Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat

Woke Kültürü: Sosyal Adalet Arayışı mı, Aşırı Hassasiyet mi?

Woke Kültürü Nedir? Neden Savunuluyor? Neden Bu Kadar Tepki Çekiyor?

34 dakika
1,532
Woke Kültürü: Sosyal Adalet Arayışı mı, Aşırı Hassasiyet mi? Handan Bozkurt
Tüm Reklamları Kapat

Kelime anlamı "uyanık olma, uyanmış olma" olan, kavramsal olaraksa "sosyal adalet konularında farkındalık sahibi ve duyarlı olmak" şeklinde özetlenebilecek olan "woke" terimi, ilk olarak Batı dünyasında siyahilere karşı uygulanan baskılara karşı "uyanık ve duyarlı olma" anlamıyla kullanılmaya başlanmış, bu daha dar bağlamda bile geniş çapta tartışmalara yol açarak, nihayetinde Türkiye de dâhil birçok coğrafyada ana akım kelime dağarcığımıza girmiştir. Bu kavram; sonradan, cinsiyet eşitliği, LGBTQİ+ hakları ve diğer sosyal adalet konularını savunan çeşitli grupları ve bu grupların görüşlerini bir bütün olarak tanımlamak ve yaftalamak için kullanılmaya başlanmıştır. Oxford English Dictionary, bu kelimeyi 2017 yılında sözlüğe dâhil ederek, anlamını "adaletsizliğe, sosyal ve ırksal ayrımcılığa karşı duyarlı olmak" olarak açıklamıştır.[1]

Günümüzde bu kavramın yaygın bir şekilde kullanıldığını görüyoruz. Amerika Birleşik Devletleri'nde ortaya çıkan bu kültürün etkilerinin küresel çapta giderek yaygınlaştığını ve Türkiye de dâhil olmak üzere tüm dünyayı, özellikle medya aracılığıyla etkilediğine şahit oluyoruz. Bu durum, küresel etkileşim ağının bir parçası olarak toplumsal kültürü çeşitli yönlerden etkilemektedir. Peki bu kavram nasıl ortaya çıktı ve yaygınlaştı? Ve neleri savunuyor? Neden eleştiriliyor? Bu yazımızda bunları ve çok daha fazlasını ele alacağız.

Woke Kültürünün Tarihçesi

İngilizcede "to wake" (Tür: "uyanmak") fiilinin geçmiş zaman kipindeki versiyonu olan "woke" wözcüğü, aslen "awake" (Tür: "uyanık, uyanmış") olarak kullanılan kelimenin siyahi Amerikalılar arasında kullanılan jargonun bir parçası olarak hayatımıza girdi.

Tüm Reklamları Kapat

1930'larda ABD'nin güneyi son derece ırkçıydı ve haliyle Afrika kökenli Amerikalılar için oldukça tehlikeli bir bölgeydi. 1938'de blues müzisyeni Lead Belly, bir şarkısında buna dikkat çekerek, ABD'nin güneyine seyahat eden siyah Amerikalılara "uyanık ol, tetikte kal" anlamına gelen "stay woke" diye seslendi. Şarkı (ve özellikle bu ifade), zamanla popülerleşerek özellikle Afrika kökenli Amerikalıları etkileyen sosyal ve siyasi meselelere karşı bir farkındalığı ifade etmeye başladı. 

Stay Woke: Woke kültürünün en yaygın sloganlarından
Stay Woke: Woke kültürünün en yaygın sloganlarından
Handan Bozkurt

1962 yılında New York Times Magazine'de William Melvin Kelley tarafından yazılan "If You're Woke You Dig It" (Tür: "Uyanıksan, Anlıyorsundur") başlıklı bir makale, kavramın sosyal adalet bağlamında yazılı ilk kullanımı olarak kabul edilmektedir.

2008 yılında, Erykah Badu'nun Master Teacher adlı şarkısında "I stay woke" (Tür: "uyanık kalırım") ifadesi bir nakarat olarak geçiyordu. Şarkı; kimlik, bilinçlenme ve toplumsal farkındalık gibi temaları işlemekteydi. Bu da sözcüğün popülerliğine popülerlik kattı.

2013-2014 yılında ise Black Lives Matter (Tür: "Siyahların Hayatı Önemlidir") hareketinin yükselişiyle kelimenin kullanımı ivme kazanmış ve polis şiddeti ile ırksal adaletsizliğe karşı bir slogan ve etiket haline gelmiştir.

Tüm Reklamları Kapat

Woke kültürünün gündeme gelmesinde Black Lives Matter hareketi bir dönüm noktası olmuştur
Woke kültürünün gündeme gelmesinde Black Lives Matter hareketi bir dönüm noktası olmuştur
Handan Bozkurt

Özellikle son on yıl içinde "woke" terimi ana akım söz dağarcığına girerek popülerleşmiştir. Başlangıçtaki ırk ayrımcılığına karşı farkındalık şeklindeki anlamı ise ciddi ölçüde genişlemiştir. Günümüzde birçok alanı kapsayan bir şemsiye terim olarak kullanılmaktadır.

Woke Kültürünün Odaklandığı Alanlar

Woke kavramı, herhangi bir sosyal adaletsizlik veya ötekileştirmeye karşı duyarlılık ve farkındalık anlamında kullanıldığından hemen her tür eşitsizlik, ayrımcılık ve toplumsal dışlanma konusunu içine alır. Woke anlayışının odaklandığı başlıca alanlar ise şunlardır:

  • LGBTQİ+ hakları,
  • Etnik dezavantajlar,
  • Cinsiyet ayrımcılığı,
  • Göçmen hakları,
  • Zihinsel sağlık ve ruh sağlığı farkındalığı,
  • Beden olumlama (İng: "body positivity"),
  • Engelli hakları,
  • Çevresel adalet,
  • Gelir ve fırsat eşitsizliği,
  • Eğitimde eşitlik,
  • Polis şiddeti ve adalet sistemi reformu.

Woke kültürü bu alanlarda egemen duruşun dezavantajlı grupları görmezden geldiğini, seslerini bastırdığını belirterek, bu grupların görünürlüğünü artırmaya çalışmaktadır.

Adaletin terazisinde denge arayışı: Güç sahibi gruplara karşı dezavantajlı gruplar
Adaletin terazisinde denge arayışı: Güç sahibi gruplara karşı dezavantajlı gruplar
Handan Bozkurt

Woke Kültürü Neyi Savunuyor?

Woke kültürü, kimlik politikalarının bir uzantısı olarak, belirli sosyal ve kültürel kimlik gruplarının hak ve eşitlik mücadelesini teşvik etmektedir. Woke anlayışı bireylerin maruz kaldığı ayrımcılık ve eşitsizlikleri görünür kılmayı ve bu grupların toplumda daha güçlü bir konum elde etmesini sağlamaya çalışmaktadır. Bu bağlamda, bireylerin kimliklerine dayanarak politik eylemlerde bulunmalarını, farkındalık yaratmalarını ve eşitlik, adalet gibi temel haklar için toplu bir mücadele sergilemelerini amaçlamaktadır.[2] Burada; bireyin kimliğine dayanarak mücadele etmesine örnek olarak bir kadının kadın hakları için mücadelesi veya bir engellinin engelli hakları için mücadelesi verilebilir. Ancak woke kültürü, sadece bu kimliklere yönelik değil, genel olarak aşağıda sıraladığımız çok çeşitli alana yönelik bir duruş sergilemektedir.

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.

Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.

Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.

Eşitlik ve Adalet

Woke kültürü insanların ırkı, cinsiyeti, etnik kökeni, cinsel kimliği veya ekonomik durumu gibi özelliklerinden bağımsız olarak eşit haklara ve fırsatlara sahip olması gerektiğini savunmaktadır. Örneğin, kadınlar ve erkekler arasındaki maaş farkının kapatılmasını ve LGBTQI+ bireylerin eşit medeni haklara sahip olmasını desteklemektedir. Bu ilke aynı zamanda eğitimde eşitliği de içermektedir; her çocuğun sosyoekonomik arka planı ne olursa olsun kaliteli eğitime erişim hakkına sahip olmasını hedeflemektedir. Hindistan'da kast sistemine dayalı ayrımcılığı azaltmak için düşük kastlardan gelen öğrenciler için üniversitelerde kontenjan ayrılması uygulaması buna örnek verilebilir.[3]

Woke kültürünün çıkış noktası, toplumdaki tüm kimliklerin eşitlik hakkı ve mücadelesidir
Woke kültürünün çıkış noktası, toplumdaki tüm kimliklerin eşitlik hakkı ve mücadelesidir
Handan Bozkurt

Toplumsal Farkındalık

Woke kültürü; toplumdaki sorunlar, ayrımcılık ve hak ihlalleri hakkında bilinçli ve duyarlı olunması gerektiğini savunmantadır. Örneğin, çevresel adaletsizlikle mücadele etmek, hava kirliliği gibi sorunların genellikle düşük gelirli mahallelerde daha fazla olduğunu fark etmek ve buna karşı çözüm üretmek bu farkındalığın bir parçasıdır. Irksal adaletsizlikle mücadele etmek de toplumsal farkındalığın bir uzantısıdır. Örneğin, polislerin belirli etnik kökenden bireylere karşı daha sert davranmasına ve genel olarak polis şiddetine karşı toplumu bilinçlendirmenin önemine vurgu yaparlar.

