Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Burak Albayrak
Ekleyen 18 Temmuz 46 dk.

Katatoni; anormal hareketler, anormal davranışlar ve içe kapanma ile karakterize karmaşık bir nöropsikiyatrik sendromdur. Bu durum, hastaların çoğunlukla hareketsiz ve sessiz kalmalarından bazen de aşırı ajitasyon ve hareketlilik göstermelerine kadar oldukça geniş bir yelpazede belirtiler sergilemelerine neden olur.

Katatoninin etiyolojik temelleri hâlâ anlaşılamamış olmasına rağmen genellikle sayısız psikiyatrik ve tıbbi durumla ilişkilendirilmektedir. Katatoni; özellikle şizofreni, bipolar bozukluk, depresyon ve bazı nörolojik hastalıklarla birlikte görülebilir. Bu durumların her biri katatoni belirtilerinin ortaya çıkmasına neden olabilir ve belirtilerin şiddeti ile tipi hastadan hastaya büyük farklılıklar gösterebilir.

19
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Söz
Şafak Aki
Şafak Aki
116K UP
Alıntıyı Ekleyen 2 gün önce
Neden yemeye devam ediyoruz? Cevabı basit, DNA'mız hâlâ balta girmemiş ormanda hayatta kalma mücadelesi verdiğini zannediyor. Tarih öncesinde meyve dolu ağaca tosladığında tıka basa yemek akıllıca bir davranıştı. Bu ağaçlara sık rastlanmıyordu ve gelecek günler için ekstradan bir yağ tabakası doğru bir yatırımdı. Ancak ucuz fastfood dünyasında ekstra yağ, yatırımdan çok geleceğimize bir saldırı anlamı taşıyor.
Kaynak: Çoğu İnsan İyidir
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 9 Şubat 2019 15 dk.

Çoğu akademisyen ve bilim insanı, bilimin popülerleştirilmesinin önemini çok iyi bilir. Bu kişiler genellikle bilimin sadece bilim için değil; aynı zamanda halk için de olduğu nosyonunu şiar edinirler. Bu nedenle çocuk kitapları, popüler bilim kitapları, çizgi filmler, belgeseller, halka açık seminerler gibi faaliyetleri sürdüren popüler bilimcileri alttan alta veya açık bir şekilde desteklerler.

Ancak bilim insanları arasında "kariyer bilimcisi" olarak adlandırılan bir diğer grup bilim insanı, bilimin halk için değil; bilim için olduğu nosyonunu şiar edinerek; popüler bilimin sadece medyatik ve şova dönük bir uğraş olduğunu; popüler bilimle uğraşan akademisyenlerin "gerçek bilim insanı" olmadığını, dolayısıyla bu kişilerin akademik sıfatlarının geçersiz olduğu, profesyonel bilim organizasyonlarında yer almamaları gerektiğini; bilim insanlarının tek değer ölçüsünün yayınladıkları akademik makaleler olduğunu savunmaktadırlar.

197
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Kuyruklu Yıldız, Balina ve Hokey Sopası

1 Mart’ta Güneş’e, 23 Nisan’da ise Dünya gezegenine en yakın olan ATLAS Kuyruklu Yıldızı’nın (C/2020 R4) teleskoptan alınan bu güzel görüntüsünde, sönük yeşilimsi bir koması ve kısa bir kuyruğu görülüyor. 5 Mayıs’taki konumunda yakalandığı sırada, kuzey takımyıldızı olan Av Köpekleri’nin (Canes Venatici) sınırları içindeydi. Kuyruklu yıldız, popüler olarak Balina ve Hokey Sopası olarak bilinen arka plandaki ilginç galaksilerin görüş hattının yakınında bulunuyor. Sağ üstte görülen deniz memelisi NGC 4631, görünüşte Samanyolu boyutundadır. Bu sarmal galaksi yaklaşık 25 milyon ışık yılı uzaklıkta yer alır. NGC 4656/7, NGC 4631’in altında ve solunda bulunuyor. Etkileşim halindeki galaksilerin bükülmüş çubuk şeklini gösteriyor. Aslında, diğer dalga boylarında tespit edilen gazın sahip olduğu karmaşıklık, kozmik Balina ve Hokey Sopası’nın uzak geçmişte birbirleriyle yakın olduklarını gösteriyor. Bu kuyruklu yıldız ATLAS, Dünya’dan sadece 7 ışık dakikası uzaklıktaydı. 1000 yıldan biraz daha kısa bir süre içinde, iç Güneş sistemini yeniden ziyaret edecek.

