Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat
Tüm Reklamları Kapat

Ötrofikasyon Olayı Nedir? Alg Patlamaları, Sucul Ekosistemleri Nasıl Çökertebilir?

5 dakika
27,204
Ötrofikasyon Olayı Nedir? Alg Patlamaları, Sucul Ekosistemleri Nasıl Çökertebilir? Penn State University
Ötrofikasyon olayı sonrası su yüzeyinde ölü olarak bulunan bir balık
Tüm Reklamları Kapat

Ötrofikasyon; göl ve kıyı alanları gibi bir sucul ekosistemlerde yaşayan mikroskobik bitkilerin ve su mercimeği gibi serbest yüzen bitkilerin, besin fazlalığı durumunda aşırı çoğalmaları ve gelişmeleri ile tüm ekosistemin dengesinin bozulması ve en nihayetinde ekosistemin çökmesi ile açıklanabilecek ekolojik bir olaydır.[2]Ötrofikasyon (İng: "eutrophichation"); kelime kökeni olarak Yunancadan gelir ve eutrophos, yani "iyi-beslenmiş" sözcüğünden türetilmiştir.[1]

Ötrofikasyonu anlamak için, bitkilerin besin kaynaklarını kısaca hatırlamamız gerekmektedir: Birkaç istisna tür dışında bitkiler, kendi besinlerini kendisi üreten ototrof canlılardır. Ancak onlar da diğer tüm canlılar gibi, birtakım dış besinlere muhtaçtır. Bu besinlerin başlıcaları su, azot ve fosfor gibi maddelerdir. Bitkiler, fotosentez yoluyla ürettikleri şeker ile birlikte büyümek, gelişmek ve hayatta kalmak için bu besin maddelerine ihtiyaç duyarlar. Bahsettiğimiz bu bitkiler; karalarda alışık olduğumuz kapalı tohumlu çiçekli bitkiler ile açık tohumlu kozalaklı bitkiler olduğu gibi, tatlı ve denizlerde yaşayan ve aynı zamanda karasal bitkilerin atası konumunda bulunan su yosunları ile mikroskobik düzeydeki algler ve fitoplanktonlardır.

Fakat her ekosistemin kendine özgü birtakım özellikleri olduğu gibi bir de kendi içerisinde hassas bir dengeye sahiptir. Buna, ekolojik denge adı verilir. Ekolojik dengenin bozulması durumunda, karşımıza zincirleme çöküş olayları çıkabilir. Ötrofikasyon olayı da ağırlıklı olarak durgun ve tatlı sularda gözlemlenen zincirleme çöküş olaylarından birisidir.

Tüm Reklamları Kapat

Ötrofikasyon Olayı Nasıl Oluşur?

Ötrofikasyon olayında; göllerde, kıyı ekosistemlerinde ve diğer sucul ekosistemlerde yaşayan ve yaşadığı ekosistemin en temel besin maddelerinden biri olan mikroskobik algler, yani su yosunları ve diğer serbest yüzen bitkiler, yaşadıkları ekosisteme olağandışı besin girişi yaşanması ile birlikte normalden çok daha hızlı bir şekilde gelişip çoğalmaya başlarlar ve bir süre sonra tüm su kütlesinin yüzeyini yemyeşil bir renk ile kaplarlar.[2].- Buna, alg patlaması denir. Bu durum bize, o su kütlesinin mikroskobik boyuttaki veya diğer serbest yüzen denizel bitkilerin olağandışı boyutlara geldiğini göstermektedir.

Bu bitkilerin su yüzeyinde birikmesinin nedeni ise, bitkilerin ışığı daha fazla elde etme çabasını ile ilgili bir evrimsel adaptasyondur. Bu nedenle, denizlerdeki tüm bitkiler fotik zon isimli bir bölgede yaşarlar. Bu bölge, yüzeye en yakın olan ve dolayısıyla güneş ışığının en fazla bulunduğu bölgedir. Sonuç olarak, yüzeye en yakın olan bitkiler, güneş ışığını daha fazla elde eder ve böylelikle hayatta kalma başarısını artırırlar.

