Fransız Paradoksu: Resveratrol, "Gençlik Şarabı"nın Sırrı Olabilir Mi?

Resveratrol olarak bilinen 3,5,4'-trihidroksi-trans-stilbene isimli kimyasal, kırmızı şarapta ve genel olarak siyah üzümün kabuğunda bulunan doğal bir fenoldür. Normalde bitkilerin bakteriler ve mantarlar ile savaşmak için ürettikleri bir fitoaleksin olarak da görev gören bir biyokimyasaldır. Resveratrol, bilim tarihinde aralıklarla ömür üzerindeki olumlu etkileriyle gündeme gelmekte; ancak yapılan bazı diğer araştırmalarla bunun doğru olmayabileceği de gösterilmektedir. Bu sebeple bu kimyasalın tam olarak ömür üzerindeki etkisi bilinmemektedir.

Ancak fareler ve sıçanlar üzerinde yapılan çalışmalarda, ömür konusunda olumlu bir etkisi tam olarak tanımlanamamış olsa da, resveratrolün kanseri önlemede, iltihapları önlemede, kan şekerini düzenlemede ve bazı diğer kalp ve dolaşım sistemi düzenlemelerinde olumlu etkileri tespit edilmiştir.

İnsanlar üzerinde yapılan çalışmalardaysa, resveratrolün olumlu etkileri olduğu birçok farklı kez raporlanmıştır; ancak diğer hayvanlarda olduğundan daha az etkisi olabileceği de düşünülmektedir. Uzun yıllar resveratrolün insan ömrüne nasıl etki ettiği anlaşılamamış olsa da, 2013'ün Mart ayında Science dergisinde çıkan bir makale, resveratrolün de içinde bulunduğu sirtuin grubu kimyasalların SIRT1 isimli proteinle doğrudan ve açık bir ilişkisi olduğunu ve bu proteinlerin de yaşlanma önleyici etkisi olduğunu ispat etti.

Elbette bu araştırmanın da sonuçlarının daha birçok çevreler tarafından kontrol edilmesi ve tekrarlanması gerekiyor; ancak bulgular, resveratrolün şarabı "gençlik iksiri" haline getiren kimyasal olabilir. Bu da, Fransızların çok yüksek yağ oranına sahip bir diyetlerinin olmasına rağmen ortalamanın üzerinde sağlıklı ve uzun ömürlü bir toplum olmasının arkasındaki sırrı açıklayabilir. Bilim insanları bu tezatlığa Fransız paradoksu adını verdiler.

Öte yandan şarapta veya üzümde bulunan resveratrol oranı, deneylerde kullanılan dozun yanında oldukça az kalıyor. Bu sebeple, normal bir şarap veya üzüm tüketimi olan insanın resveratrolü yeterli dozda aldığını düşünmek güç. Yine de araştırmacılar, düzenli olarak tüketilen şarabın, dolayısıyla da resveratrolün, protein düzenlenmesinde olumlu etki edebileceğini ve dolayısıyla uzun vadede faydalı sonuçlar doğurabileceğini düşünüyorlar. Şimdilik bunun ne kadar doğru olduğunu bilmiyoruz; ancak belki de şarabın gençleştirici etkisini keşfetmeye yaklaşmış olabiliriz.

Öte yandan resveratrol tüketiminin kanseri önleyici, kalp ve damar koruyucu, antidiyabetik (diyabet önleyici) ve hatta sinirsel bozunum önleyici etkileri olduğunu biliyoruz. Dolayısıyla sık sık duyulan "Her gün 1 kadeh şarap için." tavsiyesi oldukça faydalı bir tavsiye olabilir.