Zehir Bulunduran Dinozorlar Var mıydı?
Sinornithosaurus Cinsi Dinozorlar Gerçekten Zehir Barındırıyor muydu?
Zehir, doğadaki canlıların kendini korumak ya da avlanmak amacıyla evrimleştirdikleri önemli bir mekanizmadır. Bugün doğada bulunan pek çok canlı grubunda zehirli/zehirci özellik gözlemlenebilmektedir. Yılanlar, ok kurbağaları, aslan balıkları, memelilerden ornitorenkler gibi birçok hayvan örneğini zehir barındıran hayvanlar olarak sınıflandırabiliriz. Hâliyle doğada yaygın olan bu durumun dinozorlar arasında da var olup olmadığı akıllara gelebilmektedir.
Bu durumu, incelemeye günümüzde yaşayan "kuşlardan" başlayabiliriz. Günümüzde yaşayan en ünlü zehirli kuş örneklerinden biri 1992 yılında zehirli (poisonous) olduğu keşfedilen takkeli pitohuyi (Pitohui dichrous) türüdür. Bu bilgi sayesinde uzun süre zehirli bir üye bulundurmadığı düşünülen kuşlarda da zehirli üyelerin olduğu anlaşılmıştır. Tüylerinde ve derisinde zehir bulunduran bu kuş, zehirli olan pek çok canlıda da görülebileceği gibi albenisi olan parlak ve canlı renklerde tüylere sahiptir. Evrimsel biyolojide buna "aposematizm" (uyarıcı renklenme) denilmektedir. Diyetlerine bağlı olarak homobatrakotoksin isimli toksik kimyasal salgılamaktadırlar. Günümüz dinozorları olan kuşlarda (avian dinozor) zehirli üyeler olduğunu gördük peki, elimizde zehirli bir non-avian dinozor örneği var mı?[1]
Zehirci Olduğu Düşünülen Cins: Sinornithosaurus?
Sinornithosaurus Çin'de bulunan Yixian Formasyon'unda Erken Kretase’de yaşamış bir dromaeosaurid (raptorgil) dinozor cinsidir. Sinornithosaurus’ların kafa yapısı ve omuz özellikleri incelendiğinde tıpkı diğer dromaeosauridler gibi Avialae kladındaki diğer üyelere oldukça benzediği anlaşılmıştır. Bu canlı, 90 cm'lik uzunluğuyla familyanın en küçük üyelerinden biridir. Gregory S. Paul'un tahminlerinde ise 1.2 metrelik uzunluğa da sahip olabileceği öne sürülmüştür. Hatta melanin içeren organelleri olan melanozomları dahi fosil örneklerinde bir miktar korunmuştur. Bu veriler ışığında Sinornithosaurus'un kırmızı ve siyah renkli tüylere sahip olabileceği düşünülmektedir.
Peki gerçekten zehir barındırmış olmaları mümkün mü? Zehir, doğadaki canlılar için oldukça önemli bir adaptasyondur ve zehirli canlı örneklerine doğada fazlaca rastlayabiliyoruz. Hâl böyle iken, zehirli/zehirci bir dinozor hayal etmekte de abes olmazdı. Bir hayvanın, zehirci (venomous) olup olmadığını anlamak için yivli ya da içi boş dişlerinin olup olmadığına bakmak ilk yapılacak çalışmadır. Çünkü avlanmak üzere zehir barındıran hayvanlar genellikle toksinlerini tükürük bezlerinden evrimleşmiş zehir bezlerinden oluklu dişler yardımıyla dışarı atabilmektedirler. Peki, Sinornithosaurus cinsinde bu özelliklere sahip miydi?
Zehir (Venom) Barındırma İhtimalinin Doğuşu
Her şey 2009 yılında Empu Gong önderliğindeki bir ekibin iyi korunmuş bir Sinornithosaurus kafatasını incelemesi ve zehirli canlılar için ayırt edici bir dizi özelliğin Sinornithosaurus’larda da görüldüğünü iddia etmesiyle başladı. Araştırma ekibi Sinornithosaurus dişlerinin alışılmadık derecede uzun olduğunu ve dişin arkasına uzanan bir şekilde oluk ve kanalların bulunduğunu belirtti. Aynı zamanda Sinornithosaurus'un çene kemiğinin yanında zehir bezlerini barındırmış olabilen küçük bir oyuğun olabileceğinin de altını çizdiler. Eğer durum böyle ise içi boş kanallara sahip uzun dişleri ile günümüzdeki yılanlar gibi avlarına zehirlerini enjekte etmek için kullanmış olabilirlerdi.
