Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Kafana takılan neler var?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Tüm Reklamları Kapat
Tüm Reklamları Kapat
Ayşenur Tanyıldız
Yazar 17 Aralık 2020 4 dk.

Siyaset, yalan ve hakikat arasındaki ilişki pek çok düşünür tarafından tartışılmıştır: Siyasette yalan haklı bir araç mıdır? Yalandan sıyrılmış bir siyaset mümkün müdür? Bunlar gibi sorular, düşünürler tarafından irdelenmiştir. Bu yazıda, Hannah Arendt’in siyaset ve yalan hakkındaki görüşlerinden bahsedeceğiz.

Yalan, siyasi erdemler arasında sayılmamaktadır; ancak yalan, siyasette bir koşul olarak kabul edilmektedir. Peki yalan gerçekten siyasetin özünde bulunur mu? Arendt bu soruyu şu biçimde sorar:[3] "Dünya yıkılsa da adalet yerini bulmalı mıdır?" Arendt’in buna cevabı evettir: "Fiat Justitia, pereat mundus" der. Yani "Adalet yerini bulsun, gerekirse Dünya yıkılsın." Arendt’e göre adaletten yoksun bir dünyada yaşamak anlamsızdır.

45
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Begum Aktas
Begum Aktas
81K UP
3 gün önce
Şehirleşmenin hızla arttığı İstanbul’da hâlâ nefes alınabilecek doğal alanlar var. Ormanlar yalnızca yürüyüş ve piknik için değil; ekosistem dengesi, kuş göç yollarının korunması ve biyolojik çeşitlilik için de kritik öneme sahip. Ben de İstanbul’da doğayla buluşabileceğiniz, aynı zamanda ekolojik değeri yüksek ormanları listelediğim bir yazı hazırladım merak ediyorsanız linke göz atabilirsiniz! 



0
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 29 Ekim 2016 10 dk.

Albert Einstein, 17 Eylül 1933 tarihinde Türkiye'ye bir mektup göndererek 40 Yahudi bilim insanının Türkiye'de idame edilmesi talebinde bulunmuştur. Mektubun gerçekliği, 1949 yılında Princeton Üniversitesi'nde öğrenci olan Münir Ülgür tarafından da doğrulanmaktadır. Ülgür, Einstein ile konuştuğunda, laf Türkiye ve Mustafa Kemal Atatürk'ten de açılmıştır. Ülgür'ün anlattığına göre Einstein şöyle demiştir:

Bir süre daha sohbet eden ikilinin arasında geçen konuşmada Einstein'ın söylediği şu sözler de ilgi çekicidir:

197
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'na Destek Ol
İnceleme
Mehmet Mert Demir
İnceleyen9 5 gün önce
Stanley Kubrick’in muhteşem bir eseri.Filmde oldukça rahatsız edici sahneler olsada aşılamak istediği suç-ceza düşüncesi oldukça iyi aktarılmış.Çok beğensemde ikinci defa izlemem.
9.7/10
(33 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : A Clockwork Orange
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
5
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Gözlemi
Çağatay Duruk
Gözlemi Yapan 7 saat önce Türkiye, Kırklareli
Pınarhisar ilçesi, Yenice köyü sınırları içinde, Çıplak tepe mevkiinde 03.05.2025 tarihinde gözlemledim. Burada rakım 840 metredir. Çıplak tepe bazı haritalarda gözükmez, tüm haritalarda gözüken Mahya tepenin yakınındadır.
0
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ahmet Uğur Avcı
Yazar 2 gün önce 9 dk.

Aile içi sorunlar, ekonomik zorluklar, salgın hastalıklar, doğal afetler, toplumsal travmalar, okul ya da iş hayatındaki baskılar… Stres kaynakları hayatımızın her döneminde bir şekilde karşımıza çıkıyor. Bu zihinsel yük göz ardı edilmemeli; çünkü stres ister akut (hızlı ilerleyen veya kısa süreli), ister kronik (uzun süreli veya süreğen) olsun kalbimiz üzerinde önemli bir baskı oluşturuyor. Söz konusu baskı, özellikle risk altındaki kişiler için, kalp krizini (akut miyokard enfarktüsü) bile tetikleyebilecek kadar ciddi sonuçlar doğurabilir!

