Jurassic Park'ın Başrolündeki Tyrannosaurus Cinsi Altında Gerçekte 3 Farklı Dinozor Türü Olabilir mi?
Bu haber 2 yıl öncesine aittir. Haber güncelliğini yitirmiş olabilir; ancak arşivsel değeri ve bilimsel gelişme/ilerleme anlamındaki önemi dolayısıyla yayında tutulmaktadır. Ayrıca konuyla ilgili gelişmeler yaşandıkça bu içerik de güncellenebilir.
Tyrannosaurus rex… Halk arasında T-rex olarak bilinen dinozorların kralı, Hollywood’un baş tacı, tarih öncesinin en meşhur yırtıcısı! Onlarca iyi korunmuş fosil kaydı sayesinde ayrıntılı incelenme imkânı bulunmuş, anatomisi en iyi bilinen kuşlar dışındaki (non-avian) dinozorlardan biridir. T. rex hakkında kapsamlı bir incelememizi buradan okuyabilirsiniz.
Bu kadar ünlü olmasına rağmen, dikkat ettiyseniz, sadece "rex" türünden bahsedilir. Tyrannosaurus cinsinde başka bir tür duymamışsınızdır, çünkü tanımlanmamıştır! Fakat yıllardır bilim insanları tarafından Tyrannosaurus'un farklı türleri olabileceği dile getiriliyor.
Evolutionary Biology dergisinde yayınlanan bir çalışma, Tyrannosaurus rex dışında Tyrannosaurus imperator ve Tyrannosaurus regina isimli 2 yeni türün mümkün olduğunu savunuyor! Üstelik bu makale, Jurassic Park'ın yapımında da katkı sağlamış paleozooloji ve paleosanat alanında önemli bir isim olan Gregory S. Paul ve ekip arkadaşları tarafından yayımlandı.[1]
Gelin birlikte, bu araştırmanın eksilerine ve artılarına göz atalım.
Tyrannosurus rex Kimdir?
Yaklaşık 68 milyon yıl ila 66 milyon yıl öncesinde, günümüzdeki Alaska'dan Meksika'ya olan kıtasal bölgeye denk gelen Laramidia isimli tarih öncesi kıtada yaşamış devasa bir teropod türüdür.[2] Yaklaşık 12,4 metre uzunluğa, 7-14 ton ağırlığa erişebilen cüssesi ile dönemin apeks yırtıcısıydı. Üstelik 35.000 Newton ısırma kuvveti ile gelmiş geçmiş bilinen en kuvvetli çeneye sahip kara hayvanıydı. Kendisi, aynı zamanda, Tironozorgiller (Tyrannosauridae) familyasında sınıflandırılan tek Tyrannosaurus türüydü.[3] Elbette Tarbosaurus, Lythronax, Alioramus gibi tironozorgil cinsleri tanımlandı. Ancak Tyrannosaurus’un yeni bir türü hiç tanımlanmamıştı…
Söz konusu Laramidia bölgesinin non-avian dinozor çeşitliliği oldukça fazla olduğu biliniyor. Aynı bölgede hadrosaurlar, tyrannosauridler, raptorlar, ceratopsianlar, titanosaurlar, troodontidler gibi birçok dinozor popülasyonu yaşıyordu.[2] Evrim Ağacı bünyesindeki 5. kitabımız Yaşayan Dinozor: Avian içerisinde ayrıntılı olarak Tyrannosaurus’u bilimsel açıdan inceledik, tür hakkında daha ayrıntılı bilgi edinmek isterseniz, kitaptan yararlanabilirsiniz. Ayrıca az önce de söylediğimiz gibi, T. rex hakkında kapsamlı bir incelememizi buradan okuyabilirsiniz.
Yeni Tyrannosaurus Türleri İddiası!
Günümüze kadar keşfedilen bütün Tyrannosaurus fosilleri tek bir türe atanmıştır: Tyrannosaurus rex! Fakat keşfedilen fosil örneklerinde, iskelet kalınlığı ve yapısı açısından sıra dışı farklar mevcuttu. Ayrıca ön (anterior) dişlerin formu, fosiller arasında büyük farklılık içeriyordu.
Makale yazarları, bu farkların hiçbir zaman hem anatomik hem de stratigrafik (katmanbilimi) açısından bu kadar ayrıntılı analiz edilmediğini söylüyorlar.[1] Yeni çalışmada, farklı katmanlarda keşfedilmiş yaklaşık 37 örnek içerisinde çeşitli varyasyonlar tespit edildi. Ontojenik (gelişimsel) ve eşeysel değişkenler dışlanarak, birden fazla türün mevcut olabileceğinin gün yüzüne çıkartıldı.
