Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Ufuk Derin
Aktaran 3 Haziran 3 dk.

Antarktika'da, sıcak okyanus, büyük bir buzulun her gün sinsice saldırarak zayıflatarak temelinin altını oyuyor.

Uydu ölçümleri, gelgitlerin güney kıtasındaki Thwaites Buzulu'nun kıyı ucunu deniz tabanından biraz yukarı kaldırdığını ve sıcak tuzlu suyun altta sıkıştığını gösteriyor. Bu deniz suyu akıntısı, buzulun altını eriterek buzun içerisinde kilometrelerce ilerliyor. Proceedings of the National Academy of Sciences dergisinde yayınlanan çalışmada araştırmacılar, deniz suyunun erimiş suyla birlikte gelgitle birlikte dışarı atıldığını belirtiyor.[1]

11
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Ufuk Derin
1 gün önce
ABD Savunma Bakanlığı, Palantir’in geliştirdiği Maven Smart System yazılımını savaş alanında yaygın şekilde kullanmaya başladı. Sistem, uydu ve drone görüntülerini analiz ederek hedefleri hızlıca tespit edip sınıflandırıyor. Şu anda 20.000’den fazla kullanıcı, 35’in üzerinde askeri sistemde aktif olarak Maven’i kullanıyor. Yapay zeka destekli bu teknoloji, hedefleme süreçlerini saatlerden dakikalara indirerek operasyonel hız sağlıyor.


Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
0
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Yusuf Kaba
Yusuf Kaba
36K UP
Alıntıyı Ekleyen 12 saat önce
“Acı gerçek şu ki insanın gerçek hayatı, gündüz ve gece, doğum ve ölüm, mutluluk ve sefalet, iyi ve kötü gibi uzlaşmaz karşıtlıkların bileşiminden oluşmaktadır. Üstelik bunlardan herhangi birinin bir gün karşıtına, iyinin kötüye ya da sevincin acıya galip gelip gelemeyeceğini de bilmiyoruz. Hayat bir savaş alanıdır. Her zaman öyleydi ve hep öyle kalacaktır. Eğer öyle olmasaydı hiçbir şey varlığını sürdüremezdi.”
Kaynak: İnsan ve Sembolleri
2
1 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı Akademi

Evrim Ağacı Akademi'yi kullanarak kendini Bilime Dair Her Şey konusunda geliştirebilirsin.

Deha Kaykı
Deha Kaykı
198K UP
Aktaran 10 saat önce 3 dk.

ArXiv'de ön baskı olarak yayımlanan yeni bir çalışma, karanlık maddenin evrenin ilk yıldızlarında yalnızca kütle çekimsel değil, kimyasal evrimsel süreçlerde de etkili olabileceğini öne sürüyor. Lina Yıldız ve Deha Kaykı tarafından, GTIIT’te (Guangdong Technion – İsrail Teknoloji Enstitüsü) görev yapan fizikçi Prof. Dr. Marcelo F. Ciappina danışmanlığında yürütülen bu çalışma; yıldız içi termodinamik yapılar ve nükleer tepkimelerin karanlık madde kaynaklı enerji enjeksiyonu ve istatistiksel dağılım değişimleri ile nasıl dönüştürülebileceğini kapsamlı bir model üzerinden ele alıyor. Bu yaklaşım, karbon ve nitrojen gibi biyojenik elementlerin üretiminde artışa, oksijen sentezinde ise azalmaya yol açan bir nükleosentez senaryosunu simüle ederek özellikle karbon açısından zengin ve metal bakımından yoksul (CEMP) yıldızların gözlemsel spektrumlarıyla yüksek uyum gösteriyor.

Araştırma, klasik yıldız evrimi modellerinin açıklamakta yetersiz kaldığı CEMP-no yıldızlarının anomalik C/O oranlarını karanlık madde etkisi ile açıklamayı hedef almaktadır. Bu bağlamda, karanlık maddenin yalnızca kütleçekimsel etkilerle değil, aynı zamanda termodinamik yapılar üzerindeki etkileriyle de erken yıldızlarda nükleer tepkime dengelerini değiştirebileceği varsayımı öne çıkarılmıştır. Özellikle zayıf etkileşimli kütleli parçacıkların yıldız çekirdeklerinde termalleşerek çift yok oluş süreçleri aracılığıyla ısı enjekte edebileceği fikri, çalışmanın hesaplamalı temelini oluşturmaktadır.

