Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Kafana takılan neler var?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 15 Mayıs 2021 22 dk.

Adaptasyon, Doğal Seçilim yoluyla evrimleşen özelliklerin tamamına verilen isimdir. Dolayısıyla adaptif bir özellik, canlının bulunduğu ortamda hayatta kalma başarısını (uyum başarısını) artırır. Bu özellikler, popülasyon içinde çeşitlilik mekanizmalarıyla rastgele ve sürekli yaratılırlar, ancak yalnızca uygun çevre şartları oluştuğunda seçilirler. Bu özelliklerin evrimleşmesi sonucu, canlının ortamına "adapte olduğunu" söyleriz.

Daha önceden de izah ettiğimiz gibi, adaptasyon olgusu, evrimi harici bir bağlamda anlamsızdır; yani adaptasyonların evrimsel değişim olmadığını iddia etmek, tanım gereği oksimorondur: Adaptasyon, Doğal Seçilim yoluyla evrimleşen özelliklere verilen isimdir. Bir şey adaptasyon olup da evrimleşmemiş olamaz. Ancak evrimleşmiş her özellik adaptasyon değildir: Örneğin Cinsel Seçilim yoluyla evrimleşen özellikler her zaman "adaptasyon" kapsamında görülmez (bu, tartışmalı bir yaklaşım olsa da). Daha yaygın kabul edilen şekilde, Genetik Sürüklenme nedeniyle evrimleşen özellikler adaptasyon değildir.

206
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Evrim Ağacı'na Destek Ol
İnceleme
Halis Gönül
İnceleyen10 6 gün önce
Başyapıt...
Film
9.8/10
(85 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : The Godfather
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
10
1 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ece Müker
Ece Müker
502K UP
1 gün önce
Kanada’nın Nova Scotia bölgesinde keşfedilen 310 milyon yıllık bir fosil, sürüngenlerin evrimsel tarihini 40 milyon yıl geriye çekti. Bu keşif, karasal omurgalıların evriminde önemli bir boşluğu doldurarak, erken sürüngenlerin ne zaman ve nasıl ortaya çıktığına dair bilimsel anlayışı kökten değiştiriyor.

Araştırmacılar, bulunan fosilin Carbonodraco lundi adlı, kertenkele benzeri küçük bir canlıya ait olduğunu belirtti. Bu canlı, hem karada yaşamaya hem de yumurtlamaya adapte olmuş özellikler taşıyor. Bu da onun, modern sürüngenlerin atalarından biri olabileceğini gösteriyor.

Bu bulgu, sürüngenlerin karasal ortamlara çok daha erken adapte olduğunu ve omurgalıların karadaki yaşam evriminde önemli bir dönüm noktası yaşandığını ortaya koyuyor.
Ayrıca bu keşif, fosil kayıtlarındaki büyük bir boşluğu doldurarak, omurgalı evriminde yeni bir zaman çizelgesi oluşturulmasına katkı sağlıyor.

Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
4
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Talha Çakırca
Seslendiren 14 Haziran 10:20
Hepimiz Güneş Sistemi'ndeki 8 gezegenin ismini Güneş'e olan sırasıyla sayabiliriz. En azından öyle umuyoruz; eğer emin değilseniz, sırası şöyle: Merkür,...
31
İnceleme
Ömer Görür
İnceleyen10 2 gün önce
She-Ra, renkli bir çizgi dizi.

Öncelikle, bu She-Ra'da -ATLA'dakiler gibi- sizi ekrana kilitleyecek kadar kaliteli aksiyon sekansları yok, görsellik zaman zaman etkileyici olsa da Love, Death and Robots'takiler gibi şaheser değil. Dünya inşası ve sihir sistemi de "iyii" ile kalitesiz arasında seyrediyor.
Ama ben bu diziye bayıldım. Hatta en sevdiğim çizgi dizi olmayı başardı, diğerlerine karşı duyduğum tüm nostaljiye rağmen.

Çünkü She-Ra, renkli bir dizi.

Şimdi bununla ne kast ettiğime gelmeden önce, karakterlerine değinmek istiyorum. She-Ra'da dümdüz diyebileceğimiz bir karakter bulunmamakta, her bir karakter farklı geçmişte, farklı travmalara, iyi ve kötü yanlara sahip gerçek kişiler. Özellikle ana karakterimiz Adora ve onun baş düşmanı Catra. İlk bakışta aslında özellikle Adora "klişe" bir iyi karakter gibi hissettirse de, ilerleyen sezonlarda neden "klişe" hissettirdiğini ve aslında çok daha fazlası olduğunu öğreniyoruz. Catra ise... spoiler vermek istemediğimden şöyle anlatayım: Hayır, Zuko gibi değil.
Yan karakterlerde en az ana karakterlerimiz kadar iyi yazılmış. Yani "renkler" haricinde izlemek için yine de bir neden var: Karakterler.

