Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Utku Derin
Utku Derin
351K UP
Aktaran 3 gün önce 3 dk.

Birisinin sizin hakkınızda konuşması ile sizi görmezden gelmesi arasında bir seçim yapsanız hangisini daha makul bulacağınız, Shakespeare'den bir soru olmasa da Mississippi Üniversitesi'nden bir profesörün öncülük ettiği araştırma ekibinin cevaplamaya çalıştığı bir konuydu. Uzun yıllardır dışlanma üzerine yapılan araştırmalar, bir yabancının sizi kısa bir süreliğine bile görmezden gelmesi gibi küçük şeylerin, kendimizi kötü ve değersiz hissetmemize neden olabileceğini gösteriyor. Mississippi Üniversitesi'nde psikoloji profesörü olan Andrew Hales şunları söylüyor:

İşin içine bir de dedikodu girince iş çok daha karmaşık bir psikolojik bilmeceye dönüşüyor. Hales şöyle devam ediyor:

13
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Evrim Ağacı'na Destek Ol
Hakan Topaloğlu
Yazar 2 Mart 2013 22 dk.

Dünya, insanlığın doğum yeri. Gerek Güneş'e olan mesafesiyle, gerekse barındırdığı sıvı halde olan sularıyla, bildiğimiz kadarıyla üzerinde yaşam bulunan tek yer burası. Akıllı insan yaşamını da üzerinde barındıran bu gezegen, bizim üzerinde yürüyemeye başladığımız evreden itibaren bizi besliyor ve barındırıyor. Vücudumuz için hayati öneme sahip sularını içebiliyoruz, ısınmak için kömür ve gazlarını kullanıyoruz, nefes almak içinse ağaçları... Ama bu güzel ve hayat dolu mavi gezegenimizin jeolojik sicili korkunç ve inanılmaz yok oluşlarla dolu. Dünya tarihinde, canlılığı neredeyse tamamen yok olmanın eşiğine getiren 5 büyük toplu yok oluş yaşandı. Bu yazımız da, bu kitlesel yok oluşlar ile ilgili olacak.

Jeologların elde ettiği "zirkon" kristalleri üzerinde yapılan radyometrik yaş tarihi ölçümlerine göre gezegenimiz 4.5 milyar yıl yaşında. Bu zaman zarfında çok şey yaşandı. Örneğin yaşam dediğimiz biyokimyasal olgu, 4 milyar yıl kadar önce koaservat adını verdiğimiz bakteri-benzeri varlıklarla başlamıştır. Daha sonra bu koaservatlar, bugünküne daha benzer olan tek hücreli organizmalara ve nihayetinde bakterilere evrimleşmiştir. Düşük oksijen düzeyleri, bakterilerin belirli boyutların üzerine çıkabilmesine ve koloniler kurmasına genel olarak engel olmuştur.

168
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Arda Efe
Arda Efe
50K UP
Üye 3 gün önce 2 Cevap
Cezalandırılmaktan korkmaları, doğuştan gelen anne ve babaya duygusal yatkınlık ve onların seni besleyip senle ilgilenmesinin oluşturduğu bağlar gibi şeyler geliyor aklıma. Sizin aklınıza gelen neler?
181 görüntülenme
2
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Begüm Sönmez, Emre Akman Ve Hüseyin Atala
Begüm Sönmez, Emre Akman Ve Hüseyin Atala Seslendiren 5 gün önce 21:10
Plastiklerin Kalbe Zararı - İyonlaşmada Yeni Bulgular - Aşı Kolunun Antikora Etkisi... Hepsi ve daha fazlası bu bölümde!
9
İnceleme
Halis Gönül
İnceleyen10 5 gün önce
Başyapıt...
Film
9.8/10
(85 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : The Godfather
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
8
1 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Gürhan Öztürk
Yazar 27 Ağustos 2015 33 dk.

Dünyada en çok tür barındıran böcekler eklembacaklılar şubesi içinde altı bacaklılar olarak da bilinen bir alt şubede yer alır. Böcekler neredeyse her çeşit karasal ortamda, tatlı sularda karşımıza çıkabilir ve kanatları vasıtasıyla atmosferi de işgal ederler. Tuzlu sulara gelirsek ise böcekler daha nadir bulunurlar, bu ortamların esas eklembacaklı grubu tahmin de edebileceğiniz gibi kabuklulardır; yani yengeçler ve karideslerdir. 

416 milyon yıl öncesine kadar uzayan geçmişleriyle böceklerin çeşitliliğinde kanatların da ortaya çıkmasıyla bir patlama olmuştur. Çiçekli bitkilerin gelişimine paralel olarak böceklerde de artış olduğu fosiller üzerinden yapılan araştırmalar da belirlenmiştir. Birlikte evrimin en güzel örneklerinden olan böcek ve bitki çeşitliliği aynı anda kitlesel yok oluşları ve ani sıçrayışları da beraberinde getirmiştir. 

