Woke Kültürü: Sosyal Adalet Arayışı mı, Aşırı Hassasiyet mi?
Woke Kültürü Nedir? Neden Savunuluyor? Neden Bu Kadar Tepki Çekiyor?
"Woke" terimi Batı dünyasında ortaya çıkıp geniş çapta tartışmalara yol açarak ana akım kelime dağarcığımıza girdi. Bu kavram; cinsiyet eşitliği, LGBTQ+ hakları ve diğer sosyal adalet konularını savunan çeşitli grupları ve bu grupların görüşlerini tanımlamak için kullanılıyor.
“Woke”un kelime anlamı “uyanık olma, uyanmış olma” şeklinde ifade edilebilir. Kavramsal anlamı ise “sosyal adalet konularında farkındalık sahibi ve duyarlı olmak” şeklinde özetlenebilir.
Oxford English Dictionary, bu kelimeyi 2017 yılında sözlüğe dâhil ederek, anlamını “adaletsizliğe, sosyal ve ırksal ayrımcılığa karşı duyarlı olmak” olarak açıkladı.[1]
Günümüzde bu kavramın yaygın bir şekilde kullanıldığını görüyoruz. Amerika Birleşik Devletleri’nde ortaya çıkan bu kültürün etkilerinin küresel çapta giderek yaygınlaştığını ve Türkiye de dâhil olmak üzere tüm dünyayı, özellikle medya aracılığıyla etkilediğine şahit oluyoruz. Bu durum, küresel etkileşim ağının bir parçası olarak toplumsal kültürü çeşitli yönlerden etkilemektedir.
Peki bu kavram nasıl ortaya çıktı ve yaygınlaştı?
Woke Kültürünün Tarihçesi
Aslında İngilizcede “awake” (Tür: “uyanık, uyanmış”) olarak kullanılan kelime siyahi Amerikalı topluluğunda “woke” olarak kullanılıyordu.
1930’larda ABD’nin güneyi oldukça ırkçı yönelimlere sahipti ve bu haliyle doğal olarak Afrika kökenli Amerikalılar için oldukça tehlikeli bir bölgeydi. 1938'de blues müzisyeni Lead Belly bir şarkısında buna dikkat çekerek, ABD’nin güneyine seyahat eden siyah Amerikalılara "uyanık ol, tetikte kal" anlamına gelen “stay woke” diye seslendi.
Şarkı ve özellikle bu ifade bir ölçüde popülerleşerek özellikle Afrika kökenli Amerikalıları etkileyen sosyal ve siyasi meselelere karşı bir farkındalığı ifade etmeye başladı.
1962 yılında New York Times Magazine'de William Melvin Kelley tarafından yazılan "If You're Woke You Dig It" (Tür: “Uyanıksan Anlıyorsundur”) başlıklı bir makale kavramın sosyal adalet bağlamında yazılı ilk kullanımı olarak kabul ediliyor.
2008 yılında, Erykah Badu’nun Master Teacher adlı şarkısında “I stay woke” (Tür: “uyanık kalırım”) ifadesi bir nakarat olarak geçiyordu. Şarkı; kimlik, bilinçlenme ve toplumsal farkındalık gibi temaları işlemekteydi.
2013-2014 yılında ise Black Lives Matter (Tür: “Siyah Hayatlar Önemlidir”) hareketinin yükselişiyle kelimenin kullanımı ivme kazanmış ve polis şiddeti ile ırksal adaletsizliğe karşı bir slogan ve etiket haline gelmiştir.
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Özellikle son on yıl içinde "woke" terimi ana akım söz dağarcığına girerek popülerleşmiştir. Başlangıçtaki ırk ayrımcılığına karşı farkındalık şeklindeki anlamı ise ciddi ölçüde genişlemiştir. Günümüzde birçok alanı kapsayan bir şemsiye terim olarak kullanılmaktadır.
Woke Kültürünün Odaklandığı Alanlar
Woke kavramı, herhangi bir sosyal adaletsizlik veya ötekileştirmeye karşı duyarlılık ve farkındalık anlamında kullanıldığından hemen her tür eşitsizlik, ayrımcılık ve toplumsal dışlanma konusunu içine alır.
Woke anlayışının odaklandığı başlıca alanlar ise şunlardır:
- LGBTQ+ hakları
- Etnik dezavantajlar
- Cinsiyet ayrımcılığı
- Göçmen hakları
- Zihinsel sağlık ve ruh sağlığı farkındalığı
- Beden olumlama (İng: “body positivity”)
- Engelli hakları
- Çevresel adalet
- Gelir ve fırsat eşitsizliği
- Eğitimde eşitlik
- Polis şiddeti ve adalet sistemi reformu
Woke kültürü bu alanlarda egemen duruşun dezavantajlı grupları görmezden geldiğini, seslerini bastırdığını belirterek, bu grupların görünürlüğünü artırmaya çalışır.
Woke Kültürü Neyi Savunuyor?
Woke kültürü, kimlik politikalarının bir uzantısı olarak, belirli sosyal ve kültürel kimlik gruplarının hak ve eşitlik mücadelesini teşvik eder. Woke anlayışı bireylerin maruz kaldığı ayrımcılık ve eşitsizlikleri görünür kılmayı ve bu grupların toplumda daha güçlü bir konum elde etmesini sağlamaya çalışır. Bu bağlamda, bireylerin kimliklerine dayanarak politik eylemlerde bulunmalarını, farkındalık yaratmalarını ve eşitlik, adalet gibi temel haklar için toplu bir mücadele sergilemelerini amaçlar.[2]
Burada bireyin kimliğine dayanarak mücadele etmesine örnek olarak bir kadının kadın hakları için mücadelesi, bir engellinin engelli hakları için mücadelesi verilebilir.
