Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat

Temel Genetik Kavramlar: Nükleotit, DNA, Gen, Kromozom Nedir?

Temel Genetik Kavramlar: Nükleotit, DNA, Gen, Kromozom Nedir? Freepik
15 dakika
269,683
Evrim Ağacı Akademi: Hücre Seviyesinde Üreme Yazı Dizisi

Bu yazı, Hücre Seviyesinde Üreme yazı dizisinin 1. yazısıdır.

Yazı dizisi içindeki ilerleyişinizi kaydetmek için veya kayıt olun.

EA Akademi Hakkında Bilgi Al
Podcast
20:43
Talha Çakırca
Seslendiren
59
  • İndir
  • Dış Sitelerde Paylaş
Tüm Reklamları Kapat

DNA, ya da uzun adıyla deoksiribonükleik asit, Dünya üzerinde var olan bütün canlılarda bulunan ve hepsinde kalıtsallığı sağlayan moleküldür. Yani canlılar, DNA isimli bu kimyasal maddeyi kullanarak, kendi biyolojik özelliklerinin bir kısmını veya tamamını yavrularına aktarırlar. Ancak biyolojik organizmalara genetik yapısını kazandıran bu molekül, tek bir yapıda bulunmaz. Genetik ile ilgilenen birisi gen, kromatit ve kromozom gibi birçok diğer terimle de karşılaşmış; hatta bunların sayılarıyla ilgili kafa karışıklığı yaşamıştır. Bu yazımızda, DNA ve genlerle ilişkili tüm kavramları açıklayacağız.

DNA: Deoksiribonükleik Asit Nedir?

Her kimyasal maddenin kendine özgü bir fiziksel yapısı vardır. Deoksiribonükleik Asit (DNA) isimli kimyasal yapının fiziksel şekline ise "ikili sarmal" adını vermekteyiz; çünkü birbiri etrafına örülmüş gibi gözüken iki şerit ve bu şeriti birbirine bağlayan moleküler köprülerden oluşmaktadır. Bu yapıyı oluşturan alt birimler, nükleobazlardır (kimi zaman sadece baz da denebilir; ancak "baz" sözcüğünün kimyada anlamı oldukça geniş olduğu için bu kısa kullanım kafa karıştırıcı olabilir).

Canlı genetiğinde 4 temel baz bulunmaktadır: Adenin (A), Timin (T), Sitozin (C), Guanin (G). İkili sarmal üzerinde bir hata (mutasyon) olmadığı sürece her zaman Adenin ile Timin, Sitozin ile Guanin karşılıklı olarak birbirine bağlanır. Böylece iki sarmal bir arada tutulur. Bu 4 bazın DNA dediğimiz sarmal yapı üzerindeki dizilişi, bir canlının genetik yapısının ve fiziksel özelliklerinin ne olacağını belirlemektedir. DNA'nın yapısını görelim:

Tüm Reklamları Kapat

DNA'nın Kimyasal Yapısı
DNA'nın Kimyasal Yapısı
Bilim ve Tekno

Burada şunu vurgulamakta fayda var: DNA'dan söz ederken ders kitaplarında ve popüler bilimde sık sık havalı ikili sarmal çizimleri görsek de, direkt görüntüleme teknikleriyle bugüne kadar en yüksek çözünürlükte elde ettiğimiz DNA fotoğrafları aşağıdaki gibidir:

En yüksek çözünürlüklü DNA fotoğraflarından birisi... (2015)
En yüksek çözünürlüklü DNA fotoğraflarından birisi... (2015)
Science
DNA'nın Yüksek Çözünürlüklü AFM Fotoğrafı (2015)
DNA'nın Yüksek Çözünürlüklü AFM Fotoğrafı (2015)
AzoNano
Yüksek Çözünürlüklü DNA Fotoğrafı (2012)
Yüksek Çözünürlüklü DNA Fotoğrafı (2012)
Nanoletters

Nükleobaz, Nükleosit, Nükleotit Nedir?

Bunlara "kimyasal baz" ya da nükleobaz denmesinin nedeni, bazik yapıda bir kimyasal madde olmalarıdır. Bu bazlar, azot yapılı moleküllerdir. Nükleobazlar (şekerlerle) bir araya gelerek nükleositleri, nükleositler de bir araya gelerek nükleotitleri oluşturur. Nükleotitler de nükleik asitlerin temel yapıtaşıdır. İşte DNA da, bu nükleik asitlerden sadece bir tanesidir.

