Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat

Prototheca Nedir? Bir Alg, Neden Fotosentez Yeteneği Kaybedip de Parazit Olacak Biçimde Evrimleşmiştir?

Prototheca Nedir? Bir Alg, Neden Fotosentez Yeteneği Kaybedip de Parazit Olacak Biçimde Evrimleşmiştir?
10 dakika
1,840
Tüm Reklamları Kapat

Siyanobakterilerin evrimi, dünyayı anoksik koşullardan oksik koşulların dönüşümünü sağlayan en kritik dönem olarak bilinir. Bu canlılar, fotosentetik yetenekleri ile dünya yüzeyinin biyofizikokimyasal parametrelerini değiştirip ökaryotların "patlamasına" yol açtığı bilgisi paleontolojik ve jeolojik çalışmalarla desteklenmektedir.

Algler ve siyanobakteriler uzunca bir dönem eski sistematik içerisinde aynı grupta incelendiler ve bir dönem bu canlıların neredeyse hepsi "bitki" olarak kabul edildi. Ancak günümüzde siyanobakteriler ve algler farklı alemlerde incelenmelerinin yanı sıra "Üç Alan sistematiği"nde de farklı konumlarda yerlerini aldılar. Bu sistematik değişimlerin en temel sebebi, organizmaların akrabalık ilişkilerinin artık kantitatif olarak saptanabilmesi ve biyoinformatik ve omics teknolojilerinin gelişmesiyle de günümüzde organizmaların yaşam soylarını elde edebilmenin mümkün hale gelmesidir.

Algler; siyanobakterilerden hücre yapıları, organizasyonları, genomik düzenlemeleri ve daha birçok bakımdan ayrılmaktadır. Ancak bazı filamentöz siyanobakteriler, algal patlamalarda (ötrofikasyon) büyük yığınlar oluşturup gözle görünür hale geldiklerinden bunlar eski sistematikte "mavi-yeşi algler" olarak karşımıza çıkmaktadır. Fakat tekrar üzerinde durulmalıdır ki siyanobakteriler prokaryotik mikroorganizmalardır; yani Bacteria domaini içerisinde incelenirler.

Tüm Reklamları Kapat

Ancak alglere bakacak olursak, bitki benzeri yapılaşmaları ve primitif doku oluşumları ilk bu canlı grubunda görülmektedir. Özellikle makroalglerden birkaç tür karasal bitkilere geçişte ara form olarak evrimsel biyolojide model organizma olarak kullanılmaktadır. Algler genel itibariyle makro ve mikro olmak üzere anlatım kolaylığı açısından iki grupta incelenirler. Algler ökaryotik organizmalar olup sucul ekosistemde oksijenin primer üreticileri arasında yerlerini alırlar. Ancak algler sadece sucul alanlarda değil aynı zamanda ekstrem şartlarda (örneğin çöllerde ve sıcak yeraltı sularının yüzeye ulaştığı kaynaklarda) da görülebilmektedirler. Bu organizmalar; yeşil algler (Chlorophyta), kırmızı algler (Rhodophyta) ve kahverengi algler (Phaephytya) olmak üzere üç grupta incelenmektedirler.

Tabloda canlıların sınıflandırılmasında güncel olan 3 Domain sistemi verilmiştir. Yeşil çerçeve belirtilmiş olan Siyanobakterilerin ve bitkilerin burada farklı domainlerde konumlandığı görülmektedir. Bahsettiğimiz mavi-yeşil algler/siyanobakteriler ikileminin ve yanlış adlandırılmasının burada düzeltilmiş halini görmekteyiz. Green Plants grubu şu an bildiğimiz makro ve mikro algleri kapsayan Rhodophyta, Phaeophyta ve Chlorophyta gruplarını barındırır.
Tabloda canlıların sınıflandırılmasında güncel olan 3 Domain sistemi verilmiştir. Yeşil çerçeve belirtilmiş olan Siyanobakterilerin ve bitkilerin burada farklı domainlerde konumlandığı görülmektedir. Bahsettiğimiz mavi-yeşil algler/siyanobakteriler ikileminin ve yanlış adlandırılmasının burada düzeltilmiş halini görmekteyiz. Green Plants grubu şu an bildiğimiz makro ve mikro algleri kapsayan Rhodophyta, Phaeophyta ve Chlorophyta gruplarını barındırır.
NCBI

