Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Kafana takılan neler var?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Ayşe Ege Palaz
Çeviren 6 gün önce 2 dk.

Girişimci Juan Enriquez, yaşama oldukça elverişsiz ortamlarda hayatta kalabileceğimiz ve hatta DNA manipülasyonu ile hafızalarımızı ele geçirip yönetebileceğimiz bir gelecekten bahsediyor!

İstediğimiz bedenleri tasarlayabileceğimiz bir Dünya düşünün. Bu Dünya'da, yanımızda yaşayacak hayvanları ve bitkileri de yaratabilir, canlandırabiliriz. Organizmaları değiştirebilir, onları istediğimiz gibi şekillendirebiliriz. Ve aslında gelecekten bahsetmiyoruz. Hatta bunun için hayal gücüne gerek yok, şu anda o dünyada yaşıyoruz.

23
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Yunus Sahin
Seslendiren 3 gün önce 5:04
2013 sayımlarına göre Çin'in nüfusu 1.357 milyar, Hindistan'ın nüfusu 1.252 milyardır. İkisinin toplam nüfusu, tüm Dünya'nın %35'inden fazlasına denk...
8
Ece Müker
Ece Müker
505K UP
16 saat önce
Yeni bir uluslararası araştırma, Paris İklim Anlaşması’nın 1.5°C hedefinin kutup buzullarını korumak ve deniz seviyesindeki hızlı yükselişi önlemek için yetersiz olduğunu ortaya koydu. Bilim insanları, güvenli bir iklim sınırı olarak 1.0°C artışın daha uygun olabileceğini belirtiyor. Çalışma, geçmiş sıcak dönemlerden elde edilen veriler, mevcut buz kaybı ölçümleri ve gelecek projeksiyonlarını birleştirerek deniz seviyesinin önümüzdeki on yıllarda on yılda 20–30 cm artabileceğini gösteriyor.

Araştırmacılar, mevcut küresel ısınma hızının geçmiş jeolojik dönemlerle kıyaslanamayacak kadar hızlı olduğuna dikkat çekiyor. Buz tabakalarının yılda yaklaşık 370 milyar ton eridiği belirtilirken, model tahminlerinin bu değişimi olduğundan düşük yansıttığı vurgulanıyor.

Ayrıca, düşük enlemlerde deniz seviyesinin daha hızlı yükseldiği, bu nedenle Bangladeş, Vietnam ve Belize gibi bölgelerin ciddi risk altında olduğu aktarılıyor. Bilim insanları, sıcaklık artışı 1.5°C’yi geçse bile, uzun vadeli güvenli iklim hedeflerine ulaşmak için daha katı hedeflerin belirlenmesi gerektiğini söylüyor.

Bilim insanları, küresel ısınmanın artık geri döndürülemez eşiklere yaklaştığını ve siyasi çekişmelerin ötesinde acil bilimsel eylem gerektiğini vurguluyor.

Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 16 Ağustos 2020 33 dk.

Diyelim ki hayatınızla ilgili veriler toplamayı seven birisiniz ve içtiğiniz kahve miktarını gün gün takip ediyor, notlar alıyorsunuz. Ayrıca, işe gitmek için harcadığınız süreyi de her gün ölçüyor ve not alıyorsunuz (veya akıllı telefonunuz bunu sizin için yapıyor). Aradan 3 ay geçtikten sonra, hayatınızla ilgili topladığınız verilere dönüp baktığınızda, ilginç bir gerçekle karşılaşıyorsunuz: Kahve içme miktarınız arttıkça, trafikte geçirdiğiniz süre de artıyor! Hmm, demek ki kahve içmenizi azaltarak, trafikte kaldığınız süreyi azaltmanız mümkün!

Yukarıdaki paragrafta sondan ikinci cümlede ("Kahve içme miktarınız arttıkça, trafikte geçirdiğiniz süre de artıyor!"), bir korelasyon (ilişki) ifadesi mevcut. Eğer ki veri toplama yönteminizde bir hata yoksa, yani yanlış ölçümler yapıp, yanlış notlar almadıysanız, tartışmasız bir gerçekten söz ediyorsunuz demektir: Kahve miktarınız ile trafikte geçirdiğiniz süre koreledir (ilişkilidir). Bu ölçüm, başlı başına bir gerçektir ve ek bir kanıtı gerektirmez (tabii daha fazla veri toplayarak, bu ilişkinin ne kadar güçlü olduğunu daha iyi tespit edebilirsiniz).

