Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Alper Kaan Selçukoğlu
Yazar 19 Ocak 12 dk.

Bilinen tüm yaşam formları homokiral yapıdadır. DNA ve RNA "sağ elli" nükleotitlerden, proteinler ise "sol elli" aminoasitlerden oluşur. Ancak bilim insanları bu yapının tam tersi olan "ayna görüntüsü" biyomoleküllerinden oluşan yaşam formları yaratmayı hedefleyen çalışmalar yürütmektedir. Ayna yaşam (İng: "mirror life") olarak adlandırılan bu organizmalar, bilinen yaşamdan radikal bir kopuş anlamına gelir ve bu teknolojinin geliştirilmesi ciddi teknik zorluklar ile büyük yatırımlar gerektirmektedir. Ayna yaşam oluşturma kapasitesinin hayata geçmesi muhtemelen onlarca yıl uzaktadır. Ancak bu süre, hem teknik engellerin aşılması hem de doğabilecek risklerin öngörülerek önlemler alınması açısından bir fırsat sunuyor. Bugün bilim insanları, bu sıra dışı yaşam formunu yaratmanın zorluklarını ve potansiyel tehlikelerini daha derinlemesine anlamak için yoğun çaba sarf ediyor. Bu çabanın bir parçası olarak, araştırma grupları ayna yaşamın ilk adımı olarak “ayna bakteriler” üzerinde çalışmalar yürütüyor.[1]

Ayna yaşam fikri geçmişte tartışılmış olsa da, bu teknolojinin potansiyel riskleri bugüne kadar kapsamlı bir şekilde analiz edilmemişti. Ancak son yıllarda, ayna yaşam formlarının yaratılmasını mümkün kılacak teknolojilerin hızla gelişmesi, bu tür bir değerlendirme ihtiyacını daha da önemli hale getirdi.[2] Uzmanlardan oluşan bir araştırma grubu, özellikle ayna bakterilerin yaratılabilirliği ve beraberinde getirebileceği riskler üzerine yoğunlaştı.[1] Çalışma; bu bakterilerin insan, hayvan ve bitki bağışıklık sistemleri üzerindeki etkilerini, çevresel yayılma kapasitelerini ve olası kontrol yöntemlerinin etkinliğini kapsamlı bir şekilde inceledi.

27
3
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Çağrı Mert Bakırcı
Çeviren 13 Mayıs 2024 52 dk.

Alan Turing'in 1950 yılında Mind dergisinde yayımlanan "Computing Machinery and Intelligence" başlıklı makalesi, yapay zeka tarihi için bir dönüm noktası olarak kabul edilir. Bu eserde Turing, daha sonraları "Turing Testi" olarak adlandırılacak olan fikri ortaya atarak makinelerin düşünme yeteneğini sorgulamış ve bilgisayar biliminin temel taşlarını döşemiştir. Bu test, insan bir "sorgucu"nun, hangisinin hangisi olduğunu bilmeden bir makine ve başka bir insanla yazılı olarak veya doğal dilde konuşmasını içerir. Sorgucu, makineyi insandan güvenilir bir şekilde ayıramazsa, makinenin insan benzeri bir zeka sergilediği kabul edilir.

Turing'in makalesi, tartışmayı zihin ve bilincin doğasına ilişkin soyut felsefi tartışmalardan pratik ve operasyonel bir perspektife temelden kaydırmaktadır. Bunu yaparak, insan düşünce sürecinin kendisini taklit etmek yerine, makinelerin insan zekasına davranışsal eşdeğerlik sergileme becerisine odaklanan zeka için net, ölçülebilir bir standart belirler. Bu pratik yaklaşım, sadece yapay zeka araştırmacılarına somut bir hedef sunmakla kalmamıştır, aynı zamanda psikoloji, bilişsel bilim ve bilgisayar bilimlerinden daha geniş bir disiplinlerarası katılımı davet ederek akıllı sistemlerin geliştirilmesinin önünü açmıştır. Turing'in çalışması bu nedenle sadece makinelerin yeteneklerine bir meydan okuma olarak değil, aynı zamanda zekanın doğasına ilişkin felsefi bir sorgulama olarak da hizmet etmekte ve onlarca yıllık tartışma, araştırma ve yeniliği teşvik etmektedir.

60
7
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Cansu Erdem
Cansu Erdem
173K UP
Uyarlayan 22 Mayıs 2019 3 dk.

