Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Paylaşım Yap
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Dirsehan Özcan
Dirsehan Özcan
5.2K UP
Çeviren 22 Ağustos 2017 9 dk.

Kararlı izotoplar göçmen rotalarının, trofik (beslenmeye ait) düzeylerin ve göçmen hayvanların coğrafik kökeninin ortaya çıkmasında yardımcı olmuştur. Okyanusta kullanıldığı gibi karada da kullanılabilir bir yöntem olması sebebiyle hayvanların hareketini inceleyen araştırmalarda kullanılan metotları köklü bir değişime uğratmıştır.

Çoğu element, izotop olarak bilinen iki ya da daha fazla formda bulunur. İzotoplar aynı sayıda protona fakat farklı sayıda nötrona sahiptir; bu da onların farklı kütlelere sahip olmasına yol açar. Daha hafif olanlar en genel formlardır (Hobson & Wassenaar 2008). Kararlı izotopların göreceli zenginliğindeki bu çeşitlilik, kimyasal reaksiyonlardaki ve fiziksel süreçlerdeki izotopların farklı hareketlerine neden olan ufak kütle farklılıklarından kaynaklanmaktadır. Daha hafif izotoplar, genellikle ağır olanlardan daha zayıf bağlar oluşturur ve daha hızlı reaksiyona girerler. Bu izotop zenginliğindeki değişim damıtma olarak adlandırılır (Karasov & Martínez del Rio 2007). Öngörülen izotopların izleri, farklı çevresel etmenlerin kendi kimliklerine bürünmesine sebep olur (West ve ark. 2006).

35
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Hatice Kutbay
Hatice Kutbay
60.5K UP
İnceleyen 5 gün önce
Paul C. Taylor – Irk Kavramına Felsefi Bir Giriş (Race: A Philosophical Introduction), “ırk” kavramını ne biyolojik bir veri ne de yalnızca ideolojik bir yanılsama olarak ele alan indirgemeci yaklaşımlardan bilinçli biçimde uzak duran, dengeli ve eleştirel bir çalışmadır. Taylor’ın temel başarısı, ırk meselesini hem kavramsal titizlikle hem de toplumsal gerçekliğin sertliğiyle birlikte düşünmeye zorlamasıdır.

Kitap, şu temel soruyla açılır.Irk nedir? Taylor bu sorunun basit bir tanıma indirgenemeyeceğini gösterir. Biyoloji, genetik ve evrimsel antropoloji açısından bakıldığında “ırk”ın bilimsel olarak temellendirilemeyen bir kategori olduğu açıktır. Ancak Taylor’a göre buradan “ırk yoktur” sonucuna atlamak felsefi olarak acelecidir. Çünkü ırk, biyolojik bir gerçeklik olmasa bile toplumsal, tarihsel ve siyasal olarak son derece etkili bir gerçekliktir.

Kitabın önemli katkılarından biri, ırk realizmi ile ırk eliminativizmi arasındaki tartışmayı açık ve anlaşılır biçimde ortaya koymasıdır. Eliminativistler ırk kavramının tamamen terk edilmesi gerektiğini savunurken, Taylor bu yaklaşımın iyi niyetli olmasına rağmen sorunlu olduğunu öne sürer. Çünkü ırk temelli adaletsizlikler, kimlik deneyimleri ve yapısal eşitsizlikler hâlâ somuttur. Irk kavramını teorik olarak ortadan kaldırmak, bu eşitsizlikleri pratikte ortadan kaldırmaz; aksine görünmez kılabilir.

Taylor’ın yaklaşımı eleştirel toplumsal inşacılık olarak özetlenebilir. Irk, doğada var olan bir öz değildir; fakat tarih, hukuk, ekonomi ve kültür aracılığıyla gerçek sonuçlar doğuran bir anlamlar sistemidir. Bu nedenle felsefenin görevi ırkı sadece “yanlışlanmış bir biyoloji” olarak reddetmek değil, onun nasıl üretildiğini, nasıl sürdürüldüğünü ve nasıl dönüştürülebileceğini analiz etmektir.

