Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat

Sosyal Mesafelendirme Neden Bize Tuhaf Hissettiriyor?

Milyonlarca Yıl Boyunca Sosyal Canlılar Olarak Evrimleştik. COVID-19 ile Yüzleştiğimiz Bu Günlerde, Birbirimizle Bağımızı Koparmamız Mümkün mü?

Sosyal Mesafelendirme Neden Bize Tuhaf Hissettiriyor? Flickr
Sosyal mesafelerini koruyan iki kişi.
6 dakika
3,031
Podcast
9:50
Altay Kenger
Seslendiren
25
  • İndir
  • Dış Sitelerde Paylaş
Tüm Reklamları Kapat

Şu anda, dünyanın her yerinde milyonlarca insan, COVID-19'un yayılmasını bir ölçüde engelleyebilmek için sosyal mesafelendirme kuralına dikkat ediyor. Şehirlerde kafeler ve restoranlar bomboş durumda. Şehir meydanları terk edildi; spor veya sanatsal etkinlikler için toplanmak yasaklandı; bazı insanlar, gezegendeki diğer bütün insanlardan 2 metre uzaklıkta kalmaya çalışıyor. Bazıları için, özellikle içe dönük insanlar için, bu yeni tip mesafe koruma gerekliliği çok farklı hissettirmeyebilir.

Fakat birçok insan için bu doğal olmayan ve rahatsızlık verici davranış biçimlerinin zorlanması, dolayısıyla kaygı durumunun artması anlamına geliyor.

Neden günlük hayatımız süresince bilinçli olarak fiziksel etkileşimden uzak durmak bu insanlara çok tuhaf hissettiriyor? Cevap, milyonlarca yıllık biyolojik ve kültürel evrimimizle ilgili olabilir.

Tüm Reklamları Kapat

Şempanzelerle olan, yaklaşık 7 milyon yıl önceki evrimsel yol ayrılığımızdan beri, insanların hayatta kalmak için karmaşık sosyal işbirliğine bağımlılığı giderek arttı. İnsanların bazen temelde bencil ve şiddet eğilimli olduğu düşünülse de, bizler işbirliği içerisinde çalışacak ve birbirini destekleyen bireylere sahip topluluklar halinde yaşayacak şekilde evrimleştik.

COVID-19 sebebiyle şu anda bu evrimsel eğilimimiz kısıtlanmak durumunda kalıyor.

İşbirliğine dayalı davranış biçiminin önemine dair en erken kanıtlar şaşırtıcı bir olaydan geliyor: iki ayak üzerinde yürümenin evrilmesi. Bipedalliğin ilk kanıtları, insan evrim ağacında olan yaklaşık 7 milyon yıl önce yaşamış olan fosil bir türden, Sahelanthropus tchadensis'ten gelmekte.

İki ayak üzerinde yürümenin evriminin birçok olası nedeni olabileceği düşünülüyor: Vücut ısısının düzenlenmesi, güneşten gelen doğal radyasyona maruz kalma oranının düşmesi, yırtıcıları görebilme avantajı sağlaması ve benzeri diğer nedenler. Fakat Amerikan biyolojik antropolog C. Owen Lovejoy tarafından 1981 yılında önerilen bir hipotez, atalarımızın besin paylaşımı için, daha spesifik olarak erkeklerin, çocukları yetiştiren dişilere yemek taşıyabilmesi için ellerinin serbest kaldığı üzerineydi. Bu tip bir sosyal işbirliği dört uzvu yardımıyla yürüyen (knuckle-walking yapan) şempanzeler için daha zor görünmekte.

Tüm Reklamları Kapat

Knuckle-walking yapan bir şempanze.
Knuckle-walking yapan bir şempanze.
Terry Kearney/Flickr

Biraz ileri sarıp, insanların ilk defa alet üretmeye başladıkları döneme gidersek, ilk kanıtların 3.3 milyon yıl öncesinden Doğu Afrika'dan geldiğini görüyoruz. Bu teknoloji, kaynaklardan daha verimli bir şekilde yararlanmamızı sağlayarak insanın evrim sürecini tamamiyle değiştirdi. Uzun zaman gerektiren çevreye biyolojik adaptasyonun yerine, çevreyi kendi ihtiyaçlarımız doğrultusunda değiştirmeye başladık.

