Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Kafana takılan neler var?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 9 Nisan 2011 19 dk.

Bilim iletişiminin ve bilim felsefesinin en önemli konularından birisi, bilimsel argümanların seviye ve niteliğini doğru bir şekilde belirleyebilmektir. Burada karşımıza kanun, yasa, olgu, ilke, prensip, gözlem, kanıt, bulgu, veri, hipotez, teori gibi çok sayıda terim çıkmaktadır ve bunların hiçbiri, keskin sınırlarla tanımlanmamış olduğu için, ne anlamlara geldikleri net bir şekilde bilinememektedir. Buna ek olarak, bilim camiasında bir sözcüğün kullanılma biçimiyle, halk arasında bir sözcüğün kullanılma biçimi köklü bir şekilde farklı olabilmektedir (göreceğimiz gibi, kimi durumda zıt anlamlı bile olabilmektedir!). Bunun üstüne bir de, bilimi çarpıtma yoluyla kazanç sağlamayı hedefleyen kötü niyetli tarafların yaydıkları yalanlar da eklenince, halkın bilimsel bilginin nasıl organize edildiğini anlaması iyice zorlaşmaktadır.

Elbette, işin bir de coğrafi problemleri mevcuttur: Eğitim sistemlerinin modern bilim terminolojisini yakından takip etmemesi ve modern çağın geri kalmasından ötürü, aynı eğitim sisteminden geçen kişiler tamamen hatalı yargılara varabilirler. Bunlara bir örnek, ülkemizde uzun süreler öğretilen "Hipotezler kanıtlanınca teori olurlar, teoriler daha da çok kanıtlanıp kabul görünce kanun olurlar." şeklindeki tamamen hatalı bilimsel yaklaşımdır.

146
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Deniz Ertuncay
Yazar 7 Nisan 2024 17 dk.

Türkiye, tektonik olarak aktif yani depremlerin sıklıkla meydana geldiği bir bölgede bulunuyor. Bunun hayatımıza etkisini 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş depremlerinde bir kez daha gördük. Bu yazıda kısaca bölgemizin depremselliğinden, sismik tehlike ve sismik risk parametrelerinden ve tektoniğinden bahsedip hepimizi derinden etkileyen Kahramanmaraş depremlerinin yer bilimleri açısından inceleyeceğiz.

Kahramanmaraş depremlerinin olduğu bölge, Arap levhasının Anadolu levhasıyla buluştuğu Doğu Anadolu Fay Zonunda meydana gelmiştir.

35
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Melih Ataç
Melih Ataç
28K UP
Aktaran 1 gün önce 3 dk.

Journal of Vertebrate Paleontology dergisinde yeni yayımlanan bir makale, ankilozorların Kuzey Amerika'da Orta Kretase'de varlığını doğruluyor.

Ankylosauria kladı, otçul, kuş kalçalı (ornithischian), kaplumbağalara benzer kemikli osteodermler şeklinde zırha sahip dinozorları içeren bir gruptur. İlk olarak Orta Jura'da, Kuzey Afrika'da ortaya çıkmışlardır. İsimleri Latince "kavisli kertenkele" anlamına gelir. Bir topuza benzeyen kuyrukları, ankilozorları karakterize ettiği düşünülen oldukça özel yapılardır.

4
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Bahar Patlar
Bahar Patlar
136K UP
Yazar 13 Şubat 2021 6 dk.

Bilim dünyasında bir durumun ya da olgunun varlığından şüphelenilmesi ile gerçekten var olduğunun ispat etmesi arasında kimi zaman uzun yıllar bulunabilir. Hipotez ortaya atıldıktan sonra ispatı yanlış yerlerde aramak, bilim insanlarını onlarca yıl oyalayabilir ve sonunda o hipotezden (veya onun parçası olduğu teoriden) tamamen vazgeçirebilir. Ta ki yıllar sonra başka bilim insanları, teknolojik ve bilişsel ilerlemeler ve bilgi birikimi sayesinde doğru yere bakmayı akıl edene kadar... Telegoni Teorisi, bunun en güzel örneklerinden biridir.

Telegoni, kısaca, dişinin yavrularında, babanın kalıtsal özellikleri dışında, dişinin önceki partnerlerinden de özellikler taşımasıdır. Yani bir erkeğin özelliklerinin, yavru o erkeğin spermleriyle döllenmiş embriyodan oluşmasa bile, anne aracılığıyla yavruya aktarılması durumudur. Bir diğer deyişle, dişilerin spesifik bir yavrusunun babası olan partnerleri haricinde kalan partnerin de babaları olmadıkları o yavruya bilgi aktarabilmesi durumudur.

51
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Fatih Birinci
Çeviren 8 Ağustos 2019 31 dk.

