Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat
Tüm Reklamları Kapat

Zıplamanın Biyolojisi: İnsanlar Sevinirken Neden Zıplar?

11 dakika
7,429
Zıplamanın Biyolojisi: İnsanlar Sevinirken Neden Zıplar? Pixabay
Gün batımında zıplayan insanlar
Tüm Reklamları Kapat

Belki işitilen olumlu bir haber, belki özlem duygusuna son veren bir kavuşma, belki de rakip takıma atılan bir gol ânı… Sevinç dolu olduğumuz an, vücudumuzdaki yere göğe sığamama hissi, bizleri kollarımızı havaya açmaya ve zıplamaya sevk eder. "Sevinçten havalara uçmak" deyimini günlük hayatımızda sıklıkla kullanırız - ama bu, sadece bir metafordan ibaret değildir: Sevindiğimizde, gerçekten zıplarız! Bu durumda sormak gerek: Neden sevinçten havalara uçarız?

Christiano Ronaldo'nun gol sonrası sevinci.
Christiano Ronaldo'nun gol sonrası sevinci.
Marca

Kavramsal Metafor Teorisi: "Mutluluk" ile "Zıplama" Arasındaki İlişki Ne?

Her şeyden önce, "mutluluk" veya "sevinç" gibi duyguların neden -mesela- "yatağa uzanmak", "yemek yemek", "kendi etrafında 360 derece dönmek" ile değil de, "zıplamak" ile ilişkilendirildiğini anlayarak başlamamız lazım. Bunu da öncelikle dilbilimsel açıdan inceleyebiliriz.

Günlük hayatımızda gösterdiğimiz figüratif eylemleri, çeşitli metafor ve deyimlerle açıklıyoruz ve yapılan eylemlerin o kalıplar nezdinde tekrar ettiğini gözlemliyoruz. Kavramsal metaforlar ve buna bağlı oluşturulan deyimler zincirinde mutluluk kavramını incelediğimizde: "Mutluluk ile canlanmak", "mutluluk nedeniyle yerden yükselmek", "sevinçten havalara uçmak" gibi kavramların karşımıza çıktığını gözlemliyoruz. Bu kavramlar, mutluluğu ifade etme hususunda en sıklık kullanılan ve figüratif eylemlerdir.

Tüm Reklamları Kapat

"Mutluluk" ile "zıplama" arasındaki ilişkinin kavramsal altyapısını, "Kavramsal Metafor Teorisi" ile açıklayabiliriz. Bu teoriye göre metafor, "bir kelimenin başka bir kelimeden hareketle anlaşılması değil, bir kavram alanının başka bir kavram alanına göre anlaşılması" olarak değerlendirilir.[1] Bu teori, insan zihninin düşünce yapısında metaforik olarak oluşturduğu kodlar ve birtakım eylemleri, spesifik bir âna indirgeyen bir kavram çatısı altında tanımlar. Örneğin "Barışın bedeli artıyor." dediğimizde, "barış" kavramını "para" cinsinden anlamakta ve anlatmaktayız.

Duyguların ifade edilebilirliği ve derecelerinin varlığı noktasında bir grup öğrenci üzerinde gerçekleştirilen bir deneyde, tepkilerin kavramlar üzerindeki etkileri test edilmiştir.[1] Bu bağlamda, insanlardaki "zıplama" tepkisi, gerçekten de "Mutluluk, yerden yüksekte olmaktır." kavramsal metaforuyla ilişkilendirilmiştir.

Pixnio

Mutluluğun Biyolojisi ve Etkileri

Mutlu olduğumuz anlarda vücudumuzun verdiği reaksiyonlar çoğunlukla ortaktır. Yaşadığımız şeyler ve bizi mutlu eden durumlar her ne kadar farklı olsa da verdiğimiz tepkiler birçok durumda hemen hemen aynıdır. Aynı dili konuşmadığımız, farklı coğrafyalarda, farklı zamanlarda bulunduğumuz ve hiçbir etkileşim içinde bulunmadığımız insanların, mutlu oldukları anda bizimle aynı tepkiler verdiğini daha önce düşünmüş müydünüz?