3
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ece Müker
Ece Müker
505K UP
2 gün önce
Çin’deki bilim insanları, göz kapalıyken bile çalışabilen ve kızılötesi ışığı görünür renklere dönüştüren devrim niteliğinde kontakt lensler geliştirdi. Güç gerektirmeyen, şeffaf ve giyilebilir olan bu lensler, insanlara kızılötesi görme yetisi kazandırıyor. Nanoparçacıklar sayesinde çalışan lensler, LED kaynaklı yakın kızılötesi ışığı 400–700 nm aralığında görülebilir ışığa çeviriyor. Renk kodlama sistemiyle farklı kızılötesi dalga boylarını mavi, yeşil ve kırmızı gibi renklerle ayırt etmek de mümkün. Lensler göz kapalıyken bile daha iyi çalışıyor çünkü kızılötesi ışık göz kapağından daha iyi geçiyor. Teknolojinin güvenlikten sağlık alanına kadar pek çok uygulaması olabileceği belirtiliyor. Bilim insanları, çözünürlüğü ve hassasiyeti artırmak için çalışmalarına devam ediyor.
Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'na Destek Ol
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 19 Mayıs 2011 24 dk.

Miller-Urey Deneyi, canlılığın başladığı Erken Dünya koşullarına yönelik olarak, deneyin yapıldığı 1952 yılına kadar olan biyokimya bilgileri ışığında tasarlanmış, canlılığın temeli olan moleküllerin doğal kimyasal süreçlerin bir sonucu olarak oluşup oluşamayacağını araştırmak üzere geliştirilmiş bir deneydir. Miller-Urey Deneyi'nin amacı, yaşamın kimyasal kökenlerini aydınlatmak ve Abiyogenez Teorisi'ne yönelik bazı yeni deneysel yaklaşımlar geliştirebilmekti.

Miller-Urey Deneyi, evrim karşıtları tarafından sıklıkla tartışılan ve sanki bu sahada yapılan tek çalışma ve tek sonuçmuş gibi üzerine bolca gidilen bir deney olarak halk arasında da popülerlik kazanmıştır. Aradan geçen yarım asırdan uzun bir süreden ötürü, Miller-Urey Deneyi'nin sonuçları, bugün bildiklerimizin yanında oldukça kısıtlıdır; buna rağmen, 1950'li yıllarda bilimin olduğu konum açısından değerlendirilecek olduğunda, bilim tarihinde önemli yankılar yaratmayı başarmış, bilim tarihi ve canlılığın kökenine yönelik araştırmalar açısından büyük öneme sahip bir deneydir. Gelin bu deneyi, hedeflediklerini, başarılarını, başarısızlıklarını ve hakkındaki tartışmaları biraz daha yakından tanıyalım.

172
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Atacan Zeybek
Atacan Zeybek
59K UP
Ekleyen 18 Mayıs 2020 17 dk.

Şizofreni, zihinsel süreçleri etkileyen, patofizyolojisi hala tam olarak aydınlatılamamış önemli bir hastalıktır. Her ne kadar isim olarak literatüre 100 sene önce girmiş olsa da ayrıntılı olarak incelenmesi, teknolojiye bağlı olduğundan yakın geçmiş diyebileceğimiz bir dönemde, son 20-30 senede gerçekleşmiştir. Bu açıdan araştırmaların yoğun olarak gerçekleştiği, hastalığın etiyolojisine ve prognozuna dair bilgilerin sürekli değişip geliştiği bir alandır. Hastalığın birçok risk faktörünün olması, beynin farklı bölgelerini etkilemesi de kapsamlı bir teori oluşturulmasını zorlaştırmıştır.