Woke kültürü şu alanlara vurgu yapar:
Eşitlik ve Adalet
Woke kültürü insanların ırkı, cinsiyeti, etnik kökeni, cinsel kimliği veya ekonomik durumu gibi özelliklerinden bağımsız olarak eşit haklara ve fırsatlara sahip olması gerektiğini savunur. Örneğin, kadınlar ve erkekler arasındaki maaş farkının kapatılmasını ve LGBTQ+ bireylerin eşit medeni haklara sahip olmasını destekler. Bu ilke aynı zamanda eğitimde eşitliği de içerir; her çocuğun sosyoekonomik arka planı ne olursa olsun kaliteli eğitime erişim hakkına sahip olmasını hedefler. Hindistan'da kast sistemine dayalı ayrımcılığı azaltmak için düşük kastlardan gelen öğrenciler için üniversitelerde kontenjan ayrılması uygulaması buna örnek verilebilir.[3]
Toplumsal Farkındalık
Toplumdaki sorunlar, ayrımcılık ve hak ihlalleri hakkında bilinçli ve duyarlı olunması gerektiği savunulur. Örneğin, çevresel adaletsizlikle mücadele etmek, hava kirliliği gibi sorunların genellikle düşük gelirli mahallelerde daha fazla olduğunu fark etmek ve buna karşı çözüm üretmek bu farkındalığın bir parçasıdır. Irksal adaletsizlikle mücadele etmek de toplumsal farkındalığın bir uzantısıdır. Örneğin, polislerin belirli etnik kökenden bireylere karşı daha sert davranmasına ve genel olarak polis şiddetine karşı toplumu bilinçlendirmenin önemine vurgu yaparlar.
Woke kültürüne göre bu bilinç eğitim sistemine de yansımalıdır; çocuklar toplumdaki adaletsizliklere ilişkin farkındalık kazanmalıdır. Yani müfredata mevcut ayrımcılıklara ve önyargılara ilişkin konular eklenmelidir.
Aktivizm ve Değişim
Woke kültürü örgütlü güce ve eyleme vurgu yapar. Toplumdaki adaletsizliklerin giderilmesi için aktif bir mücadeleyi teşvik eder. Sosyal değişim yaratmak için örgütlenme, eylem ve protestolar savunulur. Örneğin, Black Lives Matter hareketi, polis şiddetine ve sistematik ırkçılığa dikkat çekmek için dünya çapında kitlesel protestolar düzenleyerek toplumsal değişim talep etmiştir.[4]
Gelir eşitsizliğine ve büyük şirketlerin ekonomik sisteme hâkimiyetine dikkat çeken Occupy Wall Street hareketi ve Çin hükümetinin kısıtlamalarına dikkat çeken Hong Kong demokrasi hareketi de, woke kültürünün toplumsal adaletsizliklere karşı aktivizmi destekleme anlayışını yansıtır.
- Dış Sitelerde Paylaş
Bu kültürde adaletsizliğe ve ayrımcılığa karşı ses çıkarmak ve değişim için mücadele etmek savunulur. Örneğin "Me Too" (Tür: “Ben de…”) hareketi, cinsel taciz ve saldırıya uğrayan insanların sessizliklerini bozarak kendi hikâyelerini paylaşmalarıyla başlamıştır. Daha sonra bu hareket hızla küresel bir dayanışma hareketine dönüşmüştür. "Me Too" örneği, bireysel hikâyelerin toplu bir sese dönüşerek toplumda köklü değişimler yaratabileceğini ortaya koymuştur.[5]
Kapsayıcılık
Farklı gruplara karşı hoşgörü ve saygı gösterilmesi gerektiği savunulur ve toplumun her kesiminin kucaklanması teşvik edilir. Örneğin, engelli bireylerin topluma daha iyi entegre edilebilmesi için kamusal alanlarda erişim kolaylığı sağlanmasını veya iş yerlerinde kapsayıcı politikalar uygulanmasını savunur. Ayrıca, çeşitli cinsel kimliklere sahip bireylerin temsilini artırmak amacıyla medyada LGBTQ+ karakterlerin daha fazla yer alması desteklenir. Moda ve güzellik endüstrisinde farklı beden tiplerine sahip mankenlerin temsil edilmesi de bu kapsamda yer alır (örneğin, büyük beden mankenler).
Dilin Bilinçli Kullanımı
Woke kültürü, sosyal medyada ve günlük hayatta dezavantajlı gruplar için saygılı ve duyarlı bir dil kullanılmasını savunur. Bu ilke, örneğin “zenci” yerine “siyahi” veya “Afrikalı Amerikalı” gibi daha saygılı ifadelerin tercih edilmesi gerektiğini vurgular. Hatta bu tutumun ülkemizde de bir ölçüde yaygınlaşarak insanların artık “zenci” ifadesini kullanmaktan kaçındığını giderek daha sık görmekteyiz.
Aynı şekilde, cinsiyet kimliği konusunda duyarlı bir dil kullanılmasının önemine değinirler. Buna da bir örnek verelim. Türkçede üçüncü tekil şahıs anlamındaki "o" kelimesi cinsiyet bildirmez ve Türkçe zamir yapısı genel olarak cinsiyet açısından tarafsızdır. Oysa birçok dilde olduğu gibi İngilizcede de erkekler ve kadınlar için farklı zamirler kullanılır. Woke kültürünü savunan bazı çevreler, kendini erkek ya da kadın olarak tanımlamak istemeyenler için İngilizcede cinsiyet bildiren "she" veya "he" zamirleri yerine, zaten dilde mevcut olan ve cinsiyet bildirmeyen “they” zamirinin ya da bu amaçla yeni üretilen "ze" zamirinin kullanılması gerektiğini vurgular. Bu yaklaşım, dilde kapsayıcılığı artırmayı ve bireylerin kimliklerini daha doğru yansıtmayı amaçlar.
Woke Kültürünün Kazanımları Neler?
Bu hareketin toplumsal yapıya nasıl etkide bulunduğunu anlamak için, ortaya koyduğu kazanımların bazılarına yakından bakmak faydalı olacaktır.
