Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Kafana takılan neler var?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Yaşam Ağacı Gözlemi
Ayşe Yılmaz
Ayşe Yılmaz
12K UP
Gözlemi Yapan 10 saat önce Türkiye, Çankırı
Yapraklı Göleti kenarında gözlemlenmiştir.
1
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Merve İlboğa
4 gün önce
Film
0
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Seda Baştürk
Seda Baştürk
194K UP
Çeviren 28 Ağustos 2021
Bu görsel 22 Ağustos tarihinde sol 180 görevi sırasında, Perseverance (Azim) gezginindeki Hazard kamerasından alınmıştır. Keskin görselde Mars‘taki Jezero kraterinin kayalarla kaplı zemini görülmekte. 52.5 santimetre çapındaki, gezicinin yönlendirilebilir ön tekerleklerinden biri sol alt tarafta görülüyor. Merkezdeki büyük kayanın lakabı, Rochette’dir. Görev planlamacıları yine de Rochette’den kaçınmak istemiyorlar. Aksine, Perseverance’a 2 metre uzunluğundaki robot koluyla uzanması ve kaya yüzeyini aşındırması talimatı verilecek. Gezicinin ucu kullanılarak, bir kurşun kalemden biraz daha kalın bir numune elde etmek için, kayanın uygun bir yapıya sahip olup olmadığı belirlenecek. Perseverance tarafından toplanan örnekler, gelecekteki Mars göreviyle Dünya‘ya geri getirilecek.
7
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Sena Küçükkıvanç
Aktaran 31 Ekim 2022 3 dk.

Modern dünyada her yerde bulunan plastikler, insan ve çevre sağlığı için büyüyen bir tehdit haline geldi. Gezegendeki plastik kirliliğinin kanıtı, denizin derinliklerindeki alışveriş poşetlerinden gıda malzemelerimizdeki ve hatta kanımızdaki mikroplastiklere kadar uzanıyor.

Plastik çöplerin artışını engellemek için çözümler arayan California San Diego Üniversitesi bilim insanları, günümüzde kullanılan plastiğin yerini alması üzerine tasarlanmış, yeni, doğada çözünebilir malzemeler geliştirdi. UC San Diego biyoloğu Stephen Mayfield ve kimyagerler Michael Burkart ve Robert "Skip" Pomeroy'u da içerisinde barındıran bir disiplinlerarası bilim insanları ekibi, poliüretan köpüklerinin kara bazlı kompostlarda çözündüğünü kanıtlamıştı. Ekip, şimdiyse, malzemenin deniz suyunda çözündüğünü gösterdi. Sonuçlar, journal Science of the Total Environment dergisinde yayımlandı.

30
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Ahmet Ensar Artun
İnceleyen8 3 gün önce
Deniz altında ve gökyüzünde geçen sahnelerde empati yeteneğimi sonuna kadar kullandığım için içim daraldı 😅 Ancak gerek prodüksiyon gerek oyunculum gerek senaryo olsun benden 7-8 arasında bir puan aldı. İzlenmesini kesinlikle tavsiye ediyorum.
8.3/10
(3 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : Mission: Impossible - The Final Reckoning
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Meriç Öztürk
Seslendiren 1 gün önce 25:31
Uzaydan gelen mesaj "Free İmamoğlu" mu diyor? Bir garip sinyal deyip geçmeyeceğiz! Astrositlerin üstüne vazife mi hafıza oluşumuna yardımcı...
3
Fatma Nur İnakçı
Aktaran 2 gün önce 3 dk.

Panama kıyılarındaki Jicarón Adası'nda ilginç ve bir o kadar da endişe verici bir olay yaşanıyor. Araştırmacıların 19 Mayıs'ta Current Biology'de yayınladıkları rapora göre, Jicarón Adası'nda yaşayan beş genç kapuçin maymunundan oluşan bir çete, uluyan maymunların yavrularını kaçırmaya başladı.[1] Bu olayın nedeni net olarak bilinmiyor olsa da kaçırılanlar için genellikle ölümcül oluyor. Almanya'nın Konstanz kentindeki Max Planck Hayvan Davranışları Enstitüsü'nde evrimsel davranış ekolojisti olan Brendan Barrett şöyle diyor:

Primatlar arasında bebek kaçırma olayları nadir değildir. Bilim insanları daha önce de makakların birbirlerinden bebek çaldığını ve genç erkek kapuçinlerin bazen bebek bakıcılığı yapmak için gruplarındaki bebekleri kaçırdığını gözlemledi. Çalışmada yer almayan Kaliforniya Üniversitesi evrimsel antropoloğu Susan Perry şu sözleri söylüyor:

11
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı
Yazar 2 gün önce 5 dk.