Woke kültürüne göre bu bilinç, eğitim sistemine de yansımalıdır; çocuklar toplumdaki adaletsizliklere ilişkin farkındalık kazanmalıdır. Yani müfredata mevcut ayrımcılıklara ve önyargılara ilişkin konular eklenmelidir.

Aktivizm ve Değişim

Woke kültürü örgütlü güce ve eyleme vurgu yapmaktadır. Toplumdaki adaletsizliklerin giderilmesi için aktif bir mücadeleyi teşvik etmektedir. Sosyal değişim yaratmak için örgütlenme, eylem ve protestolar savunulmaktadır. Örneğin, Black Lives Matter hareketi, polis şiddetine ve sistematik ırkçılığa dikkat çekmek için dünya çapında kitlesel protestolar düzenleyerek toplumsal değişim talep etmiştir.[4]

Gelir eşitsizliğine ve büyük şirketlerin ekonomik sisteme hâkimiyetine dikkat çeken "Occupy Wall Street Hareketi" ve Çin hükümetinin kısıtlamalarına dikkat çeken "Hong Kong Demokrasi Hareketi" de, woke kültürünün toplumsal adaletsizliklere karşı aktivizmi destekleme anlayışını yansıtmaktadır.

Bu kültürde adaletsizliğe ve ayrımcılığa karşı ses çıkarmak ve değişim için mücadele etmek savunulmaktadır. Örneğin "Me Too" (Tür: "Ben de…") hareketi, cinsel taciz ve saldırıya uğrayan insanların sessizliklerini bozarak kendi hikâyelerini paylaşmalarıyla başlamıştır. Daha sonra bu hareket hızla küresel bir dayanışma hareketine dönüşmüştür. "Me Too" örneği, bireysel hikâyelerin toplu bir sese dönüşerek toplumda köklü değişimler yaratabileceğini ortaya koymuştur.[5]

Tüm Reklamları Kapat

#metoo hareketi, haksızlığa karşı sessiz kalmamakla ilgili popüler bir akım olmuştur
#metoo hareketi, haksızlığa karşı sessiz kalmamakla ilgili popüler bir akım olmuştur
Handan Bozkurt

Kapsayıcılık

Woke kültüründe farklı gruplara karşı hoşgörü ve saygı gösterilmesinin gerekliliği savunulmaktadır ve toplumun (en azından progresif değerlere karşı olmayan) her kesiminin kucaklanması teşvik edilmektedir. Örneğin engelli bireylerin topluma daha iyi entegre edilebilmesi için kamusal alanlarda erişim kolaylığı sağlanmasını veya iş yerlerinde kapsayıcı politikalar uygulanmasını savunmaktadır. Ayrıca, çeşitli cinsel kimliklere sahip bireylerin temsilini artırmak amacıyla medyada LGBTQİ+ karakterlerin daha fazla yer alması desteklenmektedir. Moda ve güzellik endüstrisinde farklı beden tiplerine sahip (örneğin büyük bedenli) mankenlerin temsil edilmesi de bu kapsamda yer almaktadır.

Dilin Bilinçli Kullanımı

Woke kültürü, sosyal medyada ve günlük hayatta dezavantajlı gruplar için saygılı ve duyarlı bir dil kullanılmasını savunmaktadır. Bu ilke, örneğin "zenci" yerine "siyahi" veya "Afrikalı Amerikalı" gibi daha saygılı ifadelerin tercih edilmesi gerektiğini vurgulamaktadır. Hatta bu tutumun ülkemizde de bir ölçüde yaygınlaşarak insanların artık "zenci" ifadesini kullanmaktan kaçındığını giderek daha sık görmekteyiz.

Aynı şekilde, cinsiyet kimliği konusunda duyarlı bir dil kullanılmasının önemine değinmektedirler. Buna da bir örnek verelim: Türkçede üçüncü tekil şahıs anlamındaki "o" kelimesi cinsiyet bildirmez ve Türkçe zamir yapısı genel olarak cinsiyet açısından tarafsızdır. Oysa birçok dilde olduğu gibi İngilizcede de erkekler ve kadınlar için farklı zamirler kullanılır ("he" veya "she" gibi). Woke kültürünü savunan bazı çevreler, kendini erkek ya da kadın olarak tanımlamak istemeyenler için İngilizcede cinsiyet bildiren "she" veya "he" zamirleri yerine, zaten dilde mevcut olan ve cinsiyet bildirmeyen "they" zamirinin ya da sırf bu amaçla sonradan türetilen "ze" zamirinin kullanılması gerektiğini vurgular. Bu yaklaşım, dilde kapsayıcılığı artırmayı ve bireylerin kimliklerini daha doğru yansıtmayı amaçlamaktadır.

Tüm Reklamları Kapat

Woke Kültürünün Kazanımları Nelerdir?

Bu hareketin toplumsal yapıya nasıl etkide bulunduğunu anlamak için, ortaya koyduğu kazanımların bazılarına yakından bakmak faydalı olacaktır.

Dizi ve Film Sektöründe

  • 2014 yılında Kaliforniya Üniversitesi tarafından yayımlanan "Hollywood Diversity Report" adlı raporda, 2011-2013 yılları arasında en çok hasılat yapan 172 film incelenmiştir. Bu rapora göre, yönetmenlerin % 6'sı etnik azınlıktandır. Aynı kurum 2022 yılında benzer verilere baktığında bu oran %17 civarında bulunmuştur. Benzer şekilde eski raporda başrollerin %16.7'sinin etnik azınlıktan olan bireyler tarafından canlandırıldığı tespit edilmiştir. 2022 yılında bu temsiliyet %22'ye yükselmiştir.[6]
  • 2012-2013 sezonunda televizyon yayınlarında gösterilen karakterlerin %4.4'ü LGBTQ+ topluluğundandı, 2023-2024 sezonunda bu oran %8.6'ya yükselmiştir.[7], [8]
  • İngiltere'de 2020 yılında yapılan "BFI Diversity Standards" adlı çalışmaya göre, İngiltere'deki film projelerinde etnik azınlıkların temsiliyeti arttırılmıştır.[9]

Eğitim ve İş Dünyasında

  • Fortune 500 şirketlerinde kadın CEO'ların oranı 2010'da %3 iken 2021'de %10.6'ya çıkmıştır.[10]
  • 2010 yılında, ABD'deki üniversite öğrencilerinin yaklaşık %30'u azınlık gruplarına mensuptu. Bu oran, 2022 yılına gelindiğinde %52'ye yükselmiştir.[11]
  • Kadınların liderlik görevlerindeki temsiliyetini artırmak için kimi ülkelerde şirketlerde yönetici pozisyonunda kadın kotası uygulamaktadır. Bunun sayesinde sadece on yıl içinde kota uygulanan ülkelerde yönetici kadınların oranı %10 civarından %40 civarına çıkmıştır.[12]
Cinsiyet kotası olan ve olmayan ülkelerdeki şirketlerin kadın yönetici oranlarının zamana göre değişimi
Cinsiyet kotası olan ve olmayan ülkelerdeki şirketlerin kadın yönetici oranlarının zamana göre değişimi
European Commission
  • ABD'de bazı eyaletlerde ders kitaplarına ırkçılık, cinsiyetçilik ve tarih boyunca süregelen ayrımcılıkla ilgili konular eklenmiştir. Bu girişimler, öğrencilerin tarihteki adaletsizlikleri anlamalarını ve bu konularda daha bilinçli bireyler olmalarını amaçlamaktadır. Örneğin, kölelik tarihinin, kadınların ve LGBTQ+ bireylerin toplumsal haklar için verdiği mücadeleler bazı yerlerde ders kitaplarına dâhil edilmiştir.[13]
  • Fransa, 2020 yılında çıkan bir yasa ile iş yerlerinde cinsiyet eşitliği raporlamasını zorunlu hale getirmiştir. Şirketlerin eşit işe eşit ücret sağladıklarını belgelemeleri gerekmektedir.[14]
  • Fortune 500 şirketlerinin %89'u şirket içi çeşitlilik ve kapsayıcılık politikaları yayınlanmıştır.[15]

Mağdur Grupların Güçlendirilmesi

  • #MeToo hareketinin etkisiyle bir yıl içinde ABD'de cinsel taciz suçları nedeniyle açılan davaların sayısı %13.6 artmıştır.[16]
  • Black Lives Matter hareketi, polis şiddetine ve sistematik ırkçılığa karşı geniş çapta farkındalık yaratmıştır. Özellikle 2020'deki protestoların ardından, ABD'nin çeşitli eyaletlerinde polis teşkilatlarında reformlar yapıldı, polislerin görevdeyken vücut kamerası takmaları zorunlu hale getirildi ve bazı bölgelerde polisin orantısız güç kullanımına sınırlamalar getirilmiştir.[17]
  • Eşcinsel evliliğini yasallaştıran ülkelerin sayısının woke kültürünün gelişimiyle paralel biçimde artmasında da bu kültürün etkisi olduğu ifade edilmektedir.[18]
Eşcinsel evliliğin yasal olduğu ülke sayısının zamana göre değişimi
Eşcinsel evliliğin yasal olduğu ülke sayısının zamana göre değişimi
Our World in Data

Sosyal Entegrasyon ve Uyum

  • Mülteci krizinin ardından, Almanya'da başlatılan "Integration durch Sport", Birleşik Krallık'ta "Community Integration Fund", Kanada'da "Settlement Program" türünden birçok uygulamayla göçmen ve yerli toplulukların bir araya gelerek sosyal uyumun artırılması hedeflenmiştir.
  • İsveç'te "Swedish Disability Policy", Almanya'da "Inklusionsbetriebe", Japonya'da "Barrier-Free Law" gibi birçok kapsamlı girişim, engelli bireylerin topluma entegrasyonunu kolaylaştırmayı hedeflemektedir.[19]

Bu örnekler, woke kültürünün toplumsal alanlarda çeşitli somut etkiler yarattığını göstermektedir. Ancak elbette tartışmalı konular ve eleştiriler de varlığını sürdürmektedir.

