Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
İnceleme
Evin Çiftçi
Evin Çiftçi
71K UP
İnceleyen 2 gün önce
Tek kelimeyle mükemmel bir filim . Nolan yine farkını ortaya koymuş , zaman algımızı yerle bir eden bir filim daha . ilk bakışta anlaması çok zor ama izledikçe taşlar yerine oturuyor . Kesinlikle izlemeye değerdir .
9.6/10
(71 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Şule Ölez
Uyarlayan 22 Ekim 2020 20 dk.

Fosiller, evrim tarihini keşfetmenin en heyecan verici yöntemlerinden birisidir. Bugüne kadar keşfedilen on binlerce fosil, evrim tarihindeki birçok detayı aydınlatmakla birlikte, istisnasız olarak her biri, evrimsel biyolojinin öngörülerini doğrulayacak kanıtlar olarak kayda geçmiştir. Bu açıdan evrimsel biyoloji ile, fosilleri gün yüzüne çıkan paleontoloji ve antropoloji arasında çok yakın bir ilişki olduğu söylenebilir. Evrimsel biyoloji, türlerin tarihini aydınlatma konusunda bakmamız gereken detaylar açısından yön gösterir, paleontoloji ve antropolojinin çıkardığı fosiller, evrimsel öngörüleri sınamak adına bu potansiyel fosilleri arar ve bulur. Tabii ki fosil araştırmalarının tek amacı evrimsel geçmişi aydınlatmak değildir; türlerin biyolojisine, fizyolojisine, anatomisine yönelik birçok detayı keşfetmemizi ve bir yerde "kendimizi daha yakından tanımamızı" da sağlar.

Dünya’nın yüzeyi sabit gibi görünse de geçen 4,6 milyar yıl içerisinde ciddi ölçüde değişmiştir. Dağlar oluşmuş ya da aşınmış, kıtalar ve okyanuslar kaymış ve Dünya kimi zaman çok soğuk ve tamamen buzlarla kaplı kimi zaman da daha sıcak ve buzların yok olduğu dönemler geçirmiştir. Bu değişiklikler o kadar yavaş gerçekleşir ki bir insanın yaşamı boyunca fark edilemezler, ancak şu anda bile Dünya’nın yüzeyi hareket etmekte ve değişmektedir. Bu değişiklikler olurken, organizmalar evrim geçirmiş ve bazılarının kalıntıları fosil olarak korunmuştur.

143
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nda yayınladığımız bilim haberlerini anlık olarak Bundle üzerinden de okuyabileceğinizi biliyor muydunuz?

Evrim Ağacı Eskişehir Topluluğu
Etkinliği Ekleyen 5 gün önce EskişehirÜcretsiz10 Mayıs
Uzay Hukuku; Dünyadan Uzaya Hukuki Bir Bakış
10 Mayıs 2025 14:00 tarihinden 10 Mayıs 2025 15:00 tarihine kadar.

Yeni bir etkinlikle daha karşınızdayız ve bu kez rotamızı biraz daha yukarılara çeviriyoruz! 🌌
Gündemimizde ise hepimizde merak uyandıran bir konu var: UZAY HUKUKU. Uydular, Mars görevleri, uzay turizmi derken akıllarda şu soru belirmeye başladı: Peki tüm bunların hukuki zemini neye dayanıyor?

İşte tam da bu sorulara ışık tutmak üzere 10 Mayıs Cumartesi günü saat 14.00'te Av. Serhat Kaşıkara bizlerle olacak! Kendisiyle birlikte uzayın hukuki boyutunu ele alacağız. Kim neyi sahiplenebilir? Uzayda suç işlenirse kim yargılar? Uluslararası uzay hukuku nereye gidiyor?

🎙 Etkinliğimiz bol bol sohbet, soru-cevap ve keyifli bilgilerle dolu olacak. Etkinliğimize katılmak için instagram @evrimagacieskisehir hesabına özel mesaj atarak ulaşabilirsiniz. ✉️ Etkinliğimiz ücretsizdir!

Devamını Göster
4
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Deha Kaykı
Deha Kaykı
196K UP
Yazar 24 Şubat 2024 20 dk.

Üreme sağlığı, insan hayatının devamlılığını sağlayan temel bir biyolojik süreçtir ve bu süreçte çeşitli zorluklar meydana gelebilmektedir. Bu konuda karşılaşılan zorluklarınsa yapay rahim teknolojisi (İng: "artificial womb technology") gibi inovatif teknolojilerle aşılması planlanmaktadır. Yapay rahim teknolojisi; doğal üreme sürecini desteklemek, gebeliği taklit etmek veya infertilite sorunları yaşayan bireylere alternatif çözüm yolları sunabilmek amacıyla tasarlanmıştır. Ayrıca bu teknoloji, özellikle kritik olarak tehlike altındaki türlerin korunmasında ve popülasyonlarını artırmada da kullanılabilmektedir. Yapay rahim teknolojisi; embriyonun gelişimini destekleme, döllenmiş yumurtayı taşıma veya rahmin fonksiyonlarını geçici olarak yerine getirme gibi çeşitli görevleri beraberinde üstlenebilmektedir.

