Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Tüm Reklamları Kapat
Can Sevilmiş
Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Öğrencisi 5 gün önce Sen de Cevap Ver

Sedef hastalığıyla yaşayan birine psikolojik destek sağlamak, özellikle stresli dönemlerde hastalığın alevlenmesiyle daha da önem kazanıyor. Sedef hastası olarak ben de bu zorlukları deneyimledim ve arkadaşınızın yaşadığı ailevi ve okul kaynaklı stresin hastalığını nasıl şiddetlendirebileceğini anlayabiliyorum. Aşağıda, arkadaşınıza nasıl destek olabileceğinize dair öneriler sunuyorum:

1. Empatiyle Yaklaşın ve Dinleyin

Sedef hastalığı, fiziksel belirtilerin ötesinde duygusal ve sosyal yükler getirir. Araştırmalar, sedef hastalarının %30 ila %60’ının depresyon veya anksiyete yaşadığını göstermektedir.[1] Arkadaşınızın stresli dönemi, bu yükü artırabilir.

Tüm Reklamları Kapat

Ona, “Sedef hastalığının özellikle böyle bir dönemde ne kadar zorlayıcı olabileceğini anlıyorum. Konuşmak istersen buradayım,” diyerek yaklaşabilirsiniz. Yargılamadan dinlemek, onun duygularını ifade etmesine yardımcı olur.

2. Umut Verici ve Güçlendirici Bir Yaklaşım Benimseyin

Sedef hastalığının kronik doğası, umutsuzluk hissi yaratabilir. Ancak, doğru yönetimle belirtiler kontrol altına alınabilir.

“Bugün kendini nasıl hissediyorsun?” diyerek konuşmayı başlatabilirsiniz. Eğer paylaşmak isterse, “Bu hastalığı yöneten milyonlarca insan var, sen de destekle daha iyi hissedebilirsin,” diyerek moral verebilirsiniz.

Tüm Reklamları Kapat

3. Profesyonel Yardım Önerin

Stres, sedef hastalığını tetikleyici bir faktördür.[2] Dermatologlar ve psikologlar, hem cilt belirtilerini hem de duygusal yükü hafifletmede yardımcı olabilir.

“Bir dermatoloğa görünmek cilt belirtilerini azaltabilir, bir psikologla konuşmak da stresle başa çıkmana yardımcı olabilir,” diyebilirsiniz. Profesyonel destek, benim için dönüm noktası olmuştu.

4. Pratik Yönetim Önerileri Paylaşın

Sedef hastalığını yönetmek için yaşam tarzı değişiklikleri etkili olabilir. Stres yönetimi, nemlendirme ve sağlıklı alışkanlıklar belirtileri hafifletebilir.[3] Düzenli nemlendirici kullandığımda cildimin daha az tahriş olduğunu fark ettim. Ek olarak, meditasyon yapmaya başladım. bu, stresle daha iyi başa çıkabilmemi sağladı.

Arkadaşınıza destek olmak, ona yalnız olmadığını hissettirmekle başlar. Empati, sabır ve nazik önerilerle, onun bu zorlu dönemde daha iyi hissetmesine yardımcı olabilirsiniz.

Kaynaklar

  1. Stephen R. Rapp, PhD, et al. (1999). Psoriasis Causes As Much Disability As Other Major Medical Diseases. Journal of the American Academy of Dermatology. | Arşiv Bağlantısı
  2. National Psoriasis Foundation. Psoriasis: Causes & Triggers. Alındığı Tarih: 1 Haziran 2025. Alındığı Yer: National Psoriasis Foundation | Arşiv Bağlantısı
  3. C. Ni, et al. (2014). Psoriasis And Comorbidities: Links And Risks. Clinical, Cosmetic and Investigational Dermatology, sf: 119-132. doi: 10.2147/CCID.S44843. | Arşiv Bağlantısı
Bu cevap, soru sahibi tarafından en iyi cevap seçilmiştir. Ancak bu, cevabın doğru olduğunu garanti etmez.
3
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Hevi Elif Engin
Çeviren 14 Ağustos 2018 10 dk.

