Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Kafana takılan neler var?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Çağrı Mert Bakırcı
Çeviren 20 Ekim 2014 11 dk.

Sanılanın aksine, birçok memeli aslında adet görmez. Adet görme, üst düzey primatlara ve bir grup yarasaya ait bir özelliktir. Köpeklerde vajinal kanamalar görülür; ancak bu, bildiğimiz anlamıyla adet değildir. Fil fareleri de, önceden adet gördüğü düşünülen; ancak sonradan bu kanamaların rastgele meydana gelen düşükler olduğu anlaşılan hayvanlardandır. Dolayısıyla adet görme davranışı, memeliler arasında oldukça nadiren görülen bir durumdur.

Dahası da var: Modern dönemde yaşayan insan dişileri, adet gören diğer herhangi bir hayvandan çok daha fazla kanama geçirirler. Bu kanamalar bol miktarda besinin vücuttan atılmasına neden olur, günlük yaşamı son derece olumsuz etkileyebilir ve eğer ki vahşi hayattaysanız, avcıların dikkatini çekmenize neden olur. Bu sebeplerle, adet görme davranışının evrimsel nedenleri çok iyi anlaşılmalıdır. Ancak bunu anlayabilmeniz için, öncelikle hayatınız boyunca size söylenen en büyük yalanlardan birine göz atmamız gerekiyor: anne-fetüs bağına...

157
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
İnceleme
Ali Aldı
Ali Aldı
136K UP
İnceleyen10 6 Mayıs 2023
bir HBO klasiği. Belgesel, Film tadında.
Dizi
9.9/10
(73 Kişi)
Puan Ver
Yalanların Bedeli Nedir?
Yönetmen: Johan Renck
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
8
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yasemin Akın
Uyarlayan 13 Ocak 2021 16 dk.

Kromatografi, karışımları bileşenlerine ayırmak için basit veya karmaşık yöntemlerle laboratuvarda gerçekleştirilen bir tekniktir. Kağıt kromatografisi ve ince tabaka kromatografisinden, gaz kromatografisine kadar birçok farklı kromatografi türü vardır.

Kromatografi, ayrıştırılmak istenen bileşenin sabit bir faza eklenmesi ve bu sabit faz üzerinde akan bir başka hareketli faz sayesinde bileşenlerine ayrılması ilkesine dayanır. Bu ayırma işlemi üzerinde etkili olan faktörler; adsorbsiyon, katı ve sıvı fazlaların özellikleri, bileşenlerin moleküler ağırlıkları ve afinitelerindeki farklılıklardır. Bu farklılıklar nedeniyle kromatografide çalışılan karışımın bazı bileşenleri fazlar içinde daha yavaş, bazıları daha hızlı hareket eder. Bu sayede karışımın bileşenleri birbirinden ayrılmış olur.

50
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 11 Ekim 2015 41 dk.

Bu makalemizde, akupunkturun modern tıp yöntemlerinin yerini alabilecek bir yöntem olarak ileri sürülmesinin ve bu konuda sürekli gündeme getirilen abartılı ve geçersiz iddiaları inceleyeceğiz. Özellikle, akupunktur savunucuları tarafından sıklıkla tekrar edilen bazı köşebaşı taşı niteliğindeki kaynakları sorgulayacak, bunların ne kadar güvenilir olduklarını ve günümüzde halen geçerli olup olmadıklarını ele alacağız. Bu iddialar arasında Dünya Sağlık Örgütü çatısı altında 1996 yılında yayınlanan rapor, bazı diğer kurumların bildirileri ve bazı akademik jurnallerde çıkan makalelere yer vereceğiz.