Nükleobaz Nedir?

Aşağıdaki görselde en soldaki sütun, azotlu bazları göstermektedir. Bunlar, bir nükleik asidin en küçük yapıtaşıdır ve meşhur A, C, G, T harfleri ile temsil edilenler de bunlardır. Dikkat ederseniz bu listede beşinci bir nükleobaz bulunmaktadır: Urasil (U). Bu, RNA isimli bir diğer genetik materyalin yapısında Timin yerine geçen bir moleküldür. Bunun detaylarına az sonra döneceğiz; şimdilik aşağıdaki görsele odaklanalım:

Azotlu Bazlar, Ribonükleositler, Deoksiribonükleositler...
Azotlu Bazlar, Ribonükleositler, Deoksiribonükleositler...
Wikipedia

Fikir vermesi açısından adenin molekülüne biraz daha yakından bakalım:

Tüm Reklamları Kapat

Adenin
Adenin
Wikipedia

Nükleosit Nedir?

Bu temel azotlu bazlara oksijen ve hidroksil (OH) molekülleri bağlandığında ortaya çıkan moleküler nükleosit demekteyiz. Bir nükleosit içinde 1 adet nükleobaz (azotlu baz) ve 5 karbonlu bir şeker (riboz veya deoksiriboz) bulunmaktadır. Burada ilginç bir gerçekle karşılaşmaktayız: Besin maddelerimiz arasında da bulunan şekerler, genetik yapımızın yapıtaşlarından bazılarını oluşturmaktadır. Yani besin maddelerimiz ile yapı taşlarımız arasında doğrudan doğruya bir ilişki bulunmaktadır. Hem riboz şekeri, hem de deoksiriboz şekeri, karbonhidratlar sınıfından kimyasallardır.

Yukarıdaki görselde ortadaki sütundakiler, az sonra detaylarına gireceğimiz RNA molekülünün içindeki nükleositlerin kimyasal yapısını göstermektedir. Bunlara ribonükleosit denmektedir. En sağdaki ve son sütun ise, meşhur DNA molekülünün yapısına katılan nükleositlerdir. Bunlara deoksiribonükleosit denmektedir. Örneğin adenin temelli ribonükleosite adenozin adını vermekteyiz.

Adenozin
Adenozin
Wikipedia

Adenozin... Hmm... Biyolojideki bir başka kavramdan tanıdık geldi mi? Okumaya devam:

Nükleotit Nedir?

Nükleotitler ile nükleositler arasındaki tek fark, bir veya birden fazla fosfat molekülüdür. Nükleositlere bağlanan bir fosfat molekülü sonucunda elde ettiğimiz moleküle nükleotit demekteyiz. Yani bir nükleotitin yapıtaşında şu üçü bulunur: Bir nükleobaz, bir beş karbonlu şeker grubu ve bir fosfat grubu.

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Tıpkı riboz ve deoksiriboz şekeri örneğinde olduğu gibi, nükleotitler de doğrudan doğruya metabolizmamız ve beslenmemiz ile ilişkilidir: Nükleotitler, kimyasal enerjiyi barındıran paketlerdir! Genetik yapımızdakinden birazcık farklı olarak nükleosit trifosfatlar halinde bunu yaparlar; ama gene de yaparlar!

ATP: Adenozin Trifosfat Nedir?

ATP molekülünü duymuş muydunuz? Açılımı, Adenozin Trifosfat, öyle değil mi? Adenozinin adenin temelli bir ribonükleosit olduğunu az önce öğrenmiştik. İşte buna 3 adet fosfat grubu bağlandığında, bütün hücrelerimizde "enerji paketleri" olarak kullanılan meşhur ATP molekülüne ulaşmaktayız!

Bu konuyu "nükleosit" başlığı altında anlatmak yerine "nükleotit" başlığı altında anlatma nedenimizi fark ettiniz mi? İpucu: Fosfat molekülü! ATP içindeki nükleositlerin üzerine 3 adet fosfat grubu bağlandığı için artık ona "nükleosit" diyemiyoruz. ATP bir nükleotittir!

ATP'nin hayati önemi bize enerji vermesinden de büyüktür! Diğer canlıları tüketerek vücudumuza ATP aldığımızda, bu molekülü parçalayarak önce deoksiribonükleotit trifosfat denen bir diğer moleküle çeviririz: dATP. Sonrasında bu molekülü kullanarak RNA ve DNA'yı inşa edebiliriz! İşte yaşam böyle zincirleme bir şekilde birbirine bağlıdır.

