Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Engincan Avcı
Yazar 1 Ekim 2021 13 dk.

Roketler, gerçekten de muhteşemler. Bizler zamanımızın şanslı nesilleri olarak günlük hayatımızda sık sık roket uçuşlarına şahit olabiliyoruz. Çoğumuz kendi gözlerimizle tanık olmasak da gelişmiş iletişim teknolojilerimiz sayesinde roketi uzaydayken bile naklen takip edebiliyoruz. Peki kaçıncı kez olursa olsun izlemesi hala nefes kesici olan bu roketlerin nasıl uçtuğunu gerçekten biliyor muyuz? Bu onlarca tonluk roketler, gerek atmosferimizde gerek uzay vakumunda Dünya'nın yorucu yerçekimini yenerek nasıl saatte 27 bin kilometre gibi inanılmaz süratlere ulaşabiliyorlar? Gelin bu devasa kompleks makinelerin ardındaki basit prensipleri beraber keşfedelim…

1900 yılının başlarında uzay yolculuğu imkansız gibi gözüküyordu. Uzayda dikkate değer miktarda gaz bulunmadığı için, havayı iten pervane tarzı araçlarla uzayda yolculuk imkansızdı. Bunu gerçekleştirebilmek için aracı parçacıklar yardımıyla iten bir mekanizma gerekiyordu. İşte bu noktada itici roket motorları geliştirildi. Az sonra daha detaylıca inceleyeceğimiz Newton'un 3. Yasası'na göre işleyen bu motorlar, bir yöne doğru yapılan bir etkinin, o yönün zıt yönüne doğru bir tepkiye neden olmasını sağlayarak büyük kütleli roketlerin havalanmasını ve uzaya doğru hareket etmesini sağlar.

49
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Buğra Ünal
Seslendiren 10 Haziran 2024 34:58
Buğra Ünal & Meriç Öztürk - Microsoft'tan Recall'a recall - Computex'ten Seçkiler - Tifosinin yüzü gülür mü?
17
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

İnceleme
Yusuf Bedirhan
İnceleyen 2 gün önce
Bu sene yıldırım atamadılar ama ellerinde mızrak ile geziyorlar…
Yıldırım istiyoruz babbaaaa!
Film
4.8/10
(4 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı
Çeviren 2 Ağustos 2016 18 dk.

Dünya’nın yörüngesindeki değişiklikler, binyıllardır iklim değişimlerinin zamanını belirlemede etkili olmuşlardır. Paleoiklim, uzak geçmişteki bu iklim değişikliklerin araştırılması ve modellenmesini konu alan bir bilim dalıdır ve günümüzde paleoiklimbilimciler bu değişimlerin uzak atalarımızın yaşam alanlarını değiştirip değiştirmediklerini ve değiştirdilerse nasıl değiştirdiklerini araştırmaktadırlar. 

İnsan türünün evrimindeki kritik dönüm noktaları ve davranışsal gelişimlerin, çevresel etkenler tarafından şekillendirildiği düşüncesi Darwin’den bu yana varlığını sürdüren bir fikirdir. Her ne kadar bir yüzyıl boyunca çeşitli hipotez ve modeller öne sürülmüş, geliştirilmiş ve/veya geride bırakılmış olsalar da, evrimdeki temel itici gücün fiziksel ve cansız çevredeki değişiklikler olduğu görüşünü savunan “Çevresel Determinizm” düşüncesi ve bu düşüncenin insansıların evrimi üzerindeki olası etkileri günümüzde hala daha canlılığını sürdüren bir konu. Her ne kadar işin sonunda evrimsel değişimlerin ardındaki temel kuvvetlerden birisi belirli canlı nüfusları üzerine etki eden yerel ölçekteki çevresel süreçler olsa da, bu gibi değişimler genellikle kendilerinden çok daha büyük olan bölgesel ya da küresel ölçekteki iklimsel yönelimlerin dahilinde gerçekleşirler. (Ç.N: Yazı boyunca kullanılacak boyut kavramları küresel>bölgesel>yerel şeklinde olacaktır.)

