Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
İrem Çakar
İrem Çakar
3,915 UP
Çeviren 26 Ocak 2019 42 dk.

Bu makale, oy verme eyleminin mantığı ve ahlaki boyutu hakkındaki 6 temel soruya odaklanmaktadır:

6. soru, demokratik hükümet seçimine dayalı yönetim biçimlerinin, diğer yönetim biçimlerine göre tercih edilir olup olmadığına dair daha geniş bir soruyu ele almaktadır; konunun uzun bir tartışması için ve demokrasinin temellendirilmesi konusunda Thomas Christiano tarafından yazılan "Demokrasi" makalesine bakılabilir. Hangi oylama yönteminin "grup iradesini" yansıtmakta daha uygun olduğuna dair bir tartışma için Eric Pacuit'in 2011 tarihli "Oy Verme Metotları" makalesi okunabilir. Gizli oylama lehine ve aleyhine görüşler ve tartışmalar içinse Axel Gosseries tarafından 2005 yılında yazılan "Alenilik" makalesi okunabilir.

183
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Yaşam Ağacı Gözlemi
Red Duck
Gözlemi Yapan 6 gün önce Türkiye, Eskişehir
28 mayıs 2025 sabah saatleri estü bölgesinde gördüm araştırınca eşek arısı değil bu tür bir sinek olduğunu gördüm sanırım bu erkek olması lazım ancak o detaydan emin değilim bilmiyorum tam olarak kafasında sarı bir çizgi yok gözlerini ayıran o yüzden erkeğe benziyor
2
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Kayra Davut Aktepe
Üye 4 gün önce Henüz cevap yok.
Lineer cebirdeki vektör uzayları veya taban(İngilizce "basis"),diofant denklemlerde yararlı olabilir mi?
1
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Şölen Hocaoğlu
Yazar 29 Temmuz 2020 5 dk.

Aşağıdaki iki fotoğrafa bir göz atın:

Kamboçya'da yetiştirilen bir inek ile İsviçre'de yetiştirilen bir ineği kıyaslayan bu fotoğraf, ilk bakışta negatif düşüncelere sebep olsa da, sanıldığının aksine kötümser bir bilim olmayan ekonomi, buna mantıklı açıklamalar sunabilir. Aradığımız açıklama elbette İsviçre'nin ineklerine ziyafet çekerken Kamboçya'nın ineklerini açlığa terk ediyor olması değildir.

16
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çınar Civan
Çeviren 28 Ekim 2023
Gamma Cassiopeiae, kuzey sonbahar akşamı gökyüzünde parlıyor. Cassiopeia takımyıldızına doğru uzanan bu teleskopik görüş alanındaki en parlak dikenli yıldızdır. Gamma Cas; ruhani görünümlü bu sahneyi, hayalet yıldızlararası gaz ve toz bulutları IC 59 (sol üstte) ve IC 63 ile paylaşıyor. Yaklaşık 600 ışık yılı uzaklıktaki bu bulutlar aslında hayalet değiller. Ancak sıcak ve parlak Gamma Cas'dan gelen güçlü radyasyonun etkisi altında yavaş yavaş yok oluyorlar. Gamma Cas, fiziksel olarak bulutsulardan sadece 3 ila 4 ışık yılı uzaklıkta yer alıyor. Gamma Cas'a biraz daha yakın olan IC 63, yıldızın morötesi ışınımı tarafından iyonize edilen hidrojen atomlarının elektronlarla yeniden birleşmesiyle yayılan kırmızı H-alfa ışınımının etkisindedir. Yıldızdan daha uzakta olan IC 59 ise oransal olarak daha az H-alfa emisyonu gösterirken, yıldız ışığını yansıtan tozun karakteristik mavi tonunu daha fazla yansıtmaktadır. Kozmik evre, Gamma Cas ve dostlarının tahmini uzaklığı boyunca 1 derece veya 10 ışık yılı alana uzanır.
1
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 27 Eylül 2014 23 dk.