Belirtmek isteriz ki bu makalemizdeki amaç akupunkturu bir çırpıda silip atmak değildir. Her ne kadar eldeki bilimsel veriler bizler için bunu yapabilmek adına fazlasıyla yeterli olsa da, bilim camiası halen bu konuda isteksizdir ve nihai bir sonuca varmakta güçlük çekmektedir. Bu nedenle bizler de, modern bilimin sözcüleri olarak genel kararsızlığa ayak uydurmak zorunda kalmakla birlikte, kendi bilgilerimiz, araştırmalarımız ve akademik kaynaklarımız çerçevesinde konuyu eleştirmekten geri durmayacağız. 

126
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Mehmet Emre Demir
Çeviren 30 Kasım
Bu etkileyici küçük gezegende yaz ve kış sanki tek bir gecede yaşanıyormuş gibi. Bahsedilen bu "etkileyici küçük gezegen" ise Dünya'nın ta kendisi. 360x180 derecelik bir alanı kapsayan bu panorama, ocak ve temmuz aylarında Fransız Alpleri'ndeki Col du Galibier adlı dağ geçidinden kaydedilen karelerin birleştirilmesiyle elde edildi. Alt taraftaki kuzey yarım küre kışı ile üst taraftaki Samanyolu yazını çevreleyen yıldız ve bulutsular, engebeli ve eğimli ufuk boyunca uzanan tam yaylar meydana getiriyor. Yaz dönemlerinde gece boyunca yoldan geçen arabaların ışıklarıyla aydınlanan 2.642 metre yüksekliğindeki dağ geçidi, kış aylarında ise karla kaplı olması nedeniyle zorlu kayak turları haricinde erişilemez hâle geliyor. Dünyanın en ünlü yokuşlarından biri olan Col du Galibier, Fransa Bisiklet Turu'nu takip eden bisiklet tutkunlarına tanıdık gelecektir.
2
0 Yorum
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nın çalışmalarına Kreosus, Patreon veya YouTube üzerinden maddi destekte bulunarak hem Türkiye'de bilim anlatıcılığının gelişmesine katkı sağlayabilirsiniz, hem de site ve uygulamamızı reklamsız olarak deneyimleyebilirsiniz. Reklamsız deneyim, sitemizin/uygulamamızın çeşitli kısımlarda gösterilen Google reklamlarını ve destek çağrılarını görmediğiniz, %100 reklamsız ve çok daha temiz bir site deneyimi sunmaktadır.

Kreosus

Kreosus'ta her 50₺'lik destek, 1 aylık reklamsız deneyime karşılık geliyor. Bu sayede, tek seferlik destekçilerimiz de, aylık destekçilerimiz de toplam destekleriyle doğru orantılı bir süre boyunca reklamsız deneyim elde edebiliyorlar.

Kreosus destekçilerimizin reklamsız deneyimi, destek olmaya başladıkları anda devreye girmektedir ve ek bir işleme gerek yoktur.

Patreon

Patreon destekçilerimiz, destek miktarından bağımsız olarak, Evrim Ağacı'na destek oldukları süre boyunca reklamsız deneyime erişmeyi sürdürebiliyorlar.

Patreon destekçilerimizin Patreon ile ilişkili e-posta hesapları, Evrim Ağacı'ndaki üyelik e-postaları ile birebir aynı olmalıdır. Patreon destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi 24 saat alabilmektedir.

YouTube

YouTube destekçilerimizin hepsi otomatik olarak reklamsız deneyime şimdilik erişemiyorlar ve şu anda, YouTube üzerinden her destek seviyesine reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. YouTube Destek Sistemi üzerinde sunulan farklı seviyelerin açıklamalarını okuyarak, hangi ayrıcalıklara erişebileceğinizi öğrenebilirsiniz.

Eğer seçtiğiniz seviye reklamsız deneyim ayrıcalığı sunuyorsa, destek olduktan sonra YouTube tarafından gösterilecek olan bağlantıdaki formu doldurarak reklamsız deneyime erişebilirsiniz. YouTube destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi, formu doldurduktan sonra 24-72 saat alabilmektedir.