Şimdi renklere gelelim.
She-Ra'nın yaratıcısı ND Stevenson, bu dizidekilerde dahil yarattığı tüm karakterler için şunu diyor: Aksi belirtilmediği sürece herkes eşcinseldir. Evet... Tabii ki dizide bu denli LGBTQ+ karakter var diye en sevdiğim dizi oldu demiyorum. Şöyle ki, bu dizide ne toksik cis erkekler var, ne o "klişe" gey erkekler var. Mesela Bow karakterine bakalım. Bow, neredeyse hiç bir "toksik erkek" davranışı sergilemiyor, giydiği kıyafetler oldukça feminen, zaman zaman erkeklere yürüdüğü oluyor. Ama maskülen denebilecek davranışlar sergiliyor. Kızlardan hoşlandığını da görüyoruz. Anlatmak istediğim, Bow bir "Cis" veya "Gey" değil. Bow, Bow. Queer kimliği onu tanımlamıyor.
Kabul en azından cinsel yönelim bakımından bunu yapan dizileri artık görüyoruz ama cinsiyet kimliği konusunda hala pek alışagelmiş değil. Dahası She-Ra'nın geçtiği evrende muhtemelen böyle terimler yok. Yani geleneksel kadın veya erkek rolleri yok. Heteroseksüel veya eşcinsel gibi terimler yok. Herkes, olduğu kişi. Bir kalıba sığdırılmadan.
Ve bu tarz "renkli" bir toplumu görmek benim için oldukça tatlıydı.
10.0/10
(1 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : She-Ra and the Princesses of Power
Yönetmen: ND Stevenson
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Hakan Orhan
Hakan Orhan
57K UP
Aktaran 2 gün önce 3 dk.

Düzenli olarak küvette yıkanmanın felç ve kalp hastalığına bağlı ölüm riskinde düşüşle ilişkisi ortaya çıktı. Japon bilim insanları, küvette banyo yapmanın kardiyovasküler hastalık riski üzerindeki uzun vadeli etkileriyle ilgili büyük ölçekli ve hakemli bir çalışma gerçekleştirdi. Bu araştırma ve sonuçları, Heart adlı jurnalde yayımlandı.

Bilim insanları, düzenli olarak küvet banyosu yapmanın felç ve kalp hastalığına bağlı ölüm riskinin azalmasıyla bağlantılı olduğu sonucuna vardı. Daha da ilginç olan ise, daha sık banyo yapmanın haftada sadece bir ya da iki kez banyo yapmaktan daha koruyucu görünmesi.

7
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Begüm Sönmez, Emre Akman Ve Hüseyin Atala
Begüm Sönmez, Emre Akman Ve Hüseyin Atala Seslendiren 6 gün önce 21:10
Plastiklerin Kalbe Zararı - İyonlaşmada Yeni Bulgular - Aşı Kolunun Antikora Etkisi... Hepsi ve daha fazlası bu bölümde!
10
Erdal Kozan
Erdal Kozan
144K UP
Yazar 9 Mayıs 2022 7 dk.

Çocuk sahibi olmak hayatımız boyunca karşılaşabileceğimiz en büyük sorumluluklardan birisi. Çocuk büyütmek, hayatta tutmak ve belki de en önemlisi, o çocuğu hayata hazırlamak… Elbette mükemmel olmamız mümkün değil ama elimizden gelenin en iyisini yaptığımızdan da emin olmalıyız.

Bu süreçte kimi konuları çocuğumuzla konuşmak çok kolay ve eğlenceliyken, kimi konuları konuşmak ise bizler için daha zor ve kaygı verici olabilir. Daha önceden çocuklara cinselliği nasıl anlatmanız gerektiğinden söz etmiştik; bu yazıda, bu zor ve kaygılı konulardan birisi olan ölümden söz edeceğiz.

104
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ozan Zaloğlu
Ozan Zaloğlu
313K UP
Çeviren 23 Ekim 2016 5 dk.

Uzman tahlili ile kamu görüşü arasında bulunan boşluk, günden güne genişliyor gibi görünüyor.

ABD'de, uzmanların büyük çoğunluğunun en hafif tabiriyle "sorunlu" gözüyle baktığı Donald Trump'ın siyaseti için kayda değer oranda kamu desteği bulunuyor. İngiltere'de, iktisat uzmanlarının Avrupa'dan ayrılma kararının felaket olacağı uyarısına dair geniş bir fikir birliği vardı, fakat pek çok vatandaş yine de ayrılmayı oyladı. Küresel bilim camiası, iklim değişikliğinin felaket getiren tehlikeleri hakkında uyarı yapmaya devam ediyor fakat pek çok vatandaş, insanlar tarafından oluşturulan iklim değişikliğini bir aldatmaca olarak görüyor.

