Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Kafana takılan neler var?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Sosyal
Makaleler
Eda Alparslan
Aktaran 5 gün önce 4 dk.

OpenAI'ın GPT4-o'su veya StabilityAI'ın Stable Diffusion'u gibi üretken yapay zekâ modelleri kod, metin, resim ve video üretmekte şaşırtıcı derecede yetenekli. Ancak bu modelleri eğitmek o kadar büyük miktarda veri gerektiriyor ki yapay zekâ mühendisleri şimdiden teknik sınırlamalarla karşılaşmaya başladı ve yakında model eğitmek için veri bulamayabilirler!

Bu veri kıtlığı durumunda, yeni nesil yapay zekâ modellerini eğitmek için sentetik veriler kullanmak teknoloji endüstrisi için cazip bir fikir olabilir. Yapay zekâ tarafından üretilen veriler gerçek dünyadan alınmış verilere göre çok daha ucuz ve sınırsız şekilde üretilebilir; başka yapay zekâ modellerini eğitmekte kullanılabilirler. Ancak bu da tıbbi verilerin kullanıldığı durumlar gibi bazı senaryolarda güvenlik riskleri teşkil eder. Öte yandan bazı durumlarda ise sentetik veri kullanmak modelin performansını artırabilir.

23
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Alper Kaan Selçukoğlu
Yazar 6 gün önce 7 dk.

Bakteriyolojihane-i Şahane, diğer adıyla Bakteriyolojihane-i Osmani, bakteriyoloji eğitimi veren; insan ve hayvan sağlığını koruma, salgın hastalıkları önleme amacıyla aşı ve serum üreten bir merkez olarak kurulmuştur. Bu önemli kurumun oluşumunda biyoloji biliminin öncülerinden Louis Pasteur ve onun izinden giden "Pastörcüler"in büyük etkisi bulunmaktadır.[1]

Osmanlı İmparatorluğu denildiğinde genellikle akla muhteşem saraylar, güçlü padişahlar, kültürel zenginlik, geniş topraklar ve etkileyici askerî zaferler gelse de Bakteriyolojihane-i Şahane, Osmanlı İmparatorluğu'nda atılan bilimsel atılımlardan bir tanesidir. Türklerde bilimsel gelişmeler bazen zorunluluklardan bazen de ileri görüşlü aydınların çabalarıyla mümkün olmuştur. Bakteriyolojihane-i Şahane, zorunlu bir ihtiyaç neticesinde kurulmuştur. Bu yazıda, pek bilinmeyen bu kurumu detaylarıyla inceleyeceğiz.

23
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Arda Ateş
Arda Ateş
213K UP
Yazar 28 Mart 2019 17 dk.

Kendimiz dışındaki herhangi bir insanla iletişim kurmak, yani sosyal temaslarda bulunmak için karşıdaki bireye hissettiklerimizi ifade edebilmek ve onun hissettiklerini anlayabilmek gibi bazı duygusal yeteneklere ihtiyacımız vardır. Bu karşılıklı duygusal aktarım üretilen sesler, kelimeler, yüz ifadeleri ya da beden dili yoluyla gerçekleşir.

Bahsedilen aktarım yolları arasında güvenilirlik açısından bazı niteliksel ve niceliksel farklar vardır. Bir birey duygularını çevreye yansıtmak istemediği zaman konuşmasını ve bedensel hareketlerini kolaylıkla kontrol edebilir çünkü bu iki araç bilinç yoluyla kullanılır ve günlük hayatta bunun pratiğini sürekli yaparız. Dolayısıyla bu araçlar yoluyla bize yansıtılan verileri yorumlarken yeterince güvenilir sonuçlar alamayız. Fakat konu yüz olunca işler biraz daha netleşmektedir çünkü yüzdeki kaslar bir duygu hissedildiği anda istemsiz olarak harekete geçer ve kontrol edilmeleri çok daha zordur. Hatta ustalıkla kontrol edilseler bile hissedilen duyguya dair bazı ipuçları bırakırlar.

85
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Eren Kezek
Normal bir Öğrenciyim. Bursada 15 yıl yaşadım 2 gün önce Sen de Cevap Ver
Bu soru, Deren Derin tarafından sorulmuştur.

Şimdi İlk başta ben bir lise öğrencisiyim Bursada 15 yıl yaşadım Bu şahsi bir fikrim yani görüşüm. İlk önce Beynin yapısını bilmek gerekir, İnsan beyni O kadar karmaşık ki bir Biyoloji Profesörünün bile Tümünü zar zor anlayacığı Hayati bir organ. Peki bu rüyalar dediğimiz şey Aslında Beynimizin Düşüncesi. Yanlış anlatmıyorum Bu bizim düşüncemiz dermiş gibi beynin de kendi düşüncesi. Burayı pek fazla anlatamadım doğru düzgün ama Neyse. Rüyalar İçin ayrılmış bir yer var... Bilinç altı. Bilinç altı Psikolojimiz duygularımızın Hatta düşündüklerimiz her şey orada yatıyor.

