Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Hakan Orhan
Hakan Orhan
59K UP
Uyarlayan 2 gün önce 4 dk.

Yaklaşık yüz yıl önce, 29 Mayıs 1919'da bir güneş tutulması sırasında yapılan ölçümler, Einstein’ın genel görelilik teorisini doğruladı. Bundan daha önce ise Einstein, ışığı anlama biçimimizi kökten değiştiren özel görelilik teorisini geliştirmişti. Bu teori günümüzde bile parçacıkların uzayda nasıl hareket ettiğini anlamamıza rehberlik ediyor ki bu da uzay araçlarını ve astronotları radyasyondan korumak için hayati bir araştırma alanı.

Özel görelilik teorisi, ışık parçacıklarının, yani fotonların boşlukta saatte yaklaşık 1.079.252.848 km gibi sabit bir hızla yol aldığını gösterdi. Bu hız, ulaşılması son derece zor ve de bu ortamda aşılması imkânsız bir hızdır. Ancak uzayın her yerinde, kara deliklerden Dünya’ya yakın çevrelere kadar parçacıklar gerçekten inanılmaz hızlara çıkmaktadır; bazıları ışık hızının %99,9’una kadar ulaşmaktadır.

4
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Eser
Ece Müker
Ece Müker
510K UP
Eseri Ekleyen 6 gün önce Film
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 8 Mayıs 2011 30 dk.

Kanser, en yalın anlamıyla, kontrolsüz hücre bölünmesi demektir. Hücreler, sürekli olarak belirli bir döngü içerisindediler. Hayatlarının çoğu "interfaz" denen ve "hücre içi sıradan olayların yapımı ve bir sonraki bölünme için iç hazırlıklar" olarak tanımlayabileceğimiz evrede geçirirler. Daha sonradan, DNA'dan "emrin gelmesiyle" (daha doğrusu belirli bir yüzey alanının hacme oranı değerine veya belli başlı bazı diğer kriterlere eriştikten sonra meydana gelen biyokimyasal geri bildirim sayesinde DNA'nın tetiklenmesiyle) hücre bölünmesi için özel çalışmalar başlatılır. Sırasıyla profaz, metafaz, anafaz ve telofaz evrelerinden geçerek hücre bölünmesi gerçekleşir.

Ancak işler, bizlerin lisede öğrendiği kadar basit değildir. Hücrenin normal yaşamı ve bölünme öncesi, sırası ve sonrasında pek çok zincirleme tepkimeler (İng: "cascade") meydana gelir. Bunlar, çeşitli enzim ve proteinlerce denetlenirler. Her bir faz arası geçiş, farklı metotlarla kontrol edilir. En nihayetinde ise önce DNA bölünür, telofazın son kısmında ise hücre bölünmesi gerçekleşir ve sonuç olarak tek bir hücreden, iki hücre (mayoz durumunda peşisıra iki bölünme sonucu önce iki, sonra dört hücre) meydana gelir.

143
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
0
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Kasım Aydın
Yazar 25 Ocak 2023 8 dk.

İnisiyasyon (kabul töreni), sözlük anlamı olarak, özel bir seremoni ile bir kimseyi resmi olarak bir gruba tanıtma ya da bir genci yetişkinliğe hazırlama anlamına gelmektedir.[1] İnisiyasyon ritüellerinde kişi, ritüelin yapıldığı zamana kadarki bir süreci (doğum, ergenliğe erişme, evlenme, ölüm vs.) tamamlamış olup yapılan ritüelle birlikte yaşamında yeni bir aşamaya geçmektedir. Bundan dolayı inisiyasyon törenleri, insan hayatlarının spesifik dönemlerinde gerçekleşmektedir. Bu durum ise inisiyasyon ritüellerinin değerini arttırmaktadır.

Bu tarz ritüellerin uygulanmasında toplumdan topluma farklılıklar görülebilir. Bu farklılıkların en temel sebepleri arasında coğrafya, iklim, mensup olunan din ve etkilenilen kültürler yer almaktadır. "İlkel" olarak adlandırılan toplumlardan günümüzün "modern" toplumlarına değin çeşitli değişimlere uğramasına karşın, inisiyasyon ritüellerinin izlerini bugün bile hemen hemen her toplumda görmekteyiz. Daha "modern" toplumlarda süregelen bu törenlere örnek olarak bebek vaftizini veya sünnet uygulamasını örnek olarak gösterebiliriz.