Her şeyden önce şunu anlamamız gerekiyor: Tüm bu eylemlerin çeşitliliği ve evrenselliği, zihin-beden bağlantısıyla ilişkilidir. Hissettiğimiz mutluluk hormonun vücudumuzdan aktığı yollar sırasıyla; beynimiz, dolaşım sistemimiz ve otonom sinir sistemimizdir. Yani hissettiğimiz her duygu beynimizden geçmektedir. 

Tüm Reklamları Kapat

Anlamamız gereken ikinci kritik noktaysa şudur: Duygu paylaşımı (yani duyguların sosyal iletimi), sosyal bir hayvan türü olan insan için olmazsa olmaz ihtiyaçlardan birisidir. İnsanlar bu sayede birbirlerine duygudurumlarını aktarırlar, bu sayede dayanışma sağlarlar, bu sayede birbirlerinin içinde bulunduğu vaziyetten haberdar olurlar.

Vücudumuzda duyguların etkilerini ve üretimini hormonlar üstlenir. Hormonların üretimini ise endokrin sistem adı verilen özel bir sistem yönetir. Bu sistemde, tüm hormonların vücut-beyin arasındaki etkileşimi gerçekleşir.[3] Örneğin mutluluğu tetikleyen bir deneyim yaşadığımızda, endokrin sistem aracılığıyla dopamin, serotonin, endorfin, oksitosin gibi hormonlar salgılanır.

Endorfin, beyin ve vücut arasındaki dengeyi kontrol etmekle sorumlu olup, kan basıncımızın ve kalp atışlarımızın hızının artmasını engellediği için gündelik hayatımızda çok kritik bir yere sahiptir. Bu, aynı zamanda mutluluğun dolaşım sistemini etkilemesinin de nedenlerinden biridir: Bu anlarda yüzümüzün kızardığı veya kalp atışlarımın hızlandığını görebiliriz. Bunun nedeni, hormonlarımızın dolaşım sistemleri üzerindeki etkileridir. Bunun yanında göz bebeklerimizin büyümesi, nefesimizin kesilmesi gibi etkiler de otonom sinir sistemimizle alakalıdır. Bu sistem, vücudumuzun bilinçli bir çaba göstermeden yaptığı her eylemden sorumludur.

Serotonin, dopaminler ve oksitosinler, vücudumuzun sağlıklı olması hususunda da önemli rollere sahiptir. Kan trombositlerinde bulunan bu hücrelerin aktif hale gelmesi, vücut üzerindeki ruhsal problemleri (depresyon, kaygı, endişe vb.) minimize ederek vücut dengesini sabit tutma görevini görür. Ayrıca salgılanan bu hormonlar sosyal etkileşimle birlikte fiziksel temasın artmasına da gerekçe olur.[4]

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.

Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.

Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.

Sonuç olarak bu hormonlar ve bunların kandaki göreli miktarı, bizleri o an çeşitli eylemleri yapmaya sevk eder:[2] Bunların salgısı, bizleri kimi zaman kahkahaya, kimi zaman yanımızdakine sarılmaya, kimi zaman da kollarımızı açıp zıplamaya hazırlar.

Sevinçten zıplayan bir kadın.
Sevinçten zıplayan bir kadın.
Pixabay

Harvard Üniversitesi tarafından 75 yıl boyunca yürütülen "gerçek mutluluk" araştırması, insanın kendini topluma ait hissetmesinin yanında, fiziksel ve zihinsel sağlığı üzerinde olumlu bir etkiye sahip olduğunu göstermektedir. Ayrıca yaşam kalitesinin artmasıyla birlikte daha uzun ve sağlıklı yaşamın yolunu açmaktadır.[5] Bu araştırmada aynı zamanda mutluluk hormonlarının üretimini destekleyen faktörler belirlenmiştir.[6] Bu faktörler; egzersiz, sosyal etkinlikler, güneş ışığına maruz kalma, çikolata ve yüksek triptofan içeren gıdalar (süt, tereyağı, yumurta sarısı, et, balık, hindi, yer fıstığı gibi yüksek proteinli besinler) tüketmek, evcil hayvanla ilgilenmek, sevinen biri/birilerini görmek ve meditasyon olarak sınıflandırılmıştır.