76
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Gözlemi
Ömer Can Mutlu
Gözlemi Yapan 5 gün önce Türkiye, İzmir
Genç erkek, henüz yetişkin değil.
Tarih: 20 Ekim 2024
Enlem: 38.4480691425
Boylam: 27.1749671165
Dış bağlantılar: https://www.inaturalist.org/observations/248307894
3
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Erkan Remzi Ulman
Yazar 3 Mart 2022 7 dk.

Diderot Etkisi, tüketicilerin bireysel kimliklerinin satın aldıklarıyla şekillendiğini ve buna bağlı olarak kişinin bir sonraki alacağı ürünlerin de ilk aldıkları tarafından öngörülebileceğini söyleyen sosyal bir olgudur. Bu tanımdan da fark edileceği üzere, Diderot Etkisi'nin temelinde iki düşünce yatar:

Birbirini pozitif olarak bekleyen bu iki düşünce, insanları bir tüketim spiraline sokarak, kontrolsüz bir şekilde ürün satın almalarına neden olur.

36
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Silinmiş Üye
Silinmiş Üye Çeviren 30 Haziran 2023
Asteroitler tehlikeli midir? Bazıları öyle, ancak herhangi bir yılda Dünya'ya tehlikeli bir asteroit çarpma olasılığı düşük. Geçmişteki bazı kitlesel yok oluş olayları asteroit çarpmalarıyla bağlantılı olduğundan, insanlık bir gün Dünya'daki yaşamı etkileyebilecek asteroitleri bulup kataloglamayı bir öncelik haline getirdi. Burada gösterilenler, bilinen 1000'den fazla Potansiyel Olarak Tehlikeli Asteroit'in (PHA, İng: "Potentially Hazardous Asteroids") yörüngeleridir. Bu belgelenmiş yuvarlanan kaya ve buzlar 140 metreden daha geniştir ve Dünya'nın 7,5 milyon kilometre yakınından geçecektir, bu mesafe Ay'a olan mesafemizin yaklaşık 20 katı. Önümüzdeki 100 yıl içinde bunların hiçbiri Dünya'ya çarpmayacak olsa da tüm Potansiyel Olarak Tehlikeli Asteroitler keşfedilmiş değil ve son 100 yılda birçok yörüngeyi tahmin etmek zorlaşıyor. Örneğin, bu boyutta bir asteroit Dünya'ya çarparsa, tehlikeli tsunamiler yaratabilir. NASA, Dünya'yı kurtarma stratejilerini araştırmak için geçen yıl Çift Asteroit Yeniden Yönlendirme Testi (DART, İng: "Double Asteroid Redirection Test") görevini başarıyla test etti. Tabii ki, çok daha küçük boyutlu kayalar ve buz parçaları her gün Dünya'ya çarpıyor, genellikle tehlike oluşturmuyor ve bazen unutulmaz ateş topu ve meteor gösterileri yaratıyor.
3
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Abdullah Keremoğlu
Üye 23 Eylül 2022 1 Cevap
izlediğim bir belgeselde galaksiler 2 boyutlu tasarlanmıştı merak edip biraz araştırdım fakat internette de 3 boyutlu galaksi tasarımı göremedim
363 görüntülenme
2
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 30 Mart 2014 11 dk.

Önceki yazılarımızda Hardy-Weinberg Dengesi'ni tanımladık ve sonrasında bu dengenin kurallarını bozarak, matematiksel analizlerimizi ideal popülasyonlardan gerçek popülasyonlara doğru genişletmeye başladık. Bir önceki yazımızda, mutasyonların tek başına evrimin ana mekanizması olamayacağını, çünkü bunu başarabilmek için çok seyrek meydana geldiklerini ve yarattıkları değişimin oldukça sınırlı olduğunu gördük. Şimdi, Hardy-Weinberg Dengesi'nin bir diğer kuralını bozarak, ortaya çıkan durumu matematiksel olarak analiz edeceğiz. Öncelikle, bu dengenin kurallarını tekrardan hatırlayalım:

Kırmızıya boyadığımız kısımdan da görebileceğiniz gibi, artık Doğal Seçilim'i popülasyonlarımıza dahil ederek Hardy-Weinberg Dengesi'nin bundan nasıl etkilendiğine bakmaya başlayabiliriz. Fakat öncelikle bunu neden yaptığımızı anlayarak başlayalım.

