyi tespit ettiler. Nature dergisinde yayımlanan bu makale, evrimin moleküler tarihine yönelik heyecan verici öngörüler edinmemizi sağlıyor.

Fosil kayıtları gösteriyor ki erken çift toynaklı hayvanların bacaklarında 5 parmak bulunmaktaydı. Tıpkı modern fareler ya da insanlar gibi... Evrimleri sırasında, temel iskelet yapıları ciddi anlamda farklılaştı. Öyle ki, günümüzün su aygırlarının 4 parmakları vardır. Domuzların ise 2. ve 5. parmakları ters yöne bakar. Sığırlarda distal (merkezden uzak) iskelette 2 adet körelmiş ve işlevsiz arka tırnak kalıntısı bulunur. Ayrıca sığırlarda 2 adet simetrik orta parmak bir araya gelerek toynağı oluşturur. Bu sayede sığırlar yere sıkı bir şekilde basarak farklı yüzeylerde hareket edebilirler.

17
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Şahin İrki
Şahin İrki
52K UP
Aktaran 4 gün önce 2 dk.

Araştırmacılar, 20,000 ile 14,000 yıl öncesinde, Batı Avrupa’da yaşayan insanların Atlas Okyanusu kıyılarına vuran balinaların kemiklerinden avlanma aletleri yaptıklarını bildiriyor!

Fransa'daki Toulouse Üniversitesi’nden Jean-Marc Pétillon ve çalışma arkadaşları, Taş Devrine ait bir mağaradan ve bazıları denizden 300 kilometre kadar uzakta bulunan kayalık yerleşimlerinden elde edilen kazı bulgularının, balina kemiğinden yapılan aletlerin bilinen en eski örnekleri olduğunu söylüyor. Güney Pasifik adaları gibi dünyanın diğer bölgelerinde bulunan balina kemiğinden yapılma aletler ise yalnızca birkaç bin yıllık.

4
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Eftal Oturakçıibogil
Çeviren 1 Nisan 2024
Evrenimizin merkezindeki büyük kara deliğe ne oluyor? Araştırmacıların doğrulamasına göre manyetize olmuş dönen bir disk etrafındaki her şeyi emiyor. Gözlemlediğimiz şey, yığılma diski olarak adlandırdığımız bölgenin etrafına ışık yaymasıdır ve bu yayılan ışığın manyetik bir kaynak ile ilişkili olduğunu görüyoruz. Sagittarius A* kara deliğinin resmine buradan bakabilirsiniz. Sgr A* galaksimizin merkezindeki kara deliktir ve Olay Ufuk İşbirliği'nin (İng: Event Horizon Collaboration) Dünya'nın dört bir yanındaki radyo teleskopları tarafından görüntülenmiştir. Resimde gördüğünüz üst üste bindirilmiş olan eğriler yaklaşık 4 milyon kütlenin kara delik tarafından emilmeden önceki yaydıkları ışığı gösteriyor. Resmin merkezinin görece daha karanlık olması ise olay ufku ile bizim aramızda ışık yayabilecek madde miktarının daha az olmasından kaynaklıdır. Olay Ufuk İşbirliği'nin Sgr A* ve M87 kara delik gözlemleri bizlere kara deliklerin kütleçekimi ve emdikleri maddelerin nasıl disk ve jet oluşturduğu hakkında fikir verebilir. 
2
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Alper Kaan Selçukoğlu
Yazar 4 gün önce 7 dk.

Arakne miti, Roma şairi Ovidius’un Metamorphōsēs (Dönüşümler) adlı eserinin altıncı kitabında ölümsüzleşmiş bir anlatıdır. Yunan mitolojisinin sınır tanımayan yaratıcılık ve tanrılara karşı gelen kibir temalarını işleyen bu hikâye, yetenekli bir dokumacı olan Arakne’nin Tanrıça Athena’ya meydan okuması ve sonucunda bir örümceğe dönüşmesi üzerinden anlatılır. Yalnızca Antik Çağ edebiyatında değil modern sanat, edebiyat ve feminist yorumlarda da etkisini sürdürür. Öte yandan örümceklerin bilimsel adlandırması olan "Arachnida" da bu mitin kalıcı izlerinden biridir.

