Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat
Tüm Reklamları Kapat

Boş Hipotez, Din ve Bilim: Bilim, Neden Tanrısal (İlahi) Açıklamaları Reddeder?

Boş Hipotez, Din ve Bilim: Bilim, Neden Tanrısal (İlahi) Açıklamaları Reddeder?
11 dakika
44,870
Evrim Ağacı Akademi: Evrim, Bilim ve Din Yazı Dizisi

Bu yazı, Evrim, Bilim ve Din yazı dizisinin 6. yazısıdır. Bu yazı dizisini okumaya, serinin 1. yazısı olan "Teistik Olasılık Skalası (Dawkins Skalası) ve Alternatif Din Felsefesi Tutumları" başlıklı makalemizden başlamanızı öneririz.

Yazı dizisi içindeki ilerleyişinizi kaydetmek için veya kayıt olun.

EA Akademi Hakkında Bilgi Al
Tüm Reklamları Kapat

Daha önceki bir yazımızda, bilim insanları arasında ateizm, teizm, deizm, agnostisizm gibi inanç veya inançsızlık tiplerinin dağılımına ve bunun halk arasındaki dağılımı ile olan farklarına bakış atmıştık. Bu yazımızda ise, iki önemli noktaya değinmek istiyoruz: 

  • Bilim ve bilimsel yöntemin neden ateizm ile ilişkilendirilmektedir?
  • Halk arasında neden ateizmin bilime daha yakın olduğu düşünülmektedir?

İnanç ve İnançsızlık Tipleri

Ateizm, tarihsel olarak birçok şekilde tanımlanmışsa da, en genel anlamıyla her türlü yaratıcı gücün varlığını reddetmeye verilen isimdir. Ateistler, dinlerin ve tanrıların gerçek olmadığını düşünmekte ve bunların insanın hayal gücü ile kültürel evriminin bir ürünü olduğunu ileri sürmektedirler. Bu, en azından bir adet yaratıcı gücün var olması gerektiğini iddia eden teizm ile zıt olan görüştür. Daha dar anlamıyla teizm, hem en az 1 tanrıya, hem de o tanrının gönderdiği belirli bir dini görüşe iman etme, inanç duyma demektir. Öte yandan deistler, yaratıcı bir gücün varlığını kabul etmelerine rağmen, dinlerin insan ürünü olduğunu ve yaratıcının insanlarla kitaplar veya dinler yoluyla irtibat kurmadığını ileri sürerler. Alternatif olarak, en genel anlamıyla, ateizm veya teizmin doğru olup olmadığını elimizdeki verilerle bilemeyeceğimizi söyleyen agnostisizm ve yaratıcının Evren'den ayrı bir varlık olmadığını, Evren'in ta kendisi olduğunu ileri süren panteizm gibi dini inanç veya inançsızlık pozisyonları da bulunmaktadır. Fakat tarihsel olarak, bilimle en yakından ilişkisi olanlar, ateizm ve agnostisizm gibi inançlardan tamamen veya kısmen uzak olan felsefi düşünüşler olmuştur. Hele ki Orta Çağ'da Hristiyanlık merkezli teizmin, modern çağda ise İslam merkezli teizmin bilim üzerindeki baskısı düşünülecek olursa, bilim ile anti-teizm arasında sıkı sıkıya bir ilişki varmış gibi gözükmektedir. Peki bu, gerçekten organik bir ilişki midir?

Tüm Reklamları Kapat

Bu soruya farklı cevaplar vermek mümkün. Ancak dikkatli bir inceleme, söz konusu ilişkilendirmenin bir neden-sonuç ilişkisinden ziyade, bir korelasyondan ibaret olduğunu göstermektedir. Önceki yazımızda da izah ettiğimiz üzere, bilim insanları genel halka nazaran ateizme daha yatkın olsalar da; oranların halen %50 dolaylarında kalıyor olması, bilimin doğrudan teizme veya ateizme götürmediğini göstermektedir.