Hastalığın semptomlarının hastalarda farklılık göstermesi ve semptomların farklı baskınlıklarda bulunmaları gözetilerek hastalık farklı alt gruplara ayrılmıştır. Bu konuda farklı ekoller bulunsa da DSM-IV'e (Mental Bozuklukların Tanısal ve Sayımsal El Kitabı) göre hastalığın beş tane alt tipi vardır. Bunlar:

157
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çembersel Güneş Halesi

Güneş’in etrafında bir halka görmek ister misiniz? Bunu, gündüz vakti Dünya’nın her yerinde kolayca yapabilirsiniz. İnce, yüksek sirrus bulutlarında rastgele konumlanmış buz kristalleri tarafından oluşturulan dairesel, 22 derecelik haleler, gökkuşaklarından çok daha sık görülebilir. Bu, 29 Mayıs’ta, İtalya’nın Roma kenti yakınlarında, bir akıllı telefon ile yakalandı. Güneş’in örneğin bir parmak ucuyla dikkatlice kapatılması, parlak hale halkasını ortaya çıkartmak için çoğunlukla gereken tek şeydir. Halenin karakteristik açısal yarıçapı, kolunuzu uzattığınızda, elinizin başparmağınız ile serçe parmağınız arasındaki açıklığına yaklaşık olarak eşittir. Bir ateş çemberi tutulması görmek ister misiniz? Bu daha zordur. Bugünkü (10 Haziran) Güneş tutulmasının, bir ateş çemberi olarak bilinen muhteşem halka şeklindeki evresi, Ay’ın yalnızca kuzey Kanada, Grönland, Arktik ve doğu Rusya’nın bazı bölgelerinden geçen dar gölge yolu boyunca kısa süreliğine görülebildi. Güneş tutulması, kuzey Asya, Avrupa ve ABD’nin bazı bölgeleri de dahil olmak üzere daha geniş bölgelerden de, kısmi olarak görüldü.

10 Haziran 2021 Günün Astronomi Fotoğrafı (NASA APOD)

📸 Kaynaklar ve Katkıda Bulunanlar:
Görsel Kaynağı & Telif Hakkı: Vincenzo Mirabella
Çeviren: Ege Can Karanfil
Çeviri Editörü: Eda Alparslan

🔗 Tüm APOD içeriklerini görmek için:
https://evrimagaci.org/apod
İnceleme
Orçun Deniz Can
İnceleyen10 10 saat önce
Bu bir diziden çok daha fazlası, başlamadan onu belirteyim.

Hikaye ana karakterlerimiz Bryon Cranston'ın canlandırdığı lise kimya öğretmeni olan Walter White ve Aaron Paul'un canlandırdığı Walter'ın başarısız öğrencilerinden biri olan Jessie Pinkman adındaki 2 kişidir. Walter bir gün narkotik şubede bir polis olan bacanağı Hank'e katılmak ister ve Hank onu kırmaz. Katıldığı bu operasyonda polisin baskın attığı eve yakın bir mesafede olan başka bir evden darmadağın bir biçimde 2. kattan yere atlayan öğrencisi Jessie'yi görmesiyle şaşırır ama zaten onun bu işlere bulaştığını görmesiyle gelecekte yapacakları işlerin başlamasının ilk adımı da atılmış olur.

İlerleyen zamanda çevresi ve arkadaşlarından cinsel hayat anlamında, ekonomik zorluklar anlamında ve daha sıralayabiliceğim bir çok şey de daha geride kaldığını fark eder ama hala bu pekte sevmediği hayatına devam eder, ta ki 50. yaş doğum gününde 3. evre akciğer kanseri olduğunu öğrenene kadar. Oturup onsuz kalacak olan ailesinin rahat yaşaması için, oğlunun üniversite masrafları için ne kadar para kazanması gerektiğini hesaplar ve kimya bilgisini kullanabiliceği ve kısa zamandada iyi para kazanabiliceği bir iş olan aynı zamanda bölgesinde de yaygın olduğunu bacanağı Hank'in anlattıklarından bildiği, bir uy*şturucu madde olan met*mfetamin ticaretine başlama kararı alır ve Jessie'de olaylara burada katılır. Walter'ın planına göre o kimya bilgisini kullanıp pişirecek, sokaklara ve m*th'in ticaretine az biraz hakim olan Jessie ise satacaktır.