13 Mayıs 2021 Günün Astronomi Fotoğrafı (NASA APOD)

📸 Kaynaklar ve Katkıda Bulunanlar:
Görsel Kaynağı & Telif Hakkı: Grand Mesa Observatory, Terry Hancock / Tom Masterson
Çeviren: Seda Baştürk
Çeviri Editörü: Eda Alparslan

🔗 Tüm APOD içeriklerini görmek için:
https://evrimagaci.org/apod
Fatma Nur İnakçı
Yazar 6 gün önce 9 dk.

Bebeklerin ağlaması, doğumdan itibaren hayata attıkları ilk adımlardan biri olarak kabul edilebilir. Doğal olan bu refleks bir bebek için ilk iletişim biçimi olmanın ötesinde, hayatta kalmayı destekleyen bir savunma mekanizmasıdır. Kelimelerle kendilerini ifade edemeyen bebekler, fiziksel ve duygusal rahatsızlıklarını ağlayarak dışa vururlar. Bu süreç biyolojik açıdan beyin, sinir sistemi ve solunum sistemi arasında karmaşık bir etkileşimin sonucudur. Psikolojik boyutuyla bakıldığında ise ağlama bebeklerin çevresel uyarıcılara verdiği tepki, şefkat ihtiyacı ya da yaşadıkları strese karşı geliştirdikleri bir reaksiyon olarak değerlendirilebilir.

Bebeklerin ağlamasının sağlık üzerindeki etkilerini incelemek, onların gelişim süreçlerini daha iyi anlamak adına büyük önem taşır. Özellikle uzun süren ve sebebi anlaşılmayan ağlama nöbetleri, kolik gibi durumlara işaret edebilir ve hem bebeğin hem de ebeveynlerin sağlığını etkileyebilir. Kolik bebeklerde uzun süreli ağlamaların ebeveynler üzerinde duygusal bir yük yarattığı bilinmektedir. Bu tür durumların önüne geçmek ya da olası sağlık sorunlarını erken tespit edebilmek için ağlamanın fizyolojik ve psikolojik temellerini derinlemesine anlamak gereklidir.

12
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Öne Çıkan İlanAraştırma Anketi
Rümeysa Yavaş
İlanı Ekleyen 1 hafta önce ÇevrimiçiÜcretsiz11 Haziran
0-3 Yaş Çocuğu Olan Babaların Gelişim Bilgisi ve Katılımında Öz Yeterliliğin Rolü
11 Haziran 2025 22:40 tarihinden 11 Haziran 2026 22:46 tarihine kadar.

Merhaba,
Yalnızca 0-3 yaş arasında çocuğu olan babalarla yürüttüğümüz çalışmamıza katılım ve desteklerinizi bekliyoruz :)

“0-3 Yaş Arasında Çocuğu Olan Babaların Çocuklarının Gelişim Basamaklarını Bilme Düzeyleri ile Baba Katılımı Arasındaki İlişkide Ebeveyn Öz Yeterliliğinin Düzenleyici Rolünün İncelenmesi” isimli çalışma İstanbul Medeniyet Üniversitesi Psikoloji Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Duygu Akyüz danışmanlığında, Psk. Rümeysa Yavaş ve Psk. Dilruba Aksu tarafından yapılmaktadır. Bu çalışmada, yalnızca 0-3 yaş arası çocuğu olan babaların çocukların gelişim düzeylerine dair bilgileri ve baba katılımının incelenmesi amaçlanmaktadır. 

https://docs.google.com/forms/d/e/1FAIpQLSccsgrKze_4exesjwMFMkiiahPUKfcRaxyFH1BA-FJh3wM78Q/viewform?usp=sf_link

Devamını Göster
2
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Akın Karahasan
Yazar 4 Şubat 2022 4 dk.

