Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Üzeyir Yazıcı
Yazar 3 gün önce 24 dk.

Diferansiyel denklemler, doğada ve insan yapımı sistemlerde meydana gelen sürekli değişimleri matematiksel olarak ifade eden denklemlerdir. Isaac Newton[1] ve Gottfried Wilhelm Leibniz'in 17. yüzyıldaki katkılarıyla ortaya çıkan bu alan, fiziksel olayları modellemekten mühendislik sistemlerini analiz etmeye kadar birçok alanda kullanılmaktadır. Diferansiyel denklemler sayesinde bir sistemin zamana veya bir başka değişkene bağlı davranışı öngörülebilir ve çözülebilir hâle gelir.

Modern dünyada mühendislik ve bilim dallarının büyük bir kısmı, diferansiyel denklemlerle ifade edilen süreçleri anlamaya dayanır. Hareket eden bir nesnenin konumunun belirlenmesinden, elektrik devrelerindeki akımların analizine kadar pek çok problem, bu denklemler yardımıyla çözülmektedir.

8
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Abdulkadir Özcan
3 gün önce
Geçen gün çölyak hastalığına yol açan HLA-DQ2 ve HLA-DQ8 genlerinin, özellikle Kafkas kökenli toplumlarda neden bu kadar yaygın olduğunu düşünürken aklıma şöyle bir senaryo geldi. Genetik olarak bu kadar yüksek oranlarda bulunmalarına rağmen çölyak hastalığının kendisi oldukça nadir. Bu çelişki, sanki bu genlerin bir zamanlar avantaj sağladığı ama bugün bir bedel olarak karşımıza çıktığı izlenimini uyandırıyor.

Belki de tarım öncesi dönemde, Bereketli Hilal gibi bölgelerde yaygın olan bir patojen (bir virüs, bakteri ya da mantar), buğday ya da arpa proteinlerine yapısal olarak benzeyen yüzey proteinleri geliştirerek evrimleşmişti. Bu moleküler taklit, bitkinin savunma sistemini atlatmak ya da bu bitkileri tüketen hayvanlara daha kolay bulaşmak için bir strateji olabilir. Hatta belki de bu patojenin hedefi, bu tahıllarla beslenen küçük memeliler, kuşlar veya böceklerdi. İnsanlar da bu ekolojik döngüye, ya enfekte hayvanları tüketerek ya da doğrudan yabani tahıllarla temas ederek dahil olmuş olabilir.

Eğer öyleyse, bu patojenin taklit ettiği protein yapılarını tanımakta daha başarılı olan bağışıklık sistemine sahip bireyler – yani HLA-DQ2/DQ8 genlerini taşıyanlar – hayatta kalma avantajı kazanmış olabilir. Böylece bu genler, tarım başlamadan önce bile pozitif seçilim yoluyla yayılmış olabilir.

Ancak tarım devrimiyle birlikte gluten, artık sadece bir iz değil, diyetin temel unsuru haline geldi. Bağışıklık sistemi ise hâlâ geçmişteki tehdidi hatırlıyor ve onu tanımaya programlı. Böylece glutenin kendisi bir tehdit gibi algılanmaya başlanmış olabilir. Yani çölyak hastalığı, aslında geçmişte sağladığı hayatta kalma avantajının bugün açığa çıkan bir yan etkisi olabilir.

2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Gözlemi
Aras Bekişoğlu
Gözlemi Yapan 15 Eylül 2023 Türkiye, Malatya
Şehir merkezinin uzağında bir okul kampüsünde gözlemledik.
17
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Ali Kaya
Ali Kaya
365K UP
Alıntıyı Ekleyen 20 Nisan 2024
Matematiğin temellerine ilişkin sorular, son zamanlarda birçok kişi tarafından ele alınmış olsa da, hala tatmin edici bir çözümden yoksundur. Dilin muğlaklığı felsefenin ana sorun kaynağıdır. Bu nedenle kullandığımız sözcükleri dikkatle incelemek son derece önemlidir.
Kaynak: Arithmetices principia adlı kitabının açılışı
Bu alıntı Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
11
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Türü
Pelin Yaşar
Pelin Yaşar
105K UP
Türü Ekleyen 5 gün önce
Melanargia larissa, Nymphalidae familyasına bağlı, genellikle kara ve beyaz desenli kanatlara sahip bir kelebek türüdür. "Dama kelebeği" olarak da bilinir. Türkiye'de yaygın olarak step ve dağlık bölgelerde, özellikle 1000 m üzeri rakımlarda görülür. Tırtılları buğdaygil familyasındaki bitkilerle beslenir. Kanatlarındaki göz benekleri ve dama desenleriyle kolayca tanınır.
7
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 9 Mart 2021 18 dk.

