Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Tüm Reklamları Kapat
Ece Müker
Ece Müker
522K UP
4 gün önce
NASA’nın Parker Solar Probe (Parker Güneş Sondası), 24 Aralık 2024’te Güneş yüzeyine yalnızca 3,8 milyon mil (yaklaşık 6,1 milyon km) mesafeye ulaşarak tarihin en yakın Güneş geçişini gerçekleştirdi. Bu yakın geçiş sırasında elde edilen yeni görüntüler ve veriler, Güneş rüzgârı olarak bilinen ve saatte 1 milyon milin (1,6 milyon km) üzerine çıkan hızlarla hareket eden elektrik yüklü parçacık akışını benzeri görülmemiş detaylarla gözler önüne serdi.

NASA’nın WISPR kamerasıyla çekilen görüntüler, koronal kütle atımları (CME) adı verilen dev patlamaların çarpışmasını yüksek çözünürlükte gösteriyor. Bu tür çarpışmalar, manyetik alanların karışmasına ve enerjinin yeniden dağılmasına neden olarak astronotlar ve uydular için daha büyük tehditler yaratabiliyor. Bu veriler, Güneş kaynaklı uzay hava olaylarının daha iyi öngörülmesini sağlayacak.

Sonda ayrıca, Güneş’in görünür yüzeyinde bulunan manyetik huni bölgelerinde başlayan switchback (zigzaglı manyetik alan) yapılarının, hızlı güneş rüzgârının kaynağı olduğunu doğruladı. 2024 yılında yapılan bu keşif, 50 yıllık bir gizemi çözerken, yavaş güneş rüzgârının kökenlerini de anlamak için önemli bir adımdı.

Güneş’e en yakın geçişlerinde toplanan yeni veriler sayesinde bilim insanları, yavaş güneş rüzgârının iki farklı türünü doğruladı:

Alfvénik tür (küçük manyetik dalgalanmalara sahip)

Non-Alfvénik tür (manyetik değişkenlik göstermeyen)

Bunların sırasıyla koronal delikler ve helmet streamer adı verilen yapılardan kaynaklandığı düşünülüyor. Parker Güneş Sondası'nın bir sonraki Güneş geçişi 15 Eylül 2025 tarihinde gerçekleşecek ve bu süreçte yavaş güneş rüzgârının kökenine dair daha fazla bilgi toplanması bekleniyor.

Uzay hava tahminleri, iletişim sistemleri, uydu operasyonları ve astronot güvenliği açısından hayati önem taşıyan bu bulgular, NASA’nın Güneş’i ve onun uzaydaki etkilerini anlama çabasındaki en kritik gelişmelerden biri olarak değerlendiriliyor.

7
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ebrar Özgen Arslan
Aktaran 4 gün önce 3 dk.

Bilim insanları Mars'ın güney yarımküresinde 15 bin kilometreyi aşan uzunlukta antik nehir yatakları keşfetti. Bu izlerin Mars'taki diğer su kalıntılarından farklı olarak buzulların erimesi ile değil, doğrudan bir yağış sonucu oluşmuş olabileceği düşünülüyor. Bu bulgular kızıl gezegenin geçmişte nasıl bir su döngüsü olduğu hakkında merak uyandırmakla birlikte Mars iklimine dair yeni tartışmalar da ortaya çıkardı.

Bu araştırma, Open University doktora öğrencisi Adam Losekoot liderliğinde yürütüldü ve Birleşik Krallık Uzay Ajansı tarafından finanse edildi. Losekoot araştırmasının sonuçlarını Durham'da düzenlenen 2025 Kraliyet Astronomi Derneği Ulusal Astronomi Toplantısı'nda sundu.

20
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Utku Derin
Utku Derin
389K UP
Aktaran 11 saat önce 3 dk.

Kedi Pepper yine iş başında. Avcılık becerileri sayesinde virologların Amerika Birleşik Devletleri'ndeki ilk jeilongvirüsü tanımlamasına yardımcı olan virüs avcısı kedi, yeni bir orthoreovirüs türü tespit etti.