Mutlu Olduğumuzda Neden Zıplarız?

Heyecan ve mutluluk gibi çok güçlü bir duygu hissettiğimiz durumlarda, vücudumuz bu duyguyu eylemlerle dışa vurmaya yönelik güçlü bir gereksinim duyar. Bu eylem, birçoğumuz için "zıplamak"tır. Zıplamak, "bacaklarımız ve ayaklarımızla kendimizi iterek yerden hızla uzaklaşmak veya bir yüzeyden uzaklaşmak" olarak açıklansa da duygusal anlamda altında pek çok etmeni içinde barındırdığını da vurgulamak gerekir.[7]

"Duygu paylaşımı", "bir şeyleri ifade etmek", "duyguları dışa vurmak" gibi kavramlar, hayatımızda sürekli var olan ve bilimsel bir altyapısı olan kavramdır. Bizleri harekete geçiren bu iletişim güdüsü, canlı doğasıyla yakından ilişkilidir.

Tüm vücudumuza neşeyi, öfkeyi, üzgünlüğü ve heyecanı yayan iletişim hormonları nöropeptidler, olaylar karşısında bizleri anlık reaksiyon vermeye iter. Vücudumuzu tetikleyen ve canlılar olarak ortak tepkiler vermemize sebep olan bu hormonlar, beyinde yarattığı uyarı çerçevesinde işlevlerini aktif hale getirir.[8] Olayların "içeriği" ve "deneyimi", kişiden kişiye göre değişse de ortak bir tepki olarak zıplama veya buna benzer başka bir tepki gösterme dürtüsü, tüm vücudu etkisi altına alır.

Nitekim aşırı heyecanı ve mutluluğu başka bir bireye ifade etme yeteneğimiz canlı doğasının iletişim ihtiyacının bir sonucudur. En büyük iletişim araçlarımızdan birisi olan dilimizin işlevini yitirdiğini farz edelim. Mutluluğumuzu çevremize nasıl belli ederdik? Muhtemelen kollarımızı açarak, gülümseyerek, çeşitli mimikler yaparak veya zıplayarak olacaktır.

Tüm Reklamları Kapat

Uzun süre ahırda bulunduktan sonra ilk kez kırlara salınan ineklerin de heyecanlandıkları bazı anlarda zıpladığını gözlenmiştir.[9] Buna benzer davranışı koyunlar ve keçiler de sergilemektedir.[10], [11] Ancak bu hayvanların sadece mutlu oldukları anda zıpladıklarını söylemek yanlış olur: Hayvanlar, mutsuz ve gergin oldukları durumlarda da zıplayabilmektedir. Burada vurgulanan nokta, zıplama dürtüsünün çeşitli duyguları ifade etmek için hemen hemen canlının iletişim doğasında var olduğudur.[12]

Bu durumda, neden her mutlu olan zıplamıyor? Bu, duyguların insan üzerindeki kademeli etkisiyle ilgilidir: En nihayetinde mutluluk duygusu, dereceli ve göreli bir kavram olduğu için, olayların türü ve etki boyutu kapsamında insanların verecekleri tepkiler de bu duruma göre şekillenir. Ayrıca beynin tek bir duygusal merkezi de yoktur: Farklı duygular, farklı yapıları içermektedir.[16] Örneğin beynin ön lobunda yer alan kontrol panelimiz (frontal lob), duygusal durumumuzu izlerken, bilinci düzenleyen bilgi merkezimiz talamus ise duygusal tepkilerimizi kontrol eder. Kişilerin beyinleri arasındaki bireysel farklar, benzer durumlarda farklı tepkiler verilmesine neden olabilir.

