Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Erdal Kozan
Erdal Kozan
144K UP
Yazar 7 Şubat 2021 12 dk.

Bir grup insanı, hiç bilmedikleri bir kültürün orta yerine götürüp bıraksak nasıl davranırlardı? Bu soru karşısında heyecan duymayacak bir psikolog bulamazsınız. Ancak psikologlar tarafından cevabı merak edilen pek çok sorunun deneysel olarak araştırılması mümkün değildir. Bunun sebebi, son birkaç on yılda kurulmuş olan ve deneylerde yer alacak katılımcıları olası zararlara karşı koruma amacındaki etik kurulların, insan haklarını ihlal etme potansiyeli olan çalışmalara izin vermemesidir.

Ancak bilimde olanın aksine, sanattaki yöntemleri daha özgürdür. Bir grup insanın hiç alışık olmadıkları bir kültürün orta yerinde nasıl davranacaklarını hayal eden kitaplar yazabilir, filmler çekebilir hatta bu durumu tasvir eden tablolar, heykeller yapabilirsiniz. O halde bu sorunun cevabını tartışabilmek için en uygun zemin sanatın özgür suları olacak. Tunç Okan’ın senaristliğini ve yönetmenliğini yaptığı 1975 yapımı Otobüs filmi, yazının başında bahsettiğimiz soruya kendi perspektifinden oldukça çarpıcı bir yanıt veriyor. Bu yazının eksenini de psikolojinin kültür alanındaki çalışmaları ile Otobüs filminin anlatısı arasında ilişki kurma gayreti oluşturuyor.

82
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Görkem Bakırcı
Yazar 9 saat önce 35 dk.

Bilim, etik kaygılar dikkate alınmadığı durumlarda çok tehlikeli olabilir ve amacından kolayca sapabilir. Bilimsel metodları kullanan bilim insanları, etik ihlalleri temel almadıkları durumlarda korkunç deneyler ve ihlaller yapabilirler. İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana, bilimi ve toplumu bilimsel araştırmalarda kötüye kullanılan deneyler, sahte araştırma raporları, mesleki kıskançlık, rekabet veya bilimsel fonların kötüye kullanılması gibi suistimallerden korumak için çok sayıda etik düzenleme geliştirilmiştir. Çeşitli bilimsel birlikler, dernekler, akademiler, üniversiteler ve bilimle ilgili diğer kurumlar, biçim ve içerik açısından geniş bir çeşitlilik ortaya koyan etik standartları benimsemiştir. Bazıları genel etik davranış ve sorumluluk ilkelerine dayanır, diğerleri disiplinlere özgü mesleki görevlere atıfta bulunur.

Bilim; sonsuz bir arayış ve merak, bilinmeyen sulara yapılan zorlu ve tehlikeli yolculuk, içinde yaşadığımız evreni anlamak ve bilmek için girişilen bir sorgulamadır. İnsanı en uzak kıtalara, vahşi yerlere, Ay'a bile götürmüştür bu arayış.

4
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

İstanbul Üniversitesi Matematik Kulübü
Etkinliği Ekleyen 3 hafta önce İstanbulÜcretsiz23 Mayıs
Öğrenci Matematik Çalıştayı XI
23 Mayıs 2025 10:00 tarihinden 23 Mayıs 2025 16:00 tarihine kadar.

İstanbul Üniversitesi Matematik Kulübü olarak bu yıl 11. ‘sini düzenlediğimiz Matematik Çalıştayımızda, birbirinden değerli konuşmacılarımız ve panelistlerimiz sizlerle.

Konuşmacılarımızın ve panelistlerimizin bilgi ve deneyimlerinden yararlanmak istersen aşağıdaki formu doldur, etkinlik gününde aramızda yerini al.

Katılım formu;

https://forms.gle/b4dLBBKKKeLodRQ18

Daha detaylı bilgi almak için bize ulaşabilirsiniz.https://www.instagram.com/iumatematik/

Devamını Göster
7
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İsmail Aziz Bozkurt
İnsan Bilimcisi 14 Haziran 2023 Sen de Cevap Ver

Özgürce unutmak?Not tutmadığın birşeyi sonsuza kadar unutabilirsin bir ihtimalle ama not tutmuşsan 20 yıl geçse bile o notu eline alıp okuduğunda hatırlarsın (tam bir notsa) insanlar not tutmayı hatırlamak için yaparlar bunu geçmişteki insanlarda parşömenlere,kazılara veya başka maddelere işleyerek not tuttular not tutma işinde sadece kelime ve yazılar değil bazen resimler,sembollerde kullanılır.Özetle not tutmak kişi herhangi bir olayı,bilgiyi,kavramı unutursa onu tekrar hatırlayabilmesi için yapılır senin burda dediğin 'Özgürce unutmak' ifadesini not tutmayla bağdaştıramadım muhtemelen kastettiğin şeyin 'Not tutayımda kayıt etmiş olayım istediğim gibi unuturum şimdi' anlamında olduğunu düşünüyorum ama hatırlanma için not tutmakta bununla aynı işlevde fikirsel olarak farklı olsa bile

2
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Mehmet Demirdağ
Yazar 18 Şubat 2020 26 dk.

