Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Pedram Türkoğlu
Yazar 10 Nisan 2018 1 dk.

Evrim Ağacı olarak gözlemlediğimiz yetişkin bir Rhaphigaster nebulosa türü. Kendisi ile Zonguldak'ın Filyos ilçesindeki bir tren durağında karşılaştık.

Bu böceklere stink bug veya shield bug denir. Bazı kaynak kitaplarda "pis kokulu böcek" diye spesifik olmayan bir tanımı vardır. Bize göre entomolojide eksik olan, en önemli Türkçe isimlendirmelerden biridir. Kendileri 14-16 mm'ye kadar büyüyebilirler. Alt kısımlarının açık renkli olması ve düzensiz biçimde kahverengimsi noktalarla kaplı olmaları tanı koydurucudur. Antenlerinin 3. ve 5. segmentlerinde sarı şeritler bulunur. Bu türler Dolycoris baccarum türüne benzer. Fakat kılsız olmaları ile ayrılırlar. İyi uçucular değillerdir. Uçarken kolayca bir yerlere çarpabilirler.

10
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Selçuk Kandemir
Seslendiren 15 Ekim 2023 3:59
Uykumuzda örümcek yutmamız imkânsız değildir. Fakat hem insanların hem de örümceklerin biyolojisi gereği gerçekleşme ihtimali sıfıra yakın olan bir durumdur.Smithsonian...
64
İnceleme
Necati Güler
İnceleyen 6 gün önce
Jack london ın diğer tüm eserlerinde olduğu gibi bundada sert bir nihilizim fikri görülüyor ancak farklı olarak hump karakteri nihilist olan wolf larsen e göre tam zıttı bir görüş benimsiyor bu çatışma aslında yazarın nihilist fikrini daha da güçlendiriyor . Biçim ve üslüp bakımından diğer eserlerine göre biraz daha zayıf sayılabilsede içerik bakımından kesinlikle şüpheye yer vermiyor.
Kitap
10.0/10
(4 Kişi)
Puan Ver
Modern Klasikler Dizisi - 31, İngilizce Aslından Çeviren: Fadime Kâhya
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
6
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Ali Yalçıntaş
Ali Yalçıntaş
1,308 UP
İnceleyen10 15 Ocak 2023
Yeni izledim ve geldim .2. izleyişimdi . Daha ne kadar izlerim bilemem.O kadar güzel ki..Keşke hepimiz o sıraya çıkıp Carpe Diem diyebilseydik .
İçimizdeki coşkuyu, tutkuyu , yaşama payesini bulmaya çalıştığımız o ilk gençlik çağlarımızı hem özlemle hem de buruk bir gülümseyle hatırlatıyor bu film bana .Tıpkı Robin Williams gibi ..Yıllar geçse de onu hep sınıftan giderkenki yüz ifadesiyle anacağım veda eder gibi..
Hem güldürdü hem hüzünlendirdi hayat gibi yani her şey var içinde filmin.Bir gün biz de çiçeklere gübre olmadan önce kendi şiirimizi yazabiliriz umarım..
9.9/10
(20 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : Dead Poets Society
Yönetmen: Peter Weir
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
10
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ecrin Güvenaltın
4 gün önce
Bazı araştırmalar, bitkilerin su sesine yöneldiğini ve hatta titreşimlerle “strese girdiğini” gösteriyor. Yani sessiz değiller!
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Pedram Türkoğlu
Yazar 14 Mayıs 2017 27 dk.

Böcekler derin deniz dipleri hariç neredeyse her habitattan rapor edilmişlerdir. Çoğu türü karasal olmasına karşın, birçoğu da yetişkin veya larval evrelerinde tatlı sularda ya da tuzlu su bataklıklarında yaşarlar. Az sayıda tür (okyanus koşucuları Holobates cinsinin tümü) açık okyanus yüzey suları üzerinde yaşayabilmesine karşın şaşırtıcı bir şekilde yetişkin böcekler okyanuslara uyum sağlamayı başaramamıştır. Muhtemelen yüksek basınçta su geçiren ve kırılgan olan dış iskeletleri okyanuslarda uyum başarısı sağlayamamıştır. Bu başarıyı sağlayanlar da zaten artık ''böcek'' değildir. Bu sınıfta yaklaşık 29 takım, 949 aile ve 1.1 milyon böcek türü tanımlanmış, büyük olasılıkla bu sayının en az 3 katı daha tanımlanmayı beklemektedir. Benzer bir şekilde şimdilik 95 milyon böcek türünün fosillerde de mevcut olduğu sanılmaktadır. Örneğin Meganeuropsis permiana 245 milyon yıl önce yaşamış, 71 cm'lik kanat açıklığı ile şimdiye kadarki bulunan en büyük böcektir. Aslında böcekler, uçma ilk evrimleştiğinde başka hiçbir organizma tarafından yaşam şekli olarak kullanılmamaktaydı. Bu nedenle rekabete girebilecek başka hayvan grupları olmadığından uyumsal başarıları da engellenememiştir. Birtakım amfibiler dışında Dünya'da onları eleyebilecek başka bir tür yoktu. Böylece sayıları artmış ve yanında bitkilerin çeşitliliğini getirmiştir.