Makroalgler, günümüzde yaşayan sucul ve karasal tohumlu bitkilerin atalarıdır ve mikroalglerden gerek hücresel yapı gerekse fonksiyon olarak farklılık gösterirler. Mikroalgler, çeşitli hücresel morfolojilere, adaptasyonlara, hücresel inklüzyonlara ve simbiyotik birlikteliklere sahiptirler. Bu simbiyotik birlikteliklere göz atacak olursak, birkaç ekstrem örnek haricinde algler çeşitli canlılarla mutualistik ve kommensal ilişkiler kurarlar. Ancak çok özel bir alg olan Prototheca sp. evrimsel süreçte kloroplast organelini ve beraberinde klorofil pigmentini de kaybetmiştir ve dolayısıyla fotosentezi yürüten biyokimyasal yolaklarını kullanamayıp kendi besinini üretemez hale gelmiştir. Bu kayıptan dolayı neredeyse hiçbir ototrofik canlıda görülmeyen parazitlik durumunun ortaya çıktığı görülmektedir.

Prototheca'nın sistematik hiyerarşisi sınıf basamağına kadar tabloda gösterilmiştir. Kırmızı çerçeve içerisine alınan Trebouxiophyceae sınıfı bahsettiğimiz Prototheca'nın tüm bireylerini içermektedir ve görüldüğü üzere yeşil alglerden orijinlenmektedir.
Prototheca'nın sistematik hiyerarşisi sınıf basamağına kadar tabloda gösterilmiştir. Kırmızı çerçeve içerisine alınan Trebouxiophyceae sınıfı bahsettiğimiz Prototheca'nın tüm bireylerini içermektedir ve görüldüğü üzere yeşil alglerden orijinlenmektedir.
Integrative Plant Biology

Prototheca Genel Özellikleri

Prototheca, dairesel bir hücre yapısına sahip olup türe ve gelişme evresine göre çapı ve büyüklüğü değişmektedir. Lakin tipik olgun bir Prototheca hücresi 2-30 mikrometre çapa sahip olup ancak ışık mikroskobunda gözlemlenebilen çoğunlukla saydam görünen bir mikroalg genusudur. Mikroskobik muayenesi mutlaka boyama yapılarak gerçekleştirilmelidir.

Prototecha endosporulasyon olarak adlandırılan bir çeşit eşeysiz üreme şekliyle kendi soyunu devam ettirir. Histopatolojik veya sitolojik boyama teknikleri sayesinde bir vejetatif hücre içerisine bulunan birden fazla soyu tespit etmek mümkündür. Bu da mikroskoptaki karakteristik özelliklerinden birisidir.

Tüm Reklamları Kapat

Bir köpeğin lenf nodlarından elde edilmiş histolojik kesitte Prototheca wickerhamii'nin mikroskoptaki görüntüsü. Bu tipik parçalı yapının sebebi endosporulasyon adı verilen eşeysiz üreme tipi sonucu oluşan yeni soyların tek bir hücre içinde konumlanmasıdır.
Bir köpeğin lenf nodlarından elde edilmiş histolojik kesitte Prototheca wickerhamii'nin mikroskoptaki görüntüsü. Bu tipik parçalı yapının sebebi endosporulasyon adı verilen eşeysiz üreme tipi sonucu oluşan yeni soyların tek bir hücre içinde konumlanmasıdır.
The Book of Veterinary Clinical Pathology
Bir önceki görseldeki köpeğe ait olan lenf nodlarından elde edilmiş örnekteki P. wickerhamii'nin Transmission Electron Microscope (TEM) görüntüsü.
Bir önceki görseldeki köpeğe ait olan lenf nodlarından elde edilmiş örnekteki P. wickerhamii'nin Transmission Electron Microscope (TEM) görüntüsü.
The Book of Veterinary Clinical Pathology

Her ne kadar klorofilini kaybetmiş de olsa evrimsel süreçte kökeni yeşil alglerin bulunduğu Chlorophyta filumuna dayanmaktadır. Alt türlerin dışında şu ana kadar 6 farklı Prototheca türü saptanmıştır. Bunlar arasında en iyi bilinenleri ve epidemiyolojik açıdan prevalansın daha yüksek olduğu P. zopfii ve P.wickerhamii türleridir.