101
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Rüya Ocak
Üye 12 saat önce Henüz cevap yok.
Matematikteki binom açılımını ve fonksiyon sorularında nasıl kullanabileceğimizi özetliyebilir misiniz(mesela görseldeki soruda)?Mümkün olursa 7.sınıf seviyesinde olsun:)
Binom açılımı nedir?
Binom açılımı nedir?
0
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Selçuk İlanbey
Yazar 27 Eylül 2020 4 dk.

İmparatorluk kelimesi, egemen otoritenin, ilhak yoluyla veya çeşitli gayri resmi tahakküm biçimleriyle bir dizi bölge ve halkı kontrol ettiği siyasi yapı anlamına gelir. Sözcük Latince imperare (buyurmak, komuta etmek) kökünden gelir.

İnsanlık, birçok imparatorluğun doğumuna, gelişimine ve tarih sahnesinden çekilişine sahne olmuştur. Sümerlerin MÖ 3000’lerin başlarında harfleri tabletlere işlemeleriyle yazılı tarih başlamış ve bu tarihin kayıt altına alınan kısmında, bilinen ilk imparatorluk Akkadlar (MÖ 2334-2150) olmuştur.

51
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Steroid Dify
5 gün önce
https://coldfirecartss.com

https://customcenterconsole.com</div><div><br /></div><div>https://steroidify.shop
https://driverlicenseusa.com
https://coldfirecartss.com/2025/05/08/dubai-hash-market

https://longhairedchihuahuaforsalenearme.com/

0
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Zəhra Əzizova
Alıntıyı Ekleyen 1 gün önce
Yalnızlık, insanın kendine katlanamamasının cezasıdır.
Kaynak: Günlükler kitabından
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Laith Al-Shawaf (ليث الشواف)
Yazar 10 Aralık 2021 13 dk.

Zümrüt renkli mücevher yabanarısı (Ampulex compressa), hamamböceğini öyle bir karmaşıklıkla parazit haline getirir ki, bu insanın hayal gücünü zorlar. O korkunç olay, şöyle yaşanır: Yabanarısı, kurbanını geçici olarak felce uğratan zehirli bir karışımı hamamböceğinin vücuduna zerk etmekle başlar. Akabinde hamamböceğinin beyninde belirli iki bölgeyi arayıp bulur ve özel yapım nörokimyasal bir kokteyli buraya zerk eder. Bu enjeksiyon, cerrahi açıdan kesin bir etki yaratır: Hamamböceğinin hareket kabiliyeti tamamen korunurken kaçma isteği elinden alınmıştır. Bu, daha sonra önemli hale gelecek, hayret verici bir kombinasyondur. Nihayet yabanarısı, öldürücü darbesini vurur: Adeta zombi haline gelmiş hamamböceğini kendi mezarına sürükler, üzerine bir yumurta yerleştirir ve onu diri diri gömer. Yabanarısı neden tüm bu belirli şeyleri kesin bir sırada yapma zahmetine girmektedir?

60 yıl önce büyük etolog Niko Tinbergen, herhangi bir biyolojik özelliği veya sistemi tam olarak anlayabilmek için şu dört farklı soruyu cevaplamak zorunda olduğumuzu iddia etmiştir:[1]

38
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Görkem Bakırcı
Yazar 8 saat önce 35 dk.

Bilim, etik kaygılar dikkate alınmadığı durumlarda çok tehlikeli olabilir ve amacından kolayca sapabilir. Bilimsel metodları kullanan bilim insanları, etik ihlalleri temel almadıkları durumlarda korkunç deneyler ve ihlaller yapabilirler. İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana, bilimi ve toplumu bilimsel araştırmalarda kötüye kullanılan deneyler, sahte araştırma raporları, mesleki kıskançlık, rekabet veya bilimsel fonların kötüye kullanılması gibi suistimallerden korumak için çok sayıda etik düzenleme geliştirilmiştir. Çeşitli bilimsel birlikler, dernekler, akademiler, üniversiteler ve bilimle ilgili diğer kurumlar, biçim ve içerik açısından geniş bir çeşitlilik ortaya koyan etik standartları benimsemiştir. Bazıları genel etik davranış ve sorumluluk ilkelerine dayanır, diğerleri disiplinlere özgü mesleki görevlere atıfta bulunur.

Bilim; sonsuz bir arayış ve merak, bilinmeyen sulara yapılan zorlu ve tehlikeli yolculuk, içinde yaşadığımız evreni anlamak ve bilmek için girişilen bir sorgulamadır. İnsanı en uzak kıtalara, vahşi yerlere, Ay'a bile götürmüştür bu arayış.

4
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İstanbul Üniversitesi Matematik Kulübü
Etkinliği Ekleyen 3 hafta önce İstanbulÜcretsiz23 Mayıs
Öğrenci Matematik Çalıştayı XI
23 Mayıs 2025 10:00 tarihinden 23 Mayıs 2025 16:00 tarihine kadar.