Diğer Platformlar

Bu 3 platform haricinde destek olan destekçilerimize ne yazık ki reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. Destekleriniz sayesinde sistemlerimizi geliştirmeyi sürdürüyoruz ve umuyoruz bu ayrıcalıkları zamanla genişletebileceğiz.

Giriş yapmayı unutmayın!

Reklamsız deneyim için, maddi desteğiniz ile ilişkilendirilmiş olan Evrim Ağacı hesabınıza yapmanız gerekmektedir. Giriş yapmadığınız takdirde reklamları görmeye devam edeceksinizdir.

İnceleme
Muhammed Sulan
İnceleyen7 1 Nisan
Three Christs, bu filmi bebar bilimin YouTube kanalından duydum öyle izlemeye karar verdim. Çok spoiler vermek istemiyorum. Filmin ana konusu kendisini İsa olarak gören üç psikolojik hastanın ve onları yardım etmek isteyen bir doktorun hikayesi. Bu tip konulara (psikolojiye) meraklıysanız izlemenizi tavsiye ederim.
Film
7.0/10
(2 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : Three Christs
Yönetmen: Jon Avnet
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
4
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Biohybrid Swarm Systems
Summer School
Tarih: 4 - 6 Temmuz 2026
Yer: ODTÜ Araşırma Parkı Seminer Salonu
Yaz okulu lisans, yüksek lisans ve doktora öğrencilerinin katılımına açıktır, katılım ücretsizdir.
Kayıt ve bilgi için: https://romer.metu.edu.tr/BHSS2025/
Tüm Reklamları Kapat
Eda Onar
Eda Onar
52K UP
Öğrenciyim. 16 yaşındayım ve aktif yapay zekâ kullanıcısıyım. 6 gün önce Sen de Cevap Ver

Evet, hayvanın kesim sırasında yaşadığı stres, etin kalitesini doğrudan etkiler. Hayvanın sakin veya stresli olması, kaslarındaki biyokimyasal süreçleri değiştirerek etin rengini, sertliğini, su tutma kapasitesini ve hatta lezzetini olumsuz yönde etkileyebilir.

Stresli Hayvanın Eti (Kasılma Durumu)

Bir hayvan kesim öncesinde veya sırasında stres yaşadığında, vücudu "savaş ya da kaç" tepkisi verir. Bu tepki sırasında çeşitli stres hormonları (adrenalin, kortizol gibi) salgılanır ve kaslarda depolanan glikojen (enerji kaynağı) hızla tükenir.

Tüm Reklamları Kapat

* pH Düşüşü: Normalde, kesim sonrası kaslardaki glikojen laktik aside dönüşerek etin pH değerini düşürür (eti daha asidik yapar). Bu pH düşüşü, etin rengini ve yapısını olumlu etkiler, aynı zamanda bakteri üremesini yavaşlatarak etin dayanıklılığını artırır.

* Stres ve Yüksek pH: Stresli bir hayvanda glikojen depoları kesim öncesinde tükenmiş olacağından, kesim sonrası yeterli laktik asit üretilemez. Bu durumda etin pH değeri yüksek kalır (pH 5.8 üzeri). Yüksek pH'lı etler genellikle şu özelliklere sahip olur:

* Koyu Renk (Dark): Etin rengi daha koyu olur.

* Sert Doku (Firm): Et sertleşir.

Tüm Reklamları Kapat

* Kuru Yapı (Dry): Et suyu daha az tutar ve kuru bir yapıya sahip olur (DFD et – Dark, Firm, Dry). Bu, etin lezzetini ve tüketici beğenisini olumsuz etkiler.

* Ayrıca: Stres, etin olgunlaşma sürecini de olumsuz etkileyebilir ve bakteri üremesi için daha uygun bir ortam yaratabilir.

Sakin Hayvanın Eti

Kesim öncesinde sakin, dinlenmiş ve iyi muamele görmüş hayvanlar, glikojen depolarını korur. Bu durum, kesim sonrası kaslardaki glikojenin yeterli miktarda laktik aside dönüşmesini sağlar ve etin pH'sının ideal seviyeye düşmesine yardımcı olur (genellikle pH 5.4-5.7 arası).

