Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Blog Yazısı
Hilmi Kemal Berber
Blog Yazarı 1 dk.

Plastik kaplarda ortasında bir sayı bulunan 3 oklu bir sembol bulunur. Bunlar plastiğin kaç kere geri dönüştüğünü veya dönüşebileceğini göstermiyor, plastiğin türünü gösteriyor. Bunlar:

Plastikler de 2 ye ayrılıyor termo plastikler ve termoset plastikler. Termo plastikler ısıyla şekil değiştirebiliyor ama termoset plastikler ısıyla şekil değiştiremiyor bu yuzden termoset plastikler geri dönüştürülemiyor. Termo plastiklerinse bazıları geri dönüştürülebilir.

5
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 15 Nisan 2015 2 dk.

Daha önceden çok seferler türler-arası şefkat örneklerini paylaşmıştık. Bunun nedenlerinden de söz etmiştik. Ancak kısaca tekrar bahsedecek olursak, çoğu zaman türler-arası şefkatin 2 nedeni bulunmaktadır:

Çok yüksek zekaya sahip olmayan hayvanlar, minik canlıları kendi yavrularıyla karıştırabiliyorlar (veya basitçe, yavrunun farklı olmasını umursamıyorlar). Bu nedenle ona şefkat gösterip, kendi yavruları gibi sevip koruyorlar. Bunu genellikle avcı hayvanların kendi avlarının yavrularına karşı besledikleri şefkat durumunda görüyoruz. Bu durumda bazı ek faktörlerin de etkisi devreye giriyor: örneğin avcının aç olup olmaması, yavruya yaklaşımını doğrudan etkiliyor.

18
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 21 Ekim 2020 27 dk.

Doğada neredeyse hiçbir olgu, son haliyle, birdenbire var olmaz. Her zaman daha eski, daha basit, daha başka nedenlerle var olan unsurların dönüşümüyle yeni yapıların geliştiğini görürüz. İnsanı "insan" yapan en sıra dışı unsurlardan biri gibi gözüken mizah ve espri anlayışı da bundan muaf değildir. Mizahın yazılı kökenlerini, profesyonel "jestçilerin" ve "şaka kitapları"nın olduğu Antik Yunan'a kadar takip etmek mümkündür. Hatta MÖ 460'ta doğmuş olan Demokritos, "gülen filozof" olarak anılırdı; çünkü oldukça espritüel biriydi ve çağdaşlarının "aptallıklarına" gülmesiyle bilinirdi.[1] Ama mizahın kökenleri orada durmaz. Avustralya Aborijinleri'ne yönelik antropolojik çalışmalar, mizahın Homo sapiens içindeki kökenlerinin en az 35.000 yıllık olduğunu düşündürmektedir. Fakat karşılaştırmalı etoloji (hayvan davranışları) çalışmalarından gelen veriler, mizahın davranışsal kökenlerini Homo sapiens türünden çok daha öncesine, günümüzden yaklaşık 16-10 milyon yıl öncesine dayanıyor olabileceğini göstermektedir.[2][3]

Mizahın evrimsel kökenlerini anlamak için, onun davranışsal öncülleri ile davranışsal ardıllarını incelemek gerekmektedir: Espri ve şaka gibi tüm bileşenleriyle bir arada değerlendirilebilecek olan "mizah" kavramının öncülü; sözlerle veya davranışlarla icra edilen soyut bir oyundur. Mizahın kalbinde yer alan espri veya şakanın kendisi, birbiriyle bağdaşmaz gibi gözüken unsurları barındıran bir bağlama veya bağlamlara sahiptir. Çözümlenmesi gereken bir bilinmezi barındırır (size anlatılmaya yeni başlanan bir fıkrayı düşünün) veya sıra dışı bir fiziksel davranışı barındırır (bir "eşek şakası"nı düşünün). Bu bilinmezlik ve bağdaşmazlık, kişide psikolojik bir gerilime neden olur. Ancak mizahın az önce tanımladığımız oyuncu doğası içerisinde, esas mesaj (İng: "punchline") verildiğinde ve espri patlatıldığında veya fiziksel şaka sonlandığında, bağdaşmaz bağlam da çözüme kavuşur ve şakanın hedefindeki kişi, gerilimin ortadan kalkmasıyla genellikle güler veya kahkahaya tutulur. İşte bu duygusal iniş çıkışlar, sosyal hayvan türlerini birbirine bağlayan önemli bir davranış kalıbına karşılık gelir. Dolayısıyla mizahın kökenlerinin sırları, insan-harici sosyal hayvanlardaki oyun, mizah algısı ve kahkaha davranışlarında yatar. Bu yazımızda, bu faktörlere, bunların evrimine ve modern mizah ile ilişkisine bir bakış atacağız.

