Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Kafana takılan neler var?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 9 Aralık 2012 10 dk.

Zebra, Atgiller (Equidaeailesine mensup olan, çizgilere sahip üç türü barındıran grubun adıdır. Safari yaparken veya belgesel izlerken (tabii zebraları doğal ortamlarında gözlemleyecek kadar şanslı olmadığınızı varsayarsak) çoğumuzun aklına bu soru gelmiştir: “Zebralar neden çizgilidir?”

Sadece zebraların değil, atların evrimi bilim insanlarının çok uzun süredir ilgi alanları arasında yer almıştır. Bunun sebebi, atların hayatımızdaki önemli rolü ve insanın evrimi ile mesafe kat etmesi konusundaki katkılarıdır. Burada, atların detaylı evrimine girmeyeceğiz, zira konumuzu çok uzatır ve dallandırır. Ancak kısaca, zebraların evrimine sebep olacak evrimsel dala bakabiliriz:

93
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Deniz Ertuncay
Yazar 7 Nisan 2024 17 dk.

Türkiye, tektonik olarak aktif yani depremlerin sıklıkla meydana geldiği bir bölgede bulunuyor. Bunun hayatımıza etkisini 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş depremlerinde bir kez daha gördük. Bu yazıda kısaca bölgemizin depremselliğinden, sismik tehlike ve sismik risk parametrelerinden ve tektoniğinden bahsedip hepimizi derinden etkileyen Kahramanmaraş depremlerinin yer bilimleri açısından inceleyeceğiz.

Kahramanmaraş depremlerinin olduğu bölge, Arap levhasının Anadolu levhasıyla buluştuğu Doğu Anadolu Fay Zonunda meydana gelmiştir.

35
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tam Ay Tutulması Tacı

Bu Ay çok tuhaf görünüyor. Yılın bu zamanında gerçekleşen bu dolunay, Çiçek Ay’ı olarak adlandırılıyor. Ancak bu durum onu tuhaf yapmıyor, dolunaylar ayda (ay-da) bir meydana gelir. Bu bir süper Ay’dı. Yani Ay, hafif eliptik olan yörüngesinde ilerlerken Dünya’ya en yakın olan konumunda tam evresine erişti. Biraz tuhaf olan süper Ay, sıradan bir dolunaydan biraz daha büyük ve daha parlak görünür, böylece Süper Çiçek Ay ismini alır. Bu görselde Ay, tam tutulma esnasında çekildi. Tutulan bir Ay, oldukça tuhaf görünebilir. Karanlık, düzensiz aydınlanmış, sıklıkla kırmızı olan Ay kimi zaman da kan kırmızısı olarak adlandırılır. Bu nedenle ince bulutların arasından görülen bu Ay’a, Süper Çiçek Kanlı Ay denebilir. Bu bulutlar, Ay’ın etrafında soluk bir taç oluşturur ve sadece garip değil aynı zamanda renkli görünmesini de sağlar. Bu görselde Samanyolu galaksisinin kalbi sağ alt tarafta görülebiliyor. Bu Ay, bu gölge, bu galaksi ve bu renklerin hepsi, geçen Ay Cassilis, NSW, Avustralya yakınlarında tek bir çekim ile yakalandı. (Daha sonra Samanyolu’nu daha iyi yakalayan iki çekimle birleştirildi.)

9 Haziran 2021 Günün Astronomi Fotoğrafı (NASA APOD)

📸 Kaynaklar ve Katkıda Bulunanlar:
Görsel Kaynağı ve Telif Hakkı: Helmut Eder
Çeviren: Seda Baştürk
Çeviri Editörü: Eda Alparslan

🔗 Tüm APOD içeriklerini görmek için:
https://evrimagaci.org/apod
Burak Albayrak
Ekleyen 5 Ekim 2022 16 dk.

Kaçıngan Kişilik Bozukluğu, yaygın bir sosyal inhibisyon (davranışsal ketlenme) modeli, yetersizlik duyguları ve olumsuz değerlendirilmeye karşı aşırı duyarlılık ile karakterizedir. Kaçıngan kişilik bozukluğu olan kişiler, kendilerini istenmeyen ve diğerlerinden izole olarak algılayarak, sosyal etkileşimlerden belirgin bir kaçınma gösterirler.