Stres birçok farklı yoldan kalp-damar (kardiyovasküler) sistemi sağlığını etkiler. Uzun vadede, halk arasında "damar sertliği" olarak bilinen, damarların daralıp tıkanmasına yol açan ateroskleroz gelişiminde rol oynar. Bu da zamanla koroner arter hastalıkları gibi ciddi rahatsızlıkların temelini oluşturur. Akut dönemde ise daha dramatik etkiler ortaya çıkabilir. Özellikle hali hazırda koroner arter hastalığı bulunan kişilerde, strese bağlı gelişen ani bir elektrofizyolojik sapma, ani kalp durmasına kadar varabilecek trajik sonuçlara neden olabilir. Bilimsel çalışmalar depremler, terör olayları ve hatta futbol maçlarının bile ani kardiyak olayları tetikleyebileceğini göstermektedir.

3
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ahmet Akif Gökçe
Üye 3 gün önce 1 Cevap
Spesifik olarak bir zamanı ülkeyi veya dönemi değil fakat bütün şekilde ele alan ve tamamen özet değil özetin üstü şekilde anlatan iyi bir antik çağ tarihi kitabı arıyorum ilgimi çeken dönemleri ve ülkeleri ayrı olarak araştıracağım fakat uzaktan bakacak ve giriş seviyesinde birisi için hangi kitabı önerirsiniz? (Türkçe/ çevirilmiş)
101 görüntülenme
3
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Enes Soylu
Enes Soylu
16K UP
İnceleyen8 6 gün önce
Kar topu gibi ilerleyen bir insan topluluğunun nasıl kolaylıkla kontrol edilebileceğini, bir profesörün bile yanındaki insan sayısıyla doğru orantılı olarak garipleşen davranışlarından bahsediyor. Hoş kitap ama bu tarz konuların daha uzun şekilde kaleme alınması gerektiğini düşünüyorum. Çevremize baktığımızda kolaylıkla tanık olabileceğimiz tonlarca olay. Evrimsel yönüne bakınca bir o kadar mantıklı gelen davranışlar.
9.8/10
(8 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : La Psychologie des Foules
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
4
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Eser
Ece Müker
Ece Müker
502K UP
Eseri Ekleyen 16 saat önce Film
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
İnceleme
İlber İlber
İlber İlber
67K UP
İnceleyen 3 Haziran 2023
Bazı komplo teorilerini bulunduruyor ve kültür bakımından iyi beyinli örneğin testere lakaplı mafyanın okuduğu
kitabın Hititlerin kitabı olması ve kitabın karakterle uyumlu olması ve böyle anlamlı olması ve derin devleti konu alması bakışından güzel ama kan ve vahşet te bir okadar yer alır.
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
4
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Öne Çıkan EtkinlikKültürel Etkinlik
Evrim Ağacı Ankara Topluluğu
Etkinliği Ekleyen 1 hafta önce Ankara₺3.800,0017 Mayıs
Çatalhöyük/Konya, Taşkent Fosil Arazisi Gezisi
17 Mayıs 2025 06:30 tarihinden 18 Mayıs 2025 20:00 tarihine kadar.

Evrim Ağacı Ankara Topluluğu gezi serisinin ikinci gezisinde Çatalhöyük/Konya, Taşkent Fosil Arazisine gidiyoruz!

Çatalhöyük arkeolojik alanı günümüzden 8000 yıl öncesine tarihlendirilmekte ve insanlık tarihi açısından tarım devrimi, kent yaşamı ve hayvanların evcilleştirilmesi gibi konularda eşsiz sanatsal ve kültürel eserler barındırmaktadır.

Konya Arkeoloji Müzesinde Çatalhöyük ve Konya çevresinden ve Antik Roma dönemine ait eserler bulunmaktadır. 