Yusufçuklar ve kızböcekleri, bilinen en eski böcek takımları arasında yer alır. Kanat açıklıkları 19 cm'ye ulaşabilen bu hayvanlar genellikle suya yakın yerlerde yaşayan, uçarken başka böcekleri avlayan birer yırtıcıdır. Boyları 25 cm'yi bulan en iri türlerden bazıları küçük kuşları ve sürüngenleri de avlar. Örneğin Mavi yusufçuk (Pachydiplax longipennis) birlikte veya ayrı ayrı çırpabildiği büyük çifte kanatlarıyla ileri ya da geri uçabilir, havada asılı kalabilir. Şafak yusufçuğu (Trithemis aurora) da etçil beslenmeye uygun ağız yapısına sahiptir. Termit ve hamamböcekleri avlanamaz. Hamamböcekleri genelde çürümüş bitki artıklarıyla, memelilerin ve kuşların artıklarını yer. Termitler ise ölü ağaçlarla beslenir. Besinlerin dönüşümünü sağlamakla birlikte, kentsel yaşam alanlarında binalara zarar verir. Çekirgeler ve ağustosböcekleri ise omnivordur (hepçildir). Bedeninin geri kalanını hareket ettirmeden kafasını çevirebilen tek böcek de peygamberdevesidir (Mantis takımı). Avcı böcekler dışında bokböcekleri gibi detritivor olan böcekler de ekosistemdeki kimyasalların yeniden döngüye katılmasında önemlidirler. Bazı böcekler, bitkilerin ya da hayvanların iç parazitidir. Diğerleri konağın kanını emer ya da yüzeyindeki dokuları tüketirler. Tüm böcek türlerinin yaklaşık %20'si parazitoiddir.

74
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Fatih Birinci
Yazar 29 Mart 2019 15 dk.

2000 yılında ABD, ülkede kızamık hastalığının artık bittiğini açıkladı. Şüphesiz bu büyük başarının en önemli faili aşılar. Ancak sadece 2019 yılının sadece ilk üç ayında kızamık vakasına 314 kez rastlanınca, bu vakaların görüldüğü başlıca yerlerden olan New York’un Rockland bölgesinde olağanüstü hal ilan edilerek, aşısız çocukların halka açık alanlara girmeleri yasaklandı. Uzmanlara göre bunun nedeni olan aşı karşıtlığı hareketi, Dünya Sağlık Örgütü tarafından 2019 yılında sağlığa karşı en önemli tehditlerden birisi olarak gösterildi. 

2018 yılında yapılan bir araştırmada insanların %16’sının, küresel ısınmanın bir düzmece olduğuna inandığı ortaya çıkmış. Benzer şekilde insanların %37’si, aslında kanserin ilacının bulunduğuna ancak ilaç firmalarının baskısıyla bu gerçeğin örtbas edildiğine inanıyor. Yaklaşık %20’si, aya hiç gidilmediği görüşünde. İnsanların %5’i Yahudi soykırımı diye bir şeyin var olmadığını düşünüyor, %2’si dünyanın düz olduğunu düşünüyor, %4’ü ise dünyanın, insan görünümlü uzaylı sürüngenler tarafından yönetildiğine inanıyor.

268
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Türü
Serdar Ölez
Serdar Ölez
109K UP
Türü Ekleyen 1 Ocak 2022
0
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Burak Albayrak
Ekleyen 29 Haziran 2022 38 dk.

Turner Sendromu, insanlarda biyolojik olarak dişi cinsiyetini belirleyen XX kromozom çiftinden 1 adet X kromozomunun silinmesiyle oluşan, dolayısıyla 45+X0 karyotipiyle karakterize edilen ve kadınlarda gelişimi etkileyen kromozomal bir durumdur. Sendromunun en yaygın özelliği boy kısalığıdır ve yaklaşık 5 yaşında kendini gösterir. Ayrıca, yumurtalık fonksiyonunun erken kaybı (yumurtalık hipofonksiyonu veya erken yumurtalık yetmezliği) de çok yaygındır. Yumurtalıklar ilk başta normal olarak gelişir, ancak yumurta hücreleri genellikle erken ölür ve çoğu yumurtalık dokusu doğumdan önce dejenere olur. Etkilenen birçok kız çocuğu, hormon tedavisi görmedikçe ergenliğe giremez ve dolayısıyla neredeyse hiçbiri gebe kalamaz. Sendromdan etkilenen kadınların küçük bir yüzdesi, genç yetişkinlik boyunca normal yumurtalık fonksiyonunu koruyabilir.