Açıkçası, eğer ki sadece istatistiklerden yola çıkacak olursak, Evren'e dair daha fazla bilgi sahibi olmanın bireyi daha ziyade agnostik (bilinmezci) yaptığı iddia edilebilir. Gerçekten de agnosizmin dine bakışı, bilimin henüz bilinmez olan kavramlara yönelik tutumu ile fazlasıyla örtüşmektedir. İzah edelim:

Tüm Reklamları Kapat

Bilimin Akışı

Bilim; metodolojik, test ve tekrar edilebilir yöntemler kullanarak, bilinmeyeni bilinir kılma, gerçeğe ulaşma uğraşı olarak özetlenebilir. Bunun yapılabilmesini mümkün kılan, bilimin asırlar boyu elden geçirilmiş ve şahsi yargılardan arındırılmış metodolojisidir. Bu metodoloji, tekil bir yöntemden ibaret değilse de, genel olarak buradaki ve aşağıdaki görseldeki gibi özetlenebilir:

Bilimin Akışı
Bilimin Akışı

Boş Hipotez

Bilim, her gün yeni bilinmezlerle karşılaştığı ve onları durmaksızın çözmeye çalıştığı için, bu bilinmezlere karşı son derece sistematik ve iyi çalışılmış bir yaklaşım geliştirmiştir. Bu yaklaşımın kalbinde boş hipotez kavramı yatmaktadır.

Boş hipotez, eğer ki ortada henüz ispatlanmamış bir iddia varsa, bilimin ona nasıl yaklaşması gerektiğini dikte eden bir yöntemdir. En basit tanımıyla boş hipotez, bilimsel olarak ispatı henüz yapılmamış bir iddia ileri sürüldüğünde, bilimin o iddiayı otomatik olarak ("varsayılan tutum" olarak) yanlış varsaymasıdır.

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Bu durum, bu yazının en başındaki ana görselde gösterilmiştir. Eğer ki çoraplarınızın kaybolduğunu tespit ettikten sonra, açıklama olarak ispatsız bir şekilde uzaylıları suçluyorsanız, bir bilim insanının varsayılan tutumu, bu tip bir iddianın gerçek olmadığı yönünde olacaktır. Bilimsel şüphecilik, bunu gerektirir.

Ancak bu, içi boş bir umursamazlık veya "ben bilirimcilik" değildir. Boş hipotez belirlendikten, yani ispatsız olarak ileri sürülen iddia reddedildikten sonra, bu boş hipotez çürütülmeye çalışılır. Bunu anlamanın en kolay yolu, ünlü filozof Bertnard Russell'ın bu konudaki meşhur "çaydanlık" örneğinin bir çeşidini incelemektir:

Size bir arkadaşınızın heyecanla geldiğini ve şunu iddia ettiğini düşünün: "Bütün gökkuşaklarının var olma nedeni, gezegenimiz etrafında durmaksızın dönen ve tamamen görünmez olan bir teflon tavadır!"

Bu iddia doğru olabilir mi? Kulağa ne kadar inanılmaz gelirse gelsin, elbette, olabilir! Olası bütün evrenler düşünülecek olursa, bize oldukça yabancı olan bir evrende, gökkuşakları yaratan unsur bir gezegen etrafında dönen teflon tavalar olabilir! Ancak bu iddiayı sorgulamaksızın kabul etmek ve "A ha! Evet evet! Bu söylediğin kesinlikle doğru! Gökkuşaklarının sırrını şimdi çözdük. Daha fazla sorgulamamıza ve araştırmamıza gerek yok." demek son derece kötü bir yaklaşımdır. Bu iddia, kulağa oldukça olası gelen bir örnekle değiştirilecek olsa bile (örneğin, gökkuşaklarının nedeninin insanların uçaklarının yaydığı su buharı olduğunun iddia edildiğini düşünün), sorgulamaksızın açıklamayı kabul etmek hatalı, kötü ve zararlı bir tutum olacaktır. 

Sağlıklı ve iyi bir yaklaşım ise şöyledir: "Hayır, böyle bir teflon tavanın olduğunu düşünmüyorum. Şimdi gözlem yaparak, varsayımımı çürütmeye çalışacağım." Konuya bu şekilde yaklaşan biri, hem gerçek olmayan iddialara saf bir şekilde atlayıp kanmamış olur, hem de hayata çok daha gerçekçi ve güvenilir bir perspektiften bakabilir.