Prototheca ile yakın akraba olan ve klorofilini kaybetmiş başka bir alg genusu da Helicosporidium’dur. Bu genus da özellikle bazı böceklerin intestinal sistemlerine yaşayarak parazitik etki göstermekte ve entemopatojenik (böcek patojeni) etkisi bilinen tek alg türüdür! Buna ek olarak klorofilini kaybetmemiş ve iyi bilinen Chlorella genusuna ait bazı türler de insan ve hayvanlarda deri lezyonundan sorumlu enfeksiyonlarda çok ender rastlanmaktadırlar. Fakat Prototheca bunlar arasında en önemlisidir. Bunun temelinde ise rutin tanımlanması zor, mantar enfeksiyonları ile karıştırılmakta ve hayvancılıkta ciddi ekonomik kayıplara yol açması yatmaktadır.

Prototheca cins adının etimolojik olarak kökenini inceleyecek olursak: Eski Yunanca’da Proto- ön eki "ilk" anlamına gelmektedir. -theca eki ise "koruyucu kapsül", "örtü" veyahut "kabuk" anlamına gelmektedir.

Mikrobiyal Ekolojideki Habitatları

Prototheca, zorunlu bir dokusal veya hücresel parazit değildir. Bu da demek oluyor ki tamamen asalak olarak yaşamayıp, serbest formu da bulunmaktadır. Özellikle serbest formu tatlı ve sucul alanlar, nispeten fekal bulaşın ve tarımsal gübre atıklarının döküldüğü su kaynaklarına ek olarak çiftlik hayvanlarının su içtiği yalaklarda bu canlıların serbest formlarına rastlanmıştır. Asalak formlar genel olarak mastitisli ineklerde, evcil hayvanların derilerinde, insan derisinde ve çok ender olmakla birlikte ileri iç organ infeksiyonu geçiren immün yanıtı baskılanmış hastalarda saptanmıştır. Virulens faktörleri, parazit-serbest yaşam form dönüşümleri hakkında literatürde yeteri kadar bilgi bulunmamaktadır.

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Boxer ırkı bir köpeğin patisinde kutanöz prototekozis oluşumu.
Boxer ırkı bir köpeğin patisinde kutanöz prototekozis oluşumu.
Case Reports in Veterinary Medicine

Prototheca'nın Epidemiyolojisi ve Oluşturduğu Hastalık Semptomları

Prototheca ile ilgili çalışmalar özellikle bu organizmanın insanlarda ve çiftlik hayvanlarında oluşturduğu semptomların mantar infeksiyonuna benzer olmasından kaynaklı, yapılan tedavilerin sonuç vermemesiyle artmıştır. Daha sonra bu organizmanın sistematiği Polimeraz Zincir Reaksiyonu (PCR) ve diğer moleküler analiz teknikleri ile aydınlatılmıştır.

Tanımlamaya giden yoldaki kilit olay ise, bu enfeksiyonların mantarlar tarafından gerçekleştiğine inanılıp buna göre bir tedavi uygulanması, ciddi antifungal ilaçların uygulanmasıyla birlikte "hiç iyileşmeyen kronik mantar enfeksiyonları" ortaya çıkması ve bu durumun şüpheli olarak görülmesiydi!

Günümüzde neyse ki Prototheca kendi başına bir mantar türü sanılmamaktadır ancak rutin tanılama, kültüre alma ve saptama konusunda ciddi eksiklikler söz konusudur. Bu yüzden de literatüre hakim olmayan bir veteriner veyahut tıp hekimleri hala bu enfeksiyonları mantarların oluşturduğu tıbbi enfeksiyonlarla karıştırabilmektedir.