Sevinçten Zıplamanın Nörobiyolojisi

Bilimsel düzlemde bakıldığında nöronlar (sinirler) ve diğer vücut hücreleri arasında sinyaller ileten küçük kimyasal "haberci moleküller" olan nörotransmitterler aracılığı ile sevinç duyuyoruz. Nörotransmitterlerin görevi, kan akışından sindirime kadar vücudun hemen her alanındaki süreç ve duyguları kontrol etmektir. En büyük kaslarımızı (popo kaslarımız olan gluteus maximus ve ayaklarımızdaki kuadriseps kasları) harekete geçiren bu moleküllerin tetiklediği dopamin ve serotonin, yüzlerimize gülümseme katarak kollarımızı açmaya ve bizleri zıplamaya sevk eder ve kısa süreliğine de olsa uçuyormuş gibi hissetmemize neden olur.[13]

Tüm Reklamları Kapat

Ayrıca salgıladığımız mutluluk hormonlarının zıplama reaksiyonuna dönüşmesi, müzik ile de ilgilidir. Konser alanında binlerce kişinin ritim tutarak zıplaması veya gece kulüplerinde çalan tempolu müzikler insan vücudunu kontrol altına almaktadır ve bu durumda o an salgıladığımız aşırı hormonlar, bizleri zıplamaya sevk etmektedir. Yapılan bir araştırmaya göre müzik, dopaminerjik nörotransmisyon yoluyla çeşitli beyin fonksiyonlarını düzenleyebilir ve/veya etkileyebilir ve bu nedenle çeşitli hastalıklarda semptomların düzeltilmesinde etkili olabilir.[13]

Mutluluğun ve gülümsemenin bulaşıcı olduğu da bilinmektedir. Mutluluk, bulaşıcı olmasının yanında, etkisini de giderek arttıran bir durumdur. Yapılan bir araştırmaya göre karşımızda gülen birisini gördüğümüzde, karşımızdaki kişiden daha fazla haz alabiliriz.[14] Bununla birlikte toplu etkinliklerde (özellikle konserler) zıplamanın da bulaşıcı olduğunu söylemek yanlış olmaz.

PxHere

Zıplama eyleminden yola çıkılarak hissedilen heyecan, bizlere kısa süreliğine uçma hissini tattırır. Yapılan araştırmalar, insanların hayatı boyunca yaşadıkları çeşitli tecrübe ve deneyim sonucunda zıplama aksiyonlarında azalma olabileceğini göstermektedir.[15] Bu durum yaşlandıkça heyecan gibi duyguların yoğunluğunun daha az yaşandığına işaret etmektedir. Buna sebep olarak, yaşlanmanın insanı daha ciddi ve ketum birisi yaptığına ve kontrol mekanizmasının olağanüstü seyrettiğine dair bir argüman üretilebilir.

Zıplama Biyolojisi

Yaşımız ilerledikçe daha fazla tecrübe edinir bu sayede de hayat kalitemizi artıracak deneyimlerimi keşfetme gücümüz/şansımız artar. Edindiğimiz bilgi ve deneyimler, bizlere sağladığı faydalar doğrultusunda bazı eylemleri bilinçli olarak yapmamızı sağlar. Edinim ile öğrenme durumu, çocukluk döneminden yetişkinlik dönemine kadar kapsayan maratonda çok daha yoğun hissedilmektedir. Lokomotor hareketler olarak adlandırılan edinimler, kas ve iskelet sistemimizin gelişimi ile alakalıdır ve bedenimizi hareket ettirerek (koşma, zıplama, sıçrama vb.) deneyimleri yaşamamıza yardımcı olur.[17]

Tüm Reklamları Kapat

Agora Bilim Pazarı
İstiridye Çocuğun Hüzünlü Ölümü ve Diğer Öyküler

Beter Böcek, Makas Eller, Wednesday ve Ölü Gelin’in yaratıcısı Tim Burton’ın tuhaf olanı büyüleyici bir şeye dönüştürdüğü kaçık dehasına eşlik edin.

İstiridye Çocuğun Hüzünlü Ölümü’nde Burton, zalim dünyalarında sevgi ve aidiyet bulmak için mücadele eden, yanlış anlaşılan, dışlanan, hafif ürkütücü ama bir o kadar sempatik çocuklardan kurulu bir uyumsuzlar çetesine can veriyor. Öykülere eşlik eden gotik çizimleriyle bu umudu ama talihsiz varlıkların hem sevimliliğini hem de trajedisini gözler önüne seriyor. 