Zayıflatıcı doğasına rağmen, Kaçıngan Kişilik Bozukluğu nispeten az çalışılmıştır. Mevcut araştırmaların çoğu tanısal yönlere odaklanırken, farmakolojik tedavilerin etkileri büyük ölçüde bilinmemektedir ve psikoterapötik müdahaleler üzerine araştırma azdır.

81
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yakup Karabağ
17 saat önce
Zihin konusunda yapılan bilimsel ve felsefi çalışmalar yetersiz ve henüz başlangıç aşamasında. Penrose'nın dediği gibi "elimizdeki modeller zihnin nasıl oluştuğunu açıklamıyor ve üzerinde daha çok çalışmak lazım."  Son 50 yıldır konuyla ilgili yapılan çalışmalara bakınca fizikalist modellerin moderniteden kaynaklanan boyalarının döküldüğünü  görebiliyorum. 
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağlayan Taybaş
Uyarlayan 26 Ocak 2015 2 dk.

Bir kitabı baştan sona okuduğunuzu düşünün fakat gözlükleriniz yüzünden "m" harfi ile ‘n’ harfini ayırt edemediniz. Acaba ne kadar çok detayı kaçırırsınız? 

Normalde bildiğimiz ve DNA ve RNA'nın tümünü oluşturan nükleotitler 5 tanedir: Adenin, Timin, Guanin, Sitozin ve Urasil. Genetik bilimciler, DNA alfabesinde "altıncı bir nükleotidin" bulunması sonucu benzer bir problemle karşılaştılar: Sitozin olarak bildiğimiz molekülün, aslında 2 farklı versiyonu bulunuyor olabilir. Ancak bu versiyonlar (nükleotit modifikasyonları) birbirine o kadar benziyorlar ki, dikkatsiz bir gözden kaçmaları çok kolay. Fakat bu iki versiyonun, birbirinden çok ayrı görevleri var gibi gözüküyor. Ne var ki bugüne kadar bilim insanları, bu modifikasyonların olduğu doku ve hücre tiplerini bu kadar ayrıntılı inceleyemiyordu.

18
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Seda Baştürk
Seda Baştürk
194K UP
Çeviren 17 Kasım 2020
Gökyüzündeki bu parıldayan uzun çizgileri oluşturan nedir? Hiç kimse emin değil. Güçlü Termal Emisyon Hız Artışı (Strong Thermal Emission Velocity Enhancements – STEVEs) olarak bilinen bu parlak ve açık mor renkteki gökyüzü şeritleri, sıradan auroralara benzeyebilir. Ancak en son yapılan araştırmalar önemli farklılıklar olduğunu gösteriyor. Bir STEVE’nin oldukça uzun olan boyu ve sıra dışı renkleri eksiksiz olarak ölçüldüğünde, bir alt-aurora iyon sapması (subauroral ion drift – SAID) ile ilgili olabileceğini gösterir. Bu iyon sapması, atmosferdeki sıcak iyonlardan oluşan ve önceleri görünmez olduğu düşünülen süpersonik bir nehirdir. Bazı STEVE‘lere, yeşil renkli çite benzeyen yapıların da eşlik ettiği düşünülüyor. Çok fazla parıldayan azot içermeyen bu yapılar, oval şeklindeki ana auroranın dışında görülen bir dizi gökyüzü çıtasıdır. 2017’de çekilen bu geniş açılı bileşik görsel, Kanada, Manitoba‘da bulunan Childs Gölü üzerindeki karanlık bir gökyüzünü ve Samanyolu galaksimizin merkez şeridinin önünden geçen bir STEVE’i göstermekte.
1
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Blog Yazısı
Kasım Aydın
Blog Yazarı 2 dk.

