Yaygın Anksiyete Bozukluğu Nedir? Semptomları ve Tedavi Seçenekleri Nelerdir?
Bu içerik tıp ve sağlık ile ilişkilidir. Sadece bilgi amaçlı olarak hazırlanmıştır. Bireysel bir tıbbi tavsiye olarak görülmemelidir. Evrim Ağacı'ndaki hiçbir içerik; profesyonel bir hekim tarafından verilen tıbbi tavsiyelerin, konulan bir teşhisin veya önerilen bir tedavinin yerini alacak biçimde kullanılmamalıdır.
- Türkçe Adı Yaygın Anksiyete Bozukluğu
- İngilizce Adı Generalized Anxiety Disorder
- ICD F.41.1
- Diğer İsimleri Yaygın Kaygı Bozukluğu, Genel Kaygı Bozukluğu
Yaygın Anksiyete Bozukluğu; kişinin en az 6 aylık bir zaman dilimi boyunca olay veya etkinliklerden bağımlı veya bağımsız şekilde kendini denetlemekte güçlük çektiği, yoğun kaygılı ve kuruntulu bir halde bulunması olarak tanımlanmaktadır.
Kişi kontrolü yitirmekten korkabilir, zihni sürekli tetik halindedir. Zaman zaman ortaya çıkan kalp çarpıntıları ve bedensel ağrılar kişinin kaygılı yapısından ötürü bir kısır döngüye dönüşerek daha da kaygılanmasına yol açabilir. Modern yaşamla birlikte anksiyetenin yaşanma sıklığı ve anksiyete bozukluklarının prevalansı, yani görülme sıklığı artmıştır. Anksiyete son 20 yılın en yaygın psikiyatrik bozukluğu olarak ilgi odağı haline gelmiştir.
Belirti ve Bulgular
DSM-5'te (Mental Bozuklukların Tanısal ve Sayımsal El Kitabı), Yaygın Anksiyete Bozukluğu için tanı kriterleri aşağıdaki maddelerden oluşur:[1]
- Dinginleşememe (huzursuzluk), gergin ya da sürekli diken üzerinde olma.
- Kolay yorulma.
- Odaklanmada güçlük çekme ya da zihnin sürekli dolu olması hissi.
- Kolay sinirlenme.
- Kas gerginliği.
- Uyku bozukluğu. (Uykuya dalmakta veya uykuyu sürdürmekte güçlük çekme ya da dinlendirmeyen, doyurucu olmayan bir uyku uyuma.)
Bu belirtilere ek olarak kişi, kuruntularını denetim altına almakta güçlük çeker. En az 6 aylık bir sürenin hemen hemen her gününde birtakım olay ya da etkinliklere yönelik aşırı bir kaygı ve kuruntu vardır. Bu durum iş veya okul hayatında gözlenebilir, kişi hayatının bu alanlarına yönelik kaygı hissedebilir veya kaygı içeren beklentilere sahip olabilir.
Kişinin otonom sistemindeki aşırı duyarlılık, vücudun tüm sistemlerini etkileyerek farklı somatik şikayetlere neden olabilir. Örneğin solunum sisteminin etkilenmesi, göğüs kafesinde gerginlik hissi ve aşırı nefes alıp verme gibi semptomlar görülebilir. Bu nedenle de kardiyovasküler çarpıntı ve göğüs ağrısı şeklinde şikayetler ortaya çıkabilir.
Yaygın Kaygı Bozukluğu olan kişiler bu şikayetler sebebiyle psikolojikten ziyade fiziksel semptomlar deneyimledikleri için psikiyatri yerine iç hastalıkları veya kardiyoloji kliniklerine başvurabilirler. Hatta Yaygın Anksiyete Bozukluğuna sahip bireyler, bu hekimlere psikiyatrlara oranla 2 kat daha fazla başvurmaktadır. Kardiyak kökenli olmayan göğüs ağrısı yakınmaları bulunan hastaların çoğunluğunda Yaygın Anksiyete Bozukluğu görülür.
Tedavi veya İdare Yöntemleri
Yaygın Anksiyete Bozukluğu tedavisinde farmakolojik tedavi ve Bilişsel Davranışçı Terapi etkili olmaktadır.