Arakne, günümüzde ülkemiz sınırlarında bulunan Lidya'da yaşayan sıradan bir ölümlüydü. Babası Idmon, yünleri mor ve eflatun tonlara boyayan, geçimini bu işten sağlayan bir adamdı. Annesi ise sıradan bir kadındı ve genç yaşta ölmüştü. Arakne soylu bir aileye mensup değildi. Dokumacılığa olan yeteneği sayesinde hızlıca ün kazanmıştı. Eserleri o kadar güzeldi ki civar kentlerden nemfler, periler, orman ve nehir tanrıçaları bile onu çalışırken izlemeye gelirdi.

11
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Evrim Ağacı
Alıntıyı Ekleyen 21 Ocak 2019
Yasa, arzudan bağımsız mantıktır.
Bu alıntı Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
24
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Meriç Öztürk
Seslendiren 25 Temmuz 18:50
Bukalemun nasıl renk değiştirir? - Papağanlara empati - İnsandan doğayı taklit - Meriç Öztürk & Eda Alparslan
27
Fatma Nur İnakçı
Aktaran 5 gün önce 3 dk.

Bilim insanları, kullanışsız gece görüş gözlüklerine ihtiyaç duymadan kızılötesi ışığı görmenin yeni bir yolunu buldu. Araştırmacılar kızılötesi görüş sağlayan ilk kontakt lensleri üretti ve bu cihazlar, insanlar gözlerini kapattıklarında bile işe yarıyor.

Hefei'deki Çin Bilim ve Teknoloji Üniversitesinden (USTC) bilim insanlarının başını çektiği buluşun arkasındaki ekip, lenslere güçlerini 800-1.600 nanometre aralığındaki yakın kızılötesi ışığı 400-700 nanometre aralığında insanların görebileceği daha kısa dalga boylu görünür ışığa dönüştüren nanoparçacıklarla güçlendirerek kazandırdı. Araştırmacılar lenslerin bir çiftinin yapımının yaklaşık 200 ABD dolarına mal olduğunu tahmin ediyor.

20
3
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Gözlemi
Ebru Tuba Ölçücü
Gözlemi Yapan 30 Mart 2024 Türkiye, İstanbul
Etobur bitki koleksiyonumdan: Dionaea muscipula. 2. Fotoğrafta un kurdu ile beslediğim kapanın sağlıklı bir şekilde sindirim yaptığını ve tekrar kapanını açtığını görebilirsiniz. Etobur bitkiler avladığı böceklerin kitin yapılı dış kabukları hariç kalan dokuların neredeyse tamamını sindirebilir. Beslenen kapanın tekrar açılması durumunda böceğin kanat, bacak veya dış kabuğunu görebilirsiniz.
9
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 20 Mart 2014 13 dk.

Evrimden söz ederken aklımızda bulundurmamız gereken en önemli şey, bireylerin değil popülasyonların evrimleştiği gerçeğidir. Dolayısıyla evrimsel bir analizin ilk adımı, popülasyonları anlamak ve analiz etmekten geçer. İşte bu yazımızda, popülasyonları anlamak adına ufak bazı adımlar atacağız. Umuyoruz ki faydalı olacaktır.