Son dönemlerde gündemde olan "sanal gerçeklik", "metaverse", "sanal varlıklar" gibi sözcükler, mevcut teknolojinin yavaş yavaş sanal ortamda yepyeni dünyaları aralamaya başladığının bir göstergesidir. Her ne kadar günümüzde sanal dünyaların henüz yeni yeni yaratılmaya başlanmış olmasından dolayı sanal gerçeklik gözlükleri ("VR gözlükler") ile bu dünyalara kısıtlı bir erişim olsa da, bu gözlüklerin hâlihazırda barındırdığı videolar bile sizi bulunduğunuz konumdan koparmaya yetmektedir.

Gözlüğü takan insanlar, görebilecekleri tüm görüş açılarında VR ekranında gösterilen videoya maruz kaldığından dolayı, gerçek dünyadan referans alabilecekleri bir nokta neredeyse hiç kalmamaktadır. Bu durum, dışarıdan VR gözlüğü takan kişileri gözlemleyen kişiler için bazı komik sahneleri doğurmaktadır. Bunun en yaygın örneği, gözlüğü takan kişilerin sıklıkla dengelerini kaybederek düşmesidir.

50
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Esat Kudret
3 gün önce
Reel Yalnızlık ve Darwin'in Kemikleri!
Düşünün ki büyük bir çoğunluk sizle hem fikir ve kalbi sizinle atıyor fakat cismen ortalıkta yok.
Türümüzün modern versiyonunun onanmaz hastalığının eseri: Reel yalnızlık...
Hele ki toplumsallığımızı dayanışmaya borçlu iken...
Ki dayanışma her lugatta ve tartışmaya yer vermeyecek alenilikte duygu ve davranış birliğini şart koşarken...
Fakat bunlardan biri bir eksik olmaya görsün, hele ki eksik olan reele doğrudan etki eden davranış olmaya görsün daha bir acı veriyor.
Türümüze özgü tüm değerler bazında bile bu durumu aklayacak bir gerekçemiz yok yok yok...
Daha acı olanı, bu zaafımızın, kusurumuzun veya adına ne dersek diyelim, zımni veya kerhen tercihimizin, türümüzün bindiği dalı asırlardır kesme realitesini ve keyfiyetini arzulamadıklarımıza, tarafsızlık veya sessizlik adı altında tanıyışımızdır.
Oysa " dur" diyebilme erdemidir bizi biz eden ve bugüne taşıyan evrimsel sihir. Korkarım ki yitmek üzere olan.
Oysa dayanışma yaşatır. Adına yaraşır olanı: Duygu ve davranış birliğini içeren. Emperyalizmin bizde yok etmek istediği en önemli ve güçlü varoluşsal ilke.
Hala şansımız var...Bu şansı tüketmemek lazım...
Yanlış olan her şeye, hiç bir gerekçeye sığınmadan dur de. Kalben de bedenen de...
Bu olup biten doğal değil, seçilim hiç değil. Darwin'in kemiklerini daha ne kadar sızlatacağız!

1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Söz
Evrim Ağacı
Alıntıyı Ekleyen 18 Ocak 2019
Dünya dışında yaşam olmadığını mı iddia ediyorsunuz? Bu, okyanustan aldığınız bir kap suya bakarak okyanusta balinaların yaşamadığını iddia etmeye benziyor!
Bu alıntı Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
23
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Bilimler Köyü
Etkinliği Ekleyen 1 ay önce İzmir₺9.000,0029 Haziran
Kuantum Açık Sistemlere Sezgisel Bir Bakış
29 Haziran 2025 15:00 tarihinden 06 Temmuz 2025 12:00 tarihine kadar.

Kuantum açık sistemleri, bir kuantum sisteminin çevreyle etkileşimini göz ününe alır. Genel olarak çevre, sisteme kuantum özelliklerini veren eşevrelilik ve dolaşıklık gibi kuantum etkilerin yitirilmesine sebep olur ancak çevreyi, sistemi ve aralarındaki ilişkiyi istediğimiz şekilde modelleyerek bunu tersine çevirmek mümkündür. Böylece sistemler kuantumluklarını (quantumness) koruyabilir, hatta yeni ilintiler üreterek geliştirebilirler. Açık sistemleri incelemekte kullanılan farklı yöntemleri karşılaştırdığımızda hesapsal ve kuramsal avantajlarıyla kuantum çarpışma modeli öne çıkar. Etkinlikte, kuantum çarpışma modeli kullanarak, kuantum nitelikler bağlamında sistemin düşmanı olarak gördüğümüz çevreyi sıkı bir dost haline nasıl getirebileceğimiz üzerine çalışacağız. Bu etkileşmeyi anlayabilmek için gerekli olan tüm bilgiler adım adım sunularak, hem sayısal hem analitik örneklerle pekiştirilecektir.