Doğu Asyalılar ve Batılılar dünyayı çok farklı şekilde algılar ve onunla ilgili farklı şekilde düşünürler. Batılılar dikkatlerini odaktaki bir nesneye verme eğiliminde olurlar. Nesnenin niteliklerini analiz eder, onun davranışlarına yön veren kuralları bulma çabasıyla kategorize ederler. Bu kurallar formel mantığı içerir (Ç.N. Formel mantık; düşünmenin içeriğinden çok biçimiyle ve kurallarıyla ilgilenen mantık türüdür). Nedensel atıflar sadece nesneye odaklanma eğilimindedir, bu yüzden genellikle yanlıştır (Ç.N. Metin boyunca “atıf”, bir şeyin kaynağı olarak gösterilen etken anlamında kullanılmaktadır).

Doğu Asyalılar ise çoğunlukla geniş bir algısal ve kavramsal alana dikkat ederler. Nesnelerle ilgili olarak, nesnenin hangi kategoriye ait olduğundan çok, hangi aileye üye olduğunu önemserler. Bunlara dayanarak nesneleri sahip oldukları ilişkiler, değişiklikler ve ait oldukları grupla ilgili olarak ele alırlar. Nedensel atıfları, bağlama vurgu yapar. Dikkatlerini yönlendiren önemli bir husus sosyal faktörlerdir. Doğu Asyalılar, kendileri için önceden biçilmiş rol ilişkileri içinde, karmaşık sosyal ağlar içinde yaşar. Etkili bir biçimde işlev görmek için bağlama dikkat etmek önemlidir.

133
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İstanbul Üniversitesi Matematik Kulübü
Etkinliği Ekleyen 3 hafta önce İstanbulÜcretsiz23 Mayıs
Öğrenci Matematik Çalıştayı XI
23 Mayıs 2025 10:00 tarihinden 23 Mayıs 2025 16:00 tarihine kadar.

İstanbul Üniversitesi Matematik Kulübü olarak bu yıl 11. ‘sini düzenlediğimiz Matematik Çalıştayımızda, birbirinden değerli konuşmacılarımız ve panelistlerimiz sizlerle.

Konuşmacılarımızın ve panelistlerimizin bilgi ve deneyimlerinden yararlanmak istersen aşağıdaki formu doldur, etkinlik gününde aramızda yerini al.

Katılım formu;

https://forms.gle/b4dLBBKKKeLodRQ18

Daha detaylı bilgi almak için bize ulaşabilirsiniz.https://www.instagram.com/iumatematik/

Devamını Göster
7
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ece Müker
Ece Müker
503K UP
5 gün önce
Bilim insanları, turuncu tüylü kedilerin renklerinin ardındaki genetik sırrı çözdü. Nature Communications dergisinde yayımlanan yeni çalışmada, turuncu kedilere karakteristik renklerini veren bir DNA mutasyonu keşfedildi. Bu genetik değişim, pigment üretimini etkileyen korin adlı bir proteini düzenleyen bölgedeki varyasyonla ilişkilendirildi.

Araştırmacılar, hem günümüz kedilerinden hem de 2.000 yıl öncesine ait antik kedi kalıntılarından alınan DNA örneklerini analiz etti. Bulgular, bu mutasyonun tarih boyunca evrimsel olarak sabit kaldığını ve insanların kedi yetiştirme tercihleriyle yaygınlaştığını gösteriyor.

Bu çalışma, evcil hayvanların evrimi ve insanların genetik özelliklere dayalı hayvan seçimi hakkında önemli ipuçları sunarken, hayvanlardaki renk varyasyonlarının genetik temelleri üzerine de yeni sorular ortaya koyuyor.

Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Anonim
Anonim Üye 16 Mayıs 2022 1 Cevap
Artık kült haline gelen ve çoğu yapımda kötü karakterlerin kullandığı "kara büyü" olgusu devletlerin kullandığı bir politikayla (bir siyasi ideoloji gibi mesela) ile ilgili olabilir mi? En azından oradan çıkıp yaygın bir şey haline gelmiş olabilir mi?
233 görüntülenme
0
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Deniz Akdeniz
Seslendiren 22 Kasım 2019 6:49
17.yy’a dair hazırlanan bu yazı serisinin temel amacı, modern bilimin disiplinler arası konumunu felsefeyle bütünleştirmesinin başlangıcına giderek dönem...
41
Gelişmiş Akrep