Pepper'ın sahibinin Florida Üniversitesi Halk Sağlığı Fakültesi'nde virolog olan John Lednicky olması da buna yardımcı oluyor. Pepper, Everglades kısa kuyruklu kır faresi (Blarina carolinensis) yakaladı ve Lednicky bu küçük memeliyi laboratuvara test için götürdü. Lednicky'nin araştırmaları arasında, geyik çiçeği virüsü virüsünün incelenmesi de olduğu için, su faresindeki bulguların bu virüsün memeliler arasında nasıl yayıldığına dair ipuçları verebileceğini düşündü.

1
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Sizden Gelenler
10 sene önce 13 yaşında olduğumu düşünüyorum da popüler kültür kurtlar vadisi izlerken siz bu iş için çalıştınız ve artık daha çok kişi sizi takip ediyor demekki insanlar olarak gelişiyoruz ve internet sayesinde popüler kültüre maruz kalmak zorunda değiliz.
Söz
Nida Yıldırım
Alıntıyı Ekleyen 11 saat önce
Zafer başlı başına bir amaç değildir. Zafer, kendisinden daha büyük bir amacı elde etmeye yaramalı, yeni bir alem doğmalı. Yoksa boşa gitmiş bir gayret olur

R. Eşref bu cümlenin anlamını idrak etti . Batının önünde uşakça duran, işbirlikçi, dalkavuk, kişiliksiz yöneticiler, askerler, diplomatlar, siyasetçiler, din adamları, istiklal düşüncesinden yoksun aydınlar, para için düşmana hizmet edenler, son iki yüzyıllın yorgun, yenik Odmanlı aleminin ürünüydüler. Bu insanları üreten, yetiştiren düzen sürüp gidecekse zafer gerçekten boşa gitmiş olur.
Kaynak: İlk söz Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın sonrası ise Şu Çılgın Türkler kitabın yazarı Turgut Özakmana ait (Sakarya savaşı sonrası).
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Şule Ölez
Çeviren 2 Temmuz 2018 16 dk.

Bir zamanlar biyolojik uyumsuzlar olarak görülen melezler başı dertte olan birçok hayvan türünün gizli kurtarıcıları olmuşlardır. Bu gerçeği koruma politikalarıyla uzlaştırmak, bilimin önünde çözülmesi gereken zor bir durum olarak durmaktadır.

2006 yılında Kanada’nın kuzeybatı bölgesinde bir avcı, kutup ayısı sandığı bir hayvan vurdu. Fakat ayrıntılı incelemeler sonucunda hayvanın beyaz kürkünde kahverengi lekeler bulunduğu, pençelerinin alışılmadık biçimde uzun ve sırtının biraz kambur olduğu ortaya çıktı. Hayvan, aslında bir melezdi; annesi bir kutup ayısı, babası ise bir bozayıydı. Bu çaprazlamanın mümkün olduğu bilinse de -iki tür daha önce korumalı yetiştirme programı altında çiftleşmiştir- bu, doğada rastlanan ilk vakadır. Sonradan bu vakanın münferit bir vaka olmadığı anlaşılmıştır. Çevreciler ve diğer doğa koruma grupları, iklim değişikliği nedeniyle bozayıların kutup ayılarının yaşadığı yerlere sokulması devam ederse bu tip melezleşmenin daha da yaygınlaşacağından ve sonunda kutup ayısı popülasyonunu tahribata uğratacağından endişe duymaktadırlar. Hatta türü korumak amacıyla melezlerin öldürülmesini teklif edenler bile olmuştur.

79
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Fatih Birinci
Yazar 12 Ekim 24 dk.

Masal sonlarında dendiği gibi, sonsuza dek mutlu mesut yaşamak mümkün mü? Bunu en çok sağlayabileceğini düşündüğümüz sıra dışı bir duruma bakalım: Piyangoda büyük ikramiyeyi kazandınız! Artık hiçbir sıkıntınızın kalmayacağını varsayabilirsiniz. Hayatınızın geri kalanında istediğinizi yer içer, istediğiniz yere gider, istediğiniz her şeyi alırdınız. Eh, bu durumda artık sürekli mutlu bir insan olurdunuz…

Bir de bu durumun duygusal olarak tam tersi bir şey düşünelim: Bir kaza sonucu bacaklarınız felç oluyor ve artık yürüyemeyeceğinizi öğrendiniz. Bu durumda, kalan hayatınızda sizi sürekli bir mutsuzluğun bekleyeceğini düşünebilirsiniz. Öyle ya, sadece bir hayatınız var ve dünyadaki sürenizin kalanında hayattan tat almanızı engelleyecek çok travmatik bir deneyim yaşadınız.