Farmakolojik tedavi yaklaşımında birçok farklı ilaç kullanılabilir. Bu ilaçlar arasında Benzodiazepinler, Trisiklik Antidepresanlar, Seçici Seratonin Geri Alım İnhibitörleri (SSRI), Beta Blokerleri gibi birçok farklı ilaç türü yer alır.
Bilişsel Davranışçı Terapi'de ise Yaygın Anksiyete Bozukluğu yaşan kişilerin kendileri için yabancı olan herhangi bir durumu "tehlikeli" olarak değerlendirmesi ve bu varsayımla hareket etmesinin üstünde durulur. Anksiyete yaratan düşüncelerin altında yatan inançları saptayarak mantıklı ya da mantık dışı temellerini, geçerliliklerini ve kaygının gerçekten yaşanma olasılığını sorgulatmak temel amaçtır. Bu terapi yaklaşımının neticesinde, rahatsızlığı yaşayan kişi işlevsizlik yaratan düşünceleri akılcı ve gerçekçi alternatifleriyle değiştirmeyi öğrenecektir.
Hastalıkla İlişkili Genler, Etken Faktörler ve Risk Faktörleri
Yaygın Anksiyete Bozukluğunun gelişiminde genetik aktarım, çevresel faktörler, biyolojik faktörler ve kişilik yapısı etkili olmaktadır. Hastaların birinci derecede akrabalarının %15'inde Yaygın Anksiyete Bozukluğuna rastlanmaktadır. Yaygın Anksiyete Bozukluğunun belirtilerinin oluşmasında özellikle GABA Benzodiazepin kompleksinin ve Serotonerjik sistemin önemli rolleri olduğu düşünülmektedir.[2]
Psikososyal yaklaşıma göre anksiyete, bağ kurulan ebeveynden gerçek veya hayali bir ayrılmaya karşı geliştirdiğimiz bir güvensizlik tutumudur. Ebeveynin yeterli ilgi göstermediği, aşırı koruyucu tutum sergilediği veya duygularını ifade etmediği bir ilişki biçimi çocukta Yaygın Anksiyete Bozukluğu oluşmasına zemin hazırlar.
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Psikoanalitik Teori'ye göre anksiyete, çözümlenmemiş bilinçdışı libidinal veya saldırganca dürtülerin yarattığı doyum arzusu ile bunun oluşturacağı tehlike arasındaki intrapsişik (düşünsel) çatışmadan kaynaklanmaktadır. Bir başka deyişle toplumun istekleriyle uyuşmayan bilinçdışı düşüncelerle duygular bilinç düzeyine çıkmaya çalışır ve kişinin eyleme geçme olasılığı doğar. Bu düşüncelerin baskılanmasıyla kişide anksiyöz bir yapı oluşabilir.
Bilişsel ekol, Yaygın Anksiyete Bozukluğu yaşayanların kendilerinin sürekli tehlike altında olduklarına inandığı düşüncesini benimser. Bu kişilerde çeşitli bilişsel çarpıtmalar söz konusudur. Bunun neticesinde kişi, çevredeki olayları kontrol edemeyeceği düşüncesini geliştirir. Kontrol edememe fikrinin sonucu olarak da süreğen bir şekilde çaresiz ve kaygılı hisseder.
Eşlik Eden Diğer Rahatsızlıklar (Komorbidite)
Yaygın Anksiyete Bozukluğuna çoğunlukla başka bir psikiyatrik rahatsızlık eşlik eder. Araştırmalarda komorbidite oranlarının %81'e kadar çıktığı görülmektedir. Majör Depresyon ve Panik Bozukluk, Yaygın Anksiyete Bozukluğuna en fazla eşlik eden rahatsızlıklardır. Yani Yaygın Anksiyete Bozukluğunun tek başına görülmesi nadir bir durumdur. Bu durum YAB'nun tespiti ve tedavisindeki güçlüklerden biridir.[3]
Bir başka önemli problem ise alkol ve sedatif-hipnotiklerin gevşetici etkilerinden yararlanarak kaygılarını dindirmeye çalışan hastalarda %25'i bulan oranlarda bağımlılık gelişmesidir. Yaygın Anksiyete Bozukluğuna eşlik eden en yaygın tıbbi rahatsızlıklar ise şu şekilde sıralanabilir:
- Huzursuz Bağırsak Sendromu,
- Ülseratif kolit,
- Diabetes mellitus,
- Kronik Yorgunluk Sendromu.