41
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Yusuf Bedirhan
İnceleyen 8 dakika önce
Bu sene yıldırım atamadılar ama ellerinde mızrak ile geziyorlar…
Yıldırım istiyoruz babbaaaa!
Film
4.8/10
(4 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
0
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ozan Zaloğlu
Ozan Zaloğlu
313K UP
Çeviren 23 Ekim 2016 3 dk.

Fizikçiler, yeni bir atomsal çekirdek şeklinin varlığını onayladılar ve bunun simetrik olmadığı gerçeği, Evren'imizi açıklayan temel fizik kuramlarına meydan okuyor. Fakat bu kulağa geldiği kadar kötü değil, çünkü keşif, bilim insanlarına kuramsal fizikteki en büyük gizemlerden birini (bütün bu karanlık maddenin nerede olduğunu) çözmelerinde yardımcı olabilir ve ayrıca zamanda geriye gitmenin neden aslında imkansız olabileceğini açıklayabilir. İskoçya'daki West Üniversitesi'nden Marcus Scheck, BBC News'a şöyle konuşuyor: 

Yakın zamana kadar, atom çekirdeklerinin sadece üç şekle sahip olduğu sanılıyordu: küresel, disk veya oval şeklinde. Bu şekiller, çekirdek içinde bulunan elektrik yükünün dağılımı ile oluşturuluyor ve belirli bir atom türündeki proton ve nötronların özel birleşimleri tarafından belirleniyor, bu ister bir hidrojen atomu, çinko atomu, ister laboratuvarda oluşturulmuş karmaşık bir izotop olsun. Bütün bu üç şeklin sahip olduğu ortak etmen, bunların sahip oldukları simetri ve bu, parçacık fiziğinde CP-Simetrisi olarak bilinen bir kuramla mükemmel şekilde birleşiyor. CP-Simetrisi, Evren'de var olduğu düşünülen iki simetri olan C-Simetrisi ile P-Simetrisi'nin birleşimidir.

23
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Aslı Ece Koçak
Ekleyen 16 Ağustos 2020 5 dk.

Gelişimsel bir bozukluk olan Asperger Sendromu (AS), Otizm Spektrum Bozukluğunun (İngilizce: ASD) bir alt çeşididir ve “yüksek işlevli” bir otizm formu olarak düşünülmektedir. [2] Bilişsel ve dilbilimsel gelişimler, ASD’nin diğer türlerinden temel olarak ayırt edici özellikleridir ve ayırt etmede bu iki gelişim rol oynar. Asperger terimi kullanılsa bile Otizm Spektrum Bozukluğu (OSB) içerisinde yer alır ve tüm otizm çeşitleri ayrı olarak kabul edilmemektedir. Ömür boyu süren Otizm gibi Asperger de hastalık değildir ve tedavi edilemez. Keza otizm spektrum bozukluğu olarak tanımlanan "spektrum" içerisinde keskin hatlar yoktur. Adı üzerinde "spektrum" zaten. Bu bireyler "hasta" olarak sınıflandırılmaz ve tanımlanması oldukça zor spektrumlardır. Fakat, Asperger sendromu sahibi bireylerin spektrumlarına bağlı olarak farklı seviyelerde ve türlerde ihtiyaçları bulunmaktadır. Uygun bir destek sayesinde semptomlarla başa çıkarak hayatlarını daha rahat bir şekilde sürdürebilirler. Hatta Celal Şengör gibi bazı bireyler akademik ve bilimsel açıdan üst düzey başarı elde edebilirler. Bu yüzden "hasta" değil de "farklı" olarak sınıflandırılmaları yönünde birçok görüş vardır.

Nörolojik bir bozukluk olarak kabul edilebilen asperger sendromunun nedenleri tam olarak bilinmemektedir. Fakat genetik ve beyin anormallikleri ile ilişkisi olduğu düşünülmektedir. Testleri ve değerlendirilmeleri tıbbi ve psikolojik uzmanlardan oluşan ekipler tarafından yapılmaktadır. Kişiden kişiye değişiklik gösteren bir spektrum olduğu için tanı koymak zordur, bu yüzden otizme göre daha geç teşhis edebilir. Hatta yetişkinlik dönemine kadar fark edilemeyebilir. [1] Fakat, genellikle 5-9 yaşları arasında teşhis edilebilir ve en erken 3 yaşında teşhis edilebilir. Bu konuda ebeveynlerin bilinçli olması erken teşhis için çok önemlidir. Çünkü çocuklarındaki sosyal gelişimi, alışılmadık dil kalıplarını ve tuhaf davranışlarını gözlemledikleri zaman profesyonel bir yardım almaları gerekmektedir. [4] Otizmden bir farkı ise konuşma becerileri ile ilgili daha az sorunları bulunmaktadır, fakat yine de dili anlama ve işlemede zorluklar ile karşılaşabilirler. [1]

71
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Zeynep Süter Görgüler
Yazar 6 Mayıs 2019 23 dk.