Biyolojik antropologlar, insanların büyük kuyruksuz maymunlarla ortak evrimsel ilişkilerini anlamak ve genetik geçmişimizin onlarınkinden nasıl farklılaştığını incelemek için genetik verileri kullanırlar.

Kuyruksuz maymunlar ailesi, Hominidae, günümüzde hala var olan dört cinsten oluşur: Sumatra ve Borneo  orangutanlarının dahil olduğu Pongo (orangutanlar), batı ve doğu gorillerinden oluşan Gorilla (goriller), şempanze ve bonobolardan oluşan Pan (şempanze ve bonobolar) ve son olarak da insanlardan oluşan Homo (Görsel 1). Bu cinsler arasından, Afrika büyük kuyruksuz maymunları, Pan ve Gorilla yaşayan en yakın akrabalarımızdır. Biyolojik antropolojinin temel odak noktası, maymunlarla sahip olduğumuz ortak evrimsel ilişkileri göstermek, genetik geçmişimizin onlarınkinden nasıl farklılaştığını incelemek ve son olarak da ‘bizleri insan yapan’ eşsiz adaptasyonları anlamaktır. Bu soruları cevaplamak için, morfolojik, genetik, ekolojik ve davranışsal da dahil olmak üzere pek çok veri türü kullanılmıştır. 20. yüzyıl sonları, insan ve kuyruksuz maymunların ortak evrimsel geçmişine ışık tutan çok sayıda genetik çalışmaya şahit olmuştur. Bu çalışmalar, büyük kuyruksuz maymun türlerinde görülen çeşitliliğin hangi evrimsel süreç sonucunda ortaya çıktığı ve bu süreçlerin türler arasında nasıl farklılaştığı konularını da gündeme getirmiştir. Bu çalışmalar aynı zamanda, Pliyosen Çağ ve Buzul Çağı süresince bir arada yaşayan inanılmaz hominin çeşitliliğine katkıda bulunmuş olabilecek faktörlere ek olarak insanlar ve Afrika kuyruksuz maymunlarının son ortak atasındaki türleşmeyi teşvik etmede katkısı olabilecek faktörler hakkında tartışmalara da sebep olmuştur (Foley 2002).

61
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Utku Derin
Utku Derin
364K UP
Aktaran 2 gün önce 3 dk.

PLOS ONE dergisinde yayınlanan yeni bir araştırma, evcil kedilerin sahiplerinin kokusu ile bir yabancının kokusu arasındaki farkı anlayabildiğini öne sürüyor.[1] Tokyo Tarım Üniversitesi tarafından yapılan çalışma, kedilerin tanımadıkları insanların kokularını içeren tüpleri, sahiplerinin kokusunu içeren tüplere kıyasla belirgin şekilde daha uzun süre kokladığını ortaya koydu.

Araştırmacılar, bu durumun kedilerin kokularına dayanarak tanıdık ve tanımadık insanları ayırt edebildiğini gösterdiğini, ancak kendi sahipleri gibi belirli kişileri bu yolla tanıyıp tanıyamadıklarının henüz net olmadığını belirtiyor.

1
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Dünya’nın nasıl oluştuğunu merak ediyorum yani nasıl oldu.
102 görüntülenme
2
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Burak Albayrak
Ekleyen 26 Ocak 2022 22 dk.

Rothmund-Thomson Sendromu (RTS), vücudun birçok bölümünü etkileyebilen nadir bir genetik bozukluktur. Bozukluk, belirgin cilt anormallikleri, seyrek saç, kirpikler ve/veya kaşlar, kısa boy, iskelet ve diş anormallikleri ve artan kanser riski, özellikle kemik kanseri (osteosarkom) ile karakterizedir.

Hastalar tipik olarak bebeklik döneminde Rothmund-Thomson Sendromu belirtileri göstermeye başlar ve ortaya çıkan ilk özellik, yanaklarda başlayan ve daha sonra vücudun diğer bölgelerine yayılan bir döküntüdür. Döküntü yavaş yavaş kronikleşir ve ömür boyu devam eder.

43
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Bilim haberlerimizi ve diğer yazılarımızı Google Haberler'de görmek için bizi takip etmeyi unutmayın.