Günümüzde gelişen teknoloji ile beraber gelen fayda ilişkisi yanında birtakım sorunları da beraberinde getiriyor. Bu sorunlar, doğada biyosfer ve ekosistemler üzerinde etkili olduğu gibi insan sağlığı ve yaşamı üzerinde direkt veya dolaylı yollardan etkili olabiliyor.

Geçmişten bugüne uzanan, bugünden geleceğe uzanacak olan teknolojik gelişmelerin insan ve çevresi üzerinde olan etkileri iyi veya kötü bir etkileşimi ifade eder. Sanayi devrimi ile başlayan ve diğer endüstri devrimleri ile günümüze uzanan gelişmelerin sonucunda bugün Yapay zekâ çağı olarak tanımlanan bir çağa adım atmış bulunuyoruz.

117
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Tüm Reklamları Kapat
Alper Kaan Selçukoğlu
Yazar 2 gün önce 10 dk.

Yeryüzü biyotasının evrimsel tarihçesi, belirli dönemlerde dev boyutlara ulaşan çok sayıda organizmanın ortaya çıkışına sahne olmuştur. Bu devasa türler arasında özellikle Mezozoik Zaman'da baskın olan Sauropoda kladına ait dinozorlar, ekstrem morfolojik oranları ve dev vücut kütleleriyle öne çıkmaktadır. Uzun servikal omurlar ve kitlesel hacimleriyle Diplodocus, Brachiosaurus ve benzeri sauropodlar kara ekosistemlerinin tarihsel olarak en büyük tetrapodları arasında sayılmaktadır. Bunun yanında, Tyrannosaurus rex ve Spinosaurus gibi yırtıcı türler, hem bilimsel araştırmaların hem de popüler kültürün etkisiyle "devlik" denince zihinlerde yer eden isimler olmuştur.

Ancak devasa canlılar sadece kara ile sınırlı değildir. Günümüz denizlerinde yaşayan ve şimdiye dek var olmuş en büyük hayvan olarak kabul edilen mavi balina (Balaenoptera musculus), bu unvanın yaşayan temsilcisidir. Yine de 2023 yılında keşfedilen ve boyutlarıyla mavi balinayı tahtından edebileceği düşünülen Perucetus colossus gibi türlerin buluntuları, doğanın büyüklük rekorlarının sürekli kırılmasına neden olmaktadır.[1]

7
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 2 Mart 2013 4 dk.

NASA, yıllardır özellikle Güneş Sistemi'mizi ve Evren'i anlama çabalarını özverili bir şekilde sürdürüyor. Bu görselimizde, NASA'nın bazı önemli görevlerini tanıtmaya çalışacağız. 

Aşağıda her bir göreve dair kısa bilgiler bulmanız mümkündür:

15
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nda yayınladığımız bilim haberlerini anlık olarak Bundle üzerinden de okuyabileceğinizi biliyor muydunuz?

Gülin Çavuş
Gülin Çavuş Seslendiren 26 Kasım 2021 1:09:18
Son dönemlerde hem ülkemizde hem de dünyada etkisini arttıran şüpheli bilgilerin doğruluğunu araştıran fact-checking organizasyonlarından Teyit.org'un...
28
Yunus Sahin
Seslendiren 3 gün önce 5:04
2013 sayımlarına göre Çin'in nüfusu 1.357 milyar, Hindistan'ın nüfusu 1.252 milyardır. İkisinin toplam nüfusu, tüm Dünya'nın %35'inden fazlasına denk...
8
Çağrı Mert Bakırcı
Uyarlayan 26 Mart 2018 59s

Einstein'ın lisede matematik derslerinde ne kadar kötü olduğu, hatta dersten kalmasına neden olacak kadar kötü durumda olduğu, "ibretlik hikaye" olarak dilden dile anlatılır.

Nobel Ödülleri'ne ait resmi Facebook sayfasında yayınlanan bir fotoğraf, Albert Einstein'ın lise karnesini gösteriyor ve bu konudaki miti çürütüyor.