İlk olarak bazı soru işaretlerini giderip, bazı gerçeklerden bahsedelim: hiçbir türün tekil birey evrimleşmez. Yani siz ya da ben asla evrimleşmeyeceğiz. Biz neysek, oyuz. Ömrümüz boyunca değiştik ve değişiyoruz, değişeceğiz de... Ancak bunların hiçbiri evrimsel değişimler değildir. Bunlar, ömrümüz içerisinde geçirdiğimiz gelişimsel değişimlerdir. Bu değişimlerin doğrudan evrimsel bir anlamı yoktur. Elbette dolaylı yoldan evrimsel gidişatı etkileyebilir; örneğin kas yapıyor olmanız, vahşi doğada hayatta kalma şansınızı kısmen arttırabilirdi. Ancak bu kaslı yapınız, evrimsel bir anlam taşımaz; çünkü neredeyse hiç kalıtsal değildir (epigenetik faktörleri şimdilik göz ardı ediyoruz). Dolayısıyla sizin kaslı olmanız, yavrularınızın da kaslı olacağı anlamına gelmez. İşte bireyin ömrü içerisinde geçici olarak edindiği bu değişimlere modifikasyon, bu modifikasyonların toplamında meydana gelen değişime ise gelişim denir. Modifikasyon, genellikle sonradan kazanılan ve geçici olan özellikler için kullanılır: kas yapma bir örnektir, diğer tipik örneği ise ten renginin güneş altında bronzlaşmasıdır. Bunlar, bu değişimlere neden olan faktörler ortadan kalkarsa zaman içerisinde yok olurlar: eğer ki güneş altında durmazsanız, teniniz eski rengine dönecektir. Kas yapmayı bırakırsanız, kaslarınız eski haline dönecektir. Ancak gelişimsel her değişim geri dönmez: ömrünüz boyunca boyunuz uzar, bilgileriniz artar, dişleriniz değişir, vs. Bunların hiçbiri zaman içerisinde geri dönmez. Fakat yine de bu değişimler evrimsel anlam ifade etmez, çünkü bu değişimler kalıtsal değildirler.

78
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Furkan Eren
Furkan Eren
99K UP
Yazar 5 Ocak 2021 3 dk.

2009 yılında Şanlıurfa'da Ahmet Karataş tarafından fotoğraflanmıştır.

Afrika'da yaşayan sırtlan türlerine göre daha küçük yapılı bir sırtlan türüdür. Çizgi sırtlan kirli açık sarı-beyaz üzerine değişen enlerdeki koyu çizgilere sahiptir. Bu çizgili yapısıyla kolaylıkla ayırt edilebilir. Sırtındaki yele kavga veya korku gibi durumlarda dikleşebilir. Bu dikleşme sırtlanı yaklaşık olarak %38 oranında daha iri göstermektedir. 25 kilogram ile 45 kilogram arasında vücut ağırlığına sahiptir. Gebelik süresi 88-92 gün kadar sürmektedir. Erkek ve dişi bireyler 800 günlük olduklarında cinsel olgunluğa ulaşırlar. İlk dört ay düzenli bir şekilde yavrularını emzirirler ve 1 yaşında olduklarında ise sütten kesilirler. Doğduklarında yaklaşık olarak 700 gram ağırlığındadır. Ortalama yaşam süresi 12-15 yıldır. Yaşadıkları bölgelerde yerleşik türlerdir. Göç etmezler. Ülkemizde yaşayan tek sırtlan türüdür.

13
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Seçilmiş - Grafik Roman

“JONAS! BELLEK BİRİKTİRİCİ OLARAK EĞİTİLECEKSİN! ÇOCUKLUĞUN İÇİN TEŞEKKÜR EDERİZ!”

Jonas kusursuz bir dünyada yaşıyordu. Savaş yoktu, açlık yoktu, acı yoktu. Her şeyin yetkililer tarafından eksiksizce planlandığı komünde, on iki yaşına gelen yurttaşlara hayat boyu yapacağı görev verilirdi. Jonas komünün en önemli ve eşsiz görevi için seçildi: Bellek Biriktirici.

Yaşlı ve bilge Aktarıcı tarafından eğitilmeye başlayan Jonas hiç bilmediği bir geçmişin, duyguların –ve hatta renklerin– varlığını keşfetmeye başladı. Bu kusursuz düzen için feda edilenleri gördükçe derinden sarsılacak ama görevine sadık kalacaktı. Ta ki amansız bir gerçekle yüzleşip hayatının seçimini yapmak zorunda kalana kadar.