Konya kent merkezi ise Selçuklu başkenti olması nedeni ile hem mimari hem de Anadolu kültürel bağlamında gezilecektir. 

Taşkent Fosil Arazisinde Permiyen döneminde, yaklaşık 252 milyon yıl önce yaşamın %95'inin silindiği Dünya'nın en büyük yok oluşunun izlerini görebileceğimiz Dünya'daki 10 noktadan biri olan Taşkent fosil yatağı yer almaktadır.



Bilim ve tarihi bir araya getiren bu gezimizde siz de kaşiflerimiz arasında yer alın.

Gezide, Dr. Babür Erdem ve Timuçin Alp Aslan, MA. hocalarımız bulunacaktır.

Evrim Ağacı Ortak Kurucusu olan Dr. Babür Erdem, Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Biyolojik Bilimler Bölümü’nde doktorasını tamamlamıştır. Araştırma alanları davranış biyolojisi, hesaplamalı biyoloji ve evrimsel biyolojidir. Bu konularda yayımlanan çeşitli makaleleri vardır. Ayrıca TÜBİTAK destekli projelerde yürütücülük yapmış ve birçok projede yer almıştır. Şu anda ODTÜ Robotik ve Yapay Zekâ Merkezi’nde araştırmacı olarak çalışmaktadır.

Timuçin Alp Aslan, M.A., Orta Doğu Teknik Üniversitesi Tarih bölümünden lisans derecesini almıştır. Bologna Üniversitesi’nde Latince, Koç Üniversitesi Kapadokya Okulu, Nümizmatik okulu ve Çevresel Arkeoloji programları gibi uluslararası etkinliklerde yer almıştır. Ankara Çayyolu Höyük, Muğla – Milas Labraunda antik kutsal alanı ve Yunanistan’da Büyük İskender’in ilk başkenti Pella’da alan çalışmalarında bulunmuştur. Turist rehberliği alanında yüksek lisans derecesi vardır.

Devamını Göster
10
0 Yorum
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Türü
Ömer Can Mutlu
Türü Ekleyen 4 gün önce
Plexippus paykulli, Plexippus cinsine bağlı bir zıplayan örümcek türüdür. İsmini Gustaf von Paykull'a itafen almıştır. Adından da anlaşılacağı üzere pantropikal bölgelerde yaşar. Kozmopolittir. Aslen Afrika ve Asya'ya özgü tür Kuzey ve Güney Amerika, Maldivler, Avutralya gibi birçok bölgeye yayılmıştır.

Erkekleri siyah üzerine beyaz çizgi geçen kafa ve karına sahiptir, bacakları kum sarısıdır. Dişiler ise kahve rengidir. Genç erkekler renk ve desen olarak dişilere benzer ancak yüzleri yetişkin erkeklerde olduğu gibi beyaz-kahve rengi çizgilidir. Yetişkin erkek pedipalpları altın sarısı ve tüylüdür.
3
Akın Karahasan
Yazar 4 Ocak 2021 7 dk.

Bugüne kadar size tardigradlar ile ilgili çok sayıda içerik sunduk; fakat hiçbirinde tardigradların çoğalmasını mümkün kılan çiftleşme davranışlarına tam anlamıyla odaklanmadık. Tardigrad arşivimizdeki bu eksiği kapatmak adına, bu yazıda size dünyanın en dayanıklı hayvanının seks davranışlarını anlatacağız.

Tardigrada şubesi, yaklaşık 1500 türü bünyesinde barındıran, mikroskobik boyutlardaki hayvanlardır. Dünyanın her yerinde karşınıza çıkabilecek bu canlı türü ekstrem habitatlara göstermiş olduğu muazzam adaptasyonlar sayesinde popüler bilimin maskotu konumundadır. Bunun en temel sebebi sahip olduğu kriptobiyoz adı verilen çevresel koşulların yaşama elverişsiz olduğu dönemlerdeki korunma durumudur. Öyle ki bu sayede çeşitli yörünge görevlerinde dahi model organizma olarak kullanılmışlardır.