Su kütlelerine olağandışı besin girişinin en önemli nedenlerinden biri, tahmin edileceği üzere, insanların, atıklarını denizlere ve göllere boşaltmalarıdır. Bu atıklar, kanalizasyon atıkları olabileceği gibi, deterjan ve tarımsal kaynaklı gübre gibi azot ve fosforca zengin diğer atıklar da olabilir. Bunun yanında, evsel ve endüstriyel atıklar ve su ürünleri yetiştiriciliği nedenli atıklar da, ötrofikasyon neden olan diğer olumsuz etkenlerdendir. Su kütlelerine insan kaynaklı azot ve fosfor girdisi, insan-öncesi dönemdeki azot ve fosfor girdisinin 2 katından daha fazladır.[2]

Sucul ekosisteme olağandışı besin girişinin ardından aşırı artan ve su yüzeyini tamamıyla kaplayan bu küçük sucul bitkiler, sonrasında güneş ışığının ekosistem içerisine girişine engel olmaya ve deniz tabanında sabit bir şekilde yaşayan sucul bitki toplulukları (örneğin, deniz çayırları) gibi diğer ışığa muhtaç canlıların ölümüne neden olmaya başlarlar. Bunun yanında, bir zaman sonra, patlama yaşayan mikroalgler de, sabit yaşayan makroalgler gibi doğal olarak ölmeye başlayacaktır.

Tüm Reklamları Kapat

Deniz tabanında ölmeye başlayan makroalgler ile yüzeydeki mikroalgler, ölen diğer tüm canlılar gibi bakteriler tarafından ayrıştırılmaya başlanacaktır. Yaşanan bu ayrışma sırasında, bakteri popülasyonunun artacağı ve bu nedenle bakteriler tarafından tüketilen oksijen miktarı da doğrusal olarak yükseleceği için, sucul ekosistem içerisindeki oksijen miktarında ciddi bir düşüş meydana gelmeye başlar. Tüm bunların dışında, yaşanan alg patlaması, sucul ekosistemi karanlık bir ortama çevireceği için, balıkların ve diğer canlıların avlanma başarısının düşmesine ve dolaylı olarak bu canlıların ölümüne neden olacaktır.[3], [4], [5]

Bu durum, sucul ekosistemin tümüyle çöküşünün başladığı noktadır. Daha sonrasında, oksijen azlığı nedeniyle, bitkilerin ölümünün ardından bu kez balık gibi omurgalı canlılarda, hipoksi, yani oksijen yetersizliği nedenli toplu ölümler görülmeye başlanır ve tüm ekosistem çökme noktasına gelir ve hatta bazen tamamen çöker.[2], [6] Anlayacağımız, ötrofikasyon yüzünden artık sucul ekosistemler için geri döndürülmesi veya iyileştirilmesi oldukça zor bir durum meydana gelmiş olur.

Alg patlaması sonrasında ölü olarak kıyıya vurmuş bir balık
Alg patlaması sonrasında ölü olarak kıyıya vurmuş bir balık
Great Lakes Now

Ötrofikasyon Olayı Ne Sıklıkla Görülür ve Nasıl Önlenebilir?

Günümüzde, Asya'daki göllerin %54'ü, Avrupa'daki göllerin %53'ü, Kuzey Amerika'daki göllerin %48'i, Afrika'daki göllerin ise %28'inde ötrofik durumda olduğu bilinmektedir. Yani, bu göller azot ve fosfor bakımından zengindir ve bu nedenle yoğun denizel bitkiler barındırır. Dolayısıyla, ötrofikasyon olayına oldukça açıktır veya doğrudan yaşanmaya başlamıştır. Özellikle yoğun insan baskısının bulunduğu ve tarımsal faaliyetlerin (gübre gibi atıklar nedeniyle) yüksek olduğu coğrafyalar ile ötrofikasyon oranı doğru orantılı olduğu, bu yüzdelerden kolaylıkla görülmektedir.[7]

Nasıl önleneceğine gelecek olursak, tahmin edileceği üzere yapılması gereken en önemli şey, sucul ekosistemlere olan azot ve fosfor gibi olağan dışı atık girişinin azaltılmasıdır. Bununla birlikte diğer kritik önlemleri sıralayacak olursak:

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.

Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.

Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.