Woke Kültürü Hangi Noktalarda Tepki Çekiyor?

Woke kültürünün ana akımda yer bulmasıyla birlikte bu terim, politik bir savaş alanı haline gelmiştir. Bazıları için woke, toplumsal ilerlemeyi ve eşitliği temsil ederken; diğerleri için geleneksel değerlerin tehdit edilmesi ve/veya aşırı politik doğruculuk olarak algılanmaktadır. Tartışmalar yalnızca politik alan ile sınırlı kalmamış; iş dünyası, eğitim ve medya gibi birçok alana da yayılmıştır.

Woke kültürü, özellikle aşırıya kaçtığı düşünülen noktalarda eleştiri almıştır. Bu kültüre karşı çıkanların söylemlerindeki ana hususlar (ve woke kültürün bunlara verdiği genel cevaplar) şu şekilde gruplandırılabilir:

Tüm Reklamları Kapat

Agora Bilim Pazarı
Gök Bilimci Ne Yapar?

Uçsuz bucaksız gökyüzünde kim bilir neler var…
Geceleri gökyüzüne bakıyor musun? Yıldızlar nasıl da parıl parıl parlıyor. Peki ya gözle göremediklerimiz?
Neyse ki gök bilimci var! Gök bilimci geceleri gözlemevine çıkıyor, yıldızları izliyor. Dev teleskoplar kullanarak gökyüzünü inceliyor ve bize uzaydaki diğer gezegenler hakkında bilgi veriyor.
İşi gerçekten de çok havalı, öyle değil mi?
İŞTE SANA GÖK BİLİMCİLER VE İLGİNÇ MESLEKLERİ HAKKINDA HARİKA BİLGİLERLE DOLU BİR KİTAP.

Devamını Göster
₺158.00
Gök Bilimci Ne Yapar?

İptal Kültürü

Woke kültürüne bağlı olarak gelişen iptal kültürü (İng: "cancel culture"), kamuoyunda eleştirilen kişilerin kariyerlerinin ve itibarlarının "iptal edilmesi" ("yok edilmesi", "tamamen ve topyekûn ayaklar altına alınması") anlamına gelmektedir. Woke kültürünü savunanlar ayrımcı, zararlı veya incitici olarak görülen davranışların ve fikirlerin sahibinin sorumluluk almasını zorunlu kılarak, toplumsal adaleti ve hesap verebilirliği sağlamayı amaçlamaktadır.

Ancak bu kültür, bireylerin geçmiş hataları ya da düşünceleri yüzünden cezalandırılmasına neden olduğu için eleştirilmektedir. Örneğin, Harry Potter serisinin yazarı J.K. Rowling'in trans bireyler hakkında yaptığı açıklamalar, onu eleştiri ve boykotlarla karşı karşıya bırakmıştır. İptal edilen kitap etkinlikleri olmuştur. Benzer bir durumu aktris Gina Carano da yaşamıştır: Mandalorian dizisinin çekimleri devam ederken oyuncu, trans bireyler ve siyasi görüşleriyle ilgili sosyal medyada yaptığı paylaşımları duyarsız bulunduğu için diziden çıkarılmıştır. Carano, iptal kültürünün ifade özgürlüğünü kısıtladığını savunmuştur.[20] Keza komedyen Kevin Hart, geçmişte Twitter'da yaptığı homofobik şakalar nedeniyle 2019'da Oscar sunuculuğundan çekilmek zorunda kalmıştır. Hart, bu şakalar için özür dilemiş olmasına rağmen, kariyeri olumsuz etkilenmiştir.[21]

Mandalorian dizisinden sosyal paylaşımları nedeniyle çıkarılan Gina Carano, iptal kültürünün mağdurları arasında gösteriliyor.
Mandalorian dizisinden sosyal paylaşımları nedeniyle çıkarılan Gina Carano, iptal kültürünün mağdurları arasında gösteriliyor.
Independent

Bu sürece itiraz edenler, sırf translarla veya diğer ezilmiş kimliklerle ilgili olarak woke kültürün duruşuyla örtüşmeyen görüşlere sahip olduğu için sanatçıların veya diğer kişilerin kendi uzmanlık alanındaki çalışmalarının ve eserlerinin hiçe sayılmasının yanlış olduğunu dile getirmektedirler. Bu, "sanat ile sanatçıyı birbirinden ayırma" tartışmalarını gündeme getirmiştir. Bu haliyle Woke kültürü, kimileri için özgürlüğün sesi iken kimileri için ise ifade özgürlüğünü kısıtlayan bir akım olarak görülmektedir.

Woke kültürün savunucularıysa, bu konuda toplumsal sorumluluğun önemine dikkat çekmektedirler. Onlara göre ayrımcı görüşlerin ve şiddet çağrılarının sınırsız ifade özgürlüğü kapsamında görülmesi, dezavantajlı grupların varlığını tehdit etmektedir. Bu yüzden geçmişte yapılmış hatalı beyanlara yönelik eleştiriler, woke kültürün eleştirmenlerinin ileri sürdüğü gibi sadece kinci bir şekilde "cezalandırma" amacını gütmemektedir; aynı zamanda bu beyanların hedef aldığı gruplar adına bir farkındalık uyandırmayı ve bu kişilerin faaliyetlerinden zarar görenleri güçlendirmeyi amaçlamaktadır. Gina Carano veya J. K. Rowling gibi ünlü isimlerin yaşadığı süreçte öne çıkan boykot ve iptal girişimleri, woke anlayışı tarafından "hesap verebilirlik" ve "öğrenilmiş bir sorumluluk" modeli olarak savunulmaktadır. Woke kültürün savunucularına göre bu kişilerin yaptıkları nedeniyle yıllar sonra bile bedeller ödemesi, günümüzde belirli kimlikleri aşağılayıp hor görenler için bir uyarı niteliği taşımaktadır. Bu kişilere, "Şu anda bu yaptıkların kabul görüyor olabilir; insanlar sana ses çıkarmıyor olabilir. Ancak gelecek, seni bugünkü gibi korumayacak." mesajını vermektedir ve bu yolla ezilmiş veya kurban edilmiş kişilerin güçlendirilmesi hedeflenmektedir. Woke savunucuları, nefret söyleminin özgürlük kisvesi altında normalleştirilmesine izin verilemeyeceğine dikkat çekmektedir. Bu savunu, "Sınırsız Tolerans Paradoksu" başlığı altında değerlendirilmektedir.

Trans Sporcular

Woke kültürünü savunanlardan bazıları, toplumsal eşitlik ve kapsayıcılığı ön plana çıkararak trans sporcuların beyan ettikleri cinsiyetle müsabakalara katılmalarını desteklemektedir. Bu durum, kadın sporcuların erkek olarak doğan kişilere özgü fiziksel avantajlar karşısında dezavantajlı hale gelmesini tartışmaya açmıştır. Dahası, bazı feminist örgütler de bu konuda endişelerini dile getirerek, kadınlar kategorisinin korunması gerektiğini savunmuştur.[22] Tepki gösterenler, woke kültürünün kapsayıcılık adına sporda adalet ilkesinden ödün verdiğini ifade etmektedir.

Kadın haklarını savunan bazı örgütler, transların kadın kategorisinde yarışma hakkına karşı çıkmaktadır.
Kadın haklarını savunan bazı örgütler, transların kadın kategorisinde yarışma hakkına karşı çıkmaktadır.
Our Bodies, Our Sports

Trans sporcuların kadın sporlarına katılımı gibi tartışmalı konularda da woke kültürü, sporun temel hedefinin kapsayıcılık olduğunu ileri sürmektedir. Spor müsabakalarında trans bireylere karşı yapılan engellemeleri, yalnızca atletik performansa değil, aynı zamanda bireylerin bütüncül haklarına yönelik bir haksızlık olarak nitelendirmektedir. Trans haklarının savunulması, woke anlayışına göre kadınlar veya diğer gruplar aleyhine bir durum değildir; zira onlara göre sporun kendi içindeki denge mekanizmalarının, hormon seviyeleri gibi bilimsel parametreler üzerinden geliştirilmesi mümkündür. Bazı feminist örgütlerin "kadın kategorisinin korunması" gerektiğine dair eleştirilerini ise önemsiz bir karşı-argüman olarak değil, farklı görüşlerin diyalog içinde çözebileceği bir tartışma zemini olarak görmeye meyillidirler. Çünkü woke hareketine göre temel nokta, trans bireylerin doğrudan önyargıya maruz kalmamaları ve herkesin bedensel bütünlük hakkının savunulmasıdır. Bu, kadın haklarının ihlâl edilmesini meşrulaştırmamakta veya gerektirmemektedir.