Lois Lowry’ye prestijli Newsbery Madalyası’nı kazandıran modern klasik Seçilmiş, okurları bu kez grafik roman olarak büyülüyor. Yakın dönemli pek çok popüler distopyanın ilham kaynağı sayılan bu özel roman, grafik roman uyarlamalarının üstadı P. Craig Russell’ın çizimleriyle yeniden hayat buluyor.

Devamını Göster
₺285.00
Seçilmiş - Grafik Roman
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'na katkı sağlamanın bir yolu, Agora Bilim Pazarı'na uğrayarak, burada bilimseverlerle buluşturduğumuz bilim kitapları, ders kitapları, hediyelik eşyalar ve diğer ürünlerden satın almak. Bir göz atın, hoşunuza giden bir şeyler bulacağınıza hiç kuşkumuz yok!

Ufuk Derin
24 Şubat
Amerikalı iş insanı, mucit ve yatırımcı Steven Paul Jobs, 24 Şubat 1955'te doğdu. Jobs, Apple Inc.'in kurucu ortaklarından biri olarak bilinir. Aynı zamanda NeXT'in kurucusu ve Pixar'ın başkanı ve çoğunluk hissedarıydı. Jobs, 1970'ler ve 1980'lerde kişisel bilgisayar devriminin öncülerinden biri olarak tanınır.
Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ufuk Derin
21 saat önce
Amerikalı fizikçi Arthur Hinton Rosenfeld 22 Haziran 1926'da doğdu. Enerji verimliliği alanındaki öncü çalışmalarıyla tanınan Rosenfeld, Kaliforniya'da geliştirdiği enerji standartlarını dünya çapında yaygınlaştırdı. Binalar ve elektrikli cihazlar için oluşturduğu verimlilik kriterleri, küresel enerji tüketiminde önemli tasarruflar sağladı. "Enerji Verimliliğinin Babası" olarak anılan Rosenfeld, bu alandaki politikaların şekillenmesinde etkili oldu.
Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ufuk Derin
Öğrenci-Okur 4 Mayıs 2020 Sen de Cevap Ver

Güzel bir soru. Çelişki demeyelim de ayrıntı. Çoğunlukla çağdaş olan canlılar birbiri ile kuzendir. Ama ata ile torunun bir arada yaşadığı örnekler de mevcuttur. Biraz ayrıntı bir konu olduğu için çağdaş olan canlıların birbirinden gelmediği söylenir genellikle. Ama ata ile torun da belli bir süreçte bir arada yaşayabilir.

Bunun da iki nedeni bulunmaktadır: izolasyon ve kıyaslanabilir uyum başarısı. Türleri, genellikle atasal popülasyonlarından ve kuzenlerinden izole (yalıtılmış) coğrafi bölgelerde evrimleşirler. Eğer ki türleşme tamamlandıktan sonra bu yeni tür kendi coğrafyasının ötesine yayılamazsa ve halen izole halde kalırsa, elbette ki diğer kuzenlerini ve atalarını etkileyemeyecektir. Kimi zamansa yeni türler yayılmaya başlasalar bile, bazı coğrafi bariyerleri aşamayarak belli bölgelerde hapsolurlar. Bu nedenle de atasal ve kuzen türleri etkileyemeyebilirler. Bu durumda herkes kendi halinde yaşamayı sürdürecek, günümüzde cinsler birden fazla türle temsil edilebilecektir.

Tüm Reklamları Kapat

135 görüntülenme
3
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
2
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Eser
Mitek Papilio
Mitek Papilio
149K UP
Eseri Ekleyen 28 Şubat 2024 Kitap
10.0/10
(3 Kişi)
Puan Ver
Kırk Sinirbilimci İnsan Deneyiminin Biyolojik Kökenlerini Keşfediyor
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close