Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Beste Zorlu
Beste Zorlu
150K UP
Uyarlayan 6 gün önce 3 dk.

Doğada canlı gruplarının avcılarına karşı geliştirdiği farklı savunma mekanizmaları mevcuttur; kamuflaj, mimikri, çeşitli özelleşmiş yapılar ve zehir bu savunma başında gelir. Bu mekanizmaların arasında doğası sebebiyle en çok çalışılan ve merak uyandıran başlık zehirdir.[1][2]

Özellikle bazı canlı grupları zehirleri nedeniyle "en çok korkulan", "en tehlikeli" gibi isimlerle anılır olmuştur. Bazı böcekler, örümcekler, kurbağalar, yılanlar, kaplumbağalar zehirlidir ve her biri yaşadığı habitatın coğrafyasına göre farklı kimyasal içerikli zehirlere sahiptir. Bu başlıklar içerisinde yılanların zehirleri en tehlikelilerden biri olarak kabul görür.

6
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Söz
Fazilet Toros
Alıntıyı Ekleyen 9 Ağustos
İnsanların güçleri farklı olsa da hakları eşittir.
O kişinin hakları, güçlerini kendine dayanak alamaz. Çünkü hak, ahlaki bir tabiata sahiptir ve aynı yaşama isteminin aynı nesnelleşme aşamasında kendini göstereceği gerçeğine dayanır. Ne var ki bu, sadece bir insanın insan olarak sahip olduğu asil ve soyut haklara uygulanabilir...
Kaynak: İnsan Doğası Üzerine
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 8 Temmuz 2015 17 dk.

İnsan, bilimsel açıdan oldukça muğlak bir terimdir. Bunun 2 temel nedeni var: İlki, "insan" sözcüğünün bilimsel bir terim olmaması. Bu, bir canlının halk arasındaki ismidir. Örneğin "çayır köpekleri" ismi, bir canlının halk arasındaki adıdır. Fakat canlı bir köpek türü değildir; Cynomys cinsi sincaplara halkın taktığı isimlerdir. Bunun birçok örneği vardır: dağ keçisi, keçi değildir. Yeleli kurt, kurt değildir. Kral kobra, gerçek bir kobra değildir. En fenası, "tavuskuşu mantis ıstakozu" ne bir tavuskuşudur, ne bir mantistir, ne de ıstakozdur. Bu sorun nedeniyle bilim camiasında türler, tür isimleriyle anılırlar. İnsan da farksızdır. İnsan sözcüğü halk arasında kullandığımız bir isimdir ve hepimiz "insan" derken ne kastettiğimizi biliriz. Ancak bilimsel terminolojide dikkatli olmak gerekir; zira terimler çok iyi tanımlanmazlarsa, iletişimde ve araştırmalarda büyük sorunlar çıkacaktır. Buna az sonra döneceğiz.

İnsan sözcüğünün bilimsel olarak pek anlamlı olmamasının ikinci nedeni ise evrimdir. Evrimsel süreçte canlılar çok yumuşak bir şekilde değişirler. Bir tür, yeni bir türe son derece ufak basamakların birikimiyle geçer. Dolayısıyla canlıları sınıflandırmak çok güçtür. Bu nedenle taksonomistler (ya da "taksonomlar"), paleontologlar, arkeologlar ve antropologlar sürekli birbirleriyle kavga ederler. Türler arası geçiş öylesine yumuşak, evrim öylesine narin bir süreçtir ki; türleri net çizgilerle birbirinden ayırmakta zorlanırız. Ne zaman ki araya yeterince zaman koyarız, o zaman iki tür arasındaki fark daha belirgin hale gelir. Fakat bu defa da eklediğimiz zamandan ötürü kimi zaman aradaki geçişte bulunan türleri atlayabiliriz. Bu nedenle bilim insanları son derece titiz bir şekilde çalışarak türleri isimlendirmeye ve birbirinden ayırmaya çalışırlar. Böylelikle evrimsel süreçte hangi türün hangisinin atası olduğu, kimin kimden evrimleştiği, hangi türlerin daha yakın, hangi türlerin daha uzak akraba oldukları anlaşılabilir. 

171
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ahmet Paker
Ahmet Paker
35K UP
Yazar 8 Ekim 2014 6 dk.