36
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 8 Temmuz 2015 17 dk.

İnsan, bilimsel açıdan oldukça muğlak bir terimdir. Bunun 2 temel nedeni var: İlki, "insan" sözcüğünün bilimsel bir terim olmaması. Bu, bir canlının halk arasındaki ismidir. Örneğin "çayır köpekleri" ismi, bir canlının halk arasındaki adıdır. Fakat canlı bir köpek türü değildir; Cynomys cinsi sincaplara halkın taktığı isimlerdir. Bunun birçok örneği vardır: dağ keçisi, keçi değildir. Yeleli kurt, kurt değildir. Kral kobra, gerçek bir kobra değildir. En fenası, "tavuskuşu mantis ıstakozu" ne bir tavuskuşudur, ne bir mantistir, ne de ıstakozdur. Bu sorun nedeniyle bilim camiasında türler, tür isimleriyle anılırlar. İnsan da farksızdır. İnsan sözcüğü halk arasında kullandığımız bir isimdir ve hepimiz "insan" derken ne kastettiğimizi biliriz. Ancak bilimsel terminolojide dikkatli olmak gerekir; zira terimler çok iyi tanımlanmazlarsa, iletişimde ve araştırmalarda büyük sorunlar çıkacaktır. Buna az sonra döneceğiz.

İnsan sözcüğünün bilimsel olarak pek anlamlı olmamasının ikinci nedeni ise evrimdir. Evrimsel süreçte canlılar çok yumuşak bir şekilde değişirler. Bir tür, yeni bir türe son derece ufak basamakların birikimiyle geçer. Dolayısıyla canlıları sınıflandırmak çok güçtür. Bu nedenle taksonomistler (ya da "taksonomlar"), paleontologlar, arkeologlar ve antropologlar sürekli birbirleriyle kavga ederler. Türler arası geçiş öylesine yumuşak, evrim öylesine narin bir süreçtir ki; türleri net çizgilerle birbirinden ayırmakta zorlanırız. Ne zaman ki araya yeterince zaman koyarız, o zaman iki tür arasındaki fark daha belirgin hale gelir. Fakat bu defa da eklediğimiz zamandan ötürü kimi zaman aradaki geçişte bulunan türleri atlayabiliriz. Bu nedenle bilim insanları son derece titiz bir şekilde çalışarak türleri isimlendirmeye ve birbirinden ayırmaya çalışırlar. Böylelikle evrimsel süreçte hangi türün hangisinin atası olduğu, kimin kimden evrimleştiği, hangi türlerin daha yakın, hangi türlerin daha uzak akraba oldukları anlaşılabilir. 