159
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Seda Baykal Köse
Seda Baykal Köse
130.8K UP
Çeviren 5 Ağustos 2016 11 dk.

Ekoloji, ayrılmaz bir şekilde organizmaların evrimsel tarihi ile iç içe geçmiştir. Nesillerin değişim süreci boyunca, organizmalar sürekli olarak bir nesilden diğerine kendinden sonraki nesillerin DNA’sına kaydedilecek genetik bilgi aktarırlar. Moleküler biyologların bu kayıtlara ulaşma becerileri, türlerin kökenlerini ve varoluşlarının ekolojik temellerini daha iyi anlamada modern ekoloji araştırmalarının temel taşı haline geldi. 

Bu makalede modern ekologların türlerin oluşumu, çeşitlenmesi ve sürekli değişken, karmaşık çevre şartlarına evrimsel adaptasyonundaki genetik temellerin en derin şekilde anlaşılması için kullandıkları moleküler araçlar ve metotların kısa bir özetini yapacağız. 

52
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Ayb Balyimez
Ayb Balyimez
77.3K UP
İnceleyen10 4 gün önce
Çok güzel bir kanal; ingilizce dilinde, karmaşık bilimsel konuları karikatürleştirerek ve basitleştirerek anlatıyor
9.8/10
(493 Kişi)
Puan Ver
@kurzgesagt
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 27 Temmuz 2011 27 dk.

Filler, o ikonik dişlerini kalıcı olarak yitiriyorlar ve sebebi biziz. Evet, son asır içindeki yasadışı fildişi kaçakçılığı nedeniyle filler, dişsiz olacak biçimde evrimleşmeye başladılar. Eskiden (1930'larda ve öncesinde) dişsizlik fil popülasyonlarının sadece %1-2'sinde görülürken, artık Çin'deki fillerin neredeyse yarısı diş üretemeyen bireylerden oluşmaktadır. Bazı fil popülasyonlarında dişsiz doğum oranları %98'lere ulaşmış haldedir. Bunun ne kadar acı olduğunu, kelimelerle ifade etmemiz çok zordur.

Ancak ara ara sosyal medyada gündeme gelen bu konu, birçok soruyu da beraberinde getirmektedir: Evrim nasıl olur da 80-90 yıl kadar kısa bir sürede yaşanabilir? Fillerin dişlerini kaybetmesi gerçekten evrim mi, yoksa sadece bir adaptasyon mu? Filler, dişlerini kaybetmenin avantajını bildiği için mi dişsiz yavrular doğuruyorlar? Dişler, sürekli kesildikleri için mi köreliyor ve eğer öyleyse, neden sünnetli çocuklar doğmuyor? Bu yazıda, tüm bu sorularınızın ve daha fazlasının yanıtlarını bulacaksınız.

114
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Silinmiş Üye
Silinmiş Üye 2 gün önce
düşüncenin izini sürmek yazıyla kaydedilemeyecek kadar hızlı konuşan birinin sesini izlemek gibiydi.
1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Manzaraya Bakmak İnsanları Neden Etkiliyor?
İnceleme
Aycann Coskun
İnceleyen9 5 gün önce
çok güzel bir anime çok iyi kurgulanmış her bölümü büyük heyecan ile izledim ama keşke tadında bitseydi
9.2/10
(44 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : Death Note: Desu nôto
Yönetmen: Tetsurô Araki
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
4
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Ekleyen 23 Ocak 2020 57 dk.

İlk olarak 17 Kasım 2019 tarihinde Çin'in Wuhan kentinde görülmüştür. Şiddetli akut solunum yetmezliği ile ilişkilendirilen virüs, 2020 yılının ilkçeyreğinde tüm dünyaya yayılıp pandemiye yol açmıştır. 26 Haziran 2022 itibariyle yaklaşık 6 milyon 300 bin ölüme neden olan COVID-19'un en belirgin semptomları arasında akut solunum yetmezliğinin yanısıra, atipik pnömoni, ateş, öksürük ve tat-koku kaybı bulunmaktadır. 

