Salda Gölü ve Jezero Krateri: NASA'dan Uzmanlar, Mars'ta Yaşam Arayacak Olan Perseverance Görevi İçin Neden Salda Gölü'ne Geldi?
Bu haber 3 yıl öncesine aittir. Haber güncelliğini yitirmiş olabilir; ancak arşivsel değeri ve bilimsel gelişme/ilerleme anlamındaki önemi dolayısıyla yayında tutulmaktadır. Ayrıca konuyla ilgili gelişmeler yaşandıkça bu içerik de güncellenebilir.
Salda Gölü (veya Maldivler'e gönderme yapan yerel ismiyle "Saldivler"), sunduğu doğal güzellikler ve imara açılma projeleriyle aralıklarla gündeme gelen, Burdur'un 65 kilometre kadar batısında yer alan Yeşilova sınırlarında yer alan, deniz seviyesinden 1140 metre yüksekte olan, derinliği yer yer 185 metreyi bulan, 44 km2'lik bir araziye yayılan, ormanlık tepeler ve ovalarla çevrili eşsiz bir göl. Öyle eşsiz ki, 18 Şubat 2021'de başarıyla Mars yüzeyine iniş yapan 5. araç olan Perseverance üzerinde çalışan NASA'dan uzmanlar bile bu göle gelerek incelemelerde bulundular; çünkü Salda Gölü, Perseverance'ın indiği Mars havzası olan Jezero Krateri'ne mineralojik ve jeolojik olarak büyük benzerlikler taşıyor.
Önce Salda Gölü'nün Jezero Krateri'ne benzemediği taraflarla başlayalım. Mars'taki Jezero Krateri'nde olanın aksine, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği'nin (TMMOB) 2020 tarihli Salda Gölü Raporu'na göre, göl bölgesindeki taşocakları ve maden ocakları, gölü besleyen su kaynaklarına ait su rejiminin yapılmış ve yapılacak olan göletler ile bozulması, tarımsal faaliyetler ve girdi kullanımı ile yapılaşma ve turizm faaliyetleri, Salda Gölü'nün çevresel, ekolojik ve jeolojik özelliklerini bozmakta, ülkemizin en özel coğrafi oluşumlarından birinin varlığını ve sağlığını tehdit etmektedir.[1] Öyle ki, son dönemde yaşanan kuraklık da bu denkleme eklendiğinde, Salda Gölü'nün masmavi sularının azalarak yerine mikrobiyalik çamur adalarının görülmeye başlaması şaşırtıcı değildir (ama üzücüdür).[2] Jeoloji Mühendisleri Odası Burdur Şubesi Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Yüksek Jeoloji Mühendisi Servet Cevni, verdiği bir röportajında şöyle anlatıyor:
(...) Salda Gölü'müz durgun, dışarıdan fazla beslenmesi olmayan, kapalı havza bir gölümüz, bu yüzden kimyasal bir kirlenmeyi çok rahatlıkla bertaraf edebilecek bir göl değil. O yüzden yapabileceğimiz en önemli şey kirletmemek. (...) Önümüzdeki sezonda yağışların az olması nedeniyle bir sıkıntı yaşanacağı öngörülen bir şey, bununla beraber insan odaklı ya da turizm odaklı kirlenmenin de artması süreci öngörülemez bir noktaya götürecek. En azından önümüzdeki sezon için ciddi önlemler alınması gerektiği, meteoroloji istasyonlarından güncel bilgilerin alınıp önümüzdeki süreçte yağış rejiminin netleştirilmesi, yağışların geçen yıllara göre ortalamanın altında olduğunu biliyoruz ama ne kadar altında olduğu net bir çalışma ile ortaya konulmadı şimdiye kadar. Bunun belirlenip ne denli ciddi bir önlem alınması gerektiğinin belirlenmesi gerektiğini düşünüyorum.
Yani Salda Gölü, şu anda risk altındaki doğal güzelliklerimizden birisi; ancak bunu kurtarmak bizim elimizde. Sadece ülkemiz sınırlarında bulunuyor olduğu için değil; aynı zamanda insanlığın en önemli var oluşsal hedeflerinin arasında yer alan uzaya açılma görevleri için de önem arz ediyor olmasından ötürü. Biz bunun farkında değiliz belki; ancak uzay programı olan ülkeler bunun farkında...
Salda Gölü ile Jezero Krateri'nin Ne Alakası Var?