Mevcut kanıtlara dayanarak, ikisi yeni tür olarak tanımlanan üç morfotip belirlendi. Örneklerin farklı cinslerde tanımlanacak kadar değişkenlik barındırmadıkları; tek tür içerisindeki varyasyonlar kadar da anlamlı olmadıkları için farklı katmanlarda keşfedilen, farklı zaman dilimlerinde yaşamış farklı türler olduğu öne sürüldü:
- Tyrannosaurus imperator
- Tyrannosaurus rex
- Tyrannosaurus regina
Paleozooloji Camiasının Gregory S. Paul'a Bakışı
Gregory S. Paul, taksonomik paleozooloji alanında güvenilmez bir üne sahiptir. Zira 1990'larda Deinonychus antirrophus türünü Velociraptor cinsine atayıp, Velociraptor antirrophus türünü tanımlamıştır. Buna benzer birçok değişiklik, paleontoloji camiasında taksonomik "hataya" ve fikir ayrılığına sebebi oldu. Hatta Jurassic Park filmindeki dinozorların hatalı anatomik oranlarla resmedilmesinde bir bakıma pay sahibi olmuştu; ancak hakkını vermek gerekir ki o dönem tüyler ve taksonomi hakkında yeterli verilere sahip değildik.
Bu bağlam bilgisi önemli olsa da yine de bu yazıda bir mantık safsatası olan kişiliğe saldırma (ad hominem) hatasına düşmeyelim ve kim olduğunu değil, fikirlerini inceleyelim.
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Kullandıkları Yöntem ve Belirledikleri Değişkenler Neler?
Araştırmacılar, iki ana değişkeni baz alarak bu sınıflandırmayı yaptılar.[1] Bunlar:
- Uyluk (femur) kemiğinin medulla kalınlığı ve duvar yapısı.
- Ön kesici dişlerin sayısı ve anatomik yapısı.
Araştırmacılar, biri kalın ve kaba yapılı, diğeri ise nispeten daha ince yapıda olan uyluk (femur) kemiği yapısı belirlediler. Uyluk, vücudu taşımakla görevli alt uzuv kemiği olduğu için, kalınlığı, vücudun hacmi ve ağırlığı ile de orantılıdır. Uyluk ne kadar kalın ve iriyse, birey de o kadar iri olmalıydı. Ayrıca uyluğu iri olan bireyin ön kesici dişlerinin de çift sıralı olduğunu tespit ettiler.[1]
Diğer yandan tek sıralı ön kesici dişi olan birey ise daha ince yapıdaydı. Araştırmacılar, yaşadıkları biyocoğrafyayı ve bulundukları kayaç sedimentlerini göz önüne aldığında, ince biçime sahip olan bireyin evrimsel açıdan daha verimli bir adaptasyon olduğu için daha sonra türleştiği; diğer çift sıralı ön dişi olan kaba yapılı ilkin bireylerin ise atasal veya atasal bireyler ile akraba olduğu için daha eskiden evrimleştiğini ileri sürdüler. Bu yüzden bu bireyler farklı zamanlarda yaşamış, birbirinden farklı türlere ait olmalı sonucuna vardılar.[1]
Önemli 2 Karşıt Görüş
1) Cinsiyetleri Arasında Görünüş Farkı: Eşeysel Dimorfizm
Fakat bu farklılıklar, cinsiyetler arasındaki dış görünüşsel fark olan eşeysel dimorfizm kaynaklı da olabilir.
Kaba yapılı kemiğin medullası korunmuş durumdaydı. Medulla, anne kuşların (non-avian dinozorların) kalsiyumca zengin mineral deposudur. Böylece yumurtaların dış katmanı için gerekli kalsiyumu depolarlar. Dolayısıyla kalınlaşmış medullası belirgin biçimde korunan kemiklerin ölmeden önce gebe dişi bireylere ait olduğu söylenebilir![4]
Fakat biyolojide her zaman istisnalar olacaktır. Belki de bu birey gerçekten medullası kalın olan farklı bir T. rex türüdür? DNA analizi olmadan, bu konu %100 bilinemez.
2) Yaşamsal Evreleri Arasındaki Görünüş Farkı: Ontojenik Morfizm
Eşeysel dimorfizmin yanı sıra, gelişimsel (ontojenik) nedenlerden de kaynaklanıyor olabilir. Her ne kadar yazarlar "Ontojenik kaynaklı değil." diye belirtseler de yaptıkları analizler, ontojeniyi kesin olarak dışlamaya yetmemektedir. Yani kemik yapısı daha zarif olan birey, belki de medullası kalın olan kaba yapılı bireyin aslında yavru haliydi?