İnternet temelli yeni medya uygulamaları, bireylerin ve kurumların iletişim kurma pratiklerini ve aynı zamanda bilginin üretim ve tüketim süreçlerini, çevrimiçi ortama taşıyarak ağ tipi yeni bir toplum modeli inşa etmektedir. Türkiye’nin içerisinde bulunduğu Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi tarafından oluşturulan İnternet Kullanıcıları İçin İnsan Hakları [Human rights for internet users] (2014) başlıklı kılavuzda, kültürel/bilimsel üretim pratiklerine yön veren düşünce ve ifade özgürlüğü, bilgiyi (yeniden)- yaratma/paylaşma araştırma ve kültür eserlerine erişim özgürlüğü, açık veri kaynağı oluşturma ve serbest lisanslama gibi demokratik değerler öne çıkmaktadır. Araştırma kapsamında, çeviri ve yeniden çeviri hareketi, bilginin yeniden üretim eylemine dönüşmektedir.

Bu çalışmanın amacı, Evrim Ağacı adlı açık bilim topluluğu tarafından Darwin teorisine ve uygulama alanlarına ilişkin yürütülen yeniden çeviri hareketlerine yönelik netnografik bir çözümleme gerçekleştirmektir. Araştırmanın birincil dayanağını oluşturan Çeviri Sosyolojisi yaklaşımı bağlamında John Heilbron ve Gisèle Sapiro, çeviriyi toplumsal bir pratik ve uluslararası düzlemde gerçekleşen kültürel değiş-tokuşların itici gücü olarak ele almak gerektiğine dikkat çekerek, çeviri pratiğine katılan birey ve kurumlardan oluşan tüm eyleyicilerin çeviri çözümlemelerine dahil edilmesinin zorunluluğuna vurgu yapmaktadırlar (2008: 43). Çeviri Sosyolojisi, çeviri ürünün nasıl ortaya çıktığı ve arkasında görünmeyen yapıların nasıl işlediği ile eyleyicilerin neyi/nasıl deneyimledikleri üzerine yoğunlaşmaktadır (Demirel Bogenç, 2014: 408-409). Çevirinin, farklı gerçeklik düzlemlerinde üretilen ve çoklu mekanizmaların bir arada işlediği bir eylem şekli olduğunu kabul eden Çeviri Sosyolojisi, bu sürecin oluşmasında iş başında olan toplumsal değişkenleri teşhis etme görevini üstlenmektedir. Ağ temelli yeni toplumsallıkların (Castells, 2010, 2015; Gerbaudo, 2012), çeviri alanı üzerinde yarattığı karşı konulamaz etkilerine yakından bakıldığında, çeviri alanında yaşanan toplumsal dönemeçle birlikte ortaya çıkan dijital açılımın önemi giderek artmaktadır. Bununla birlikte, dijital ortam (yeniden)- çeviri pratikleri kapsamında öne çıkan kavramsallaştırmalar, bu doğrultuda çalışmanın ikincil düzlemdeki kavramsal altyapısını oluşturmaktadır. 

69
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Ayşe Alaca
Ayşe Alaca
3,240 UP
Çeviren 14 Ağustos 2018 11 dk.

İklim değişikliği ile ilgili her türlü eylem adalet ve bireylere, milletlere, kuşaklara ve doğanın geri kalanına karşı sorumluluk gibi etik meselelerle karşı karşıyadır.

İklim değişikliği, bugün dünyanın karşı karşıya olduğu en zorlu konulardan biridir. Burada, etik analizlerin hem iklim probleminin doğasını hem de olası çözümler ile ilgili kısıtlamaları anlamamıza nasıl yardımcı olabileceğini göstermekteyiz (Vanderheiden 2008, Gardiner ve ark. 2010, Arnold 2011). Bunu yaparken, iklim değişikliğinin temel değerleri nasıl tehdit ettiğine ve bu konuda sergilenecek eylemlerin adalet ve sorumlulukla ilgili ciddi endişeleri nasıl gündeme getireceğine odaklanacağız.

48
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 4 Eylül 2018 7 dk.

Günümüzde tıp doktorluğunun en saygın dallarından birisi kuşkusuz cerrahlıktır. Öte yandan klasik halk zanaatinin en önemli parçalarından birisi berberliktir. Peki bundan birkaç asır önce, bu ikisinin aynı meslek olduğunu biliyor muydunuz?