Şahsen ben dizide önemli bir rol sahibi olan Avukat Saul Goodman'ının hayatıni işleyen bir dizi olan ve gine Vince Gilligan'ın elinden çıkmış Better Call Saul dizisini daha çok severim ama elbette Breaking Bad çok daha üst düzey bir iş ve muhtemelen en iyisi, benim için yeri ayrıdır. Bu dizinin bence en iyi yaptığı şey karakter gelişimi ve değişimlerini kendi içinde çelişmeden çok uygun ve iyi bir ölçüde yapabilmesi, örnek olarak hiç bir anda "bunu niye yaptı?, Bu nasıl bir tepki?, ne alaka?" gibi bir cümle kurmadım. Onun haricinde çok kaliteli yazılmış birbirinden ikonik bir çok villain içeriyor ama ileri kısımlar için spoiler'a kaçabilir o yüzden belirtmeyeceğim. Ayrıca eklemesem olmaz, dizinin müzikleri özellikle intro müziği bir efsanedir, muhtemelen sosyal medyadan vs. duymuşsunuzdur.

Neyse anlatacaklarım bu kadardı benim için en anlamlı dizi olamasada muhtemelen izlediğim en iyisi buydu, muhtemelen izlerseniz sizinde öyle olacak.

Okuduğunuz için Teşekkürler.
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 4 Ocak 2015 4 dk.

Evrimsel biyoloji dahilinde homoloji, atasal bir türün özelliklerinin torun türlerde de bulunması anlamına gelir. Aslında daha teknik tanımı, bunun tersinden yapılır: türlerdeki benzer karakterlerin, ortak atalardan miras alınması durumudur. Fakat atadan toruna doğru düşünmek daha kolaydır. Örneğin yarasalar ile kuşlar kanatlarını ortak bir atadan almamışlardır. Yarasalar ile kuşların ortak atası kabaca 296 milyon yıl önce yaşamıştır ve bu ortak ata, dinozorlardan bile önce yaşamış, kanatları olmayan, uçamayan bir ortak atadır. Dolayısıyla bu iki grubun kanat yapısı homolog değildir. Öte yandan kargalar ile serçelerin ortak atası 44.1 milyon yıl önce yaşamış bir başka atasal kuş türüdür. Onun da kanatları vardır; dolayısıyla torunlarına kendisininkine benzer (ancak tabii ki evrimsel süreçte farklılaşmış) kanatlar bırakmıştır. Dolayısıyla bu iki kanat yapısı, homolog organlardır.

Peki ya parmak sayısı? Neden çok sayıda canlıda 5 parmak bulunur? Neden 4 ya da 6 değil? Aslında ilk olarak şu "çok sayıda canlı" tanımlanmalıdır. Çok sayıda canlıda 5 parmak bulunuyor gibi gelmesi, canlılığa dair halk olarak çok az bilgiye sahip olmamızdır. Aslında 5-parmaklı uzuv yapısı çeneli omurgalı hayvanların sadece belirli bir alt grubunda görülür. Bu alt-grupta amfibiler (kurbalağalar, semenderler, vb.) ile amniyotlar (kuşlar, memeliler ve sürüngenler) bulunur. Bu alt-grupta toplamda 27400 civarında tür bulunmaktadır.. Bu, tüm ökaryotik (gelişmiş hücre yapısına sahip) türlerin %0.3 civarına eşittir. Tüm Hayvanlar Alemi'nin ise %0.4 civarına eşittir. Dolayısıyla "canlılığın çoğu" derken ne kast ettiğimiz iyi anlaşılmalıdır.