Titreşimlerin organizasyonlu bir şekilde birleşmesiyle "müzik" adını verdiğimiz ahenkli sesler oluşmaktadır. İnsanlık tarihinde her toplum ve kültür müziği değişik şekillerde duyumsamış, yorumlamış ve müziği kullanarak eğlenmişlerdir. Ellerle alkış ve oyun aletleriyle melodi, şarkı eşliğinde dans etmiş, ritim tutmuşlardır. Eğlenmek belki yüzeysel bir perspektifte "önemsiz" gibi gözükse de, bütün hayvanların beyninde bulunan "haz/ceza mekanizması"nın tatmin edilebilmesi için müthiş öneme sahiptir. Müzik, birçok canlının algılayabildiği evrensel bir dil gibidir. Eğer ki insanlar olarak sadece bizlerin müziği anlayabildiğimizi düşünüyorsanız, yanılıyorsunuz.

Kuşlar, balinalar, köpekler, maymunlar gibi sayısız hayvan grubu da müziği algılayabilir ve ritim duygusuna sahiptir. Balinalar, okyanus içerisinde çeşitli ses dalgalarını ritmik bir şekilde gönderirler ve binlerce kilometre ötedeki diğer balinalarla bu şekilde haberleşirler. Bir kuşu yakından dinlediğinizde insana benzer ritim ve desenleri o kuşun ötüşünde duyabilirsiniz. Bu kalıpları inceleyen bilim adamları, müziğin doğasını; insanlar, kuşlar, balinalar gibi birçok hayvan tarafından içsel bir bilgi gibi düşünmektedir. Hatta buraya tıklayarak görebileceğiniz gibi bazı araştırmalar, kuşların müzik notaları ile Beethoven gibi devlerin müzik notaları arasında çarpıcı benzerlikler ortaya koymuştur.

24
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ufuk Derin
Aktaran 6 gün önce 3 dk.

Balıklar cilt bakımı yaptırmak istediklerinde nereye giderler dersiniz? Mercan resifleri, balıklar için doğal "güzellik salonları" gibidir. Bu güzellik salonları, küçük "temizlikçi" balıkların kendilerine hizmet etmesini bekleyen balık "müşteriler" ile dolu, hareketli sosyal aktivite alanlarıdır.

Tıpkı bir araba yıkama ekibinin Buick marka bir arabanın her köşesini temizlemesi gibi bu küçük balıklar da müşterilerinin etrafında ve bazen ağzının içinde özenle çalışıp müşterilerinin pullarındaki bakterileri ve parazitleri özenle temizliyor. Hatta bazen bu minik temizlikçiler, müşterilerine sürtünerek rahatlatıcı bir masaj bile yapıyor. Peki acaba bu güzellik salonlarını temizlik dışında resif boyunca mikropların ve bakterilerin yayılmasında da iyi veya kötü bir rol oynuyor olabilir mi? Örneğin tıpkı yoğun sağlık klinikleri gibi hastalık taşıyan mikropların yayılmasına neden oluyorlar? Yoksa faydalı mikroorganizmaların resif sakinleri arasında paylaşılmasını mı sağlıyorlar? Bu soruların cevabı, mercan resiflerini koruma ve yeniden canlandırma çabaları açısından büyük önem taşıyor.

5
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Eda Onar
Eda Onar
53K UP
Gerçeklik avcısı 6 gün önce Sen de Cevap Ver
Bu soru, Mert Ünal tarafından sorulmuştur.

Hayır, insan uçamaz. Çünkü bu doğa kanunlarına aykırıdır. Aerodinamik kanunlarına göre insan vücudu uçmaya uygun değildir. İnsanda ne kuşlar gibi içleri hava dolu kemikler, vücudu yerçekimine karşı kaldırabilecek kuvvette kanatlar ne de uçaklar gibi uçmayı sağlayan, hava türbünlerini yaratmak için gerekli hız bulunur. Zaten kollarının yapısı da uçağın kanatlarının aerodinamik dizaynı gibi uçmaya uygun değildir. İşte tüm bu nedenlerden dolayı insanın uçabilmesi mevcut doğa yasaları içinde olanaksızdır.

Yerçekimi, kütleçekimi yasalarıyla yönetilen temel bir doğa kuvvetidir. Kütlesi olan her şey, diğer kütlesi olan şeyleri çeker. Bu çekim kuvveti, nesnenin kütlesi arttıkça ve mesafesi azaldıkça güçlenir. Bizim de bir kütlemiz olduğu için, Dünya'nın ve diğer cisimlerin yerçekimi etkisi altındayız.