İnsanın gerçekten yaşanmamış veya yaşanma ihtimalinin olmadığını düşündüğü hadiselere tepeden baktığı bir hakikattir. Masallara, mitlere veyahut anlatılara burun kıvırması kendi çokbilmişliğinden mi yoksa toplumun genel görüşüne ayak uydurma çabasından mı kaynaklanıyor bilmiyorum. Ancak bu mevzuda elim titremeden şunları yazabilirim: Hikâyeler ve anlatılar sarmalıyla çevrelenmiş olduğunun farkına varamayan insanın, gerçeği bildiğini sanması acınası bir durumdur. Büyüklerimizin anlatılarının şüpheye mahal bırakmayacak ölçüdeki gerçekliğini peşinen kabul etmiş durumda olmamız yetmiyormuş gibi bir de bu anlatıların tartışılması bile kişinin yadırganması olarak yeterli olduğuna da kani olmuş durumdayız. İnsanın hikâye anlatımı yolu ile daha kolay ve anlaşılır bir biçimde öğrendiği doğrudur. Peki, hikâyelerin doğruluğu ne olacak? Bu doğruluk anlatan kişiye ve anlatılan zaman ve mekâna göre değişiklik mi gösterecek? Gerçek doğru olarak anlatılan hikâyelerin ve bu hikâyelerden çıkartılan öğütlerin esasen kırmızı başlıklı kız masalından bir farkının olmadığını söylesem toplumun tehlike çanlarını çalmasına neden olmuş olur muyum?

Sibirya halklarının ruhlar arasına dolaştığına inandıkları gibi bizlerin de anlatı ve hikâyeler çıkmazında gezindiğimizi düşünüyorum. Bu hikâyelerin toplum refahı ve düzeni için elzem olması onların hikâye oldukları gerçeğine bir zarar vereceğini de düşünmüyorum. Referansını ve kaynağını bilmediğimiz şeylere inanıyoruz ve referansını ve kaynağını bilmediğimiz şeylere inanmıyoruz. Kısaca işimizi kolaylaştıran hikâyeler bizler için hakikat mertebesine ulaşmışken, bizlerle siyasi, ekonomik ya da dini herhangi bir bağlantısı olmayan hikâyelerin hakikatin yanından bile geçememesi bir tarafa safsata olarak addedilmesi ise gayet tabii karşılanmaktadır. Buna, içimden ikiyüzlülük demek geliyor. Ancak çoğumuzun bu ayrımı bilinçli bir şekilde yaptığını düşünmüyorum. Zaten bu ayrımın içine doğmuş bireylerin, bu ikilikten çıkmasını beklerken aynı zamanda hayatını idame ettirmesini ve toplumun beklentilerini de aynı düzgünlükte karşılamasını beklemek bence biraz haksızlık olacaktır. Ancak bu yükler ve beklentiler safsata ve hakikat arasında hüküm vermeyi kendisine hasreden bireyi tamamen suçsuz konuma da sokmaz.

6
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Utku Derin
Utku Derin
354K UP
Aktaran 1 gün önce 2 dk.

Öğrencileri yapay zekanın yön verdiği bir dünyaya hazırlamak, üniversiteden çok önce başlıyor. South Florida Üniversitesi (USF), Tampa Bay bölgesi ve ülke genelindeki sınıflara yapay zekayı entegre etmek için okul öncesinden 12. sınıfa kadar olan eğitimcilerle işbirliği yaparak gelecek nesillerin temel becerileri erken yaşta geliştirmelerini sağlıyor.

USF Eğitim Fakültesi’nden Profesör Zafer Ünal, öğretmenler için 1.000’den fazla ücretsiz yapay zekâ aracı içeren çevrimiçi bir platform olan TeacherServer’ı geliştirdi. 2024’te hayata geçirilen platformun kullanıcı sayısı kısa sürede patladı. Bugün yaklaşık 1,25 milyon öğretmen, ders planlama, sınav hazırlama, sunum oluşturma gibi işlerde bu araçlardan faydalanıyor. Ünal şöyle diyor:

1
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Altay Kenger
Seslendiren 7 Nisan 2020 8:09
Farklı kültürel birikimlerden gelen insanlar farklı mı düşünür? Farklı düşündükleri kanısı (kültürel görelilik) on yıllardır tabuydu. Bazı bilim insanlarına...
27
Mert Özel
Mert Özel
20K UP
Çeviren 7 Şubat 2017 35 dk.

YZ konusunda bilgilenmek isteme sebeplerimden biri de “kötü robotlar” kavramının kafamı her zaman karıştırmış olması. Kötü niyetli robotlar hakkındaki filmlerin hepsi tamamiyle gerçek dışı geliyordu ve gerçek hayatta YZ'nin tehlikeli olacağı bir durum nasıl olur anlamıyordum. Robotları yapan bizleriz, e o zaman neden onları olumsuz bir şey olabilecek şekilde tasarlayalım? Neden bir sürü güvenlik tedbiri eklemeyelim? Bir YZ sisteminin güç kaynağını istediğimizde kesip kapatamaz mıyız? Bir robot neden kötü bir şey yapmak istesin ki? Bir robot neden bir şey “istesin” ki? Son derece şüpheciydim. Ama sonra gerçekten zeki insanların konuştukları şeyleri duydum...

