Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Kadir Toykan Özdoğan
Çeviren 7 Nisan 2018 56s

Kuzey İspanya'da yapılan arkeolojik kazılar sonucu bazı ahşap aletlerin de bulunduğu Neandertal yaşam alanları keşfedildi. İki adet oldukça iyi korunmuş olan ahşap aletlerden biri, 15 cm uzunluğunda kazma çubuğu.

Çalışmaya, İspanya'da insan evrimine dair araştırmalar yapan Centro Nacional de Investigación sobre la Evolución Humana (CENIEH) adındaki enstitüden Joseba Rios-Garaizar önderlik etti.

11
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Tüm Reklamları Kapat
Halime Samsa
Halime Samsa
34.1K UP
Yazar 18 Ekim 2020 15 dk.

Dünyaya gözlerimizi iki temel dürtünün ışığında açarız, tüm insanlık olarak içimizde yaşamın ve ölümün varlığını taşırız. Freud’a göre, yaşam dürtüsü; libidodan kuvvet alarak üretmeye, insanlarla duygusal bağ kurmaya, çoğalmaya ve canlılığı sürdürmeye çalışırken madalyonun diğer yüzünde bulunan ölüm dürtüsü ise saldırganlıktan kuvvet alarak parçalamaya, kurulan bağları koparmaya ve kendini yok ederek inorganik bir hale dönmeye çalışır.[1] Yani, aşkın tanrısı Eros ile ölümün tanrısı Thanatos sırt sırta eşlik ederler insana hayat boyunca. Hangisinin öne geçeceği ise, biraz genetik yatkınlıklarımıza ve mizacımıza biraz da benliğimizin oluştuğu erken dönem ilişkilerimize bağlıdır.

Doğumla birlikte, güvenli alanından dünyaya gözlerini açan bir bebek için yaşam ve ölüm arasındaki bu mücadele oldukça yoğun bir kaygı yaratır. Doğumla birlikte anne ile kurduğu güvenli birlik halini kaybederek ilk kaybını yaşayan bebeği, dünyaya uyumlanma gibi zorlu bir yolculuk da beklemektedir. Klein'a göre, bebek bu zorlu yolculukta açlık, libidinal arzular ve bu mücadelenin yarattığı yoğun kaygı ile onu besleyen bir memeye yönelir.[2] Bebek, önce memenin, sonra da annenin kendisindeki yıkıcı ölüm dürtüsünü yatıştırmasını arzulayarak, yaşam dürtüsüne yatırım yapar. Anne ve bebek arasında kurulan bu ilişkide hangi dürtünün baskın olacağı, tabii ki doğum deneyiminin travmatik geçip geçmemesine, annenin bebeğe bakmak isteyip istememesine, bebeğin mizacına ve sütü zevkle kabul etme yeteneğine de bağlıdır.

168
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Osman Yiğithan Yılmaz
İnceleyen8 10 saat önce
Kitabı okumaya cürret ederseniz uzun uğraşlar sonucunda Schopenhauer'in aslında insanları analiz etme konusunda ne denli başarılı bir insan olduğunu görmüş olursunuz. Belki de yaşadığı dönemde toplumdan soyutlanmasının bir sebebi de budur diye düşünmüyorum değil.
Bu kitapla beraber fark edeceğiniz bir diğer şey günlük hayatta aslında tartışmak bir kenara, sıradan sohbetlerin bile aslında ne kadar kolay bir şekilde rayından çıkabileceği. Günden güne birbirimizden soyutlandığımız şu dünyada karşımızdaki kişiyle anlaşmak yerine kağıt üstünde bakılınca çok basite indirgenen ancak ciddi bir inceleme altında kompleks bir şekilde iç içe girmiş davranışlar bütünlerini birbirimizi bastırmak için kullanıyoruz. Bu davranışları zamanla refleks haline getiriyor ve günden güne konuşmalarımızı daha da bayağılaştırmak için kullanıyoruz, aslında doğruyu veya yanlışı bulmak için yapılan fikir alışverişleri zamanla düşüncelerimizi vatan toprağı gibi savunmaya dönüyor.