Bu makalede ektogenez, sentetik embriyolar, yapay rahim teknolojisi, bu teknolojinin uygulama alanları ve yapay rahim uygulamaları gibi konular ele alınacaktır.

35
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı
Uyarlayan 7 Aralık 2014 8 dk.

Bir daha yünlü mamut görebilecek miyiz? Peki ya çizgili Tazmanya kaplanları, bir zamanlar yaşayan yolcu güvercinler, Avrupa bizonu olarak adlandırılan devasa vahşi sığırlar? Türümüz bu hayvanların ve daha nicelerinin neslinin tükenmesinde büyük rol oynadı fakat bugünlerde bilim insanlarının bu tabloyu tersine çevirme hakkında radikal bir önerisi var: Soyu tükenen canlıları hayata geri getirmek.

“Soy döndürme” adına üç ana yöntem önerildi. Bilim kurgu filmi Jurassic Park’ın getirdiği büyük ün sayesinde en çok ilgiyi klonlama topladı. Kuvvetle muhtemel bir daha asla bir Tyronnasaurus göremeyeceğiz; fosilleşmiş dinazor kemiklerinde kısır yumuşak doku kalıntısı bulunmasına rağmen kimse kuş olmayan dinazor DNA’sı bulamadı. Ama klonlama, genomu yeniden oluşturulabilecek daha yakın geçmişte yaşamış canlılar için mümkün gözüküyor. Böyle teklifler ışığında dikkatlerin mamutlara dönmesi doğal; ancak bilim insanları aynı derecede ünlü olmasa da, hemen hemen mamutlar kadar "karizmatik" canlıları da diriltmenin planlarını yapıyor.

20
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Cem Ergünay
Çeviren 3 gün önce 6 dk.

Büyük gıda şirketleri ve yatırımcılar, Ozempic ve diğer benzer kilo verme ilaçlarının milyonlarca insana ulaşmasını, Amerika'nın diyet endüstrisini altüst etmesini ve tüketicilerin nasıl besleneceği konusunda yeni sorular ortaya çıkarmasını sessizlikle izliyorlar.

Campbell Soup'tan Conagra Brands'e gıda üreticilerinin yöneticileri, ekiplerin tüketici davranışlarını değerlendirmeye ve bu davranışlara nasıl karşılık vereceklerine dair beyin fırtınası yapmaya başlamasıyla birlikte yatırımcılardan ilaçların potansiyel etkisi hakkında sorular almaya başladıklarını söyledi.

12
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Bu sorunun cevabı, temizlik alışkanlıklarınızla cilt yapınızın birleşimine göre değişebilir. Ancak genel kural şudur: Yüzünüzü yıkadıktan sonra kurulamazsanız, cilt yüzeyinde kalan su buharlaşarak cildin doğal nemini de beraberinde götürebilir. Bu da ciltte kuruluk yaratır ve bazı kişilerde bu kuruluğa karşılık cilt daha fazla sebum (yağ) üretmeye başlar. İşte bu fazla sebum, gözeneklerin tıkanmasına ve sivilce oluşumuna zemin hazırlayabilir.

Öte yandan, eğer yüzünüzü yıkadıktan sonra temiz bir havluyla kurulamaz ve yüzünüzü kendi hâline bırakırsanız, özellikle kirli ya da nemli bir ortamdaysanız, cildinizde bakterilerin çoğalmasına da neden olabilirsiniz. Bu da dolaylı olarak sivilce oluşumunu artırabilir.

💻Analist: Çağrı Mert Bakırcı

ℹ️ Bu içerik, Evrim Ağacı internet sitesinden derlenerek hazırlanmıştır. Derleme sırasında bazı önemli detaylar kaybolmuş olabilir. Konu hakkında eksiksiz bilgi almak ve kaynaklarımızı görmek için içeriği lütfen evrimagaci.org üzerinden okuyunuz.
İnceleme
Enes Soylu
Enes Soylu
15K UP
İnceleyen9 22 saat önce
Eser güzel hoş ama gerçeklikten çok uzak. Ütopik bir evren, yazar, önce sizi beklentilerin içine sokup ardından karamsar bir çöplüğe fırlatıyor. Bu sıralar okunacak kitaplardan birisi kesinlikle. Hayvan çiftliğinin daha gerçekçi versiyonu demek isterdim ama daha detaylı hali dersek mütevazı oluruz. Anlatılan çevre gerçekten inanılmaz kötü, dünyanın bu hale gelmesi bana kalırsa imkansız ancak mesele bu hale gelmemiz değil, bu düzeni metafor olarak düşünüp bazı yönetim biçimlerini, insan haklarını sorgulamamız.
Kitap
9.6/10
(421 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
0
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Meriç Öztürk, Selen Gündüz Ve Evrim Ağacı Podcast Ekibi
Meriç Öztürk, Selen Gündüz Ve Evrim Ağacı Podcast Ekibi Seslendiren 31 Aralık 1:34:18
Evrim Ağacı Podcast ekibi yılınızın son gününe neşe getirmek için toplandı! 12 tane ama kırmızı üzüm mü beyaz üzüm mü? - 2025 yılında Merkür retrosu olacak...
22
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Dr. Bilgenur Baloğlu
Yazar 25 Haziran 2020 6 dk.