30
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ege Can Karanfil
Çeviren 30 Mart 2021
Gökyüzündeki bu kırmızı iplikler de ne? Bunlar, varlığı yalnızca 30 yıl önce onaylanan oldukça nadir bir yıldırım şeklidir: Kırmızı Şimşek (veya Kırmızı Cin). Yapılan son araştırmalar, güçlü bir buluttan yıldırım düşmesinin ardından kırmızı şimşeklerin, 80 kilometre yüksekten ışık hızının yaklaşık yüzde 10’u hızda fırlayan, iyonize olmuş 100 metrelik hava topları olarak oluşabileceğini göstermiştir. Bunları, hızla yukarı doğru uzanan bir grup iyonize top izlemektedir. Şili’deki Las Campanas gözlemevinden yakalanan bu görselde, Arjantin’deki And dağları görülmektedir. Kırmızı Şimşekler, bir saniyeden bile daha kısa sürer ve güçlü fırtınalara yandan bakıldığında, en güzel şekilde görülebilirler.
8
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Özgür Arslan
İnceleyen10 22 Ocak 2022
İngilizceden çevrilmiştir-Ateş İçinde, Louis Malle'nin yönettiği 1963 Fransız drama filmi. Jacques Rigaut'un hayatından ilham alan Pierre Drieu La Rochelle'in Will O 'the Wisp romanına dayanıyor.
10.0/10
(5 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : Le Feu Follet
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Mehmet Erdem Okan
İnceleyen10 14 saat önce
Kitap, ekonomik liberalizm düşüncesinin kökenlerini, tarihsel gelişimini, İkinci Dünya Savaşı'na giden süreçte etkisini, toplum ve devletleri nasıl dönüştürdüğünü ve çöküşünü detaylı bir şekilde analiz ediyor.

Bu süreçte, bu ideolojinin "insanın doğasında her daim bireyci bir şekilde maddi kâr sağlama güdüsünün olduğunu, insan toplumlarının kurduğu ilk ekonomik sistemlerin takasa ve değiş-tokuşa dayalı olduğunu, bir ülkenin ekonomisinin sadece piyasaya dayalı olması gerektiği, piyasanın sadece arz -talebe göre, devletin müdahalesi olmadan hareket etmesinin toplumsal refahı sağlayacağı, serbest piyasanın devletin müdahalesi olmadan doğal olarak doğacağı" mitlerini, antropoloji bilim sahasını kullanarak, ikna edici tarihsel verilerle yanlışlıyor. Polanyi'nin ekonomik liberalizmi eleştirirken kullandığı ton, tamamen Marksist veya ideolojik değil; daha çok tarihselliğe ve insanın somut yaşam koşullarına odaklı. Yazarın, ön-modern toplumlarda ekonominin insan ilişkileri içine gömülü (embedded) olduğu, ekonomik liberal anlayışın ekonomiyi toplumdan ve insan ilişkilerinden ayrı bir yere koyup özerkleştirdiği bakış açısı, o dönemde özgün ve orijinal olduğu kadar, alternatif bir ekonomik sistem düşünemediğimiz, maddi çıkarımızı insan ilişkilerinin önüne koyduğumuz bugüne de hitap ediyor.

Öncelikle, ilksel toplumların ekonomik sistemlerini, ondokuzuncu yüzyıl öncesinin siyasal ve ekonomik özelliklerini ve bu yüzyılın sistemine gelirken yaşananları özetleyen yazar; ondokuzuncu yüzyıla geldiğinde, İngiltere ve Avrupa'daki ekonomi politikaları ve toplum ilişkisini "çifte hareket" ile açıklıyor. Buna göre, insan doğasına uyumsuz olan ve topluma zarar veren liberal ekonomi politikalarına karşıt hareket olarak toplumun refleksif ve doğal olarak "korumacılık" hareketleriyle karşılık verdiğini söylüyor. Bu korumacılık refleksinin otoriter (faşist) eğilimlere de yol açabileceğini söylüyor. Toplumu analiz ederken "sınıf çatışması" bakış açısıyla bakan Marksist görüşü de eleştiriyor ve topluma bütüncül bir şekilde bakılması gerektiğini söylüyor.