İkili Cinsiyet Kategorisinin Genişletilmesi

Woke kültürü, kişinin doğuştan gelen biyolojik cinsiyetinin ötesinde bir cinsel kimlik seçme veya kendini bu şekilde ifade etme hakkını savunmaktadır. Bu duruma ilişkin eleştiriler, yalnızca çeşitliliğin kabulüyle sınırlı kalınmadığı, aynı zamanda "özendirildiği" yönündeki tartışmalarla daha da yoğunlaşmıştır.[23] En çok eleştiri alan uygulamalardan biri de ABD'nin California, Oregon, Washington gibi bazı eyaletlerinde 18 yaş altı çocuklar için belirli koşullarda velinin onayı olmaksızın, mahkeme kararıyla ve hormon blokörleri kullanarak cinsiyet değiştirme süreçlerine başlanabilmesidir.[24]

Yine bazı eyaletlerde, öğretmenin çocuğun istediği zamir ile seslenmesi esas alınmaktadır. Örneğin erkek biyolojisiyle doğmuş ve tipik bir erkeğe benzeyen bir öğrenci kendisine bir kız öğrenci gibi "she" ve "her" zamirleriyle seslenilmesini istiyorsa, öğretmenden buna uygun davranması beklenmektedir.[25]

Doğruluğu tartışmalı, spesifik kaynak göstermeyen bazı haberler konuyla ilgili tartışmaları daha da alevlendirmiştir. Örneğin İskoçya'da bir öğrencinin kendisini bir "kurt" olarak tanımlayarak okulunda kendisine bu şekilde seslenilmesini kabul ettirdiği söylenmektedir. Kendisine "dinozor", "kedi", "at", hatta "Ay" olarak muamele edilmesini talep eden öğrencilerin olduğu gibi haberler de internette çok yaygın şekilde dolaşmaktadır.[26] Bu saha, kültür savaşlarının ön cephesi hâline geldiği için, alanda bol miktarda yanıltıcı veya abartılı paylaşım da bulunmaktadır ve bunların yankı odalarında paylaşılarak viral hâle getirilmesi, konular hakkında makul ve rasyonel tartışmalar yapmayı zorlaştırmaktadır.

Aşırı Hassasiyet ve Mikroagresyon

Mikroagresyon, bir kişiye ya da gruba yönelik bilinçli veya bilinçsiz şekilde yapılan küçük ama incitici sözler, davranışlar veya tutumlardır. Genellikle, hedef alınan kişinin kimliği (ırk, cinsiyet, cinsel yönelim, din gibi) ile ilgili önyargılar veya stereotipler içerir. Örneğin, birine "Ne güzel, hiç şiven yok", "Alevi olsa da iyi insandır", "Müslüman olmasına rağmen etek giyiyor.", "Ateist olmasına rağmen sevdiğimiz bir arkadaşımız." ya da "Bir kadına göre iyi araba kullanıyorsun" demek, alttan alta başka yargılar ima eder.

Tüm Reklamları Kapat

Mikroagresyon, masum görünen bir ifadenin arkasında gizlenmiş bir saldırgan tutumla ilgilidir
Mikroagresyon, masum görünen bir ifadenin arkasında gizlenmiş bir saldırgan tutumla ilgilidir
Handan Bozkurt

Woke kültürü, mikroagresyon gibi konularda aşırı hassasiyet gösterdiği konusunda eleştirilmektedir. Bu görüşe göre bazen, küçük bir söz veya davranışa bile ayrımcılık denmesi, insanların iletişimde kendilerini sürekli sansürlemelerine yol açabilmektedir. Örneğin bir insandan "şişman" olarak bahsedilmesi bu kültürde uygunsuz bulunabilmektedir. Hatta örneğin, "Nerelisin?" gibi bir soru da mikroagresyon olarak kabul edilip "ayrımcı" olmakla suçlanabilmektedir.

Woke kültürü ise bu kavramların insanların günlük yaşamda maruz kaldıkları örtülü ayrımcılığı görünür kıldığını savunmaktadır. "Şişman", "Ne idüğün belli değil!" veya "Kadın olduğun halde gayet iyi araba kullanıyorsun!" gibi ifadelerin, dilsel açıdan masum görünebilse de ötekileştirici veya incitici boyutları olduğunu öne sürmektedir. Bir kelime ve ifadenin dezavantajlı veya azınlık gruplara yönelik birikimli bir stres ve dışlanma hissine yol açması için illâki düpedüz  şiddet veya hakaret dozunda olmasının gerekmediğini hatırlatmaktadır. Bu bağlamda woke kültürü, toplumdaki herkesin birbirine daha özenli, duyarlı ve empati eksenli yaklaşmasını savunmaktadır. Bu hassasiyetin "özgür düşünceye müdahale" olduğu eleştirisine, küçük gibi görünen sözlerin dahi bireylerin ruh sağlığına büyük etkiler yapabileceği gerçeğiyle cevap vermektedirler. Ancak woke kültürün eleştirmenleri, bu savunuyu, bir insanın psikolojisinin belli bir sözden etkilenmesinin dâhi ifade özgürlüğü hakkının ortadan kaldırılması için yeterli olmadığını vurgulayarak reddetmektedirler.

Farklı Görüşlere Tahammülsüzlük

Woke hareketinin, farklı görüşleri "yanlış" ya da "zararlı" olarak damgalama eğilimi, toplumda kutuplaşmaya yol açtığı ve ifade özgürlüğünü engellediği gerekçesiyle eleştirilmektedir. Örneğin Kanadalı akademisyen ve yazar Jordan Peterson'ın, bazı üniversitelerde konuşma davetleri, özellikle cinsiyet zamirleriyle ilgili eleştirileri nedeniyle iptal edilmiştir. Muhafazakâr yorumcu Ben Shapiro'nun da bazı konuşmaları, benzer şekilde protestolar nedeniyle gerçekleştirilememiştir. Woke kültürün savunucuları, bu sonuçları "faşizmi savunanlara geçit vermemek" olarak değerlendirmekte, bu kültürün karşıtlarıysa bunu "ifade özgürlüğünün ortadan kaldırılması" olarak yorumlamaktadır.

Woke kültürün savunucuları, kendi farklı bakış açılarının otoriter bir biçimde topluma dayatılmadığını, aksine dezavantajlı grup ve bireylerin uzun süreli susturulmuşluğuna tepki verildiğine dikkat çekmektedir. Örneğin, Jordan Peterson veya Ben Shapiro gibi isimlerin üniversite kampüslerindeki etkinliklerinin iptali, doğrudan karşıt görüşün yasaklanması değil, bu söylemlerin ırkçılık, transfobi ya da cinsiyetçilik gibi nefret içeren unsurlar taşıdığı kaygısından kaynaklanan bir toplumsal tepki olarak yorumlanmaktadır. Woke perspektife göre bu kişiler okullarda konuşma yapmakta serbesttirler; ancak protestocular da protesto etmekte serbesttirler. Yani woke görüşe göre bir üniversite kampüsünde konuşma yapmayı göze alan biri, o kampüste protesto edilmeyi de göze alabilmelidir. Zira woke kültürün perspektifine göre bu kişilerin kampüslerine taşıdığı nefret söylemi, düşünce özgürlüğünün sınırlarını aşan ve insan haklarını tehdit eden bir unsurdur. Dolayısıyla woke hareketi, düşünce ve tartışma özgürlüğünü savunduğunu, ancak toplumu kırılgan konumda bırakan ayrımcı söylemlerin "özgürlük" adı altında yayılmasını engellemeye çalıştığını ileri sürmektedir.

Tüm Reklamları Kapat

Kâr Etme Aracı Olarak Kullanılması

Büyük şirketlerin woke kültürünü pazarlama stratejilerine dâhil etmesi dikkat çekici bir konudur. Özellikle reklam kampanyalarında çeşitlilik ve kapsayıcılığı vurgulayan şirketler, bu sayede hem destekçilerini artırmayı hem de eleştirilerden kaçınmayı amaçlamaktadır. Ancak, bu durum göstermelik bir "etik pazarlama" olarak, bazen de salt kâr amaçlı olmaları yönünde eleştirilmektedir. Örneğin, bazı markalar gökkuşağı renkleriyle ürünler çıkarırken bunu yalnızca haziran ayındaki Onur Ayı'na özel yapmaktadır ve yılın geri kalanında aynı desteği göstermemektedir. Yani şirketler, woke kültürünü tepki çekmemek adına (bazen de gelirlerini artırmak için) destekliyor gibi görünmektedir. Woke kültürüne tepki gösterenler buna vurgu yaparak, bunun bir çeşit "Woke Kapitalizmi" olduğunu söylemektedir.

