Sezaryenle Doğum, Yenidoğan Bebeğin Mikrobiyotasını Şekillendiriyor!
Posta Gazetesi
Bu haber 3 yıl öncesine aittir. Haber güncelliğini yitirmiş olabilir; ancak arşivsel değeri ve bilimsel gelişme/ilerleme anlamındaki önemi dolayısıyla yayında tutulmaktadır. Ayrıca konuyla ilgili gelişmeler yaşandıkça bu içerik de güncellenebilir.
Günümüzde birçok anne adayı, normal doğumun çok sancılı bir süreç olmasından çekinerek sezaryen ile doğumu tercih edebiliyor. Ancak bilim insanları uyarıyor: Sezaryen doğum normal doğumun yerini tutmayabilir!
Bizi etkileyen en önemli faktörlerden birisi hiç şüphesiz kendi mikrobiyotamızdır. Öyle ki mikroplar, bizim doğum anımıza bile şahitlik ederler. Bebekler rahimden çıkarken, annelerinin vajinalarındaki mikroplarla kolonize olurlar. Bu durum, kuşaktan kuşağa birbirini takip eden doğal bir süreçtir.
Birleşik Krallık'taki bebeklerin yaklaşık dörtte biri sezaryenle dünyaya gelirken, ABD'deki yenidoğanlarda bu oran üçte birdir. Maria Gloria Domingues-Bello, annelerin karnını kesmek suretiyle çıkarılan (sezaryen yoluyla doğan) yenidoğanların, kolonizasyon başlatıcı mikroplarını vajinadan değil de hastane ortamında yaşayan mikroplardan aldığını buldu. Ne yazık ki bu çalışma 2010 yılında yapıldığı için henüz uzun vadede bir etki saptanabilmiş değil; ancak varılan ortak kanı, bu durumun yenidoğan bireyin ileriki yaşamındaki mikrobiyotasını etkileyebileceği yönünde. Konuya ilişkin çalışmasını anlatan Dominguez-Bello şöyle diyor:
Yenidoğanın bağışıklık sistemi, doğumdan önce herhangi bir etkiye maruz kalmaz, işte bu yüzden bebek ilk neyi görürse, "bağışıklık eğitimini" o başlatır. Normal mikroplar yerine bilinmeyen yabancı mikroplarla tanışmak, bebeklerin bağışıklık sistemini tehlikeye atabilir. Bu da onların hayatlarını büyük ölçüde etkileyebilir.
Yaptıkları çalışma; vajinal yolla doğan bebeklerin Lactobacillus, Prevotella veya Sneathia spp.'nin hakim olduğu kendi annelerinin vajinal mikrobiyotasına benzeyen bakteri toplulukları edindiğini ve sezaryenle doğan bebeklerin Staphylococcus'un hakim olduğu cilt yüzeyinde bulunanlara benzer bakteri toplulukları barındırdığını göstermektedir.
Bebek doğum yönteminin, ilk bakterilerin anneden yenidoğana doğrudan geçişini de etkilediğine dair kanıt bulundu.[1] Hem aile ilişkilerini hem de soyların göreli bolluğunu hesaba katan, ağırlıklı UniFrac mesafe metriğini kullanarak, annelerden ve kendi bebeklerinden gelen bakteri toplulukları arasındaki genel fark hesaplandı. Vajinal yolla doğum yapan annelerin vajinal mikrobiyotaları ve sezaryen annelerinin cilt mikrobiyotaları ile karşılaştırmalar yapıldı. Dört vajinal doğumdan üçünde, annenin vajinal bakteri topluluğu, kendi bebeğinin mikrobiyotasına, diğer vajinal yolla doğum yapan bebeklerin mikrobiyotasına kıyasla önemli ölçüde daha benzer olduğu görüldü.
Mikrobiyotamız demişken, bağırsak florasını da es geçmek olmaz. Çünkü mikrobiyotamız oluşturan suşların büyük bölümü bağırsaklarımızda saklıdır. Yapılan bir diğer çalışmada, eskiden var olan fetüsün doğum öncesinde steril olduğu varsayımı aksine, fetüsün, amniotik sıvı mekonyum plasenta ve göbek bağında da mikrobik canlılara rastlandığı görüldü.[2] Vajinal doğum ile dünyaya gelen bebeklerde vajen florasından Lactobacillus sneatia baskın iken, sezaryen ile dünyaya gelenlerde deri florası kökenli Stafilokok ve Propionibacterium suşları daha baskın.
Tüm bunlar, doğum yöntemi tercihinin bebeklerin mikrobiyotasını doğrudan şekillendirdiğini gösteriyor. Buna bağlı olarak, bebeklerin ömürleri boyunca sağlık durumlarının etkileneceğini beklemek olası. Ancak bu etkiyi net bir şekilde görebilmek için, daha uzun dönem sürdürülen ve daha kapsamlı çalışmalara ihtiyaç var.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git-
23
-
8
-
8
-
8
-
8
-
5
-
4
-
2
-
1
-
0
-
0
-
0
- ^ M. G. D.Bello, et al. (2010). Delivery Mode Shapes The Acquisition And Structure Of The Initial Microbiota Across Multiple Body Habitats In Newborns. PNAS, sf: 11971-11975. doi: 10.1073/pnas.1002601107. | Arşiv Bağlantısı
- ^ J. Qin, et al. (2012). A Metagenome-Wide Association Study Of Gut Microbiota In Type 2 Diabetes. Nature, sf: 55-60. doi: 10.1038/nature11450. | Arşiv Bağlantısı
- X. Zhou, et al. (2007). Differences In The Composition Of Vaginal Microbial Communities Found In Healthy Caucasian And Black Women. The ISME Journal, sf: 121-133. doi: 10.1038/ismej.2007.12. | Arşiv Bağlantısı
- E. C. Martens, et al. (2008). Mucosal Glycan Foraging Enhances Fitness And Transmission Of A Saccharolytic Human Gut Bacterial Symbiont. Cell Host & Microbe, sf: 447-457. doi: 10.1016/j.chom.2008.09.007. | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/11/2024 13:49:04 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/9705
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.