69
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Sena Küçükkıvanç
Yazar&Editör 1 gün önce Sen de Cevap Ver

Işığın vakumdaki hızı, yani '' ile gösterilen o meşhur sabit, evrenin nihai hız sınırı ve Einstein'ın Özel Görelilik teorisinin temel taşlarından biri. Mevcut fizik, bu hızın temel bir sabit olduğu konusunda oldukça katı, yani öyle kafasına göre hızlanıp yavaşlamıyor. Eğer '' şu an ölçemediğimiz küçücük bir miktar bile değişseydi, bunun her şey üzerinde – Lorentz dönüşümleriyle tanımlanan uzay-zamanın yapısından, ile ifade edilen kütle-enerji eşdeğerliğine kadar – devasa, zincirleme etkileri olurdu. Şöyle düşün: Maxwell'in elektromanyetizma denklemleri de dahil olmak üzere fizik yasalarının temel dokusu, ''nin sabit olmasıyla iç içe geçmiş durumda. Bazı aşırı uç kozmolojik modeller ve sicim teorileri, temel sabitlerin kozmik zaman ölçeklerinde veya aşırı koşullarda (kara deliklerin yakınında veya evrenin çok erken dönemlerinde olduğu gibi) değişmiş olabileceği senaryoları üzerine kafa yorsa da, ''nin kendisinin, ışığın "seçerek" dalga ya da parçacık olmasına neden olacak şekilde dalgalandığına dair sıfır deneysel kanıt var.

Şimdi, ışığın o tuhaf dalga-parçacık ikiliğine gelirsek: bu, ışığın vakumdaki hızını değiştirmesine bağlı değil. Işık ve aslında tüm kuantum varlıkları, bu ikili davranışı doğaları gereği sergiler. Bu, de Broglie hipotezi ve tamamlayıcılık gibi kavramlarla açıklanan kuantum mekaniğinin temel bir ilkesidir. Işığın daha çok dalga gibi mi (girişim ve kırınım göstererek) yoksa parçacık gibi mi (fotonların bir malzemeden elektronları kopardığı fotoelektrik etkide olduğu gibi) davranacağı, onu nasıl ölçmeye veya onunla nasıl etkileşime girmeye çalıştığımıza bağlıdır, vakumdaki hızının belli belirsiz değişmesine değil. Yani, böyle bağlantılar hakkında fantezi kurmak harika evet 😂 ama Kuantum Elektrodinamiği (QED) de dahil olmak üzere mevcut, yüksek düzeyde test edilmiş fizik çerçevesi, ışık hızının bocalamasına gerek kalmadan dalga-parçacık ikiliğini açıklıyor. Eğer '' ölçemediğimiz bir miktarda değişseydi, tanımı gereği bu spesifik değişimi doğrudan tespit edemezdik, ancak muhtemelen atom saatlerinden veya uzak süpernovaların astrofiziksel gözlemlerinden elde ettiğimiz inanılmaz derecede hassas ölçümlerimizin bize söylediğiyle tam olarak örtüşmeyen bir evren görürdük.

Tüm Reklamları Kapat

Bu cevap, soru sahibi tarafından en iyi cevap seçilmiştir. Ancak bu, cevabın doğru olduğunu garanti etmez.
10
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Rüzgâr Özkarakaş
Alıntıyı Ekleyen 5 gün önce
Böylece, kötülükler içinde en tüyler ürpeticisi olan ölüm, bizim için hiçbir şeydir, çünkü biz varken ölüm yoktur; ölüm gelince de biz yokuz.
Kaynak: Ünlü Filozofların Yaşamları ve Öğretileri - Diogenes Laertios
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Yasin Kayalar
Yasin Kayalar
185K UP
Bilim ve felsefe okuru 23 Nisan 2022 Sen de Cevap Ver
Bu soru, The Guy tarafından sorulmuştur.

Hiç bir bilgi gözlemciden bağımsız değildir. Bunu kuantum fiziği de doğrular. Bu nedenle gözlemci daha doğrusu bilinç zorunlu olarak bilginin tanımında yer alan bir unsurdur. Yani bilinçli gözlemci olmadan bilim diye bir şey var olamaz. Bilim için bilme ve bilme için de size bir bilinç lazım. Biz evrenin ham veri halini algılamıyoruz. Bilincimizin sunduğu gerçekliği yaşıyoruz. Bu nedenle bilim ve felsefe iç içedir. Felsefe yani zihin ve getirdikleri bilgi bakımından belirleyici bir unsurdur. Kuantum fiziği geliştikçe bu durum daha da netleşecektir. Bu nedenle bilim derinde felsefe mutlaka içerir çünkü bilme sürecine bilincin yani zihnin kendisi de zorunlu olarak dahildir. Kısacası bilim zaten ancak zihinle yapılır. Zihnin dahil olduğu her süreçte mutlaka felsefe vardır, var olacaktır. Felsefe ve bilim kesin sınırlarla ayrılmış alanlar bu nedenle değildir ama teknik olarak bu ikisi arasında bir sınır elbette var ancak derine inersek bilim yaparken aslında bu sınırın olmadığını görüyoruz. Sonuçta bizler zihnimizle evreni modelliyoruz. Bu nedenle doğru bir modelleme ile sadece zihin ile bilimsel keşif yapmak mümkündür. Bunun en iyi örneği Einsteinin görelilik teorisini doğru bir zihinsel modelleme yaparak keşfetmesidir.

288 görüntülenme
2
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close