Kitap boyunca kimlik, tanınma, adalet ve eşitlik kavramları ırk bağlamında yeniden düşünülür. Taylor, ırkın salt baskı kategorisi değil, aynı zamanda birçok insan için deneyim, dayanışma ve politik özneleşme alanı olduğunu da teslim eder. Bu yaklaşım, kitabı yalnızca analitik felsefenin sınırlarında kalmaktan çıkarır ve onu siyaset felsefesi ile etikle doğrudan ilişkilendirir.

Üslup açısından Irk Kavramına Felsefi Bir Giriş, akademik olmasına rağmen didaktik değildir. Taylor, karmaşık tartışmaları sadeleştirirken meseleyi yüzeyselleştirmez. Bu yönüyle kitap, hem felsefeye yeni başlayanlar hem de ırk, kimlik ve adalet meseleleriyle derinlemesine ilgilenen okurlar için güçlü bir giriş metnidir.

Sonuç olarak bu eser, ırkı ne doğallaştıran ne de bütünüyle görmezden gelen bir çizgide durur. Irkın ne olduğu kadar, ne yaptığıyla ilgilenir. Taylor’ın asıl sorusu şudur: Irk kavramını nasıl düşünürsek daha adil, daha dürüst ve daha yaşanabilir bir toplumsal düzen kurabiliriz? Bu nedenle kitap, sadece “ırk” üzerine değil, modern dünyada felsefe yapmanın etik sorumluluğu üzerine de önemli bir katkı sunar.
Puan Ver
Orjinal Adı : Race: A Philosophical Introduction
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Beste Kesmen
Beste Kesmen
52.1K UP
Çeviren 4 gün önce 3 dk.

Bu soruyu cevaplamadan önce, başka bir soru üzerine düşünmemiz gerekiyor: "Sanat nedir?" Sanat, insanların fikirlerini ve duygularını paylaşmak için yarattığı bir şeydir. Başkalarının da bir şeyler düşünmesini veya hissetmesini sağlayabilir. Sanat; müzik, hikâye, resim veya çizim dahil olmak üzere birçok şey olabilir.

Mağara resimleri genellikle "üretilen ilk sanat eserleri" olarak adlandırılır. Ancak bu resimleri yaratan insanların, onları gizemli ve güçlü bulmuş olmaları muhtemeldir; bu da bizim bugünkü düşündüğümüz sanattan oldukça farklıdır.

10
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Eser
Ece Müker
Ece Müker
580.4K UP
Eseri Ekleyen 5 gün önce Film
Puan Ver
Orjinal Adı : Tom and Jerry: Forbidden Compass, Mâo Hé Lâoshâ: Xîng Pán Qí Yuán
Yönetmen: Gang Zhang
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
Kaan Akgören
Kaan Akgören
50.0K UP
Yazar 4 Haziran 2022 23 dk.

Hücrenin normal fonksiyonlarını gerçekleştirebilmesi için gereken hareket, membran transportu ve makromoleküllerin sentezi gibi birçok olay enerji gerektirmektedir. Dolayısıyla, metabolik enerjinin üretimi ve kullanımı hücre biyolojisinin temelini oluşturur. Tüm hücreler, metabolik aktivitelerin gerçekleşmesi sırasında kullanılacak enerji kaynağı olarak Adenozin Trifosfat (ATP) kullanır.

Hücreler üç temel görev türü için kimyasal enerjiye ihtiyaç duyarlar: kimyasal iş, taşıma işi ve mekanik iş. Bu işleri kabaca açıklamak gerekirse kimyasal iş, monomerlerden polimerlerin sentezinde olduğu gibi kendiliğinden gerçekleşemeyecek endergonik tepkimelerin yürütülmesi, taşıma işi bileşiklerin zarlardan kendiliğinden geçiş yönünün ters yönünde pompalanması, mekanik iş ise sil hareketi, kas hücrelerinin kasılması ve hücre bölünmesi sırasında kromozomların hareketi gibi işlerdir.

