Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Keşfet
Akış
İçerikler
Gündem
Gezegen
Kas
Görüş
Besin
Patojen
Bilimkurgu
Mutasyon
Damar
Beslenme Davranışı
Yakınsak Evrim
Ağaç
Sinirbilim
Göğüs
Biyoteknoloji
Maskeler
Aile
Tercih
Evrim Kuramı
Çağ
Yayılım
Tahmin
Hayatta Kalma
İspat Yükü
Parazit
Psikanaliz
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Sosyal
Yeniler
S. Buğra Baltacı
Yazar

Hücreden hücreye iletişim sinaps adı verilen özelleşmiş bölgelerde gerçekleşir. Sinapslar iletim (transmisyon) için kullandıkları mekanizmaya göre iki ana sınıfa ayrılır: kimyasal ve elektriksel.

Kimyasal iletim genellikle nörotransmitter (sinir iletici) içeren keseciklerin kalsiyuma bağımlı bir süreç ile hücre membranı ile birleşmesini ve takiben presinaptik hücreden postsinaptik hücre üzerindeki belirli reseptörlere etki etmek üzere serbest bırakılan transmitter maddenin hücre dışına atılmasını (eksositozunu) içerir.

88
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat

Bir önceki yazımızdan hatırlayabileceğiniz gibi, artık uyum başarısının ne olduğunu, evrimi neden etkilediğini ve bir popülasyondaki ortalama uyum başarısının ne anlama geldiğini biliyoruz. Bu yazımızda da bu konu üzerinden giderek çeşitli popülasyonları, farklı genotip dağılımlarına göre analiz etmeyi öğreneceğiz. Böylece farklı seçilim baskıları altında, farklı genotiplerin ne yönlere doğru evrimleşebileceğini tahmin etmeyi ve hesaplamayı öğrenmiş olacağız. Ancak başlamadan önce, ortalama uyum başarısının nasıl hesaplandığını hatırlayalım ve bunun matematiksel anlamını bir örnek üzerinden görelim. Hatırlayacak olursanız ortalama uyum başarısını şöyle hesaplıyorduk:

Hatırlayacağınız gibi burada F harfiyle belirtilenler genotip frekanslarını (örneğin AA genotipinin popülasyon içerisinde bulunma sıklığını), omega (ω) işaretiyle gösterilenlerse, o genotipin çevreye uyum başarısını ifade etmektedir. Dolayısıyla her bir genotipin uyum başarısını, o genotipin bulunma sıklığı ile çarparak sonuçları topladığımızda, popülasyonun ortalama uyum başarısını elde etmiş oluruz. Bu tıpkı şu soruyu çözmeye benzer: 

54
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İlhan Taşlı
İyi Bir Gözlemci

Yanık kremi buralarda bulunur mu? Alacağım cevap muhtemelen sesli bir bilgilendirme yerine, tekmeyle cehenneme savrulmam ile sonlanacaktır. Karakter sınırı nedeniyle yazıma bu şekilde boş boş devam ediyorum. Kusuruma bakmayın.

10
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Hakan Orhan
Hakan Orhan
42K UP
Aktaran

Hepimiz en sevdiğimiz dizinin bir bölümünü daha izlemek, erkenden spora gidebilmek için alarm kurmak veya yatakta dönüp durmak gibi durumları yaşıyoruz. Bunlar önemsiz şeyler gibi görünse de Nature Scientific Reports'ta yayınlanan yeni bir araştırma, düzenli uyku problemlerinin özellikle kadınlarda kalp sağlığı üzerinde derin etkileri olabileceğini öne sürüyor.

Columbia Üniversitesi'nden araştırmacılar, çalışmalarında her gece ortalama yedi ila sekiz saat uyuyan 35 sağlıklı kadınla çalıştı. Çalışmanın ilk yarısında katılımcılar sağlıklı uyku düzenlerini korudular. Ancak, sonraki altı hafta, her gece 1.5 saat daha az uyudular (uyanma saatlerini aynı tutarken yatma saatlerini 1.5 saat geciktirdiler). Ortalama uyku süreleri sadece altı saatti.

8
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Meriç Öztürk
Meriç Öztürk
285K UP
Çeviren

Utah’da gerçekleştirilen Amerika Sismoloji Derneği yıllık toplantısında bilim insanları, 2011 yılında Virginia’da gerçekleşen 5,8 büyüklüğündeki depremden 4 gün sonra oluşan İrene kasırgasının, bu depremden sonra olan artçı sarsıntıları tetiklemiş olabileceğini bildirdiler. Araştırmayı yürüten ekibin başında bulunan Zhigang Peng şöyle diyor:

Peng’in ekip arkadaşları, ana depremden sonraki sismik kayıtları incelemek için daha önce kullanılandan 10 kat daha duyarlı olan algılama teknikleri kullandı ve yaklaşık 700 artçı sarsıntı tespit edildi.