Dizi ve Film Sektöründe
- 2014 yılında Kaliforniya Üniversitesi tarafından yayımlanan "Hollywood Diversity Report" adlı raporda, 2011-2013 yılları arasında en çok hasılat yapan 172 film incelenmiştir. Bu rapora göre, yönetmenlerin % 6’sı etnik azınlıktandır. Aynı kurum 2022 yılında benzer verilere baktığında bu oran % 17 civarında bulunmuştur. Benzer şekilde eski raporda başrollerin %16.7’sinin etnik azınlıktan olan bireyler tarafından canlandırıldığı tespit edilmiştir. 2022 yılında bu temsiliyet % 22’ye yükselmiştir.[6]
- 2012-2013 sezonunda televizyon yayınlarında gösterilen karakterlerin % 4.4’ü LGBTQ+ topluluğundandı, 2023-2024 sezonunda bu oran %8.6’ya yükselmiştir.[7], [8]
- İngiltere’de 2020 yılında yapılan "BFI Diversity Standards" adlı çalışmaya göre, İngiltere'deki film projelerinde etnik azınlıkların temsiliyeti arttırılmıştır.[9]
Eğitim ve İş Dünyasında
- Fortune 500 şirketlerinde kadın CEO'ların oranı 2010'da %3 iken 2021'de %10.6’ya çıkmıştır.[10]
- 2010 yılında, ABD'deki üniversite öğrencilerinin yaklaşık %30'u azınlık gruplarına mensuptu. Bu oran, 2022 yılına gelindiğinde %52'ye yükselmiştir.[11]
- Kadınların liderlik görevlerindeki temsiliyetini artırmak için kimi ülkelerde şirketlerde yönetici pozisyonunda kadın kotası uygulamaktadır. Bunun sayesinde sadece on yıl içinde kota uygulanan ülkelerde yönetici kadınların oranı % 10 civarından %40 civarına çıkmıştır.[12]
- ABD’de bazı eyaletlerde ders kitaplarına ırkçılık, cinsiyetçilik ve tarih boyunca süregelen ayrımcılıkla ilgili konular eklenmiştir. Bu girişimler, öğrencilerin tarihteki adaletsizlikleri anlamalarını ve bu konularda daha bilinçli bireyler olmalarını amaçlamaktadır. Örneğin, kölelik tarihinin, kadınların ve LGBTQ+ bireylerin toplumsal haklar için verdiği mücadeleler bazı yerlerde ders kitaplarına dâhil edilmiştir.[13]
- Fransa, 2020 yılında çıkan bir yasa ile iş yerlerinde cinsiyet eşitliği raporlamasını zorunlu hale getirmiştir. Şirketlerin eşit işe eşit ücret sağladıklarını belgelemeleri gerekmektedir.[14]
- Fortune 500 şirketlerinin %89'u şirket içi çeşitlilik ve kapsayıcılık politikaları yayınlanmıştır.[15]
Mağdur Grupların Güçlendirilmesi
- #MeToo hareketinin etkisiyle bir yıl içinde ABD'de cinsel taciz suçları nedeniyle açılan davaların sayısı %13.6 arttı.[16]
- Black Lives Matter hareketi, polis şiddetine ve sistematik ırkçılığa karşı geniş çapta farkındalık yarattı. Özellikle 2020'deki protestoların ardından, ABD'nin çeşitli eyaletlerinde polis teşkilatlarında reformlar yapıldı, polislerin görevdeyken vücut kamerası takmaları zorunlu hale getirildi ve bazı bölgelerde polisin orantısız güç kullanımına sınırlamalar getirildi.[17]
- Eşcinsel evliliğini yasallaştıran ülkelerin sayısının woke kültürünün gelişimiyle paralel biçimde artmasında da bu kültürün etkisi olduğu ifade edilmektedir.[18]
Sosyal Entegrasyon ve Uyum
- Mülteci krizinin ardından, Almanya’da başlatılan "Integration durch Sport", Birleşik Krallık’ta “Community Integration Fund”, Kanada’da “Settlement Program” türünden birçok uygulamayla göçmen ve yerli toplulukların bir araya gelerek sosyal uyumun artırılması hedeflenmiştir.
- İsveç’te “Swedish Disability Policy”, Almanya’da “Inklusionsbetriebe”, Japonya’da “Barrier-Free Law” gibi birçok kapsamlı girişim, engelli bireylerin topluma entegrasyonunu kolaylaştırmayı hedeflemektedir.[19]
Bu örnekler, woke kültürünün toplumsal alanlarda çeşitli somut etkiler yarattığını göstermektedir. Ancak elbette tartışmalı konular ve eleştiriler de varlığını sürdürmektedir.
Woke Kültürü Hangi Noktalarda Tepki Çekiyor?
Woke kültürünün ana akımda yer bulmasıyla birlikte, bu terim politik bir savaş alanı haline gelmiştir. Bazıları için woke toplumsal ilerlemeyi ve eşitliği temsil ederken, diğerleri için geleneksel değerlerin tehdit edilmesi ve/veya aşırı politik doğruculuk olarak algılanmaktadır. Tartışmalar yalnızca politik alan ile sınırlı kalmamış; iş dünyası, eğitim ve medya gibi birçok alana da yayılmıştır.
Woke kültürü, özellikle aşırıya kaçtığı düşünülen noktalarda eleştiri almıştır. Bu kültüre karşı çıkanların söylemlerindeki ana hususlar şu şekilde gruplandırılabilir:
İptal Kültürü
Woke kültürüne bağlı olarak gelişen iptal kültürü (İng: “cancel culture”), kamuoyunda eleştirilen kişilerin kariyerlerinin ve itibarlarının "iptal edilmesi" anlamına geliyor. Woke kültürünü savunanlar ayrımcı, zararlı veya incitici olarak görülen davranışların ve fikirlerin sahibinin sorumluluk almasını zorunlu kılarak, toplumsal adaleti ve hesap verebilirliği sağlamayı amaçlıyor.
Ancak bu kültür, bireylerin geçmiş hataları ya da düşünceleri yüzünden cezalandırılmasına neden olduğu için eleştiriliyor. Örneğin, yazar J.K. Rowling’in trans bireyler hakkında yaptığı açıklamalar, onu eleştiri ve boykotlarla karşı karşıya bıraktı. İptal edilen kitap etkinlikleri oldu.
Benzer bir durumu aktris Gina Carano yaşadı. Mandalorian dizisinin çekimleri devam ederken oyuncu, trans bireyler ve siyasi görüşleriyle ilgili sosyal medyada yaptığı paylaşımları duyarsız bulunduğu için diziden çıkarıldı. Carano, iptal kültürünün ifade özgürlüğünü kısıtladığını savundu.[20]
Komedyen Kevin Hart, geçmişte Twitter'da yaptığı homofobik şakalar nedeniyle 2019'da Oscar sunuculuğundan çekilmek zorunda kaldı. Hart, bu şakalar için özür dilemiş olmasına rağmen, kariyeri olumsuz etkilendi.[21]
Bu haliyle Woke kültürü, kimileri için özgürlüğün sesi iken kimileri için ise ifade özgürlüğünü kısıtlayan bir akım olarak görülmektedir.