  • Azot ve fosfor içeren sanayi atıklarının kontrol altına alınması,
  • Deterjan gibi temizlik malzemelerinden fosforun çıkarılması veya azaltılması,
  • Azot ve fosfor giderimi yapabilen evsel ve endüstriyel atık-su arıtma tesislerinin yapılması,
  • Tarım faaliyetlerinde gübrelemenin bilinçli bir şekilde yapılması ve gübreleme sonucu oluşan kirliliğin, kompostlama gibi işlemler ile kontrol altına alınması, alınabilecek önlemlerdir.[5], [7]

Sonuç

Sonuç olarak, insan kaynaklı doğa kirliliğinin ne boyutlara ulaşabileceğini, bu tip olgularla birlikte maalesef daha iyi öğreniyoruz. Fakat elbette, ötrofikasyon olayı gibi olayları her ne kadar daha iyi bilmek önemli olsa da, bir an önce harekete geçip doğanın kirletilmesine yönelik engelleyici önlemler almak zorundayız. Böylelikle, sahip olduğumuz bilimsel bilgimiz ve kültürümüz, bizi daha güzel bir geleceğe götürebilmiş olacaktır.

Bu Makaleyi Alıntıla
Okundu Olarak İşaretle
31
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Bize Ulaş
Yukarı Zıpla

İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!

Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.

Soru & Cevap Platformuna Git
Bu İçerik Size Ne Hissettirdi?
  • Tebrikler! 28
  • Merak Uyandırıcı! 15
  • İnanılmaz 10
  • Muhteşem! 7
  • Korkutucu! 6
  • Mmm... Çok sapyoseksüel! 5
  • Bilim Budur! 4
  • Umut Verici! 4
  • Güldürdü 2
  • İğrenç! 1
  • Üzücü! 0
  • Grrr... *@$# 0
Kaynaklar ve İleri Okuma
Tüm Reklamları Kapat

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 05/11/2024 13:49:51 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/10742

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Tüm Reklamları Kapat
Keşfet
Akış
İçerikler
Gündem
Göz
Fil
Mitler
Hominid
Sinirbilim
İklim Değişikliği
Karar Verme
Veri Bilimi
Charles Darwin
Hayvan Davranışları
Kanıt
Maske Takmak
Entomoloji
Kimya
Kırmızı
Kurt
Kelebek
Astronomi
Etimoloji
Yılan
Protein
Geometri
Arkeoloji
Pandemik
Atom
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Sosyal
Yeniler
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Yazı Geçmişi
Okuma Geçmişi
Notlarım
İlerleme Durumunu Güncelle
Okudum
Sonra Oku
Not Ekle
Kaldığım Yeri İşaretle
Göz Attım

Evrim Ağacı tarafından otomatik olarak takip edilen işlemleri istediğin zaman durdurabilirsin.
[Site ayalarına git...]

Filtrele
Listele
Bu yazıdaki hareketlerin
Devamını Göster
Filtrele
Listele
Tüm Okuma Geçmişin
Devamını Göster
0/10000
Bu Makaleyi Alıntıla
Evrim Ağacı Formatı
APA7
MLA9
Chicago
B. Kalaycık, et al. Ötrofikasyon Olayı Nedir? Alg Patlamaları, Sucul Ekosistemleri Nasıl Çökertebilir?. (18 Temmuz 2021). Alındığı Tarih: 5 Kasım 2024. Alındığı Yer: https://evrimagaci.org/s/10742
Kalaycık, B., Karahasan, A. (2021, July 18). Ötrofikasyon Olayı Nedir? Alg Patlamaları, Sucul Ekosistemleri Nasıl Çökertebilir?. Evrim Ağacı. Retrieved November 05, 2024. from https://evrimagaci.org/s/10742
B. Kalaycık, et al. “Ötrofikasyon Olayı Nedir? Alg Patlamaları, Sucul Ekosistemleri Nasıl Çökertebilir?.” Edited by Akın Karahasan. Evrim Ağacı, 18 Jul. 2021, https://evrimagaci.org/s/10742.
Kalaycık, Berkay. Karahasan, Akın. “Ötrofikasyon Olayı Nedir? Alg Patlamaları, Sucul Ekosistemleri Nasıl Çökertebilir?.” Edited by Akın Karahasan. Evrim Ağacı, July 18, 2021. https://evrimagaci.org/s/10742.
ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close