Japonya'da bir pirinç tarlasında çalışan işçinin derisinde meydana gelen kutanöz prototekozis.
Japonya'da bir pirinç tarlasında çalışan işçinin derisinde meydana gelen kutanöz prototekozis.
Dermatology Online Journal

Son zamanlarda mikrobiyolojik besiyeri formülasyonu çalışmalarının ilerlemesiyle Prototheca’ya özel sentetik bir besiyeri tasarlanmıştır; fakat izolasyon ve kültür koşullarının standardizasyonunun yapılamamış olması da mikroorganizmayı elde etmeyi zor hale getiren etmenlerden birisidir. Buna ek olarak geleneksel kültivasyon yöntemleri ile sürekli elde edilen bir tür de olmadığından izolasyon, inkübasyon ve kültüre bağlı tanılama konusunda var olan bilgi oldukça sınırlıdır.

İnsanlarda oluşturduğu enfeksiyonlardan ziyade süt üreticisi olan ineklerde ve diğer çiftlik hayvanlarının meme bezi dokularını ve deriyi mesken tutması sebebiyle daha ön plandadır. Meme başı dokusu ve süt bezlerindeki harabiyet sonucunda sütün fiziksel, kimyasal ve biyolojik kalitesi doğrudan etkilenmektedir. İneklerde meydana gelen Prototheca sp. kaynaklı mastitis "Protothecosis" veya "Protothecal Mastitis" olarak literatüre yansımıştır.

Algin tanımlanması ve enfeksiyon sebebinin anlaşılması yine de prototekal mastitisin tedavisini kolaylaştırmamaktadır. Hala pek çok çiftçi antibiyotik ve antifungal uygulayarak Prototheca’yı hedef alabilen birkaç potansiyel kimyasalı kullanmadıklarından enfeksiyon süregelen bir formda seyredebilmektedir. Bu da süt veremeyen ineklerin kesime gitmesine veya mandıra ineklerinin düşük kalitede süt üretimine yol açtığından, süt endüstrisi ve damızlık popülasyonların istenilen dinamikte tutulamamasına yol açmaktadır.

Tüm Reklamları Kapat

Prototheca insanlarda kronik veya akut Protothecosis etmenidir. Tipik olarak deride lezyonlar, göz çevresinde yangı, döküntü, kaşıntı ve kutanöz enfeksiyondan sorumludur. Konak immün sistemini ve kan bariyerini geçebilecek kadar küçük olmadığından dermis tabakasına kadar yayılım gösterir. Ancak nadir de olsa bazı bireylerde iç organlara kadar yayılım gösterebildiği de rapor edilmiştir. HIV (+) bireylerde prototekal infeksiyon şu ana kadar kaydedilmemiş olup genelde immün-supresif bireyler bu paraziti riskli alanlardan bünyelerine alma konusunda daha hassastırlar.

Prototheca daha çok su kalitesinin iyi olmadığı tatlı, tuzlu ve acı sularda vakit geçiren insanlara, mastitisli dokuya veya kontamine bir materyale direkt temas ile insanlara bulaşmaktadır. Literatüre bakıldığında dünyanın farklı bölgelerinde özellikle Asya ve Doğu Avrupa’da prevalans nispeten yoğundur. Prototekal mastitisin prevalansının diğer mastitis etmenlerine oranla çok düşük olduğu bilinmektedir.