166
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Enes Soylu
Enes Soylu
16K UP
İnceleyen8 5 gün önce
Kafanız sakinken,tadını çıkarmanız gereken kısa bir yolculuk.Jim Carrey'nin oyunculuğu şahane;gerçekten utangaç,sakar,pek sosyal olmayan adam rolünü güzel sunmuş.Bu hafıza silme işlemi bazı insanlar için inanılmaz yararlı olabilir;özellikle travma durumlarında ama onun dışında pek mantıklı gelmiyor.Elimde böyle bir imkan olsa anılarımı silmek istemezdim,tecrübe kaybetmek gibi hissettiriyor;''Fiziksel olarak 2 yıl ilerlerken zihinsel olarak 2 yıl geriye gitmek.'' bu durumu güzel bir biçimde özetler.
9.6/10
(14 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : Eternal Sunshine of the Spotless Mind
Yönetmen: Michel Gondry
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Hazal Avad
Seslendiren 14 Aralık 2019 5:59
En kısa tanımıyla evrim, popülasyon içi gen ve özellik dağılımlarının nesiller içerisindeki değişimidir. Bu tanımdaki her bir basamak, evrim için olmazsa...
538
İlk Kuantum Fiziği Kitabım & İlk Görelilik Kitabım (2 Kitap)

Bu seti alarak edineceğiniz kitaplar:

  • İlk Görelilik Kitabım
  • İlk Kuantum Fiziği Kitabım

İlk Görelilik Kitabım

Einstein’ın görelilik teorisi, uzaya ve zamana dair bildiğimiz ne varsaters yüz etti. Hiç şaşmadan akıp geçtiğini sandığımız zamanın yavaşlayıp hızlanabildiğini, uzayın bükülebildiğini, cisimlerin hareket ederken ağırlaştığını öğrendik! Hatta bir rokete atlayıp ışık hızında seyahat edebilsek dünyadaki yüz yıllık sürenin bize birkaç saatmiş gibi geleceğini… Bunların çok uçuk şeyler olduğunu mu düşünüyorsun? Neyse ki yol bulmak için kullandığımız GPS cihazlarını yapanlar böyle düşünmüyor. Zamanın uzaydaki uydu için başka, dünyada yaşayan bizler için başka aktığını bilmeseler o cihazlar bizi olduğumuzdan kilometrelerce uzakta gösterecekti. Peki daha fazla zaman kaybetmeden böylesine müthiş bir fikri anlamaya ne dersin? Eğer sen de evrenin nasıl işlediğini, uzay ile zaman arasında nasıl bir bağlantı olduğunu ya da ışık hızında yolculuk yapabilsek nelerle karşılaşacağımızı merak ediyorsan, Dr. Albert’ın liderliğindeki bu heyecan verici ve eğlenceli turu kaçırma!

İlk Kuantum Fiziği Kitabım

Etrafımızdaki her şey; ağaçlar, kayalar, ışık ve hatta insanlar çok ama çok küçük parçacıklardan oluşuyor. Madde ve enerjiden oluşan bu mikroskobik evreni gerçekten garip ve şaşırtıcı yasalar yönetiyor.

İlk Kuantum Fiziği Kitabım, bu neredeyse sihirli evrende olup biteni rahatça anlamanız ve anladıkça hayrete kapılmanız için tasarlandı. Newton’dan Marie Curie’ye –ve hatta Schrödinger’in kedisine–, bilimi değiştirmiş pek çok karakterin sahne alacağı bu kitap sizi atomlarla, olasılık dalgalarıyla, periyodik tabloyla, antimadde ve radyoaktiviteyle tanıştıracak, tüm bunları zorlu ders konuları olmaktan çıkaracak. 2019 yılında bilim temalı çocuk ve gençlik kitaplarına verilen SB&F Ödülü finalisti olan İlk Kuantum Fiziği Kitabım, 10 yaş ve üstü çocuklara (ve tüm meraklı yetişkinlere) karmaşık görünen fizik konularını en basit ve en eğlenceli biçimde açıklamak için harika bir başlangıç kitabı.

Devamını Göster
₺517.00
İlk Kuantum Fiziği Kitabım & İlk Görelilik Kitabım (2 Kitap)
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close