102
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 10 Nisan 2011 19 dk.

Meme ucu (İng: "nipple"), memenin yüzeyinde dışarı doğru çıkıntı yapan ve süt kanalları aracılığıyla bir dişinin sütünü dışarı salgılamasını sağlayan doku bölgesidir.[1] "Göğüs" ile "meme" aynı şey değildir ve biri diğerinin "kibar formu" da değildir; göğüs ile memeyi eş anlamlı kullanmak, anatomik/bilimsel olarak tamamen hatalıdır. Her bir meme ucu (aynı zamanda "meme papillası" veya "emzik" olarak da adlandırılır), uç çevresinde silindirik olarak düzenlenmiş 15-20 adet süt kanalının çıkışlarını içeren, küçük bir deri çıkıntısıdır.

Süt, meme ucundan pasif bir şekilde çıkabileceği gibi, düz kas kasılmaları yoluyla aktif bir şekilde de atılabilir. Meme ucunun etrafında, meme ucuyla büyük oranda aynı renkte olan ama vücudun geri kalanından koyu olan dairesel bir bölge bulunur; bu bölgeye areola adı verilir.

148
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Hatice Kutbay
Hatice Kutbay
60.5K UP
İnceleyen 5 gün önce
Binbir Gece Masalları, yalnızca masal anlatan bir derleme değil; iktidar, korku, arzu, bilgi ve hikâyenin dönüştürücü gücü üzerine kurulmuş çok katmanlı bir kültürel metindir. Masalların çerçevesini oluşturan Şehrazat–Şehriyar anlatısı, sözün ve anlatının ölüm karşısındaki en güçlü direniş biçimi olduğunu gösterir.

Eserin temel fikri daha ilk çerçeve anlatıda ortaya konur. Şehriyar’ın her gece evlendiği kadını sabah öldürtmesi karşısında Şehrazat’ın seçtiği tek silah hikâyedir. Şehrazat’ın konumu açık bir şekilde dile getirilir:

“Bana bu geceyi bağışla ey hükümdar; sana öyle bir hikâye anlatacağım ki, eğer Allah dilerse sabaha kadar canımı kurtarır.”

Bu cümle, Binbir Gece Masalları’nın özünü özetler. Anlatmak hayatta kalmaktır. Hikâye burada estetik bir zevkten çok, varoluşsal bir stratejidir.

Masallar ilerledikçe farklı toplumsal katmanlardan insanlar, tüccarlar, köleler, kadınlar, cinler ve hükümdarlar söz alır. Bu çok seslilik, iktidarın tek merkezden bakışını kırar. Özellikle hükümdar figürlerinin sık sık yanıldığı, aldatıldığı ya da cezalandırıldığı masallarda şu tür ifadelerle karşılaşırız:

“Zalimlik edenin sonu pişmanlıktır.”

Bu tür cümleler, masalların eğlencelik değil; ahlaki ve siyasal bir eleştiri alanı olduğunu gösterir. Mutlak gücün sorgulanabildiği nadir geleneksel anlatılardan biridir Binbir Gece.

Kadın anlatıcı olarak Şehrazat’ın konumu özellikle dikkat çekicidir. Şehrazat yalnızca masal anlatmaz; masallar aracılığıyla Şehriyar’ı dönüştürür. Onu yavaş yavaş intikamdan merhamete taşır. Bir noktadan sonra anlatının hedefi netleşir:

“Hikâyeler uzadıkça hükümdarın öfkesi azalıyordu.”

Bu ifade, bilginin ve anlatının şeffaf bir iktidar eleştirisi sunduğunu gösterir. Şehrazat, gücü doğrudan karşısına almaz; onu dönüştürerek etkisizleştirir.