Woke Kapitalizm: Şirketlerin, kârlarını artırmak için dezavantajlı grupları destekliyor gibi görünmeleri
Woke Kapitalizm: Şirketlerin, kârlarını artırmak için dezavantajlı grupları destekliyor gibi görünmeleri
The Conversation

Woke kültürün savunucuları, şirketlerin kâr amacıyla bile olsa, "woke kapitalizm" üzerinden çeşitlilik ve kapsayıcılık temalarına yer vermesinin kendilerince önemli olan bu duruşun ana akımda tartışılmasına ve yaygınlaşmasına katkıda bulunduğunu vurgulamaktadırlar. Woke kültüre göre, gökkuşağı temalı ürünlerin sadece Haziran ayındaki Onur Ayı'nda piyasaya sürülmesi, elbette şirketsel politikaların aslında göründüğü kadar samimi olmayabileceğinin göstergesidir; ancak aksi takdirde olacak olan bu kültürlerin o bir ayda bile görünürlüğünün olmayacağı olduğu için, bu kâr amaçlı tavrın dezavantajlı grupların kendi varlıklarını daha kolay ifade edebildiği bir kanal yaratması bakımından olumlu olduğu düşünülmektedir. Yani woke kültürü de bu şirketlerin samimiyetini sorgulamaktadır; ancak yine de medyadaki çeşitliliğin artmasının, bunun yokluğundan daha iyi bir ara çözüm olduğuna dikkat çekmektedirler.

Kurumlara Dayatılan Çeşitlilik Politikaları

Woke kültürü, şirketlerin ve kurumların çeşitlilik politikalarını güçlendirmesini desteklemektedir. Ancak bazıları, bu politikaların bazen nitelikten çok görünüşe önem vererek liyakati göz ardı ettiğini düşünmektedir. Örneğin, belirli pozisyonlara etnik veya cinsel çeşitlilik önceliği verilerek atama yapılması uygulaması, eşitlik ve liyakat yerine ayrımcılığa yol açtığı şeklinde eleştirilmektedir. Pozitif ayrımcılığın, ayrımcılığın sadece bir başka yüzü olduğu ileri sürülmektedir.

Woke kültürün savunucularına göre savunulan ve ön plana çıkarılan çeşitlilik, yalnızca vitrin amaçlı değildir; tam tersine bu çeşitlilik, kurumsal yapılanmalarda hâkim olan önyargıları gidermeyi ve tam da bu yolla daha liyakat sahibi olan ama güç pozisyonlarına erişemeyen kişilerin önünü açarak, kurumların daha verimli ve başarılı olmasını hedeflemektedir. Onlara göre belirli pozisyonlarda tek tip insanın temsil edilmesi, tarihi eşitsizliklerin doğal uzantısıdır ve bu durumu "meritokrasi" kavramıyla meşrulaştırmak, çoğunlukla sistemik yanlılıkları görünmez kılmaktadır. Woke perspektifte liyakat, yalnızca nicel ölçütlere (diploma, sınav notu, referans) dayanmamaktadır; kurumsal yapılarda hâkim olan kalıplaşmış ideallerin, farkında olunmadan dışlanan nitelik ve deneyimleri görmezden gelmesine de işaret etmektedir. Dolayısıyla woke kültürün iddiasına göre çeşitlilik politikaları, farklı grupları dışlama geleneğini kırarak, gerçekten kapsayıcı ve çok sesli ekiplerin oluşmasına kapı aralamaktadır. Bu sayede yeni fikir ve deneyim zenginliği doğmaktadır; "dayatma" gibi görünen uygulamalar, aslında sektörel ve kurumsal dönüşümün hızlandırılması için stratejik bir adım olarak değerlendirilmektedir.

Tüm Reklamları Kapat

Tarihsel ve Kültürel Miras

Tarihi olayların ve kişilerin modern değerlerle yargılanması ve uygunsuz görünenlere sansür uygulanması da ciddi eleştirilere neden olmaktadır. Geçmişteki eserlerin, karakterlerin ve olayların günümüz standartlarıyla değerlendirilmesi, tarihi bağlamın göz ardı edilmesi olarak görülmektedir.

Örneğin Roald Dahl'ın 1964 basımı Charlie and Chocolate Factory (Tür: "Charlie ve Çikolata Fabrikası") isimli kitabındaki bazı ifadeler 2023 yılında değiştirilerek yayımlanmıştır. Kitapta geçen "şişko" kelimesi "iri" olarak, "anneler ve babalar" ifadesi ise cinsiyetçi bulunarak "ebeveynler" ile değiştirilmiştir.[27]

ABD'nin kurucu başkanı George Washington'un adının verildiği bazı okullar, isimlerini, Washington bir köle sahibi olduğu için değiştirmiştir.[28] Shakespeare'in bazı eserlerinde ırkçı ve cinsiyetçi ifadeler olduğu gerekçesiyle eserlerin müfredattan çıkarılması önerilmiştir.[29] 2018 yılında Gana'da bir üniversite kampüsündeki Gandi heykeli, Gandi'nin Afrikalılara karşı ırkçı söylemleri nedeniyle kaldırılmıştır.[30]

Gandi heykeli, geçmişte kullandığı ırkçı ifadeler yüzünden kaldırılırken
Gandi heykeli, geçmişte kullandığı ırkçı ifadeler yüzünden kaldırılırken
The Caravan

Woke perspektif, bu tip konularda getirilen eleştirilere, "kapsayıcı okuma" ilkesini hatırlatarak karşı çıkmaktadır. Onlara göre geçmişteki eserlerin aktardığı hakaret, ırkçı veya cinsiyetçi söylemleri görmezden gelmek, toplumsal hafızadaki travmaları perçinlemektedir. Woke kültüre göre Roald Dahl'ın bazı ifadelerinin değiştirilmesi veya Gandhi heykelinin ırkçı sözleri nedeniyle kaldırılması gibi örnekler de bu hafızayı sorgulama ve günümüz etik değerlerine uygun biçimde güncelleme çabasıdır. Bunlar, eğer ki anlamı ve verilmek istenen asıl mesajı değiştirmiyorsa (veya bunlar yerine yeni semboller konabiliyorsa) bunu yapmak doğru olandır. Woke anlayışa göre bu adımlar "sansür" değil, tarihe tek bir pencereden bakmamak ve ayrımcılığın her türlü izine karşı tavır alarak onu dönüştürmek arzusudur.

Tüm Reklamları Kapat

Kimlik Politikaları

Özellikle sol çevrelerde yoğun olarak gündemde olan bir eleştiriye göre woke kültürü, sol ideolojiye ve harekete zarar vermektedir. Bu görüşe göre örneğin etnik veya cinsel yönelime dayalı söylemlere ağırlık vermek, asıl mücadele verilmesi gereken alan olan sınıf mücadelesini baltalamaktadır. Esas sorunun ikinci plana itilmesine neden olup başka konuların daha önemli olduğu gibi bir algı yaratmaktadır. Sol tandanslı düşünürlerin bir kısmına göre toplumlar, toplumdaki adaletsiz güç farkının asıl nedeni olan ekonomik farklılıklara odaklanmalıdır.[31]

Woke kültürü, bu eleştiriyi bir bütün olarak reddetmektedir. Onlara göre kimlik temelli hak talepleri, sınıfsal mücadeleyi ikincil plana itmesi gerekmemektedir. Tam tersine, ırk, cinsiyet, cinsel yönelim veya engellilik gibi kimliklere yönelik ayrımcılıklar, zaten toplumsal eşitsizliğin farklı katmanlarını oluşturmaktadır. Woke düşüncesine göre etnik azınlıklar veya LGBTQİ+ bireyler gibi grupların maruz kaldığı dışlanma, çoğu zaman ekonomik adaletsizliği de derinleştirmektedir. Bu sebeple kimlik politikaları, sol ideolojinin öne sürdüğü sınıfsal mücadeleden bağımsız olarak değil, bu mücadeleyle birlikte ele alınması gerekmektedir. Eşitsizliklere kendince bütüncül bir yaklaşım geliştiren woke kültürü, ekonomik reform taleplerine ek olarak, kesişimsel bir bakış açısıyla çeşitli kimliklerin kendi özgün ihtiyaçlarını da görünür kılmaya çalışmaktadır. Böylece asıl amaç, hem sınıfsal hem de kimlik temelli ayrımcılığın giderilmesi için birlikte mücadele yürütmektir.

Woke Kültürünün Günümüzdeki Durumu

"Woke" kültürünün destekçileri, sıklıkla "Sosyal Adalet Savaşçısı" anlamına gelen "Social Justice Warrior" (SJW) ifadesiyle anılmaktadır. Başlangıçta sosyal adalet hareketlerini savunan ve adaletsizliklere karşı mücadele eden bireyleri tanımlamak için olumlu bir anlam taşıyan bu terim, zaman içinde farklı bir tona bürünmüştür. Özellikle internet ve sosyal medyada "SJW", artık "aşırı hassas" ya da "gereksiz yere tartışma yaratan" kişiler için alaycı bir şekilde kullanılmaktadır.[32]

SJW (Sosyal Adalet Savaşçısı) ifadesi günümüzde artık olumsuz bir anlamda kullanılmaktadır
SJW (Sosyal Adalet Savaşçısı) ifadesi günümüzde artık olumsuz bir anlamda kullanılmaktadır
Medium

"Woke" kelimesi de benzer bir dönüşüm yaşamıştır. Tarihsel olarak ırksal eşitlik haklarını savunan bir kavramken, zamanla tüm dezavantajlı grupların haklarını kapsayacak şekilde genişlemiş ve bu süreçte semantik yükü de değişmiştir. Muhafazakâr çevreler, woke kültürünü politik doğruculuğa aşırı vurgu yapan, zorlayıcı ve baskıcı bir norm olarak görmeye başlamışlardır. Bu algı, "woke" ifadesinin özellikle aşırı sağcı söylemlerde eleştirel bir anlamda kullanılmasına yol açmıştır. Ancak eleştiriler yalnızca muhafazakâr kesimle sınırlı kalmamış, politik yelpazenin diğer taraflarında da woke kültürüne yönelik tartışmalar artmıştır.