Sonuç olarak: Yani nükleosit ve nükleotit gibi kavramlar, aynı molekülün daha basit veya daha karmaşık yapılı hallerine verilen isimlerdir. Önemli olan ise şu: Bir kere nükleotitleri inşa ettiğinizde, bunları arka arkaya ekleyerek koca bir DNA molekülü elde edebilirsiniz! DNA molekülü, arka arkaya dizilmiş nükleotitlerden ibarettir. Ama her biyolojik kavramda olduğu gibi, bu konunun detaylarına indikçe daha fazla molekül ve kavram ortaya çıkmaktadır. Şimdi onlara bakacağız; ancak öncelikle muhtemelen aklınıza takılan bir soruya yanıt verelim:

Bir Kimyasal Fiziksel Özellikleri Nasıl Belirler?

Bir kimyasalın yapısını oluşturan parçaların sırası nasıl olur da bir canlının fiziksel özelliklerini belirleyebilir?

Tüm Reklamları Kapat

Çok basit: DNA'nın ana görevi, bünyesinde bireye dair genetik bilgiyi saklamanın yanı sıra, RNA (ribonükleik asit) isimli bir diğer "yardımcı molekülü" üretmektir. Daha doğrusu bu yardımcı molekül, DNA'daki baz sıralamasından yola çıkarak inşa edilir. Bu RNA molekülünün görevi ise, DNA'daki bilgiyi proteinlere dönüştürmektir. Proteinler, yediğimiz besinlerde de bulunan kimyasal moleküllerdir. Yediğimiz et gibi besinlerde bulunmasının nedeni, o etin geldiği hayvanın vücut yapısını inşa etmekte kullanılıyor olmasıdır.

İşte aynı şekilde, benzer proteinler, bizlerin vücutlarını da inşa eder. DNA içindeki bilgi, ne tarz ve miktarda proteinler üretileceğini ve bunların nasıl dizileneceğini belirler. Buna bağlı olarak, aynı yapıdaki genetik koddan bir bakteri de inşa edilebilir, bir ağaç da, bir fil de, bir insan da... Tek değişen, bu bazların DNA üzerindeki dizilimidir, yani sırasıdır. Tabii bazı canlıların DNA'sı daha uzun, bazılarınınki daha kısa olabilir. Örneğin insan vücudundaki her bir hücrede 3.2 milyar, pirinç bitkisinde 420 milyon, Ambystoma mexicanum türü semenderlerde 32.3 milyar nükleobaz çifti bulunmaktadır. Ancak özünde hepsi birebir aynı kimyasal bazları kullanmaktadır.

RNA: Ribonükleik Asit Nedir?

Yazı boyunca ribonükleik asit olarak bilinen RNA molekülünden bahsettik; ancak bunun nereden geldiğinden bahsetmedik. Biraz buna bakalım:

Tüm Reklamları Kapat

İki molekül arasındaki isim benzerliği mutlaka dikkatinizi çekmiştir: Ribonükleik Asit ve Deoksiribonükleik Asit. Tek far, "deoksi" ön eki. Bu bir tesadüf değil: de- ön eki Latincede "bundan, ondan, hakkında" anlamına gelen bir ektir. Genellikle "ondan ayrılan", "bundan kopan" anlamı dolayısıyla "eksilen", "eksiltme" gibi anlamlara gelir. Oksi ise, tahmin edebileceğiniz gibi, oksijen molekülüne işaret etmek için kullanılmaktadır. Yani deoksiriboz şekeri, riboz şekerinden 1 adet oksijen molekülünün eksilmesi ile elde ettiğimiz bir kimyasal maddedir! Hepsi bu!

Yapılan araştırmalar, evrimsel süreçte ilk ortaya çıkan molekülün RNA olduğunu düşündürmektedir. Yani RNA, kendisinden bile önce gelen, daha basit yapılı ribozim isimli bir enzimden evrimleştikten sonra, kendi kendini kopyalama becerisi kazanması sonucu DNA'ya evrimleşmiş olduğu düşünülmektedir! Bu konuyla ilgili olarak şu yazımızı okuyabilirsiniz.

Ancak DNA'dan RNA üretimi, yani transkripsiyon ve RNA'dan protein üretimi, yani translasyon apayrı yazıların konusu. Şimdilik DNA'ya geri dönelim. Çünkü uzun bir DNA molekülünü incelediğinizde oldukça ilginç yapılarla karşılaşmaktasınız.