Yazar, bu "çifte hareket" teorisini tarihsel örneklerle temellendiriyor; devletlerin liberal ekonomiyi kurmak için aldığı önlemleri kavramsal detaylarla açıklıyor. Bu kavramsal yoğunluk, temel kuramsal altyapıya sahip olmayan okuyucular için zaman zaman zorlayıcı ve açıklama gerektiren bir derinlik taşıyabilir.

1944'te yayımlanmış olması, kitabın hem Nazi faşizminin yükselişi, hem de Bretton Woods sonrası düzen arayışı bağlamında okunmasını gerektiriyor.
10.0/10
(1 Kişi)
Puan Ver
Çağımızın Siyasal ve Ekonomik Kökenleri
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
George Orwell’in distopyalarına gönderme yapan bu tasarım, eleştirel düşünceyi ve özgür ifadeyi önemseyenler için ideal.

%100 pamuklu kumaşıyla konforlu, dayanıklı baskısıyla uzun ömürlü bir kullanım sunar.

Eğer Orwell’in dünyalarının sadece edebiyatta kalmasını istiyorsan, bu tişört tam senlik! 😏
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 1 Haziran 2021 1 sa.

Bilim dendiğinde aklımıza deneycilik (empirizm) gelir; çünkü deney yapmak, bilimin temelinde yatar.[1] Newton, Galileo, Curie, Einstein, Darwin gibi isimler; sanrılar, şahitlik veya vahiy gibi araçlarla kendilerine "bilgi aktarılması" yoluyla değil, gözlem, deney ve muhakeme yoluyla gerçekleri ortaya çıkarmayı başarmışlardır. Bunu yapabilmelerini sağlayan şey, Evren'e "bilim" dediğimiz perspektiften bakıp, onun metodolojisine uygun sorular sorup, onun araçlarını kullanarak, bu sorulara dürüst cevaplar aramaları olmuştur. Büyük fizikçi Max Planck, meşhur bir şekilde şöyle der:

Deneyciliğin (empirizm) bilimin temelinde yattığı açıktır; ancak bilim, sadece laboratuvarda yapılan deneylerden ibaret de değildir. Eğer öyle olsaydı, teorik fizik, antropoloji ve sosyoloji gibi sahaları bilimin dışına itmemiz gerekirdi. Öyleyse bilimin sınırlarını nasıl çizeriz? Onu nasıl tanımlarız? Bilimin uygulama alanı ne olmalıdır?

144
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Altay Kenger
Seslendiren 24 Eylül 2022 9:33
Zihin gezinmesi (İng: "mind wandering"), dikkatin genellikle dış dünya ile ilişkili olan bir dizi düşünceden, bireyin kendi ürettiği içeriğe doğru yer...
73
Nur Senem .
Nur Senem .
59K UP
1 gün önce

Kefernahum’u izledikten sonra anladım: Çocuklar kırık oyuncaklardan şikayet etmeli, kırık hayatlardan değil. Aile kurmak bir hak değil, sorumluluktur. Zevk uğruna dünyalar kurup sonra o dünyaları yıkmak, bir çocuğun hayatını enkaza çevirebilir. Dünya adil değil belki ama bizim kurduğumuz dünyalar adil olabilir.



3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Havva Nur Özkardeş
Çeviren 31 Ocak 2024 5 dk.

İnsanın atletik becerilerinin zirvesini görmek için belki de en iyi yol Olimpiyat Oyunları'nı seyretmektir. Fakat Olimpiyat Oyunları'nda ve neredeyse diğer tüm profesyonel spor müsabakalarında 40 yaşının üzerinde birini nadiren görebilirsiniz. 50 yaş üstünü ise neredeyse hiç görmezsiniz. Bunun sebebi, dünyada geçirdiğiniz her yılla beraber vücudunuzun yaşlanması ve kaslarınızın egzersizlere eskisi gibi yanıt verememesidir.