Tüm Reklamları Kapat

Günümüzde "woke" ifadesi sosyal medya ve televizyon programlarında giderek daha sık olarak mizahi bir bağlamda kullanılmaktadır. Stand-up gösterilerinden karikatürlere, skeçlerden popüler kültür içeriklerine kadar pek çok alanda kimilerince alay konusu yapılmaktadır . Bunun bir sonucu olarak, geçmişte kendilerini "woke" olarak tanımlayan gruplar bile bu terimi kullanmaktan kaçınır hale gelmiştir.

Sonuç olarak, woke kavramının, başlangıçtaki olumlu anlamını yitirerek daha karmaşık ve tartışmalı bir hale geldiğini söyleyebiliriz. Günümüzde "woke", ciddi bir kitle tarafından pejoratif (olumsuz, küçümseyici, aşağılayıcı) bir ima ile kullanılan bir ifade haline dönüşmüştür.

Türkiye'de Durum

Kültürel Dönüşüm ve Woke Kültürüyle Paralellikler

Aslında woke kültürünün etkisinin yayılarak ülkemize ulaşmasından önce de kültürel bazı öğelerimizin -daha kapsayıcı olacak şekilde- zaman içinde değişmekte olduğu söylenebilir. Örneğin eskiden "Çingene" olarak adlandırdığımız topluluk için artık "Roman" nitelemesinin çok daha yaygın kullanıldığı, ya da ciddi ruhsal/zihinsel sıkıntılardan mustarip bireyler için "deli" ifadesinin neredeyse terk edilmiş olduğunu hepimiz bilmekteyiz.

Yine ülkemizde woke kültüründen de önce başlayan "bayan" ifadesi yerine "kadın" ifadesinin tercih edilmesi, "bilim adamı" yerine "bilim insanı" kullanımının yaygınlaşması gibi eğilimler paralel bir gidişatı göstermektedir.

Tüm Reklamları Kapat

"Bayan" yerini "Kadın" tartışmaları, Türkiye'de woke kültürünün etkisinden önce başlamıştı
"Bayan" yerini "Kadın" tartışmaları, Türkiye'de woke kültürünün etkisinden önce başlamıştı
Handan Bozkurt

2003-2014 yılları arasında giderek daha yüksek katılımlarla devam eden, ancak daha sonra muhafazakâr politikalar dolayısıyla büyük oranda baskılanan Onur Yürüyüşü de toplumsal eşitlik ve hak arayışı konusunda ülkemizdeki farkındalık hareketlerinin bir örneği olarak değerlendirilebilir.

Ülkemizde Woke Kültürüne Bakış

Türkiye'de "woke" ifadesi ve buna bağlı kültür ise, son yıllarda daha fazla duyulmaya ve tartışılmaya başlanmıştır. Toplumsal cinsiyet eşitliği, LGBTQİ+ hakları, çevre sorunları ve etnik kimlikler gibi konularda farkındalık yaratma çabaları, woke kültürünün küresel etkisiyle artış göstermiştir.

Bazı kesimler, bu hareketi demokratik ve ilerici bir hareket olarak görmektedir. Diğerleri ise Batı kaynaklı olduğunu ve Türkiye'nin sosyo-kültürel yapısına tam olarak uymadığını savunmaktadır. Özellikle muhafazakâr çevrelerde, woke kültürünün geleneksel değerlere aykırı olduğu ve toplumsal yapıyı olumsuz etkilediği yönünde görüşler dile getirilmektedir. Bazı sol gruplar ise "woke" kültürünü kimlik siyasetine dayalı bulduğu için eleştirmektedir. Bu gruplar, kimlik mücadelesinin sınıf mücadelesini ve ekonomik eşitsizliği gölgelediğini savunmaktadır.

Türkiye'de en sık ziyaret sitelerden biri olan Ekşi Sözlük'te "woke kültürü" isimli girdiler incelendiğinde genel tablo şu şekildedir: Yazarların büyük bir kısmı, bu kültürün olumsuz etkilerine dikkat çekmektedir. "Woke kültürü" başlığı altında yazılanlar en beğenilenlere göre sıralandığında, woke kültürünü destekleyen ilk yazı an itibariyle 64. sıradadır. Genel olarak bu kültürün gereksiz derecede hassas olduğu ve sansürü teşvik ettiği, bunun da ifade özgürlüğü ve açık tartışma ortamını engellediği dile getirilmektedir. Medya ve eğlence sektörüne olan olumsuz etkisi de sıklıkla belirtilmiştir. Bazı yazarlar ise, belirli yapımların kalitesindeki düşüşü woke kültürüne bağlayarak bu kültürü eleştirmiştir.

Tüm Reklamları Kapat

Ülkemizde özellikle bazı çevrelerde Netflix, Amazon Prime gibi dijital yayın platformlarında eskiye göre daha yoğun olarak eşcinsellik temaları kullanılması konusunda tartışmalar olmaktadır. Ayrıca yine dizi ve filmlerde kadın karakterlerin ve beyaz olmayan karakterlerin sık kullanımı da kimi zaman eleştirilmektedir. Özellikle kültürel temsiliyetin çeşitliliğini artırmayı amaçlayan bir örnek olarak popüler bir dizide yer alan ve bizde yaygın şekilde "Zenci Elf" olarak bilinen karakter, geleneksel anlatılara aykırı olduğu için çok eleştirilmiştir. Ya da eski klasik filmlerdeki erkek karakterlerin yerine kadın karakterlerin yerleştirildiği filmlerdeki bu eğilim çok tartışılmıştır. Yine bu platformların ve genel olarak Avrupa ve Amerikan filmlerinin, çocukları ve gençleri eşcinselliğe özendirdiği yönünde de yoğun bir tepki vardır.[33]

Siyahi elf tartışmaları, Türkiye’de temsil ve çeşitlilik üzerine hararetli tartışmaları tetikledi
Siyahi elf tartışmaları, Türkiye’de temsil ve çeşitlilik üzerine hararetli tartışmaları tetikledi
Collider

Eleştiriler muhafazakâr kesim tarafından kültürü yozlaştırıcı etkisi olduğu öne sürülerek, daha özgürlükçü kesimler tarafından ise "zorlama ve gereksiz bir sosyal mühendislik girişimi" olduğu şeklinde yapılmaktadır.

Bunun dışında trans sporcuların durumu da bazen gündeme gelmektedir; çoğu kimse bu sporcuların kadın kategorilerinde yarışmasının kadınlar için haksızlık olduğunu düşünmektedir.

Türkiye'de Dezavantajlı Gruplarla İlgili Bazı Veriler

  • Dünya Ekonomik Forumunun 2021 Küresel Cinsiyet Eşitsizliği Raporu'na göre, Türkiye 156 ülke arasında 133. sırada yer almıştır.[34]
  • Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2023 verilerine göre, Türkiye'de çalışan kadınların oranı (%31.3) erkeklerin (%65.7) yarısından azdır.[35]
  • Kadir Has Üniversitesinin 2021 Türkiye Sosyal-Siyasal Eğilimler Araştırması'na göre, eşcinsel birisiyle komşu olmak istemeyenlerin oranı %60.9 olarak tespit edilmiştir. Bu oran, 2018'de %55.3 idi, yani bir artış söz konusudur.[36]
  • KONDA'nın Türkiye'de İnsan Hakları Algısı - 2021 isimli araştırma raporuna göre "Türkiye'de ırkçılık diye bir sorun yoktur" ifadesine insanların %51'i katılmıyor.[37]
  • Engelli bireylerde çalışma oranı %22.1'dir. Engellilerin %72'si, sokağa çıktığında rahat hareket edemediğini söylüyor.[38]
  • TÜİK verilerine göre, Türkiye'de yaklaşık 720.000 çocuk işçi bulunmaktadır.[39]

Aslında bunlar ve benzeri veriler bize hep aynı şeyi gösteriyor: Türkiye dezavantajlı grupların temsiliyeti ve hakları açısından hiç iç açıcı bir konumda değil. Görünen o ki, ülkemizin zenci elflerden ve kurt olmak isteyen çocuklardan çok daha ciddi sorunları var.

Tüm Reklamları Kapat

Türkiye'de Çeşitliliğe Karşı Kolektivizm

Türkiye'nin kendine özgü kültürel dinamikleri de, woke kültürünün bazı argümanlarının ilgisiz ya da yabancı birer unsur gibi algılanmasına neden olabilmektedir.