Berber-cerrahlık, kökenleri 13. yüzyıla kadar takip edilebilen bir meslektir. Bu dönemde şehirler henüz oldukça küçüktü ve birçok "popülasyon merkezi"nin kendisine ait bir hekimi ve hamamı ("banyo evi") bulunuyordu. İşte berber-cerrahlar, bu mini-şehirlerde görevlerini icra eden, hem saç ve sakal kesip, peruk takımı gibi kozmetik prosedürleri uygulayan, hem de kırık-çıkık düzeltme, ot-temelli tedaviler uygulama, kanama durdurma, diş çekimi, katarakt temizleme, kangrenli uzuvlara ampütasyon gibi çeşitli cerrahi operasyonları gerçekleştiren uzmanlardı. Ayrıca kupalama ve sülük tedavisi gibi sahtebilim uygulamaları da bu dönemde berber-cerrahlar tarafından uygulanıyordu. Bu kişilere "uzman" diyoruz; çünkü berber-cerrah olmak için bir kişinin 7 yılı bulabilen süreler boyunca çıraklık yapması gerekiyordu. Bu, birçok diğer meslekten daha uzun bir eğitim dönemi demektir.

123
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Beste Zorlu
Beste Zorlu
150K UP
Uyarlayan 2 gün önce 3 dk.

Doğada canlı gruplarının avcılarına karşı geliştirdiği farklı savunma mekanizmaları mevcuttur; kamuflaj, mimikri, çeşitli özelleşmiş yapılar ve zehir bu savunma başında gelir. Bu mekanizmaların arasında doğası sebebiyle en çok çalışılan ve merak uyandıran başlık zehirdir.[1][2]

Özellikle bazı canlı grupları zehirleri nedeniyle "en çok korkulan", "en tehlikeli" gibi isimlerle anılır olmuştur. Bazı böcekler, örümcekler, kurbağalar, yılanlar, kaplumbağalar zehirlidir ve her biri yaşadığı habitatın coğrafyasına göre farklı kimyasal içerikli zehirlere sahiptir. Bu başlıklar içerisinde yılanların zehirleri en tehlikelilerden biri olarak kabul görür.

5
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Skilla ve Haribdis Arasında: Çifte Kozmik Keşif

Bu gök cismini tanımlayabilir misiniz? Bu muhtemelen mümkün olmayacaktır, çünkü görmüş olduğunuz bu görsel yeni bir keşfe ait. Büyük kütleli yıldızlar, çekirdeklerinde ağır elementler oluştururlar ve birkaç milyon yıl sonra da güçlü süpernova patlamaları eşliğinde yaşamlarına son verirler. Bu kalıntılar nispeten hızlı bir şekilde soğuyup söndüklerinden bu süreçte kendilerinin tespit edilmeleri zorlaşır. Amatör uzay fotoğrafçılarından oluşan kararlı bir ekip, bu tür soluk ve kaynağı bilinmeyen süpernova kalıntılarını ortaya çıkarmak adına bazı uzay taramaları gerçekleştirdi. Bunun sonucunda da adını mitolojik Etiyopya kralından alan Kral (Lat: "Cepheus") takımyıldızında sönük bir şekilde parlayan ve keşfedenler tarafından Skilla (Lat: "Scylla") olarak adlandırılan süpernova kalıntısı G115.5+9.1'e dair ilk görüntüler elde edildi. Görselde bu kalıntıdaki hidrojen atomlarından gelen ışımaların kırmızı renkte, oksijen atomlarından gelen ışımaların ise mavi tonlarında gösterildiğini görüyoruz. Üstelik görselin sağ üst tarafında da henüz tanımlanmamış, soluk bir gezegenimsi bulutsu adayı yer alıyor. Mitolojik gelenek uyarınca bu bulutsuya Homeros'un Odisseia Destanı'ndaki "Skilla ve Haribdis arasında kalmak" (Türkçedeki "iki arada bir derede kalmak") şeklindeki antik Yunan ifadesine bir gönderme olarak Haribdis (Sai 2) adı verildi.

