Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Çağıl Benibol
Yazar 2 Kasım 2016 16 dk.

Kütleçekim dalgaları, büyük kütlelerin ivmelenmesi sebebiyle uzay-zaman dokusunda meydana gelen bozulmalar ve bükülmelerdir. Kütleçekim dalgaları, tıpkı suya atılan bir taşın yarattığı dalgalar gibi, kaynaktan dışarı doğru dalgalar hâlinde yayılır. Ancak arada belirgin bir fark vardır: Kütleçekim dalgaları ışık hızında hareket eder; su dalgaları ise bunu yapamaz. Kütleçekim dalgaları, kütleçekimsel radyasyon yoluyla enerji taşır. Kütleçekimsel radyasyon, elektromanyetik radyasyon benzeri, kaynaktan dışa doğru yayılan bir radyasyon türüdür.

Einstein fiziği öncesi dönemde, yani ilk olarak Isaac Newton tarafından geliştirilen klasik fizik çerçevesinde, kütleçekim dalgalarının varlığına dair herhangi bir ipucu bulunmamaktaydı; çünkü bu dönemde kütleçekiminin bir noktadan diğerine anlık olarak etki eden bir kuvvet olduğu düşünülmekteydi. Dolayısıyla kütleçekimine yönelik teorilerin tarihi asırlar öncesine gitmesine rağmen, kütleçekim dalgalarının varlığı ilk olarak 1905 yılında Henri Poincaré tarafından ileri sürülmüştür; sonrasındaysa 1916 yılında Albert Einstein'ın geliştirdiği Genel Görelilik Teorisi çerçevesinde öngörülmüştür.

116
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
İnceleme
Nida Yıldırım
İnceleyen 6 gün önce
1 hafta da bitirdiğim dizi o fantezi dünyası içerisindeki gerçek insanlar kendini başta nefret ettirip sonrasında anlamamızı sağlayan karakterler, çok sevdiğim çok da gerçekten nefret ettiğim karakter oldu finalini beğenmedim ama işleyiş çok sürükleyici ydi her yerde bir kumpas bir tuzak. Tek üzüldüğüm sevdiğim karakterlerin çabuk ölmesi ve arya strakın gittiği tapınakda ki kimsesizlerin biraz hızlı geçilmesi.
9.6/10
(48 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
4
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Mehmet A.
Üye 6 gün önce Henüz cevap yok.
Bebekken,çocukken kendi varlığımızı nasıl algılıyoruz? Mesela bakıyoruz vücudumuz bizim kontrolümüzde, tamamını hissediyoruz ama mesela vücudumuzun iç kısmını nasıl biliyoruz bize ait olduğunu sonuçta pankreas,karaciğer gibi bazı iç organlarımızı hissedemiyoruz? Elbette sonradan öğreniyoruz ama bebekken,çocukken bunu hiç sorgulamıyoruz.
129 görüntülenme
0
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 19 Temmuz 2022 26 dk.

İnsanların deri rengi, siyaha yakın bir kahverengiden beyaza yakın renklere kadar geniş bir yelpazede değişebilmektedir. İnsanlar arasındaki bu deri rengi (veya ten rengi) farklılığının yakın nedeni genetik faktörler ve/veya Güneş'e maruziyettir; ancak yaş, cinsiyet, hastalıklar, hormonlar, duygudurum gibi diğer faktörler de deri rengini kalıcı veya geçici olarak etkileyebilmektedir. İnsan popülasyonları arasındaki deri rengi farklılıklarının nihai sebebiyse, insan toplumlarının Dünya üzerinde farklı yaşam alanlarında yaşaması ve bu sırada deri altına ulaşabilen zararlı ultraviyole ışınlarının miktarının değişmesi nedeniyle, doğal seçilim yoluyla meydana gelen biyokimyasal bir adaptasyondur (evrimdir).[1]

İnsan derisinin farklı renklerine etki eden birçok etmen vardır. Bu faktörlerin bir kısmı kalıtsal ve kalıcı etkilere sahiptir (yani evrimsel nedenlerdir); diğerleriyse gelişimsel etkilere sahiptir ve duruma bağlı olarak kalıcı veya geçici etkilere sahip olabilirler. Aşağıda, bu faktörlerin bir listesini bulabilirsiniz.

210
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Meren Yt
2 gün önce
"Gerçekte ne olduğumuzu gösteren yeteneklerimiz değil, seçimlerimizdir." ~ Albus Dumbledore
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 26 Şubat 2018 11 dk.

Daha önceki bir yazımızda, bilim insanları arasında ateizm, teizm, deizm, agnostisizm gibi inanç veya inançsızlık tiplerinin dağılımına ve bunun halk arasındaki dağılımı ile olan farklarına bakış atmıştık. Bu yazımızda ise, iki önemli noktaya değinmek istiyoruz: 