Alet yapımı karmaşıklaşıp daha incelikli hale geldikçe, atalarımız, sosyal etkileşim yoluyla takas yapmayı öğrenmeye ve öğretmeye ihtiyaç duymaya başladı. Afrika'da çalışmış olan bir arkeolog olarak, bir taş aleti sivri uçlu hale getirmenin belirli bir tekniğinin bir gruptan diğerine geçmiş olduğunu gördüm. Taş alet yapmaya dair bilgi işbirlikçi bir biçimde gruplar arasında paylaşılması belki de paylaşma kültürünü destekleyen bir biçimde dilin gelişimini sağladı.

Homo erectus türünün yeryüzünde görülmeye başladığında, yaklaşık 1.9 milyon yıl önce, işbirliğine yönelik davranış biçimi tekrar büyük ölçüde önem kazandı. Bu dönemde, dişiler doğum yapma konusunda önemli sorunlarla karşı karşıya kalmaya başladılar: Dik durmaya adapte olmuş olan vücutları büyük beyinli bebekler doğurmak konusunda zorluk yaşıyorlardı. Bu fiziksel zorluk, cinsiyetler arası iş bölümünde daha büyük bir ayrılığa ve çocuk yetiştiren dişiler arasında işbirliğine sebep olmuş gibi görünüyor.

Toplum içindeki bu değişimle birlikte, grup içi sosyal destek kavramı daha güçlü hale geldi. Sosyal desteğe fiziksel bir kanıt, Java'da bulunan 800 bin yıllık Homo erectus femurundan (uyluk kemiği) geliyor. Kötü bir şekilde kırılmış olan bu femur, yalnız yaşayan bir canlının hayatta kalmasını imkansız hale getirebilirdi. Fakat ilginç bir şekilde, iyileşme izlerine sahipti. Bu da, sakatlığı yaşayan bu homininin önemli derece sosyal destek aldığını kanıtlar nitelikte. Atalarımız gerçekten birbirlerine göz kulak oluyorlardı.

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

İnsanlar için işbirliği, vazgeçilmez bir evrimsel strateji haline gelmişti. Bu işbirliğine yönelik davranış biçimi, besin arayışı ve çocuk yetiştirmek sırasında iş bölümü yapmayı, alet yapımı ve hayatta kalmak için gereken diğer teknikler konusunda bilgi paylaşmayı ve grup olarak başarılı olma ihtimalini artırdığı dönemlerde birbirlerini desteklemeyi sağladı.

Bizler, kamp ateşi etrafında başarılarımıza veya başarısızlıklarımıza dair anılarımızı paylaşmak, diğer insanlardan öğrenmek ve yanımızda birinin bulunmasından keyif almak üzere evrildik. Psikoloji ve ekonomi alanlarındaki modern çalışmalar, insanların bencil davranmaktan ziyade işbirliği içinde olma eğilimi sergiledikleirini gösteriyor; bizler, kendi çıkarlarımızdan çok içinde bulunduğumuz topluluğun çıkarlarını gözetecek şekillerde hareket ediyoruz. Ayrıca, işbirlikçi davranış biçimi eş bulma konusuna da izini bırakmış görünüyor; bir çalışma kadınların uzun ilişki aradıkları zaman özgeci davranış biçimi sergileyen erkekleri daha çekici bulduğunu gösterdi.

Bütün bu işbirliği ve birbirine iyi davranma davranışı, açık bir hayatta kalma stratejisi gibi görünebilir, fakat bu gezegenimiz içerisindeki her tür için geçerli değil.

En yakın akrabamız şempanzelere bakarsak, birçok çalışmanın oldukça zeki ve bir seviyeye kadar işbirliği yaptıklarını gösterseler de içgüdüsel bencil davranış biçimlerini koruduklarını gösteriyor.