* İdeal Et Kalitesi: Sakin kesilen hayvanların etleri genellikle şu özelliklere sahip olur:

* Canlı Kırmızı Renk: Normal ve arzu edilen renkte olur.

* Daha Yumuşak ve Sulu Doku: Su tutma kapasitesi daha iyi olduğu için et daha sulu ve yumuşak olur.

* Daha İyi Lezzet ve Aroma: Olgunlaşma süreci doğru işlediği için etin lezzeti ve aroması gelişir.

* Daha Uzun Raf Ömrü: Düşük pH, bakteri üremesini yavaşlatarak etin dayanıklılığını artırır.

* Kan Akışı: Sakin hayvanlarda kanın daha iyi ve tam olarak akıtılması da et kalitesi için önemlidir, çünkü ette kalan kan etin bozulma sürecini hızlandırabilir.

Tüm Reklamları Kapat

Sonuç olarak, hayvanın kesim öncesi ve sırasındaki refahı ve sakinliği, elde edilecek etin kalitesi üzerinde kritik bir etkiye sahiptir. Bu nedenle modern hayvancılık ve kesimhanelerde hayvan refahına bü[1]yük önem verilir.

Kaynaklar

  1. Brian Tomasik. Vahşi Hayvanların Acı Çekmesinin Önemi. (4 Mayıs 2012). Alındığı Tarih: 8 Haziran 2025. Alındığı Yer: Ledonline doi: 10.7358/rela-2015-002-toma. | Arşiv Bağlantısı
Bu cevap, soru sahibi tarafından en iyi cevap seçilmiştir. Ancak bu, cevabın doğru olduğunu garanti etmez.
0
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ufuk Derin
Aktaran 2 Nisan 2024 3 dk.

Charles Darwin evrimi "değişerek türeme" olarak tanımlamıştı. DNA dizileri şeklindeki genetik bilgi kopyalanır ve bir nesilden diğerine aktarılır. Ancak bu süreç, zaman içinde genlerin küçük varyasyonlarının ortaya çıkmasına neden olarak popülasyona yeni özellikler eklenmesini sağlar.

Bilim insanları tüm bunların nasıl başladığını merak ediyordu: Yaşamın kökeninde hücrelerden, proteinlerden ve DNA'dan çok önce benzer bir evrim daha basit bir ölçekte gerçekleşmiş olabilir mi? 1960'larda aralarında Salk Araştırmacısı Leslie Orgel'in de bulunduğu bilim insanları, yaşamın ve biyolojik evrimin küçük, ipliksi RNA moleküllerinin Dünya'nın erken dönemlerine hükmettiği "RNA Dünyası" ile başladığını öne sürdüler.

50
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Fatih Birinci
Yazar 3 Aralık 2018 10 dk.

Sabah gün daha tam ağarmadan uyanmışsınız. Yağan yağmuru görüp hayıflanıyor, ne giymeniz gerektiğine karar vermeye çalışıyorsunuz. Geçici bir süreliğine girdiğinizi düşündüğünüz işte 5. yılınızı doldurmuşsunuz. Evden çıkmaya hazır hale geldiğiniz on beş dakika içinde aynı rutinler, aynı beğenmediğiniz sistem, aynı sıkıcı ve boş günlük yaşam meşgaleleri zihninize boca oluyor. Zaten kahvaltı yapmıyorsunuz. Giderken bir simit alır, iş yerinde de bir hazır kahve içersiniz olur biter. Esasında kahvaltıyı seviyorsunuz ama bu şekilde değil. Hafta sonundaki geç ve uzun kahvaltılara bayılıyorsunuz. Zaten düşündüğünüzde, yapmaktan zevk aldığınız hemen her şeyi hafta sonu yapıyorsunuz. O bile tam değil, çünkü pazar günü öğleden sonra başlayan pazartesi sendromu, o gününüzün de yarısını götürüyor.