Proteinler, canlı organizmaların kas, saç, kolajen gibi vücut dokularında yapısal olarak yer alan; buna ek olarak enzim ve antikor örneklerinde olduğu gibi fonksiyonel olarak da görev alan; aminoasit adı verilen yapıtaşlarının bir veya birden fazla zincir oluşturacak şekilde bir araya gelmesiyle oluşan; karbon, hidrojen ve oksijene ek olarak her zaman azot ve kimi zaman sülfür içeren, canlıların var oluşu ve sağlığı için vazgeçilmez öneme sahip, büyük biyomoleküllerdir (makromoleküllerdir). Biz insanlar, proteinlerimizi vücudumuzda üretir veya dışarıdan beslenme yoluyla alırız; benzer şekilde, vücudumuzdaki aminoasitlerin bir kısmını kendimiz üretebilirken, diğerlerini dışarıdan, o aminoasitleri üretebilen canlıları yiyerek almamız gerekir.

Bu teknik tanımı birazcık daha sadeleştirecek olursak: Proteinler, genellikle kas dokusu ile ilişkilendirilir; ancak canlılığı oluşturan bütün doku ve organların yapısında proteinler görev alır. Proteinler, aminoasit denen daha ufak moleküllerin uca, üst üste, yan yana peptit bağı adı verilen bir bağ türüyle bağlanması sonucu oluşan bir molekül kompleksidir. Peptit bağı, aminoasitlerin su kaybetmesi (dehidrasyonu) ile oluşan, kovalent yapılı bir bağdır. Aminoasitleri, farklı renklerde boncuklar olarak düşünecek olursanız, proteinler de bu boncukların bir araya gelmesinden oluşan kolyeler gibidir. Her boncuk; karbon, oksijen, hidrojen, azot ve bazen kükürt atomları içeren aminoasidi temsil eder. Yani bir protein, esasen bu küçük tekil aminoasitlerden oluşan bir dizedir.

128
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Emir Akbaş
Emir Akbaş
102K UP
İnceleyen10 22 Kasım
Dostoyevski'nin insan ruhuna olan tahlilleri mükemmeldir ve etkileyicidir,insan Dostoyevski okurken kendini de yazarın da düşüncelerini okumaktadır aynı zamanda.Kendi ruhunu keşfeder veya başka insanlar üzerinden düşünerek empati duygusunu geliştirir.Bu şaheserde de aynılarını görmek mümkündür.Gerek prens üzerinden aktarılan psikolojik davranışlar gerek yan insanların düşünceleri,davranışları veya hayat ideolojileri bize Dostoyeveski'nin ne büyük bir yazar olduğunu göstermektedir.Yazılan başka klasiklerin adlarını da bu kitapda duymaktayız(Ölü Canlar,Madam Bovary...)Ayrıca kitabın ana karakterlerinden Nastasya'nın Alexandre Dumas'ın Kamelyalı Kadın ile olan benzerliği ve buna ithafen yapılan göndermeler gerçekten etkileyiciydi.Kısacası büyük yazar Dostoyevski yine başka bir şaheserle karşımıza çıkmıştır.Umarım diğer bütün kitaplarını da diğer klasikleri de okuma fırsatı buluruz.
Kitap
9.6/10
(10 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : Идиот
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
12
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Kaya Erdem Yılmaz
Seslendiren 3 Aralık 2023 8:02
Karikatür hoş bir şekilde bir sigara bağımlısı bir hastanın çırpınışını gösterse de, gerçekten de yeryüzündeki en sinsi öldürücülüğe sahip kimyasal karışımlardan...
50
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 10 Ocak 2015 6 dk.