Tüm Reklamları Kapat

"Esasında hayatta iki şey vardır: bilim ve şahsi düşünceler. İlki bilgiye yol açar, ikincisi cehalete." - Hippocrates (MÖ 460-377, Batı Tıp Bilimlerinin babası)
"Esasında hayatta iki şey vardır: bilim ve şahsi düşünceler. İlki bilgiye yol açar, ikincisi cehalete." - Hippocrates (MÖ 460-377, Batı Tıp Bilimlerinin babası)

Yanlışlanabilirlik ve Boş Hipotezin Avantajı

Bilimde yanlışlanabilirlik ilkesi de aslında boş hipotez kavramından kaynaklanmaktadır. Bir bilinmezi açıklamaya yönelik hipotezimiz, yani bilimsel bir iddiamız, öyle bir doğaya sahip olmalıdır ki, onun ilk etaptaki otomatik reddiyesinden doğan "boş hipotez" (yani iddianın tersi) çürütülebilir (yanlışlanabilir) olsun. Çünkü eğer ki boş hipotez yanlışlanabilir değilse, bilimsel olarak test etmenin bir yolu yoktur. Bu durumda hipotezimizin kendisi de bilimsel olamaz. Halbuki boş hipotezin çürütülebilir olması müthiş önemlidir; çünkü unutmayın: Eğer ki boş hipotez çürütülebilirse; orijinal iddia ispatlanmış olur. Yine bir örnek verelim:

Eğer ki ortada, "Kanserin ilacı, kemoterapiden 10.000 kat güçlü olan limondur." diye bir iddia varsa, bir bilim insanına düşen, kanserin ilacının limon olmadığını varsaymaktır. Bu varsayım, kanserin tedavisiyle ilgili boş hipotezimizdir. Daha sonra, bu boş hipotez çürütülmeye çalışılır.

Şimdi durup bir düşünün. Bu bilgi bizi nereye götürüyor? Boş hipotezi çürütme çabası, zaten bilimin ta kendisidir! Eğer ki amaç, limonun kanser tedavisi olmadığı varsayımını çürütmek ise, kanseri tedavi edebilecek yöntemleri çalışmamız, limon gibi besinlerin gerçekten de kansere faydalı olup olmadığını sorgulayıp, test etmemiz gerekir. Bu çalışmaların tamamı, zaten bilimin metodolojisinin ve günlük olarak yaptığı her şeyin ta kendisidir!

Burada aynı zamanda ilginç bir özellik karşımıza çıkmaktadır: Boş hipotez, örneğin kanser gibi karmakarışık ve zorlu bir hastalık ile ilgili olarak uçuk kaçık iddialara atlayıp, kanser araştırmalarının önünü kesmemize neden olmamaktadır! Çünkü eğer ki limonun gerçekten de çözüm olduğuna inanıp, hiçbir teste tabi tutmadan bu yargıya tamamen inanacak olursak, kanser tedavisi için çalışmamıza gerek kalmazdı. Halbuki limon, gerçekten de kanserin tedavisi ise, zaten boş hipotezi çürütmeye çalışacağımız için, er ya da geç limonun kanserin nihai tedavisi olduğu sonucuna varır, gerçeğe ulaşırdık. Zira gerçeklerin er ya da geç ortaya çıkmak gibi bir huyu vardır.

Tüm Reklamları Kapat

Yani boş hipotezin bilime sağladığı avantaj, olası olmayan açıklamalara amiyane tabirle "sazan gibi" atlamamıza engel olurken; bir yandan da gerçek olan açıklamaları görmezlikten gelmeye sebebiyet vermemesidir. Gerçek, er ya da geç ortaya çıkacaktır. Boş hipotez, bu gerçeğe ulaşırken hedeften sapmamıza ve yanlış iddiaların peşine takılmamıza engel olmaktadır. Gerçekten de, sistemli ve bilimsel olarak yapılan hiçbir araştırma, limonun kanserin tedavisi olduğunu gösterememiştir. Zira limon, kemoterapiden 10.000 kat güçlü değildir. Boş hipotezi ve bilimin genel metodolojisini takip etmeyen biri, bu basit ama tamamen hatalı çözüme saplanıp kalacaktı.

Bilim ve Ateizmin Ortak Paydası

İşte bilimin bu "negatif varsayıma dayalı" doğası, ister istemez onu ateizm ile ortak bir zemine/paydaya taşımaktadır. Ateizm, az önce de izah ettiğimiz gibi, tanrısal ve dinî iddiaları reddettiği için "a-teizm" (teizmin zıttı) olarak bilinmektedir. Bilim ise, "Tanrı vardır ve her şeyin yaratıcısıdır." açıklamasının boş hipotezi "Tanrı yoktur ve/veya her şeyin yaratıcısı değildir." olduğu için bilimdir. Bir diğer deyişle, bilimin tanrısal, doğaüstü, metafizik, inançlara dayalı açıklamaları reddediyor olmasının nedeni, ateistik doğası veya dine karşı bir başkaldırı içinde olması değildir. Günlük yaşantıda bilim insanlarının kullanmak zorunda olduğu, objektiviteyi ve araştırmayı el üstünde tutan bilimsel yöntemin doğasının bunu gerektiriyor olmasıdır.