12
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Ad hominem argümanları, doğrudan bir argüman yerine, argümanın kaynağı olan birey veya gruplara yönelik kişisel ve dolaylı bir saldırı yapıldığında meydana gelir. Basit bir alaycı isim takmaktan, daha karmaşık retorik tekniklerine kadar uzanan birçok türü vardır. Bu çerçevede bir ad hominem argümanı örneği, bir kimsenin dikkat çektiği bir noktayı düzgünce ele alıp cevap vermek yerine bu kimseye küfretmeyi veya içinde bulunulan siyasi/ekonomik duruma yönelik bir eleştiri getirildiğinde bu eleştirilerin hangi lobinin etkisiyle ortaya çıktığını sormayı içerir.

Ad hominem argümanlar, çeşitli alanlarda yürütülen resmi ve gayri resmi tartışmalarda yaygın şekilde kullanılmaktadır ve bu nedenle anlaşılması son derece önemlidir. Makalemizde ad hominem argümanları ve türleri hakkında daha fazla bilgi edinecek, bu argümanlara düzgün bir şekilde cevap vermek için neler yapabileceğinizi göreceksiniz.

227
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Sabri Küsüroğlu
Ekleyen

Kalıcı Depresif Bozukluk (KDB), halk arasında genellikle distimi olarak bilinir ve uzun süreli bir depresyon formu olarak tanımlanır. Majör depresif bozukluktan farklı olarak bu bozukluk daha düşük yoğunlukta fakat daha uzun süreli depresif belirtilerle seyreder. Kişi, çoğu zaman depresif bir ruh hali içinde olur ve bu durum yıllar boyunca devam edebilir. Günlük yaşam aktiviteleri genellikle sınırlı olsa da kişiler işlevselliğini tamamen yitirmez, bu da KDB'nin fark edilmesini zorlaştırabilir. Bununla birlikte, tedavi edilmediği takdirde bu bozukluk hem kişisel yaşamda hem de sosyal ve mesleki işlevsellikte önemli sorunlara yol açabilir.[1][2]

KDB, genellikle hafif ila orta şiddette depresif belirtilerle başlar ve uzun yıllar boyunca devam eder. Belirtilerin hafif olması, kişilerin durumu fark etmelerini ve yardım aramalarını geciktirebilir. Ancak bu bozuklukta hissedilen ruhsal sıkıntı sürekli olduğu için bireylerin yaşamdan zevk almalarını ve sağlıklı sosyal ilişkiler kurmalarını zorlaştırabilir. Hastalığın belirtileri aşağıdaki gibidir:

15
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Kedi
2
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Fatih Birinci
Yazar

"Woke" terimi Batı dünyasında ortaya çıkıp geniş çapta tartışmalara yol açarak ana akım kelime dağarcığımıza girdi. Bu kavram; cinsiyet eşitliği, LGBTQ+ hakları ve diğer sosyal adalet konularını savunan çeşitli grupları ve bu grupların görüşlerini tanımlamak için kullanılıyor.

“Woke”un kelime anlamı “uyanık olma, uyanmış olma” şeklinde ifade edilebilir. Kavramsal anlamı ise “sosyal adalet konularında farkındalık sahibi ve duyarlı olmak” şeklinde özetlenebilir.

20
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Sizden Gelenler
∞ '
Üye
Evrim ağacını yenilerde tanıdım ve iyi ki tanıdım. Bilim hakkında yaptığım araştırmalara birçok katkısı oldu açıkçası. Aklımdaki soruların yanıtını evrim ağacında bulabiliyorum. İyi ki varsın Evrim Ağacı! :)
Pedram Türkoğlu
Yazar

Paleontolojinin rönesansı derken ne demek istiyoruz? Terim olarak 1842’de Dinosauria (korkunç kertenkele) kelimesini ilk ortaya koyan kişi Richard Owen adında bir paleontolog/biyolog idi. Kendisi Darwin’in çalışmalarına da destek veren ve katılan bir bilim insanıydı. Fakat evrimi, Darwin’in açıkladığından daha karmaşık bir yapıda olduğunu düşünüyordu. Diğer yandan başka insanların çalışmalarına göz diken ve korkulan bir kişi olduğu da söyleniyor. Bu yüzden Thomas Huxley gibi bilim insanlarıyla arası iyi değildi.