Kolektivizm, bireylerden ziyade topluluğun, grubun veya toplumun önceliklerini ve çıkarlarını vurgulayan bir sosyal, kültürel ve ideolojik yaklaşımdır. Kolektivist bir anlayışta, bireyler kendilerini bir grubun (örneğin aile, topluluk, ulus) parçası olarak görür. Bu gruba bağlılık, grup içi dayanışma, iş birliği ve ortak hedeflere ulaşma ön plandadır.

Türkiye'de de çeşitlilik ve çok kültürlülük yerine, benzerlik, birlik ve beraberlik gibi kavramlar daha fazla ön plandadır.[40] "Yoktur aslında birbirimizden farkımız" söylemi, toplumdaki farklılıkların göz ardı edilmesini ve ortak bir kimlik etrafında birleşilmesini teşvik eder. Kolektivist bir yapıya sahip olan Türk toplumunda bireysel kimliklerden ziyade ortak kimlik vurgulanır. Bu anlayışta, bireyin etnik kökeni ya da cinsiyetine dikkat edilmemesi daha eşitlikçi ve ilerici bir tutum olarak görülür. Örneğin, "Türk'ü, Kürt'ü, Laz'ı ile, erkeğiyle kadınıyla…" gibi ifadeler toplumda sıkça duyulur. "Birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyduğumuz bu günlerde…", "tek dil, tek millet…" gibi ifadeler ise farklı seslerin ve çok kültürlülüğün bir tehdit ya da zayıflık olarak algılanmasına neden olabilmektedir. Bu bağlamda, Türkiye'de bireyin etnik kökeni, cinsiyeti ya da cinsel yönelimi gibi kimlik unsurlarına odaklanmamak, genellikle demokratik ve modern bir yaklaşım olarak görülmektedir.

Ancak kimlik politikalarına dayanan woke kültürüne göre, bir kişinin etnik kökeni, cinsiyeti veya cinsel yönelimi, onun hayata bakış açısını ve deneyimlerini şekillendiren ve dikkate alınması gereken önemli unsurlardır. Woke anlayışında, bu tür kimliklerin görünmez kılınması veya önemsenmemesi, bireylerin maruz kaldığı ayrımcılıkların ve eşitsizliklerin de göz ardı edilmesine yol açabilir. Örneğin etnik kökenin önemsenmediği bir yaklaşım, yüzeyde eşitlikçi görünse de, dezavantajlı grupların tarihsel veya yapısal olarak karşılaştığı sorunları göz ardı edebilir. Woke kültürüne göre, gerçek eşitlik bu sorunları tanıyıp, bireylerin kimliklerinden kaynaklanan dezavantajları önemsemekle mümkündür.

Tüm Reklamları Kapat

Çeşitliliğe karşı kolektivizm
Çeşitliliğe karşı kolektivizm
Handan Bozkurt

Sonuç: Woke Kültürünün Karmaşık Mirası

Woke kültürü, eşitlik ve adalet mücadelesinde önemli bir dönüm noktası mı, yoksa toplumu daha da bölen bir hareket mi? Bu soru daha uzun yıllar tartışılmaya devam edecek gibi görünüyor.

Woke kültürü, yazımızda bazı örnekleri verilen birçok toplumsal kazanımın elde edilmesinde önemli ölçüde etkili olmuştur. Hâlâ da toplumsal eşitlik ve adalet arayışında önemli bir rol oynamaya devam etmektedir. Ancak bu kavramın giderek daha fazla kutuplaşmaya neden olması, sağlıklı bir diyalog kurulmasını da zorlaştırmaktadır. Özellikle woke kültürünü savunanlardan bazıları tarafından gösterilen sert ve dışlayıcı tutumlar, bu hareketin amacını destekleyen bazı kesimlerde bile tepkilere yol açmaktadır. Aşırı hassasiyet ya da iptal kültürü gibi yaklaşımlar, ifade özgürlüğünün ve farklı görüşlerin susturulmasıyla ilişkilendirilerek eleştirilmektedir.

Öte yandan, woke kültürünün bu tartışmalı yönleri, bazı muhafazakâr gruplar tarafından sosyal adalet ve eşitlik çabalarına tümden karşı çıkmak için bir fırsat olarak da değerlendirilmektedir. Bu gruplar, woke kültürünün en tartışmalı yanlarını öne sürerek, hareketin temelindeki haklı talepleri ve yapıcı eleştirileri gölgede bırakabilecek bir söylem geliştirebilmektedir. Gerçekten de woke kültürün savunucularına göre, woke kültürden kaynaklandığı iddia edilen problemlerin kendileriyle bir ilgisi yoktur. Onlara göre, toplumsal gerilimi tırmandıran asıl taraf pozitif yöndeki değişimi baskılamaya çalışan, woke kültüre göre "faşist" olarak görülen kişilerin bencil ve baskıcı arzularıdır.

Nihayetinde, woke kültürü, tüm karmaşıklığı ve boyutlarıyla, günümüz toplumlarının değişen değerlerini ve dinamiklerini anlamamız için önemli bir pencere sunmaktadır. Woke tartışmalarının, adil ve kapsayıcı bir toplum yaratma çabalarına etkisi, gelecekte önemli araştırmalara konu olmaya devam edecektir. Toplumsal adalet ve eşitlik arayışında önemli bir rol oynayan bu kültürün, beraberinde getirdiği tartışmalarla ve eleştirilerle birlikte değerlendirilmesi gerekmektedir.

Bu Makaleyi Alıntıla
Okundu Olarak İşaretle
Özetini Oku
28
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Bize Ulaş
Yukarı Zıpla

İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!

Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.

