Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Yusuf Asaf Güven
5 gün önce
Hayatını ortaya koymadığın sürece hayatını kazanamazsın.
1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Blog Yazısı
Dılbaz Yenisoy
Dılbaz Yenisoy
204.8K UP
Blog Yazarı 1 dk.

Meraxes gigas 4 ton'dan fazla ağırlığa ve 10 ila 11 metre arasında bir beden uzunluğuna sahiptir. Ayrıca 1.23 metrelik bir kafatasına sahip. Fosili ise Arjantin'de kefşedildi, ismindeki "Meraxes" Georg R. R. Martin'in ünlü eseri olan Buz ve Ateş'in şarkısı'ndan, bir ejderhadan esinlenerek verilmiştir. Antik Yunancada "gigas" sözcüğü, devasalığı ifade ettiği için sonuna ise bu isim eklenmiştir. Son olarak Meraxes gigas'ın ön kollarının küçülmesi sebebi ile, dört ayrı soy ağacında görülen yakınsak evrime sahiptir.

Meraxes gigas, Arjantin'in Patagonya bölgesinde Turonian zamanında bir çok dinozor ile beraber yaşadı. Beraber yaşadığı dinozorlar arasında Argentinosaurus, Mapusaurus ve Skorpiovenator gibi dinozorlar da yer almaktaydı.

10
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Kemal Cihat Toprakçı
Yazar 26 Haziran 2011 10 dk.

Bildiğimiz üzere ışık hızı, evrendeki en yüksek hızdır ve modern fizik dahilinde bu hız sınırı hiçbir cisim tarafından, asla aşılamaz. Ancak Teorik olarak mümkün olmasa da, hayal gücümüzü sınırlandırmayalım ve bir otomobilin içinde 300.000 km/sn'lik bir hızla seyrettiğimizi düşünelim. Bu hız ile giderken aracımızın farlarını açarsak ne olur? Normalde duran bir arabanın farlarından çıkan ışık, ışık hızında araçtan uzaklaşır. Ancak araç ışık hızında hareket ediyorsa, bu defa ışık nasıl gözükecektir? Yine ışık hızında mı araçtan uzaklaşacaktır? Bu durumda arabamızın farlarından çıkan ışık, ışık hızını aşmış mı olur? Bu soru bize başta bir paradoks gibi gözükse de, Özel Görelilik Teorisi'nin temel ilkelerini anladığımız ve öğrendiğimiz zaman, sorunun basit bir cevabı olduğunu görürüz. Gelin hep birlikte inceleyelim.

Görelilik Kuramı:

168
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Furkan Aktepe
Furkan Aktepe
34.2K UP
Yazar 30 Temmuz 2020 20 dk.

Bu yazımızda; köpük baloncuklarının geometrisini gözlemlemekten mikroorganizmaların yapısını anlamaya kadar evrendeki birçok fenomene ve Antik Yunandan beri ünlü astronomlardan fizikçiler ve biyologlara kadar birçok bilim insanının çalışmalarına ışık tutan Eşçevre Problemi (İng: "Isoperimetric Problem") üzerinde duracağız. Bu probleme cevap vermek isteyen matematikçilerin çalışmalarını ve problemin fizik alanındaki bazı uygulamalarını inceleyip, Eşçevre Eşitsizliğinin (İng: "Isoperimetric Inequality") iki boyutlu reel uzay için ispatını vereceğiz.

Tolstoy’un "İnsana Ne Kadar Toprak Lazım?" isimli eserini okumuşsunuzdur. Uçsuz bucaksız bir arazinin sahibi ile, alacağı toprak konusunda anlaşan baş karakterimiz Pahom, belirlenen günün sabahında elindeki küreği ile heyecanla bu devasa arazinin ufuklarından güneşin doğmasını bekler. Anlaşma şöyledir: Gün doğumu ile yola çıkan Pahom, arazide ilerledikçe belirli aralıklarla toprağa çukur kazarak işaretler bırakacak ve gün batmadan önce, başladığı yere geri dönebilirse, kazdığı çukurlar sabanla birleştirilecek ve çizdiği sınır ile kapatabildiği kadar toprak parçası kendisine ait olacak. Ama gün batmadan önce başladığı noktaya geri dönemezse, hem toprak sahibi olma şansını kaybedecek hem de bütün parasını...

65
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 17 Ekim 2013 10 dk.