Trans Sporcular
Woke kültürünü savunanlardan bazıları, toplumsal eşitlik ve kapsayıcılığı ön plana çıkararak trans sporcuların beyan ettikleri cinsiyetle müsabakalara katılmalarını desteklemektedir. Bu durum, kadın sporcuların erkek olarak doğan kişilere özgü fiziksel avantajlar karşısında dezavantajlı hale gelmesini tartışmaya açmıştır. Dahası, bazı feminist örgütler de bu konuda endişelerini dile getirerek, kadınlar kategorisinin korunması gerektiğini savunmuştur.[22] Tepki gösterenler, woke kültürünün kapsayıcılık adına sporda adalet ilkesinden ödün verdiğini ifade etmektedir.
İkili Cinsiyet Kategorisinin Genişletilmesi
Woke kültürü, kişinin doğuştan gelen biyolojik cinsiyetinin ötesinde bir cinsel kimlik seçme veya kendini bu şekilde ifade etme hakkını savunur.
Bu duruma ilişkin eleştiriler, yalnızca çeşitliliğin kabulüyle sınırlı kalınmadığı, aynı zamanda “özendirildiği” yönündeki tartışmalarla daha da yoğunlaşmıştır.[23] En çok eleştiri alan uygulamalardan biri de ABD’nin California, Oregon, Washington gibi bazı eyaletlerinde 18 yaş altı bireyler için belirli koşullarda velinin onayı olmaksızın, mahkeme kararıyla ve hormon blokörleri kullanarak cinsiyet değiştirme süreçlerine başlanabilmesidir.[24]
Yine bazı eyaletlerde, öğretmenin çocuğun istediği zamir ile seslenmesi esas alınıyor. Örneğin erkek biyolojisiyle doğmuş ve tipik bir erkeğe benzeyen bir öğrenci kendisine bir kız öğrenci gibi “she” ve “her” zamirleriyle seslenilmesini istiyorsa, öğretmenden buna uygun davranması beklenebiliyor.[25]
Doğruluğu tartışmalı, spesifik kaynak göstermeyen bazı haberler konuyla ilgili tartışmaları daha da alevlendirmiştir. Örneğin İskoçya'da bir öğrencinin kendisini bir kurt olarak tanımlayarak okulunda kendisine bu şekilde seslenilmesini kabul ettirdiği söylenmektedir. Kendisine dinozor, kedi, at, hatta Ay olarak muamele edilmesini talep eden öğrencilerin olduğu gibi haberler internette çok yaygın şekilde dolaşmaktadır.[26]
Aşırı Hassasiyet ve Mikroagresyon
Mikroagresyon, bir kişiye ya da gruba yönelik bilinçli veya bilinçsiz şekilde yapılan küçük ama incitici sözler, davranışlar veya tutumlardır. Genellikle, hedef alınan kişinin kimliği (ırk, cinsiyet, cinsel yönelim, din gibi) ile ilgili önyargılar veya stereotipler içerir. Örneğin, birine "Ne güzel, hiç şiven yok", “Alevi ama iyi insandır” ya da “Bir kadına göre iyi araba kullanıyorsun” demek, alttan alta başka yargılar ima eder.
Woke kültürü, mikroagresyon gibi konularda aşırı hassasiyet gösterdiği konusunda eleştiriliyor. Bu görüşe göre bazen, küçük bir söz veya davranışa bile ayrımcılık denmesi, insanların iletişimde kendilerini sürekli sansürlemelerine yol açabiliyor.
Bir insandan “şişman” olarak bahsedilmesi bu kültürde uygunsuz olabiliyor. Hatta örneğin, "Nerelisin?" gibi bir soru mikroagresyon olarak kabul edilip, ayrımcı olarak yorumlanabiliyor.
Farklı Görüşlere Tahammülsüzlük
Woke hareketinin, farklı görüşleri "yanlış" ya da "zararlı" olarak damgalama eğilimi, toplumda kutuplaşmaya yol açtığı ve ifade özgürlüğünü engellediği gerekçesiyle eleştiriliyor.
Örneğin Kanadalı akademisyen ve yazar Jordan Peterson’ın, bazı üniversitelerde konuşma davetleri, özellikle cinsiyet zamirleriyle ilgili eleştirileri nedeniyle iptal edildi. Muhafazakâr yorumcu Ben Shapiro'nun da bazı konuşmaları, benzer şekilde protestolar nedeniyle gerçekleştirilemedi.
Kâr Etme Aracı Olarak Kullanılması
Büyük şirketlerin woke kültürünü pazarlama stratejilerine dâhil etmesi dikkat çekici bir konudur. Özellikle reklam kampanyalarında çeşitlilik ve kapsayıcılığı vurgulayan şirketler, bu sayede hem destekçilerini artırmayı hem de eleştirilerden kaçınmayı amaçlıyor. Ancak, bu durum göstermelik bir "etik pazarlama" olarak, bazen de salt kâr amaçlı olmaları yönünde eleştiriliyor. Örneğin, bazı markalar gökkuşağı renkleriyle ürünler çıkarırken bunu yalnızca haziran ayındaki Onur Ayı'na özel yapıyor ve yılın geri kalanında aynı desteği göstermeyebiliyor.
Yani şirketler woke kültürünü tepki çekmemek adına, bazen de gelirlerini artırmak için destekliyor gibi görünebiliyor. Woke kültürüne tepki gösterenler buna vurgu yaparak, “Woke Kapitalizmi” ifadesini kullanıyor.
Kurumlara Dayatılan Çeşitlilik Politikaları
Woke kültürü, şirketlerin ve kurumların çeşitlilik politikalarını güçlendirmesini destekliyor. Ancak bazıları, bu politikaların bazen nitelikten çok görünüşe önem vererek liyakati göz ardı ettiğini düşünüyor.
Örneğin, belirli pozisyonlara etnik veya cinsel çeşitlilik önceliği verilerek atama yapılması uygulaması eşitlik yerine ayrımcılığa yol açtığı şeklinde eleştiriliyor. Pozitif ayrımcılığın, ayrımcılığın sadece bir başka yüzü olduğu söyleniyor.
Tarihsel ve Kültürel Miras
Tarihi olayların ve kişilerin modern değerlerle yargılanması ve uygunsuz görünenlere sansür uygulanması da ciddi eleştirilere neden olmaktadır. Geçmişteki eserlerin, karakterlerin ve olayların günümüz standartlarıyla değerlendirilmesi, tarihi bağlamın göz ardı edilmesi olarak görülmektedir.