Ateizm, tarihsel olarak birçok şekilde tanımlanmışsa da, en genel anlamıyla her türlü yaratıcı gücün varlığını reddetmeye verilen isimdir. Ateistler, dinlerin ve tanrıların gerçek olmadığını düşünmekte ve bunların insanın hayal gücü ile kültürel evriminin bir ürünü olduğunu ileri sürmektedirler. Bu, en azından bir adet yaratıcı gücün var olması gerektiğini iddia eden teizm ile zıt olan görüştür. Daha dar anlamıyla teizm, hem en az 1 tanrıya, hem de o tanrının gönderdiği belirli bir dini görüşe iman etme, inanç duyma demektir. Öte yandan deistler, yaratıcı bir gücün varlığını kabul etmelerine rağmen, dinlerin insan ürünü olduğunu ve yaratıcının insanlarla kitaplar veya dinler yoluyla irtibat kurmadığını ileri sürerler. Alternatif olarak, en genel anlamıyla, ateizm veya teizmin doğru olup olmadığını elimizdeki verilerle bilemeyeceğimizi söyleyen agnostisizm ve yaratıcının Evren'den ayrı bir varlık olmadığını, Evren'in ta kendisi olduğunu ileri süren panteizm gibi dini inanç veya inançsızlık pozisyonları da bulunmaktadır. Fakat tarihsel olarak, bilimle en yakından ilişkisi olanlar, ateizm ve agnostisizm gibi inançlardan tamamen veya kısmen uzak olan felsefi düşünüşler olmuştur. Hele ki Orta Çağ'da Hristiyanlık merkezli teizmin, modern çağda ise İslam merkezli teizmin bilim üzerindeki baskısı düşünülecek olursa, bilim ile anti-teizm arasında sıkı sıkıya bir ilişki varmış gibi gözükmektedir. Peki bu, gerçekten organik bir ilişki midir?

236
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
272
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 7 Aralık 2016 3 dk.

Güneş tutulması, Dünya ile Güneş'in arasına Ay'ın girmesiyle oluşur. Böylece Dünya'dan Güneş'e bakan insanlar, arada Ay olacağı için onun silüetini görürler. Bu silüet, Güneş üzerinde bir "kara yuvarlağın" oluşmasına neden olur. Buna Güneş tutulması adı verilir. Teknik olarak olan tam tersidir: Güneş'ten gelen ışınlar, Ay'a takıldıkları için, Dünya üzerine yaklaşık 100 kilometre çapında bir gölge düşer. Aslında "Güneş tutulması" budur. Belki de "Dünya gölgelenmesi" demek daha isabetli olacaktı, kim bilir?

Peki, Güneş tutulması sırasında Ay'dan hacimce 64.3 milyon kat büyük olan Güneş'in, ufacık Ay'ımız tarafından nasıl tamamen kapatıldığını hiç düşündünüz mü? 

26
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Abdullah Vatansever
Lise mezunu, biyoloji hedefleyen bir öğrenciyim 4 gün önce Sen de Cevap Ver

Saç boyaları markadan markaya değişken olmakla beraber, kimyasal içerir. Bu kimyasallar sende alerjik semptomlara sebebiyet verebilir. Eğer bulabiliyorsan Parafenilendiamin (PPD) içermeyen bir boya kullanabilirsin. PPD alerjik reaksiyon gösterebilir. Eğer bulamazsan endişelenme, istediğin saç boyasını al. Önce bilek veya kulak arkası gibi cildine bu boyayı uygula. Ardından gözlemle, yan etkileri var mı? Eğer bir sorunla karşılaşmaz isen uygulayabilirsin.

Bilmeyenler için ürtikeri, alerjik reaksiyonlar sonucu oluşan kaşıntı ve ciltte kabarıklıktır. Kimyasal maddeler ile tetiklenebilse de alerjenler, stres, ilaçlar gibi nedenleri de vardır.

Tüm Reklamları Kapat

7
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Öne Çıkan EtkinlikKültürel Etkinlik
Evrim Ağacı İstanbul Topluluğu
Etkinliği Ekleyen 1 hafta önce İstanbulÜcretsiz26 Temmuz
🎬 Birlikte Interstellar İzliyoruz!
26 Temmuz 2025 20:30 tarihinden 26 Temmuz 2025 22:00 tarihine kadar.

Yaz akşamına birlikte keyif katmaya ne dersiniz? 


Evrim Ağacı İstanbul Topluluğu olarak, 26 Temmuz Cumartesi akşamı saat 20.30’da Kadıköy Kültür Sanat Evi’nde film gecemizde birlikte Interstellar (Yıldızlararası) izliyoruz! 🌌🚀

Devamını Göster
9
0 Yorum
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Yücel Aydın
Yücel Aydın
63K UP
Alıntıyı Ekleyen 1 gün önce
Delilik, bireylerde nadir; gruplarda, partilerde, uluslarda ve çağlarda ise kuraldır.
Kaynak: "Şen Bilim" (Die Fröhliche Wissenschaft 1882)
5
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

İnceleme
Silinmiş Üye
Silinmiş Üye İnceleyen10 17 Şubat 2024
Yazar arkadaşımız hayatın anlamına giden yolda ideal çalışma biçiminin nasıl olması gerektiğini anlattığı bu kitap, kesinlikle insanların yüzde yüzünün okuması gerektiği bir kitap.
Kitap
9.5/10
(19 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
6
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Blog Yazısı
Yusuf Taha Yılmaz
Blog Yazarı 3 dk.

Vantablack, 2009 yılında Ben Jensen tarafından geliştirilmeye başlanmış ve 2014 yılında Surrey Nanosystems tarafından ticarileştirilmiş bir pigmenttir ve bugüne kadar üretilmiş en koyu madde olarak kabul edilir. Bunun sebebi, gelen ışığın %99'undan fazlasını soğurmasıdır.[4]

Vantablack kelimesindeki "Vanta", "Vertically Aligned Nano Tube Arrays" yani "Dikey Hizalanmış Nanotüp Dizileri" anlamındaki bir kısaltmadır. Nanotüp ise tek sıra karbon atomundan oluşan grafenin, silindirik bir şekilde bükülerek elde edilen bir yapıdır.[5]

13
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Nevzat Keskin
Seslendiren 11 saat önce 8:22
Video ve filmlerde oldukça önemli bir kavramdır saniye başına kare (fps: frame per second) kavramı. FPS miktarı arttıkça görüntü daha gerçekçi ve net...
0
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close