9 Haziran 2025 Günün Astronomi Fotoğrafı (NASA APOD)

📸 Kaynaklar ve Katkıda Bulunanlar:
Görsel Kaynağı: M. Drechsler, Y. Sainty, A. Soto, N. Martino, L. Leroux-Gere, S. Khallouqui, & A. Kaeouach; Metin: Ogetay Kayali (Michigan Tech U.)
Çeviren: Osman Akman
Çeviri Editörü: Tolunay Dündar

🔗 Tüm APOD içeriklerini görmek için:
https://evrimagaci.org/apod
Evrim Ağacı'na Destek Ol
İnceleme
Efekan Remzi Bahar
İnceleyen10 27 Ocak 2022
Bir bilim-kurgu klasiği... Bu kadar övgüyü ve yüksek puanı hakedeen bir film
9.5/10
(42 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : 2001: A Space Odyssey
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
4
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tolunay Dündar
Çeviren 1 ay önce
Satürn'ün kulakları nerede? Satürn'ün halkaları, 1610'da Galileo tarafından keşfedilmiştir. Ancak bu keşfi Lipperhey'in yeni icat etmiş olduğu teleskobu denerken gerçekleştiren Galileo, o esnada bu halkaların ne olduğunu bilmediğinden onları “kulaklar” olarak adlandırmıştı. Bunun üzerine 1612'de Satürn'ün kulaklarının esrarengiz bir şekilde ortadan kaybolmasıyla birlikte bu bilinmezlik daha da derinleşmişti. Günümüzdeyse bu kayboluş hikâyesinin tüm detaylarına hâkimiz. Aslında gerçekleşen şey özetle Satürn'ün halkalarının, Dünya'dan bakıldığında görülemeyecek kadar incelmiş olmasıydı. Bu dramatik olay, Satürn'ün de tıpkı Dünya gibi eğime bağlı olarak mevsimler geçiriyor olması nedeniyle her 15 yılda bir tekrar eder. Bu da Satürn'ün Güneş etrafında dönerken kendisinin ekvatoru ve halkalarının Güneş ve iç Güneş Sistemi'ne doğru belirgin bir şekilde eğilerek kolaylıkla görülebilir olmasını sağlarken diğer yörünge konumlarından ise neredeyse hiçbir şekilde görülememesine yol açar. Brezilya'nın Brasilia kentinden çekilen bu fotoğraf serisi, söz konusu döngüyü açık bir şekilde gözler önüne sermektedir. Üstte yer alan, halkanın hayli belirgin olduğu görüntü 2020'de, altta yer alan halkasız görüntü ise 2025'in başlarında çekilmiştir.
3
0 Yorum
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Türü
Pelin Yaşar
Pelin Yaşar
105K UP
Türü Ekleyen 2 gün önce
Melanargia larissa, Nymphalidae familyasına bağlı, genellikle kara ve beyaz desenli kanatlara sahip bir kelebek türüdür. "Dama kelebeği" olarak da bilinir. Türkiye'de yaygın olarak step ve dağlık bölgelerde, özellikle 1000 m üzeri rakımlarda görülür. Tırtılları buğdaygil familyasındaki bitkilerle beslenir. Kanatlarındaki göz benekleri ve dama desenleriyle kolayca tanınır.
3
Discord
Bilimler Köyü
Etkinliği Ekleyen 3 hafta önce İzmir₺9.000,0015 Haziran
Sanat, Origami ve Matematik: Geometrik Bir Yolculuk
15 Haziran 2025 15:00 tarihinden 22 Haziran 2025 12:00 tarihine kadar.

Bu etkinlik, sanat, origami ve matematik arasındaki derin bağı keşfetmeyi amaçlamaktadır. Sanatın estetik ve yaratıcı yönü ile matematiğin analitik ve sistematik yapısını bir araya getirerek, katılımcılara farklı bir bakış açısı kazandırmayı hedeflemektedir. Altın oran, simetri, fraktallar ve mandala çizimi gibi konularla matematiğin sanattaki izlerini takip edeceğiz. Origami ile Platonik cisimleri katlayarak geometrik yapıları anlamlandıracağız. Düğüm teorisi ve yüzeyler üzerine çalışmalar yaparak matematiğin geometrik topoloji alanındaki konulara odaklanacağız.

Katılımcılarla birlikte, soyut matematiksel kavramları uygulamalı çalışmalarla deneyimleyerek teorik bilgileri sanatsal ve uygulamalı çalışmalarla pekiştireceğiz. Analitik ve yaratıcı düşünme becerilerini geliştirmek isteyen herkes için ilham verici bir etkinlik!

Devamını Göster
2
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Nevzat Keskin
Seslendiren 3 gün önce 8:17
Demokrasi, modern ülkeler için fazlasıyla el üzerinde tutulan bir konudur. Demokrasinin anavatanı olan Antik Yunan da demokrasiyle adeta eş anlamlıdır....
6
Söz
Evrim Ağacı
Alıntıyı Ekleyen 14 Şubat 2019
Bir ulus özgürlüğünü bir günde yitirip, bir asır özlemeyebilir.
Bu alıntı Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
21
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close