Bu canlılar, aynı coğrafyada yaşadıkları Jeholosaurus gibi küçük dinozorlar, böcekler ve memeliler ile beslenmiş olabilirlerdi. Çenesinin ön kısmında bulunan diğer dişlere göre daha kısa olan ve öne bakan dişlerini avlarının tüylerini yolmak ve derilerini temizlemek için kullandığı da öne sürülmüştür. Bu bağlamda olaylara yaklaşıldığı zaman zehir barındıran bir yırtıcı ile karşı karşıya olduğumuz söylenebilirdi ancak her şey bu kadar basit değildi…
Gerçekten Zehir (Venom) Barındırıyorlar Mıydı?
Makalenin yayınlanmasının üzerinden çok geçmeden 2010 yılında Federico Gianechini, Federico Agnolin ve Martin Ezcurra'dan oluşan bir ekip Paläontologische Zeitschrift dergisinde Sinornithosaurus'un zehir (venom) barındırmadığını raporladı. 2010 yılı Sinornithosaurus cinsi hakkında hararetli tartışmaların yaşandığı ve akademik yayınların bolca yapıldığı bir yıl olmuştur.
Federico Gianechini'nin ekibi aslında zehirci olduklarına dair sunulan kanıtların hatalı olduğunu ifade ettiler. Hatırlarsanız ki Empu Gong ve ekibi Sinornithosaurus dişlerinin abartılı uzunlukta olduğunu savunmaktaydı. Federico Gianechini'nin ekibi ise aslında olağanüstü uzun gözüken dişlerin yuvalarından kaydığını, abartılı uzunlukta dişlere sahip olmadığını öne sürdü. Aynı zamanda dişlerin zehir oluklarına sahip bir yapıda olmadığını, aksine Sinornithosaurus dişlerinin de diğer theropod dişlerinden çok da farklı olmadığını tespit ettiler.
Örneğin, yakın zamanda keşfedilen Daurlong wangi'nin de boşluklu diş yapısına sahip olduğu gözlemlenmiştir; ancak bu türün zehirci olduğuna dair herhangi bir veri yoktur. Son olarak da kafalarında zehir bezlerini içinde barındırmış olduğu düşünülen özel bir cebin "subfenestral fossa" olarak adlandırıldığını ve boşluklu yapının diğer theropod dinozorlarla karşılaştırıldığında pek de farklı olmadığı görülmüştür. Yani kafatası yoğunluğunu azaltmak için evrimleşen sıradan sinüsler olduğu konusunda fikir birliği oluşmuştur.
2010 yılında paleontolog Empu Gong ve ekibi çalışmalarını yeniden gözden geçirdi ve Paläontologische Zeitschrift'te iddialara yanıt verme şansı buldular. Yeniden yaptıkları yorumlarla kendi iddialarını şüpheye düşürdüler. Fakat zehir bezlerinin yılanlar ve kertenkeleler (Squamata spp.) içerisinde de evrimleştiğinden ötürü zehrin aslında en eski arkozorlarda bulunabileceğini iddia ettiler. Fakat bu iddialarını destekleyecek verilere henüz sahip değiller. Ayrıca Gong ve ekibi, babunları örnek göstererek boşluklu diş yapısının sadece zehirci hayvanlarda bulunmadığını kabul ettiler.[3]
Peki gelecekte zehir barındıran dinozorlar keşfedilebilir mi? Şimdilik Sinornithosaurus cinsinin zehir barındırdığına dair yeterli veri yoktur. Fakat başta söylediğimiz gibi zehir barındıran dinozorların olduğunu düşünmek gayet mantıklı bir bakış açısıdır. Milyonlarca yıl boyunca gezegendeki baskın hayvanlar olarak yaşamış bu hayvan grubunda savunmaya ya da avlanmaya yönelik "zehir" evrimleşmiş olması gayet olasıdır. Kim bilir, belki günün birinde zehirci/zehirli bir non-avian dinozor keşfedebiliriz?
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 51
- 27
- 13
- 9
- 9
- 9
- 7
- 2
- 2
- 2
- 1
- 1
- ^ B.Crew. Hooded Pitohui, One Of The World’s Only Toxic Birds. Alındığı Tarih: 12 Haziran 2014. Alındığı Yer: Australian Geographic | Arşiv Bağlantısı
- E.Gong, et al. The Birdlike Raptor Sinornithosaurus Was Venomous. Alındığı Tarih: 22 Aralık 2009. Alındığı Yer: PNAS doi: 10.1073/pnas.0912360107. | Arşiv Bağlantısı
- ^ E. Gong, et al. (2011). Evidence For A Venomous Sinornithosaurus. Paläontologische Zeitschrift, sf: 109-111. doi: 10.1007/s12542-010-0076-7. | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/11/2024 13:47:55 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/14178
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.