İlk ortaya çıktığında "2019 Yeni Koronavirüsü" (İng: "2019 novel CoronaVirus") anlamında 2019-nCoV adı verilen, sonradan "Ağır Akut Solunum Sendromu Koronavirüsü 2" (İng: "Severe Acute Respiratory Syndrome CoronaVirus 2") anlamında SARS-CoV-2 adı verilen virüs, pozitif polariteli tek zincirli bir RNA virüsüdür.[1][2][3] Virüs, insandan insana bulaşabilen bir solunum yolu hastalığı olan Koronavirüs Hastalığı 2019'a (COVID-19) sebep olmaktadır.[4]

188
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Esat Kudret
Esat Kudret
635.7K UP
İnceleyen 7 Kasım
Fazıl Say:
Hani olur ya bir şeye bir şey dersiniz ve aslında size o dedirtir ancak bundan rahatsızlık duyacağınıza aksine sizi hoşnut eder, tam olarak adı konmamış kibir misali, tıpkı Nazım vari (Hikmet Ran), kelimelere kaldıracaklarından kat be kat fazla yük yükleyip, tam da kelimeleri “yahu bir kelimeye de bu kadar yük yüklenmez, el insaf” diyerek savunacağınız esnada, şairin değil kelimelerin size “bundan son derece bahtiyarım, ya bu onurlu yükü taşıyacak ya da yitecek şiarım” diyeninden…
Hani olur ya bakarsınız bir tabloya ve aşırı renkleri ilk bakışta sırıtır sırıtmasına fakat o tablo aynı zamanda size “ ya o gözlükleri çıkar at ya da kirli camlarını sil de öyle bak” der…
Hani olur ya henüz diktiğiniz bir meyve fidanına her gün ve her gün bakarak “de haydi, hani meyve” derken size “hele bi dur ve gör ötesini, çektiğim çileyi ve ödediğim bedeli, bu meyveyi yaratıp olgunlaştırana dek bre deyyus” diyerek, hiç ummadığınız anda ve hiç ummadığınız biçimde, alnınızın tam orta yerine bir şamar indirir ve siz bundan derin bir elem duyacağınıza en umulmadık yaraların merhemini devşirirsiniz, şükran duygularıyla…
İşte Fazıl Say’da bende bu duyguları yaratıyor, bütün gıcık kapmalarıma rağmen. DİNLEMEK LAZIM...
Youtube Kanalı
9.4/10
(30 Kişi)
Puan Ver
@fazil-say
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Fazilet Toros
Fazilet Toros
112.4K UP
Alıntıyı Ekleyen 13 saat önce
Öldürmenin provasını yapmak için buradalar. Kendilerini ya da başkasını. Fark etmez çünkü onlar Batı'dalar...
Kaynak: Zargana
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Minimalizm - Hayatınızı Sadeleştirmenin ve Sürdürülebilir Yaşamanın Yolları

Daha Azla Daha Fazla Yaşayın!

Gereksiz eşyalardan, bitmeyen yapılacaklar listelerinden ve sizi yoran tüketim alışkanlıklarından sıyrılmak
mümkün mü?

Madeleine Olivia, sade bir yaşamın dönüştürücü gücünü keşfetmeye davet ediyor. Minimalizm, karmaşadan uzak, anlam dolu bir yaşam yaratmanın ipuçlarını sunuyor. Eşyalarınızı azaltmaktan, zihinsel yükünüzü hafifletmeye; sürdürülebilir alışkanlıklar geliştirmekten, doğaya daha yakın bir yaşam tarzı benimsemeye kadar, hayatınızı kökten değiştirecek pratik çözümler bu kitapta sizi bekliyor.

Bu yalnızca bir rehber değil, bir yaşam manifestosu. Madeleine Olivia, minimalizmin yalnızca daha az tüketmek değil, aynı zamanda daha fazla anlam, özgürlük ve mutluluk bulmak olduğuna dair ilham verici bir yolculuğa çıkarıyor. Kendi yaşamınızın özünü bulmaya hazır mısınız?

Minimalizm, sade bir hayatın kapılarını aralıyor ve sizi sadece ihtiyacınız olanla yetinmeye değil, onunla tam anlamıyla yaşamaya çağırıyor. Daha az al, daha çok yaşa.

Devamını Göster
₺270.00
Minimalizm - Hayatınızı Sadeleştirmenin ve Sürdürülebilir Yaşamanın Yolları
Ege Can Karanfil
Ege Can Karanfil
133.8K UP
Çeviren 8 Nisan 2021
Perseverance keşif aracı, çok renkli stereo görüntüleme sistemi Mastcam-Z‘yi, Mars‘a düzenlenen Sol 45 programındaki Ingenuity helikopterinin 3 Boyutlu yakın çekimini (kırmızı/mavi gözlüklerinizi takın) yapmak için helikoptere yakınlaştırdı. Bu, Ingenuity helikopterinin Mars’ın ince atmosferindeki uçuş denemesinden yalnızca birkaç Mars günü önceydi. Bu tarihi test uçuşu, 11 Nisan pazar gününden önce planlanmamıştı. Gölgesini Mars yüzeyine düşüren Ingenuity, tekerlek izlerinin yanındaki dört iniş ayağı üzerinde tek başına duruyor. Deneysel helikopterin onu soğuk Mars gecelerinde sıcak tutan ve uçuşlarına güç sağlayan pilleri şarj eden güneş panelleri, 1.2 metre uzunluğundaki pervanelerin üzerinde oturmaktadır.
2
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Arzu Redjep
Arzu Redjep
281.8K UP
Aktaran 28 Temmuz 2023 4 dk.