Üniversite eğitiminin özgür düşünce, yaratıcılık ve eleştirel analiz gibi temel nitelikleriyle bilgi üretim merkezi olmaktan uzaklaşmaya başladığını görüyoruz. Öğrenciler kalabalık amfilerde, hızla kendilerine aktarılan müfredat içinde sık sık kaybolurken, akademisyenler de üniversitelerin performans baskısı altında gerçek entelektüel üretimden, tartışma ortamından kopuyor, ofislerine, laboratuvarlarına sıkışıyor. 

Kampüsler heyecanlı tartışma mecraları olmaktan çıkıp adeta diploma fabrikalarına dönüşüyor. Bu süreçte yeni kolektif öğrenme, araştırma, tartışma alanlarına duyulan ihtiyaç büyüyor. 

10
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı Akademi

Evrim Ağacı Akademi'yi kullanarak kendini Genel Biyoloji konusunda geliştirebilirsin.

Utku Derin
Utku Derin
364K UP
Aktaran 3 gün önce 3 dk.

Amerika'nın tropik bölgelerinde yaşayan yarasalar, kızamık gibi hastalıklara yol açan morbillivirüs adlı RNA virüsleri taşıyor. Ancak bu virüslerin diğer memeli türlerine yayılmasında yarasaların rolü hâlâ net değil. Charité - Universitätsmedizin Berlin ve Alman Enfeksiyon Araştırmaları Merkezi öncülüğündeki uluslararası bir araştırma ekibi, Nature Microbiology dergisinde yayınladıkları makalede Brezilya ve Kosta Rika'daki yarasa ve maymunlarda morbillivirüslerin yayılımını inceledi.[1] Çalışma sonucunda yeni virüs türleri ve virüslerin yarasalardan diğer memeli türlerine geçtiğini keşfeden ekip, bu konak değişimlerinin olası tehlikelerine karşın virüsleri daha yakından izlemenin gerekliliğine dikkat çekiyor.

Morbillivirüslerin neden olduğu hastalıklar arasında en bilinen örnekleri arasında insanlarda kızamık, sığırlarda sığır vebası ve etoburlarda köpek gençlik hastalığı sayılabilir. Sığır vebası başarıyla yok edilmiş olsa da diğer morbillivirüsler hem insan sağlığı hem de çiftlik hayvanları için önemli bir tehdit oluşturmaya devam ediyor. Çeşitli memeli türleri arasındaki geniş dağılımlarına rağmen, ana konakçıları, coğrafi dağılımları ve yeni türlere sıçrama potansiyelleri hakkındaki bilgiler oldukça sınırlı.

3
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Batuhan Aslan
Batuhan Aslan
20K UP
Alıntıyı Ekleyen 5 gün önce
(...)en çok zamanı kaybettiren başlanmış ve bitirilmemiş işlerdir.
Kaynak: İrade Eğitimi, Sayfa 125 (Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları)
9.6/10
(24 Kişi)
Puan Ver
"Disiplin içinde çalışmayı bu kitaptan öğrendim." -Cemil Meriç
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
5
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Evrim Ağacı
Alıntıyı Ekleyen 14 Şubat 2019
Demokrasinin ölümü muhtemelen bir çalılıktan suikast ile olmayacaktır. Vurdumduymazlık, umursamazlık ve değerbilmezlik yoluyla, yavaş bir tükeniş olacaktır.
Bu alıntı Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
21
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Zəhra Əzizova
Öğrenmeye meraklı biri 23 saat önce Sen de Cevap Ver

Son zamanlarda sanki herkes bir savaşın tarafıymış gibi. Bir olay daha tam anlaşılmadan, herkes safları belirliyor. Ne doğru düzgün bilgiye bakılıyor, ne de karşı taraf dinleniyor. Sanki düşünmek zaman kaybı olmuş, hisle hareket etmek marifet.