Peki Bu insanlarının Tanımasını Açıklayacak elimde bir makale yok psikolji okumadığım için bu soruya olumlu yanıt veremem. Ama beynin Bu rüyalarının unutmamasının sebebi uzun sürelik yaşanan bir olayda yada anlatılan bir konuda beyin artık o konuyu nasıl Hafızaya entegre ediyorsa Bu rüyalarda senin Hafızana bir bilgi olarak kaydediliyor. Bu benim şahsi bir fikrim yardımcı olabildiysem ne mutlu bana.

Tüm Reklamları Kapat

4
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 6 gün önce 30 dk.

Dünya, uzaydan gelen küçük taş parçacıklarından dev asteroidlere kadar farklı boyutlarda gök cisimlerinin sürekli bombardımanı altındadır. Neyse ki, gezegenimizin atmosferi küçük meteoroid ve toz parçalarını yakarak bizleri korur. Her gün tonlarca minik meteor Dünya atmosferine girer ve yanarak meteor (halk arasındaki tabirle "yıldız kayması") olarak görülür. Ancak çok daha büyük cisimler (asteroitler) nadiren de olsa Dünya'ya ulaşabilir ve ciddi hasarlar verebilir. Özellikle çapı birkaç metreyi aşan cisimler atmosfere girdiğinde tamamen yanmayıp patlayarak veya yüzeye ulaşarak tehlikeli olabilirler. Örneğin 2013 yılında Rusya'nın Çelyabinsk kenti üzerinde 20 metre çapındaki bir asteroidin atmosfere girmesiyle meydana gelen patlama, nükleer bir bomba gücünde enerji açığa çıkarmış ve bu olayın şok dalgası binden fazla kişinin yaralanmasına yol açmıştır. Bu tür olaylar, asteroid çarpması riskinin soyut bir bilimkurgu hikâyesi değil, gerçek bir tehdit olduğunu göstermektedir.

Asteroid çarpması riski, genellikle çarpması beklenen cisimleri boyutları ve çarpışma sıklığına (frekansa) bağlı olarak belirlenir. Küçük çaplı (birkaç metre boyunda) asteroidler Dünya atmosferinde genellikle parçalanır ve yere ulaşamazlar; ancak orta boyutlu bir asteroid (örneğin 50 metre çapında) bir şehri yok edecek enerjiye sahip olabilir. Daha da büyük olan (140 metre ve üzeri) asteroidlerse bölgesel felaketlere ve kilometrelerce çapta yıkıma neden olabilir. Örneğin bilim insanları yaklaşık 140 metre çapında bir asteroidin okyanusa düşmesi halinde kıyı bölgelerini vuran dev tsunamiler üretebileceğini belirtiyorlar.

60
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Şule Ölez
Analist 2 Ocak 2014 8 dk.

Philadelphia Deneyi isimli bir deney hiçbir zaman yapılmamıştır. Deneyde iddia edilenler fiziksel olarak imkansızdır. Dahası, deneyin yapıldığı sıralarda USS Eldridge iddia sahiplerinin iddia ettiği bölgede bulunmuyordu bile.

Söz konusu deneye yönelik iddialar, Carl Allende isimli, tuhaf iddialar üretmeyi ve bunlardan hikayeler uydurmayı seven bir hayalperest tarafından ileri sürülen asılsız (ve yanlış oldukları kapsamlı bir şekilde çürütülmüş) bir komplodur.

31
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yasemin Akın
Çeviren 19 Şubat 2021 16 dk.

Etilen gazı, bitki yaşam döngüsü boyunca bitki büyümesi, gelişimi ve stres yanıtlarındaki çeşitli süreçleri etkileyen önemli bir bitki hormonudur. Etilen etkisinde gerçekleşen meyve olgunlaşması gibi tepkiler, tarım için önemlidir. Günümüzde etilen sinyal yolağının temel moleküler unsurları anlaşılabilmiştir ve bunların negatif olarak düzenlenen benzersiz bir yolak olduğu ortaya çıkarılmıştır. Bu bilgilerin pratik uygulamaları, tarımda önemli gelişmeler sağlayabilir.