Yerçekimini "sıfırlamak" için yapabileceğimiz tek şey, uzayda Dünya'nın çekim alanından yeterince uzağa gitmek veya çok güçlü bir itici kuvvet kullanarak sürekli olarak yerçekimine karşı koymak olurdu ki bu da pratik olarak yerçekimini ortadan kaldırmak anlamına gelmez, sadece etkisini geçici olarak dengelemektir.

Tüm Reklamları Kapat

Bilim kurgu filmlerinde veya romanlarında yerçekimsizliği sağlayan cihazlar görsek de, bunlar şu an için sadece hayal ürünüdür. Mevcut bilimsel anlayışımız, bir nesnenin kütlesini ortadan kaldırmadan veya uzay-zaman bükülmesini temelden değiştirmeden yerçekimini "kapatmanın" bir yolunu sunmuyor.

3
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Taner Beyter
Taner Beyter
395K UP
Yazar 14 Ekim 2019 23 dk.

Şu an önümde bir ağaç görüyorum ancak bundan ne kadar emin olabilirim? Gerçekten önümde bir ağaç olduğundan şüphe duymak ve sanrı görüyor olabileceğimi hesaplamak ne kadar ileriye götürülebilir bir anlayıştır? Bu pozisyonda takınacağımız şüpheci tavır doğru inançlarımızı gerekçelendirmiş olsak dahi makul müdür?

Önümde gerçekten bir ağaç olabilir ve hatalı bir şüphecilik içinde olabilirim, önümde ağaç olmayabilir ve doğru bir şüphecilik içinde olabilirim; aynı zamanda sanrı görüyor olabileceğimin de farkındayım. Bilgi olmasalar dahi temeli sanrılara dayanan gerekçelendirilmiş inançlara sahip olma olasılığımız hiç de düşük değilmiş gibi görünüyor.

141
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Rıdvan Efe
Rıdvan Efe
111K UP
İnceleyen 12 Ağustos 2022
Tarihöncesi ressamlarının dünyasına keyifli bir yolculuk. Kitap mağara sanatı arkeolojisinin kısa bir tarihçesi niteğinde. Aynı zamanda bu konu için bir başlangıç kitabı. Mağara resimleri üzerine çalışmalar yapmış önde gelen araştırmacıların teorileri, kişilikleri ve yaşamları hakkında detaylı bilgiler veriliyor. Kitap yazılı bir belgesel havasında. Son derece akıcı bir dille yazılmış.

Asılnda kitabın konusunu tek bir soru özetliyor: Tarihöncesi insanları neden mağaraların duvarlarına resimler yaptılar?

Yazının olmadığı bu çağlarda, hangi nedenlerle karanlık ve tehlikeli mağaraların derinliklerine inerek, bu etkileyici resimleri yapma ihtiyacını duyduklarının kesin bir cevabı yok... Bu hala büyük bir gizem... Kitabı çekici kılan da biraz bu bilinmezlik hali.
Mağara sanatı arkeolojisi üzerine ön plana çıkan dört teori üzerinde durulmuş: Av büyüsü, kabile totemleri, mitsel anlatılar ve şamanlar teorisi... Her biri birbirinden ilginç ve iyi düşünülmüş bu teoriler ister istemez okuyucunun da düşünce dünyasını ateşliyor. Kitabın yazarı Gregory Curtis'in de mağaralardaki deneyimlerini oldukça başarılı bir şekilde aktardığı bölümler mevcut. Okurken zaman zaman sizde o mağaralarda dolaşıyor gibi oluyorsunuz. Kitapdaki resimlerin renkli görsellerinin olduğu sayfalar da oldukça yardımcı oluyor. Ne yazık ki kitabın yazarının da belirttiği gibi bu teorilerin hiçbirini ispatlamak mümkün değil. Onbinlerce yıl önceye gidip bakmak gerekiyor. Bir zaman yolculuğu teknolojisi geliştirilirse belki ama buna da fizik yasaları müsade etmiyor. Şamanlar teorisinin detaylı olarak anlatıldığı Mağaradaki Zihin kitabı ile arka arkaya okunursa daha pekiştirici olacaktır. Arkeoloji, antropoloji ve sanat seven herkes için...
10.0/10
(4 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : The Cave Painters: Probing the Mysteries of the World's First Artists
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
6
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Libre Texts
Libre Texts
128K UP
Yazar 14 Ocak 2023 9 dk.