Gerçekle hayalin sınırlarının silindiği, olağan ve olağanüstünün el ele verip yaramazlık yaptığı, kara mizahla örülü bu derleme, çağımızın en büyük hikaye anlatıcılarından birinin elinden çıkmış bir kült.

Devamını Göster
₺180.00
İstiridye Çocuğun Hüzünlü Ölümü ve Diğer Öyküler
  • Dış Sitelerde Paylaş

Zıplama ve Öğrenme Arasındaki İlişki

Doğduğumuz andan itibaren bilinçsizce yaptığımız duygu dışavurumu olarak görülen zıplama eylemi; vücutta yarattığı etkileri öğrenmemiz, yarattığı hissi deneyimlememiz ve kuvvet-koordinasyon ilişkisi kurmamızı sağlayan bir beceri aktivitesidir.[17]

Aynı zamanda çocukken oynadığımız hemen hemen her oyunda zıplamanın olduğunu ve bunun bizlere bir şeyler öğrettiğini söylemekte fayda vardır. Örneğin seksek oyunu, çeşitli danslar ve figürler; zihinsel koordinasyonu ve dengeyi sağlamak noktasında oldukça önemlidir. Bu nedenle fiziksel edinimlerin zekâ ile bütünleştiği eylemlerin birçoğunda zıplama eylemini görmek, sürpriz olmayacaktır.

Wikimedia

Zıplama esnasında serebellum (Tür: "beyincik") aktif hale gelir.[18] Bu bölümde dengemiz ve gelişimimizi kontrol eden motor becerilerimiz mevcuttur. Bu bölgede ek olarak odaklanma, konsantrasyon ve dikkatimiz de edinimler yoluyla gelişmektedir. Zıplama eylemi, küçük yaşlarda uyguladığımız kaba motor becerilerini artıran en temel gelişim metotlarından birisi olarak değerlendirilmektedir.

Motor becerileri, fiziksel ve zihinsel olarak tüm vücut hareketini gerektiren ve ayakta durma, yürüme, koşma ve dik oturma gibi günlük işlevleri yerine getirmek için vücudun büyük kaslarını içine almaktadır. Bunun yanında spor dallarıyla da yakın ilişkide olup top kullanma becerileri ve el-göz koordinasyonunu sağlamaktadır.[19] Nitekim çocukken yürüme, koşma, zıplama gibi günlük işlevlerle birlikte oyun ve spor becerilerinin de gelişiminde kilit bir role sahiptir ve vücuttaki dayanıklılık eşiğinin artmasına katkı sağlamaktadır.

Çocukluk yaşlarında bu tip motor becerilerini geliştiren egzersizlerden, faaliyetlerden ve uygulamalardan uzak kalmak ilerdeki yaşlarda geç düşünme, ağır hareket etme, erken yorulma, huzursuzluk, depresyon, keyifsizlik, asosyallik, dışlanmışlık hissi gibi zihinsel, fiziksel ve sosyokültürel açıdan pek çok ciddi sıkıntı doğurabilir.

Mutsuzluğun sebeplerinden biri de hareketsizliktir. Yapılan bir araştırmada, belirli rutinler çerçevesinde hareket eden ve fiziksel aktivitelerini artıran insanların zihin sağlığı da olumlu etkilenmektedir.[20] Başka bir araştırmaya göre, hareketsiz insanlar genellikle gergin ve neşesiz olmaktadır.[21]

Zıplamanın İnsan Vücuduna Olumlu Etkileri

Duygu paylaşımından bağımsız olarak da zıplamak, bir tür aerobik egzersiz olarak kabul edilir ve insan vücuduna katkıları oldukça fazladır. Ayrıca zıplama egzersizi, herhangi bir ekipman veya özel bir araç gerektirmediği için her an her yerde bu egzersizi gerçekleştirebiliriz. Bu tür bir egzersizin vücuda faydaları şöyle sıralanabilir:[22]