Bu insanlar buralarda bir yerde olma eğilimi gösteriyordu:

73
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Sizden Gelenler
Kasım Yiğit Çerçel
Üye
Evrim Ağacı ile yaklaşık 2 sene önce evrimi araştırırken tanıştım. O zamandan beridir de bir konuyu araştırırken başvurduğum ilk kaynaklar arasında yer alır. Buradan başta Çağrı Mert Bakırcı olmak üzere bana bilimi sevdiren tüm Evrim Ağacı yazarlarına teşekkür ediyorum.
Öne Çıkan İlanAraştırma Anketi
Nilsu Aydın
İlanı Ekleyen 3 gün önce ÇevrimiçiÜcretsiz19 Mayıs
ANKET - Genç Yetişkinlerde Nesne İlişkileri ve Başa Çıkmada Öz-Anlayışın Rolü
19 Mayıs 2025 08:02 tarihinden 17 Temmuz 2025 08:05 tarihine kadar.

Değerli katılımcılar,

Sizleri, Klinik Psikoloji Yüksek Lisans programı kapsamında yürüttüğüm “Genç Yetişkinlerde Nesne İlişkileri ile Başa Çıkma Tutumları Arasındaki İlişkide Öz-Anlayışın Aracılık Rolü” başlıklı bilimsel araştırmama katılmaya davet ediyorum.
Araştırmaya, 18-40 yaş arasında olan ve İstanbul veya Sakarya illerinde yaşayan bireyler katılabilmektedir.
Anketi doldurmanız yaklaşık 10-15 dakikanızı alacaktır. Katılım gönüllülük esasına dayanmaktadır. Bu çalışmada kimlik bilgileri toplanmamakta, yanıtlar yalnızca bilimsel amaçla değerlendirilmektedir.

Katılımınız, vaktiniz ve desteğiniz için çok teşekkür ederim!

👉 https://forms.gle/SpdPK76pdivcBhPX8 
 

Devamını Göster
0
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Eser
Ece Müker
Ece Müker
505K UP
Eseri Ekleyen 1 gün önce Film
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
Cansu Yazıcı
Cansu Yazıcı
126K UP
Yazar 6 Şubat 2021 2 dk.

Germanyum elementinin kimyasal sembolü "Ge"dir. Periyodik tablonun dördüncü periyodunun 4A grubunda bulunmaktadır. Atom numarası 33 ve atom ağırlığı ise 72.630 dur. Erime noktası 1211.40 K (938.25°C veya 1720.85°F), kaynama noktası ise 3106 K (2833°C veya 5131°F) olarak ölçülmüştür. Oda sıcaklığında katı fazda bulunmaktadır.[1] Germanyum atomları, 32 elektron, 32 proton ve dış kabukta 4 değerlik elektrona sahiptir. Germanyumun doğal olarak oluşan beş izotopu vardır. En yaygın olanı Germanyum-74'tür.

Saf germanyum sert, parlak, gri-beyaz ve kırılgan bir metaloiddir. Elmas benzeri kristal yapıya sahip olup, kimyasal ve fiziksel özellikleri silikona benzemektedir. Germanyum havada ve suda stabildir ve nitrik asit dışında alkali ve asitlerden etkilenmez. Donduğunda veya katılaştığında genişleyen birkaç elementten biridir. Bir metaloid olarak germanyum hem metal hem de metal olmayan özelliklere sahiptir. Aynı zamanda bir yarı iletkendir, yani bir yalıtkan ve bir iletken arasında elektriksel iletkenliğe sahiptir.[2]

Bionluk Logo yazarlarınca hazırlandı.
17
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Bilim haberlerimizi ve diğer yazılarımızı Google Haberler'de görmek için bizi takip etmeyi unutmayın.

Alper Kaan Selçukoğlu
Yazar 3 gün önce 10 dk.

