Kafasız Yaşayabilen Horoz ''Mike''!

10 Eylül 1945'te yaşanan garip olay, esasında canlıların bölünmez bir bütünmüş gibi gözüken yapılarının, ne kadar da mekanistik bir şekilde çalıştığını gözler önüne serdi. 

Amerika'nın Kolorado Eyaleti'nin Fruita bölgesinde yaşayan Lloyd Olsen, 5.5 aylık Wyandotte tavuğu türünden horozlarından birini yemek üzere kafasını balta yardımıyla kopardı.^[1] Ancak ondan sonra olanlar, kişinin horozu yemesine imkan vermeyecek türdendi. Kafası kopan horoz, hiçbir şey olmamış gibi hareketlerini sürdürmeyi devam etti. Öyle 3-5 saniye değil! Mike, tamamen kafasız bir şekilde tam 2 sene boyunca yaşamını sürdürdü!

Kısa sürede bilim insanlarının da ilgi odağı olan Horoz Mike, incelemeye alındı ve olayda pek de esrarengiz bir kurgu olmadığı anlaşıldı. Baltanın vurulduğu yer itibariyle, şans eseri, şah damarı ve beyin sapı bölgeleri hiçbir zarar görmemişti.^{[2], [3], [4]} Bu sebeple, kan dolaşımı ve nefes alma, kalp atımı, vb. hayati fonksiyonlar çalışmaya devam ediyordu. Elbette beyninin geri kalanının olmamasından ötürü, birçok davranışı ve bilişsel algısı körelmişti, ancak yaşamını engelleyecek bir durum oluşturmuyordu.

Ayrıca açıkta kalan damarlarından birinde bulunan bir pıhtı da kanamayı çok hızlı bir şekilde durdurmuştu. Ek olarak, dengeyi sağlayan vestibüler organı yitirmişti ama pelvik bölgede bulunan lumbosakral organ sayesinde dengesini koruyup, yürüyebiliyordu.^{[5], [6], [7]}

BBC

Bu, kulağa inanılmaz gelse de ve gerçekten nadir bir durum olsa da teorik olarak bilimsel açıdan tamamen mümkündür. Beyin sapı, beynin en alt kısmında bulunan, omuriliğin devamı gibi gözüken bir beyin yapısıdır. Dolayısıyla, beynin tamamını koparıp, beyin sapının koparılmaması pek tabii mümkündür. Burada baltanın vurulma açısı, şans eseri böyle bir ayrıma neden olmuştur; ancak tıbbi yöntemlerle de bu yapılabilir. Beyin sapı, temel hayati fonksiyonların kontrol edildiği bölgedir ve bu bölge çalıştığı sürece, yaşam sürer. Eğer ki beyin sapınızdan (yani ensenizin üst bölgelerinden) bir darbe alacak olursanız, hayati fonksiyonlarınızın aksaması muhtemeldir. Bu sebeple bu bölge çok önemlidir.

Mike'ın Sıra Dışı Hayatı...

Mike'ın ölmediğini gören Olsen, onu öldürmek yerine hayatta tutmaya karar verdi. Mike'ın yemeği ve suyu, açık olan boyun ucundan, bir göz damlalığıyla veriliyordu.^[8] Kafasını kaybetmesinin ardından geçen 2 yıllık süre zarfında yaklaşık 2.7 kilo aldı ve mutlu bir biçimde boynuyla yiyecekleri "gagalayarak" ve tüylerini düzelterek vaktini geçirdi.

Ayrıca Olsen için de "altın yumurtlayan bir tavuğa" dönüştü: Mike gibi "tuhaf anomaliler" sergileyen diğer hayvanlarla (mesela iki kafalı bir tavukla) birlikte ABD'yi turlamaya başladı. Olsen, 25 sentlik bir ücretle tavuğu halka sergiliyordu. Time ve Life dergileri, Mike hakkında yazılar yazdılar. En ünlü olduğu günlerde Mike, Olsen'e 2020'nin parasıyla ayda 52.000 dolardan fazla para kazandırıyordu! Eğer satılacak olsa, Mike'ın yine 2020 parasıyla 115.900 dolara satılabileceği tahmin ediliyordu.

Ne yazık ki Mike, kendi olağanüstü durumuna göre olağanüstü bir süre boyunca yaşayabilmiş olsa da bir tavuk için çok kısa bir ömre sahip oldu: 2.5 senelik yaşamının sonunda, Phoenix'teki bir motel odasında kalan Olsen, Horoz Mike'ın bir anda boğulmaya başladığını fark etti. Mike'ın yemek borusuna bir mısır tanesi kaçmıştı. Olsen taneyi çıkarmayı başardı, ancak yanında temizlik şırıngası olmadığı için Mike'a gerekli müdahaleyi yapamadı ve horoz boğularak öldü.

Horozun ölümünü gizlemeye çalışan Olsen, onu bir başkasına sattığını söyledi. Sırf bu nedenle horozun ölümünden sonra bile yıllar boyunca Mike'ın farklı yerlerde yaşamaya devam ettiğine dair efsaneler uyduruldu. Örneğin 1949 yılında Mike'ın halen ülkeyi turladığına yönelik haberler yapılıyordu; ancak ortada kafası kesik bir horoz yoktu. Bazı kaynaklar, Mike'ın ölüm nedeninin mısır tanesi değil, düzgün çalışmayan bir nefes borusu olduğunu (dolayısıyla horozun yeterli oksijen alamadığını) iddia etmektedir.^[9]

Bu sıra dışı hikayesi nedeniyle Horoz Mike, Guinness Rekorlar Kitabı'na girmeyi başardı. Mike'ın internet sitesi için buraya tıklayabilirsiniz. Mike’ı çok iyi tanıyan biri şu yorumu yapmıştı:

O, kafası olmadığının farkında bile olmayan büyük, şişman bir piliçti.