“Bir buçuk gün” diye düşünüyorsunuz, “tüm hafta yaptığım her şey, katlandığım her şey, her sıkıntı bir buçuk günümü kazanmak için.”

178
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'na Destek Ol
Murat Aydemir
Murat Aydemir
16K UP
Çeviren 8 Ağustos 2019 10 dk.

Gerçekten karışmayan; ancak belirli şartlar altında, lav lambasında hareket eden damlalar gibi kümelenen ve ayrılan farklı özelliklere sahip sıvıları düşünün. Sıvı-sıvı faz ayrılması olarak da bilinen bu fenomen, bir zamanlar sadece kimyasal bir işlem olarak kabul ediliyordu. Ancak on yıldan daha kısa bir süre önce, Princeton Üniversitesi'nde biyofizikçi olan Clifford Brangwynne bunun hücrelerde de olduğunu ilk gözlemleyen kişilerden biri oldu ve o zamandan beri biyologlar bu fenomeni öğrenmeye çalışıyorlar.

Bilim insanları, evrimin belirli proteinleri aggregat benzeri sıvılar gibi davranması için ayarladığını düşünmeye başladılar. Bu proteinler, faz ayrımı sayesinde kendilerini spontane bir şekilde hücrelerinde gerekli görevleri yerine getirebilecek dinamik, zarsız, damlacık benzeri yapılara dönüştürebiliyorlar. Dresden, Almanya'da Max Planck Institue of Molecular Cell Biology and Genetics (MPICBG)'de biyolog olan Simon Alberti şöyle diyor:

20
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
0
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Görkem Bakırcı
Yazar 5 gün önce 29 dk.

Doğada her an etrafımızda gerçekleşen pek çok olay, aslında basınç sayesinde ortaya çıkmaktadır. Basınç, sıvılar, gazlar ve katı cisimler arasındaki etkileşimlerin anlaşılmasında önemli bir yer tutar. İster deniz seviyesinde bir atmosferik basıncı ölçüyor olalım, ister bir sıvı içindeki basıncı inceliyor olalım, bu kavramın pratikteki yeri çok büyüktür. Peki, basınç tam olarak nedir ve günlük yaşamımızda nasıl bir rol oynar? Bu yazıda, basıncın tanımından, çeşitlerine ve hayatımıza olan etkilerine kadar detaylı bir inceleme yapacağız.

Topuklu ayakkabıyla yere basan ortalama kiloda bir kadın, 6.000 kilogram (6 ton) gibi devasa bir kütleye sahip filden daha fazla basınç uygular. Peki nasıl olur da 60 kilogram olan bir kadın, 6 tonluk devasa bir hayvandan daha fazla basınç yaratabilir? Bir kutup ayısının üzerinde yürüdüğü buzun kırılmaması için yürümek yerine sürünerek ilerlemesi, kedilerin ve diğer pençeli yırtıcıların pençelerinin sivri bir yapıda olması, martı ve ördek gibi canlıların ayaklarının perdeli olması bu ilginç karşılaştırmanın doğada gördüğümüz örneklerdir. Hayli ilgi çekici olan bu örnekleri anlayabilmek için katılarda basıncı anlamamız gerekmektedir.

12
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 7 Mayıs 2013 1 dk.

1580 ila 2011 yılları arasında (son 430 yılda) 471 insanın köpekbalığı saldırısı sonucu öldüğü kaydedildi. Buna karşılık, insanlar her yıl 100.000.000 köpekbalığını katlediyor! Evet, 100 milyon! Sayılar kulağa inanılmaz geliyor, "Her sene 100 milyon köpekbalığı öldürüyorsak, okyanusta kaç köpekbalığı var ve soyları nasıl tükenmedi?" diye soruyor olabilirsiniz. Biliyoruz, çünkü bizim de bu sayıları güvenilir kaynaklarla doğruladığımızda ağzımız açık kaldı.