Evrimle ilgili sık düşülen hatalardan bir tanesi, evrimsel değişimlerin bir canlıda topyekün, her özelliğin bir arada, aynı anda evrimleşmesi gerektiği yönündedir. Bu doğru değildir. Evet, çoğu zaman sistemlerin ve organların düzgün çalışması birbirine bağlı veya en azından ilişkili olduğu için, her açıdan uyumlu kombinasyonlar bir arada evrimleşirler. Fakat evrimsel süreçte sıklıkla bu sürecin dışına çıkıldığı görülür. 

Örneğin korunmuş karakterler denen bazı özellikler evrimsel süreçte çok az değişirler. Bunlara ara sıra "hiç değişmemiş özellikler" dense de, çoğu zaman bu doğru değildir. Yeterli süre verildiğinde, her özellik çok az da olsa değişir. Üzerinde seçilim baskısı olmayan karakterler (özellikler) bile, evrimin Genetik Sürüklenme mekanizması gibi şans faktörüne bağlı süreçlerin etkisiyle belli miktarda değişirler. Fakat bu değişimler yeterince az ise, canlının o özelliğinin pek değişmediği söylenir.

74
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 16 Nisan 2018 5 dk.

Bilimkurgu Kulübü'nün paylaştığı bu gazete küpürü bizi düşündürdü: Akşam Gazetesi'nin 1934 tarihli bu yazısı, 2000 yılını (veya genel olarak "2000'li yılları") ne kadar yansıtıyor?

Öncelikle analizimize şununla başlayalım: Görselde geçen gazetenin Ankara Üniversitesi tarafından tutulan kaydında söz konusu kısım görülmemektedir. Dolayısıyla küpürün sahte olma olasılığı bulunmaktadır. Ancak bu tip gelecek tahminleri çok nadir veya sıra dışı olmadığı için, söz konusu iddiaları ele almanın eğlenceli bir pratik olacağını düşünüyoruz. O yüzden devam edelim:

17
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Cansu Yazıcı
Cansu Yazıcı
126K UP
Yazar 8 Şubat 2021 3 dk.

Skandiyum, sembolü Sc ve atom numarası 21 olan kimyasal bir elementtir. Gümüşî beyaz metalik bir d-blok elementi olan skandiyum, tarihsel olarak nadir toprak elementi olarak itriyum ve lantanitler ile birlikte sınıflandırılmıştır. Skandiyum bileşiklerinin özellikleri, alüminyum ve itriyumunkiler arasında orta düzeydedir. Grup 3'teki elementlerin kimyasal bileşiklerinde baskın oksidasyon durumu +3'tür. Skandiyum, geçiş metallerinin ilkidir. Geçiş metallerinin çoğu, çok çeşitli oksidasyon durumlarında bulunabilmeleri nedeniyle çok zengin ve çeşitli bir kimya sergilemektedir. Bununla birlikte skandiyum, +3 oksidasyon durumu ile sınırlıdır. Bu durumda kimyası, bazı geçiş metal elementleri kadar çok çeşitli değildir.

Skandiyum, gümüş görünümlü yumuşak bir metaldir. Hava ile oksitlendiğinde hafif sarımsı veya pembemsi bir döküm geliştirir. Hava koşullarına karşı hassastır ve seyreltik asitlerin çoğunda yavaşça çözünür. Metal, içinde koruyucu bir triflorür tabakasının daha fazla reaksiyonu engellediği hidroflorik asit (HF) dışında seyreltilmiş asitlerde yavaşça çözünür. Skandiyum, 0 K'den (-273 °C veya -460 °F) erime noktasına (1,541 °C veya 2,806 °F) kadar paramanyetiktir. 186 kilobarı aşan basınçlarda -273,1 °C'de (-459,6 °F) süper iletken hale gelir. Kolayca yanar ve havada kolayca kararır ve su ile reaksiyona girerek hidrojen gazı oluşturur.

Bionluk Logo yazarlarınca hazırlandı.
18
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

YouTube, Evrim Ağacı tarafından hazırlanan içerikleri video yoluyla öğrenmenin en iyi yolu! Ayrıca kanalımızda birçok bilim insanıyla röportajlarımızı, çeşitli deney gösterilerini ve diğer bilim içeriklerimizi bulabilirsiniz.