Binbir Gece Masalları’nda kader de merkezi bir temadır. Ancak bu kader edilgen değildir; akıl ve cesaretle yönlendirilebilir. Sıkça tekrarlanan şu ifade bunu açık eder:

“Tedbir insandan, takdir Allah’tandır.”

Bu anlayış, insan iradesini yok saymaz; aksine onu ahlaki sorumluluğun merkezine yerleştirir. Masallar bu yönüyle fatalist değil, pratik bilgelik taşır.

Sonuç olarak Binbir Gece Masalları, masal formu altında hayat, iktidar ve özgürlük üzerine derin bir felsefe barındırır. Şehrazat’ın anlattığı her hikâye, yalnızca bir geceyi değil, bir zihniyeti kurtarır. Masallar bittiğinde Şehriyar yalnızca eğlenmiş değil, değişmiş bir insandır. Ve eser şu düşünceyle kapanır: Anlatı, insanı öldürmez; susturulan anlatı öldürür.

Bu yüzden Binbir Gece Masalları, yalnızca geçmişin bir masal kitabı değil; bugün hâlâ sözün, aklın ve anlatının şiddete karşı en güçlü direniş biçimi olduğunu hatırlatan evrensel bir metindir.
8.5/10
(2 Kişi)
Puan Ver
Cilt 1/1
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
4
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Zişan Işık
Zişan Işık
104.7K UP
Yazar 4 gün önce 4 dk.

Zihnimizde beliren her duygu ve düşünce milyarlarca nöronun ürettiği elektriksel sinyallerin sonucudur. Düzen bakımından son derece sert, uyum sağlayabilirlik bakımından son derece esnek olan beyinde tüm bu sinyaller doğal yollarla oluşur ve nörobilimin başta gelen gözlem alanlarındandır. Geleneksel nörobilim, beynin işleyiş mekanizmalarını anlamak için bu doğal yollarla oluşmuş kodları okumaya odaklanır. Bu, beyin tarafından yazılan elektriksel bir sinyal dilinin çözümlenmesi ve deşifre edilmesine çabalayan bir çeşit kriptanaliz sanatıdır fakat modern bilim ve mühendislik ışığında bu doğal sinyaller artık yalnızca gözlem alanı olmanın ötesine geçmiş ve belirli sinir hücresi tipleri doğrudan davranışsal kontrole alınmaya hatta bazı durum ve araştırmalarda programlanmaya başlanmıştır. Bu devrimsel çalışma sahası, genellikle nöromodülasyon, optogenetik gibi "nöron kodlama" olarak adlandırılmaktadır. Bu makale, nöron kodlamanın temel prensiplerini açıklayacaktır.

Nöron kodlama, bir sinir hücresinin temel davranış ve işleyişini; ışık, kimyasal maddeler, elektrik ve genetik araçlar gibi kasıtlı bir dış müdahale ile değiştirme faaliyetlerinin tümüne verilen isimdir. Burada nörona bizzat ve doğrudan bir program yüklenerek kendi halinde doğal uyaranlara verdiği reaksiyonlar baskılanıp yeni bir komut seti ile belirli bir anda spesifik bir kimyasalı üretmeye, ateşlenmeye veya susmaya zorlanır. "Program yükleme" ifadesi ile gerçekte nöronun çeşitli girdilere verebileceği tepki ihtimali ve zamanlamasını değiştiren biyolojik müdahaleler kast edilir.

17
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nda yayınladığımız bilim haberlerini anlık olarak Bundle üzerinden de okuyabileceğinizi biliyor muydunuz?