73
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Erdal Kozan
Erdal Kozan
144K UP
Çeviren 9 Ekim 2020 5 dk.

Facebook. Twitter. Snapchat. Instagram. Tinder. Match.com.

Tüm dünyada sosyal medya kullanımı ve ve buradan kurulan etkileşimin miktarı giderek artıyor. Pew Enstitüsü’nün 2018 verilerine göre Amerikalı yetişkinlerin çoğunluğu YouTube (%73) ya da Facebook (%68) kullanıyor ve Facebook kullananların yarısından fazlası hesaplarını günde birkaç kez kontrol ediyor.[1]

45
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Beste Zorlu
Beste Zorlu
150K UP
Uyarlayan 5 gün önce 3 dk.

Doğada canlı gruplarının avcılarına karşı geliştirdiği farklı savunma mekanizmaları mevcuttur; kamuflaj, mimikri, çeşitli özelleşmiş yapılar ve zehir bu savunma başında gelir. Bu mekanizmaların arasında doğası sebebiyle en çok çalışılan ve merak uyandıran başlık zehirdir.[1][2]

Özellikle bazı canlı grupları zehirleri nedeniyle "en çok korkulan", "en tehlikeli" gibi isimlerle anılır olmuştur. Bazı böcekler, örümcekler, kurbağalar, yılanlar, kaplumbağalar zehirlidir ve her biri yaşadığı habitatın coğrafyasına göre farklı kimyasal içerikli zehirlere sahiptir. Bu başlıklar içerisinde yılanların zehirleri en tehlikelilerden biri olarak kabul görür.

6
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Okan Ö. Cinemre
Yazar 15 Ekim 2021 11 dk.

Ben, Rosalind Elsie Franklin. 25 Temmuz 1920'de Londra’nın Notting Hill kasabasında, Ellis ve Muriel Franklin çiftinin beş çocuğundan ikincisi olarak dünyaya geldim. Annem ve babam eğitimli, sosyal bilinci yüksek Yahudi ailelerinden geliyordu. Dindar insanlardı. Nazi Almanyası’nda eziyet gören halklarına yardım etmek için epey uğraşmışlardı. Babam, bir bilim insanı olmak istemiş, fakat I. Dünya Savaşı sırasında eğitimini yarıda bırakmıştı. Nihayetinde liberal görüşlere sahip bir ticaret bankacısı olmuştu ve Working Men's College'ta ders veriyordu. Ben ise bir nevi onun hayallerini gerçekleştirecek kişiydim. 

Çocukluğum boyunca erkek kardeşlerimle birlikte vakit geçirdiğimden, onların oynadığı her türlü oyunla ilgileniyordum. Tıpkı onlar gibi ben de yarışmacı bir ruha sahiptim. Aynı zamanda resim çizmeye ve değişik aletler icat etmeye bayılırdım. 11 yaşımdayken kimya ve fizik dersleri veren nadir kız okullarından biri olan St. Paul Kız Okulu'na yazıldım. Okulun gözünde tek eksiğim, müziğe olan yeteneksizliğimdi. Öyle ki okulun müzik öğretmeni bir işitme sorunum ya da kulak iltihabımın olup olmadığını öğrenmek için annemi çağırmıştı. Okul hayatımda çalışkanlığım ve zekâmla, özellikle de fen bilimleri, Latince ve spor dallarına olan ilgimle ön plana çıkıyordum. Zamanımın çoğunu aritmetik sorularını çözmeye harcıyordum. Beni gözlemleyen halam, "endişe verici düzeyde zeki" olduğumu söylüyordu. Ne tuhaf! 

18
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Burak Albayrak
Ekleyen 29 Haziran 2022 38 dk.

