Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Meltem Çınar Bozdağ
Yazar 7 Kasım 2021 5 dk.

Zihin gezinmesi (İng: "mind wandering"), dikkatin genellikle dış dünya ile ilişkili olan bir dizi düşünceden, bireyin kendi ürettiği içeriğe doğru yer değiştirmesini anlatmak için kullanılan terimdir. Zihin gezinmesi sırasında ortaya çıkan düşünceler, genellikle dış dünyadaki uyaranlar ya da yapılmakta olan eylem ile ilişkisizdir.

Genellikle, yapılmakta olan aktivite ya da eylem monoton ise ve belirgin bilişsel performans gerektirmiyorsa zihin gezinmesi durumuna girilebilmektedir. Çoğunlukla geçmiş ya da gelecek ile ilgili düşünceler, kişinin kendi ya da başkaları ile ilgili düşünceleri veya bunların karışımı zihin gezinmesinin içeriğini oluşturabilmektedir. Genellikle istemsiz olduğu düşünülse de, istemli olarak da zihin gezinmesi durumuna girilebilir, örneğin can sıkıntısı ile baş etmek için istemli olarak düşüncelere dalınması gibi.

38
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 11 Ekim 2015 41 dk.

Bu makalemizde, akupunkturun modern tıp yöntemlerinin yerini alabilecek bir yöntem olarak ileri sürülmesinin ve bu konuda sürekli gündeme getirilen abartılı ve geçersiz iddiaları inceleyeceğiz. Özellikle, akupunktur savunucuları tarafından sıklıkla tekrar edilen bazı köşebaşı taşı niteliğindeki kaynakları sorgulayacak, bunların ne kadar güvenilir olduklarını ve günümüzde halen geçerli olup olmadıklarını ele alacağız. Bu iddialar arasında Dünya Sağlık Örgütü çatısı altında 1996 yılında yayınlanan rapor, bazı diğer kurumların bildirileri ve bazı akademik jurnallerde çıkan makalelere yer vereceğiz.

Belirtmek isteriz ki bu makalemizdeki amaç akupunkturu bir çırpıda silip atmak değildir. Her ne kadar eldeki bilimsel veriler bizler için bunu yapabilmek adına fazlasıyla yeterli olsa da, bilim camiası halen bu konuda isteksizdir ve nihai bir sonuca varmakta güçlük çekmektedir. Bu nedenle bizler de, modern bilimin sözcüleri olarak genel kararsızlığa ayak uydurmak zorunda kalmakla birlikte, kendi bilgilerimiz, araştırmalarımız ve akademik kaynaklarımız çerçevesinde konuyu eleştirmekten geri durmayacağız. 

126
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Batuhan Aslan
Batuhan Aslan
20K UP
Alıntıyı Ekleyen 3 gün önce
Hayat, hiç kuşkusuz proteinleri yapan aminoasitten ve nükleik asitleri yapan nükleotidlerden daha başka bir şeydir.
Kaynak: Sayfa 55 (Altın Kitaplar Yayınevi)
Kitap
9.8/10
(144 Kişi)
Puan Ver
Evrenin ve Yaşamın Sırları
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
4
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Eser
Ece Müker
Ece Müker
512K UP
Eseri Ekleyen 1 gün önce Film
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
Meriç Öztürk
Meriç Öztürk
321K UP
Yazar 25 Nisan 2013 12 dk.

Rosalind Elsie Franklin, 25 Temmuz 1920 tarihinde Londra’nın Notting Hill adlı kasabasında Ellis ve Muriel Franklin çiftinin beş çocuğundan ikincisi olarak dünyaya geldi. Annesi ve babası son derece eğitimli ve sosyal bilinci yüksek Yahudi ailelerinden geliyordu ve gerek dinlerine, gerekse Nazi Almanyası’ndan eziyet görmüş halklarına yardım etme içgüdülerine oldukça bağlılardı. Babası Ellis Arthur Franklin, azımsanamayacak boyuttaki aile servetini korumaya devam ederken, bir yandan da bankacılık yapmayı sürdürüyordu.

Rosalind sıra dışı bir çocuktu. Sürekli üç erkek kardeşiyle birlikte vakit geçirmesinden dolayı erkek çocukların ilgilendiği her türlü oyunla ilgileniyor, rekabeti her şeyden çok seviyordu. Yaşıtları gibi oyuncak bebeklerle oynamıyor, sürekli resim çiziyor, aletler icat ediyor ve yazı yazıyordu. Rosalind bu yeteneklerini, gelecekte moleküler modellerini ve ekipmanlarını yapmakta kullanacaktı. 