Yaşam Ağacı Gözlemi
Cemgil Bilici
Cemgil Bilici
160.7K UP
Gözlemi Yapan 6 gün önce Türkiye, İzmir
📍 Yer bilgisi: İzmir
📅 Tarih ve saat: 7 Aralık 2025
🌡️ Hava durumu: Parçalı bulutlu / hafif yağışlı
🌡️ Sıcaklık: 12 °C
💧 Nem ve yağış durumu: Orta–yüksek nem
🌿 Habitat tipi: Maki+odunsu bitki örtüsü
🪨 Zemin özellikleri: Humuslu, organik maddece zengin toprak
🧭 Yön / konum: Kuzey
18
1 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

İnceleme
Orçun Deniz Can
İnceleyen10 23 Mayıs
Dizi, insanların ve hayvanların yan yana yaşadığı alternatif bir dünyada geçiyor ve çoğunlukla Hollywoo'da geçiyor (isim D tabelasından çalındıktan sonra değişiyor). BoJack Horseman dizisi ismini aldığı ana karakterimiz olan BoJack Horseman'ın, yetim kalmış üç insan çocuğu yetiştirmeye çalışan genç bir bekar atı merkez alan, 1990'larda yayınlanmış bir sitcom olan Horsin 'Around'un eski yıldızı'nın başarılı oyunculuk günlerini geride bırakmasının ardından girdiği varoluşsal krizle başlar. Ayrıca BoJack içki ve uyuşturucuya olan bağlılığı ve bunun doğurduğu umursamazlıkla hayatına devam eder. Aynı zamanda BoJack'in evindeki kanepesinde bir süredir onunla beraber kalan Todd'la tanışırız, kendisi pek başarılı değildir aynı zamanda hep birilerine yük olmuştur ve BoJackta tam bu sebepten dolayı Todd'a karşı sürekli ileri geri laf eder ama içten içede onsuz yapamaz. Elbette birde hem menajeri hemde sevgilisi aynı zamanda bir kedi olan Prenses Carolyn var, ki oda BoJack'e ne kadar aşık olsada bir yandan da asla BoJack ile bir geleceği olamayacağı gerçeğinin farkındadır, ki öyle ya da böyle bu karakterlerin BoJack'in bu dizide anlatılan hikayesinde çok ama çok büyük rolleri vardır. Hikaye bir gün BoJack'in kendi oto-biyografi kitabını yazma serüveniyle başlıyor. BoJack'in hayatında çok büyük role sahip olacak hayalet yazarı Diane Nguyen ilede bu oto-biyografi vesilesiyle tanışıyor. Zaten tanışıklığı olan aynı zamanda Diane'inde erkek arkadaşı olan Mr.Peanutbutter da var tabi sevimli sempatik bir köpek. Genel hatlarıyla dizi bu karakterler etrafında dönüyor, dolanıyor.

Hepsinden öte benim gibi sık sık hayatın anlamını sorgulayan ve genelde bir anlamı olmadığını ve eninde sonunda ölüm varsa uğraşmanın gereği olmadığını savunan birisine ilaç gibi gelmiş bir dizidir. Ne zaman BoJack'e baksam hep kendimden bir parçamı görürüm, hayattan ve kendinden vazgeçmiş, kendini salmış ve bu düzenden kurtulmayı denesede bir türlü kurtulamamış bir kişidir BoJack Horseman ve bu bana hep kendimi ve olası sonumu hatırlatıyor. Ayrıca bölümlerin başındaki İntro müziğiyle, bölümlerin sonundaki Outro müzikleri dizinin temasını ve tonunu adeta yaşatıyor, o boşluk hissini bölüm sonunda bir anda gelen siyah ekran ve o başlayan mistik outro müziğiyle izleyicilere hissettirebilen nadir eserlerdendir, arada açar dinlerim, hatta Mr.Peanutbutter'ın telefon müziğini kendim kullanmaya başladım diziyi bitirdiğim gün, bu güzel deneyimi asla unutmayayüm diye şahsen ben o derecede seven birisiyim ve sizinde sevebiliceğinize inanıyor ve izlemenizi sonuna kadar öneriyorum.

10/10
9.5/10
(4 Kişi)
Puan Ver
Yönetmen: Amy Winfrey
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
6
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 21 Ocak 2018 7 dk.