Yeryüzü biyotasının evrimsel tarihçesi, belirli dönemlerde dev boyutlara ulaşan çok sayıda organizmanın ortaya çıkışına sahne olmuştur. Bu devasa türler arasında özellikle Mezozoik Zaman'da baskın olan Sauropoda kladına ait dinozorlar, ekstrem morfolojik oranları ve dev vücut kütleleriyle öne çıkmaktadır. Uzun servikal omurlar ve kitlesel hacimleriyle Diplodocus, Brachiosaurus ve benzeri sauropodlar kara ekosistemlerinin tarihsel olarak en büyük tetrapodları arasında sayılmaktadır. Bunun yanında, Tyrannosaurus rex ve Spinosaurus gibi yırtıcı türler, hem bilimsel araştırmaların hem de popüler kültürün etkisiyle "devlik" denince zihinlerde yer eden isimler olmuştur.

Ancak devasa canlılar sadece kara ile sınırlı değildir. Günümüz denizlerinde yaşayan ve şimdiye dek var olmuş en büyük hayvan olarak kabul edilen mavi balina (Balaenoptera musculus), bu unvanın yaşayan temsilcisidir. Yine de 2023 yılında keşfedilen ve boyutlarıyla mavi balinayı tahtından edebileceği düşünülen Perucetus colossus gibi türlerin buluntuları, doğanın büyüklük rekorlarının sürekli kırılmasına neden olmaktadır.[1]

8
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Nevzat Keskin
Seslendiren 9 saat önce 6:56
İşte tüm bu diş aşınmalarıyla mücadele etmek adına diş fırçalamak, birçok insan için tırnak kesmek veya tuvalet yapmak kadar "doğal" bir davranıştır....
0
Görkem Bakırcı
Fen Bilimleri Öğretmeni 16 saat önce Sen de Cevap Ver
Bu soru, Kayra Tunadağı tarafından sorulmuştur.
Sizce büyük patlamadan önce ne vardı?
Sizce büyük patlamadan önce ne vardı?

Sorunuzun tam net bir cevabı yok ancak farklı bilim insanlarının fikirleri üzerinden gidebilir ve bize en yakın gelen fikri benimseyebiliriz. 2 farklı senaryo hayal ediyoruz. Bunlardan birincisi Bing Bang'in başlangıç noktası olduğu, diğeri ise Bing Bang'in sadece bir ara durak olduğu senaryolar. Birinci senaryoda Hawking'in meşhur sözünü hatırlamamızda fayda var. O diyordu ki ''Bing Bang'den önce ne vardı sorusu Kuzey Kutbunun kuzeyinde ne var sorusu gibi anlamsız bir sorudur'' Yani Bing Bang bir başlangıç noktasıysa Bing Bang'den önce ne vardı diye sormanın bir anlamı da yok. Fakat esasında bu bana çok doğru bir yaklaşım gelmiyor. Çünkü bir başlangıç noktası varsa ortada çözülmesi gereken bir problem var demektir. Başlangıç noktasını izah etmeliyiz, evreni başlatan, harekete geçiren şeyin ne olduğunu izah etmeliyiz ve eğer felsefi anlamda Bing Bang'den önce hiçlik varsa bilimsel olarak meseleye çok doğru yaklaşmıyoruz demektir.

İkinci senaryomuz ise Evrenimizin aslında hep var olduğu ve Bing Banglerin ara duraklar olduğu. Burada karşımıza Roger Penros'un oldukça beğenilen Conformal Cyclic Cosmology (CCC) kozmoloji modeli karşımıza çıkıyor. Benim de şahsım adına en beğendim kozmolojik modellerden biri ve gerçekten bilim camiasında da hala spekülatif olsa da matematiksel olarak tutarlı bir modeldir. . Ayrıca bu modele paralel fikirlere sahip olan Sean Carrol gibi önemli fizikçiler de var. Tabi ki modelimiz evren üzerine bir çok şey söyler ama ben asıl sorunuzu nasıl açıkladığına değineceğim. CCC modeli döngüsel bir evren modelidir. Evrenin sonu (ışık dolu, boş, ölçekten bağımsız bir yapı) ile bir sonraki evrenin başlangıcı (Büyük Patlama) konformal olarak eşdeğerdir. Evren bir başlangıcı ve sonu olan klasik bir süreç yaşamaz. Bunun yerine aeon (eyon) denilen ara duraklar vardır ve bu ara duraklar Büyük Patlama ile başlar, genişler, madde oluşur, zamanla tüm madde yok olur (kara delikler buharlaşır, protonlar bozunur), geriye sadece ışık ve gravitonlar kalır, bu saf radyasyon evresi, ölçekten bağımsız bir yapıya ulaşır (konformal yapı) ve bu yapı, bir sonraki aeon’un başlangıcı olur.