Dinozorlarda tüylerin keşfi ile adeta bir ’’Renaissance’’ yaşandı. Bu rönesansın fikir babasının John Ostrom olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Elbette 1927'de dinozorlardan kuşlara geçişi resmeden Gerhard Heilmann'ı kesinlikle unutamayız. Paleontoloji uzmanı olmamasına rağmen önemli bir öncüdür. John, 1969’da Deinonychus antirrhopus örneği üzerinde incelemeler yaparak, kuşların dinozorlar ile doğrudan akraba olduğunu söyleyen ilk kişidir. Tabi dinozorların kuşlar ve sürüngenler arasında geçiş olduğunu düşünen, Darwin’in çalışmalarına destek veren Thomas Huxley’i ve Karl Gegenbaur’u da es geçmemek lazım. Ancak John, dinozorların sürüngenden geçiş değil de, tam olarak kuş benzeri olduğunu dile getiren ilk kişi olduğu için paleontolojide ve paleobiyolojide yeri ayrıdır. John'un fikirleri daha sonra karşılaştırmalı anatomi çalışmaları ile ayrıntılı olarak desteklendi.

67
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Blog Yazısı
4 dk.
Taha Cinkara
Taha Cinkara
112K UP
Blog Yazarı

Daha önce yurtdışına çıktınız mı? Eminim ki hepimiz gittiğimiz yerin yöresel yemeklerini, kendine has yapısını, kültürünü ve tarihi hikayesini denemek istemişizdir. Yaşadığımız coğrafyadaki benzer yiyeceklerin diğer ülkelerde sağlığa nasıl farklı etkiler yarattığını inceleyelim. Kendi ülkemizde yediğimiz bir burger, kilo alımına sebep olurken, başka bir ülkede aynı burgeri yediğimizde neden kilo almadığımızı hiç merak ettiniz mi? Gelin, bu farklılıkların nasıl oluştuğunu birlikte inceleyelim.

1
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
  • Dış Sitelerde Paylaş
Blog Yazısı
2 dk.
Elizan Küçükçal
Blog Yazarı

Dijitalleşme, günümüz dünyasında hemen her alanda olduğu gibi tarih araştırma ve yazım süreçlerini de derinden etkiledi. Tarih araştırmaları, dijitalleşme sayesinde bambaşka bir boyuta taşındı. Bu durum hem olumlu hem de olumsuz etkileri beraberinde getiriyor.Peki, dijitalleşme tarih araştırmalarını nasıl etkiliyor?

OLUMLU ETKİLER:

4
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
  • Dış Sitelerde Paylaş

Orman yangınları ve benzeri büyük ölçekli yangınları olabildiğince çabuk söndürmenin yollarından biri yangın söndürme uçaklarıdır. Bu uçaklar, orman yangınlarını söndürmeye yardımcı olmak için, yangınların üzerine ve çevresine binlerce, kimi zaman on binlerce litre su ve diğer kimyasal madde boşaltırlar.

ABD gibi ülkelerde genellikle bu uçaklardan boşaltılan kırmızı sıvı, %70-80'i su, %10-15'u gübre, %5-15'i ise diğer kimyasallardan oluşan bir karışım olan, Phos-Chek adlı, özel olarak tasarlanmış bir yangın geciktiricidir (İng: "retardant").[1] Gübre kısmında genelde amonyum fosfat ve/veya amonyum sülfat karışımı kullanılır. Diğer kimyasallar ise çoğunlukla sakız dolgunlaştırıcı (İng: "gum thickener"), akış pekiştirici (İng: "flow conditioner"), renklendirme ajanı (genelde pigment) ve korozyon önleyicilerden oluşur.[5] Türkiye'de ise genellikle Neuvatec firmasının PW82 adlı bir ürünü kullanılmaktadır. Bu ürün de Phos-Chek ile benzer bir niteliktedir: %15-25 kadarı su, geri kalanı ise gübre ve güçlendiricilerdir.