Evrime dair halk arasına bilerek yayılmış yalanlardan birisi, evrimin sadece veya çoğu zaman "fonksiyon kaybettirici" yönde işlediğine dair bir argümandır. Bu görüşe göre evrim, en başından kusursuz bir şekilde yaratılmış olan türleri bozacak ve daha kusurlu hale getirecek biçimde işlemektedir. Elbette bu argümanın bilimsel olarak desteklenen herhangi bir tarafı yoktur ve bu argüman, evrimsel sürece dair bilgisizliği yansıtmaktadır. Ancak şu soru samimiyetle sorulabilir: Evrimde yeni bir fonksiyon nasıl kazanılır? Yani bir yeni bir fiziksel özellik veya yeni bir davranış, yani yeni bir "bilgi", genlere nasıl "işlenir"? 

Bu sorunun evrimle ilgili temel varsayımlar açısından hatasını buradaki kısa yazımızda izah etmiş ve buradaki yazımızda da fonksiyon kazandırıcı özelliklere bir örnek vermiştik. Bu yazıda ise bir diğer örnek vererek, evrimde yeni özelliklerin nasıl kazanıldığına bir bakış atacağız.

95
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Okan Alver
Okan Alver
186.2K UP
Mec.Eng. 1 gün önce Sen de Cevap Ver

Merhaba

İlk refleks olarak “evet” ya da “hayır” demem. Çünkü bu tür bir teklif, genetiğin aceleci “kal ve çoğal” çağrısından çok, insan olmanın başka bir katmanına dokunuyor. Yani anlam üretme meselesine... Bugün için kabul etmezdim. Bunun nedeni korku ya da bilinmeze mesafe değil aksine henüz bu yolculuğun benim için bir kaçış mı, yoksa gerçekten bilinçli bir seçim mi olacağından emin olamamam. Bugün için kabul etmezdim zira insan bazen büyük anlatıları, kendi çözülememiş iç meselelerinin üzerini örtmek için kullanabiliyor. Ancak bazı koşullarda fikrim değişirdi. Eğer bu yolculuk, bireysel bir kahramanlık ya da türsel bir panik refleksi değil de insanlığın kendisini anlama çabasının dürüst bir parçası olsaydı; eğer geride bırakacaklarım, yokluğumu bir terk ediliş değil, tamamlanmış bir bağ olarak yaşayabilecek noktadaysa ve en önemlisi, bu yolculuğa çıkma isteği bir eksiklikten değil, içsel bir doygunluktan doğuyorsa; işte o zaman kabul edebilirdim. Çünkü dönüşsüzlüğü asıl anlamlı kılan şey, geri dönmenin imkansızlığı değil; zaten dönecek bir yarım kalmışlık bırakmamış olmaktır. Saygılarımla

2
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'na Destek Ol
Cemgil Bilici
Cemgil Bilici
160.7K UP
Yazar 5 gün önce 7 dk.

Zeka ve mantık oyunları, bireylerin bilişsel gelişimini desteklemede önemli bir araç olarak görülmektedir. Bu oyunlar sadece eğlence amacı taşımakla kalmayıp aynı zamanda problem çözme, analitik düşünme ve dikkat toplama gibi zihinsel becerilerin gelişimine katkı sağlamaktadır. Bu bağlamda öne çıkan oyunlardan biri de “Kendoku”dur. İlk olarak 2004 yılında Japon matematik öğretmeni Tetsuya Miyamoto tarafından geliştirilen Kendoku, temel aritmetik işlemler ile mantıksal çıkarımı birleştiren özgün bir sayı bulmacasıdır. Oyunculardan belirli matematiksel kurallara uygun şekilde sayıları yerleştirmelerini isterken aynı zamanda oyuncuların satır ve sütunlarda tekrar etmeyen çözümler üretmelerini zorunlu kılar. Bu yönüyle hem klasik sudokuya benzer hem de ondan farklı olarak işlem odaklı düşünmeyi teşvik eder. Gerek sınıf içi eğitimde gerekse bireysel gelişimde kullanılabilen bu oyun, özellikle çocuklar ve gençler için matematiği eğlenceli hale getiren alternatif bir öğrenme yöntemi sunmaktadır.