Schopenhauer, kitapta bu konulara kitabın geri kalanına nazaran çok yüzeysel kalacak şekilde değiniyor ve açıkçası ilk başta zor gelen bu yazılar -ki bu zorlukta çevirmenin de payı çok büyük- biraz düşününce ve kitapta geçen cümleleri kendi hayatınızla özdeşleştirince son derece yalın bir anlama bürünüyor.

Dürüst olmam gerekirse bana göre bu kitap bir "tartışmayı öğrenme rehberi"nden daha ziyade günlük hayatta iki insan arasında geçen konuşmalardaki karşıtlıkları olabildiğince basite indirgemekle ilgili. Elbetteki kitabın amacı karşındaki insanı sohbet düzleminde yenmek ve size bu konuda hayli hayli yardımcı olabilir ama kitabın size sunduğu perspektifin dışına çıktığınızda özellikle öz eleştiri yapma konusunda sizlere yazılma amacının dışında çokça katkı sunabilir. Kağıt kalem eşliğinde güzelce okunabilir.

Kitapla ilgili tek sorunum çevirinin pek kaliteli olduğunu düşünmemem. Benim de cahilliğim olabilir, öyleyse üzgünüm ama bazı cümlelerdeki kelime tercihleri çok yanlış gibi geldi ve sayfa aralarına sıkıştırılan notların bir kısmı o sayfada yazılanlardan çok daha kafa karıştırıcı. Notlar üzerine kafa yorduğumda sayfadaki ilgili cümlelerle çoğu zaman pek bağlantı kuramadım. Dediğim gibi benim cahilliğim de olabilir ama benim gibi standartın çok da üstünde olmayan bir okuyucu için yorucuydu.
8.0/10
(1 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : Die Welt als Wille und Vorstellung Bd. II, Parerga und Paralipomena Bd. II.
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
0
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Yusuf İslam
Yusuf İslam
20.8K UP
İnceleyen 29 Ağustos 2023
Çok güzel bir bilim kurgu filmi, işgal altında bulunan dünyada insanlar, uzaylılara karşı verdikleri savaşta büyük bir yenilgiye uğrar. Artık değişen düzende yaşayan bilim insanları, sistemi değiştirmek için asker yetiştirmeye karar verir. Savaşa hazırlanmak için yeni bir yol keşfeden bilim insanları tarafından yetiştirilen askerlerin vereceği savaş, insanlığın geleceğini belirleyecek
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
6
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

İnsan, en fazla ne kadar uzayabilir? 📏
Salih Emre Kuvan
Yazar 10 Mart 2019 20 dk.

Genel Görelilik Teorisi (veya kısaca Genel Görelilik), Albert Einstein tarafından 1915 yılında geliştirilen geometrik bir kütleçekimi teorisidir ve modern fizik çerçevesinde kütleçekiminin nasıl çalıştığını açıkladığı kabul edilen teoridir. Bu hâliyle, okullardan aşina olunan Newton'un Kütleçekim Teorisi'nin gücünü ve kapsamını geliştirerek, bu eski teorinin yerini aldığı söylenebilir.

Genel Görelilik Teorisi, daha önceden izah ettiğimiz Özel Görelilik Teorisi'nin detaylarını genelleştirdiği için bu isme sahiptir. Teorinin özünde gösterdiği şey, uzay-zaman dokusunun kıvrımlarının, Evren'i oluşturan bu dokunun herhangi bir bölgesinde bulunan kütle ve enerji miktarıyla doğrudan ilişkili olduğudur. Bu ilişki, bir grup kısmî diferansiyel denklemden oluşan Einstein'ın Alan Denklemleri ile tarif edilir.

479
3
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 23 Ekim 2014 19 dk.