91
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 9 Ocak 2016 2 dk.

Komplo teorisi, 2 veya daha fazla insanın veya en az 1 organizasyonun tipik olarak "yasadışı" ya da "zararlı" olarak kabul edilen durum veya olayları gizlice planlayıp gerçekleştirdikten sonra üzerini örttüklerini ileri süren spekülatif hipotezlerden oluşan iddialardır. Günümüzde komplo teorileri genellikle akademik açıdan kabul edilen tarihi yaşanmışlıkları, farklı bir açıdan ele alan ve izah eden "ispatsız ama olası görülen açıklama" anlamında kullanılmaktadır.

Çağımızın en tehlikeli argüman çeşitlerinden birisidir; çünkü komplo teorisyenleri ispata ihtiyaç duymadıkları halde akla ve kulağa hoş gelen iddialarda bulunabilirler. Bu durum, halk arasında kolaylıkla tutunabilen fikir kırıntılarına ("memlere") neden olur. Bu memler kolaylıkla toplum içerisinde yayılır; ancak memin arkasında yatan argümanların hiçbir dayanak noktası bulunmayabilir. Bu durum, bilgi dezenformasyonunun en yaygın nedenlerinden birisidir. Syracuse Üniversitesi Maxwell Vatandaşlık ve Halkla İlişkiler Okulu'nda politik ekstremizm ve din-vahşet ilişkisi uzmanı politik bilimci Prof. Dr. Michael Barkun bunu şöyle izah ediyor:

54
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Hakan Orhan
Hakan Orhan
59K UP
Uyarlayan 4 gün önce 4 dk.

Yaklaşık yüz yıl önce, 29 Mayıs 1919'da bir güneş tutulması sırasında yapılan ölçümler, Einstein’ın genel görelilik teorisini doğruladı. Bundan daha önce ise Einstein, ışığı anlama biçimimizi kökten değiştiren özel görelilik teorisini geliştirmişti. Bu teori günümüzde bile parçacıkların uzayda nasıl hareket ettiğini anlamamıza rehberlik ediyor ki bu da uzay araçlarını ve astronotları radyasyondan korumak için hayati bir araştırma alanı.

Özel görelilik teorisi, ışık parçacıklarının, yani fotonların boşlukta saatte yaklaşık 1.079.252.848 km gibi sabit bir hızla yol aldığını gösterdi. Bu hız, ulaşılması son derece zor ve de bu ortamda aşılması imkânsız bir hızdır. Ancak uzayın her yerinde, kara deliklerden Dünya’ya yakın çevrelere kadar parçacıklar gerçekten inanılmaz hızlara çıkmaktadır; bazıları ışık hızının %99,9’una kadar ulaşmaktadır.

4
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Ertuğrul Genç
Öğrenci ,araştırmacı 21 Kasım 2022 Sen de Cevap Ver
Bu soru, Asya Morsümbül tarafından sorulmuştur.

Peki kuşlar uçarken nasıl uyuyabiliyor? Yapılan son araştırmada, kuşların uçarken beyinlerinin sadece bir yarısının ya da her iki yarısının uyku halinde olabileceği anlaşıldı. Beynin bir yarısının uykuda, diğer yarısının uyanık olduğu durumda, kuşların bir gözü de açık oluyor. Açık olan gözden gelen veriler beynin uyanık olan yarısı tarafından değerlendiriliyor. Böylece kuşlar çevrelerindeki potansiyel tehlikelerden haberdar olabiliyor. Ayrıca uyurken uçmaya yani aerodinamik kontrolü sağlamaya devam edebilmek için genellikle yüksek irtifalarda ve yukarı yönlü hava akımları boyunca hareket ederken uyuyorlar. Kuşların havada uyurken beyinlerinin her iki yarısının da uyku halinde olması durumu ise çok kısa sürüyor.

Kaynaklar

  1. Dr. Tuba Sarıgül. Kuşlar Uçarken Uyuyabilir Mi?. (15 Aralık 2017). Alındığı Tarih: 21 Kasım 2022. Alındığı Yer: bilimgenc.tubitak | Arşiv Bağlantısı
5
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nda yayınladığımız bilim haberlerini anlık olarak Bundle üzerinden de okuyabileceğinizi biliyor muydunuz?