Yaşlı insanlarda egzersiz, güç antrenmanı ve diyetin sağlık açısından faydalarını araştıran bir grup bilim insanı; yaşlı insanların egzersize nasıl yanıt verdiğini araştırdı ve dirençten veya güç antrenmanından sonra kas hacminin artmasına sebep olan temel biyolojik mekanizmaları anlamaya çalıştı.[1]

25
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Gencay Kaan Polat
Yazar 1 Ocak 2021 21 dk.

DNA, canlıların bütün genomik verilerini içerisinde bulunduran, hücrelerin "yönetici molekülü"dür. DNA, içerisinde bulunan bilgileri (genleri) RNA’lar aracılığıyla protein şeklinde ifade eder. DNA’nın sekanslanması (dizilenmesi), DNA’daki nükleotit dizilimlerini çözmek, yani aslında DNA’yı okumak anlamına gelir.

Genomların sekanslanması, DNA’nın yapısının 1953’de Franklin, Watson ve Crick tarafından aydınlatılmasının ardından, biyologlar tarafından üstünde çalışılan bir konu olmuştur. Özellikle insan genomunun sekansının aydınlatılması, genetik hastalıkların tedavi edilmesine giden sürecin ilk basamağı olduğu için ayrı bir önem kazanmıştır.

82
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Çeviren 19 Aralık 2014 7 dk.

Kuantum mekaniği gariptir. Ufak parçacıkların ve kuvvetlerin nasıl çalıştığını anlatan teori, Albert Einstein ve arkadaşlarını bile 1935 senesinde ürkütmüş ve "tamamlanmış olamayacak bir teori" olarak değerlendirmelerine neden olmuştur.

Sorun, kuantum fiziğinin nedensellik, yerellik ve gerçeklik gibi sağduyuya dayalı kavramları ihlal ediyor gibi gözükmesidir. Örneğin siz, Ay'a bakmıyor olsanız bile orada olduğunu bilirsiniz. Bu, realizmdir. Nedensellik bize eğer ki bir ışık düğmesine basacak olursanız, ampulün ışık saçacağını söyler. Ve ışık hızının katı bir şekilde sınırlı olması nedeniyle şu anda yaktığınız bir ışık, bundan milyonlarca yıl sonra bir başka yerde etkiye neden olabilir; ki bu da yerelliktir.

69
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Muhammed Taha Çelik
İnceleyen 11 Kasım 2021
Anlattığı konuları kaynaklarıyla vermesinin yanında detaylı güzel anlatımıyla ciddi anlamda güzel işler çıkartıyor.
Youtube Kanalı
9.1/10
(788 Kişi)
Puan Ver
@DiamondTema
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
7
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Prof. Dr. Hakan Yaman
Yazar 8 Mayıs 2022 3 dk.

Neredeyse iki buçuk yıl süren pandemiden sonra tüm pandemi tedbirleri teker teker terk ediliyor. Pandemiden bunalan halk, bu gelişmelerden çok mutlu. Kimileri ise pandeminin daha bitmediği, bazı ülkelerde omikrona bağlı hastane ve yoğun bakım yükünün azalmadığı, yeniden pandemi tedbirleri alma eğiliminde olunduğu ve aşılanmalar tam arzu edilen düzeye ulaşılmadığı için endişeli.

Günlük yayınlanan COVID-19 istatistiklere bakılacak olursa, birçok ülkede yeni tanı konulan COVID-19 ve ölüm sayıları düşme eğilimindedir. Bu gidişat devam ederse pandemi, yavaş yavaş yerini endemiye bırakır.

36
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Gözlemi
Ayşe Yılmaz
Ayşe Yılmaz
60K UP
Gözlemi Yapan 2 gün önce Türkiye, Çankırı
Yapraklı ilçe merkezinde gözlemlenmiştir.
0
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Türü
Ayça Karaca
Ayça Karaca
65K UP
Türü Ekleyen 6 gün önce
Macaroeris, Salticidae familyasına bağlı bir örümcek cinsidir.
4
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close