Gen Nedir?

Bu kadar DNA'dan söz ettik; ancak "genetik" sözcüğünün de temelinde yer alan "gen" kavramından hiç söz etmedik. Sahi, "gen" nedir?

Tüm Reklamları Kapat

Agora Bilim Pazarı
Ayağa Oyna Pohnpei

“Dünyanın En Zayıf Futbol Ülkelerinden Birinde

Futbolun En Güzel Hikayelerinden Biri Yazıldı”

“Tutku ve samimiyet yüklü”

FourFourTwo

Bir gün, tam olarak söylemek gerekirse 2008 Avrupa Şampiyonası elemelerinde Andorra’nın Rusya ile oynadığı ve sadece 1-0 yenilip beklenmedik bir başarıya imza attığı gün, futbol yazarı Paul Watson ve dostu Matt Condrad bir plan yaptılar:

Dünyanın en kötü milli takımını bul, o ülkenin vatandaşı ol ve milli formayla sahaya çık.

“Hayal işte!” der geçerdik; şayet bu iki genç o günden yirmi bir ay sonra kendilerini evlerinden on üç bin kilometre uzakta, Pasifik Okyanusu’nun ortasında küçük bir ada olan Pohnpei’in kurbağalar tarafından ele geçirilmiş futbol sahasında antrenör olarak bulmuş olmasalardı.

Ayağa Oyna Pohnpei, dünyanın en zayıf futbol ülkesini tarihteki ilk galibiyetine taşımak uğruna girişilen çılgınca çabanın tümüyle gerçek, fazlasıyla samimi ve bir o kadar da eğlenceli hikayesi. Tutkulu iki genç adamın dünyanın öteki ucunda futbolun yüzünü ve kendilerine tümüyle yabancı insanların hayatlarını nasıl değiştirebileceğini anlatıyor. Bize zamanında futbola neden “güzel oyun” dediğimizi hatırlatıyor.

Devamını Göster
₺130.00
Ayağa Oyna Pohnpei
  • Dış Sitelerde Paylaş

Genler, DNA'nın belirli görevler yapan bölgelerine verilen isimdir. Aslında DNA içinde "gen" diye bir bölge yoktur. Genler, insanlar tarafından yapılan incelemeler sonucunda belirli fiziksel özellikleri tanımlayan, belirli genetik görevleri yerine getiren, belirli başlangıç ve sonlanma noktaları bulunan DNA bölgelerine atanmış isimlerdir. Örneğin türümüzün her bir hücresinde bulunan 3.2 milyar nükleobaz çifti, 20.000 ila 25.000 gen bölgesine bölünmüştür. Bunların her birinin farklı özellikleri vardır; ancak bunların çok büyük bir kısmı herhangi bir proteini kodlamamaktadır! Bu "hurda genlerin" bir kısmının düzenleyici rolü vardır, çoğu ise atalarımızdan kalma körelmiş genlerdir, yani işlevini yitirmiş genlerdir.

Belirli nükleotit dizilimi bölgelerinin "gen" olarak kategorilendirilmesini gösteren bir araştırma görseli...
Belirli nükleotit dizilimi bölgelerinin "gen" olarak kategorilendirilmesini gösteren bir araştırma görseli...
ResearchGate

Genlerimize bakarak bireyler ve türler arasındaki benzerlikleri tespit edebiliriz. Buna karşılaştırmalı genomik adı verilir. Örneğin herhangi iki insan arasındaki gen benzerliği %99.92-99.98 arasıdır. İnsanlarla yaşamış en yakın kuzenleri Neandertaller arası gen benzerliği %99.88 dolaylarındadır. İnsanlarla günümüzde yaşayan en yakın kuzenleri şempanzeler arası gen benzerliği %98.77 dolaylarındadır. Ancak daha uzak akrabalara gittikçe bu benzerlikler de azalır: Kedi ve köpeklerle gen benzerliğimiz %90 dolaylarında, bir muz bitkisi ile gen benzerliğimiz %50 dolaylarındadır. Yine de bu kadar çok sayıda ortak genimizin olması, ortak bir evrimsel kökeni paylaştığımızın ispatıdır.

