Bildiğimiz bir durumu, bilmediğimiz bir duruma benzetip sonra bildiğimiz durum üzerinden yaptığımız çıkarımları, bilmediğimiz durum için de kullanmak ne kadar doğrudur? Bana yanlış geliyor ama başka insanların fikirlerini de almak isterim.
Tabii ki hatalıdır. Benzetme yapacaksak benzetilecek iki durumun da benzetme yönünü bilmemiz gerekiyor.
Örneğin "bulut, pamuk gibi." derken bulutun görüntüsünü biliyoruz, pamuğun da. Bunları görüntü yönünden benzetiyoruz. Ama diğer yandan "Kalemi yapan akıllı bir varlık var, o halde bizim de evrenimizi yapan akıllı bir varlık var." Bu benzetme hatalı olacaktır çünkü evrenin bir kalem gibi olduğunu nereden biliyoruz da benzetiyoruz? Bu benzetmeyi yaparken öyle olduğunu varsayıyoruz ama ya değilse? Bilmiyoruz ki benzetelim.
Ya da örneğin "Devletin yasaları var, doğanın da var. Devletin yasalarını koyan bir akıllı varlık varsa doğa yasalarını koyan akıllı bir varlık var." diye akıl yürüten kişiler. Doğa yasalarının devlet yasalarına bu yönden benzeyip benzemediğini bilmiyorlar ki bu çıkarım doğru veya yanlış olsun. Bilmiyorlar ki benzetebilsinler. Bunun ayrıntısını şurada anlatmıştım.
Bilinen bir konudan bilinmeyen bir konuya benzetme yapılması, doğru bir düşünme hareketidir. Bilinmeyeni merak etmek, bildiklerimiz ile olur? Eğer bilinmeyen için vardığın "olabilir" sonuçlar için testler, denemeler yaparsan, merak ettiğin konuyu bilmeye yaklaşırsın. Önemli olan bilmediğin hakkında yaptığın bu düşünme egzersizinden, çıkardığın sonuca varmak için, bildiklerinle doğrulayabileceğin ve her defasında küçük adımlarla yapacağın doğrulama işlemi BİLİM'dir.
Eğer, sadece bildiklerinle, bir bilinmeyen için çeşitli varsayımlar yapıyorsan ve bunu doğrulamak için test yapmıyorsan o zaman bu BİLİM KURGU'dur.
Her ikiside değerlidir. Kendince önemlidir.
Ancak senin sorunun ikinci kısmında sorduğun, bilinmeyeni, bilinenlerden yola çıkarak çeşitli çıkarımsamalar yapıp bunu tüm bilinmeyen'e genellemen YANLIŞtır. (Ama eğer bir yazarsan, bilim kurgu yazıyorsan, ve biz senin romanı alıp ilk okuduğumuzda "ammada uçmuş" deriz, ama düşüncelerin milyonda bir tutarsa o zaman "vay bee" deriz. Ama unutma Jules VERNE gibi bilim kurgu yazarları bile uçuk kaçık olduğunu bildiği kurgularında bile bir tutar yol izlemiştir. Örneğin natilius denizaltısını yazdığında ufak tefek deniz altı denemeleri vardı, ama böyle büyük değildi. denizaltının suyun altından atış yapabileceği düşüncesi yoktu, su altında tüplü dalış yoktu, ama yazdı. Yosunları Çinlilerin, Japonların yediğini biliyordu, ama tamamı ile denizden beslenerek yaşanabileceğini bilmiyordu. Denizlerin altında batan gemilerden hazinelerin çıkartılabileceğini hayal etmişti. Motorların elektrikle çalışabileceğini tamamen hayal etmişti. Yaşadığı dönemde elektikli motoru geç, petrol ürünleri ile çalışabilecek motorlar bile fikir aşamasında idi). Örnekler çoğaltılabilir.