Turner Sendromu, insanlarda biyolojik olarak dişi cinsiyetini belirleyen XX kromozom çiftinden 1 adet X kromozomunun silinmesiyle oluşan, dolayısıyla 45+X0 karyotipiyle karakterize edilen ve kadınlarda gelişimi etkileyen kromozomal bir durumdur. Sendromunun en yaygın özelliği boy kısalığıdır ve yaklaşık 5 yaşında kendini gösterir. Ayrıca, yumurtalık fonksiyonunun erken kaybı (yumurtalık hipofonksiyonu veya erken yumurtalık yetmezliği) de çok yaygındır. Yumurtalıklar ilk başta normal olarak gelişir, ancak yumurta hücreleri genellikle erken ölür ve çoğu yumurtalık dokusu doğumdan önce dejenere olur. Etkilenen birçok kız çocuğu, hormon tedavisi görmedikçe ergenliğe giremez ve dolayısıyla neredeyse hiçbiri gebe kalamaz. Sendromdan etkilenen kadınların küçük bir yüzdesi, genç yetişkinlik boyunca normal yumurtalık fonksiyonunu koruyabilir.

Turner Sendromu'na sahip kadınların yaklaşık %30'unun boyun bölgesinde ekstra deri kıvrımları (perdeli boyun), ensede düşük saç çizgisi, el ve ayaklarda şişme (lenfödem), iskelet anormallikleri veya böbrek sorunları vardır. Etkilenen bireylerin üçte biri ila yarısı, aort koarktasyonu (kalpten çıkan büyük arterin daralması) veya aortu kalbe bağlayan kapakçık anormallikleri gibi bir kalp kusuru ile doğar. Bu kalp kusurlarıyla ilişkili komplikasyonlar yaşamı tehdit edici olabilir.

63
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Civan Kanlıpıçak
Yazar 27 Haziran 2020 16 dk.

Denizin durgun olduğu, sıradan bir öğleden sonra ,ışık düzeyi düşük ortamda boyunun 3 katı polar kamçı demetiyle yüzlerce virüs ve bakterinin arasında usulca ilerleyen Rhodospirillum, içinde bulunduğu ortamdan daha fazla ışık şiddetine sahip alternatif bir bölge bulmak için devriye geziyordu. Karbon monoksidi (CO) kullanarak besin sentezleyen foto-ototrof kolonisinin sadece CO ile dahi yüksek hayatta kalma becerileri vardı; ancak bunun için sürekli ışık kaynağına ihtiyaç duyduklarından, olası bir karanlık durumuna karşı ışık şiddeti optimum düzeyde olan farklı seçenekleri her zaman hazırda bulundururlardı.

Kısa süre önce kamçı hareketinin verimliliğini arttıran bir nokta mutasyonu geçirmesi, koloni konseyinin onu saha tarama görevine terfi ettirmesini sağlamıştı. Rhodospirillum bu olayı sevinçle karşıladı. Zamanının büyük çoğunluğunda koloniden uzak kalmak iyi gelecekti ve geri döndüğünde sahip olduğu bilgilerle topluluğuna yarar sağlayacaktı. Her zaman üzerine düşeni layıkıyla yerine getirir ve birlikte yaşamanın getirdiği hiçbir sorumluluktan kaçmazdı. Her ne kadar son zamanlarda kolonisi tarafından dışlandığını hissetse de bu durum değişmemişti.

19
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Evrim Ağacı
Alıntıyı Ekleyen 18 Ekim 2019
Benim için hayat sürekli bir öğrenme süreci, öğrenmekse derin bir tutkudur. Bilgiçlik taslamak ya da kuru kuru bilmek için değil, sahiden bilme, anlama isteği ile her yaşta yeni bir şeyler öğrenmenin sevinci yaşamım boyunca hiç terk etmedi beni.
Bu alıntı Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
24
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 27 Mayıs 2011 42 dk.

Kendinizin ve karşınızdakinin sahip olacağı elma sayısını belirleyeceğiniz bir oyun hayal edin. Ancak size söylendiğine göre, oyunda nihai olarak kazanmak ya da kaybetmek yok; sadece farklı şartlar altında nasıl düşündüğünüzün tespit etmeye çalışıldığı söyleniyor. Önünüzde üç seçenek var: A seçeneğinde, kendinize 10 elma alırken karşınızdakine hiç elma vermeyeceksiniz; B seçeneğinde, siz 2 elma alırken karşınızdakine 1 elma vereceksiniz; C seçeneğinde ise siz 4 elma alacaksınız, karşınızdaki ise 7... Hangisini seçmek isterdiniz?