Belki şu meşhur soruyu duymuşsunuzdur: Diyelim ki bir yarışma programındasınız ve karşınızda 3 tane kapı var (üzerlerinde de 1, 2 ve 3 diye numaralar bulunuyor). Bu kapılardan bir tanesinin arkasında son model bir Bugatti Veyron, diğer ikisinin arkasında ise birer tane keçi var. Tek bir kapı seçme şansınız var ve içinizden geçen kapıyı, örneğin 2 numaralı kapıyı seçtiniz. Bu, tıpkı Türkiye'deki Var Mısın, Yok Musun? yarışmasında kendi kutunuzu seçmek gibi. O kutuda (veya kapıda) gerçekten büyük ödül olabilir; ama olmayabilir de...

Diyelim ki siz, 3 kapıdan 1 numaralı olanı seçtiniz. Sinsi sunucu, heyecanı arttırmak için sizin seçmediğiniz kapılardan bir tanesini, diyelim ki 3 numaralı kapıyı açtı. Ve tabii ki arkasında büyük ödül değil, keçi vardı. Dolayısıyla şu anda büyük ödül ya sizin kapınızda ya da sunucunun açmamış olduğu diğer kapıda... İşi daha da kızıştırmak için sunucu size şunu soruyor:

72
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Deha Kaykı
Deha Kaykı
199K UP
Yazar 16 Eylül 2023 25 dk.

Türdiriltimi (İng: "De-extinction") veya "diriltme biyolojisi", soyu tükenmiş türlerin bireylerine (genellikle genetik olarak) benzer canlı organizmaların yeniden oluşturulma sürecini ifade eder. Özellikle kuşlar gibi ekosistemlerde kritik roller üstlenen türlerin neslinin geri döndürülmesi, ekolojik dengeyi sağlama ve doğal yaşamın sürdürülebilirliğini artırma potansiyeli taşımaktadır. Bu çalışmalar, nesli tükenmiş kuş türlerinin genetik materyaliyle modern teknolojinin imkanlarının etkili bir şekilde birleştirilmesiyle gerçekleştirilmektedir. Bu yaklaşım, daha önce denenmemiş alanlara da adım atmayı ifade eder; çünkü kullanılan yöntemler, geleneksel sınırların dışında tamamen yeni ve yenilikçi yaklaşımları içermektedir. Bu yazımızda, özellikle kuşlar perspektifinden türdiriltimi konusunu ayrıntılı bir şekilde ele alacağız.

Türdiriltimi gerçekleştirilirken yapay seçilim yoluyla geri ıslah (İng: "back breeding"), genom düzenlemesi gibi teknikler kullanılır. Ancak bu noktada başka alternatif bir yolda, klonlama tekniğini tercih etmektir. 1990'lı yıllarda koyun Dolly'i üretmek için somatik hücre nükleer transferi (SCNT) isimli yöntem geliştirilmiş ve türdiriltimi çalışmaları yeni bir soluk kazanmıştır. Yakın süreçte, Kuzey Amerika türü olan karaayaklı gelinciklerin (Mustela nigripes) Elizabeth Ann isimli bireyinde başarılı bir klonlama çalışması yapılmıştır. Klonlanan gelincik, yaklaşık 30 yıl önce ölmüş, Willa isimli bireyin bir klonuydu. Willa öldüğü zaman bilim insanlarınca vücudu dondurulmuş ve bu sayede DNA bilgisi korunabilmişti. Bu ve bunun gibi örneklerden de anlayabileceğimiz gibi klonlama tekniği memeliler üzerinde uygulandığında başarılı sonuçlar vermektedir.[1]

41
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Deha Kaykı
Deha Kaykı
199K UP
Aktaran 5 gün önce 3 dk.

ArXiv'de ön baskı olarak yayımlanan yeni bir çalışma, karanlık maddenin evrenin ilk yıldızlarında yalnızca kütle çekimsel değil, kimyasal evrimsel süreçlerde de etkili olabileceğini öne sürüyor. Lina Yıldız ve Deha Kaykı tarafından, GTIIT’te (Guangdong Technion – İsrail Teknoloji Enstitüsü) görev yapan fizikçi Prof. Dr. Marcelo F. Ciappina danışmanlığında yürütülen bu çalışma; yıldız içi termodinamik yapılar ve nükleer tepkimelerin karanlık madde kaynaklı enerji enjeksiyonu ve istatistiksel dağılım değişimleri ile nasıl dönüştürülebileceğini kapsamlı bir model üzerinden ele alıyor. Bu yaklaşım, karbon ve nitrojen gibi biyojenik elementlerin üretiminde artışa, oksijen sentezinde ise azalmaya yol açan bir nükleosentez senaryosunu simüle ederek özellikle karbon açısından zengin ve metal bakımından yoksul (CEMP) yıldızların gözlemsel spektrumlarıyla yüksek uyum gösteriyor.