Optik illüzyon, göz veya beynin çalışma prensiplerinin doğal veya yapay şekillerde manipüle edilmesi, kandırılması veya yanıltılması yoluyla, gerçekte olandan farklı bir görüntü, renk veya hareket algılama olarak tanımlanabilir. Görsel bir yanılsama yaşadığımızda, orada olmayan veya orada olan bir şeyi farklı bir şekil veya renkte görebiliriz. Algılama ve gerçeklik arasındaki bu kopukluk nedeniyle görsel yanılsamalar, beynin fiziksel dünyayı yeniden yaratmada başarısız olabileceği yolları gösterir. Algıladığımız şey aslında zihnimizin yaptığı yorumdur. Bu yorumlar gerçekle uyuşmadığı zaman optik illüzyonlar oluşmuş olur. Aslında bir bakıma kandırılmış oluruz.

Siz de mutlaka bir optik illüzyon deneyimlemişsinizdir; çünkü insanlık, evrimsel tarihi boyunca bu tür yanılgılara bolca düştü. Zihnimizin, gördüğümüz nesneler hakkında aceleci çıkarımlar yaptığını zaten pareidolia gibi konular nedeniyle biliyoruz. İllüzyonların fark edilmesine dair ilk kaynaklar, Antik Çağ'a kadar gidiyor. Örneğin MÖ 350'de Aristoteles, “Duyularımıza güvenilebilir ancak kolayca kandırılabilirler” derken, muhtemelen bu tür illüzyonlardan ve yanılgılardan bahsediyordu. Bu yazımızda, çeşitli hareketli fotoğraflardan (GIF) ve sabit fotoğraflardan oluşan çok sayıda göz yanılgısını sizlerle paylaşacağız. Yazımızın sonunda da neden böyle bir deneyim yaşadığımızı biraz daha detaylı izah edeceğiz.

104
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Uğurcan Eser
6 gün önce
1’den 0’a birer birer sayarak ulaşabilirsin,
ama bir sayıyı sürekli yarıma bölerek asla ulaşamazsın!”
– Uğurcan Eser

3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Sizden Gelenler
Sizleri tanımak benim yaşama bakış açım için büyük bir şans. Din kiyaferi ile büyütülmüş ancak yanlış birşeylerin olduğunu farketmeme rağmen hayatın gerçekliğine dair bir yol bulmakta zorlandığını zaman imdadıma yetiştiniz. Aklımdaki onca soruya sayenizde mantıklı yaklaşım tarzı ( bilimsel yaklaşım) ile cevaplar bulmaya başladım. Kitaplarınızı satın aldım. Makalelerinizi görüntülu anlatımlarıniz izledim. Maddi destek veren aileye katıldım. İnançlarımdan sıyrılmak hiç kolay olmadı çünkü onların ben istesem bana empoze edilmiş korkulu rüyalardı. Şimdi özgürüm ve bunda sizin çok büyük emeğiniz var. Çünkü ondan kurtulsam da referans bulamıyordum. Sizleri Gençliğin bir ışığı yol göstericisi boşluğunu dolduran ısıtan bir emek olarak görüyorum. Yıllardır takip ediyor ve takdir ediyorum. Umarım kişilere bağlı kalınan bir hareketten kurumsal bir yapıya bürünürsunuz. Teşekkürler
Vlonetih ♰
Vlonetih ♰
50.8K UP
Araştırmacı 1 gün önce Sen de Cevap Ver
Bu soru, Atilla ㅤ tarafından sorulmuştur.
Zihinsel Hastalıklar Nasıl Oluyor?
Zihinsel Hastalıklar Nasıl Oluyor?

Zihinsel hastalıkların oluşumunda tek bir neden yok. Genellikle birkaç faktör bir araya gelir. Bunları üç ana başlıkta toparlayabilirim:

1. Biyolojik etkenler

— Beyindeki kimyasal dengesizlikler (ör. serotonin, dopamin)

Tüm Reklamları Kapat

— Kalıtsal yatkınlık (ailende benzer rahatsızlıklar varsa risk artabilir)

— Beyin yaralanmaları, tümörler veya doğum öncesi gelişim sorunları

2. Psikolojik etkenler

— Travmatik yaşantılar (çocuklukta ihmal, istismar, kayıp)

