Çünkü dünya değişiyor. Çünkü kabalık, samimiyet, umursamazlık, görgüsüzlük gibi kavramların tanımları, sınırları değişiyor. Sosyal ilişkiler ve kültür, dinamik kavramlar oldukları için değişen dünya ile bunlar da güncellemeler yaşıyorlar.
Sizin bu sorunuza, 80'lerde cevap verecek olsaydım, "Evrim Ağacı gibi pek güzide ve pek değerli bu platformda, çok mühim ve üzerine derin muhakemeler yapılması icap eden bu konuda bizlere ilettiğiniz bu önemli soruya, şu şekilde cevap vererek cevap metnime başlamak istiyorum sayın bla bla..." diye başlamam, 15 paragraf falan sorunuza, dönemin hâkim TRT kültürü gereği zerre cevap teşkil etmeyen bin tane gereksiz nezaket cümlesiyle bezeli uuupuzun bir metin derlemem gerekirdi. Ama artık, 80'ler için nezaketsizlik ve kabalık teşkil edecek biçimde hızlıca konuya giriyoruz, fikirlerimizi belirtiyoruz ve çıkıyoruz. Çünkü artık kimsenin o kadar zamanı, enerjisi yok. Çünkü 21. YY'dayız.
Unutulmamalıdır ki dünya değişir, kültür değişir, sosyallik değişir, kavramlar değişir. İster iyiye, ister kötüye. Yapmamız gereken şey değişimin içindeki dinamizmi yakalamaktır. Değişime ayak uyduralım derken kötüye gidişi de kabullenmek ve kucaklamak gerekmez ama o gidişin içindeki güzelliği de görmek ve beslemek en doğru yaklaşım olacaktır.
Efem son olarak... Tüm halkımız için büyük değer taşıyan ve üzerine yapılacak fikir muhakemelerinin elbette sonlanamayacağı bu derin soruya verdiğim cevabı sonlandırırken içinde bulunduğumuz bu müstesna dönemde meydana gelen sarsıntıların bir an evvel sonlanmasını dileyerek ve yine ülkemiz için pek değerli çalışmalar sürdürerek önemini katmerlemiş olan Evrim Ağacı sitemizin engin içeriğini zenginleştiren...
:)
Geçti artık. Bitti. Gerek yok.
Sağlıcakla...