Turner Sendromu'na sahip kadınların yaklaşık %30'unun boyun bölgesinde ekstra deri kıvrımları (perdeli boyun), ensede düşük saç çizgisi, el ve ayaklarda şişme (lenfödem), iskelet anormallikleri veya böbrek sorunları vardır. Etkilenen bireylerin üçte biri ila yarısı, aort koarktasyonu (kalpten çıkan büyük arterin daralması) veya aortu kalbe bağlayan kapakçık anormallikleri gibi bir kalp kusuru ile doğar. Bu kalp kusurlarıyla ilişkili komplikasyonlar yaşamı tehdit edici olabilir.

61
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ayşegül Şenyiğit Özdil
Yazar 14 Eylül 2017 14 dk.

Darwin’den itibaren pek çok filozof ve bilim insanı genel olarak insana atfedilen bir özellik olan ahlak kavramının evrimsel bir kökene sahip olduğunu düşünmüş ve onun birtakım evrimsel süreçlerin birlikteliğinden doğan bir ürün olduğunu ortaya koymuşlardır. Bazı yönlerden ahlakın dolaysız bir şekilde biyolojik evrimsel süreçlerin etkisi altında şekillendiğini söyleyebilmemize rağmen bazı yönlerden de belli başlı bazı ahlak kurallarının tamamıyla dolaysız bir şekilde biyolojik evrimimizle açıklanamayacak kadar karmaşık oluşu ahlak kavramını açıklama çabasını oldukça zorlu ama bir o kadar da gizemli kılmaktadır.

Yazımız boyunca ahlak kavramını 3 bölüm halinde inceleyerek masaya yatıracağız.

93
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

YouTube, Evrim Ağacı tarafından hazırlanan içerikleri video yoluyla öğrenmenin en iyi yolu! Ayrıca kanalımızda birçok bilim insanıyla röportajlarımızı, çeşitli deney gösterilerini ve diğer bilim içeriklerimizi bulabilirsiniz.

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Evrim Ağacı Akademi

Evrim Ağacı Akademi'yi kullanarak kendini Kimya ve Biyokimya konusunda geliştirebilirsin.

Sizden Gelenler
İyiki doğdun EVRİM AĞACİ❤
Sena Küçükkıvanç
Aktaran 18 Ocak 3 dk.

Osaka kentinde çalışan araştırmacılar, geleneksel rastgele erişimli bellek (RAM) türlerinin sınırlamalarını aşmayı hedefleyen pek çok yeni bellek teknolojisi arasından öne çıkan Magnetorezistif RAM (MRAM) üzerine yoğunlaşmaktadır. MRAM, uçucu olmayan (İng: non-volatile) yapısı, yüksek hızı, geniş depolama kapasitesi ve uzun süreli kullanım ömrü (dayanıklılık) sayesinde, bilgisayar belleklerinde devrim niteliğinde bir çözüm sunmaktadır. Bununla birlikte, MRAM cihazlarında kaydedilen önemli ilerlemelere rağmen veri yazma sırasında enerji tüketiminin azaltılması aşılması, gereken önemli bir sorundur.

Çalışmalarını Advanced Science dergisinde yayınlayan bilim insanları, söz konusu sorunu çözmek için yeni bir teknoloji geliştirmektedir. Önerdikleri teknoloji, mevcut akım tabanlı yaklaşıma kıyasla daha düşük enerji tüketimine sahip "elektrik alanı tabanlı" bir yazma yöntemi kullanarak geleneksel RAM'lere bir alternatif sunuyor. Bu yöntemde elektrik alanıyla veri yazımı hedeflendiği için günümüzdeki akım tabanlı (İng: "current-based") veri yazma yöntemine kıyasla çok daha düşük enerji tüketimi sunmaktadır.

33
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Türü
Eren Çam
Eren Çam
2,848 UP
Türü Ekleyen 5 gün önce
Glebionis segetum (Kasım çiçeği), Papatyagiller (Asteraceae) ailesine bağlı Kasımçiçeği (Glebionis) cinsinden genellikle 20 ila 80 cm büyüyebilen tek yıllık bir bitkidir. Bitki çıplak ve hafifçe etlidir. Gövde dalsız ya da kısaca dallı, üst bölümler kısa tüylüdür. Alt yapraklar derin teleksi, 3 ila 5 cm uzunluğunda, anahatta ters yumurtamsı, genellikle beş dişlidir.
1
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nda yayınladığımız bilim haberlerini anlık olarak Bundle üzerinden de okuyabileceğinizi biliyor muydunuz?

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'na katkı sağlamanın bir yolu, Agora Bilim Pazarı'na uğrayarak, burada bilimseverlerle buluşturduğumuz bilim kitapları, ders kitapları, hediyelik eşyalar ve diğer ürünlerden satın almak. Bir göz atın, hoşunuza giden bir şeyler bulacağınıza hiç kuşkumuz yok!

Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close