Kadınların duygusallığına yönelik olumsuz basmakalıp düşünceler, uzun yıllardır kadınların sosyal, profesyonel ve politik bağlamlarda karar alma kapasitelerine zarar veren mitler yaratmıştır. Geçmişte, kadınların duygusallığının, etik kararlar alma kabiliyet ve ehliyetlerini de olumsuz etkilediği düşünülmekteydi. Kadınlar etik değerler bakımından erkeklerden aşağı görülüyordu çünkü mantıkları değil duygularıyla karar alıyorlardı. Bu eski düşüncenin aksine bugün, suçluluk gibi öz bilince dayalı etik duyguların etik kararlar almada ve etik davranmada oldukça önemli olduğunu bilmekteyiz. Daha da önemlisi, araştırmalar kadınların erkeklerden daha duygusal olduğunu göstermese de kadınların suçluluk ve utanç duygularını hissetmeye daha yatkın olduğunu gösteriyor.
Bir araştırma serisinde, çalışma arkadaşım Laura King ile şu çarpıcı fikrin peşine düştük: Kadınların etik açıdan önemli duyguları hissetmeye yatkın olmaları, onların etik olmayan davranışlara yönelme eğilimlerini erkeklere kıyasla nasıl etkiliyor?