Evrimsel biyologlar ve paleontologların hummalı çalışmaları sayesinde, bugün bildiğimiz ve keşfettiğimiz türlerin istisnasız tamamının çeşitli evrimsel süreçlerden geçerek bugüne geldiklerini net olarak biliyoruz. Tekil olarak bazı türlerde elbette soru işaretleri, bilinmeyenler, gizemler bulunuyor. Ancak zaten bunlar da olmasaydı, bilimin ilerlemesi mümkün olmazdı. Fakat bu bilinmezlerin hiçbiri evrimsel biyoloji ile uyumsuz, evrimin gerçekliğine şüphe düşüren, evrim teorisini çürütebilecek nitelik ve nicelikte olan unsurlar değildirler. Zaten artık bu şekilde tekil örneklerle evrim teorisini çürütmek de olanaksızdır. Evrimin ise zaten çürütülemez bir doğa yasası olduğunu, evrim ile evrim teorisinin farklı konular olduğunu şuradaki yazımızda detaylıca ele almıştık; meraklı okurlarımız o yazıya göz atabilirler.

Bu hummalı çalışmalar sayesinde yapılan keşifler, bazı ilginç gerçekleri de ortaya çıkarmıştır. Bazı türlerin, bir vücutsal bütünlük olarak, eş zamanlı bir biçimde, tüm özelliklerinin aynı anda değişimiyle evrimleşmediği, bazı parçalarının farklı zamanlarda evrimleşerek, farklı nitelikler kazandığı anlaşılmıştır. İşte bu şekilde, türlerin farklı vücut parçalarının ya da görevlerinin, farklı hızlarda ve zaman dilimlerinde, her birinin ayrı ayrı, binlerce nesilde evrimleşmesine mozaik evrim veya modüler evrim adı verilir. Bu şekilde evrimleşen türlere ise mozaik türler veya modüler türler denir.

82
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 31 Mayıs 2011 43 dk.

Mutasyon, kelime anlamıyla genetik materyalde meydana gelen rastlantısal değişim demektir. Bu değişim, genetik dizideki bir nükleotidin bir başkasına dönüşmesi kadar basit olabileceği gibi, bir kromozomun baştan sona fazladan kopyalanarak sayısının artması kadar devasa da olabilir. Birçok mutasyon ise genellikle spesifik bir geni veya birkaç geni etkileyen boyuttadır.

Mutasyonları anlamak için, öncelikle mutasyonlarda gördüğümüz rastgeleliği anlamamız gerekmektedir. Fakat sadece rastgelelik üzerinden yapılacak bir mutasyon analizi yetersizdir; fayda/zarar dengesi, mutasyonların çeşitlerine örnekler, belirli mutasyonların elenmesinin güçlüğü gibi birçok konuyu öğrenmek gerekmektedir. Bu yazımız, ihtiyacınız olan temeli size fazlasıyla kazandıracaktır.

141
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Veli Sarıgül
Veli Sarıgül
153.9K UP
Yazar 6 gün önce 14 dk.

Bir zamanlar evrimsel biyolojinin temel yaklaşımlarından biri olarak kabul edilen Lamarkçılık, modern bilimin ilerleyişiyle birlikte uzun süre gözden düşmüş ve Darwinci evrim anlayışı tarafından gölgede bırakılmıştı. Ancak 21. yüzyılda epigenetik alanındaki hızlı ve şaşırtıcı gelişmeler, Lamarkçı düşüncenin yeniden gündeme gelmesini sağladı. Çevresel faktörlerin canlılar üzerindeki etkilerinin, gen ifadesini düzenleyen epigenetik mekanizmalar yoluyla nesilden nesile aktarılabileceği fikri, Lamarkçılığın çağdaş bir yorumla yeniden değer kazanmasına yol açtı.

Epigenetik araştırmalar, genetik materyalin yapısını değiştirmeden, çevresel uyaranların genlerin işleyişini etkileyebileceğini ve bu değişikliklerin kalıtılabileceğini göstermektedir. Bu durum, Lamark’ın, çevreye uyum sağlama sürecinde edinilen özelliklerin bir sonraki kuşağa aktarılabileceği yönündeki iddialarını hatırlatıyor. Geçmişte “kullan ya da kaybet” prensibiyle tanımlanan Lamarkçı mekanizmalar, artık moleküler düzeyde çok daha ince elenip sık dokunulmakta ve çevresel etkilerin genetik ifadeyi nasıl kalıcı bir şekilde şekillendirebileceği üzerine yoğunlaşılmaktadır.

15
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 1 Ocak 2019 1 dk.

Evren'in devasa boyutlarıyla kıyaslanacak olursa Samanyolu Galaksisi ufacık, Güneş yok denecek kadar küçük; Dünya ise devasa bir hangar içindeki en ufacık toz zerresi kadar bile büyük değil! Ancak bu Dünya, bu yıldız sistemi, bu galaksi şu anda sahip olduğumuz her şey. Dolayısıyla onların hareketleri ve bu sırada Evren'de yaşananlar biz insanlar için her şeye bedel.