Az sonra kromozomlarla ilgili kısımda söz edeceğimiz gibi, biri anneden diğeri babadan gelen birer kromozom çiftlerimiz bulunmaktadır. Bu kromozomlar birbirine çok benzerdir; çünkü aynı türe ait bireylerden (anne ve babadan) gelmektedir. Dolayısıyla kromozom üzerindeki spesifik gen bölgeleri birbiriyle aynı düzendedir. Yani babadan gelen kromozomda "göz rengi" ile ilgili genler bir uçtayken, anneden gelen kromozomda "göz rengi" ile ilgili genler diğer uçta değildir. Yan yana koyacak olduğunuzda neredeyse birebir eşlendiklerini görebilirsiniz. İşte bu "gen bölgelerinin" kromozomlar üzerindeki fiziksel yerlerine lokus adını veriyoruz. Genlerin her bir olası versiyonuna alel adını vermekteyiz. Mesela anneden gelen göz rengi geni bir alel, babadan gelen göz rengi diğer bir alel olabilir. Kimi zaman bu alellerin farklı durumda olmasına varyant (çeşit) de denmektedir; çünkü bu gen çeşitleri türe çeşitlilik katar. Bu çeşitliliğin çevreyle en uyumlu olan kombinasyonlarının hayatta kalıp üremesiyle (yani "seçilimiyle") türler evrimleşir. Bu nedenle gen çeşitleri çok önemlidir.

İki kromozomda aynı gene ait farklı aleller
İki kromozomda aynı gene ait farklı aleller
ThoughtCo

Genlerin belirli görevlere karşılık gelen DNA bölgeleri olduğunu anladıysak, DNA gibi upuzun bir molekülün yapısal olarak hücreler içinde nasıl barındırıldığına göz atabiliriz.

Kromozom Nedir? DNA Paketleri...

Kromozomlar, DNA'nın hücre çekirdeği içerisindeki paketlenme biçiminin genel adıdır. Yani kromozomları "DNA paketleri" olarak düşünmek mümkündür. Bu açıdan bakıldığında kromozom da bir DNA molekülüdür! Ancak ufak bir farklılık mevcuttur: Her canlıda birden fazla kromozom bulunur; yani DNA ipliği tek bir şerit halinde değil, birden fazla noktada kırpılmış halde bulunur. İşte bu kırpılmış paketlere "kromozom" denir. Kromozomların tümü, doğal olarak bir canlının bütün genetik bilgisini barındırmaktadır. Bir canlının bütün genetik bilgisine genom adı verilir.

O zaman şöyle diyebiliriz: Bir canlının genomu, kromozom adı verilen paketlere bölünmüş DNA ipliğinden oluşur.

Kromozomlar çıplak gözle, hatta mikroskop ile bile gözükmeyecek kadar küçüklerdir. Mikroskop altında görebildiğimiz tek zaman, hücre bölünmesinin olduğu zamanlardır. 90 mikrometrelik kromatin ağı, hücre çoğalması sırasında "çözüldüğünde", ortaya yaklaşık 120 mikrometre uzunluğunda kromozomlar çıkmaktadır. Bu konuya az sonra "kromatin" konusunda döneceğiz.

Kromozomlar X şeklinde midir?

Kromozomlar genellikle X şeklinde gösterilirler; ancak bu yanıltıcıdır! Çünkü eğer bir kromozom X şeklinde gösteriliyorsa, o hücre bölünme sürecinde demektir. Ve az sonra göreceğimiz gibi, o X şeklinin her bir yarısını oluşturan yapılara kromozom değil, kromatit adı verilir.

Ama şu anda bununla kafanızı karıştırmayın. Şunu anlayın: Kromozomlar tekil zincirlerdir; normalde bölünme zamanı haricinde X şeklinde bulunmazlar! Şöyle bulunurlar:

İnsanda 22 adet somatik (vücut) ve 1 adet eşeysel (seks) kromozomu bulunur.
İnsanda 22 adet somatik (vücut) ve 1 adet eşeysel (seks) kromozomu bulunur.
Semantic Scholar

"E ama insanda 23 çiftten 46 kromozom var!" dediğinizi duyar gibiyiz. Haklısınız da; ancak orada "çift" denmesinin bir nedeni var. O neden, kromozomların en iyi bölünme sırasında çalışılabilmesidir. Çoğu kromozomal araştırma hücre bölünmesi sırasında yapıldığı için, kromozomlar da iki kopyaya sahip olduğu evrede analiz edilir. Bu nedenle genellikle kromozomlardan çiftler halinde bahsederiz.