İnceleme
Eray Şeyhan
İnceleyen10 5 gün önce
La Mettrie, bu eserini 18. yüzyılda anonim olarak yayımlamasına rağmen, Makine İnsan yazıldığı günden itibaren yoğun eleştirilere maruz kalmıştır. “İnsan bir makinedir” görüşü, özellikle ruhun ölümsüzlüğüne ve tanrısal yaratılışa inananlar tarafından sert biçimde eleştirilmiştir. Zira bu düşünce, Tanrı’ya, ruhun varlığına ve özgür iradeye yer bırakmıyordu. Materyalist ve hazcı bir etiği savunduğu için, birçok kişi onun fikirlerinin ahlaki yozlaşmaya yol açacağını düşünmüştür. La Mettrie’ye göre erdem, acıdan kaçma ve haz alma ilkesine dayanıyordu. Bu yaklaşım, geleneksel ahlak anlayışıyla taban tabana zıttı. La Mettrie, bu radikal fikirlerini, kendisinden önceki düşünürlerin görüşlerini sentezleyerek temellendirir. Özellikle Descartes ve Locke’un etkisinden yola çıkarak, insanın ruhsuz bir makine gibi işlediğini ileri sürer. Bu iddialarını ise ampirik gözlemlerine dayandırır; çünkü kendisi her şeyden önce bir hekimdir. Makine İnsan’ın bazı bölümlerinde, insana yakın canlıların beyin yapılarından söz eder ve bunu oldukça anlaşılır, hatta yer yer dikkat çekici bir üslupla dile getirir. Bugün hâlâ önemini koruyan Makine İnsan, yalnızca 18. yüzyılın değil, günümüz düşünce dünyasının da etkili eserlerinden biridir. La Mettrie’nin insanı doğanın bir parçası olarak görmesi ve zihinsel süreçleri bedensel işlevlerle açıklaması; nörobilim, psikoloji ve evrimsel biyoloji gibi çağdaş bilim dallarının yaklaşımlarıyla örtüşmektedir. Günümüzde insan zihnini açıklamak için artık ruh kavramına ihtiyaç duyulmaması, La Mettrie’nin sezgisel olarak öne sürdüğü fikirleri doğrular niteliktedir. Her ne kadar döneminde dışlanmış olsa da, Makine İnsan fikri, insanı anlamamızda bilimsel düşüncenin önemine dikkat çeker.
Kitap
10.0/10
(1 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : Man a Machine
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
7
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Gonca Çelik
Gonca Çelik
167K UP
Yazar 11 Haziran 2019 10 dk.

Escherichia coli (yazıda E. coli olarak kısaltılacaktır) ilk olarak 1885’te Dr. Theodor Escherich tarafından sıcakkanlı organizmaların sindirim sisteminde fekal kontaminasyonun indikatörü olarak tespit edilmiştir. Fekal kontaminasyon, gıda bilimi ve teknolojisinde ham maddenin veya son ürünün dışkı ile kirlenmesi demektir. Buradaki ham madde ve ürün süt ve yoğurt gibi besinler olabilir. E. coli’nin indikatör olarak kullanılmasının sebebi, kendisinin de dışkı kaynaklı bir mikroorganizma olmasıdır. Dolayısıyla bir gıdada, ham madde veya bir gıda araç-gerecinde E.coli’ye rastlanılması durumunda, doğrudan doğruya veya dolaylı olarak buralara dışkının bulaştığını anlarız.

Bir bakteriyi fekal indikatör olarak seçebilmemiz için kendisinin diğer bakterilere göre bazı farklı özelliklere sahip olması gerekmektedir. Öncelikle bağırsak kökenli olmalıdır. Dışkıdan izole edilebilmelidir, çevresel koşullara karşı dayanıklı olmalıdır ve gıdalarda çok düşük düzeylerde bulunsalar bile tespit edilebilir olmalıdırlar. 

54
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ozan Zaloğlu
Ozan Zaloğlu
313K UP
Çeviren 26 Temmuz 2015 2 dk.