Geçen yılın başından, bu yılın başına kadar geçen yaklaşık 365 günlük zaman diliminde olan 5 önemli olay şöyle:

58
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Zişan Yalçıntaş
fikir belirtmek istedim 1 gün önce Sen de Cevap Ver

Termodinamik olarak, ayrılmış sistemin ayrılmamış sistemden daha düşük serbest enerjiye sahip olduğunu ve bu nedenle ayrılmış halde kalmasının termodinamik olarak daha kararlı olduğunu söyleyebiliriz. Maddenin ayrılmasıyla kazanılan entropi, maddenin yüzeyinde atomik bağların kopması nedeniyle oluşan entalpi kaybını telafi eder. Kesildikten sonra birçok metalin yüzeyi atmosferle hızla reaksiyona girerek malzemeyi pasifleştiren bir metal oksit oluşturur, yani malzeme ilk kesildiğinde oluşan koordinasyonsuz atomlar hızla oksijen ve su ile koordinasyon sağlar. Malzemeyi ısıtıp yüzeyindeki oksit tabakasını (ve CO, NO, H2O ve H gibi diğer kirletici molekülleri) kaldırırsanız, iki levhayı tekrar birbirine yapıştırmaya başlayabilirsiniz (bu, iş-enerji gerektirir).

Ancak, katı maddelerin çoğunun atomik olarak pürüzsüz arayüzleri yoktur. Bu maddeler, birçok kusur (örneğin, yetersiz koordine olmuş veya eksik atomlar) içeren pürüzlü yüzeye sahiptir.[1]

Tüm Reklamları Kapat

0
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Farabi Orhan
Seslendiren 3 Mayıs 2023 3:58
Birkaç yüz yıl yaşayabilen tek bir karga türü dahi yoktur. Hatta kargalar, insan ömrünün yarısı kadar bile uzun yaşayamazlar. Bilinen onlarca karga (Corvus cinsi...
74
İnceleme
Mehmet Mert Demir
İnceleyen 1 gün önce
Beklenmedik bir son ve eşsiz alegoriye sahip film.7 günahın kişilere yüklenmesi katilin sadist değilde aşırı dindar olduğu için bu cinayetleri işlemesi bizlere farklı bir tema sunuyor aynı zamanda olayların geliştiği mekanların karanlık yapısı,diyaloglar size asla sıkılmayacağınız bir deneyim sunuyor
Film
9.4/10
(20 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Türü
İrem Kaplan
İrem Kaplan
141.5K UP
Türü Ekleyen 4 gün önce
Iguana cinsi, uzun kuyrukları ve güçlü bacakları ile bilinen büyük kertenkeleleri içerir. Tropikal ormanlarda yaşayan türleri hem ağaçlara tırmanabilir hem de yerde beslenebilir. Genellikle otçuldur ve parlak yeşil renkleriyle tanınır.
3
Yaşam Ağacı Gözlemi
Sema Başavcı
Gözlemi Yapan 5 gün önce Türkiye, İstanbul
13 yıldır aynı yerde yaşıyor ve doğayı gözlemliyorum. Üç yıl önce tek tük görürdüm. Bu yıl geçen yıla göre onlarca kat üremiş. Ateş böceği olduklarını sanmıştım ama Alev böcekleriymiş. Belki yeşil alan kalmadığı için sadece burada ürüyor ve yaşıyorlar olabilirler. Çok güzeller.
2
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ali Gazi Kavak
Ali Gazi Kavak
61.9K UP
Üye 6 gün önce 1 Cevap
Evrim Ağacının bir videosunda büyük kütleli karadeliklerin kendine radyasyondan bir kalkan yaparak madde alımını zorlaştırdığından bahsedilmiş. Bu karadelikler radyasyon yayarak kütle kaybediyor ve küçülüyorlar. O zaman şöyle bir soru ortaya çıkıyor: Büyük kütleli karadelik aldığı maddeden daha fazla radyasyon yayarak küçülüyorsa bu küçük kütleli karadelik artık daha az radyasyon yaymaz mı, böylece madde alımı eski haline döner ve karadelik tekrar büyür. Tıpkı soluk alıp verdiğinde akciğerinin büyüyüp küçülmesi gibi karadelikler de mi büyüyüp küçülüyorlar? Anladığım kadarıyla karadelikler etraftaki tüm maddeyi süpürürlerse ancak o zaman ölebiliyorlar.
260 görüntülenme
4
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Kaancan İncirkuş
Üye 24 Mart 2023 1 Cevap
Kitap okuma alışkanlığını yeni yeni edindim. Bilimede ilgim çok fazlaydı fakat bilimsel bir kitap hiç okumadım. Zamanın kısa tarihi ile başlasam bir sorun olur mu?
317 görüntülenme
1
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Bilim haberlerimizi ve diğer yazılarımızı Google Haberler'de görmek için bizi takip etmeyi unutmayın.

Daha Fazla İçerik Göster
Keşfet
Ara
Yakında
Sohbet
Agora

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close