İstanbul Üniversitesi Matematik Kulübü olarak bu yıl 11. ‘sini düzenlediğimiz Matematik Çalıştayımızda, birbirinden değerli konuşmacılarımız ve panelistlerimiz sizlerle.

Konuşmacılarımızın ve panelistlerimizin bilgi ve deneyimlerinden yararlanmak istersen aşağıdaki formu doldur, etkinlik gününde aramızda yerini al.

Katılım formu;

https://forms.gle/b4dLBBKKKeLodRQ18

Daha detaylı bilgi almak için bize ulaşabilirsiniz.https://www.instagram.com/iumatematik/

Devamını Göster
7
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çembersel Güneş Halesi

Güneş’in etrafında bir halka görmek ister misiniz? Bunu, gündüz vakti Dünya’nın her yerinde kolayca yapabilirsiniz. İnce, yüksek sirrus bulutlarında rastgele konumlanmış buz kristalleri tarafından oluşturulan dairesel, 22 derecelik haleler, gökkuşaklarından çok daha sık görülebilir. Bu, 29 Mayıs’ta, İtalya’nın Roma kenti yakınlarında, bir akıllı telefon ile yakalandı. Güneş’in örneğin bir parmak ucuyla dikkatlice kapatılması, parlak hale halkasını ortaya çıkartmak için çoğunlukla gereken tek şeydir. Halenin karakteristik açısal yarıçapı, kolunuzu uzattığınızda, elinizin başparmağınız ile serçe parmağınız arasındaki açıklığına yaklaşık olarak eşittir. Bir ateş çemberi tutulması görmek ister misiniz? Bu daha zordur. Bugünkü (10 Haziran) Güneş tutulmasının, bir ateş çemberi olarak bilinen muhteşem halka şeklindeki evresi, Ay’ın yalnızca kuzey Kanada, Grönland, Arktik ve doğu Rusya’nın bazı bölgelerinden geçen dar gölge yolu boyunca kısa süreliğine görülebildi. Güneş tutulması, kuzey Asya, Avrupa ve ABD’nin bazı bölgeleri de dahil olmak üzere daha geniş bölgelerden de, kısmi olarak görüldü.

10 Haziran 2021 Günün Astronomi Fotoğrafı (NASA APOD)

📸 Kaynaklar ve Katkıda Bulunanlar:
Görsel Kaynağı & Telif Hakkı: Vincenzo Mirabella
Çeviren: Ege Can Karanfil
Çeviri Editörü: Eda Alparslan

🔗 Tüm APOD içeriklerini görmek için:
https://evrimagaci.org/apod
Avc1 _
Avc1 _
101K UP
Bilimsel kaynaklara dayanan simülasyon yazılımcısıyım 1 gün önce Sen de Cevap Ver
Bu soru, Yusuf Asaf Güven tarafından sorulmuştur.
İnsan nedir? İnsan sevebilir mi?
İnsan nedir? İnsan sevebilir mi?

Sevgi gibi çoğu zaman bildiğimiz ama temelinde ne olduğunu anlamadığımız kavramlar vardır. Sevginin ne olduğundan bahsetmek için Matrix 3 Revolutions filminden bir alıntı yapmak isterim:

Program: "Bir programın sevgiden söz ettiğini duymadın."

Neo: "Evet, sevgi insanlara özgüdür."

Tüm Reklamları Kapat

Program: "Sevgi bir kelimedir. Önemli olan kelimenin vurguladığı bağlantıdır."

(Matrix 3 Revolutions)

Sevgi bizler için bir bakıma bağlanma gerektirir. Bu bağlanma sonucu varlığı ile mutluluk hormonları salgılatır. Evet insanlar sevebilirler. Bazen yanlış anlaşılsa da sevgi, temelinde varlığı için mutluluk duymamız yeterdir. Bir "şükür" sebebidir.

Sadece insanlar değil hayvanlar da sevebilir. Onların da bizler gibi aynı hormonları paylaştığını söyleyebiliriz. Onların da var olduğu için sevdikleri şeyler vardır. Bazen başka bir hayvan arkadaşları gibi. Dostunun yokluğunda derin üzüntü yaşayan bir sürü hayvan örneği var. Sonucunda onlar bile depresyon, iştahsızlık ve mutsuzluk çekebilirler. Temelinde sevgi vardır. Sevdiğimiz şeylerin yokluğunda üzülürüz. Bu doğal içgüdüdür.