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Nevzat Keskin
Seslendiren 6 gün önce 8:17
Demokrasi, modern ülkeler için fazlasıyla el üzerinde tutulan bir konudur. Demokrasinin anavatanı olan Antik Yunan da demokrasiyle adeta eş anlamlıdır....
9
Tüm Reklamları Kapat
Görkem Bakırcı
Yazar 5 gün önce 29 dk.

Doğada her an etrafımızda gerçekleşen pek çok olay, aslında basınç sayesinde ortaya çıkmaktadır. Basınç, sıvılar, gazlar ve katı cisimler arasındaki etkileşimlerin anlaşılmasında önemli bir yer tutar. İster deniz seviyesinde bir atmosferik basıncı ölçüyor olalım, ister bir sıvı içindeki basıncı inceliyor olalım, bu kavramın pratikteki yeri çok büyüktür. Peki, basınç tam olarak nedir ve günlük yaşamımızda nasıl bir rol oynar? Bu yazıda, basıncın tanımından, çeşitlerine ve hayatımıza olan etkilerine kadar detaylı bir inceleme yapacağız.

Topuklu ayakkabıyla yere basan ortalama kiloda bir kadın, 6.000 kilogram (6 ton) gibi devasa bir kütleye sahip filden daha fazla basınç uygular. Peki nasıl olur da 60 kilogram olan bir kadın, 6 tonluk devasa bir hayvandan daha fazla basınç yaratabilir? Bir kutup ayısının üzerinde yürüdüğü buzun kırılmaması için yürümek yerine sürünerek ilerlemesi, kedilerin ve diğer pençeli yırtıcıların pençelerinin sivri bir yapıda olması, martı ve ördek gibi canlıların ayaklarının perdeli olması bu ilginç karşılaştırmanın doğada gördüğümüz örneklerdir. Hayli ilgi çekici olan bu örnekleri anlayabilmek için katılarda basıncı anlamamız gerekmektedir.

12
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nın çalışmalarına Kreosus, Patreon veya YouTube üzerinden maddi destekte bulunarak hem Türkiye'de bilim anlatıcılığının gelişmesine katkı sağlayabilirsiniz, hem de site ve uygulamamızı reklamsız olarak deneyimleyebilirsiniz. Reklamsız deneyim, sitemizin/uygulamamızın çeşitli kısımlarda gösterilen Google reklamlarını ve destek çağrılarını görmediğiniz, %100 reklamsız ve çok daha temiz bir site deneyimi sunmaktadır.

Kreosus

Kreosus'ta her 50₺'lik destek, 1 aylık reklamsız deneyime karşılık geliyor. Bu sayede, tek seferlik destekçilerimiz de, aylık destekçilerimiz de toplam destekleriyle doğru orantılı bir süre boyunca reklamsız deneyim elde edebiliyorlar.

Kreosus destekçilerimizin reklamsız deneyimi, destek olmaya başladıkları anda devreye girmektedir ve ek bir işleme gerek yoktur.

Patreon

Patreon destekçilerimiz, destek miktarından bağımsız olarak, Evrim Ağacı'na destek oldukları süre boyunca reklamsız deneyime erişmeyi sürdürebiliyorlar.

Patreon destekçilerimizin Patreon ile ilişkili e-posta hesapları, Evrim Ağacı'ndaki üyelik e-postaları ile birebir aynı olmalıdır. Patreon destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi 24 saat alabilmektedir.

YouTube

YouTube destekçilerimizin hepsi otomatik olarak reklamsız deneyime şimdilik erişemiyorlar ve şu anda, YouTube üzerinden her destek seviyesine reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. YouTube Destek Sistemi üzerinde sunulan farklı seviyelerin açıklamalarını okuyarak, hangi ayrıcalıklara erişebileceğinizi öğrenebilirsiniz.

Eğer seçtiğiniz seviye reklamsız deneyim ayrıcalığı sunuyorsa, destek olduktan sonra YouTube tarafından gösterilecek olan bağlantıdaki formu doldurarak reklamsız deneyime erişebilirsiniz. YouTube destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi, formu doldurduktan sonra 24-72 saat alabilmektedir.

Diğer Platformlar

Bu 3 platform haricinde destek olan destekçilerimize ne yazık ki reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. Destekleriniz sayesinde sistemlerimizi geliştirmeyi sürdürüyoruz ve umuyoruz bu ayrıcalıkları zamanla genişletebileceğiz.