Popülasyonlar, dinamik varlıklardır. Büyüklükleri ve kompozisyonları, çevredeki mevsimsel ve yıllık değişiklikler, orman yangınları ve volkanik patlamalar gibi doğal afetler ve tür içi/dışı kaynak rekabeti dahil olmak üzere birçok faktörün etkisiyle dalgalanır. Popülasyonları tanımlamak ve ne tür değişikliklere uğradıklarını bulgulamak amacıyla tasarlanan bir dizi matematiksel araç ile popülasyonları istatistik çerçevesinde inceleyen alana demografi adı verilmiştir.

Bu matematiksel araçların çoğu insan popülasyonlarını incelemek üzere geliştirilmiştir. Örneğin bir popülasyondaki bireylerin yaşam beklentilerine yönelik detaylı bilgi veren yaşam tabloları, başlangıçta hayat sigortası şirketleri tarafından sigorta tarifelerini belirlemek amacıyla geliştirilmiştir. Buna bağlı olarak "demografi" terimi, bazen yalnızca insan popülasyonlarının incelenmesi olarak anlaşılsa da demografi araçları, yaşayan tüm popülasyonları incelemek amacıyla kullanılabilmektedir.

22
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Uyarlayan 24 Şubat 2019 3 dk.

Günümüzden 600 milyon yıl kadar önce tek hücreliliğin çok hücreliliğe evrimleştiğini birçoğumuz biliriz. Ancak bilmek bir şeydir; bu evrimin gözünüzün önünde yaşanması ise bambaşka bir şeydir. İşte Georgia Teknoloji Üniversitesi ve Montana Üniversitesi araştırmacılarının tanıklık ettiği tam da buydu. Hem de sadece tanıklık etmekle kalmadılar; bu evrimin nefes kesici, hızlandırılmış ("time-lapse") videolarını da kaydetmeyi başardılar.

Sözünü ettiğimiz evrimsel değişim sadece 50 hafta sürdü. Çok hücreliliğin evrimini tetikleyense basit bir avcının ortama dahil edilmesiydi.

326
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Gözlemi
Ayşe Yılmaz
Ayşe Yılmaz
16K UP
Gözlemi Yapan 4 gün önce Türkiye, Çankırı
Yapraklı İlçesi'nde gözlemlenmiştir.
1
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Yaşam Ağacı Türü
Pedram Türkoğlu
Türü Ekleyen 8 Ağustos 2018
Çoğunlukla denizlerde ve deniz kıyılarında yaşayan deniz kuşlarıdır. Uçma konusunda oldukça başarılıdırlar. Renkleri çoğu zaman beyaz ve beyaza yakın tonlar olsa da, bazı türleri siyah olabilir. Sumrular ve martılar her ne kadar birbirine benziyor gibi gözükse de aralarında büyük farklar vardır. Örneğin karşılaştırmak amaçlı gözlemlediğimiz sumru türüne buradan ulaşabilirsiniz.
0
Ufuk Derin
3 gün önce
Fransız pediyatrist ve genetikçi Jérôme Jean Louis Marie Lejeune 13 Haziran 1926'da doğdu. Down sendromunun (trizomi 21) ve cri du chat sendromunun kromozomal kökenini tanımladı. Bu bulgular sitogenetiğin gelişiminde dönüm noktası oldu. Prenatal testlerin öjenik amaçlı kullanımına ve seçici kürtaja karşı etik itirazlar yükseltti. Down sendromlu bireylerin haklarını savundu. William Allan Ödülü'nü aldı. Nobel Tıp Ödülü'ne aday gösterildi.
Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
6
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'na Destek Ol
Tunahan Akgül
Tunahan Akgül
1,268 UP
Üye 30 Nisan 2020 2 Cevap
Merhabalar,Üniversitede mühendislik okumak istiyorum. Mühendis dendiğinde aklıma sanki çocukluktan beri bir şeyler icat eden birileri geliyor sürekli(bütün mühendislik dallarından bahsetmiyorum tabii ki) gerçekten bunlara gerek var mı? El becerisi ya da bir şeyler icat etmeye? Çoğu mühendis bunları üniversitede mi öğreniyor?
951 görüntülenme
1
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close