Protothecosis Tanı ve Tedavisi

Hastalığın ne yazık ki standardize edilmiş bir tedavi protokolü bulunmamaktadır. Bunun sebebi enfeksiyonun prevalansının insanlarda ve çiftlik hayvanlarında dünya genelinde çok yoğun olmaması, enfeksiyonların bilinen kesin bir ölümle sonuçlanmaması ve organizmanın izolasyonunun tam anlamıyla yapılamamasına ek olarak fungal infeksiyonlarla karıştırılması da hastalığın ilgili bilim insanları ve hekimler tarafından çalışılmasının önüne geçmektedir. Yakın zamanda nispeten daha görünür olan bu hastalığa karşı şu an uygulanan bir optimal farmakolojik silah bulunmamaktadır. Esasında bir antifungal ve yer yer antiparazitik bir ilaç olan Ampothericin B, protothecosis de en yaygın kullanılan ajanlardan birisidir. Bu ilaç normal şartlar altında ciddi fungal dermatitis infeksyonlarında ve Leishmaniasis gibi kutanöz ve subkutanöz infeksiyonlarda kullanılmaktadır. Ancak Prototheca üzerindeki etkisi henüz tam olarak bilinememekle birlikte enfekte dokunun operasyonla alınmasının ardından bu ilacın kullanımı sonucunda enfeksiyonun gerilediği kaydedilmiştir.

Tüm Reklamları Kapat

Tanılamada en güvenilir yöntemler arasında histopatolojik metotlar ve PCR gibi moleküler tanılama teknikleri bulunmaktadır. Rutinde özellikle Prototheca sp. ile ilgili kullanılan serolojik bir tanılama yöntemi bulunmamaktadır. Buna ek olarak kültivasyonu gerçekleştirilen bir Prototheca, besiyeri üzerinde maya morfolojisi vermektedir.

P.zopfii'nin besiyeri üzerindeki gelişimi ve morfolojisi.
P.zopfii'nin besiyeri üzerindeki gelişimi ve morfolojisi.
American Journal of Case Reports

Potansiyel Riskler

Özellikle küresel iklim krizinin ve antropojenik etkilerden kaynaklı değişen çevre koşullarından dolayı Protothecosis prevalansı ve mortalite değerleri artabilir. Günümüz modern insanının yakalandığı yeni hastalıklar ve immün yetmelik sendromları da bu organizmanın çeşitli sistemik infeksiyonlara yol açabilmesini tetikleyebilir. Prototheca zoonoz bir enfektif ajan olarak kabul görmekle birlikte bu fenomeni destekleyen çok fazla çalışma bulunmamaktadır. Kontamine sütün yavrular tarafından içilmesi bu enfeksiyonun taşınmasında önemli rol oynamaktadır.

Organizmanın çalışılması ile ilgili bahsettiğimiz engellerden ve yeteri kadar önem verilmemesinden ötürü yalnızca belirli araştırma grupları ve akademisyenler tarafından çalışılan bu aklorofilik (klorofili olmayan) algal parazitin daha fazla çalışılmaya ve kontrollü deneyler için kültür koşullarının ve izolasyon metodunun optimize edilmesi elzemdir. Henüz Prototheca ile ilgili bilgimizin yetersiz olması (asalak-serbest form geçişleri, konak seçim mekanizması, immün sisteme tepkisi vd.) iyi fonlanmış ve detayları düşünülmüş bir çalışma sonucunda elde edilecek bilgi birikimini literatüre kazandıracaktır.

Prototheca'nın Evrimsel Süreçte Ödediği Bedel

Normal şartlar altında yeşil algler grubuna dahil olan bu organizmaya evrimsel süreçte fotosentezden "vazgeçmenin" ödettiği bedel; tam bir fizyolojik aktivite için hayat döngüsünün bir kısmında asalak şekilde yaşamaktır. Fakat evrimsel mekanizmalar göz önünde bulundurulduğunda eğer bir bedel ödeniyorsa bu evrimsel süreçte izlenilen yolda organizma ödediği bedel sonucunda "kusurlu" da olsa hayatına devam edebilmesi için gerekli olan azami fonksiyonları saklar veyahut bu fonksiyonları daha stratejik bir halde modifiye eder.

Tüm Reklamları Kapat

Prototheca fotosentetik mekanizmasını kaybetmesinin sonucunda parazitik bir yaşam formuna dönüşmüş olsa da parazitliğin getireceği avantajlar da bu durumda azımsanmamalıdır. Çünkü Prototheca her ne kadar parazitik özelliklere sahip de olsa sucul ekosistemlerde planktonik olarak belli bir süre yaşamını sürdürebilmektedir. Pek çok parazite baktığımızda en asalak olan türün dahi evrimsel süreçte geliştirdiği ve kendisini garanti altına alabileceği birtakım adaptasyonlara rastlamak oldukça mümkündür (bkz. kist oluşumu).