Her şeyden önce Salda Gölü, şu anda Dünya üzerinde var olduğunu bildiğimiz tek karbonat minerali birikimli ve deltalara sahip göl. Bu, şu açıdan önemli: Mars'a iniş yapan Perseverance aracının en önemli görevi, Mars yüzeyinde antik veya güncel yaşam izleri aramak olacak. Aracın 4 ana görevini sıralayacak olursak:
- Gezegenin mikrobik yaşanabilirliğini incelemek,
- Canlılık tarafından bırakılan biyoizleri tespit etmek,
- Kaya ve toprak örnekleri almak,
- Mars atmosferinde oksijen üretilip üretilemeyeceğini test etmek.
Bu görevleri yapabilmesi için seçilen Jezero Krateri'nin antik bir gölü içerisinde barındırdığı düşünülüyor. Öyle ki, gölün bir tarafından girdiği görülen bir nehre ait izleri taşıyor; diğer tarafından ise suyun boşalmasını sağlayan bir diğer antik nehrin izleri var.
Perseverance için temel mantık şu:
- Göl varsa, su var demektir.
- Nehir varsa, enerji ve madde akışı var demektir.
- Delta varsa, zengin mineral çökeltileri var demektir.
Tüm bunların, yaşam potansiyeli için harika bir reçete olduğunu söyleyebiliriz! Yani Mars'ta bir zamanlar yaşam vardıysa, bu görevle onu tespit etmeye çok yaklaşacağız.
NASA, Neden Jezero Krateri'ne İndi?
Jezero Krateri, Mars'ın kuzeybatı tarafında bulunan, 45 kilometre çapa sahip antik bir meteor krateridir. Aslına bakarsanız Jezero Krateri, bir meteor kraterinin içerisindeki daha küçük bir meteor krateridir. Ama en kritik özelliği, bir zamanlar içerisinde bir gölü barındırdığının düşünülmesidir.
2007 yılından beri Salda Gölü üzerine yapılan çalışmalarda yer alan İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nurgül Çelik Balcı, Salda Gölü ile Jezero Krateri arasındaki benzerliği şöyle anlatıyor:[3]
Jezero Krateri de bazı kriterler göz önüne alarak seçildi. Yaşamın izlerinin aranacağı bir çalışmaya başladı. Salda Gölü'nün sediman ve minorolojik yapılarının benzer olması Salda Gölü'nün de bir fluval sistemle besleniyor olması gibi benzerlikler nedeniyle bütün bilim camiasında öne çıktı. Salda Gölü Jezero Kraterine yaşam arayışında bir anahtar niteliği taşıyor. Yol haritasını çizmek için kullandığı alanlardan biri.
Salda Gölü'nün çevresi kaplayan beyaz karbonat oluşumlar mikroorganizma oluşumlar vasıtasıyla oluşmuş. Yani bir bakıma mikrobiyal manifestosu Salda Gölü'nün. Mikrobiyal yollarla oluşmuş bir alanı takip eder ve izlerini anlayabilirseniz Jezero kraterinde nereye gittiğinizde bu yaşamın izlerini bulabilirsiniz bunun için bir kılavuz görevi görüyor. Bu açıdan Salda'da yapılan çalışmalar çok önemli ve önemi de artacak. Salda Gölü, bir bakıma Mars'ın ve erken yer kürenin 3.5 milyar yıl önceki halini gösteriyor olabilir.
Evrim Ağacı'ndan MesajAslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Jezero Krateri'nde Siyanobakteri İzleri Olabilir mi?
Birkaç başlık yukarıda, Perseverance görevinin ardında yatan 3 maddelik mantığı verirken son maddeyi koyulaştırdık; çünkü Salda Gölü'müzü özel kılan şey, bu son maddeyi Dünya üzerinde inceleme fırsatı veren, Jezero Krateri'ne benzer tek göl olması... İşte tam da bu nedenle 2019 yılında Purdue Üniversitesi'nde gezegen bilimci olan ve Perseverance Bilim Takımı'nda yer alan Briony Horgan, lisansüstü araştırmacısı Bradley Garczynski ile Türkiye'ye gelerek İstanbul Teknik Üniversitesi'nden araştırmacılarla birlikte Salda Gölü'nü ziyaret etti ve incelemelerde bulundu.
3.45 milyar yıl kadar önce evrimleşen ve Dünya'daki en eski canlı formlarından bazıları olan siyanobakterilerin yoğun olarak yaşadığı en nadir bölgelerden birisi Salda Gölü. Salda Gölü'nde siyanobakterilerin aktivitesi sonucu oluşan hidromanyezit mineraller var, bunlar karbonat minerali. Benzer yapılar Jezero Krateri'nde de gözlemlendi. Hacettepe Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Candan Gökçeoğlu, Salda Gölü'nün önemini şöyle özetliyor:[3]
Dünyanın birçok yerinde karbonat mineralleri ve manyezitler var ancak Salda'yı önemli kılan şey, ilksel yaşam formları güncel olarak kendi doğal süreçleri içinde devam ediyor. Dünyada 3,45 milyar yıl önce görülen ilkel canlıların şu anda en tipik olarak yaşadığı nadir bölge bu göl. Salda Gölü'ne bu açıdan baktığımızda dünyada tek.