Örneğin Roald Dahl’ın 1964 basımı Charlie and Chocolate Factory (Tür: “Charlie ve Çikolata Fabrikası”) isimli kitabındaki bazı ifadeler 2023 yılında değiştirilerek yayımlandı. Kitapta geçen “şişko” kelimesi “iri” olarak, “anneler ve babalar” ifadesi ise cinsiyetçi bulunarak “ebeveynler” ile değiştirildi.[27]
ABD’nin kurucu başkanı George Washington’un adının verildiği bazı okullar isimlerini, Washington köle sahibi olduğu için değiştirdi.[28] Shakespeare’in bazı eserlerinde ırkçı ve cinsiyetçi ifadeler olduğu gerekçesiyle eserlerin müfredattan çıkarılması önerildi.[29] 2018 yılında Gana’da bir üniversite kampüsündeki Gandi heykeli, Gandi’nin Afrikalılara karşı ırkçı söylemleri nedeniyle kaldırıldı.[30]
Kimlik Politikaları
Özellikle sol çevrelerde yoğun olarak gündemde olan bir eleştiriye göre, woke kültürü sol ideolojiye ve harekete zarar vermektedir. Bu görüşe göre örneğin etnik veya cinsel yönelime dayalı söylemlere ağırlık vermek, asıl mücadele verilmesi gereken alan olan sınıf mücadelesini baltalar. Esas sorunun ikinci plana itilmesine neden olup başka konuların daha önemli olduğu gibi bir algı yaratır. Bu yüzden toplumdaki adaletsiz güç farkının asıl nedeni olan ekonomik farklılıklara odaklanılmalıdır.[31]
Woke Kültürünün Günümüzdeki Durumu
“Woke” kültürünün destekçileri, sıklıkla "Sosyal Adalet Savaşçısı" anlamına gelen "Social Justice Warrior" (SJW) ifadesiyle anılmaktadır. Başlangıçta sosyal adalet hareketlerini savunan ve adaletsizliklere karşı mücadele eden bireyleri tanımlamak için olumlu bir anlam taşıyan bu terim, zaman içinde farklı bir tona bürünmüştür. Özellikle internet ve sosyal medyada, SJW artık "aşırı hassas" ya da "gereksiz yere tartışma yaratan" kişiler için alaycı bir şekilde kullanılmaktadır.[32]
Woke kelimesi de benzer bir dönüşüm yaşamıştır. Tarihsel olarak ırksal eşitlik haklarını savunan bir kavramken, zamanla tüm dezavantajlı grupların haklarını kapsayacak şekilde genişlemiş ve bu süreçte semantik yükü de değişmiştir. Muhafazakâr çevreler, woke kültürünü politik doğruculuğa aşırı vurgu yapan, zorlayıcı ve baskıcı bir norm olarak görmeye başlamışlardır. Bu algı, “woke” ifadesinin özellikle aşırı sağcı söylemlerde eleştirel bir anlamda kullanılmasına yol açmıştır. Ancak eleştiriler yalnızca muhafazakâr kesimle sınırlı kalmamış, politik yelpazenin diğer taraflarında da woke kültürüne yönelik tartışmalar artmıştır.
Günümüzde “woke” ifadesi sosyal medya ve televizyon programlarında giderek daha sık olarak mizahi bir bağlamda kullanılmaktadır. Stand-up gösterilerinden karikatürlere, skeçlerden popüler kültür içeriklerine kadar pek çok alanda kimilerince alay konusu yapılmaktadır . Bunun bir sonucu olarak, geçmişte kendilerini “woke” olarak tanımlayan gruplar bile bu terimi kullanmaktan kaçınır hale gelmiştir.
Sonuç olarak, woke kavramının, başlangıçtaki olumlu anlamını yitirerek daha karmaşık ve tartışmalı bir hale geldiğini söyleyebiliriz. Günümüzde “woke”, ciddi bir kitle tarafından pejoratif (olumsuz, küçümseyici, aşağılayıcı) bir ima ile kullanılan bir ifade haline dönüşmüştür.
Türkiye'de Durum
Kültürel Dönüşüm ve Woke Kültürüyle Paralellikler
Aslında woke kültürünün etkisinin yayılarak ülkemize ulaşmasından önce de kültürel bazı öğelerimizin -daha kapsayıcı olacak şekilde- zaman içinde değişmekte olduğu söylenebilir. Örneğin eskiden “Çingene” olarak adlandırdığımız topluluk için artık “Roman” nitelemesinin çok daha yaygın kullanıldığı, ya da ciddi ruhsal/zihinsel sıkıntılardan mustarip bireyler için “deli” ifadesinin neredeyse terk edilmiş olduğunu hepimiz bilmekteyiz.
Yine ülkemizde woke kültüründen de önce başlayan “bayan” ifadesi yerine “kadın” ifadesinin tercih edilmesi, “bilim adamı” yerine “bilim insanı” kullanımının yaygınlaşması gibi eğilimler paralel bir gidişatı göstermektedir.
2003-2014 yılları arasında giderek daha yüksek katılımlarla devam eden, ancak daha sonra muhafazakâr politikaların kurbanı olan Onur Yürüyüşü de toplumsal eşitlik ve hak arayışı konusunda ülkemizdeki farkındalık hareketlerinin bir örneği olarak değerlendirilebilir.
Ülkemizde Woke Kültürüne Bakış
Türkiye'de “woke” ifadesi ve buna bağlı kültür ise, son yıllarda daha fazla duyulmaya ve tartışılmaya başlanmıştır. Toplumsal cinsiyet eşitliği, LGBTQ+ hakları, çevre sorunları ve etnik kimlikler gibi konularda farkındalık yaratma çabaları, woke kültürünün küresel etkisiyle artış göstermiştir.
Bazı kesimler, bu hareketi demokratik ve ilerici bir hareket olarak görmektedir. Diğerleri ise Batı kaynaklı olduğunu ve Türkiye'nin sosyo-kültürel yapısına tam olarak uymadığını savunmaktadır. Özellikle muhafazakâr çevrelerde, woke kültürünün geleneksel değerlere aykırı olduğu ve toplumsal yapıyı olumsuz etkilediği yönünde görüşler dile getirilmektedir. Bazı sol gruplar ise "woke" kültürünü kimlik siyasetine dayalı bulduğu için eleştirmektedir. Bu gruplar, kimlik mücadelesinin sınıf mücadelesini ve ekonomik eşitsizliği gölgelediğini savunmaktadır.