Moravec paradoksu; yapay zeka araştırmacıları olan Hans Moravec, Martin Minsky, Rodney Brooks ve arkadaşları tarafından 1980’lerde, yapay zekâ için, normalde yüksek seviyeli beyin aktivitesi gerektiren akıl yürütmenin çok az hesaplama gücü gerektirirken, düşük seviyeli sensori-motor becerilerinin (örneğin kol ve bacakları hareket ettirmek gibi) inanılmaz yüksek hesaplama gücü gerektirmesinin fark edilmesi sonrası ortaya atılan çelişkiyi belirtir. Minsky’ye göre; genel olarak, zihnimizin muazzam bir şekilde gerçekleştirdiği karmaşık işlerin farkına varamıyoruz; farkında olduğumuz ufak bölüm de, basit işlevleri kapsıyor.

Paradoksun bir diğer olası açıklaması ise şu: En eski beceriler bilinçsizdir ve bu yüzden bize çaba harcamadan gerçekleştiriliyormuş izlenimi verirler. Bu beceriler aynı zamanda en karmaşık olanlardır, çünkü sensori-motor sisteminin kontrolünde gerçekleşen bu davranışlar, milyonlarca yıllık evrimleşme süreci sonucunda ortaya çıkmıştır.

70
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ay Tozu ve Koli Bandı

Ay neden bu kadar tozlu? Dünya‘daki kayalar, rüzgar ve su tarafından yıpratılır, böylece toprak ve kum oluşur. Ay’da, sürekli bir şekilde devam eden mikrometeorit bombardımanı, tozlu bir Ay toprağı veya regolit katmanı oluşturarak kayalık yüzeyi törpüledi. Apollo astronotları ve ekipmanları için her yere yayılmış ince kumlu tozlar büyük bir problemdi. Aralık 1972’de Ay yüzeyindeki Apollo 17 astronotlarından Harrison Schmitt ve Eugene Cernan, tozdan kendilerini ve teçhizatlarını korumak için gezicilerinin çamurluklarından birini onarmaları gerekti. Bu resim, tozla kaplı gezicinin tekerleğini ve çamurluğunu gösterirken yedek haritalar, kelepçeler ve gri bir “koli bandı” ile nasıl ustaca tamir edildiğini de gösteriyor.

29 Mayıs 2021 Günün Astronomi Fotoğrafı (NASA APOD)

📸 Kaynaklar ve Katkıda Bulunanlar:
Görsel Kaynağı: Apollo 17, NASA
Çeviren: Seda Baştürk
Çeviri Editörü: Eda Alparslan

🔗 Tüm APOD içeriklerini görmek için:
https://evrimagaci.org/apod
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 13 Mayıs 2012 2 dk.

Bir koala ile asla yemek yarışına girmeyi kabul etmeyin. Çünkü yedikleri tek şey, birçok primat hayvan gibi insan için de son derece zehirli olan okaliptüs yapraklarıdır. Koalaların midesi, içindeki bazı bakterilerin yardımı ile bu zehre direnebilmektedir. Yani evrimsel süreçte koalalar ile bu bakteriler mutualist bir ilişki içerisinde evrimleşmişlerdir. Bu konuda daha fazla bilgiyi aşağıdaki videomuzdan alabilirsiniz:

Yavru koalalar ("joeyler" olarak bilinirler), ebeveynleri gibi bu "süpergüçlere" sahip olarak doğmazlar. Ayrıca kulaksız, gözsüz ve kılsız olarak doğarlar. Ama anne koala hemen yavrularının yardımına koşar ve yavrularını kendi dışkısı ile besleyerek onlara kademeli olarak bağışıklık kazandırır.

13
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ufuk Derin
Aktaran 6 gün önce 3 dk.

Kuzey Kutbu'nda bahar gelince milyonlarca kuş yavrularını büyütmek için bir araya geliyor. Bu dönemde her yerde yavru kuşların cıvıltıları duyulur ve tüylerle kaplı minik yavruları her yerde görebilirsiniz. Bu durum, 73 milyon yıl önce de aynıydı. Bu hafta Science dergisinin kapağında yer alan bir makale, kuşların kutup bölgelerinde yuva yapmasına dair bilinen en eski örneği belgeliyor.[1] Makalenin baş yazarı ve Princeton Üniversitesi'nde doktora öğrencisi olan Lauren Wilson, şöyle anlatıyor.