25
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Burak Albayrak
Ekleyen 22 Kasım 2022 36 dk.

Kuduz; çoğunlukla enfekte bir hayvanın ısırması yoluyla bulaşan, insanlarda ve diğer memelilerde ensefalite (beyin iltihabına) neden olan, aşı yoluyla kolaylıkla önlenebilen ancak önlenmediği takdirde çok ölümcül olan, viral bir hastalıktır. Kuduz virüsü (Rabies lyssavirus), memelilerin merkezi sinir sistemini enfekte eder ve nihayetinde beyinde hastalık oluşmasına ve ölüme neden olur. Virüs, genellikle ısırıkları, sıyrıkları ve yaraları kontamine eden tükürük veya mukozal maruziyet yoluyla bulaşır. Ayrıca nakledilen nörolojik dokular (örneğin kornea) ve katı organlar yoluyla kuduz geçişi de belgelenmiştir.

Kuduzun ilk belirtileri; halsizlik veya rahatsızlık, ateş veya baş ağrısı dahil olmak üzere gribe benzer olabilir. Ayrıca ısırık bölgesinde rahatsızlık, karıncalanma veya kaşıntı hissi olabilir. Bu belirtiler günlerce sürebilir. Semptomlar daha sonra serebral disfonksiyon, anksiyete, konfüzyon ve ajitasyon şeklinde ilerler. Hastalığa yakalanma ile semptomların başlaması arasındaki süre genellikle 1-3 aydır ancak bu süre 1 haftadan az veya 1 yıldan fazla olacak şekilde değişebilir. Aradaki süre, virüsün merkezi sinir sistemine ulaşmak için periferik sinirler boyunca kat etmesi gereken mesafeye (dolayısıyla ısırığın vücuttaki konumuna) bağlıdır.

108
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Esat Kudret
6 gün önce
Ben ve Biz...
Ben diyenden uzak dur. Çünkü mecburen ortaklaşmacı türümüzün lugatında biz vardır.
Buna rağmen biri ben diyor ise devamı sen ve o'dur.
Türümüzün yıkım tarihi buna dayanır.

2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yusuf Tales
Yusuf Tales
21K UP
Üniversite öğrencisi 6 gün önce Sen de Cevap Ver
Bu soru, Ronahi Yalçin tarafından sorulmuştur.

Merhaba Ronahi, anlattıklarını çok iyi anlıyorum, günümüzün hızlı tüketim kültürü (özellikle kısa videolar) gerçekten odaklanma sürelerimizi ciddi şekilde etkiliyor.

Beynimiz sürekli yeni ve ani uyarıcılara alıştığı için (dopamin patlamaları yüzünden), daha uzun süreli dikkat gerektiren işlere geçince sabırsızlanıyor. Bu tamamen doğal bir tepki ama güzel haber şu ki bu durumu değiştirebilirsin.

Birkaç küçük öneri:

Tüm Reklamları Kapat

Dijital detoks: Her gün 1-2 saat telefonsuz zamanlar yarat. Özellikle yemek yerken veya kitap okurken telefonu uzaklaştır.

Pomodoro Tekniği: 25 dakika odaklan, 5 dakika ara ver. Zamanla beyin bu düzene alışıyor.

Mikro hedefler koy: Örneğin "Bugün sadece 5 sayfa okuyacağım." Başarı hissi beynine iyi gelecek.

Meditasyon veya nefes egzersizleri: Günde 5 dakika bile olsa zihnini sakinleştirmek odaklanmanı artırır.

Tüm Reklamları Kapat

Emin ol ki bu bir süreç, bir anda mükemmel olmayacak ama kararlı olursan birkaç ay içinde eski odak gücünü fazlasıyla kazanabilirsin. Pes etme!

Başarılar dilerim!

Sana tavsiyem reels ve tik toku bırak bunlar yerine felsefe bilim kanallarındaki yüksek seviyedeki içerikleri tüketebilirsin yani istegram ve tik toku belli sınırlar koy kullanma daha uzun videolar ama yüksek kalitede YouTube da izleyebilirsin ama yine sana bağlı sadece tavsiyem

Sana tavsiyelerim arasında doğa ve uzay belgeselleri de var tabi TV programlarına canlı bağlanıp ordan da vakit geçirebilirsin doğa belgeselleri iyi gelir