Türkiye’de sık ziyaret sitelerden Ekşi Sözlük’te “woke kültürü” isimli girdiler incelendiğinde genel tablo şu şekildedir: Yazarların büyük bir kısmı, bu kültürün olumsuz etkilerine dikkat çekmektedir. “Woke kültürü” başlığı altında yazılanlar en beğenilenlere göre sıralandığında, woke kültürünü destekleyen ilk yazı an itibariyle 64. sıradadır. Genel olarak bu kültürün gereksiz derecede hassas olduğu ve sansürü teşvik ettiği, bunun da ifade özgürlüğü ve açık tartışma ortamını engellediği dile getirilmektedir. Medya ve eğlence sektörüne olan olumsuz etkisi de sıklıkla belirtilmiştir. Bazı yazarlar ise, belirli yapımların kalitesindeki düşüşü woke kültürüne bağlayarak bu kültürü eleştirmiştir.
Ülkemizde özellikle bazı çevrelerde Netflix, Amazon Prime gibi dijital yayın platformlarında eskiye göre daha yoğun olarak eşcinsellik temaları kullanılması konusunda tartışmalar olmaktadır. Ayrıca yine dizi ve filmlerde kadın karakterlerin ve beyaz olmayan karakterlerin sık kullanımı da kimi zaman eleştirilmektedir. Özellikle kültürel temsiliyetin çeşitliliğini artırmayı amaçlayan bir örnek olarak popüler bir dizide yer alan ve bizde yaygın şekilde “Zenci Elf” olarak bilinen karakter, geleneksel anlatılara aykırı olduğu için çok eleştirilmiştir. Ya da eski klasik filmlerdeki erkek karakterlerin yerine kadın karakterlerin yerleştirildiği filmlerdeki bu eğilim çok tartışılmıştır. Yine bu platformların ve genel olarak Avrupa ve Amerikan filmlerinin, çocukları ve gençleri eşcinselliğe özendirdiği yönünde de yoğun bir tepki vardır.[33]
Eleştiriler muhafazakâr kesim tarafından kültürü yozlaştırıcı etkisi olduğu öne sürülerek, daha özgürlükçü kesimler tarafından ise “zorlama ve gereksiz bir sosyal mühendislik girişimi” olduğu şeklinde yapılmaktadır.
Bunun dışında trans sporcuların durumu da bazen gündeme gelmektedir; çoğu kimse bu sporcuların kadın kategorilerinde yarışmasının kadınlar için haksızlık olduğunu düşünmektedir.
Türkiye'de Dezavantajlı Gruplarla İlgili Bazı Veriler
- Dünya Ekonomik Forumunun 2021 Küresel Cinsiyet Eşitsizliği Raporu'na göre, Türkiye 156 ülke arasında 133. sırada yer almıştır.[34]
- Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2023 verilerine göre, Türkiye'de çalışan kadınların oranı (%31.3) erkeklerin (%65.7) yarısından azdır.[35]
- Kadir Has Üniversitesinin 2021 Türkiye Sosyal-Siyasal Eğilimler Araştırması'na göre, eşcinsel birisiyle komşu olmak istemeyenlerin oranı %60.9 olarak tespit edilmiştir. Bu oran, 2018'de %55.3 idi, yani bir artış söz konusudur.[36]
- KONDA'nın Türkiye’de İnsan Hakları Algısı - 2021 isimli araştırma raporuna göre “Türkiye’de ırkçılık diye bir sorun yoktur” ifadesine insanların %51’i katılmıyor.[37]
- Engelli bireylerde çalışma oranı %22.1’dir. Engellilerin %72’si, sokağa çıktığında rahat hareket edemediğini söylüyor.[38]
- TÜİK verilerine göre, Türkiye'de yaklaşık 720.000 çocuk işçi bulunmaktadır.[39]
Aslında bunlar ve benzeri veriler bize hep aynı şeyi gösteriyor: Türkiye dezavantajlı grupların temsiliyeti ve hakları açısından hiç iç açıcı bir konumda değil. Görünen o ki, ülkemizin zenci elflerden ve kurt olmak isteyen çocuklardan çok daha ciddi sorunları var.
Türkiye'de Çeşitliliğe Karşı Kolektivizm
Türkiye'nin kendine özgü kültürel dinamikleri de, woke kültürünün bazı argümanlarının ilgisiz ya da yabancı birer unsur gibi algılanmasına neden olabilmektedir.
Kolektivizm, bireylerden ziyade topluluğun, grubun veya toplumun önceliklerini ve çıkarlarını vurgulayan bir sosyal, kültürel ve ideolojik yaklaşımdır. Kolektivist bir anlayışta, bireyler kendilerini bir grubun (örneğin aile, topluluk, ulus) parçası olarak görür. Bu gruba bağlılık, grup içi dayanışma, iş birliği ve ortak hedeflere ulaşma ön plandadır.
Türkiye'de de çeşitlilik ve çok kültürlülük yerine, benzerlik, birlik ve beraberlik gibi kavramlar daha fazla ön plandadır.[40] “Yoktur aslında birbirimizden farkımız” söylemi, toplumdaki farklılıkların göz ardı edilmesini ve ortak bir kimlik etrafında birleşilmesini teşvik eder. Kolektivist bir yapıya sahip olan Türk toplumunda bireysel kimliklerden ziyade ortak kimlik vurgulanır. Bu anlayışta, bireyin etnik kökeni ya da cinsiyetine dikkat edilmemesi daha eşitlikçi ve ilerici bir tutum olarak görülür. Örneğin, “Türk’ü, Kürt’ü, Laz’ı ile, erkeğiyle kadınıyla…” gibi ifadeler toplumda sıkça duyulur. “Birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyduğumuz bu günlerde…”, “tek dil, tek millet…” gibi ifadeler ise farklı seslerin ve çok kültürlülüğün bir tehdit ya da zayıflık olarak algılanmasına neden olabilmektedir. Bu bağlamda, Türkiye’de bireyin etnik kökeni, cinsiyeti ya da cinsel yönelimi gibi kimlik unsurlarına odaklanmamak, genellikle demokratik ve modern bir yaklaşım olarak görülmektedir.
Ancak kimlik politikalarına dayanan woke kültürüne göre, bir kişinin etnik kökeni, cinsiyeti veya cinsel yönelimi, onun hayata bakış açısını ve deneyimlerini şekillendiren ve dikkate alınması gereken önemli unsurlardır. Woke anlayışında, bu tür kimliklerin görünmez kılınması veya önemsenmemesi, bireylerin maruz kaldığı ayrımcılıkların ve eşitsizliklerin de göz ardı edilmesine yol açabilir.