Jezero'daki jeolojik ve mineralojik yapının Salda'ya benziyor olması NASA'daki bilim insanlarını da umutlandırdı. Salda bu açıdan eşsiz bilimsel özelliğe sahip. Oradan gelecek her bir sonucu değerlendirecekler ve Salda Gölü'nün güncel şartlarıyla karşılaştıracaklar. O yüzden Salda Gölü'nün bilimsel değeri bu gelişmelerle iyiden iyiye yükselecek. Salda Gölü yakın gelecekte daha çok ilgi çekecek ve burada daha çok bilimsel çalışma yapılacağı aşikar. Salda, dünyadaki ilksel yaşam formlarının gelişimine ilişkin canlı bir laboratuvar. Böyle bir laboratuvarı Dünya'da bulmak mümkün değil. Bizim üstümüze düşense Salda'nın mevcut durumunu korumak.
Karbonatlar Neden Önemli?
Çünkü karbonat birikintileri, canlılığın yaşam izi olması bakımından büyük öneme sahiptir. Ancak bu birikintilerin tek önemi bu değildir. Garczynski bunu şöyle anlatıyor:
Karbonatlar bizim için çok önemli, çünkü bu birikintiler, oluştukları dönemde ortamda bulunan mikroplara, organik maddeye veya geçmişte yaşamış yaşamın izlerine ait kanıtlara dair çok önemli bilgileri içerirler; adeta içlerine hapsederler. Jezero'ya gitmeden önce, Dünya'da karbonatların nasıl oluştuğunu anlamamız çok önemli, çünkü ancak bu sayede Mars'taki yaşam arayışımızı doğru bir şekilde odaklayabiliriz.
Salda Gölü ile Jezero Krateri Arasındaki Jeolojik ve Mineralojik Benzerlikler
Yukarıda söz ettiklerimize ek olarak, Salda Gölü ile Jezero Krateri arasındaki jeolojik ve mineralojik benzerlikleri birçok açıdan ele almak mümkün. Bunları tek tek yapacak olursak:[4]
Kayaç Zenginliği
Salda Gölü'nün etrafındaki kaya yatağı ve gölün etrafını saran sahil şeridi, farklı kökenlere sahip çeşitli çökeltileri bünyesinde barındırıyor. Örneğin aşağıdaki fotoğrafta koyu renkli birikintiler, etraftaki kaya yatağının sarp bir şekilde açığa çıkması sonucu oluşuyor. Daha açık renkli birikimler ise az önce sözünü ettiğimiz hidromanyezit adı verilen karbonat mineralleri nedeniyle oluşuyor. Ayrıca kıyıdan 40 metre kadar uzakta, 1-2 metre kalınlığındaki sığ karbonat sırası da fotoğrafta görülüyor.
NASA'nın Perseverance aracını da gözleyen, Mars yörüngesinde dönen Mars Reconnaissance Orbiter uydusuyla yapılan incelemelerde, Jezero Krateri'nin batı yatağında olası karbonat birikimleri ve su-kaynaklı olabilecek mineraller gözlendi. Eğer bu doğrulanırsa, Jezero Krateri'nin eski bir göl yatağı olduğu netleşecek.
Mikrobiyalitler
Daha önce de anlattığımız gibi, gölün kurumasına da bağlı olarak göl içerisinde ufak adacıklar görmek mümkün. Ancak bu adacıkların oluşmasına sebep olan mineraller, aynı zamanda gölün etrafında da bulunuyor ve bu açık renkli birikimler, canlılık tarafından üretilip yığılan kimyasallara ait olabilir. Canlılığın izi olabilecek bu tür oluşumlara biyoimza adını veriyoruz. Bunun en meşhur örneklerinden birisini, Venüs atmosferinde yaşam olabileceğini gösteren fosfin bulgusuyla, Perseverance aracının inişinden birkaç ay önce görmüştük (gerçi bu bulgu, sonradan başka araştırmacılar tarafından eleştirilmişti).
Salda Gölü etrafındaki hidromanyezit birikintiler, eskiden var olan mikrobiyalit isimli çökeltilerin aşınmasıyla oluşmuş olabilir. Mikrobiyalitler, cansız adacıklar değildir; mikroskobik canlılar tarafından üretilen atıklar ve bu canlıların ölü bedenlerinin asırlar boyu üst üste birikmesiyle oluşan, "canlı kalıntısı olan" kayaçlardır. İşte bu hidromanyezit birikintiler, Jezero Krateri'ndeki karbonat mineralleri ile benzerdir.