44
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
7 Sülalemizdeki Bütün Bireylerle Kan Bağımız Var Değilmi
0
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Megalodon’un atası kim?
Yaşam Ağacı Gözlemi
Türkiye, İstanbul
Ebru Tuba Ölçücü
Gözlemi Yapan
Meyveler geleneksel olarak mutfak ve tıbbi amaçlarla kullanılır. Çalılık, ormanlık alan ve kayalık yamaçlarda görülen bitki umumiyetle eylül ve ekim ayları arasında çiçek açar. Meyveler çiğ ya da pişirilerek tüketilmektedir. Şeker ve C vitamini bakımından zengindir. Ahşabı ateşe dayanıklıdır, pipo ve çeşitli müzik aletleri yapımında kullanılmıştır. Ormanda/arazide gördüğünüz bilmediğiniz herhangi bir bitkiyi sağlığınız açısından yanınızda bir uzman olmadan tüketmeyiniz.
9
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
İnceleme
Physic Man
Physic Man
53K UP
İnceleyen10
Venom serisinin uzun zamandır hayranı olarak, üçüncü filmin çıkmasını sabırsızlıkla bekliyordum ve hayal kırıklığına uğratmadı! "Venom: The Last Dance" aksiyon, komedi ve sizi özellikle doruk noktasında koltuğunuzun kenarında tutan bazı şaşırtıcı dönüşlerin harika bir karışımıdır. Venom: The Last Dance" aksiyon, mizah ve Eddie Brock ile simbiyotik meslektaşı Venom arasındaki karmaşık ilişkiye derinlemesine bir dalışı ustalıkla harmanlayan heyecan verici bir sinematik deneyimdir. Bu film izleyicileri heyecan verici bir yolculuğa çıkarır ve yalnızca muhteşem görsel efektler değil, aynı zamanda izleyicileri baştan sona meşgul eden ilgi çekici bir hikaye de sunar.
"The Last Dance"in öne çıkan yönlerinden biri, Eddie Brock rolünü tekrar canlandıran Tom Hardy ile Venom'un sesi arasındaki dinamik kimyadır ve bu ses, zekâ ve vahşetin bir karışımıyla mükemmel bir şekilde hayata geçirilmiştir. Şakalaşmaları hem eğlenceli hem de düşündürücüdür ve kimlik, arkadaşlık ve kontrol mücadelesi temalarını araştırır. Hardy'nin performansı büyüleyicidir, çünkü inanılmaz derinlik ve nüansla insan ve simbiyot ikiliğini canlandırır.
The Filmin temposu, hem heyecan verici hem de görsel olarak çarpıcı olan yüksek oktanlı aksiyon sahneleriyle ustaca işleniyor. Dövüş sahnelerinin koreografisi, Venom'un benzersiz yeteneklerini etkili bir şekilde vurgularken anlatının duygusal vuruşlarını dengelediği için özellikle dikkat çekici. Her savaş önemli hissettiriyor, karakterleri ileriye taşıyor ve gelişimlerine katmanlar ekliyor.
Dahası, yardımcı oyuncu kadrosu hikayeye zenginlik katıyor. Eddie ve Venom'a beklenmedik şekillerde meydan okuyan yeni karakterler tanıtılıyor ve ek gerilim ve merak katmanları yaratıyor. Film, Venom evrenini genişletmede mükemmel bir iş çıkarıyor, gelecekteki olasılıklara işaret ederken mevcut yaylara tatmin edici çözümler sağlıyor.
Görsel olarak, "Venom: The Last Dance" canlı CGI'sı ve çarpıcı sinematografisiyle göz kamaştırıyor. Simbiyotun güçlerinin yaratıcı tasviri hem yaratıcı hem de korkutucu ve izleyicilerin bu serinin karanlık tarafını tam olarak takdir etmelerini sağlıyor. Film, her şeyi çok ciddiye almamamızı hatırlatan hafif anlarla daha karanlık temaları dengeliyor ve bu da onu her yaştan hayran için keyifli bir izleme deneyimi haline getiriyor.
Sonuç olarak, "Venom: The Last Dance" sadece bir devam filmi değil; Eddie ve Venom arasındaki kaotik ama tuhaf bir şekilde sevimli ilişkinin bir kutlaması. Film, mizah, aksiyon ve duygusal derinliği başarılı bir şekilde bir araya getirerek onu süper kahraman türünün hayranları için mutlaka görülmesi gereken bir film haline getiriyor. Venom destanının uzun süredir takipçisi olun ya da yeni başlayan biri olun, bu film sizi kesinlikle heyecanlandıracak ve daha fazlasını isteyecek. Şiddetle tavsiye edilir!
7.0/10
(3 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : Venom: The Last Dance
Yönetmen: Kelly Marcel
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
4
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
İnceleme
Ahmet Özoğul
İnceleyen9
İzlediğimde ben bu filmi daha önce neden izlememişim dediğim bir film oldu. Interstellar ana müziğinden sonra ilk defa bir filmin ana müziğinden bu kadar etkilendim. On the Nature of Daylight cidden filmin atmosferinde tüyleri diken diken etti. Çoğu insana izlediğinde anlamsız ve saçma bir film gibi geliyor çünkü anlayamıyorlar. Anlayarak güzelce izleyin. Yakın zamanda uzaylıların kullandığı dilde ki sembollerden time anlamı taşıyan sembolü dövme yaptıracağım. Benim gibi evrene, insanlığa, yaşama meraklıysanız kaçırmayın derim.
Film
9.5/10
(16 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
5
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Tüm Reklamları Kapat
Güdü; her açlığın nedenselliği, her doyumun kişiliğidir.
1
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
2
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Soruyu Takip Et
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Blog Yazısı
4 dk.
1
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
  • Dış Sitelerde Paylaş
Daha Fazla İçerik Göster
ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close