Büyük Göller (İng: "Great Lakes"), Kuzey Amerika'da, Kanada-ABD sınırında bulunan, birbirine bağlı 5 tatlısu gölünden oluşuyor. Bu göller topluluğu, Dünya'daki tatlı su havzasının %21’ini oluşturuyor ve gezegenimizdeki en büyük tatlı su havzası olarak biliniyor. ABD ve Kanada’daki bu göller (Superior, Michigan, Huron, Erie ve Ontario gölleri), civarında yaşayan yaklaşık 40 milyon insana çeşitli ekosistem hizmetleri sağlıyor.

Ticari denizcilik, ticari balıkçılık ve hobi balıkçılığı endüstrisi için oldukça önemli olan bu göller, haliyle istilacı türler gibi dış tehditlere de fazlasıyla maruz kalıyor. Bu beş büyük gölde bildiğimiz yaklaşık 180 ayrı, göle özgü olmayan, dışarıdan tanıtılmış tür bulunuyor. Daha da önemlisi, Kanada ve ABD’de bilimsel camia ne kadar iyi olursa olsun, bu göllerin biyolojik çeşitliliğini anlamak adına çalışmalar yeni yeni yapılmaya başlandı.

68
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Yiğit Ertan
Yiğit Ertan
62K UP
Yazar 24 Ocak 2019 6 dk.

Bu yazıda matematikçileri 358 yıl boyunca uğraştıran bir problemden bahsedeceğiz. Riemann hipotezi, Poincaré sanısı gibi problemleri çözmek bir yana, problemin tanımını anlayabilmek bile çok fazla matematik bilgisi gerektirir. Öte yandan Fermat'ın (aslında "Ferma" diye okunur; dolayısıyla "Fermat'nın" şeklinde yazılması gerekir) son teoremini bir ilkokul çocuğu bile ilk görüşte anlayabilir. Bu kadar basit görünen bir problemin en büyük matematikçileri bile bu kadar zorlayacağı kimin aklına gelirdi?

Fermat'ın son teoremi arkasında çok derin bir matematik barındırmaktadır. Biz burada çok fazla detaya girmeden çözüme nasıl ulaşıldığını açıklamaya çalışacağız. a2+b2=c2 denklemini sağlayan a, b, c üçlülerini bulmanızı isteseydik cevaben ne derdiniz? 3, 4, 5 veya 5, 12, 13 gibi değişik çözümleri saniyesinde söylerdiniz. Peki kuvvetler 2'den büyük tam sayılar olduğunda bu denklemi sağlayan üçlüleri bulun deseydik ne olurdu? Çok basit, bulamazdınız... Şöyle ki:

223
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Avc1 _
Avc1 _
69K UP
Bilimsel kaynaklara dayanan simülasyon yazılımcısıyım 3 gün önce Sen de Cevap Ver

Aslında çok güzel bir soru sordunuz. Elektromanyetik dalgalar, yüklü parçacıkların ivmeli hareketinden oluşur. Ancak örneğinizdeki durum, genellikle radyo dalgaları seviyesindeki düşük frekanslı (yani insan gözünün algılayamayacağı spektrumda), düşük enerjili dalgalar üretir. Işık üretmek için daha yüksek frekansta (yaklaşık 400–700 THz) bir sallama hareketi gereklidir. Bu tür bir frekansa ulaşabilmek için çok daha büyük bir ivme gerekir. Yani bu yöntem pek pratik değildir. Ancak, parçacık hızlandırıcılarında yüklü parçacıklar yüksek hızlara ulaştığında, bu parçacıklar daha güçlü elektromanyetik ışımalar (örneğin X-ışınları veya gama ışınları) üretebilir.

Burada konuyla alakalı elektromanyetik tayfı bulabilirsiniz.[1]

Tüm Reklamları Kapat

Kaynaklar

  1. tua. Dalgalar Ve Elektromanyetik Tayf (Spektrum) - Türkiye Uzay Ajansı. Alındığı Tarih: 6 Mayıs 2025. Alındığı Yer: tua | Arşiv Bağlantısı
2
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Eser
Mitek Papilio
Mitek Papilio
148K UP
Eseri Ekleyen 6 gün önce Kitap
Puan Ver
Ne Yediğimizin ve Nasıl Pişirdiğimizin Bilimi
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Evrim Ağacı Akademi

Evrim Ağacı Akademi'yi kullanarak kendini Jeoloji konusunda geliştirebilirsin.

Depremler
Depremler
26 Makale
4 saat 44 dakika
Öğrenmeye Başla
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close