Eğer Akrep çıplak gözle bu kadar güzel görünseydi, insanlar onu daha iyi hatırlayabilirdi. Akrep daha tipik olarak birkaç parlak yıldız şeklinde görünür. İyi bilinen ancak nadir olarak gösterilen bir zodyak takımyıldızıdır. Bunun gibi muhteşem görüntüleri elde edebilmek için iyi bir kamera, karanlık bir gökyüzü ve karmaşık görüntü işleme gereklidir. Dijital olarak geliştirildikten sonra elde edilen görüntü, pek çok nefes kesici özellik gösteriyor. Sağda kalan çapraz bölüm, Samanyolu galaksimizin düzleminin bir parçasıdır. Görünürde parlak yıldızlardan oluşan uçsuz bucaksız bulutlar ve karanlık, karmaşık tozdan oluşan uzun iplikçikler vardır. Sol tarafta dikey olarak yükselen koyu toz bantları, Karanlık Nehir olarak yükseliyor. Soldaki parlak yıldızların çoğu, Akrep’in başının ve pençelerinin bir parçasıdır. Parlak yıldız Antares de onlardan biridir. Çok sayıda kırmızı emisyon bulutsusu, mavi yansıma bulutsusu ve koyu iplikçikler, toplam pozlama süresi 17 saat olan bu görselde, işlenirken görünür hale gelmiştir. Akrep yılın ortasında gün batımının ardından güney göklerinde belirgin bir biçimde görünür.

16 Haziran 2021 Günün Astronomi Fotoğrafı (NASA APOD)

📸 Kaynaklar ve Katkıda Bulunanlar:
Görsel Kaynağı ve Telif Hakkı: Stefan Lenz
Çeviren: Seda Baştürk
Çeviri Editörü: Eda Alparslan

🔗 Tüm APOD içeriklerini görmek için:
https://evrimagaci.org/apod
Avc1 _
Avc1 _
101K UP
Bilimsel kaynaklara dayanan simülasyon yazılımcısıyım 23 saat önce Sen de Cevap Ver
Bu soru, Emir Akbaş tarafından sorulmuştur.
Warp motorlarını çalıştırarak uzay-zamanı büken bir uzay gemisi, bu sırada süper kütleli bir kara deliğe yönelip olay ufkunu geçmeye kalkışırsa ne olur?
Warp motorlarını çalıştırarak uzay-zamanı büken bir uzay gemisi, bu sırada süper kütleli bir kara deliğe yönelip olay ufkunu geçmeye kalkışırsa ne olur?

Warp motorları teoride uzay-zaman dokusunu bükerek hareket sağlar. Böyle bir uzay aracı kara deliğe yaklaşırsa iki olası durum vardır:

  • Birincisi, olay ufkuna girmeden, kara deliğin uzay-zaman dokusunu bükmesi nedeniyle yön değiştirmesi. Bu durumda araç, kara deliğin çevresinde sapma yaşar.
  • İkincisi ise olay ufkuna doğrudan girmesi. Eğer araç sadece yanından geçerse, tıpkı ışığın yönünün değişmesi gibi bir sapma olur. Ancak olay ufkunu geçerse, warp motorunun bükmesinden çok daha yoğun bir eğrilik ile karşılaşır. Bu durumda araç, sıradan bir kütle gibi hareket eder ve kontrolünü kaybeder.

Kara deliğin merkezindeki uzay-zaman dokusu teoride sonsuz eğriliktedir; buna tekillik denir. Bu yüzden kaçmak için sonsuz enerji gerekir ve bu imkansızdır. Olay ufkunu geçen araç, kara deliğin güçlü çekiminden dolayı atom altı parçacıklarına ayrılır. Kuantum düzeye indirgenir.

Özetle, warp motoru olsa bile kara deliğin olay ufkunu geçtikten sonra araç parçalanır ve kaçış mümkün olmaz.

Tüm Reklamları Kapat

3
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'na Destek Ol
İnceleme
Ahmed Saçan
İnceleyen10 3 gün önce
Bu kitap sadece askeri stratejilerin anlatıldığı bir metin değil; aynı zamanda insanlığın savaş ve barış arasındaki evrensel çatışmasını, tarih boyunca devam eden zaferler ve yenilgiler arasındaki o ince çizgiyi ustalıkla işleyen bir eser. Tarihsel anlatımın ötesine geçerek, derinlikle kuşatılmış karakterlerin hikayelerini takip etmek, okuyucuya sadece geçmişi değil, aynı zamanda insan ruhunun karanlık derinliklerini keşfetme fırsatı sunuyor. Özetle, birbirini tamamlayan unsurlar sayesinde, okuyucu bu karmaşık dinamiğin içine çekiliyor ve kendini tarihin akışında kaybolmuş gibi hissediyor. Özellikle Emir Timur'un torunları arasındaki çekişmenin getirdiği duygusal yük bambaşka bir seviyeye ulaşmış. Tavsiye ederim.
10.0/10
(5 Kişi)
Puan Ver
Çin Seferi
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
5
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close