Zihin ve beden arasında bir bağlantı olduğu su götürmez bir gerçek. Çoğu insan, stresin mide bozulması gibi fiziksel belirtiler meydana getirebildiğinin veya depresyonun genelde fiziksel olarak acı verdiğini bilir. İlgi çekici bir araştırmanın bulgularına göre olumsuz duygu ve düşüncelerin de kalp hastalığı gibi diğer ciddi sağlık sorunları ile bağlantıları olabilir. 

UC Berkeley'de Greater Good Bilim Merkezi'nin yöneticisi ve doktora öğrencisi Emiliana Simon-Thomas'ın açıkladığına göre, öfke, korku ve hayal kırıklığı gibi birçok olumsuz duygu, daha kalıcı bir eğilime veya alışılmış bir dünya görüşüne dönüştüğü zaman problem haline geliyor. 

42
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ay Tozu ve Koli Bandı

Ay neden bu kadar tozlu? Dünya‘daki kayalar, rüzgar ve su tarafından yıpratılır, böylece toprak ve kum oluşur. Ay’da, sürekli bir şekilde devam eden mikrometeorit bombardımanı, tozlu bir Ay toprağı veya regolit katmanı oluşturarak kayalık yüzeyi törpüledi. Apollo astronotları ve ekipmanları için her yere yayılmış ince kumlu tozlar büyük bir problemdi. Aralık 1972’de Ay yüzeyindeki Apollo 17 astronotlarından Harrison Schmitt ve Eugene Cernan, tozdan kendilerini ve teçhizatlarını korumak için gezicilerinin çamurluklarından birini onarmaları gerekti. Bu resim, tozla kaplı gezicinin tekerleğini ve çamurluğunu gösterirken yedek haritalar, kelepçeler ve gri bir “koli bandı” ile nasıl ustaca tamir edildiğini de gösteriyor.

29 Mayıs 2021 Günün Astronomi Fotoğrafı (NASA APOD)

📸 Kaynaklar ve Katkıda Bulunanlar:
Görsel Kaynağı: Apollo 17, NASA
Çeviren: Seda Baştürk
Çeviri Editörü: Eda Alparslan

🔗 Tüm APOD içeriklerini görmek için:
https://evrimagaci.org/apod
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Söz
Evrim Ağacı
Alıntıyı Ekleyen 18 Ocak 2019
Bütün bilimlerde hatalar, doğrulardan önce gelir ve hatanın sonradan ortaya çıkmasındansa, önden gitmesi daha iyidir.
Bu alıntı Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
15
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Buğra Ünal
Seslendiren 9 Eylül 29:32
WhatsApp ile tüm uygulamalara mesaj - ⁠⁠AMD durdurulamıyor - Bluetooth ile hassas yer tespiti
16
Sahra Torbalı
28 Ağustos
Diderot Etkisi
Denis Diderot , borç yükü altındadır. Katerina, kütüphaneyi satın alır, Diderot’a hediye eder artık bir servete sahiptir. Birinden sabahlık hediye gelir.Gösterişli sabahlığı çalışma masasına uymaz.Hemen çalışma masasını değiştirir. Artık uyumludurlar ama yerdeki halı uyumlu değildir,yeni bir halı alır ve daha bir çok şey.. "Eski sabahlığımın efendisi iken yenisinin kölesi oldum. “
6
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Melih B
Melih B
56K UP
İnceleyen10 30 Aralık 2023
Bu kanal felsefe ve sanat ile ilgilenenler için bir başyapıt!
Youtube Kanalı
9.7/10
(565 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
25
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'na Destek Ol
Tüm Reklamları Kapat
Baran Cudi Eker
5 gün önce
Ölümün varlığı ve ardındaki bilinmezlik ne kadar ürkütücü olsa da aksi halde ölümün yokluğu da bir ızdırap olurdu belki ölümden daha kötü hayata mecbur kalmış olurduk ölüm "her şeyden" kurtulmaksa kimse kimseyi sonsuza kadar sömüremez sonsuza kadar kötülük edemez sonsuza kadar acı çektiremez ölüm bir çıkış kapısıdır iyiye son verdiği gibi kötüye de son verir yaşamak zorunda olmadığımızı bilmek bizi özgürleştirmez mi.
0
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Tüm Reklamları Kapat
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close