Bilim insanları, tanrısal bir açıklamayı boş hipotez yoluyla reddettikten sonra, bu boş hipotezi çürütmeye çalışırlar. Zaten bir düşünün: Bilimin var oluş amacı, Evren'in nihai olarak nasıl var olduğunu anlamaktır! Yani Evren'in var oluşuna yönelik ilahî açıklamaların boş hipotez çerçevesindeki reddi, bilimin Evren'in var oluşunu araştırmasına neden olmaktadır. Zira bir yaratıcının varlığıyla ilgili boş hipotezi çürütmenin tek yolu budur. Yani bilim insanlarının, boş hipotezi çürütmeye çalışırken, inançlı kişilerin iddiası olan "Tanrı'yı arama" işini yaptıkları bile iddia edilebilir.

Sonuç ne olur, şu anda bilmek mümkün değil. Ancak her şeyin kökenine dair arayış, durmaksızın devam etmektedir. Bu tip bir süpergücü; bilimsel ve tartışmaya yer bırakmayan somut kanıtlar ışığında bulmaksızın, böyle bir açıklamanın geçerliliğini kabul etmek mümkün değildir. Bu, bilimin temel metodolojisine ters düşmek olacaktır. Öte yandan, boş hipotez katı yargıya dayalı olmadığı için, böyle bir açıklamanın kesinlikle doğru olmadığını bilimsel olarak iddia etmenin de bir yolu yoktur. Bu nedenle bilim, aslında ateizmden ziyade agnostisizm ile ortak bir paydaya sahip gibi gözükmektedir.

Tüm Reklamları Kapat

Agora Bilim Pazarı
Bıdık ile Patik Zorbalara Karşı

Tavşan Bıdık ile Ayı Patik birlikte zaman geçirmekten çok keyif alırlar. Bıdık ormanın en hızlısı, Patik ise en iyi dansçısı olarak bilinir. Yine çok eğlenceli bir günde mavi alakarga Bobo gelir ve herkesin neşesi kaçar. Bobo ormandaki herkese takma isimle seslenerek eğlenir ancak bu eğlence Bobo dışında hiç kimseyi mutlu etmez.

Bıdık ve Patik ormanın eski neşesine kavuşması için arıların kraliçesi Maya’dan yardım ister. Bobo’nun zorbalığı karşısında birlik olmanın tam zamanıdır.

Amerikan Psikoloji Derneği tarafından hazırlanan kitap, çocukların okulda veya arkadaş içinde zorbalığa maruz kaldığında neler yapmaları gerektiğini anlatıyor. Dr. James M. Foley, ayrıca kitabın sonunda yer alan ebeveyne özel notlar bölümünde ailelerin zorbalığa uğramış çocuklarına nasıl yaklaşmaları gerektiği hakkında uzman bilgilere yer veriyor.

Devamını Göster
₺50.00
Bıdık ile Patik Zorbalara Karşı
  • Dış Sitelerde Paylaş

Somut kanıtlara ulaşana kadar, yaratıcı bir gücün varlığı veya Evren üzerindeki etkisi ve etkileşimi ile ilgili olarak bilimsel anlamda değerli veya geçerli herhangi bir argümanda bulunmak mümkün değildir.

Sonuç

Bu yazımızda, elbette ki teoloji (din) felsefesinin ve tarihinin bütün tartışmalarına, taraflarına ve detaylarına yer vermek veya bir özet geçmek mümkün değil. Amacımız da zaten bu değil. Burada söylemek istediğimiz, bilimin veya bilimin bir alt dalı olan evrimsel biyolojinin doğrudan ateizm ile ilgili olmadığı gerçeğidir. Evrim Ağacı olarak bizim konuya yaklaşımımız, inançların tamamen öznel ve kişisel olduğu, dolayısıyla bireyin iç dünyasında biten bir kavram olması gerektiğidir. Öte yandan bilim, kişisel veya öznel değildir. Nesnel ve evrenseldir. 