Devamını Göster
2
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Alper Kaan Selçukoğlu
Yazar 6 gün önce 7 dk.

Arakne miti, Roma şairi Ovidius’un Metamorphōsēs (Dönüşümler) adlı eserinin altıncı kitabında ölümsüzleşmiş bir anlatıdır. Yunan mitolojisinin sınır tanımayan yaratıcılık ve tanrılara karşı gelen kibir temalarını işleyen bu hikâye, yetenekli bir dokumacı olan Arakne’nin Tanrıça Athena’ya meydan okuması ve sonucunda bir örümceğe dönüşmesi üzerinden anlatılır. Yalnızca Antik Çağ edebiyatında değil modern sanat, edebiyat ve feminist yorumlarda da etkisini sürdürür. Öte yandan örümceklerin bilimsel adlandırması olan "Arachnida" da bu mitin kalıcı izlerinden biridir.

Arakne, günümüzde ülkemiz sınırlarında bulunan Lidya'da yaşayan sıradan bir ölümlüydü. Babası Idmon, yünleri mor ve eflatun tonlara boyayan, geçimini bu işten sağlayan bir adamdı. Annesi ise sıradan bir kadındı ve genç yaşta ölmüştü. Arakne soylu bir aileye mensup değildi. Dokumacılığa olan yeteneği sayesinde hızlıca ün kazanmıştı. Eserleri o kadar güzeldi ki civar kentlerden nemfler, periler, orman ve nehir tanrıçaları bile onu çalışırken izlemeye gelirdi.

15
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

YouTube, Evrim Ağacı tarafından hazırlanan içerikleri video yoluyla öğrenmenin en iyi yolu! Ayrıca kanalımızda birçok bilim insanıyla röportajlarımızı, çeşitli deney gösterilerini ve diğer bilim içeriklerimizi bulabilirsiniz.

İnceleme
Orhan Aydın
Orhan Aydın
1,095 UP
İnceleyen10 6 gün önce
Yedi edebiyat tutkununun bu güzel yolculuğunu içtenlikle kutluyorum. Zincir öykü tekniği, her birimizin hayata farklı açılardan bakmasına rağmen bir araya geldiğimizde nasıl bir uyum yakalayabildiğimizi gösteriyor. Bu birliktelik, farklılıklar içinde nasıl bir bütün oluşturabileceğimizi ve edebiyatın birleştirici gücünü ortaya koyuyor. Yolunuz açık olsun...
Kitap
10.0/10
(2 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
6
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Selen Gündüz Ve Meriç Öztürk
Selen Gündüz Ve Meriç Öztürk Seslendiren 1 saat önce 35:16
Dijital çağda çocuk olmak da zor ebeveyn olmak da... Kaç yaşından itibaren çocuklara tablet-telefon verilmeli? Teknoloji sınırlandırılması nasıl yapılmalı?...
0
Ufuk Derin
5 gün önce
İngiliz genetikçi Reginald Crundall Punnett 20 Haziran 1875'te doğdu. Genetik çaprazlamaların sonuçlarını tahmin etmek için günümüzde hala temel genetik eğitiminde kullanılan Punnett karesini geliştirdi.  William Bateson ile birlikte 1910'da Journal of Genetics dergisini kurdu. Mendelism adlı kitabı, genetik bilimini halka tanıtan ilk popüler bilim eserlerinden biri oldu.
Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Avc1 _
Avc1 _
105K UP
Bilimsel kaynaklara dayanan simülasyon yazılımcısıyım 1 gün önce Sen de Cevap Ver
Bu soru, Marlena ' tarafından sorulmuştur.