Her yıl 50-80 milyon civarı köpekbalığı Uzak Doğu ülkelerinde, özellikle Çin için çorba ve yemek üretimi amacıyla, özellikle yüzgeçleri ve eti için katlediliyor. Geri kalanı ise alternatif tıp, avlanma ve zevk için katlediliyor. Kimisi ise yağı ve kıkırdakları için... Bugüne kadar var olmuş 440 köpekbalığı türünden 400 tanesi halen hayatta. Bunların okyanuslardaki toplam sayısının on milyarla ifade edilebileceği düşünülüyor. Ancak sayı, giderek azalıyor! Bu sayılar, Journal Marine Policy'de yayınlanan bir makaleye dayanmaktadır. Tüm bu içeriklere kaynaklarımızdan erişilebilir.

29
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı Akademi

Evrim Ağacı Akademi'yi kullanarak kendini Sosyal Bilimler konusunda geliştirebilirsin.

Ufuk Derin
Aktaran 5 gün önce 3 dk.

Balıklar cilt bakımı yaptırmak istediklerinde nereye giderler dersiniz? Mercan resifleri, balıklar için doğal "güzellik salonları" gibidir. Bu güzellik salonları, küçük "temizlikçi" balıkların kendilerine hizmet etmesini bekleyen balık "müşteriler" ile dolu, hareketli sosyal aktivite alanlarıdır.

Tıpkı bir araba yıkama ekibinin Buick marka bir arabanın her köşesini temizlemesi gibi bu küçük balıklar da müşterilerinin etrafında ve bazen ağzının içinde özenle çalışıp müşterilerinin pullarındaki bakterileri ve parazitleri özenle temizliyor. Hatta bazen bu minik temizlikçiler, müşterilerine sürtünerek rahatlatıcı bir masaj bile yapıyor. Peki acaba bu güzellik salonlarını temizlik dışında resif boyunca mikropların ve bakterilerin yayılmasında da iyi veya kötü bir rol oynuyor olabilir mi? Örneğin tıpkı yoğun sağlık klinikleri gibi hastalık taşıyan mikropların yayılmasına neden oluyorlar? Yoksa faydalı mikroorganizmaların resif sakinleri arasında paylaşılmasını mı sağlıyorlar? Bu soruların cevabı, mercan resiflerini koruma ve yeniden canlandırma çabaları açısından büyük önem taşıyor.

5
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

İnceleme
Ulaş Başoğlu
İnceleyen7 4 gün önce
Yazar kambriyen öncesi fosil eksikliği problemine yaptığı saha çalışmalarından örnekler vererek bir perspektif sunmaya çalışıyor. Bunu yaparken hikayeleştirmeler, benzetmeler kullanıyor. Bilimsel metod ile ilgili vurgular yapıyor. Okuması yer yer zor bir kitap olduğunu düşünüyorum.
9.0/10
(3 Kişi)
Puan Ver
Hayvan Yaşamının Gizli Tarihi
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Buğra Ünal
Seslendiren 10 Haziran 2024 34:58
Buğra Ünal & Meriç Öztürk - Microsoft'tan Recall'a recall - Computex'ten Seçkiler - Tifosinin yüzü gülür mü?
17
Söz
Firdevs Güven
Alıntıyı Ekleyen 2 gün önce
Açıklamam çok basit ve bir o kadar da inandırıcıydı - bütün yanlış görüşler gibi !
Kaynak: Sayfa 37
10.0/10
(23 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : The Time Machine
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
5
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Nevzat Keskin
Seslendiren 6 gün önce 8:17
Demokrasi, modern ülkeler için fazlasıyla el üzerinde tutulan bir konudur. Demokrasinin anavatanı olan Antik Yunan da demokrasiyle adeta eş anlamlıdır....
10
Umut Karip
Umut Karip
184K UP
Üye 7 Şubat 2023 1 Cevap
439 görüntülenme
4
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close