Tutankhamun: 18. Hanedanlığın Son Firavunu Kimdi?
Tutankhamun (veya Tutankhamen veya kısaca "Kral Tut"), Milattan Önce 1341-1323 yılları arasında yaşamış ve 9 yaşındayken, yani MÖ 1332'de tahta geçip, ölümüne kadar 18. Hanedanlığın krallığını yapmış olan Antik Mısır firavunudur. Görkemli mezarının keşfi olmasaydı, Kral Tutankhamun kesinlikle dünya çapında tanınan bir isim olmayacaktı; çünkü çocuk kralın saltanatı pek de dikkat çekici değildi.
Genetik testler, Kral Tut'un meşhur firavun III. Amonhotep'in torunu ve çok büyük bir ihtimalle Yeni Krallık döneminin, MÖ. yaklaşık 1550-1295 arası hüküm süren 18. hanedanının tartışmalı figürü olan Akhenaton'un oğlu olduğunu doğruladı. Akhenaton, tek bir tanrıyı, güneş tanrısı Aten'i diğerlerinden üstün tutarak asırlık dinî sistemi altüst etti ve Mısır'ın dinî başkentini, Teb'den Amarna'ya taşıdı. Akhenaton'un ölümünden sonra, o zamanlar Tutankhaten denilen dokuz yaşındaki prens tahta geçmeden evvel araya giren iki firavun kısa süreliğine hüküm sürdü.
Kral Tut başa geldiğinde, merhum babası Akhenaton'un Mısır'ın çok tanrılı dinini tek tanrılı bir din hâline getirme kararı sonucu, ülke hâlâ kaotik bir durumdaydı. Tutankhamun'un hüküm yıllarında tanrı Amun'a tapınmak tekrar yürürlüğe konuldu, Teb dinî bir merkez olarak yenilendi ve firavunun isminin sonu, yaratıcı tanrı Amun'a kraliyet olarak bağlılık göstermek için değiştirildi. Ayrıca, Mısır'ın bölgedeki itibarını eski haline getirmek için, her ikisi de ileride firavun olacak güçlü danışmanları Horemheb ve Ay ile uyum içinde çalıştı. Ay, özellikle Akhenaton'un politikasını tersine çevirmek ve sevgili eski tanrıları ile onların tapınaklarını yeniden yürürlüğe koymak için, genç kralı kuklası olarak idare ediyordu.
Tutankhamun'un Sağlığı ve Ölümü
Tutankhamun uzun boyluydu ama çarpık sol ayağında sakatlık yaratan bir kemik hastalığı sebebiyle zayıftı. Okçuluk gibi aktivitelerle uğraşırken oturmuş vaziyette tasvir edildiği bilinen tek firavundur. Mısır kraliyet ailesindeki geleneksel akraba evliliği de muhtemelen çocuk kralın sağlığının bozulmasına ve erken ölümüne katkı yaptı. 2010 yılında yayınlanan DNA testleri; Tutankhamun'un ebeveynlerinin kardeş olduğunu, eşi Ankhesenamen'in ise kendisinin üvey kız kardeşi olduğunu ortaya çıkardı. Ayrıca iki kızları da ölü doğmuştur.
Kral Tut'un beklenmedik ölümü, ortaya atılan sayısız teoriye rağmen gizemini hâlâ korumaktadır. Sıtmadan mı mustaripti? Ya da kırık bir bacaktan dolayı oluşan kangren yüzünden mi ölmüştü? Savaş arabasının altında mı kalmıştı? Yoksa onu bir su aygırı mı parçalamıştı? Tutankhamun'un kalıntıları kafatasının arkasındaki bir deliği ortaya çıkardığı için, bazı tarihçiler genç kralın suikasta kurban gittiği sonucuna varmıştı, ancak son testler deliğin mumyalama işlemi sırasında açıldığını göstermektedir. 1995'teki tomografiler, kralın iltihaplı bir kırık sol bacağa sahip olduğunu gösterirken, mumyasından alınan DNA örnekleri ise erken ölümüne katkıda bulunmuş olabilecek birden fazla sıtma enfeksiyonuna dair kanıtlar ortaya çıkardı.
Tutankhamun'un Ölümü ve Sonrasında Olanlar
Ölümünden sonra, Kral Tut, kraliyet cesetlerinin ahiret için korunmasını ve gerekli şeylerinin tedarik edilmesini savunan Mısır dinî geleneğine göre mumyalandı. Mumyalayıcılar onun iç organlarını çıkardı ve bedenini reçineye batırılmış sargılarla sardı, başına ve omzuna 24 librelik som altından bir yüz maskesi konuldu ve kendisi üç altın tabut, bir granit lahit ve en büyüğü mezar odasına zar zor sığan dört yaldızlı ahşap mabetten oluşan iç içe geçmiş bir dizi tabuta yerleştirildi.