Wilson, bu makalenin Alaska Fairbanks Üniversitesi’ndeki yüksek lisans tez çalışması sonucunda ortaya çıktığını belirtiyor. Alaska'daki bir kazı alanından toplanan düzinelerce minik fosilleşmiş kemik ve dişi inceleyen Wilson ve ekibi, dinozorların da bu topraklarda dolaştığı dönemde Kuzey Kutbu'nda üreyen farklı kuş türlerini tespit etti. Bunlar arasında dalgıç kuşlar, martı ve ördek ve kaz gibi kuşlara benzeyen birkaç kuş türü vardı. Makalenin yazarlarından Alaska Üniversitesi Kuzey Müzesi direktörü ve Wilson'ın yüksek lisans tez danışmanı Pat Druckenmiller, çalışmayı şöyle özetliyor:

13
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Nujin Dede
Nujin Dede
35K UP
Yazar 28 Aralık 2021 27 dk.

Enerji, evrenin doğumundan günümüze kadar her fiziksel ve kimyasal tepkimede gözlemlediğimiz, bu tepkimeleri mümkün kılan olgu olarak karşımıza çıkmaktadır. Öyle ki bu enerji, mikrokosmosdaki bir atomun titreşiminden makrokosmosdaki bir yıldızın patlamasına kadar skalalarda varlığını gösterir; fakat enerjinin belki de en iyi bir şekilde gözlemlendiği yer, canlı vücududur.

Canlı, homeostazını (vücut dengesini) koruyabilmek, bir diğer tabir ile canlılığını sürdürebilmek adına çeşitli biyokimyasal reaksiyonlar gerçekleştirerek hayatta kalmaya çalışır. Bu reaksiyonların tümüne metabolizma denir ve vücut içerisinde gerçekleşen tüm yapım ve yıkım olaylarını kapsar. Homeostazı koruyabilmek adına gerçekleştirdiği metabolik aktivitenin büyük bir bölümünde enerjiye ihtiyaç duyar. Bu ihtiyacı, şimdiye kadar tespit edilmiş temelde 4 farklı yöntem ile karşılar:

134
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yusuf Akyıldız
Üye 18 saat önce Henüz cevap yok.
Kara deliğin olay ufkunun hemen içinde, kara deliğin merkezine dik ve dışarı yönde hareket eden bir foton hayal edelim. Bu durumda fotona etki eden kütleçekim tamamen hareket yönüne zıttır. Dolayısıyla fotonun yönü değişemez. Ayrıca foton her zaman ışık hızında hareket ettiğinden yavaşlaması da mümkün değildir. Bu durumda, böyle bir foton kara delikten kaçamaz mı?
2
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı Akademi

Evrim Ağacı Akademi'yi kullanarak kendini Psikoloji konusunda geliştirebilirsin.

Rüya Kültür
Seslendiren 29 Mart 2020 30:25
Zaman Felsefesi diğer felsefe disiplinleriyle farklı türden ilişkiler kuran bir çalışma alanıdır. Dil-zaman ilişkisi, fenomenoloji, din felsefesi ve fizik...
34
Fatma Nur İnakçı
Aktaran 6 gün önce 3 dk.

Panama kıyılarındaki Jicarón Adası'nda ilginç ve bir o kadar da endişe verici bir olay yaşanıyor. Araştırmacıların 19 Mayıs'ta Current Biology'de yayınladıkları rapora göre, Jicarón Adası'nda yaşayan beş genç kapuçin maymunundan oluşan bir çete, uluyan maymunların yavrularını kaçırmaya başladı.[1] Bu olayın nedeni net olarak bilinmiyor olsa da kaçırılanlar için genellikle ölümcül oluyor. Almanya'nın Konstanz kentindeki Max Planck Hayvan Davranışları Enstitüsü'nde evrimsel davranış ekolojisti olan Brendan Barrett şöyle diyor:

Primatlar arasında bebek kaçırma olayları nadir değildir. Bilim insanları daha önce de makakların birbirlerinden bebek çaldığını ve genç erkek kapuçinlerin bazen bebek bakıcılığı yapmak için gruplarındaki bebekleri kaçırdığını gözlemledi. Çalışmada yer almayan Kaliforniya Üniversitesi evrimsel antropoloğu Susan Perry şu sözleri söylüyor:

21
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ece Müker
Ece Müker
510K UP
5 gün önce
NASA’nın Hubble Uzay Teleskobu’ndan ve Avrupa Gaia misyonundan elde edilen yeni veriler, Samanyolu ve Andromeda galaksileri arasındaki gelecekteki etkileşimin beklendiği gibi doğrudan bir çarpışma olmayabileceğini ortaya koydu.
Önceki modeller, iki galaksinin yaklaşık 4 milyar yıl içinde çarpışarak dev bir eliptik galaksi oluşturacağını öngörüyordu. Ancak yeni ölçümler, Andromeda’nın rotasının biraz eğik olduğunu ve çarpışma yerine yandan bir “sürtünmeli geçiş” yaşanabileceğini gösteriyor.
Bu, Samanyolu’nun yapısal bütünlüğünü koruyabileceği anlamına geliyor. Yine de galaksiler arasındaki kütleçekimsel etkileşim, yıldız sistemlerinde büyük değişimlere yol açabilir.

Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Öne Çıkan EtkinlikKültürel Etkinlik
Orhan Aydın
Etkinliği Ekleyen 4 gün önce AnkaraÜcretsiz13 Haziran
Kvasir Dergi: Açık Eleştiri Akşamı
13 Haziran 2025 19:30 tarihinden 13 Haziran 2025 21:00 tarihine kadar.

13 Haziran Cuma, 19:30'da, Kvassir Kafe'de, herkesin katılımına açık bir söyleşi.

Yazarlar hem birbirlerini eleştiriyor hem de sizden gelen yorumları değerlendiriyorlar.

Dergideki öyküler ya da doğrudan "öykü" üzerine düşündüğünüz her şeyi saygı çerçevesinde söyleyebilir, yazarlarımızla ve diğer katılımcılarla tartışabilirsiniz.

E tabii hiç konuşmaya da bilirsiniz. :)

Etkinliğe gelmeden önce dergiyi okumuş olmanız tavsiye edilir ama şart da değildir.

Mayıs ve Haziran sayılarını kafeden ya da diğer satış noktalarından edinebilirsiniz.

Etkinlik yaklaşık bir buçuk saat sürecektir.

Katılım ücreti yoktur.

Devamını Göster
3
0 Yorum
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Emir Akbaş
Emir Akbaş
101K UP
Alıntıyı Ekleyen 22 saat önce
Bazen insan kendisinde çok mutluyum deme hakkını asla bulamayacak kadar çok acı çeker.
Kaynak: Alexandre Dumas'ın Siyah Lale eserinden alınmadır.
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Burak Albayrak
Ekleyen 8 Mart 2022 1 sa.

Astım, akciğer hava yollarının uzun süreli inflamatuar bir hastalığıdır.[1] Değişken ve tekrarlayan semptomlar, geri dönüşümlü hava akımı obstrüksiyonu ve kolayca tetiklenen bronkospazmlar ile karakterizedir. Semptomlar hırıltı, öksürük, göğüste sıkışma ve nefes darlığı ataklarını içerir. Bunlar günde veya haftada birkaç kez olabilir. Kişiye bağlı olarak astım semptomları geceleri veya egzersizle daha da kötüleşebilir.

Astımın genetik ve çevresel faktörlerin bir kombinasyonundan kaynaklandığı düşünülmektedir. Çevresel faktörler, hava kirliliğine ve alerjenlere maruz kalmayı içerir. Diğer potansiyel tetikleyiciler arasında aspirin ve beta blokerler gibi ilaçlar bulunur. Tanı genellikle semptomların paternine, tedaviye zaman içinde verilen yanıta ve spirometri testine dayanır. Astım; semptomların sıklığına, bir saniyedeki zorlu ekspiratuar hacim ve tepe ekspiratuar akım hızına göre sınıflandırılır.[2] Aynı zamanda atopik veya atopik olmayan olarak da sınıflandırılabilir; burada "atopi", tip 1 aşırı duyarlılık reaksiyonu geliştirmeye yönelik bir yatkınlığı ifade eder.[3][4]

79
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Hamza Türkün
İnceleyen10 3 Mayıs 2024
Bir neslin evrime ve ateizme olan bakışını değiştirmiş insandır. Eskiden dinlediğim podcastlerinde olaylara farklı açıdan yaklaşma düşüncemin gelişmesinde katkı sağlamıştır.
Youtube Kanalı
8.8/10
(216 Kişi)
Puan Ver
@efe_aydal
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
8
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'na Destek Ol
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Sizden Gelenler
Sevgili Evrim ağacı ailesi, sizleri uzun zamandır cüzi bir miktar da olsa destekliyorum. Bu ülkede gelecek hakkında ümit taşıyorsam bu ümidin bir parçası da sizlersiniz. Yaptığınız işlerin uzun yıllar devamını diliyorum. Nice 10 yıllara 🎈
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

İnceleme
Silinmiş Üye
Silinmiş Üye İnceleyen10 25 Mayıs 2023
Çünkü çok güzel bir kitap bence herkesin okuması gerekiyor ben okudum öneriyorum.
Kitap
9.8/10
(53 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
8
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close