Şu unutulmamalıdır: Bir insan, Tanrı'nın var olmadığını bildiği için ateist olmamaktadır. İç dünyasında ateizmi kendisine yakın ve daha mantıklı bulduğu için ateist olmaktadır. Benzer şekilde, bir teist Tanrı'nın var olduğunu bildiği için teist olmamaktadır. İç dünyasında bu inancı beslediği için teist olmaktadır. 

Peki neyi biliyoruz? Örneğin, evrimin gerçek olduğunu! Evrim Ağacı olarak 2010 yılından beri durmaksızın anlatmaya çalıştığımız, özünde zaten budur. Bilim insanlarının evrim ve evrimin mekanizmaları ile ilgili yaptıkları akademik çalışmalar, bunların makalelerinden elde ettiğimiz gerçekler ve tüm bunların insanlık için ne anlama geldiği... Her şey bundan ibaret.

Bildiğimiz bir diğer gerçek de, bilim insanları arasındaki evrimin kabulünün, halk arasında evrimin kabulünden çok daha yüksek olduğu! Aşağıdaki Pew Araştırma Merkezi'nin yaptığı çalışma sonucundan da görülebileceği üzere, genel halkın sadece %32'si insanlar ve diğer canlıların hiçbir doğaüstü güç tarafından yönlendirilmeyen evrimsel süreçlerle var olduğunu kabul ederken, bilim insanları arasında bu oran %87 civarındadır! 

Halk arasında böyle bir yargı olmasa da, bilim insanları evrimin gerçek olduğunu kabul etmektedir.
Halk arasında böyle bir yargı olmasa da, bilim insanları evrimin gerçek olduğunu kabul etmektedir.

Yapılan araştırmalar, biyologlar arasında evrimin kabulünün %97'den fazla olduğunu gösteriyor! Yani bilim insanları, evrimle ilgili hiçbir kuşkuya sahip değil; çünkü akademik olarak ortaya konan kanıtlar, evrimsel süreci ispatlamak için fazlasıyla yeterli!

Dünya'nın en önde gelen bilim cemiyetlerinden olan AAAS üyesi bilim insanlarının %98'i insan ve tüm canlıların evrimleştiğini, %2'si var oluşun başından beri var olduğunu düşünmektedir. ABD halkının ise sadece %66'sı, bilim insanları arasında böyle bir görüş birliği olduğundan haberdarken (görüş birliği olduğunu düşünürken), %29'u bilim insanları arasında evrim konusunda anlaşmazlık olduğunu sanmaktadır. Ayrıca ABD halkının %35'i doğal evrimi kabul etmekte, %24'ü bir süpergüç denetimindeki evrimi kabul etmekteyken, %5'i evrimin geçerliliğinden emin değildir ve %31'i evrimin var olmadığını, canlılığın başından beri değişmediğini düşünmektedir.
Dünya'nın en önde gelen bilim cemiyetlerinden olan AAAS üyesi bilim insanlarının %98'i insan ve tüm canlıların evrimleştiğini, %2'si var oluşun başından beri var olduğunu düşünmektedir. ABD halkının ise sadece %66'sı, bilim insanları arasında böyle bir görüş birliği olduğundan haberdarken (görüş birliği olduğunu düşünürken), %29'u bilim insanları arasında evrim konusunda anlaşmazlık olduğunu sanmaktadır. Ayrıca ABD halkının %35'i doğal evrimi kabul etmekte, %24'ü bir süpergüç denetimindeki evrimi kabul etmekteyken, %5'i evrimin geçerliliğinden emin değildir ve %31'i evrimin var olmadığını, canlılığın başından beri değişmediğini düşünmektedir.
Pew

Uzun lafın kısası, şahsi inançlarımızı bilimsel tartışmalara dahil ederek, gerçeklere ulaşma ihtimalimizi azaltmaktayız. Eğer ki inançlarımızı kendi iç dünyamızın bir parçası olarak görür, bilimi ise gerçeklere ulaşma yöntemi olarak ele alırsak, evrim gibi doğa yasalarını çok daha kolay kabullenir, onlardan çok daha erken faydalanmaya başlar ve Evren'in nihai sırlarını çok daha hızlı çözeriz. 

Bunun, hem birey olarak bizleri, hem de ülke olarak Türkiye'yi bilimsel arenada çok daha ileri götürecek bir yaklaşım olacağına inanıyoruz.