Bu cevap, soru sahibi tarafından en iyi cevap seçilmiştir. Ancak bu, cevabın doğru olduğunu garanti etmez.
4
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Gözlemi
Kübra Mihri Yeginer
Gözlemi Yapan 8 saat önce Türkiye, Niğde
Hazer yılanı zehirli olmasa da vahşi olarak kabul edilir; hızlı ve uyarı vermeden ısırır. Tarım zararlısı olarak bilinen kemirgenleri ve diğer türleri de tükettikleri için doğal haşere kontrolünde önemli rol oynarlar.
0
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Tolga Ertaş
Tolga Ertaş
1,560 UP
İnceleyen 6 Temmuz 2023
Mafya organizasyonu ve her bir karakterin altında yatan derin psikolojinin harmanlanması. Senaristlerin adeta sanat eseri oluşturduğu bu yapımda gerçekçilik üst düzeyde. Psikoloji biliminin New Jersey suç örgütünü ele alarak herkesin kendisinden bir parça bulabileceği, baskın karakter olarak tasvir edilen ve başrol karakterimizin bile yeri geldiğinde psikolojisinin derinlerinde yatan tramvalardan dolayı ne kadar aciz birisi olduğunu bize gösterebilen kaliteli bir yapım. Bir çok eleştirmene göre dizi sektörünün mihenk taşlarından birisi.
10.0/10
(14 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : The Sopranos
Yönetmen: David Chase
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
11
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Hatice Yetişkin
İnceleyen10 29 Mart 2024
Schopenhauer aşk'in aslında üreme kanununda yattığını söylüyor. Hepimizde gizli olan misyonun aslında kusursuz bir nesil yaratmak oldugunu ve mukemmel olan soy' u dunyaya getirme dürtüsünün bizi kontrol ettigini iddia ediyor. Bence keyifli bir tez. Okumanızı tavsiye ederim.
Herkes karsisindakinde kendinde yoksun oldugu yanlari sever.
Sormuyorum,,aldırmıyorum yüreğinde suclu musun diye. Biliyorum seni sevdigimi. Ne olursan ol. Shakespeare.
Aşkın gözü kördür diye bosuna soylenmemis.
10.0/10
(10 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
5
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Evrim Ağacı
Alıntıyı Ekleyen 6 Kasım 2019
Bu, bir insan için küçük, insanlık için büyük bir adım.
Bu alıntı Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
26
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Elif Karakoç
Yazar 5 Temmuz 2022 8 dk.

Vervet maymunları (Chlorocebus pygerythrus), uzun kuyruklara sahip bir primat türüdür. Dişilerde kuyruk uzunluğu 50-65 cm iken erkeklerde ise 60-75 cm'dir. Yetişkin bir erkek vervet maymunu, 100-130 cm uzunluğunda ve 4-8 kg ağırlığındayken yetişkin dişi, 95-110 cm uzunluğunda ve 3,5-5 kg aralığındadır. Genellikle ağaçlarda uyurlar fakat beslenmek ve sosyal amaçlar için yerde de zaman geçirirler. İki ayak üzerinde durabilirler. Özellikle bir şeye dikkat kesildiklerinde veya tımarlanırken iki ayak üzerinde durdukları görülebilir. Yetişkin vervet erkekleri, oldukça dikkat çekici, turkuaz renkte genitallere sahiptirler. Ortalama 15-20 yıl yaşarlar.

Vervet maymunları (Chlorocebus pygerythrus), "yeşil maymun" anlamına gelen Chlorocebus cinsinin altında yer alan bir eski dünya maymun türüdür. Bununla birlikte altı türe ayrılan Chlorocebus cinsinin tamamı da (Chlorocebus aethiops, Chlorocebus cynosuros, Chlorocebus djamdjamensis, Chlorocebus sabaeus ve Chlorocebus pygerythrus), genel olarak "vervet" olarak da adlandırılmaktadır. Türün konumu tartışmalı olduğundan bazı yerlerde, Cercopithecus pygerythrus olarak sınıflandırıldığı da görülmektedir.

52
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Samet Karapınar
Öğrenciyim. 10 Kasım 2022 Sen de Cevap Ver
Bu soru, Berat Yıldız tarafından sorulmuştur.

Bir bilginin kesin olarak doğruluğunu kabul edemeyiz. Bilimdeki konular dönemden döneme değişmektedir. Teknoloji ne kadar ilerlerse mevcut bilgilerin sorgulanması o kadar artar. Teknoloji zirve noktasına ulaştığında ve evren ile alakalı her şeyi bildiğimizde bilginin kesinliği kavramı oluşabilir. Bu dönemde böyle bir şeyin mümkün olmadığını düşünüyorum. (Aykırı durumlar olabilir.)

140 görüntülenme
2
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Fazilet Toros
Alıntıyı Ekleyen 6 gün önce
Yaşamın 3/4’ünü yalamakla(tükürdüğünü yalamak) ve şirin görünmekle geçirmek, 1/4’e yani inanca ve çocukluğa neşter saplamaktan farksız. Görünür olmak uğuruna kemiğine değin, tüm benliğini yok sayar hale getirerek işlevsizleştirmek, yine o, “çağın gerekliliklerinin” laneti herhalde.
Kaynak: https://www.mokitasosyal.com/felsefe/kirkayaklilar/
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.

Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.

Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.

Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close