Araştırma, klasik yıldız evrimi modellerinin açıklamakta yetersiz kaldığı CEMP-no yıldızlarının anomalik C/O oranlarını karanlık madde etkisi ile açıklamayı hedef almaktadır. Bu bağlamda, karanlık maddenin yalnızca kütleçekimsel etkilerle değil, aynı zamanda termodinamik yapılar üzerindeki etkileriyle de erken yıldızlarda nükleer tepkime dengelerini değiştirebileceği varsayımı öne çıkarılmıştır. Özellikle zayıf etkileşimli kütleli parçacıkların yıldız çekirdeklerinde termalleşerek çift yok oluş süreçleri aracılığıyla ısı enjekte edebileceği fikri, çalışmanın hesaplamalı temelini oluşturmaktadır.

13
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Berkay Kalaycık
Yazar 29 Mart 2021 6 dk.

Daha önceki yazılarımızda, çöllerin ne olduğunu ve nasıl oluştuklarını genel hatlarıyla incelemiştik. Bu yazımızda ise, daha spesifik olarak, Sahra Çölü'nün ne zaman ve nasıl oluştuğunu öğreneceğiz. Ama ilk önce, Sahra Çölü hakkında bildiklerimizi gözden geçirelim.

Sahra Çölü, kutup bölgeleri haricinde kalan coğrafyalardaki çöller arasındaki en büyük yüzölçümüne sahip çöldür. Öyle ki, neredeyse Kuzey Afrika'nın tamamını kaplamaktadır. Büyüklüğü hakkında ufak bilgiler vermek gerekirse; yayıldığı alan, yaklaşık olarak 8.600.000 kilometrekare olarak ölçülmektedir[1] - ki bu büyüklüğü, Türkiye'nin sahip olduğu 783.562 kilometrekarelik yüzölçümü ile kıyaslayacak olursak, yüzölçümünün Türkiye'nin yaklaşık olarak 11 katına karşılık geldiğini görebiliriz! Büyüklüğü dışında diğer dikkat çekici özelliği ise, barındırdığı canlı yoğunluğunun oldukça az olmasına karşın, oldukça çetin çevresel şartlara sahip olduğu için, üzerinde yaşayan seyrek canlılarda evrimleşen benzersiz adaptasyonlardır. Buna güzel bir örnek olarak çöl tilkisi verilebilir.

42
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 13 Aralık 2012 8 dk.

İnsan, birçok şekilde tanımlanabilir. Yetenekleriyle, farklarıyla, özellikleriyle, üstünlükleriyle, alçaklarıyla... İnsan, bildiğiniz üzere zekası bugüne kadar en çok evrimleşmiş hayvan türüdür. İnsanı insan yapan özellik, apaçık bir şekilde, zekasıdır. Bu zekanın yan ürünü olarak gelen veya diğer hayvanlardan fazla gelişen algı, düşünme, merak vb. kavramlar sonucunda insan, kendi özünü merak etmiş ve arayışa yönelmiştir. Bu arayışta, pek çok iddia ortaya atılmakla birlikte, biri hariç tamamı günümüzde bilimsel geçerliliğini yitirmiştir. Günümüzde, açık bir şekilde ortadadır ki, insan Hayvanlar Alemi'ne ait bir hayvan türüdür ve ortaya çıkışı, kendisinden önceki bazı hayvan türlerinin evrimleşmesi sonucunda gerçekleşmiştir.

Bilimsel bir perspektifte insanı, sıradan bir tür olarak, taksonomi diye de bilinen "sınıflandırma bilimi" içerisinde tanımlarız. Türümüz ve insansı atalarımız, 6-7 milyon yıldır vardır; tüm maymunların ortak atası ise 47 milyon yıl yaşında. Evrim tarihinin yaklaşık 4.000 milyon yıl (yani 4 milyar yıl) olduğu düşünülürse, 4.000 sayısının yanındaki 47 sayısının ne kadar önemsiz olduğu görülebilir, hele ki 7 sayısı ele alındığında bu önemsizlik daha da belirginleşir. Modern insan dediğimiz Homo sapiens'in ise sadece 300.000 yıldır (0.3 milyon yıldır) var olduğunu göz önüne alacak olduğumuzda, bu önemsizlik akıl almaz boyutta artacaktır. Ancak insanın taksonomideki yerine bakmak, oldukça ufuk genişletici bir deneyimdir. Burada size bu deneyimi kazandırmak istiyoruz.