Tüm Reklamları Kapat

Bu konuya kromatitlerde tekrar döneceğiz; şimdilik zihninizin bir köşesinde demlensin. Biz de bu sırada devam edelim:

Her Kromozomdan İki Kopya...

Muhtemelen bildiğiniz üzere, eşeyli üreyen türlerin her bir bireyinde kromozomlardan iki kopya bulunur. Bu kopyalardan birisi anneden gelir, diğeri ise babadan gelir. Böylece yavru, anne ve babanın bir karışımı gibidir; ancak bu karışım her zaman homojen (eşit dağılmış) halde değildir. Bu yavruların homojen olmama nedeni, genlerin birbirine baskınlıkları olmasındandır. Bazı gen kopyaları (aleller), diğerlerinden daha çok üretilmektedir ve kişilerin ebeveynlerinden birinden aldıkları özelliklerin daha çok belirgin olmasına neden olmaktadır. Bu nedenle koyu saçlı biriyle açık renk saçlı biri çiftleştiğinde, yavrular genellikle koyu renk saça sahip olur; çünkü bu özellik diğerine baskındır.

Kromatin Nedir? DNA ve Histon Proteinleri...

Öncelikle şunu anlamamız gerekiyor: Her bir hücremizdeki DNA'nın toplam uzunluğu 2 metre civarındadır. Ancak bu DNA'nın hücre içinde aslen bulunduğu çekirdek sadece 6 mikrometre kadardır. 1 mikrometre, 1 metrenin 1 milyonda biri kadardır! Yani bize en az 333 bin kat paketleme gerekmektedir!

2 metrelik bir yapıyı 6 mikrometrelik çapa sahip bir küre içine sığdırmak için çok sıkı bir şekilde katlamak gerekmektedir. İşte kromatin yapısı tam da burada devreye girer!

Tüm Reklamları Kapat

2 metrelik bir ipi ufaltmanın en kolay yolu, örgü yapan kişilerden de bileceğiniz gibi yumaklar haline getirmektir. İşte hücrelerimiz içinde olan da budur: Upuzun DNA ipliği, histon adı verilen küresel proteinlerin etrafına sarılır. Bunlar, alkalin yapılı proteinlerdir ve sadece bir DNA yumağı oluşturmanın ötesinde, genlerin düzenlenmesini de sağlarlar. Histonlar DNA'yı sarıp sarmalamak konusunda öyle başarılıdır ki, DNA'nın normal uzunluğunu 10 milyonda 1 kat küçültebilir. Bu, DNA'nın hücre çekirdeği içine sığması için gerekenden 30 kat daha fazla sıkıştırma demektir. Ancak hücre çekirdeği içinde DNA haricinde de moleküller olması gerektiği düşünülecek olursa, bu sıkıştırma oranı oldukça anlaşılırdır.

Kromatin ve Histonlar
Kromatin ve Histonlar
ThoughtCo

Örneğin bir insan hücresinde yaklaşık 90 mikrometre uzunluğunda kromatin ipliği bulunur; ancak bu da kendi üzerine katlandığı için 6 mikrometreden çok daha ufak bir alanda öbeklenmesi mümkün olmaktadır.

Aslında kromatinleri bir "kompleks" olarak düşünmek de mümkündür: İçinde DNA, RNA ve proteinler olan karmakarışık bir yapı... Ancak nasıl hayal ederseniz edin, ana görevi olan uzun DNA'yı kısaltmak olduğunu anladığınız müddetçe konuyu kavramışsınız demektir.

Kromatit Nedir? Genomik Kardeşlik!

DNA'nın en önemli görevinin genetik kalıtsallık olduğundan söz etmiştik. Bu durumda hücre bölünmesi olayı hücre için en önemli olaylardan birisidir. Gerçekten de hücre bölünmesi sırasında işler oldukça değişir.

Tüm Reklamları Kapat

Hücre bölünmesi birçok fazdan oluşur; ancak bunlar bu yazı için çok önemli değil. Bilmeniz gereken, bölünmenin S fazı denen fazında, DNA yavrulara aktarılmak üzere kopyalanır. Bu kopyalanma sırasında DNA'nın kromatin ipliğinden ikinci bir iplik üretilir. Bu ikinci iplik, birincisine yapışıktır ve bu iki iplik kabaca X şeklinde bir formasyona sahiptir. Bu noktada, bu iki iplikten her birine kromatit denmektedir. Birbirine bağlı olan kromatitlere ise kardeş kromatitler adı verilir.