Tüm Reklamları Kapat

İnsan, gerçek olmayana sevgi besleyecek türde bir canlıdır. Kendi düşlerine ve hayallerine bağlanabilir. Onları sevebilir. Şiirinizdeki gibi var olmayanı sevebilir. Üzüntü de bundan gelir. Gerçek olmayanı sevmekten. İnsanlar ilişkilerine hep sevebileceği açılardan bakmayı tercih etmiştir. Bundan dolayı o ilişkilerde de mutsuzlardır. Çünkü gerçek olmayanı sevmeye çalışırlar.

Kısacası, insan gerçek olmayanı bile sevmeye gayret eden bir canlıdan fazlası değildir. Trajikomiktir, Özdemir Asaf'ın güzel bir şiiri vardır. Açıklamam gerekirse, günün sonunda analiz vaktimiz geldiğinde gerçeklerle yüzleşiriz. Bundan dolayı gecelerin ayrı bir hüzün duygusu vardır. Sevdiğimizden uzak olduğumuzu hatırlatır bizlere. İşte o dize:

Gece midir insanı hüzünlendiren, yoksa insan mıdır hüzünlenmek için geceyi bekleyen?

Özdemir Asaf

4
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Gözlemi
Huseyin Atalay
Gözlemi Yapan 5 gün önce
4
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.

Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.

Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.

Hanife Özsoy
Hanife Özsoy Seslendiren 15 Ekim 2021 14:10
19 Şubat 1964’de Washington’da doğdum. Yedi yaşımdayken ailemle birlikte Hawaii'nin en büyük adasında, küçük bir kasaba olan Hilo'ya taşındık. Müthiş...
39
İnceleme
Ayşenaz Subaşı
İnceleyen10 1 gün önce
Beni en çok etkileyen korku filmlerinden biridir. Belki de çok rahatsız edici bir korku filmi olmasına rağmen renkli, canlı ve hayat dolu bir dış görünüşe sahip olduğu için böyle hissettirmiştir.
Bu film, insan beyninin ne kadar etkilenebileceğini, ruhun nasıl paramparça edilebileceğini mükemmel bir şekilde anlatıyor. Filmdeki ince manipülasyonları ve ana karakterlerin farkında bile olmadan düştükleri durumu izlemek inanılmazdı. Kesinlikle izlenmesi gereken bir film.
Film
7.3/10
(10 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : Midsommar
Yönetmen: Ari Aster
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Engincan Algül
İnceleyen 6 Mart
Dönemine göre (Yıl : 1957) aşırı iyi bir film ve baya sevdiğim film
9.8/10
(154 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : 12 Angry Men
Yönetmen: Sidney Lumet
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
8
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı Akademi

Evrim Ağacı Akademi'yi kullanarak kendini Genel Biyoloji konusunda geliştirebilirsin.

Blog Yazısı
Sinan Kuday
Sinan Kuday
52K UP
Blog Yazarı 10 dk.

Genç bir bilim insanı adayıyken "Bilim ve Teknik" dergisinde okuduğum bir makale hem merakımı arttırmış hem de bilimden nasıl keyif alabileceğimi göstermişti. Henüz konuya hiçbir yazar değinmemişken bir an önce yazmak istedim. Makalede (orijinal yazıyı halen arıyorum) şuna benzer cümleler okuduğumda sesli gülmekten kendini alamamıştım:

"Afrika'da yaşayan Hotanto Kabilesi rakamları sadece 3'e kadar isimlendirmişti. Üçten fazlası onlar için çoktu. Yani orta yaşta bir kabile üyesi -bir Hotantot- yaşının kaç olduğunu sorduğunuzda size muhtemelen "Çok" yanıtını verecekti. El ve ayaklarındaki parmak sayılarını biliyorlar ama kullanma gereği duymuyorlardı. Dini inançlarını da düşünürsek üçten fazla sayı saymanın yanlış olduğunu düşündükleri için bu konuda çok sert olabiliyorlardı. Mesela aynı günde kaç öğün yediğini, kaç saat çalıştığını, kaç saat uyuduğunu sorarsanız ve "Çok" yanıtını alırsanız 4, 5, 6, ..vs. olduğunu ve bunun onun için gerçekten fazla olduğunu düşünebilirsiniz. Çünkü sonuçta bir kabileden bahsediyoruz ve günlük yaşamlarında mühendislik hesaplamalar yapmalarına gerek yoktu! Ama örneğin kabilede nüfus, silah veya mal sayımı yapıldığında çıkacak sonuç traji komik olacaktı: Çok! Çok! Çok! Sakın onlara 3'ten fazla sayının olduğunu da öğretmeye kalkmayın. Bu büyük ukalalık olurdu! Söylediğim gibi töre cinayetine kurban gidebilirdiniz!"

10
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close