Görebileceğiniz gibi bu yapılar, bir zamanlar aktif olan mikroplara ait eşsiz izlerdir ve eğer Perseverance, Mars üzerinde bu kalıntıları bulabilecek olursa, neredeyse kesin olarak Mars'ta bir zamanlar yaşam olduğunu söylemek mümkün olacaktır.
Deltalardaki Kaya Çökeltileri
Yukarıda da fotoğraflarla gösterdiğimiz gibi, Jezero Krateri'nde bulunan delta yapıları, nehirlerin göllere açıldığı yerlerdeki yoğun birikintilerin izleridir ve Jezero Krateri'nde bir zamanlar gerçekten su bulunduğunun en güçlü kanıtlarından birisidir. Salda Gölü'nde de aynen bu şekilde alüvyonlu deltalar bulunur. Dolayısıyla gölümüzdeki alüvyonlara kayaçların nasıl biriktiğini araştırmak, Jezero Krateri'nde neler bulmayı bekleyeceğimiz konusunda yol gösterici olacaktır.
Yeraltı Sızıntıları
Salda Gölü sadece yüzeydeki suyuyla değil, yer altındaki suyuyla da Mars hakkında bize önemli bilgiler vermektedir. Çünkü Salda Gölü'nde bulunan yer altı su kaynakları, gölün kimyasını değiştirmekte ve buna bağlı olarak göldeki mikrobik yaşamı etkilemketedir.
Yer altı sularının bulunduğu bölgelerde toprak daha çamurludur (örneğin Salda Gölü'nün kuzeydoğu kıyılarında bu görülebilir). Bu çamurun en olası nedeni, yer altı sularının yüzeye sızıyor olmasıdır. Örneğin aşağıdaki fotoğrafta gördüğünüz daha koyu kısımlar, günümüzde halen yaşamakta olan canlılar nedeniyle biriken mikrobiyalitlerin, çamurlu koydaki birikimini göstermektedir.
Sonuç
Sonuç olarak Salda Gölü, Mars'taki yaşam arayışımızı yönlendiren en kıymetli parçalardan birisi. Salda Gölü'nde yapılan tüm bu gözlemler, araştırmacıların doğru soruları daha etkili bir şekilde sorabilmesini sağlıyor: Eğer Jezero Krateri'nde mikrobik yaşam vardıysa, nerede yaşadılar ve kendi mikrobik yapılarını nerelerde oluşturdular? Onlara ait izleri en iyi şekilde nerede arayabiliriz: Su altı kaynaklarının olduğu yerlerde mi? Deltanın yakınlarında mı? Yoksa kıyıdan daha uzakta, çamursu birikintilerde mi?
Öte yandan bu bilimsel önemi nedeniyle Salda Gölü'ne akın eden turistlerin ve burada yapılacak imarlaşmanın, gezegenimizdeki bu güzelliği yok etme riski de halen devam ediyor. Zira NASA bile, 2020 yılında yayınladığı bir yazıya şöyle başlıyor:[5]
Belki Mars'taki Jezero Krateri'ni ziyaret edemezsiniz; ancak ondan sonraki en iyi ikinci şeyi gidip görebilirsiniz: Salda Gölü, Türkiye. Her ne kadar bizden bir dünya uzakta yer alsa da, Salda Gölü kuru Mars göl yatağı ile benzer mineraloji ve jeolojiyi paylaşıyor.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 18
- 10
- 8
- 4
- 3
- 2
- 2
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- ^ TMMOB. Salda Gölü Raporu. (26 Haziran 2020). Alındığı Tarih: 19 Şubat 2021. Alındığı Yer: TMMOB | Arşiv Bağlantısı
- ^ Doğan Haber Ajansı. Salda Gölü'nde Adacıklar Oluştu: Kuruma Tehlikesi Var. (18 Şubat 2021). Alındığı Tarih: 19 Şubat 2021. Alındığı Yer: BirGün Gazetesi | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b Hürriyet Gazetesi. Nasa Için Salda'da Araştırma Yapan Prof. Dr. Balcı'dan Heyecanlandıran Sözler. (19 Şubat 2021). Alındığı Tarih: 19 Şubat 2021. Alındığı Yer: Anadolu Ajansı | Arşiv Bağlantısı
- ^ K. Patel. Earth Matters - What A Lake In Turkey Can Tell Us About Mars. (17 Şubat 2021). Alındığı Tarih: 19 Şubat 2021. Alındığı Yer: NASA Earth Observatory | Arşiv Bağlantısı
- ^ NASA. Jez Like Mars. (30 Temmuz 2020). Alındığı Tarih: 19 Şubat 2021. Alındığı Yer: NASA | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 17/11/2024 15:37:18 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/10174
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.