Soru & Cevap Platformuna Git
Bu İçerik Size Ne Hissettirdi?
  • Tebrikler! 7
  • Merak Uyandırıcı! 2
  • Korkutucu! 2
  • Muhteşem! 1
  • Bilim Budur! 1
  • Mmm... Çok sapyoseksüel! 0
  • Güldürdü 0
  • İnanılmaz 0
  • Umut Verici! 0
  • Üzücü! 0
  • Grrr... *@$# 0
  • İğrenç! 0
Kaynaklar ve İleri Okuma
  • ^ H. Manders. The Oxford English Dictionary Is Officially “Woke”. (27 Haziran 2017). Alındığı Tarih: 21 Kasım 2024. Alındığı Yer: Nylon | Arşiv Bağlantısı
  • ^ P. Valentin. (2023). The Woke Phenomenon: Its Impact And Different Responses. The Palgrave Handbook of Left-Wing Extremism, Volume 2, sf: 313-326. doi: 10.1007/978-3-031-36268-2_17. | Arşiv Bağlantısı
  • ^ A. A. George, et al. Reservation In India - Explained In Layman's Terms. (3 Mart 2019). Alındığı Tarih: 21 Kasım 2024. Alındığı Yer: ClearIAS | Arşiv Bağlantısı
  • ^ L. Gottbrath. In 2020, The Black Lives Matter Movement Shook The World. (31 Aralık 2020). Alındığı Tarih: 21 Kasım 2024. Alındığı Yer: Al Jazeera | Arşiv Bağlantısı
  • ^ A. Kayhan. Me Too Hareketi. (27 Nisan 2021). Alındığı Tarih: 21 Kasım 2024. Alındığı Yer: Feminist Bellek | Arşiv Bağlantısı
  • ^ B. Ramos. Diversity Takes A Step Back In Theatrical Films – But Strides Forward In Streaming. (30 Mart 2023). Alındığı Tarih: 21 Kasım 2024. Alındığı Yer: UCLA | Arşiv Bağlantısı
  • ^ W. P. H. Spillum. Where We Are On Tv Report: 2012 - 2013 Season. (18 Nisan 2013). Alındığı Tarih: 21 Kasım 2024. Alındığı Yer: GLAAD | Arşiv Bağlantısı
  • ^ W. P. H. Spillum. Where We Are On Tv Report 2023-2024. (30 Nisan 2024). Alındığı Tarih: 21 Kasım 2024. Alındığı Yer: GLAAD | Arşiv Bağlantısı
  • ^ BFI. Diversity And Inclusion: How We’re Doing. (20 Ocak 2021). Alındığı Tarih: 21 Kasım 2024. Alındığı Yer: BFI | Arşiv Bağlantısı
  • ^ Pew Research Center. Women Ceos In Fortune 500 Companies, 1995-2023. (14 Ocak 2015). Alındığı Tarih: 21 Kasım 2024. Alındığı Yer: Pew Research Center | Arşiv Bağlantısı
  • ^ NCES. Associate's Degrees Conferred By Postsecondary Institutions, By Race/Ethnicity And Sex Of Student. (14 Kasım 2023). Alındığı Tarih: 21 Kasım 2024. Alındığı Yer: NCES | Arşiv Bağlantısı
  • ^ European Comission. (Bilgi Notu, 2022). Gender Balance On Corporate Boards. Not: https://commission.europa.eu/system/files/2022-11/Gender_Balance_on_Corporate_Boards__2_.pdf.pdf.
  • ^ L. Lin, et al. Race And Lgbtq Issues In The Classroom. (22 Şubat 2024). Alındığı Tarih: 21 Kasım 2024. Alındığı Yer: Pew Research Center | Arşiv Bağlantısı
  • ^ SKD Türkiye. Fransa’da ‘Gerçek Ekonomik Ve Profesyonel Eşitlik’ İçin Yasa. (22 Aralık 2021). Alındığı Tarih: 21 Kasım 2024. Alındığı Yer: SKD Türkiye | Arşiv Bağlantısı
  • ^ Human Rights Campaign. The Human Rights Campaign Releases Annual Corporate Equality Index. (28 Ocak 2021). Alındığı Tarih: 21 Kasım 2024. Alındığı Yer: Human Rights Campaign | Arşiv Bağlantısı
  • ^ T. Smith. #Metoo 2024 Report Reveals Rates Of Sexual Harassment And Assault Still High After #Metoo Movement. (16 Eylül 2024). Alındığı Tarih: 21 Kasım 2024. Alındığı Yer: Tulane University Newcomb Institute | Arşiv Bağlantısı
  • ^ W. Roberts. After 2020’S Blm Protests, Real Police Reform Proves A Struggle. (13 Nisan 2021). Alındığı Tarih: 21 Kasım 2024. Alındığı Yer: Al Jazeera | Arşiv Bağlantısı
  • ^ T. McGrath. (2019). Woke: A Guide To Social Justice. ISBN: 9781472130846. Yayınevi: Constable.
  • ^ Uniten Nations Sustainable Development Group. Disability Inclusion. (1 Kasım 2021). Alındığı Tarih: 21 Kasım 2024. Alındığı Yer: Uniten Nations Sustainable Development Group | Arşiv Bağlantısı
  • ^ CBC. Gina Carano Ditched From 'The Mandalorian' Over Social Media Posts. (11 Şubat 2021). Alındığı Tarih: 22 Kasım 2024. Alındığı Yer: CBC | Arşiv Bağlantısı
  • ^ J. Coyle, et al. Kevin Hart Steps Down As Oscars Host Over His Past Anti-Gay Tweets. (7 Aralık 2018). Alındığı Tarih: 22 Kasım 2024. Alındığı Yer: PBS News | Arşiv Bağlantısı
  • ^ C. J. Jones. (2024). Gender Critical Feminism And Trans Tolerance In Sports. Sociology of Sport Journal, sf: 1-8. doi: 10.1123/ssj.2024-0031. | Arşiv Bağlantısı
  • ^ E. Kao. Woke Gender. (7 Temmuz 2021). Alındığı Tarih: 22 Kasım 2024. Alındığı Yer: The Heritage Foundation | Arşiv Bağlantısı
  • ^ J. Rantz. Wa Laws Now Allow Teen Gender Reassignment Surgery Without Parental Consent. (11 Ocak 2022). Alındığı Tarih: 22 Kasım 2024. Alındığı Yer: My Northwest | Arşiv Bağlantısı
  • ^ S. S. Flournoy. Preferred Pronouns: Required Vs. Prohibited. (29 Nisan 2024). Alındığı Tarih: 22 Kasım 2024. Alındığı Yer: Brackett & Ellis, P.C. | Arşiv Bağlantısı
  • ^ A. Barton. Schoolboy 'Allowed To Identify As Awolf'. (19 Eylül 2024). Alındığı Tarih: 22 Kasım 2024. Alındığı Yer: The Telegraph | Arşiv Bağlantısı
  • ^ ITV News. Six Key Changes To Roald Dahl’s Books Sparking Backlash. (20 Şubat 2023). Alındığı Tarih: 22 Kasım 2024. Alındığı Yer: ITV News | Arşiv Bağlantısı
  • ^ B. Pietsch. San Francisco Scraps 44 School Names, Citing Reckoning With Racism. (27 Ocak 2021). Alındığı Tarih: 22 Kasım 2024. Alındığı Yer: The New York Times | Arşiv Bağlantısı
  • ^ A. MacGregor. To Teach Or Not To Teach: Is Shakespeare Still Relevant To Today's Students. (4 Ocak 2021). Alındığı Tarih: 22 Kasım 2024. Alındığı Yer: SLJ | Arşiv Bağlantısı
  • ^ Sagar. Give Us A Statue Of Ambedkar, Not Gandhi: Ghana University Professor Ọbádélé Kambon. (13 Ocak 2019). Alındığı Tarih: 23 Kasım 2024. Alındığı Yer: The Caravan | Arşiv Bağlantısı
  • ^ S. C. Fanjul. Why Wokeness Has Pitched The Left Into Crisis. (11 Mart 2024). Alındığı Tarih: 22 Kasım 2024. Alındığı Yer: EL PAÍS English | Arşiv Bağlantısı
  • ^ A. Ohlheiser. Why 'Social Justice Warrior,' A Gamergate Insult, Is Now A Dictionary Entry. (7 Ekim 2015). Alındığı Tarih: 22 Kasım 2024. Alındığı Yer: The Washington Post | Arşiv Bağlantısı
  • ^ T. Dağlı. Netflix’in Eşcinsel Ve Pedofili İçerikleri Toplumsalı Dönüştürüyor. (1 Ekim 2020). Alındığı Tarih: 22 Kasım 2024. Alındığı Yer: Kriter Dergi | Arşiv Bağlantısı
  • ^ World Economic Forum. Global Gender Gap Report 2021. (30 Mart 2021). Alındığı Tarih: 22 Kasım 2024. Alındığı Yer: World Economic Forum | Arşiv Bağlantısı
  • ^ TÜİK. (Haber Bülteni, 2024). İşgücü İstatistikleri, 2023. Not: https://data.tuik.gov.tr/Bulten/Index?p=%C4%B0%C5%9Fg%C3%BCc%C3%BC-%C4%B0statistikleri-2023-53521&dil=1.
  • ^ M. Aydın, et al. (Araştırma Raporu, 2022). Türkiye Eğilimleri - 2021. Not: https://www.khas.edu.tr/sites/khas.edu.tr/files/inline-files/turkiye-egilimleri-web-basin.pdf.
  • ^ KONDA. (Araştırma Raporu, 2021). İnsan Hakları Araştırması - Ekim 2021. Not: https://konda.com.tr/uploads/crd-sunum24112paylasim-331b7f5f453b3c441c216ed2aa40536c5b0eb974423f76f77eeacdf6a6e90a22.pdf.
  • ^ Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü. (İstatistik Bülteni, 2019). Engelli Ve Yaşlı İstatistik Bülteni. Not: https://tofd.org.tr/wp-content/uploads/2023/09/engelli-ve-yasli-istatistik-bulteni_compressed.pdf.
  • ^ TÜİK. (Haber Bülteni, 2024). İstatistiklerle Çocuk, 2023. Not: https://data.tuik.gov.tr/Bulten/Index?p=Istatistiklerle-Cocuk-2023-53679.
  • ^ M. Kol. (2021). Türkiye Cumhuriyeti'nin İnşa Sürecinde Üst Ki̇mli̇k Çıkmazı. Uluslararası Sosyal Bilimler Akademi Dergisi, sf: 643-683. doi: 10.47994/usbad.857464. | Arşiv Bağlantısı
Tüm Reklamları Kapat

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 02/01/2025 18:19:35 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/19052

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Keşfet
Akış
İçerikler
Gündem
Sperm
Karar
Veri Bilimi
Diş Sorunları
Cinsel Yönelim
Renk
Uçuş
Vaka
Psikanaliz
Fil
Taksonomi
Canlılık
Hücre
Uterus
Mit
Karanlık
Biyocoğrafya
Nöron
Çocuklar İçin Bilim
Dna
Organ
Algı
Amerika
Köpekbalığı
Türlerin Kökeni
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Sosyal
Yeniler
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Yazı Geçmişi
Okuma Geçmişi
Notlarım
İlerleme Durumunu Güncelle
Okudum
Sonra Oku
Not Ekle
Kaldığım Yeri İşaretle
Göz Attım

Evrim Ağacı tarafından otomatik olarak takip edilen işlemleri istediğin zaman durdurabilirsin.
[Site ayalarına git...]

Filtrele
Listele
Bu yazıdaki hareketlerin
Devamını Göster
Filtrele
Listele
Tüm Okuma Geçmişin
Devamını Göster
0/10000
Bu Makaleyi Alıntıla
Evrim Ağacı Formatı
APA7
MLA9
Chicago
F. Birinci. Woke Kültürü: Sosyal Adalet Arayışı mı, Aşırı Hassasiyet mi?. (23 Kasım 2024). Alındığı Tarih: 2 Ocak 2025. Alındığı Yer: https://evrimagaci.org/s/19052
Birinci, F. (2024, November 23). Woke Kültürü: Sosyal Adalet Arayışı mı, Aşırı Hassasiyet mi?. Evrim Ağacı. Retrieved January 02, 2025. from https://evrimagaci.org/s/19052
F. Birinci. “Woke Kültürü: Sosyal Adalet Arayışı mı, Aşırı Hassasiyet mi?.” Edited by Fatih Birinci. Evrim Ağacı, 23 Nov. 2024, https://evrimagaci.org/s/19052.
Birinci, Fatih. “Woke Kültürü: Sosyal Adalet Arayışı mı, Aşırı Hassasiyet mi?.” Edited by Fatih Birinci. Evrim Ağacı, November 23, 2024. https://evrimagaci.org/s/19052.
ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close