Yani kromatit, yeni kopyalanmış ve halen birbirine yapışık kromozom demektir.

Kromatit ve Kromozom
Kromatit ve Kromozom
BiologyWise

Kromozomlar ve Kromatitler Arasındaki Farklar

Kromatitlerin nerede bitip, kromozomların nerede başladığı konusu oldukça kafa karıştırıcı olabilmektedir. Bunun nedeni, kromozomların normal yapısal özellikleri ile en iyi incelenebildikleri zamanki yapısal özelliklerinin birbirinden farklı olmasıdır. İzah edelim:

Kromozomlar genellikle bölünme sırasında incelenebilirler; çünkü en yoğun oldukları an bu andır (spesifik olarak bölünmenin S fazı). Bu sırada kromozomlar artık kopyalanmışlardır ve her birinden iki çift vardır. Bu çiftler birbirine genellikle ortaya yakın bir yerden bağlıdır. Bu bağlantı noktasına sentromer denir. Sentromerler her zaman kromozom merkezine yakın olmak zorunda değildir; kimi zaman en uçlarda da bulunabilirler. Ancak sentromerler geleneksel olarak kromozom merkezinde görülürler.

Tüm Reklamları Kapat

İşte sentromerden birbirine bağlı iki kromatitin bulunduğu an, kromatit ile kromozom kavramlarının birbirine karışmasına neden olur. Aslında bölünme öncesinde, kromatitlerin bir tanesi kromozom idi! Bölünme sırasında o kromozom baz alınarak bir kopya üretildi. O kopya, orijinal kromozoma sentromerden bağlandı. Bu noktada onların her birine kromozom demek yerine "kromatit" diyoruz. Ama aslında her ikisi de birer kromozom! İşte karmaşa buradan kaynaklanmaktadır.

Bunu çözmek için bilim insanları kimi zaman mitoz bölünme öncesi kromozomları tanımlamak için "kromozom başına tek kromatit" demektedirler. Bölünme sırasında ise "kromozom başına iki kromatit" oluşur. Yani bu isimlendirmeye göre her an kromozomlar vardır. Ancak bölünme öncesinde kromozomlarda tek kromatit bulunur. Bölünme sırasında ise kromozomlarda iki adet kromatit bulunur. Bölünme sonrası tekrardan kromozom başına tek kromatite dönülür.

"Kromozom Başına Tek Kromatit" ve "Kromozom Başına İki Kromatit" Durumları
"Kromozom Başına Tek Kromatit" ve "Kromozom Başına İki Kromatit" Durumları
Life Sciences Cyberbridge

İşte kromozomların bölünme sırasında çiftlenmesi sırasında meşhur X formasyonu karşımıza çıkar. Bu durumda kromozomlar mikroskop altında şöyle gözükür:

Bölünme öncesinde kromozomlar...
Bölünme öncesinde kromozomlar...
Khan Academy

Sonuç

Sonuç olarak genetikte çok sayıda ve kimi zaman birbirine karışabilen kavramlar vardır; ancak bunları yakından ve dikkatlice incelediğinizde işlevsellikleri oldukça anlaşılır hale gelmektedir. Bu temel kavramlara karşılık gelen yapılar, canlılığın gezegenimiz üzerinde sürerliğini sağlamaktadır! Yaşamın böylesine zorlu bir işi başarabiliyor olması, onun detayları üzerine birazcık dikkati hak etmektedir.

Bu Makaleyi Alıntıla
Okundu Olarak İşaretle
Evrim Ağacı Akademi: Hücre Seviyesinde Üreme Yazı Dizisi

Bu yazı, Hücre Seviyesinde Üreme yazı dizisinin 1. yazısıdır.

Yazı dizisi içindeki ilerleyişinizi kaydetmek için veya kayıt olun.

EA Akademi Hakkında Bilgi Al
309
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Bize Ulaş
Yukarı Zıpla
Bu İçerik Size Ne Hissettirdi?
  • Muhteşem! 52
  • Tebrikler! 34
  • Bilim Budur! 33
  • Merak Uyandırıcı! 16
  • Mmm... Çok sapyoseksüel! 14
  • İnanılmaz 13
  • Umut Verici! 7
  • Güldürdü 3
  • Grrr... *@$# 1
  • Üzücü! 0
  • İğrenç! 0
  • Korkutucu! 0
Kaynaklar ve İleri Okuma
Sıkça Sorulan Sorular

DNA, Deoksiribonükleik Asit sözcüklerinin kısaltmasıdır.