Tür içerisindeki bireylerde gelişim süreçleri boyunca dış görünüş farklılık gösterir. Özellikle de Tyrannosaurus gibi çok hızlı erişkinliğe ulaşan teropodlarda... Günümüzde yaşayan birçok hayvanın yaşam döngülerini kendi başına ele aldığımızda bile onları farklı türler olarak sınıflandırabileceğiz gibi anlaşılır. Hatta çok yakın bir zamanda buna benzer bazı dinozor türlerinin aslında tek bir tür olduğu anlaşılmıştır. Bunlardan en meşhuru Jack Horner'ın Dracorex, Stygimoloch ve Pachycephalosaurus çalışmasıdır. Bir dinozorun gelişiminin hangi evresinde olduğu, kemiklerin histolojik (dokusal) analizi sırasında tespit edilebilen köpüksü (spongiyoz) yapıların yoğunluğundan anlaşılabilmektedir.
Tartışma ve Sonuç
Araştırma çok ilginç argümanlar barındırsa da yeterli veri ile desteklenmiş değildir. Uyluk kalınlığı ve diş sayısı taksonomik sınıflandırma açısından güzel bir başlangıç kısmı olsa da söz konusu tironozorgiller olunca daha kuvvetli veriler gerekmektedir.
Gregory S. Paul'un bu konudaki savunması, bugüne kadar çok daha az veri ile desteklenen çok daha fazla türün kabul görmüş olmasıdır; ancak tekrar belirtmek lazım ki söz konusu olan, sıradan bir dinozor türü değil, tironozorgiller üyesi Tyrannosaurus rex türüdür! Bu, hakkında fazlasıyla veri olan, güçlü bir araştırma sahasıdır.[4]
Popülasyon genetiği açısından da yaklaşınca Laramidia gibi dar bir bölgede, 2 milyon yıl gibi evrimsel açıdan ufacık bir zaman diliminde birden fazla (3 tür) Tyrannosaurus yaşaması pek olası gözükmemektedir. Hele ki tironozorların ekolojik niş açısından çeşitliliği bulunan bir grup olmadığı düşünülürse... Apeks bir yırtıcı olduğu için, değişime karşı seçilim baskısı nispeten zayıf bir popülasyona sahip olmalıydı.
Fakat günümüzde bile morfolojik açıdan neredeyse birebir aynı gibi gözüken, ancak genetik açıdan incelendiğinde farklı türler olduğu anlaşılan örnekler vardır. Bu yüzden DNA analizi olmadan kesin bir şey söylemek mümkün değildir; Gregory S. Paul, en nihayetinde haklı çıkabilir.
Sonuç olarak verilerin ontojenik veya eşeysel olmadığını kesin olarak dışlayabilen güçlü bir kanıt olduğu söylenemez. Özellikle dişler, tür içerisinde ileri düzeyde farklılık gösteren değişkenler olarak görülmektedir. Öyle ki bu çeşitlilikler, SNP (Tek Nükleotit Polimorfizmi) gibi popülasyon içerisindeki varyasyonlardan bile kaynaklanıyor olabilir.
Buna rağmen, Tyrannosaurus rex gibi paleozooloji alanında adeta "tabu" sayılan bir türü cesurca ele almak ve farklı türlerin olabileceği fikrini sunmanın yeterince muhteşem bir hamle olduğu söylenebilir! Umarız daha güçlü verilerle desteklenir ve böylece 1 yerine 3 tane hükümdar olur!
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 9
- 6
- 3
- 3
- 1
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- ^ a b c d e G. S. Paul, et al. (2022). The Tyrant Lizard King, Queen And Emperor: Multiple Lines Of Morphological And Stratigraphic Evidence Support Subtle Evolution And Probable Speciation Within The North American Genus Tyrannosaurus. Evolutionary Biology, sf: 1-24. doi: 10.1007/s11692-022-09561-5. | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b Wikipedia. Island Continent That Existed During The Late Cretaceous Period. (12 Haziran 2010). Alındığı Yer: Wikipedia | Arşiv Bağlantısı
- ^ Wikipedia. Tyrannosaurus. (5 Mart 2022). Alındığı Yer: Wikipedia | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b E.D.G.E. Did T. Rex Just Get Split In Three?. (6 Mart 2022). Alındığı Yer: Youtube | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/11/2024 15:16:20 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/11561
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.