217
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ece Özkan
Ece Özkan
10K UP
Çeviren 20 Şubat 2016 2 dk.

Beynimizin nasıl işlediğini derinlemesine anlamak, bilim insanları için hayranlık verici ve bir o kadar da zorlu bir iş. Yeni çalışmalar, karmaşık bir matematiksel model aracılığıyla zihnimizin iç işleyişine dair daha kapsamlı ve ayrıntılı bilgiler ortaya çıkarmayı vaat ediyor. Birleşik Krallık’tan bilim insanları; beynin karmaşık kararları verme şekliyle uyuşan bu modelin, oluşturulan ilk biyolojik olarak gerçekçi matematiksel model olduğunu belirtiyorlar.

Bu model sadece davranışı önceden kestirmekle kalmıyor; gerçek sinirsel aktiviteyi de tahmin edebiliyor. Model, zihnin karar verme sürecinde izlediği yolları olduğu kadar hatalarımızdan öğrenme ve gelecekteki davranışlarımızı ona göre yönlendirme şeklimizi de simüle ediyor. Araştırmacıların bulguları, zamanla, obsesif kompülsif bozukluktan Parkinson hastalığına kadar birçok durumu daha iyi anlamamızı sağlayabilir.

26
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Tüm Reklamları Kapat
Sizden Gelenler
Musa Eren Şengül
Üye
Yaşadığımız toplum itibari ile evrim hakkında bile düşüncelerimizi paylaşamıyor oluşumuz ve bizim gibi insanların giderek azınlık haline geliyor olması oldukça üzücü bir durum. Buna rağmen evrim ağacı bize bilimin ve teknolojinin hakkında sürekli yeni fikirler sunuyor ve aynı zamanda bir nebze olsa bilim camiasına yaklaşmamızı sağlıyor. Bu bakımdan evrim ağacı bize sunulan eşsiz bir platform. Umarım evrim ağacı gibi özverili platformların sayısı artar ve evrim ağacı da diğer on yıllar boyunca varlığını sürdürür. İçtenliklerimle
Sertaç Oral
6 gün önce
Zaman, nehir gibi akarken büyük kütlelerin yanında yavaşlar; kara delikler, akışı durduran taşlar gibidir. Zaman, bu devasa varlıkların etrafında adeta donar, dalgalar gibi bükülür, evrenin sırlarını fısıldar. Bu gizem, zamanın doğasını sorgulatır, merakımızı körükler; acaba evrenin dışında zaman nasıldır ???


2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tayfun Türkmen
Etkinliği Ekleyen 5 saat önce ÇevrimiçiÜcretsiz4 Haziran
MİNTEK Konferansları: Sağlıkta Yapay Zeka ve Giyilebilir Teknolojiler
04 Haziran 2025 21:00 tarihinden 04 Haziran 2025 22:00 tarihine kadar.

Yapay zeka destekli sistemler ve giyilebilir teknolojiler, sağlık hizmetlerini kökten dönüştürüyor. Bu dönüşümün arka planını, bilimsel verilerle öğrenmeye hazır mısınız?

🎙️ Konuşmacı: Doç. Dr. Leyla Türker Şener
📍 İstanbul Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi & TETFİT CEO’su
🎙️ Moderatör: Prof. Dr. Ali Ayyıldız

📅 Tarih: 4 Haziran 2025, Çarşamba
🕘 Saat: 21:00 (TSİ)
🌐 Canlı Yayın Adresi: www.mintekder.com/tv
💡 Katılım: Ücretsiz

Bu konferans, sadece teknolojik bir güncelleme değil; sağlıkta çığır açan bir perspektif.
Kaçırmayın!

Devamını Göster
0
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Evrim Ağacı
Alıntıyı Ekleyen 18 Ocak 2019
Bilim, gerçek olan tek büyüdür.
Bu alıntı Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
28
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close