Herkesin bu oyunda kullanacağı strateji farklı olacaktır. Bu oyunlarda "evrensel olarak geçerli" bir strateji olabilir veya olmayabilir; ancak her oyunda, tamamen rastgele tercihler yerine, genellikle en azından bir tane "mantıksal olarak desteklenebilir" strateji olacaktır. İşte bu oyunlar ve bunlar dahilinde kullanılan stratejiler Oyun Kuramı veya Oyun Teorisi isimli, ekonomi, savaş politikası, felsefe, mühendislik, bilgisayar bilimleri, işletme ve hepsinden önemlisi, biyoloji alanlarını kapsayan disiplinler arası matematiksel bir kuram çerçevesinde incelenir. Oyun Kuramı, bir katılımcının yaptığı seçimlerin diğer katılımcının kararları üzerinde etkisinin olduğu, rekabetçi oyunlarda izlenebilecek olan uzlaşmacı stratejileri analiz eder. 

123
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Habil Temiz
İnceleyen6 4 gün önce
Başlangıcı gerçekten bir John Wick Spin-Off'u gibi başlasada,ilerleyen vakitlerde aksiyonun yerini neredeyse bilim kurgu alan,birçok yapımda önemli işler barındıran yıldızları gereksiz harcayan,izlediğimiz 'gerçek' aksiyonun ve dikkat çekici anların neredeyse çoğunu sadece John Wick tarafından izlediğimiz, artık aşina olduğumuz 'intikam' senaryolu bir yapım olmuş.Yerinde aksiyonlar ve sahnelerin yanı sıra dikkat çekici atmosfere ve bunun bir sadece spin-off olduğunu hatırlatsada,Ana de Armas'ın ciddi bir rolü kaldırabilip kaldıramamasını sorgulattı.Yine de oyuncuların ve yapım ekibinin bir spin-off olması için elinden geldiğince uğraşları belli oluyor.
Film
6.5/10
(2 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Bilim haberlerimizi ve diğer yazılarımızı Google Haberler'de görmek için bizi takip etmeyi unutmayın.

Fatih Birinci
Yazar 29 Mart 2019 15 dk.

2000 yılında ABD, ülkede kızamık hastalığının artık bittiğini açıkladı. Şüphesiz bu büyük başarının en önemli faili aşılar. Ancak sadece 2019 yılının sadece ilk üç ayında kızamık vakasına 314 kez rastlanınca, bu vakaların görüldüğü başlıca yerlerden olan New York’un Rockland bölgesinde olağanüstü hal ilan edilerek, aşısız çocukların halka açık alanlara girmeleri yasaklandı. Uzmanlara göre bunun nedeni olan aşı karşıtlığı hareketi, Dünya Sağlık Örgütü tarafından 2019 yılında sağlığa karşı en önemli tehditlerden birisi olarak gösterildi. 

2018 yılında yapılan bir araştırmada insanların %16’sının, küresel ısınmanın bir düzmece olduğuna inandığı ortaya çıkmış. Benzer şekilde insanların %37’si, aslında kanserin ilacının bulunduğuna ancak ilaç firmalarının baskısıyla bu gerçeğin örtbas edildiğine inanıyor. Yaklaşık %20’si, aya hiç gidilmediği görüşünde. İnsanların %5’i Yahudi soykırımı diye bir şeyin var olmadığını düşünüyor, %2’si dünyanın düz olduğunu düşünüyor, %4’ü ise dünyanın, insan görünümlü uzaylı sürüngenler tarafından yönetildiğine inanıyor.

268
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Ufuk Derin
Aktaran 5 gün önce 3 dk.

Balıklar cilt bakımı yaptırmak istediklerinde nereye giderler dersiniz? Mercan resifleri, balıklar için doğal "güzellik salonları" gibidir. Bu güzellik salonları, küçük "temizlikçi" balıkların kendilerine hizmet etmesini bekleyen balık "müşteriler" ile dolu, hareketli sosyal aktivite alanlarıdır.