Bir bakıyorsun sosyal medyada bir haber: Dakikalar içinde insanlar ikiye bölünüyor. Kimse “Bu neden oldu?” diye sormuyor, “Kim haklı?” değil artık mesele — “Benim tarafım haklı!” demek istiyor herkes. Çünkü haklı olmak değil, haklı görünmek önemli hale geldi. Bu hal, sadece Türkiye’ye özgü değil, Azerbaycan’da da var. Her cümle ya bir etiketle başlıyor ya da bir susturmayla bitiyor. Ve insanlar fikirlerini ifade etmek yerine, ya susmayı seçiyor ya da bağırarak konuşmayı. Oysa ikisi de çözüm değil. Bir toplumda en çok kaybolan şey diyalogsa, orada herkes biraz yalnız kalır. Kutuplaşma sadece fikir ayrılığı değildir, anlayış eksikliğidir. Ve anlayış eksikliği, zamanla güveni de tüketir. Birbirine güvenmeyen insanlar, bir arada duramaz. Farklı düşüneni hemen “düşman” gibi görmek bu yüzden çok tehlikeli. Çünkü bu zihniyet bir milletin değil, bir kavganın zihniyetidir.

Peki nasıl oldu da bu hale geldik?

Tüm Reklamları Kapat

Bir kısmı teknolojiden: her şey çok hızlı, çok kısa, çok yüzeysel. İnsanlar haberi tam okumadan yorum yapıyor. Biri bir şey paylaşınca hemen ya alkış ya da linç geliyor. Derinleşmeden konuşmak, bağırarak susmak gibi bir şey. Ve bu hız, düşünmeyi değil, tepkiyi öğretiyor insana. Ama bu sadece teknolojiyle açıklanamaz. Biraz da biz büyürken tartışmayı değil, taraf olmayı öğrendik. Bir fikre karşı çıkmak demek, o kişiye düşman olmak sanıldı. Halbuki düşünce çatışması gelişmenin ta kendisidir. Bir millet farklı düşünebiliyorsa, özgürdür. Ama farklı düşüncelere tahammül edemiyorsa, tutsaktır.

Bu tablo değişir mi?

Evet, ama kolay olmaz. Bu bir sistem değil, bir kültür meselesidir. Annelere, babalara iş düşer. Öğretmenlere, yazarlara, gençlere… En çok da birbirine kalbini kapatmamış insanlara. Bir çocuğa “Senin düşüncen değerli ama başkası da konuşmalı” demekle başlar bu iş. Bir öğretmenin sınıfta "Fikir çatışması zenginliktir" demesiyle devam eder. Bir arkadaşının "Ben seninle aynı fikirde değilim ama seni dinliyorum" demesiyle kök salar.

Biz bunu başarabiliriz. Çünkü biz sadece aynı dili değil, aynı geçmişi de paylaşıyoruz. Türkiye’de de Azerbaycan’da da insanlar yorgun artık. Kavga sesinden, öfke dilinden, bölünmekten bıkmış durumda. Ve bu yorgunluk bazen en büyük fırsattır. Çünkü insanlar artık susmak değil, anlaşılmak istiyor. Ve anlaşılmak için önce anlamaya çalışmak gerekir.

Tüm Reklamları Kapat

Bu bir umut yazısı değil, bir hatırlatma: Taraf olmak kolaydır. Fikir sahibi olmak da kolaydır. Ama karşı tarafı gerçekten duymak, işte o erdemdir. Ve erdemli insanlar bir toplumu ya iyileştirir… Ya da kaybolmuş vicdanını yeniden inşa eder. Biz böyle bir halkız. Birbirini dinlemeyi yeniden hatırlarsak, yeniden güçleniriz. Çünkü kutuplaşmanın panzehiri, saygıyla kurulan cümlelerdir. Ve belki de bu çağın en devrimci cümlesi şudur:

Seni dinliyorum :)

4
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Plastik kirliliği, günümüzde çevre ve insan sağlığı için ciddi bir tehdit oluşturuyor.

Denizlerin derinliklerinden besin maddelerimize kadar mikroplastiklerin varlığı, bu sorunun boyutunu gözler önüne seriyor.

Bu soruna çözüm arayan California San Diego Üniversitesi’nden bir araştırma ekibi, doğada çözünebilen yeni malzemeler geliştirdi.

Ekip, poliüretan köpüklerinin toprakta ve deniz suyunda biyolojik olarak parçalanabildiğini gösterdi. Bu malzemeler, bakteriler ve mantarlar tarafından besin olarak tüketilerek çevreye zarar vermeden yok olabiliyor.

Özellikle ayakkabı üretiminde kullanılan bu biyobozunur poliüretanlar, plastik atıkların azaltılmasında önemli bir adım olarak görülüyor.
3
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close