Yıldızlar füzyon, yani atomların bir araya gelip enerji salması sayesinde uzayın karanlığında ışıl ışıl parlar. Peki ya yıldızlara güç sağlamanın başka bir yolu varsa?

Austin, Texas Üniversitesi'nden Katherine Freese ile Colgate Üniversitesi'nden Cosmin Ilie ve Jillian Paulin'den oluşan bir ekip, James Webb Teleskobu'ndan (JWUT) gelen görüntüleri incelerken yok olan karanlık madde parçacıklarından güç alan, Güneş'imizden çok daha büyük ve parlak olan teorik cisimler, yani karanlık yıldızlar olabilecek üç parlak cisim fark ettiler. Eğer hipotez doğrulanırsa bu yıldızlar, fiziğin çözülmemiş en derin problemlerden biri olan karanlık maddenin doğasını ortaya çıkarabilir. Weinberg Teorik Fizik Enstitüsü müdürü ve UT Austin'de Jeff ve Gail Kodosky Fizik Bölümü Başkanı Freese bu konuda şunları söylüyor:

27
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ufuk Derin
Ufuk Derin
3.2M UP
Aktaran 16 saat önce 4 dk.

Yaklaşık 400 milyon yıl önce omurgalılar denizlere hâlâ mahkumken balıkların karaya çıkmasını sağlayacak uzuvlar henüz evrimleşmemişti. da daha karaya çıkmamıştı. Scientific Reports dergisinde yayınlanan yeni bir çalışmada araştırmacılar, işte tam da bu zaman aralığında balıkların suyun ötesindeki hayatı merak edip karada yaşamayı test ettiklerine dair bilinen en eski fosil kanıtını keşfetti.[1] Bilgiler doğruysa bu keşif, balıkların sudan karaya geçişi ilk kez denemesini en az 10 milyon yıl daha geriye çekebilir. Zürih Üniversitesi'nden paleontolog Christian Klug, sahayı ziyaret edip yeni verileri inceledikten sonraki düşüncelerini şöyle anlatıyor:

Yeni fosiller, 2021 yılında Polonya'daki Świętokrzyskie Dağları’nda, Varşova'nın yaklaşık 190 kilometre güneyinde yapılan kazılar sırasında bulundu. Uzmanlar, dağların 410 milyon ila 393 milyon yıl önce sahil veya kıyı şeridi olduğunu belirtiyor. Araştırmacılar, bir zamanlar denizin olduğu alanda 240'tan fazla fosilleşmiş çukur, oyuk ve iz buldu. Ekip, bunların antik sürüngen balıklara ait olduğunu düşünüyor.

1
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Altay Kenger
Seslendiren 31 Ocak 2020 13:18
Cinsel fanteziler, herkesin öyle veya böyle sahip olduğu şeylerdir. 2018 yılında 18-57 yaş arasındaki 4175 kişi üzerinde yapılan bir araştırmada, katılımcıların...
39
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

İnceleme
Üzeyir Yazıcı
İnceleyen9 23 Nisan 2024
Hayat dediğin bu muydu be İlyiç?

Kitabı okurken İvan İlyiç ile beraber kendi hayatımı da baştan aşağı sorguladım. Bunca emek ne içindi? Emek verdiğim şeylerin sonuçlarını görmeye ömrüm yetecek miydi? Tam da tüm zorluklar geçti artık rahatım derken mutluluktan yüzüm gülmek üzereyken aniden bi ağrı beni de yakalayamaz mıydı? Bu konularda gerçekten çok bulanık kafam.

Kitabı ölmeden önce mutlaka okumanız gerekenler listesine gönül rahatlığı ile ekleyebilirsiniz. Hatta şöyle diyeyim, ölüm döşeğinde okunacak en ideal kitap..

Rus edebiyatı okumak bizim gibi bir ülkede bu şartlarda yaşarken gerçekten muazzam bir zevk.
9.5/10
(6 Kişi)
Puan Ver
Hasan Âli Yücel Klasikler Dizisi CCXXIII (223) - Rusça Aslından Çeviren: Mazlum Beyhan
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
15
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Yaşam Ağacı Gözlemi
Ayşe Yılmaz
Ayşe Yılmaz
86.5K UP
Gözlemi Yapan 1 gün önce Türkiye, Antalya
Kaş İlçesi sınırları içinde kaydedilmiştir.
1
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'na Destek Ol
Daha Fazla İçerik Göster
Keşfet
Ara
Yakında
Sohbet
Agora

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close