Giriş yapmayı unutmayın!

Reklamsız deneyim için, maddi desteğiniz ile ilişkilendirilmiş olan Evrim Ağacı hesabınıza yapmanız gerekmektedir. Giriş yapmadığınız takdirde reklamları görmeye devam edeceksinizdir.

Emir Akbaş
Emir Akbaş
102K UP
Bilime meraklı bir genç... 5 gün önce Sen de Cevap Ver

Burda anlaşılması gereken nokta şu;

Olay ufkundan kaçış ilk başta hız ile ilgili bir eksiklikten gerçekleşmiyor gibi gözüküyor ama önemli olan ne kadar hızlı olduğunuz değil önemli olan uzay-zamanın yapısı. Teoride sonsuz yoğunlukta ve sonsuz kütlede bir nokta tekilliği oluşturuyor gibi gözüküyor ve bu olay uzay-zamanı öyle bir şekilde büküyor ki kütleçekim eğrileri olay ufkundan sonra tekilliğin üzerine çöküyor ve olay ufkundan ışık bile kaçamaz hale dönüyor.Yani olay ufkunu geçtikten sonra fizik kurallarını tamamen ihlal edip ışıktan hızlı gitseniz dahi gideceğiniz tek yer tekillik olur. Bu güzel bir benzetmeyle yarından kaçamamak gibi bir olaydır.

Sizin bahsettiğiniz gibi olay ufkunun içinde dışarı doğru ve hızını koruyacak şekilde "kaçmaya" çalışacak şekilde hareket eden bir foton yine uzay-zamanın geometrisi nedeniyle tekilliğe yönelirdi. Çünkü olay ufkundan sonra dışarı yani evrene doğru bir yönden söz edemezdik. Gidilecek tek yön yine var olduğu düşünülen tekillik olurdu:)

Tüm Reklamları Kapat

2
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 22 Ocak 2018 7 dk.

Evrime dair halk arasına bilerek yayılmış yalanlardan birisi, evrimin sadece veya çoğu zaman "fonksiyon kaybettirici" yönde işlediğine dair bir argümandır. Bu görüşe göre evrim, en başından kusursuz bir şekilde yaratılmış olan türleri bozacak ve daha kusurlu hale getirecek biçimde işlemektedir. Elbette bu argümanın bilimsel olarak desteklenen herhangi bir tarafı yoktur ve bu argüman, evrimsel sürece dair bilgisizliği yansıtmaktadır. Ancak şu soru samimiyetle sorulabilir: Evrimde yeni bir fonksiyon nasıl kazanılır? Yani bir yeni bir fiziksel özellik veya yeni bir davranış, yani yeni bir "bilgi", genlere nasıl "işlenir"? 

Bu sorunun evrimle ilgili temel varsayımlar açısından hatasını buradaki kısa yazımızda izah etmiş ve buradaki yazımızda da fonksiyon kazandırıcı özelliklere bir örnek vermiştik. Bu yazıda ise bir diğer örnek vererek, evrimde yeni özelliklerin nasıl kazanıldığına bir bakış atacağız.

91
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Semih Büyükburgaz
Üye 1 Mart 2023 1 Cevap
Kesin bir cevabı görmedikçe bilinmez tabi ama bu hastalıklar kıyıma sebep olmaz mı?
145 görüntülenme
2
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Bilim haberlerimizi ve diğer yazılarımızı Google Haberler'de görmek için bizi takip etmeyi unutmayın.

Söz
Şafak Aki
Şafak Aki
116K UP
Alıntıyı Ekleyen 2 gün önce
Bir toprak parçasının etrafını çevirip, Burası benim, diyen ilk adam etrafında kendisine inanacak saf insanlar bulduğunda sivil toplumun temellerini atmış demektir. O zaman bir kişi ayağa kalkıp, Dikkat edin, bu dolandırıcıya inanmayın; dünyanın bütün meyvelerinin hepimizin olduğunu ve dünyanın kimseye ait olmadığını unuttuğunuzda günlerimiz sayılıdır, demiş olsaydı insanlığı ne çok felaketten ve savaştan kurtarmış olurdu.
Kaynak: Rutger Bregman / Çoğu İnsan İyidir
5
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close