Çünkü amaç, her zaman gerçeğe ulaşmak olmalıdır. Fanatizm veya bireysel önyargılardan doğan kavgalar değil.

Amaç; kitlesel olarak daha çok bilmek, insanlık olarak daha yüksek refah düzeyine erişmek olmalı; şahsi inatlaşmalar ve bilimsel olarak çoktan ispatlanmış evrim gibi gerçeklere ayak diremek değil.

Bu Makaleyi Alıntıla
Okundu Olarak İşaretle
Evrim Ağacı Akademi: Evrim, Bilim ve Din Yazı Dizisi

Bu yazı, Evrim, Bilim ve Din yazı dizisinin 6. yazısıdır. Bu yazı dizisini okumaya, serinin 1. yazısı olan "Teistik Olasılık Skalası (Dawkins Skalası) ve Alternatif Din Felsefesi Tutumları" başlıklı makalemizden başlamanızı öneririz.

Yazı dizisi içindeki ilerleyişinizi kaydetmek için veya kayıt olun.

EA Akademi Hakkında Bilgi Al
189
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Bize Ulaş
Yukarı Zıpla

İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!

Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.

İçerikle İlgili Sorular
Soru & Cevap Platformuna Git
Bu İçerik Size Ne Hissettirdi?
  • Tebrikler! 158
  • Muhteşem! 68
  • Bilim Budur! 57
  • Umut Verici! 25
  • Mmm... Çok sapyoseksüel! 23
  • Merak Uyandırıcı! 22
  • İnanılmaz 13
  • Güldürdü 6
  • Korkutucu! 1
  • Üzücü! 0
  • Grrr... *@$# 0
  • İğrenç! 0
Tüm Reklamları Kapat

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 19/03/2024 09:52:00 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/5340

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Kategoriler ve Etiketler
Tümünü Göster
Tüm Reklamları Kapat
Keşfet
Akış
İçerikler
Gündem
Bellek
Genel Görelilik
Maske Takmak
İklim Değişikliği
Bilim İnsanları
Kök Hücre
Antibiyotik
Mers
Araştırmacılar
Nükleer Enerji
Evrim Ağacı
Böcek Bilimi
Çekirdek
Siyah
Avcı
Temel
Gıda Güvenliği
Uterus
Çevre
Amerika Birleşik Devletleri
Çiçek
Film
Karar Verme
Kuş
Demir
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Gündem
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Bağlantı
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Bu platformda cevap veya yorum sistemi bulunmamaktadır. Dolayısıyla aklınızdan geçenlerin, tespit edilebilir kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Ekle
Soru Sor
Sosyal
Yeniler
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Yazı Geçmişi
Okuma Geçmişi
Notlarım
İlerleme Durumunu Güncelle
Okudum
Sonra Oku
Not Ekle
Kaldığım Yeri İşaretle
Göz Attım

Evrim Ağacı tarafından otomatik olarak takip edilen işlemleri istediğin zaman durdurabilirsin.
[Site ayalarına git...]

Filtrele
Listele
Bu yazıdaki hareketlerin
Devamını Göster
Filtrele
Listele
Tüm Okuma Geçmişin
Devamını Göster
0/10000
Bu Makaleyi Alıntıla
Evrim Ağacı Formatı
APA7
MLA9
Chicago
Ç. M. Bakırcı. Boş Hipotez, Din ve Bilim: Bilim, Neden Tanrısal (İlahi) Açıklamaları Reddeder?. (26 Şubat 2018). Alındığı Tarih: 19 Mart 2024. Alındığı Yer: https://evrimagaci.org/s/5340
Bakırcı, Ç. M. (2018, February 26). Boş Hipotez, Din ve Bilim: Bilim, Neden Tanrısal (İlahi) Açıklamaları Reddeder?. Evrim Ağacı. Retrieved March 19, 2024. from https://evrimagaci.org/s/5340
Ç. M. Bakırcı. “Boş Hipotez, Din ve Bilim: Bilim, Neden Tanrısal (İlahi) Açıklamaları Reddeder?.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Evrim Ağacı, 26 Feb. 2018, https://evrimagaci.org/s/5340.
Bakırcı, Çağrı Mert. “Boş Hipotez, Din ve Bilim: Bilim, Neden Tanrısal (İlahi) Açıklamaları Reddeder?.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Evrim Ağacı, February 26, 2018. https://evrimagaci.org/s/5340.
ve seni takip ediyor

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close