İbrahim Uzun
Seslendiren 31 Ekim 2022 14:17
Son teslim tarihi, bir şeyin bitmesi gereken son zaman dilimini ifade eder. Son teslim tarihleri, bireyler ve şirketler gibi çeşitli tüzel kişiler, okul...
Bionluk Logo sponsorluğunda seslendirildi.
40
Deha Kaykı
Deha Kaykı
199K UP
Yazar 21 Ocak 2024 33 dk.

Günümüzde gerçekleşen habitat kayıpları biyoçeşitliliğin hızla azalmasına neden olmaktadır. Nesli tükenmekte olan türler; iklim değişikliği, avlanma, kirlilik ve habitat kaybı gibi birçok faktöre maruz kalarak dünya üzerindeki varlıklarını devam ettirmeye çalışmaktadır. Özellikle de yaşanan habitat kayıpları birçok türün neslinin tükenme tehlikesi altına girmesinin başlıca nedenlerinden biridir. Bu durum, türlerin göç yollarını keserek ve nüfuslarını azaltarak onları olumsuz etkilemektedir. Bu sorunların ortaya çıkmasındaysa insan etkisi önemli bir yer tutmaktadır. Hızla artan nüfus ve talepler, doğal kaynakların aşırı kullanımına ve ekosistemlerde daha fazla baskıya neden olmaktadır.

Dolaysıyla nesli tükenmekte olan türleri ve habitat kayıplarını durdurmak için eyleme geçilmesi gerekmektedir. Koruma çabalarını, doğal yaşam alanlarının sürdürülebilir kullanımını teşvik etmek ve nesli tükenmekte olan türleri korumak için stratejiler geliştirmek üzerine odaklanılmalıdır. Bu durum, koruma projelerine ve stratejilerine var olan ihtiyacı artırarak ekosistemlerdeki türlerin genetik çeşitliliği, doğal yaşam alanlarını ve ekosistem işlevselliğini koruma çabalarını içeren koruma biyolojisi (İng: "conservation biology") alanın doğmasını sağlamaktadır. Koruma biyolojisi kapsamında koruma projelerini gerçekleştiren bilim insanları, bazı durumlarda ekosistemleri ya da ekosistem birimlerini incelemek ve bunların tamamını korumaya yönelik tedbir almak yerine belirli bir ekosistem bütününü temsil eden temsilci türlere (İng: "representative species") odaklanmaktadır. Bu makalede koruma planlamaları, koruma planlamalarında kullanılan tür çeşitleri, koruma biyolojisi ve koruma biyolojisinin alt araştırma alanları gibi konular ele alınacaktır.

25
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Kasım Aydın
Yazar 18 Ekim 2022 29 dk.

Şamanizm, uygulayıcısı olarak görülen şamanın, trans gibi değişmiş bir bilinç durumu yardımıyla ruhlar dünyasıyla irtibat kurabildiğine inanılan bir inanç sistemidir.[1] Ruhlar dünyasıyla olan bu irtibatın ana amacı, ruhlar veya manevi enerjileri fiziksel dünyaya yönlendirerek onlardan şifa, kehanet veya başka türlü bir yardım almaktır.

Şamanizm, her din veya inançta olduğu gibi zaman ve mekana bağlı olarak çeşitli kültürlerden etkilenmiştir. Bu yüzden tek ve müstakil bir Şamanizm tanımına bağlı kalmak hatalı olacaktır; ancak istisnaların her zaman olabileceğini göz önünde bulundurarak şöyle bir genelleme yapabiliriz: Şamanizm olgusunun merkezinde, ruhlar ve katmanlar (dünyalar) arasındaki aracı rolü bulunan bir şamanın olduğu bir inanç sistemidir. Özellikle eski dönemlerde yaşamış insanlarının dünya ve evren algısının bu rolde katkısı büyüktür.

94
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Eren Sayin
Eren Sayin
22K UP
Üye 3 gün önce Henüz cevap yok.
Arkadaşımla girdiğim bir tartışmada ben, aslında 2 boyutlu gördüğümüzü ama 2 gözümüz olduğu için ve hareket ettiğimizde cisimlerin farklı açılardan da görebildiğimiz için 3 boyutlu görüyormuşuz gibi hissettiğimizi savundum. arkadaşım ise öyle olmadığını 3 boyutlu gördüğümüzü ve bu sayede derinlik algımızın oluştuğunu savundu. sizce kim haklı ve hangi boyutta görüyoruz?
142 görüntülenme
0
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı Akademi

Evrim Ağacı Akademi'yi kullanarak kendini Felsefe konusunda geliştirebilirsin.