İnsan, hayallere ve amaçlara sahip olabilir. Bunun için beyin sürekli arka planda o hayal ve amaçlara nasıl ulaşacağını düşünür. Bundan dolayı da yöntemlere ihtiyaç duyar. Bu yöntemlerden en uygunu ise somut örneklerdir. İstediklerine sahip olmuş birini görmek bile beyni onu taklit etmeye yöneltir. Bunun sonucunda ona ayrı bir ilgi duyulur ve idolleştirme başlar.

Bilimsel olarak daha detaya inecek olursam eğer, insan beyni plastisiteye sahiptir. Bu beyindeki nöronlar arasındaki bağlantıların güçlenip zayıflayabileceğini ifade eder. Rüyalar, hayaller, gün içi yaptıklarımız ve birçok şey bu bağlantıların güçlenmesini sağlar. Eğer ki birey örneğin müzikten etkileniyorsa çok yetenekli müzik yaptığını duyduğu bir ünlüden etkilenmesi şaşırtıcı değildir. Bunun altındaki psikolojik neden bireyin bazı bağlantılarındaki dopamin kaynağı olan unsurun daha iyisi ve mükemmel olarak lanse edilen figürü de dopamin kaynağı olarak görmesidir.

Kısacası, idolleştirme beynin somut figürleri örnek almasından kaynaklıdır. Özellikle dopaminsel anlamda ilgi duyduğun bir konunun içinde mükemmel örnek gözüken bir figürü idolleştirmeye meyillidir.

Tüm Reklamları Kapat

3
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Pedram Türkoğlu
Yazar 25 Temmuz 2018 7 dk.

Süha Derbent'in Evrim Ağacı'na katkı sağladığı muhteşem dağ gorili (Gorilla beringei beringei) gözlemlerinden birkaç tanesine tanıklık ediyorsunuz! Kendileri, Orta Afrika'nın doğu kesimlerinde fotoğraflandı.

Şempanze ve bonobodan sonra insanlara en yakın (%98 DNA benzerliği) olan ve aynı zamanda yaşayan en büyük primatlardır. Geniş vücutları, uzun kolları ve büyük kafaları ile karakterize iri insansı maymun (ape) türüdür. Burunları yassı ve burun delikleri (nostril) geniştir. Yüzler, eller, ayaklar ve göğüsler kılsızdır. İnsanlar gibi kompleks bilişsel yeteneklere sahiptirler. Bu konu hakkındaki kapsamlı yazımıza buradan ulaşabilirsiniz. Öyle ki alet kullanma, karar verme, düşünme, kin tutma, gülme ve hatta dini ritüeller içeren davranışlar sergilerler. O kadar ki Koko isimli meşhur batı gorili, işaret dili öğrenerek insanlarla iletişim dahi kurabiliyordu.

64
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Uğur Başdaş
Çeviren 3 Haziran 2021 1 dk.

Daha önce hiç insanların sizi daha iyi anlaması için bir "aksan" kullandığınız oldu mu? Amazon yağmur ormanlarında ki bazı Tamarin maymunları, eğer yakın bir türle yaşam alanlarını paylaşıyorlarsa, buna benzer bir şey yapıyorlar. Kırmızı elli tamarinlerin, seslerini alacalı tamarinlerinkine benzeyecek şekilde değiştirdikleri görülüyor. Böylece iki tür, kendi bölgelerinden çıkmadan birbirlerini uyarabiliyorlar.[1]

Tamarinler, yakınlarına gelen diğer grup bireylerini uyarmak için uzun ve tiz ıslıkları kullanıyorlar. Cambridge Üniversitesinden araştırmaya katılan Jacop Dunn, şöyle diyor:

20
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Discord
Tüm Reklamları Kapat
Evrim Ağacı Akademi

Evrim Ağacı Akademi'yi kullanarak kendini Sahtebilim ve Şüphecilik konusunda geliştirebilirsin.

Sahtebilim
Sahtebilim
98 Makale
19 saat 9 dakika
Öğrenmeye Başla
Komplo Teorileri
Komplo Teorileri
14 Makale
3 saat 50 dakika
Öğrenmeye Başla
Astroloji
Astroloji
4 Makale
1 saat 5 dakika
2 Soru
Öğrenmeye Başla
UFO ve Uzaylılar
UFO ve Uzaylılar
17 Makale
2 saat 44 dakika
Öğrenmeye Başla
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Evrim Ağacı'na Destek Ol
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close