Görülme Sıklığı ve Dağılımı (Epidemiyoloji)
Yaygın Anksiyete Bozukluğu erken yaşlarda ve sinsice başlayan bir rahatsızlıktır. Az sayıda remisyon (hastalığın görülmediği zaman aralığı) dönemleriyle birlikte, belirtilerde alevlenme ve sönmeler tipiktir. Toplumda ortalama görülme sıklığı %8'dır. YAB'nun kadınlarda görülme oranı erkeklere oranla daha yüksektir. Kadınların olumsuz hayat olaylarına erkeklere oranla daha duyarlı olmaları ve menstrüel döngüye eşlikçi olan ruhsal rahatsızlıklar nedeniyle erkeklerden daha fazla etkilendiği tahmin edilmektedir.[4]
Etimoloji
Anksiyete terimi, Latince bir kelime olan "anxius" kelimesinden gelmektedir. Kaygı ve üzüntü hali anlamına gelen "anxius" kelimesinin kökeni 1525 yılına kadar takip edilebilmiştir. Anksiyöz kelimesinin kökeni ise anlamı "boğulmak, nefes alamamak" olan Latince "angere" kelimesinden türemiştir.[3]
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 19
- 17
- 12
- 8
- 7
- 6
- 5
- 4
- 3
- 3
- 1
- 1
- ^ D. A. Regier, et al. (2013). The Dsm-5: Classification And Criteria Changes. Wiley, sf: 92-98. doi: 10.1002/wps.20050. | Arşiv Bağlantısı
- ^ P. J. Norton, et al. (2007). A Meta-Analytic Review Of Adult Cognitive-Behavioral Treatment Outcome Across The Anxiety Disorders. The Journal of Nervous and Mental Disease, sf: 521-531. doi: 10.1097/01.nmd.0000253843.70149.9a. | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b P. Tyrer, et al. (2006). Generalised Anxiety Disorder. Elsevier BV, sf: 2156-2166. doi: 10.1016/S0140-6736(06)69865-6. | Arşiv Bağlantısı
- ^ R. C. Kessler, et al. (2001). The Epidemiology Of Generalized Anxiety Disorder. Psychiatric Clinics of North America, sf: 19-39. doi: 10.1016/S0193-953X(05)70204-5. | Arşiv Bağlantısı
- B. W. Penninx, et al. (2021). Anxiety Disorders. Elsevier BV, sf: 914-927. doi: 10.1016/S0140-6736(21)00359-7. | Arşiv Bağlantısı
- R. D. Ä. D. Ä. GmbH. (2018). The Diagnosis And Treatment Of Anxiety Disorders. Deutscher Arzte-Verlag GmbH. doi: 10.3238/arztebl.2018.0611. | Arşiv Bağlantısı
- M. G. Craske, et al. (2009). What Is An Anxiety Disorder?. Hindawi Limited, sf: 1066-1085. doi: 10.1002/da.20633. | Arşiv Bağlantısı
- B. Bandelow, et al. (2022). Treatment Of Anxiety Disorders. Dialogues in Clinical Neuroscience, sf: 93-107. doi: 10.31887/DCNS.2017.19.2/bbandelow. | Arşiv Bağlantısı
- J. DeMartini, et al. (2019). Generalized Anxiety Disorder. American College of Physicians, sf: ITC49. doi: 10.7326/AITC201904020. | Arşiv Bağlantısı
- A. Garakani, et al. (2020). Pharmacotherapy Of Anxiety Disorders: Current And Emerging Treatment Options. Frontiers Media SA. doi: 10.3389/fpsyt.2020.595584. | Arşiv Bağlantısı
- S. M. Meier, et al. (2019). Genetics Of Anxiety Disorders. Current Psychiatry Reports, sf: 1-8. doi: 10.1007/s11920-019-1002-7. | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 17/11/2024 13:55:55 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/14527
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.