İnceleme
Hüseyin Güngör
İnceleyen6 25 Şubat
İlk filmi çok hatırlamıyorum ama fena gelmemişti ve benim için 6 puanlık eh işte bir Netflix filmiydi. Bu film ise daha iyi diyebilirim. Yer yer hastası olduğum efsane Sherlock filmi A Game of Shadows havası veriyordu ve ilham aldığı belli. Sherlock için oyuncu seçiminden memnun olmasam da filmde aldığı pozisyondan memnun kaldım. Onun ve ezeli düşmanının serinin bu kadar içine çekilmesi güzel oldu. Millie karakterin otistik tatlı havasına güzel gidiyor. Yönetmen Harry Bradbeer daha çok dizi yönetmeni diyebiliriz ve özellikle Fleabag öne çıktığı yapımdır.

Hikaye Sarah Chapman diye bir fabrika işçisinin şüpheli kayboluşu etrafında dönüyor. Bu aslında dönemin havasında çok iyi yer edinecek sınıf mücadelesi hikayesidir. Feminizmin serpilişi ile de iyice oturmuştur. Gerçek bir hikayeden yola çıkıldığı belirtiliyor. Ama kalan hemen her şey tabii ki kurgu bunu unutmamak lazım. Film sonunda her şeyin ortaya çıktığı, feminizmin artık iyice sulandırılmış ve gerçek dışı noktalara götüren haliyle göze parmak sokması sahnelerine kadar güzel ilerledi. O kısımlarda artık öncesinde uyandırdığı hemen her şeyi çöpe attı. Bazı oyuncu tercihleriyle de tam bir Netflix yapımı haline geldi ama burası beni aman aman rahatsız etmedi. Hatta bir tercih şaşırtması vesilesiyle yerinde bile olmuş denebilir. Tabii koyu hayranlar öyle düşünmeyecektir.
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
6
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'na Destek Ol
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Bunu sadece Evrim Ağacı'nın eskileri bilir. 2010 yılında kurulan Evrim Ağacı'nın en önemli parçalarından biri, evrim ve ilgili konularda ürettiğimiz devasa Makale Arşivi'mizdi. Bu arşivimiz, her geçen gün daha da büyüyen şekilde yoluna devam ediyor. Nostalji yapmak isteyenlere önerilir!

Blog Yazısı
Emel Sirin
Emel Sirin
22K UP
Blog Yazarı

Kendinize hic cildinizin altinda yüklü miktarda mürekkep varken vücudunuzun neden iyi olmasi gerektigini sordunuz mu ?Cünkü genel olarak bagsiklik sistemimiz ` "kendisi" olmayan yada vücuttu gezinirken özel izin almamis seyler hakkinda hic hosgörülü degildir.Yerel bagsiklik sisteminiz bu durumdan pek hosnut degildir ve buna bagli olarak deriniz siser ve bazi mürekkep partikülleri disari atilir,yine de cogunlugu dokunun icinde kalir.Mkrofajlar onnlari yutmaya calismadiklari icin degil.Metalik mürekkep partiküllerinin cogu yutmak icin cok büyüktür ve bu yüzden olduklari yerde kalirlar.Yenilebilir boyutta olanlar zaten yenilmistir.Dövme sildirme de en yaygin kullanilan yöntem derinizin icine isleyen özel bir lazer ile mürekkep partiküllerini cok isitip islemin uygulandigi tarafa gerginlik yaratarak mürekkebi patcalara ayirmaktir.Böylelikle parcalar makrofajlar tarafinfan yutulur.Eski mürekkeple dolu makrofajlar bir noktada ölsede acemiler gelip ölü ustalarinin cesetlerini yutarlar hemde icindeki mürekkeple beraber.ve yine mürekkebi yok edemeyecekleri icin sadece depolayip görmezden gelirler.Iste bu sayede dövmeler yillarca görünür sekilde kalir.[1]

13
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.

Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.

Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.

Öne Çıkan Yaşam Ağacı Gözlemi
Pelin Yaşar
Pelin Yaşar
105K UP
Gözlemi Yapan 4 gün önce Türkiye, Adıyaman
3
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Evrim Ağacı
Alıntıyı Ekleyen 14 Şubat 2019
Büyük değişim yasasına hepimiz boyun eğmeliyiz. Doğanın en güçlü yasası budur.
Bu alıntı Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
15
1 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close