Bir çalışma, şempanzelere bir yiyeceği kendilerine doğru ya da kendileriyle birlikte bir partnere doğru çekme şansı verildiğinde daha çok kendilerine çekmeyi tercih ettiklerini gösterdi. Hatta bu davranışı aynı oranda yiyeceğe erişebilecekleri durumda bile sergilemeye devam ettiler. Sadece iki şempanze için de yiyecek miktarı arttığında işbirliğine yönelik davranış biçimini seçtiler. İnsanlar ise diğer türlere göre daha yoğun ve farklı şekillerde işbirliği davranışı gösterme eğilimindeler.

İnsanlar, kriz dönemlerinde genellikle bir araya gelirler. Fotoğraftaki örnek, New York'taki insanların 2017 yılındaki kasırga ve deprem kurbanlarına göndermek için topladıkları yardım malzemelerini gösteriyor.
İnsanlar, kriz dönemlerinde genellikle bir araya gelirler. Fotoğraftaki örnek, New York'taki insanların 2017 yılındaki kasırga ve deprem kurbanlarına göndermek için topladıkları yardım malzemelerini gösteriyor.
Ruben Diaz Jr./Flickr

İnsanların, sosyal davranış eğilimlerinin sonucu olarak, önemli bir problemimiz var: Yalnızlık. Bu his, açlık hissinin yeme isteği, susuzluk hissinin içme isteği getirdiği gibi, insanları bir araya getirmeye yönelik girişimleri tetikler biçimde kendini gösteriyor. Tabii, olumsuz sonuçlara da yol açabiliyor.

Tüm Reklamları Kapat

Kendilerini sosyal desteğin ve yararlı sosyal etkileşimin olmadığı bir dünyada yaşıyor olarak gören insanlar, huzursuz ve depresif hale gelebilmekteler. Yalnız insanlar - ve diğer hayvanlar - daha bencil hareketler sergileme eğilimine girme, kendi ihtiyaçlarını ön plana koyma eğilimi göstermekteler. Bir kişi ne kadar yararlı sosyal etkileşimin eksikliğini hissederse, yani yalnız kalırsa, bu tip davranışlar gösterme eğilimi o kadar artmakta.

İzolasyonun ve bencil davranışlar göstermenin sonuçları kötü olabilir. Uzun süreli yalnızlık, kendimizle ilgilenebilme kapasitemizi azalttığı gibi fiziksel sağlığımızı da kötü etkileyebilir. 2018 yılında yayınlanan bir çalışma, yalnızlığın insanlarda erken ölüm ihtimalini %26 oranında artırdığını gösteriyor.

İnsanlar, açık bir şekilde sosyal dayanışmaya "programlanmış" durumda. Bu da bizi şu an içinde bulunduğumuz durumdaki çıkmaza götürüyor: COVID-19'dan kaçınmak için işbirliği yapmamız ve sosyal etkileşime yönelik evrimsel eğilimlerimizin tam tersini yaparak birbirimizle aramıza mesafe koymamız gerekliliği.

Tüm Reklamları Kapat

Önümüzdeki aylar, insanlığın derin bir şekilde kök salmış dayanışma davranışı eğilimlerini test edecek gibi görünüyor. Fiziksel uzaklaşma ile yüzleşen insanlar, şimdiden oldukça yaratıcı biçimde sosyal bağlarını korumaya çalışıyorlar; balkonlardan beraber şarkı söylemek, uzak mesafeli spor dersleri ve dans partileri, sanal konserler, çocuklar için online oyun oynama buluşmaları ve daha fazlası. Bazı insanlar ise "sosyal mesafelendirme" terimine karşı çıkmakta ve hala sosyalliği koruyabileceğimizi hatta güçlendirebileceğimizi, içinde bulunduğumuz durum için kullanılan terimin ise "fiziksel mesafelendirme" olması gerektiğini savunuyor.