Bu makalede Kendokunun tanımını ve tarihçesini, oynanış biçimini ve eğitsel faydaları detaylı şekilde incelenerek bu oyunun zihinsel gelişim ve akademik başarı üzerindeki etkileri değerlendirilecektir.

14
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Türü
Cemgil Bilici
Cemgil Bilici
160.7K UP
Türü Ekleyen 6 gün önce
Psathyrella microrrhiza, Tiny Psathyrella olarak da bilinen, higrofan şapkalı küçük, narin bir agarik mantardır. Başlangıçta, şapkanın dış kısmında dağınık beyaz fibriller veya fibrilloza pullar bulunur ve bunlar kenarlarda kalıcıdır. Bu mantar, ormanlardaki yol kenarlarında veya ruderal alanlarda, genellikle odun kalıntıları veya yaprak örtüsü üzerinde yetişir.

Şapka başlangıçta küt konik olup, olgunlaştıkça çan şeklinde veya dışbükey-umbonat hale gelir. Şapka başlangıçta dış kısmında dağınık beyaz lifler veya fibrillo pullarla süslenmiştir ve bunlar kenarlarda kalır. Kururken, şapka kenarlarında pembemsi bir renk alabilir ve bazen solungaç kenarları pembemsi ve flokülöz görünebilir. Higrofan, orta kahverengi, soluk bej kahverengiye dönüşür. Lameller ekli, orta genişlikte, sıkışık, soluk kirli bej, yaşlandıkça kahverengimsi griye dönüşür. Sap ince, narin, kırılgan, olgunlaştığında dolgunlaşır, aşağı yukarı eşit uzunluktadır ve sapın alt kısmında peçe kalıntıları bulunabilir. Spor izi koyu kahverengi ila mor kahverenginde olur.

Şapka (cap) çapı: Genellikle 1 – 3 cm arası. Kimi kaynaklar “yaklaşık 1 ila 3 cm” diyor.

Sap (stipe) + dip özelliği: Sap — oldukça ince — ve bazen dipte küçük, kökümsü bir uzantı (rootlet / micro-rhiza) olduğu bilinir.

Görünüş ve hygrophanous özellik: Şapka ıslakken nemli, koyu kahverengi/ kızıl kahverengimsi; kuruyunca açıla-solar (farklı tonlara geçer). Bu “nemle renk değişimi (hygrophany)” bu tür için bildirilmiştir.

Çıkış biçimi: Genelde “tek tek veya çok küçük gruplar (ikili, üçlü vb.)” hâlindedir

Sporları 11-14 x 6-7 μm boyutlarında ve pürüzsüz şekillidir, bir germ gözenekleri vardır.

Türün ilk tanımlandığı ve yaygın olarak gözlemlendiği yer Avrupa'dır.

Psathyrella türlerinin çoğunu yenmez, düşük değerli veya riskli olarak sınıflandırır.
4
Ekin Baran Sunar
Seslendiren 4 Eylül 2019 2:42
İnsanların ıslaklığa duyarlılığı günlük yaşantımızda büyük rol oynar. Nemli bir yüzeye, tere ya da ıslak mendile dokunduğumuzda onun "ıslak" olduğunu...
29
Eser
Ece Müker
Ece Müker
580.4K UP
Eseri Ekleyen 8 Şubat 2024 Film
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
Söz
Evrim Ağacı
Alıntıyı Ekleyen 24 Şubat 2019
Mühendisler, insanlığın çeşitlenen ihtiyaçlarını karşılayabilmek için daha da çok çalışmalıdır.
Bu alıntı Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
27
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Keşfet
Ara
Yakında
Sohbet
Agora
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close