Basit bir hidrokarbon olan etilen, C2H4 sembolüyle gösterilir ve büyük bir önemi olan küçük, gaz formundaki bir moleküldür. Etilen; kauçuk, plastik, boya deterjan ve oyuncaklar gibi çok sayıda ürünün imalatında kullanılmasıyla Dünya'da en çok üretilen organik bileşik olmasının yanı sıra, bitki biyolojisinde önemli bir hormondur. Bu uçucu gaz molekülü; tohum çimlenmesi, kök gelişimi, sürgün ve kök büyümesi, ek köklerin oluşumu, yaprak ve meyve absisyonu, çiçeklenme, bitkinin eşeyinin belirlenmesi ve yaşlanma dahil bitki yaşam döngüsü boyunca bitki büyümesi, gelişimi, ve hayatta kalmasının birçok karmaşık yönüne aracılık eder.

54
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Yusuf Yiğit Arslan
İnceleyen10 3 gün önce
Bosna Hersek devletinin kurucusu olan ve "Bilge kral" lakabı ile bilinen Aliya İzzetbegoviç'in ülkesinin savaş dönemi sonrasında yapmış olduğu kalkınma ve gelişme çabalarını anlatan bir eser. Eser aslında İzzetbegoviç'in farkı tarihlerde farklı yerlerde yaptığı konuşmaların bir derlemesidir. Genel olarak ele alınan konular ise savaş dönemi sonrası normalleşme süreci için yapılan çalışmalardır.
10.0/10
(1 Kişi)
Puan Ver
Savaş Sonrası Konuşmalar
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
0
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Mert Özel
Mert Özel
20K UP
Çeviren 13 Kasım 2016 17 dk.

Bizim kadar akıllı olan bir bilgisayar yaratmanın ne kadar inanılmaz derecede zor olduğunu öğrenmek kadar insan zekasını takdir ettirecek bir şey yok. Gökdelenler inşa etmek, uzaya insan yollamak, Büyük Patlama'nın nasıl gerçekleştiğinin detaylarını bulmak — bunların hepsi beynimizin nasıl çalıştığını anlamaktan ve onun kadar havalı bir şey yapmaktan çok daha kolay şeyler. Şu an itibarıyla insan beyni, evrende bilinen en karmaşık cisim.

İlginç olan şey şu, YGZ (yalnızca tek bir alanda değil, genel olarak insanlar kadar akıllı bir bilgisayar) yaratmanın zor kısımları, düşündüğünüz şeyler değil. Bir salisede iki tane on basamaklı sayıyı çarpabilen bir bilgisayar yapmak — inanılmaz derecede kolay. Bir köpeğe bakıp onun köpek mi kedi mi olduğunu söyleyebilen bir tane yapmak — zor bir iş. Satrançta herhangi bir insanı yenebilecek bir YZ yapmak mı? Tamamdır. Altı yaşında çocuklar için hazırlanan resimli bir kitaptan bir paragrafı okuyup yalnızca kelimeleri değil, anlamlarını da kavrayabilecek bir YZ yapmak mı? Google şu an bunun için milyarlarca dolar harcıyor. Zor şeyler — hesap, finansal piyasa stratejileri, dil çevirmek — bir bilgisayar için son derece kolay, fakat kolay şeyler — görme, hareket etme, algılama — çıldırtıcı derecede zor. Veya, bilgisayar uzmanı Donald Knuth'un sözleriyle, “Yapay Zeka şimdiye kadar ‘düşünme’ isteyen neredeyse her şeyi yapmayı başardı, fakat insanlar ve hayvanların 'düşünmeden’ yaptığı birçok şeyde başarısız oldu.”

75
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Gülfem Akdemir
Seslendiren 7 Şubat 2024 6:01
Halk arasında yaygın olarak "Adem elması" ismiyle bilinen yapının bilimsel adı "larinks tümseği"dir (prominentia laryngea). Bu tümsek,...
39
Ebru Tuba Ölçücü
10 saat önce
Etobur bitki koleksiyonumun en büyüleyici üyelerinden biri olan Drosera (Güneş Gülü), doğanın en zarif avcılarından biri! Parıldayan yapışkan damlacıklarıyla böcekleri kendine çeken bu bitki, avına temas ettiğinde harekete geçerek yapraklarını yavaşça içe doğru kıvırır ve sindirim sürecini başlatır. Besin açısından fakir topraklarda hayatta kalmasını sağlayan bu adaptasyon, bitkilerin düşündüğümüzden çok daha aktif ve stratejik canlılar olduğunu gösteriyor. Drosera’yı gözlemledikçe, doğanın karmaşıklığına ve evrimin yaratıcılığına hayran kalmamak elde değil!
7
1 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Yaşam Ağacı Gözlemi
Aydın Cananoğlu
Gözlemi Yapan 4 gün önce Türkiye, İstanbul
4
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster
ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close