Fakat uzun süredir sahip olduğumuz interaktif dayanışma davranış biçimini, uzaktan dayanışma ile takas etmemiz mümkün mü? Sanal etkileşimi, fiziksel etkileşim ihtiyacımızı gidermemizi sağlayacak bir alternatif olarak görebilir miyiz?

Bu Makaleyi Alıntıla
Okundu Olarak İşaretle
26
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Bize Ulaş
Yukarı Zıpla

İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!

Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.

Soru & Cevap Platformuna Git
Bu İçerik Size Ne Hissettirdi?
  • Tebrikler! 16
  • Muhteşem! 8
  • Üzücü! 5
  • Merak Uyandırıcı! 4
  • Umut Verici! 3
  • Korkutucu! 3
  • Bilim Budur! 2
  • Mmm... Çok sapyoseksüel! 2
  • Güldürdü 2
  • Grrr... *@$# 2
  • İğrenç! 2
  • İnanılmaz 1
Kaynaklar ve İleri Okuma
  1. Çeviri Kaynağı: Sapiens | Arşiv Bağlantısı
  • George M. Leader. Why Social Distancing Feels So Strange. (30 Mart 2020). Alındığı Tarih: 31 Mart 2020. Alındığı Yer: Sapiens.org | Arşiv Bağlantısı
Tüm Reklamları Kapat

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 24/04/2024 03:30:41 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/8454

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Keşfet
Akış
İçerikler
Gündem
Matematik
Gazetecilik
Diyabet
Aile
2019-Ncov
Zehir
Deniz
İklim Değişikliği
Kedigiller
Mikrobiyota
Popülasyon
Ekonomi
Malzeme
Evrimsel Tarih
Hayvanlar
Mavi
Hücreler
İspat
Köpekler
İnsan Sağlığı
Adaptasyon
Amerika Birleşik Devletleri
Yer
Kitap
Oksijen
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Gündem
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Bağlantı
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Bu platformda cevap veya yorum sistemi bulunmamaktadır. Dolayısıyla aklınızdan geçenlerin, tespit edilebilir kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Ekle
Soru Sor
Sosyal
Yeniler
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Yazı Geçmişi
Okuma Geçmişi
Notlarım
İlerleme Durumunu Güncelle
Okudum
Sonra Oku
Not Ekle
Kaldığım Yeri İşaretle
Göz Attım

Evrim Ağacı tarafından otomatik olarak takip edilen işlemleri istediğin zaman durdurabilirsin.
[Site ayalarına git...]

Filtrele
Listele
Bu yazıdaki hareketlerin
Devamını Göster
Filtrele
Listele
Tüm Okuma Geçmişin
Devamını Göster
0/10000
Bu Makaleyi Alıntıla
Evrim Ağacı Formatı
APA7
MLA9
Chicago
G. M. Leader, et al. Sosyal Mesafelendirme Neden Bize Tuhaf Hissettiriyor?. (2 Nisan 2020). Alındığı Tarih: 24 Nisan 2024. Alındığı Yer: https://evrimagaci.org/s/8454
Leader, G. M., Özdoğan, K. T. (2020, April 02). Sosyal Mesafelendirme Neden Bize Tuhaf Hissettiriyor?. Evrim Ağacı. Retrieved April 24, 2024. from https://evrimagaci.org/s/8454
G. M. Leader, et al. “Sosyal Mesafelendirme Neden Bize Tuhaf Hissettiriyor?.” Edited by Kadir Toykan Özdoğan. Translated by Kadir Toykan Özdoğan, Evrim Ağacı, 02 Apr. 2020, https://evrimagaci.org/s/8454.
Leader, George M.. Özdoğan, Kadir Toykan. “Sosyal Mesafelendirme Neden Bize Tuhaf Hissettiriyor?.” Edited by Kadir Toykan Özdoğan. Translated by Kadir Toykan Özdoğan. Evrim Ağacı, April 02, 2020. https://evrimagaci.org/s/8454.
ve seni takip ediyor

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close