Yani özetlemek gerekirse Bing Bang bir başlangıç noktası olmayabilir ve evren sonsuzdan gelen ve sonsuza giden bir yapı olarak ezelidir. Henüz tam olarak bilmiyoruz ancak Bing Bang'i bir başlangıç noktası olarak kabul etmek için hiçbir geçerli veri yok. Dolayısıyla evrenin kendisi nedensiz bir şekilde her zaman vardır da diyebiliriz ve bu ifade bilimsel olarak da mantıksal açıdan da çelişik değil tutarlı bir ifadedir. Kanımca ben evrenimizin bir başlangıç noktası olduğunu düşünmüyorum ve muhtemelen Bing Bang dediğimiz nokta başka bir evrenle bizim evrenimizi birleştiren bir aeon noktası, yani başka bir evrenin kendi içerisine çöküp tekrardan genişleyerek uzay ve mekanın oluştuğu bir ara durak. Şimdilik bu yazdıklarımın birçoğu spekülatif bunu açıkça belirtmeliyim ancak bilimsel spekülasyonlar ve kendi içerisinde de tutarlı fikirler. Henüz bilmiyoruz ama bilmemiz için elimizdeki tek ve en kıymetli aracımız da bilimimiz. Bunu hiçbir zaman unutmamalı, bilimle kalmalıyız.

Tüm Reklamları Kapat

Kaynaklar

  1. R. Penrose, et al. (2010). Cycles Of Time: An Extraordinary New View Of The Universe. ISBN: 978-0099505945. Yayınevi: Bodley Head.
5
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Zəhra Əzizova
Alıntıyı Ekleyen 2 gün önce
Kendi içimde kayboluyorum, çünkü orada daha çok şey var.
Kaynak: Günlükler kitabından
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Erdi Altınyay
Çeviren 29 Ekim 2013 1 dk.

Hiçbir insan ya da hayvan birbirinin aynı yüz şekline sahip değildir. Artık bilim insanları bu en ufak farklılıkların bile nasıl oluşmuş olabileceğine dair daha iyi bir fikirleri var. Lawrence Berkeley Ulusal laboratuvarı'ndan Araştırmayı yöneten Axel Visel, farelerdeki genetik arttırıcı/güçlendirici proteinlerin (protein sentezlemeyen ancak diğer genlerin ifadesini değiştiren DNA bölgeleri) yüz şeklini oluşturduğunu gösterdi. Çalışma, Science dergisinde yayımlandı. Visel, New Scientist dergisine şunları söyledi:

Araştırmacılar işe farelerdeki kromatin immunopresipitasyonu için p300 kullanarak embriyonik kraniyofasiyel dokuları toplayarak başladı. Bu protein, genetik güçlendiriciler ile ilişkili protein sıralamayı takip etti. 4.399 günçlendirici tespit edildi ve bunların insan genomu boyunca korunduğu görüldü. Daha sonra, tahmin ettikleri her 205 güçlendiricinin kontrolü altında olan LacZ genleri açısından genetiği değiştirilmiş fareler ürettiler ve test edilen bu dizilimlerin 121'inde kafatası ve yüz oluşumunda etkileri olduğu görüldü. İfade, güçlendiriciler arasında büyük farklılıklara sahipti. 

16
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Melih Ataç
Melih Ataç
28K UP
Aktaran 3 gün önce 3 dk.

Journal of Vertebrate Paleontology dergisinde yeni yayımlanan bir makale, ankilozorların Kuzey Amerika'da Orta Kretase'de varlığını doğruluyor.

Ankylosauria kladı, otçul, kuş kalçalı (ornithischian), kaplumbağalara benzer kemikli osteodermler şeklinde zırha sahip dinozorları içeren bir gruptur. İlk olarak Orta Jura'da, Kuzey Afrika'da ortaya çıkmışlardır. İsimleri Latince "kavisli kertenkele" anlamına gelir. Bir topuza benzeyen kuyrukları, ankilozorları karakterize ettiği düşünülen oldukça özel yapılardır.

6
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Evrim Ağacı Akademi

Evrim Ağacı Akademi'yi kullanarak kendini Evrimsel Biyoloji konusunda geliştirebilirsin.

Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close