Elinizdeki sıradan bir taşla deney yapalım. Arkadaşlarınızla aranızda kim daha uzağa atabilir diye bir yarış düzenlediğinizi düşünün. Belki de en kuvvetli olanın kazanacağını düşünüyorsunuz. Fakat burada güç kadar zeka da devrede. Çünkü taşı atarken kullanacağınız yöntem, belki de onu uçuracak en büyük güç olacak. Peki sıradan bir taş atmanın roket bilimi ile ne ilgisi var? İşin içine girince, taş atmanın bir roketin uzaya fırlatılmasıyla ne kadar çok ortak noktası olduğunu görebiliriz.
Her şeyin bir bilimi vardır ve evet, taş atmanın da bir bilimi var. İşte burada devreye fizik kanunları giriyor. Bir taşın havada nasıl ve ne kadar süreyle kalacağını ve nihayetinde ne kadar uzağa gideceğini belirleyen pek çok değişken var. İlk olarak, Taşın elden çıktığı zamanki ilk hızı taşın havada ne kadar süre kalacağını belirlediği gibi ne kadar uzağa gideceğini de belirler. Ancak önemli diğer faktör taşın hangi açı ile atıldığıdır. Zemine dik hayali bir çizgi ile zemin arasını eşit iki alana bölen 45 derecelik açı ile taş hem havada en uzun süre kalacaktır hem de en uzağa gidecektir.