Tıpkı bir araba yıkama ekibinin Buick marka bir arabanın her köşesini temizlemesi gibi bu küçük balıklar da müşterilerinin etrafında ve bazen ağzının içinde özenle çalışıp müşterilerinin pullarındaki bakterileri ve parazitleri özenle temizliyor. Hatta bazen bu minik temizlikçiler, müşterilerine sürtünerek rahatlatıcı bir masaj bile yapıyor. Peki acaba bu güzellik salonlarını temizlik dışında resif boyunca mikropların ve bakterilerin yayılmasında da iyi veya kötü bir rol oynuyor olabilir mi? Örneğin tıpkı yoğun sağlık klinikleri gibi hastalık taşıyan mikropların yayılmasına neden oluyorlar? Yoksa faydalı mikroorganizmaların resif sakinleri arasında paylaşılmasını mı sağlıyorlar? Bu soruların cevabı, mercan resiflerini koruma ve yeniden canlandırma çabaları açısından büyük önem taşıyor.

5
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yusuf Asaf Güven
Ontoloji hakkında bir metin ve bir roman yazdım 4 gün önce Sen de Cevap Ver

Yazmak bir alışkanlık değildir. Bir hobi ya da düzenli hale getirilecek bir iş hiç değildir. Yazmak...

Bir iç sancıdır.

Yani sen her gün ‘oturayım da biraz yazayım’ diyorsan, henüz yazmıyorsundur.

Tüm Reklamları Kapat

Yazmak, sadece elinle değil, acınla yapılan bir şeydir.

Çünkü gerçek yazı; ihtiyaçtan değil, zorunluluktan doğar.

Bir şey seni içeriden kemirir de susamazsın artık kelimeler dökülmek zorunda kalır.

Yazı, defterini değil, kendi içini parçalamaktır.

Tüm Reklamları Kapat

Yazı bir cevap değildir; çoğu zaman cevapsızlığın bizzat kendisidir.

Rutinler, planlar, alışkanlıklar... bunlar egzersiz içindir. Yazı ise yara yerinden çıkar.

O yüzden yazmayı sevmekle yazmak aynı şey değildir.

Gerçekten yazan biri, yazmayı sevdiği için değil, yazmadan yaşayamayan biridir.

Tavsiyem, yazacağın düşünce hakkında o düşüncenin kavramlarını elinle al bir tarafa köy sonra o koyduğun kavramları daha da aç, bunları yaparken konuş aynı zamanda da, bu sayede ne yazacağın konusu hakkında fikrin kesinleşir. Bir nebze de olsa.

2
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'na katkı sağlamanın bir yolu, Agora Bilim Pazarı'na uğrayarak, burada bilimseverlerle buluşturduğumuz bilim kitapları, ders kitapları, hediyelik eşyalar ve diğer ürünlerden satın almak. Bir göz atın, hoşunuza giden bir şeyler bulacağınıza hiç kuşkumuz yok!

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nda yayınladığımız bilim haberlerini anlık olarak Bundle üzerinden de okuyabileceğinizi biliyor muydunuz?

Yaşam Ağacı Türü
Pelin Yaşar
Pelin Yaşar
105K UP
Türü Ekleyen 5 gün önce
Melanargia larissa, Nymphalidae familyasına bağlı, genellikle kara ve beyaz desenli kanatlara sahip bir kelebek türüdür. "Dama kelebeği" olarak da bilinir. Türkiye'de yaygın olarak step ve dağlık bölgelerde, özellikle 1000 m üzeri rakımlarda görülür. Tırtılları buğdaygil familyasındaki bitkilerle beslenir. Kanatlarındaki göz benekleri ve dama desenleriyle kolayca tanınır.
7
İnceleme
Şehmus Savaş🚀🧑‍🚀🔭
İnceleyen10 7 Mayıs 2023
güzel bir film dir
9.6/10
(71 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
13
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close