Mezar odasının küçük olması nedeniyle tarihçiler, Kral Tut'un ölümünün beklenmedik olduğunu ve kendisinden sonra firavun olacak Ay tarafından alelacele gömüldüğünü öne sürmektedir. Mezarına çıkan geçiş odaları; mobilyalar, savaş arabaları, leopar derili pelerin, dört masa oyunu, otuz şarap çömleği, kırk altı yay, giysiler, silahlar ve sakat kralın 130 bastonu dahil olmak üzere 5.000'den fazla eserle tavana kadar doluydu. Görünüşe göre giriş koridoru, cenaze töreninden kısa bir süre sonra yağmalandı, ancak iç odalarına dokunulmadı.
Kral Tut'un Amun'u yeniden yürürlüğe koyma çabasına rağmen, kendisinden sonraki firavunlar babasının dini karışıklıklarıyla bağlantısı sebebiyle lekelendiği için onun saltanatını görmezden gelmeyi seçtiler. Birkaç nesil içinde, mezar odasının girişi taş molozlarla tıkanmış, üzerine işçi kulübeleri inşa edilmiş ve unutulmuştu.
Tutankhamun'un Keşfi
O günlerden üç bin yıl ileriye gidelim. İngiliz arkeolog Howard Carter, 1922'de Tutankhamun'un mezarını bulduğunda, otuz yıldır Mısır antik eserlerine dair kazı çalışmaları yapmaktaydı. Keşif sırasında, arkeologlar Thebes (Teb) nehrinin karşısındaki Krallar Vadisi'nde yer alan tüm kraliyet mezarlarının çoktan boşaltıldığına inanmaktaydılar. Şimdiye kadar bulunan en sağlam mezara dair heyecan ise tüm dünyaya yayılmıştı. Ancak insanların ilgisini çeken şey Tut'un mumyasından ziyade, Carter'ın "olağanüstü ve güzel nesnelerin tuhaf ve harika karışımı" olarak betimlediği, firavunla birlikte gömülen nesnelerdi. En mükemmel ve belki de günümüzdeki en ikonik hazine ise kralın 20 libreden (yaklaşık 9 kilogramdan) ağır altın içeren "ölüm maskesi"ydi.
Kral Tut'un mezar odasından çıkarılan eserleri, dünya çapındaki 1972-79 "Tutankhamun'un Hazineleri" sergileri de dahil olmak üzere birçok gişe rekorları kıran müze gösterileriyle dünyayı turladı. ABD'nin 7 şehrinde 8 milyon ziyaretçi, altın ölüm maskesinin ve mezar odasından çıkarılan 50 değerli eşyanın sergisine gitti. Günümüzde, "ölüm maskesi" dahil olmak üzere en hassas eserler, artık Mısır'dan ayrılmıyor.
Tutankhamun'un mumyası, Krallar Vadisi'ndeki KV62 numaralı mezar odasında bulunan mezarda sergilenmekte, katmanlı mezarının yerini ise ısı kontrollü bir cam kutu almış bulunmaktadır. Altın maskesi Kahire'deki Mısır Müzesi'nde sergileniyor; ancak Tutankhamun koleksiyonu en nihayetinde Büyük Mısır Müzesi'ne taşınacak.
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Özetle diyebiliriz ki, mükemmel bir şekilde mumyalanmış olması sayesinde Kral Tut, Mısır tarihine olan modern çalışmayı ve ilgiyi artırmak konusunda diğer tüm firavunların toplamından daha çok iş başarmıştır.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 18
- 6
- 3
- 2
- 2
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- Çeviri Kaynağı: National Geographic | Arşiv Bağlantısı
- K. B. Rattini. Who Was Tutankhamun?. (29 Nisan 2019). Alındığı Tarih: 28 Mayıs 2021. Alındığı Yer: Culture | Arşiv Bağlantısı
- History. Tutankhamun. (9 Kasım 2009). Alındığı Tarih: 3 Haziran 2021. Alındığı Yer: History | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 04/12/2024 14:38:54 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/10527
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.
This work is an exact translation of the article originally published in National Geographic. Evrim Ağacı is a popular science organization which seeks to increase scientific awareness and knowledge in Turkey, and this translation is a part of those efforts. If you are the author/owner of this article and if you choose it to be taken down, please contact us and we will immediately remove your content. Thank you for your cooperation and understanding.