37
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Melek Ertürk**N
bilgim var biraz da arastırdım(senin için) 14 saat önce Sen de Cevap Ver

HIV’in (İnsan İmmün Yetmezlik Virüsü) böyle açıldığını yeni öğreniyorum sayende yıllardır tam olarak yok edilememesinin birkaç önemli nedeni var, ve evet, virüsün çeşitliliği (farklı tür ve alt türleri) bu nedenlerden enn önemlisi İşte başlıca sebepler:

### 1. **HIV Virüsünün Hızlı Mutasyon Yeteneği**

HIV, çok hızlı mutasyona uğrayan bir retrovirüstür. Bu mutasyonlar virüsün genetik yapısını sürekli değiştirir, böylece bağışıklık sistemi ve ilaçlar virüsü yakalamakta zorlanır. Bu hızlı değişim, virüsün farklı varyantlarını oluşturur ve tedaviye dirençli formlar gelişebilir.

Tüm Reklamları Kapat

### 2. **Virüsün Hedeflediği Hücreler**

HIV, bağışıklık sisteminin temel hücreleri olan CD4+ T hücrelerini enfekte eder ve yok eder. Bu hücreler bağışıklık sisteminin “komutanları”dır. Virüs, bağışıklık sistemini çökertirken, aynı zamanda kendi yok edilmesini zorlaştırır çünkü vücudun savunma hücrelerini hedef alır.

### 3. **Virüsün Gizli (Latent) Hale Geçmesi**

HIV enfekte ettiği bazı hücrelerde aktif olmayıp “uyku” durumunda kalabilir (latent enfeksiyon). Bu latent virüs, uzun yıllar tespit edilemez ve antiretroviral tedavilere direnç gösterir. Bu yüzden virüsü tamamen ortadan kaldırmak zor olur.

Tüm Reklamları Kapat

### 4. **Tedavinin Karmaşıklığı**

Şu anki tedaviler (antiretroviral terapi, ART) virüsün çoğalmasını engeller ama latent virüsü yok edemez. Bu tedavi virüs yükünü çok düşük tutar, hastanın sağlıklı yaşamasını sağlar ama virüsü tamamen vücuttan temizlemez.

### 5. **Çeşitli HIV Türleri ve Alt Türleri**

HIV-1 ve HIV-2 olarak iki ana tür vardır. HIV-1 dünyada en yaygın olanıdır ve kendi içinde birçok alt türü (subtip) vardır. Bu genetik çeşitlilik, aşı ve tedavi geliştirmede ekstra zorluk yaratır çünkü bir tür için geliştirilen yöntem diğer türlerde aynı etkiyi göstermeyebilir.

---

0
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

İnceleme
Şehmus Savaş
İnceleyen10 21 Mart 2023
Öncelikle Vıctor Hugo muhteşem bir yazar Bir İdam Mahkumu adlı esri muhteşem kesinlikle okumalısınız eminim kitaptan öreneceğinizçok şey olur
9.6/10
(127 Kişi)
Puan Ver
Hasan Âli Yücel Klasikler Dizisi CCV (205) - Fransızca Aslından Çeviren: Volkan Yalçıntoklu
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
14
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 23 Ağustos 2011 28 dk.

Tartışmalar, tarih boyunca, yaygın ve hâkim fikirlerin insanlarca sorgulanmasını mümkün kılmıştır. Tartışmalar, daha önce düşünülmemiş konuların gözden geçirilmesini, henüz yıkılmamış tabuların sarsılmasını sağlar. Günümüzde de büyük bir öneme sahip olan tartışmaları yakından incelediğimizde sık sık “kavga” şeklinde gerçekleştirildiklerini ve asıl amacın dışına çıktıklarını görebiliyoruz. Ama her şey kaybedilmiş değil. Bilimin ve felsefenin gelişmesi sayesinde, artık tartışmalar içinde yer alan argümanların temel aldığı çeşitli safsataları da tespit ve kategorize edebiliyoruz. Dolayısıyla, bu safsataları anlamak için, öncelikle halk arasında oldukça yanlış tanınan ”tartışma” kavramını ele almak gerekmektedir.