Örneğin, etnik kökenin önemsenmediği bir yaklaşım, yüzeyde eşitlikçi görünse de, dezavantajlı grupların tarihsel veya yapısal olarak karşılaştığı sorunları göz ardı edebilir. Woke kültürüne göre, gerçek eşitlik bu sorunları tanıyıp, bireylerin kimliklerinden kaynaklanan dezavantajları önemsemekle mümkündür.
Sonuç: Woke Kültürünün Karmaşık Mirası
Woke kültürü, eşitlik ve adalet mücadelesinde önemli bir dönüm noktası mı, yoksa toplumu daha da bölen bir hareket mi? Bu soru tartışılmaya devam edecek gibi görünüyor.
Woke kültürü, yazımızda bazı örnekleri verilen birçok toplumsal kazanımın elde edilmesinde önemli ölçüde etkili olmuştur. Hâlâ da toplumsal eşitlik ve adalet arayışında önemli bir rol oynamaya devam etmektedir. Ancak bu kavramın giderek daha fazla kutuplaşmaya neden olması, sağlıklı bir diyalog kurulmasını da zorlaştırmaktadır. Özellikle woke kültürünü savunanlardan bazıları tarafından gösterilen sert ve dışlayıcı tutumlar, bu hareketin amacını destekleyen bazı kesimlerde bile tepkilere yol açmaktadır. Aşırı hassasiyet ya da iptal kültürü gibi yaklaşımlar, ifade özgürlüğünün ve farklı görüşlerin susturulmasıyla ilişkilendirilerek eleştirilmektedir.
Öte yandan, woke kültürünün bu tartışmalı yönleri, bazı muhafazakâr gruplar tarafından sosyal adalet ve eşitlik çabalarına tümden karşı çıkmak için bir fırsat olarak da değerlendirilmektedir. Bu gruplar, woke kültürünün en tartışmalı yanlarını öne sürerek, hareketin temelindeki haklı talepleri ve yapıcı eleştirileri gölgede bırakabilecek bir söylem geliştirebilmektedir.
Nihayetinde, woke kültürü, tüm karmaşıklığı ve boyutlarıyla, günümüz toplumlarının değişen değerlerini ve dinamiklerini anlamamız için önemli bir pencere sunmaktadır. Woke tartışmalarının, adil ve kapsayıcı bir toplum yaratma çabalarına etkisi, gelecekte önemli araştırmalara konu olmaya devam edecektir. Toplumsal adalet ve eşitlik arayışında önemli bir rol oynayan bu kültürün, beraberinde getirdiği tartışmalarla ve eleştirilerle birlikte değerlendirilmesi gerekmektedir.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 3
- 1
- 1
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- ^ H. Manders. The Oxford English Dictionary Is Officially “Woke”. (27 Haziran 2017). Alındığı Tarih: 21 Kasım 2024. Alındığı Yer: Nylon | Arşiv Bağlantısı
- ^ P. Valentin. (2023). The Woke Phenomenon: Its Impact And Different Responses. The Palgrave Handbook of Left-Wing Extremism, Volume 2, sf: 313-326. doi: 10.1007/978-3-031-36268-2_17. | Arşiv Bağlantısı
- ^ A. A. George, et al. Reservation In India - Explained In Layman's Terms. (3 Mart 2019). Alındığı Tarih: 21 Kasım 2024. Alındığı Yer: ClearIAS | Arşiv Bağlantısı
- ^ L. Gottbrath. In 2020, The Black Lives Matter Movement Shook The World. (31 Aralık 2020). Alındığı Tarih: 21 Kasım 2024. Alındığı Yer: Al Jazeera | Arşiv Bağlantısı
- ^ A. Kayhan. Me Too Hareketi. (27 Nisan 2021). Alındığı Tarih: 21 Kasım 2024. Alındığı Yer: Feminist Bellek | Arşiv Bağlantısı
- ^ B. Ramos. Diversity Takes A Step Back In Theatrical Films – But Strides Forward In Streaming. (30 Mart 2023). Alındığı Tarih: 21 Kasım 2024. Alındığı Yer: UCLA | Arşiv Bağlantısı
- ^ W. P. H. Spillum. Where We Are On Tv Report: 2012 - 2013 Season. (18 Nisan 2013). Alındığı Tarih: 21 Kasım 2024. Alındığı Yer: GLAAD | Arşiv Bağlantısı
- ^ W. P. H. Spillum. Where We Are On Tv Report 2023-2024. (30 Nisan 2024). Alındığı Tarih: 21 Kasım 2024. Alındığı Yer: GLAAD | Arşiv Bağlantısı
- ^ BFI. Diversity And Inclusion: How We’re Doing. (20 Ocak 2021). Alındığı Tarih: 21 Kasım 2024. Alındığı Yer: BFI | Arşiv Bağlantısı
- ^ Pew Research Center. Women Ceos In Fortune 500 Companies, 1995-2023. (14 Ocak 2015). Alındığı Tarih: 21 Kasım 2024. Alındığı Yer: Pew Research Center | Arşiv Bağlantısı
- ^ NCES. Associate's Degrees Conferred By Postsecondary Institutions, By Race/Ethnicity And Sex Of Student. (14 Kasım 2023). Alındığı Tarih: 21 Kasım 2024. Alındığı Yer: NCES | Arşiv Bağlantısı
- ^ European Comission. (Bilgi Notu, 2022). Gender Balance On Corporate Boards. Not: https://commission.europa.eu/system/files/2022-11/Gender_Balance_on_Corporate_Boards__2_.pdf.pdf.
- ^ L. Lin, et al. Race And Lgbtq Issues In The Classroom. (22 Şubat 2024). Alındığı Tarih: 21 Kasım 2024. Alındığı Yer: Pew Research Center | Arşiv Bağlantısı
- ^ SKD Türkiye. Fransa’da ‘Gerçek Ekonomik Ve Profesyonel Eşitlik’ İçin Yasa. (22 Aralık 2021). Alındığı Tarih: 21 Kasım 2024. Alındığı Yer: SKD Türkiye | Arşiv Bağlantısı
- ^ Human Rights Campaign. The Human Rights Campaign Releases Annual Corporate Equality Index. (28 Ocak 2021). Alındığı Tarih: 21 Kasım 2024. Alındığı Yer: Human Rights Campaign | Arşiv Bağlantısı
- ^ T. Smith. #Metoo 2024 Report Reveals Rates Of Sexual Harassment And Assault Still High After #Metoo Movement. (16 Eylül 2024). Alındığı Tarih: 21 Kasım 2024. Alındığı Yer: Tulane University Newcomb Institute | Arşiv Bağlantısı
- ^ W. Roberts. After 2020’S Blm Protests, Real Police Reform Proves A Struggle. (13 Nisan 2021). Alındığı Tarih: 21 Kasım 2024. Alındığı Yer: Al Jazeera | Arşiv Bağlantısı
- ^ T. McGrath. (2019). Woke: A Guide To Social Justice. ISBN: 9781472130846. Yayınevi: Constable.