Son olarak Prototheca ile ilgili sahip olduğumuz sınırlı bilgiler ve "köşeye itilmiş olması" onun yeteri kadar önemli bir canlı olmadığını göstermez. Prototheca ve bunun gibi algal parazitler veyahut "arafta kalmış" yaşam formları aslında yaşam ve evrim ilişkisi hakkında oldukça önemli ve ciddi ipuçlarını saklamaktalar.

Bu Makaleyi Alıntıla
Okundu Olarak İşaretle
42
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Bize Ulaş
Yukarı Zıpla

İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!

Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.

Soru & Cevap Platformuna Git
Bu İçerik Size Ne Hissettirdi?
  • Tebrikler! 4
  • İnanılmaz 3
  • Umut Verici! 2
  • Merak Uyandırıcı! 2
  • Bilim Budur! 1
  • Korkutucu! 1
  • Muhteşem! 0
  • Mmm... Çok sapyoseksüel! 0
  • Güldürdü 0
  • Üzücü! 0
  • Grrr... *@$# 0
  • İğrenç! 0
Kaynaklar ve İleri Okuma
Tüm Reklamları Kapat

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 25/04/2024 02:05:29 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/14075

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Keşfet
Akış
İçerikler
Gündem
İmmünoloji
Carl Sagan
Tümör
Siyah
Saldırı
Antibiyotik
Astronot
Dağılım
Ornitoloji
Film
Basınç
İnsan Türü
Araç
Mit
Molekül
Müzik
Isı
Damar
Savaş
Obezite
Sinir Hücresi
Viral Enfeksiyon
Hukuk
Entomoloji
Adaptasyon
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Gündem
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Bağlantı
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Bu platformda cevap veya yorum sistemi bulunmamaktadır. Dolayısıyla aklınızdan geçenlerin, tespit edilebilir kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Ekle
Soru Sor
Sosyal
Yeniler
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Yazı Geçmişi
Okuma Geçmişi
Notlarım
İlerleme Durumunu Güncelle
Okudum
Sonra Oku
Not Ekle
Kaldığım Yeri İşaretle
Göz Attım

Evrim Ağacı tarafından otomatik olarak takip edilen işlemleri istediğin zaman durdurabilirsin.
[Site ayalarına git...]

Filtrele
Listele
Bu yazıdaki hareketlerin
Devamını Göster
Filtrele
Listele
Tüm Okuma Geçmişin
Devamını Göster
0/10000
Bu Makaleyi Alıntıla
Evrim Ağacı Formatı
APA7
MLA9
Chicago
E. Çam, et al. Prototheca Nedir? Bir Alg, Neden Fotosentez Yeteneği Kaybedip de Parazit Olacak Biçimde Evrimleşmiştir?. (21 Şubat 2023). Alındığı Tarih: 25 Nisan 2024. Alındığı Yer: https://evrimagaci.org/s/14075
Çam, E., Bakırcı, Ç. M. (2023, February 21). Prototheca Nedir? Bir Alg, Neden Fotosentez Yeteneği Kaybedip de Parazit Olacak Biçimde Evrimleşmiştir?. Evrim Ağacı. Retrieved April 25, 2024. from https://evrimagaci.org/s/14075
E. Çam, et al. “Prototheca Nedir? Bir Alg, Neden Fotosentez Yeteneği Kaybedip de Parazit Olacak Biçimde Evrimleşmiştir?.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Evrim Ağacı, 21 Feb. 2023, https://evrimagaci.org/s/14075.
Çam, Enis. Bakırcı, Çağrı Mert. “Prototheca Nedir? Bir Alg, Neden Fotosentez Yeteneği Kaybedip de Parazit Olacak Biçimde Evrimleşmiştir?.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Evrim Ağacı, February 21, 2023. https://evrimagaci.org/s/14075.
ve seni takip ediyor

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close