168
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Seda Baştürk
Seda Baştürk
194K UP
Çeviren 7 Ocak 2021
Güney Amerika’nın güney bölgesini, Şili ve Arjantin üzerinden geçen dar bir yol boyunca izleyen 2020 yılının son yeni ayı, 14 Aralık’ta Güneş’in önünden geçti. Bu yılın tek tam Güneş tutulması oldu. Bu dramatik birleşik görüntü kaydedildiği sırada yaklaşık 2 günlük yerberi noktasında olan, yani eliptik yörüngesindeki en yakın nokta, yeni ayın yüzeyi Dünya ışığı ile hafifçe aydınlanmakta. Görüntü, 55 adet 1/640 ila 3 saniye arasında değişen pozlamaların birleştirilmesi ile oluşturulmuştur. Tam tutulma sırasında çekilen bu görsel geniş bir parlaklık aralığını kapsıyor ve loş Ay yüzeyi ile arka plandaki yıldızları ortaya çıkartıyor. Aynı zamanda Güneş’in kenarında gezegen büyüklüğündeki fışkırmalar da görülmekte. Devasa koronal kütle atımı olarak da bilinen bu yapılar normalde Güneş’in parıltısında gizleniyorlar. Sol alttan, yaklaşık saat 7 konumundan Güneş’e yaklaşmakta olan Kreutz ailesinden talihsiz kuyruklu yıldıza (C/2020 X3 SOHO) yakından bakın. 2021’de tutulma avcıları, 10 Haziran tarihinde gerçekleşecek olan halkalı bir Güneş tutulması görecek. Ancak 2021’in tek tam Güneş tutulması için 4 Aralık’a kadar beklemeleri gerekecek. Bu tutulma Antartika kıtasının en güneyinde dar bir yol boyunca gerçekleşecek.
4
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Altay Kenger
Seslendiren 17 Mart 2020 8:04
İnsanlığın sahip olduğu en temel 3 bilimsel sorudan 2'si cevaplandı. Bunlardan ilki, evrenin geri kalanı içerisindeki yerimiz nedir? Kopernik bunu cevapladı....
36
Söz
Fazilet Toros
Alıntıyı Ekleyen 4 gün önce
Yaşamın 3/4’ünü yalamakla(tükürdüğünü yalamak) ve şirin görünmekle geçirmek, 1/4’e yani inanca ve çocukluğa neşter saplamaktan farksız. Görünür olmak uğuruna kemiğine değin, tüm benliğini yok sayar hale getirerek işlevsizleştirmek, yine o, “çağın gerekliliklerinin” laneti herhalde.
Kaynak: https://www.mokitasosyal.com/felsefe/kirkayaklilar/
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı Akademi

Evrim Ağacı Akademi'yi kullanarak kendini Astronomi & Kozmoloji konusunda geliştirebilirsin.

Utku Derin
Utku Derin
351K UP
Aktaran 2 gün önce 3 dk.

Birisinin sizin hakkınızda konuşması ile sizi görmezden gelmesi arasında bir seçim yapsanız hangisini daha makul bulacağınız, Shakespeare'den bir soru olmasa da Mississippi Üniversitesi'nden bir profesörün öncülük ettiği araştırma ekibinin cevaplamaya çalıştığı bir konuydu. Uzun yıllardır dışlanma üzerine yapılan araştırmalar, bir yabancının sizi kısa bir süreliğine bile görmezden gelmesi gibi küçük şeylerin, kendimizi kötü ve değersiz hissetmemize neden olabileceğini gösteriyor. Mississippi Üniversitesi'nde psikoloji profesörü olan Andrew Hales şunları söylüyor:

İşin içine bir de dedikodu girince iş çok daha karmaşık bir psikolojik bilmeceye dönüşüyor. Hales şöyle devam ediyor:

12
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Feyza Emre
Feyza Emre
29K UP
Çeviren 4 Mayıs 2021 4 dk.

Güçlü bir okyanus yırtıcısı olan ve soyu onlarca milyon yıl önce tükendiği sanılan sölekantların, 1938’de Güney Afrika kıyılarında canlı olarak yakalanması, bilim camiasında büyük bir heyecan yaratmıştı. Keşfedilen balığın anatomisi, fosil kayıtlarındaki sölekantlarla neredeyse aynı gözüktüğü için bu tür, sonradan "yaşayan fosil" olarak bilinir oldu. Sölekantların yapısındaki değişimler ufak gibi gözükse de, Toronto Üniversitesi'nden araştırmacıların yaptığı bir çalışma, sölekant genomunun bambaşka bir hikâye anlattığını söylüyor.

Araştırmacılar, Afrika sölekantı olarak da bilinen Latimeria chalumnae türünün, 10 milyon yıl kadar önce, başka balık türleriyle karşılaşarak, 62 yeni gen kazandığını ortaya çıkardılar. Gen dizilimleri, bu yeni genlerin "bencil genler" olarak da bilinen transpozonlar (zıplayan genler) sayesinde kazanıldığını gösteriyor. Transpozonlar, tek amacı kendilerinin daha fazla kopyasını oluşturmak olan ve bazen bunu, bir türden diğer türe geçerek başaran "parazitik DNA elementleri" olarak tanımlanabilirler.

15
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close