Bu yazı dizimizde, “bilimsel tartışma” nedir ve ne değildir, nasıl yapılmalıdır ve nasıl yapılmamalıdır gibi temel sorular üzerinde duracağız. Bu bilgiler sadece bilim dünyasında değil, aynı zamanda günlük yaşamınızda da karşılaşabileceğiniz tartışmalarda faydalı olabilecek konulardır. Amaç “fikir değiştirmek” olduğunda, argümanlarınızın başarısı karşınızdaki kişinin açık fikirliliğine bağlı bir durum olsa da, argümanlarınızı bilimsel verilerle ve mantıkla desteklemek, sürdürülen tartışmayı daha da etkili ve işe yarar kılacaktır. Elbette her fikir eşit değerde ve/veya eşit değildir, hatta bazı fikirler sadece öznel olarak değil, nesnel olarak bile ”saçmalık” denecek kadar abartılı olabilir. Böylesine durumların tartışıldığı konularda çıkmaza girildiğinde, ”Bana saygı duy!” gibi savunmalar da sıklıkla karşımıza çıkmaktadır. Halbuki hiç kimse, bir başka kişiye saygı duymak için o kişinin fikirlerine saygı duymak zorunda değildir. Futbol fanatiği bir dostunuzun spor sevdasının abartılı ve kendisine zarar veren düzeyde olduğunu ifade etmek, dostunuza saygı duymadığınız anlamına gelmez. Benzer şekilde, bir kişinin derinden inandığı inanç ve fikirleri sorgulamak, onlara saygısızlık etmek değildir. Bu kişi, sizden yaşça çok daha büyük ebeveynleriniz veya dedeniz olsa bile... Tam tersine, istisnasız olarak her türlü fikri sorgulamak, tartışmak, bu fikirlerin değeri ve geçerliliği üzerine kafa yormak, insanlığı ileri götüren, toplumları zenginleştirip güçlendiren, halkları aydın ve özgür kılan tutumlardır. Dolayısıyla, tartışma ve münazara kültürünün yer etmediği kültürler, diğerlerinden geri kalmaya mahkumdur.

233
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı Akademi

Evrim Ağacı Akademi'yi kullanarak kendini Sahtebilim ve Şüphecilik konusunda geliştirebilirsin.

Sahtebilim
Sahtebilim
98 Makale
19 saat 9 dakika
Öğrenmeye Başla
Komplo Teorileri
Komplo Teorileri
14 Makale
3 saat 50 dakika
Öğrenmeye Başla
Astroloji
Astroloji
4 Makale
1 saat 5 dakika
2 Soru
Öğrenmeye Başla
UFO ve Uzaylılar
UFO ve Uzaylılar
17 Makale
2 saat 44 dakika
Öğrenmeye Başla
İnceleme
Ayşenaz Subaşı
İnceleyen10 1 gün önce
Jordan Peele ile ilk tanıştığım film. Sonunda yaşadığım şoku asla unutamam. Tam bir korku filmi klasiği, harika.
Biz
Film
9.4/10
(5 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Azra Özdemir
Üye 4 gün önce 1 Cevap
Işık nasıl ve niye kırılır ?
191 görüntülenme
3
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tutulmaya Yakın Bir Uçuş

10 Haziran’da yeni Ay, Güneş’in önünden geçti. Yeröteye yani eliptik yörüngedeki en uzak noktaya ulaştıktan sadece iki gün sonra, Ay’ın nispeten küçük olan boyutu halkalı bir Güneş tutulması oluşturdu. Tutulmanın muhteşem halkalı evresi, bir ateş halkası şeklindeki parlak Güneş diskini gösteriyor. Dünya gezegeninin kuzeyindeki, dar gölge yolu boyunca izlenebilmiştir. ABD’nin doğu kıyısı boyunca, sabahın erken saatlerinde bulutlu olan gökyüzü, yine de görkemli bir parçalı tutulmaya ev sahipliği yaptı. Boston, Massachusetts’in güneyindeki Quincy plajından çekilen ve dijital olarak birleştirilen bir dizi ardışık görselde, Ay ve Güneş birlikte yükseliyor. Rastlantı sonucu elde edilen dizide yükselmekte olan Güneş ve Ay silueti ile birlikte, uçan bir kuşun izlediği dalgalı yol da görülüyor.

11 Haziran 2021 Günün Astronomi Fotoğrafı (NASA APOD)

📸 Kaynaklar ve Katkıda Bulunanlar:
Görsel Kaynağı & Telif Hakkı: Zev Hoover, Christian A. Lockwood ve Zoe Chakoian
Çeviren: Seda Baştürk
Çeviri Editörü: Eda Alparslan

🔗 Tüm APOD içeriklerini görmek için:
https://evrimagaci.org/apod
İnceleme
Burak Burhan
Burak Burhan
113K UP
İnceleyen10 19 Şubat 2024
Sanayileşmenin, sanayi toplumunun ve aşırı toplumsallaşmanın zararlarını oldukça başarılı şekilde anlatan bir eser, eseri okumadan önce yazarın biyografisine göz atmanızı öneririm.
10.0/10
(6 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : Industrial Society and Its Future
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close