  • Zıplamak, gücümüzü artırır, kaslarımızı güçlendirir ve formumuz için mükemmel bir eylemdir. Bu eylem, büyük oranda vücut ağırlığını temel alarak gerçekleştirildiği için bunu bir egzersiz olarak yapmamız, vücudumuzdaki kemikleri fazlasıyla yorar ve bizlere direnç katar. Bu direnç sayesinde kemiklerimizi daha güçlü hale getirmiş oluruz. Aynı zamanda eklemlerimiz basınç girdisi alır. Bu proprioseptif girdi, vücudumuzun daha fazla farkında olmamıza yardımcı olur.
  • Metabolizmamızı ve kalp sağlığımızı geliştirir. Zıpladığımız zaman, vücudumuz kaslarımıza daha fazla oksijen ve kan pompalamaya başlar. Kan dolaşımındaki bu artış, kardiyopulmoner ve vasküler sistemleriniz için harikadır. Pek tabii bu durum, kalbin ve akciğerin işleyişini iyileştirir.
  • Stresten ve öfkeden uzak durmamıza yardımcı olur. Zıplama egzersizi, can sıkıntımızı ve bir takım öfkeleri aşmamız noktasında oldukça önemli bir role sahiptir. Aynı zamanda beynimiz daha fazla dopamin üretir ve bu bizi daha mutlu hissettirir.
Bu Makaleyi Alıntıla
Okundu Olarak İşaretle
27
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Bize Ulaş
Yukarı Zıpla

İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!

Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.

Soru & Cevap Platformuna Git
Bu İçerik Size Ne Hissettirdi?
  • Tebrikler! 5
  • Muhteşem! 4
  • Merak Uyandırıcı! 4
  • Mmm... Çok sapyoseksüel! 2
  • Umut Verici! 2
  • Bilim Budur! 1
  • Güldürdü 1
  • İnanılmaz 0
  • Üzücü! 0
  • Grrr... *@$# 0
  • İğrenç! 0
  • Korkutucu! 0
Kaynaklar ve İleri Okuma
Tüm Reklamları Kapat

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 23/11/2024 12:42:34 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/11522

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Tüm Reklamları Kapat
Keşfet
Akış
İçerikler
Gündem
Bağırsak
Diş Hekimi
Küresel Isınma
Bilgi
Aminoasit
Hidrotermal Baca
Primatlar
Sıcaklık
Küresel
Primat
Pandemik
Tohum
Dil
Vaka
Deizm
Mucize
Yayılım
Virüs
Ölümden Sonra Yaşam
Amerika Birleşik Devletleri
Yüzey
Biyokimya
Organ
Mühendislik
Bilgisayar
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Sosyal
Yeniler
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Yazı Geçmişi
Okuma Geçmişi
Notlarım
İlerleme Durumunu Güncelle
Okudum
Sonra Oku
Not Ekle
Kaldığım Yeri İşaretle
Göz Attım

Evrim Ağacı tarafından otomatik olarak takip edilen işlemleri istediğin zaman durdurabilirsin.
[Site ayalarına git...]

Filtrele
Listele
Bu yazıdaki hareketlerin
Devamını Göster
Filtrele
Listele
Tüm Okuma Geçmişin
Devamını Göster
0/10000
Bu Makaleyi Alıntıla
Evrim Ağacı Formatı
APA7
MLA9
Chicago
M. R. Eroğlu, et al. Zıplamanın Biyolojisi: İnsanlar Sevinirken Neden Zıplar?. (28 Şubat 2022). Alındığı Tarih: 23 Kasım 2024. Alındığı Yer: https://evrimagaci.org/s/11522
Eroğlu, M. R., Bakırcı, Ç. M. (2022, February 28). Zıplamanın Biyolojisi: İnsanlar Sevinirken Neden Zıplar?. Evrim Ağacı. Retrieved November 23, 2024. from https://evrimagaci.org/s/11522
M. R. Eroğlu, et al. “Zıplamanın Biyolojisi: İnsanlar Sevinirken Neden Zıplar?.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Evrim Ağacı, 28 Feb. 2022, https://evrimagaci.org/s/11522.
Eroğlu, Muhammed Resul. Bakırcı, Çağrı Mert. “Zıplamanın Biyolojisi: İnsanlar Sevinirken Neden Zıplar?.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Evrim Ağacı, February 28, 2022. https://evrimagaci.org/s/11522.
ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close