DNA, ya da uzun adıyla deoksiribonükleik asit, Dünya üzerinde var olan bütün canlılarda bulunan ve hepsinde kalıtsallığı sağlayan moleküldür.

Her kimyasal maddenin kendine özgü bir fiziksel yapısı vardır. Deoksiribonükleik Asit (DNA) isimli kimyasal yapının fiziksel şekline ise "ikili sarmal" adını vermekteyiz; çünkü birbiri etrafına örülmüş gibi gözüken iki şerit ve bu şeriti birbirine bağlayan moleküler köprülerden oluşmaktadır.

Genler, DNA'nın belirli görevler yapan bölgelerine verilen isimdir. Aslında DNA içinde "gen" diye bir bölge yoktur. Genler, belirli fiziksel özellikleri tanımlayan, belirli genetik görevleri yerine getiren, belirli başlangıç ve sonlanma noktaları bulunan DNA bölgelerine atanmış isimlerdir.

Kromozomlar, DNA'nın hücre çekirdeği içerisindeki paketlenme biçiminin genel adıdır. Kromozomları "DNA paketleri" olarak düşünmek mümkündür. Her canlıda birden fazla kromozom bulunur; yani DNA ipliği tek bir şerit halinde değil, birden fazla noktada kırpılmış halde bulunur. İşte bu kırpılmış paketlere "kromozom" denir.

DNA, birbirine örülmüş gibi gözüken iki şerit ve moleküler köprülerden oluşur. Adenin (A), Timin (T), Sitozin (C), Guanin (G) bazlarının dizilişi genetik yapıyı belirler.

DNA'nın ana görevi, genetik bilgiyi saklamak ve RNA (ribonükleik asit) üretmektir. RNA, DNA'daki bilgiyi proteinlere dönüştürür.

Tüm Reklamları Kapat

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 25/04/2024 07:51:46 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/7566

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Keşfet
Akış
İçerikler
Gündem
Kas
Foton
Diş Sorunları
Hormon
Güneş Sistemi
Üreme
Yatay Gen Transferi
Ekonomi
Buz
Haber
Halk Sağlığı
Kalıtım
Yörünge
Önyargı
Cinsel Yönelim
Depresyon
Hekim
Yaşlılık
Hindistan
Fotoğraf
Ufo
Yaşanabilir Gezegen
Egzersiz
Işık Hızı
Obstetrik
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Gündem
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Bağlantı
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Bu platformda cevap veya yorum sistemi bulunmamaktadır. Dolayısıyla aklınızdan geçenlerin, tespit edilebilir kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Ekle
Soru Sor
Sosyal
Yeniler
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Yazı Geçmişi
Okuma Geçmişi
Notlarım
İlerleme Durumunu Güncelle
Okudum
Sonra Oku
Not Ekle
Kaldığım Yeri İşaretle
Göz Attım

Evrim Ağacı tarafından otomatik olarak takip edilen işlemleri istediğin zaman durdurabilirsin.
[Site ayalarına git...]

Filtrele
Listele
Bu yazıdaki hareketlerin
Devamını Göster
Filtrele
Listele
Tüm Okuma Geçmişin
Devamını Göster
0/10000
Bu Makaleyi Alıntıla
Evrim Ağacı Formatı
APA7
MLA9
Chicago
Ç. M. Bakırcı. Temel Genetik Kavramlar: Nükleotit, DNA, Gen, Kromozom Nedir?. (16 Ocak 2019). Alındığı Tarih: 25 Nisan 2024. Alındığı Yer: https://evrimagaci.org/s/7566
Bakırcı, Ç. M. (2019, January 16). Temel Genetik Kavramlar: Nükleotit, DNA, Gen, Kromozom Nedir?. Evrim Ağacı. Retrieved April 25, 2024. from https://evrimagaci.org/s/7566
Ç. M. Bakırcı. “Temel Genetik Kavramlar: Nükleotit, DNA, Gen, Kromozom Nedir?.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Evrim Ağacı, 16 Jan. 2019, https://evrimagaci.org/s/7566.
Bakırcı, Çağrı Mert. “Temel Genetik Kavramlar: Nükleotit, DNA, Gen, Kromozom Nedir?.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Evrim Ağacı, January 16, 2019. https://evrimagaci.org/s/7566.
ve seni takip ediyor

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close