- ^ Uniten Nations Sustainable Development Group. Disability Inclusion. (1 Kasım 2021). Alındığı Tarih: 21 Kasım 2024. Alındığı Yer: Uniten Nations Sustainable Development Group | Arşiv Bağlantısı
- ^ CBC. Gina Carano Ditched From 'The Mandalorian' Over Social Media Posts. (11 Şubat 2021). Alındığı Tarih: 22 Kasım 2024. Alındığı Yer: CBC | Arşiv Bağlantısı
- ^ J. Coyle, et al. Kevin Hart Steps Down As Oscars Host Over His Past Anti-Gay Tweets. (7 Aralık 2018). Alındığı Tarih: 22 Kasım 2024. Alındığı Yer: PBS News | Arşiv Bağlantısı
- ^ C. J. Jones. (2024). Gender Critical Feminism And Trans Tolerance In Sports. Sociology of Sport Journal, sf: 1-8. doi: 10.1123/ssj.2024-0031. | Arşiv Bağlantısı
- ^ E. Kao. Woke Gender. (7 Temmuz 2021). Alındığı Tarih: 22 Kasım 2024. Alındığı Yer: The Heritage Foundation | Arşiv Bağlantısı
- ^ J. Rantz. Wa Laws Now Allow Teen Gender Reassignment Surgery Without Parental Consent. (11 Ocak 2022). Alındığı Tarih: 22 Kasım 2024. Alındığı Yer: My Northwest | Arşiv Bağlantısı
- ^ S. S. Flournoy. Preferred Pronouns: Required Vs. Prohibited. (29 Nisan 2024). Alındığı Tarih: 22 Kasım 2024. Alındığı Yer: Brackett & Ellis, P.C. | Arşiv Bağlantısı
- ^ A. Barton. Schoolboy 'Allowed To Identify As Awolf'. (19 Eylül 2024). Alındığı Tarih: 22 Kasım 2024. Alındığı Yer: The Telegraph | Arşiv Bağlantısı
- ^ ITV News. Six Key Changes To Roald Dahl’s Books Sparking Backlash. (20 Şubat 2023). Alındığı Tarih: 22 Kasım 2024. Alındığı Yer: ITV News | Arşiv Bağlantısı
- ^ B. Pietsch. San Francisco Scraps 44 School Names, Citing Reckoning With Racism. (27 Ocak 2021). Alındığı Tarih: 22 Kasım 2024. Alındığı Yer: The New York Times | Arşiv Bağlantısı
- ^ A. MacGregor. To Teach Or Not To Teach: Is Shakespeare Still Relevant To Today's Students. (4 Ocak 2021). Alındığı Tarih: 22 Kasım 2024. Alındığı Yer: SLJ | Arşiv Bağlantısı
- ^ Sagar. Give Us A Statue Of Ambedkar, Not Gandhi: Ghana University Professor Ọbádélé Kambon. (13 Ocak 2019). Alındığı Tarih: 23 Kasım 2024. Alındığı Yer: The Caravan | Arşiv Bağlantısı
- ^ S. C. Fanjul. Why Wokeness Has Pitched The Left Into Crisis. (11 Mart 2024). Alındığı Tarih: 22 Kasım 2024. Alındığı Yer: EL PAÍS English | Arşiv Bağlantısı
- ^ A. Ohlheiser. Why 'Social Justice Warrior,' A Gamergate Insult, Is Now A Dictionary Entry. (7 Ekim 2015). Alındığı Tarih: 22 Kasım 2024. Alındığı Yer: The Washington Post | Arşiv Bağlantısı
- ^ T. Dağlı. Netflix’in Eşcinsel Ve Pedofili İçerikleri Toplumsalı Dönüştürüyor. (1 Ekim 2020). Alındığı Tarih: 22 Kasım 2024. Alındığı Yer: Kriter Dergi | Arşiv Bağlantısı
- ^ World Economic Forum. Global Gender Gap Report 2021. (30 Mart 2021). Alındığı Tarih: 22 Kasım 2024. Alındığı Yer: World Economic Forum | Arşiv Bağlantısı
- ^ TÜİK. (Haber Bülteni, 2024). İşgücü İstatistikleri, 2023. Not: https://data.tuik.gov.tr/Bulten/Index?p=%C4%B0%C5%9Fg%C3%BCc%C3%BC-%C4%B0statistikleri-2023-53521&dil=1.
- ^ M. Aydın, et al. (Araştırma Raporu, 2022). Türkiye Eğilimleri - 2021. Not: https://www.khas.edu.tr/sites/khas.edu.tr/files/inline-files/turkiye-egilimleri-web-basin.pdf.
- ^ KONDA. (Araştırma Raporu, 2021). İnsan Hakları Araştırması - Ekim 2021. Not: https://konda.com.tr/uploads/crd-sunum24112paylasim-331b7f5f453b3c441c216ed2aa40536c5b0eb974423f76f77eeacdf6a6e90a22.pdf.
- ^ Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü. (İstatistik Bülteni, 2019). Engelli Ve Yaşlı İstatistik Bülteni. Not: https://tofd.org.tr/wp-content/uploads/2023/09/engelli-ve-yasli-istatistik-bulteni_compressed.pdf.
- ^ TÜİK. (Haber Bülteni, 2024). İstatistiklerle Çocuk, 2023. Not: https://data.tuik.gov.tr/Bulten/Index?p=Istatistiklerle-Cocuk-2023-53679.
- ^ M. Kol. (2021). Türkiye Cumhuriyeti'nin İnşa Sürecinde Üst Ki̇mli̇k Çıkmazı. Uluslararası Sosyal Bilimler Akademi Dergisi, sf: 643-683. doi: 10.47994/usbad.857464. | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 29/11/2024 21:42:35 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/19052
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.