Tüm Reklamları Kapat

— Yoğun stres ve başa çıkma becerilerinin zayıf olması

— Düşük özsaygı, sürekli olumsuz düşünce kalıpları

3. Çevresel ve sosyal etkenler

— Sosyal izolasyon, yalnızlık

— Yoksulluk, işsizlik, güvensiz yaşam koşulları

— Şiddet, baskı veya ayrımcılığa maruz kalma

Çoğu zaman, bu faktörlerden birkaçının üst üste gelmesi bir kırılma noktasına yol açar. Mesela genetik yatkınlığı olan biri ağır bir travma yaşadığında veya uzun süre kronik stres altındaysa zihinsel bir rahatsızlık tetiklenebilir.

Kaynaklar

  1. X. (). X.
0
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı Akademi

Evrim Ağacı Akademi'yi kullanarak kendini Kimya ve Biyokimya konusunda geliştirebilirsin.

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nın çalışmalarına Kreosus, Patreon veya YouTube üzerinden maddi destekte bulunarak hem Türkiye'de bilim anlatıcılığının gelişmesine katkı sağlayabilirsiniz, hem de site ve uygulamamızı reklamsız olarak deneyimleyebilirsiniz. Reklamsız deneyim, sitemizin/uygulamamızın çeşitli kısımlarda gösterilen Google reklamlarını ve destek çağrılarını görmediğiniz, %100 reklamsız ve çok daha temiz bir site deneyimi sunmaktadır.

Kreosus

Kreosus'ta her 50₺'lik destek, 1 aylık reklamsız deneyime karşılık geliyor. Bu sayede, tek seferlik destekçilerimiz de, aylık destekçilerimiz de toplam destekleriyle doğru orantılı bir süre boyunca reklamsız deneyim elde edebiliyorlar.

Kreosus destekçilerimizin reklamsız deneyimi, destek olmaya başladıkları anda devreye girmektedir ve ek bir işleme gerek yoktur.

Patreon

Patreon destekçilerimiz, destek miktarından bağımsız olarak, Evrim Ağacı'na destek oldukları süre boyunca reklamsız deneyime erişmeyi sürdürebiliyorlar.

Patreon destekçilerimizin Patreon ile ilişkili e-posta hesapları, Evrim Ağacı'ndaki üyelik e-postaları ile birebir aynı olmalıdır. Patreon destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi 24 saat alabilmektedir.

YouTube

YouTube destekçilerimizin hepsi otomatik olarak reklamsız deneyime şimdilik erişemiyorlar ve şu anda, YouTube üzerinden her destek seviyesine reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. YouTube Destek Sistemi üzerinde sunulan farklı seviyelerin açıklamalarını okuyarak, hangi ayrıcalıklara erişebileceğinizi öğrenebilirsiniz.

Eğer seçtiğiniz seviye reklamsız deneyim ayrıcalığı sunuyorsa, destek olduktan sonra YouTube tarafından gösterilecek olan bağlantıdaki formu doldurarak reklamsız deneyime erişebilirsiniz. YouTube destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi, formu doldurduktan sonra 24-72 saat alabilmektedir.

Diğer Platformlar

Bu 3 platform haricinde destek olan destekçilerimize ne yazık ki reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. Destekleriniz sayesinde sistemlerimizi geliştirmeyi sürdürüyoruz ve umuyoruz bu ayrıcalıkları zamanla genişletebileceğiz.

Giriş yapmayı unutmayın!

Reklamsız deneyim için, maddi desteğiniz ile ilişkilendirilmiş olan Evrim Ağacı hesabınıza yapmanız gerekmektedir. Giriş yapmadığınız takdirde reklamları görmeye devam edeceksinizdir.

Tüm Reklamları Kapat
Söz
Evrim Ağacı
Alıntıyı Ekleyen 18 Ocak 2019
Hayat, boş olmadığı sürece, kolay olmasa da olur.
Bu alıntı Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
29
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster
Keşfet
Ara
Yakında
Sohbet
Agora

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close